maslow ihtiyaçlar hiyerarşisi ekşi / maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi - ekşi sözlük

Maslow Ihtiyaçlar Hiyerarşisi Ekşi

maslow ihtiyaçlar hiyerarşisi ekşi

felsefenin zengin icadı olması

  • maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi ile doğrudan bağlantılı olan konudur.

  • (bkz: defne ormanı)

  • ya olum manyak mısınız lan o dönemde ne bilgisayar var, ne internet ne de playstation düşünmeyecekler de napacaklar bütün gün???

  • (bkz: maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi)

  • felsefe ve ya düşünmek üzerine düşünme eylemi, artı ürün birikiminin fazla olduğu yerde gerçekleşir. çok marksist bir açıklama olsa da, düşünenin günlük ihtiyaçlarını topluluğun başka üyelerinin karşılaması gerekir. söz konusu düşünürün yemek(avcılık ya da tarım), barınma, korunma gibi beklentileri olmamalı. ya kinikler tarzı düşünürler gibi söz konusu ihtiyaçları bile yok saymanız gerekir ya da başkalarının emekleri üzerinde yükselmeniz gerekir. o halde, başka insanlara bakmak için topluluk üyelerinin geri kalanının çalışmadığı yerde kurumsal bir felsefe gelişemez. ancak bu, zengin olmayanın felsefe yapamayacağı demek değildir. söz konusu ihtiyaçları sağlanmamış kişiler felsefe yapacak zaman ve enerjiyi bulamaz demektir.

    özellikle günümüzde, yukarıda saydığım ihtiyaçlar geniş bir toplumsal iş bölümü tarafından karşılanmaktadır. belki de bu sayede, toplumun çok daha geniş kesimlerinin felsefe eylemini gerçekleştirebilmesi sağlanmıştır.

    not: bu entry'de felsefe ve söylence ayrı kategoriler olarak kabul edilmiştir.

  • katılmadığım görüş.

    felsefe biraz zaman meselesidir birazda meyil. zamanı ve meyili olan biri felsefe yapabilir.

  • codeks adam hazcı bi kere. bütün parayı karıya kıza yedirmiş. sonra zengin olmasınımı bekliyorsun ? felsefe kesinlikle zengin uğraşıdır. bi elin yağda bi elin balda. eee o durumdayken bi tek kafanı kullanabilirsin. ne isterlerse var. ilgi çekici en son bu kalmış

  • bknz: aç ayı oynamaz.

  • ortaya çıkışı öyle olabilir. ama vardığı yerler tezat oluşturur. (bkz: diyojen)

  • (bkz: ferrarisini satan filozof)

  • maslow un bu teorisi, iki temel varsayima dayanir.
    1. insan davranislari onun belirli gereksinmelerini gidermeye yoneliktir.
    2. insan gereksinimleri oncelik sirasina konabilir. buna gore, alt duzeydeki bir gereksinim belli olcude karsilanmadikca birey, bir ust duzeye gereksinmeyi karsilamaya yonelmez.

    Bu yaklasima gore de birey gereksinimleri 5 grupta toplanir.
    1. temel fizyolojik gereksinimler
    2. güvenlik gereksinimi
    3. sosyal gereksinimler
    4. saygınlık gereksinimi
    5. kendini gerçekleştirme gereksinimi.

    maslow'a göre bu 5 maddeyi sırasıyla gerçekleştiren birey ve bu bireylerin oluşturduğu toplum sağlıklı bir toplumdur.

    1. Fizyolojik ihtiyaçlar : Yeme, içme, barınma, hayatı devam ettirme.
    2. Güvenlik ihtiyaçları : Hastalık, yaşlılık vb. gibi hallerde geleceği garantiye almak
    3. Ait Olma ve Sevgi ihtiyaçları: Kendi kendini anlama, şefkatvb.
    4. Değer ihtiyaçları: Prestij, başarı, saygı görmevb.
    5. Kendini Gerçekleştirme ihtiyaçları: Yapma tamamlama arzusu, kişisel tatmin, kişisel başarı, bilimsel buluşlar.

    olağanüstü durumlara karşı boynu bükük olan teoridir. ör: kurtuluş savaşı.

    maslow 'a göre en üst seviyedeki ihtiyaç olan kendini gerçekleştirme ihtiyacını gerçekleştirebilen kişi sayısı çok azdır.

    kısaca "insanların ihtiyacı vardır ve bizim her davranışımız bu ihtiyaçlardan birini giderme derdindedir, buna yöneliktir" diyen teori.

    Bu teori burjuva nitelik taşır ve bir kesim için hazırlanmıştır. Boby Sands tarafından yerle bir edilmiştir.

    endüstri mühendisliği bölümü son sınıf derslerinden birinde her ders sürekli duyduğum cümle.
    yalnız sınavda hakkında sallanma imkanları sonsuz bir konudur kendisi. sallayın gözünüzün görmediği ufuklara,korkmayın.

    büyük oranda doğru kurulmuş bir hiyerarşidir. bunu ilk gördüğümde çok hayret etmiştim. mağara duvarına resim çizen, bunu süsleyen, sanat yapan ilkel insan geldi gözümün önüne. yaaa

    maslow'un aidiyet ihtiyacı ile yanıldığını düşündüren hiyerarşidir. şöyle ki bir insan kendisini ait hissettiğinde sosyal güvence, barınma gibi hakları çok rahat gözardı edebilmektedir. örnek olarak pazarcılık yapan babanın onunla beraber çalışan oğlunu gösterebiliriz. herhangi bir sosyal güvencesi olmasa da, yeme-içme ihtiyacını gideremese de orada olmaya devam etmektedir

    üniversitemin yarım dönem uzamasına sebep olan hiyerarşik analiz.

    ihtiyaç hiyerarşisi olarak da bilinen amerikalı psikolog abraham maslow tarafından ortaya atılmış teori.
    maslova göre insan 5 kademeli bir hiyerarşik yapıya sahiptir. birey en alttan başlayarak zirveye tırmanırken bir aşamayı geçmeden diğerine atlayamaz.
    bu kademe ya da kategoriler hem bireyin bireysel gelişimini tamamlaması için (bkz: üstün insan) hem de toplumsal olarak bu kategorilerde yerini almış sınıfların seviyelerinde sosyal olarak hareket ederek yükselmesi için zaruri durumdadır.
    maslow hiyerarşisini anlamak için illaki maslow'dan haberdar olmak ya da alim olmak da gerekmez.
    insan psikolojisine göre en zaruriden başlayarak ihtiyaçlar karşılanmazsa insan olduğu yerde belli ihtiyaçlar çevresinde bağlı bulunduğu noktada sayar ve bu karşılanmamış ihtiyaç bir şekilde saplantı olarak ortaya çıkar.
    birey ihtiyaçlarını giderebildikçe zaruriyetten, gereksinim dışı, lüks olarak değerlendirilebilecek aslında hayatta kalma ve başarıyı yakalamanın bir göstergesi olan zirveye doğru tırmanmaya başlar. diğer bir deyişle hayat standartını yükselir.
    hepsini bir tarafa bırakarak somut bir gerçekten bahsedilmesi gerekirse insanın, kültürel, sanatsal, barışçıl, fiziki ve psikolojik olarak sağlıklı, saygın ve saygılı bir birey olmasının ve bu tarz bireylerden oluşan bir toplum olmasının tek şartı ekonomik açıdan refah olmaktan geçmektedir.
    yani her yönüyle zirveye tırmanmanın ana unsuru ekonomik özgürlük, maddi imkanlardır.
    üçüncü dünya ülkelerindeki insanları beğenmememizin, hor görmemizin, barbarca bulmamızın, insacıl bulmamamızın, vahşi olarak değerlendirmemizin, cahil olarak gördmemizin, ilkel karşılamamızın, sebebi olan tüm eylem ve uygulamalarının tek suçlusu budur.
    daha açık şekilde örneklendirerek izah etmek gerekirse ülkemizi, yakın çevremizi belki de karşı komşumuzu, belki de kendimizi göstermemiz yeterli olacaktır.
    sürekli medyada, sokakta dem vurulan, halkımız kitap okumuyor, sanata ilgisiz, yanı başında gerçekleşen hayati meselelere duyarsız, dünyada neler oluyor bakmıyor, kendine yeni ufuklar açıp gelişmiyor gibi ifadeleri dile getirirken en azından asgari ücretle çalışan bir proleterya sınıfından insanın yaşamına bakmamız da gerekir. bunların hepsi doğru tespitler olmasına rağmen asgari ücrette maaş alan bir aile babasının kendisine ve ailesine sanatsal kültürel ne gibi faydaları olabilir tartışılır.
    böyle bir baba akşam eve ekmek götürme, kışın ısınma, çocuklarına giyecek alma, ev kirası ödeme, geleceklerden korkmaksızın güven içinde hayatını idame ettirme gibi onlarca zaruri ihtiyacını temin etme çabasında iken nasıl olur da okumak için bir kitapçıdan kitap alabilir ? belki alacağı kitap o günkü evinin nafakası olacaktır. ailesini nasıl tiyatroya ya da sinemaya götürebilir, kendi kafası rahat olmadığı için nasıl olurda dünyanın gidişatı hususunda yorumlar ve bakış açıları getirebilir ?
    belli bir refah düzeyine erişmiş insan ister istemez çevresindeki ekonomik olarak yaşam standardı yüksek diğer insanlara da bakarak sinerji ve toplum psikoloji ile okumak için kitap alabilir, tiyatroya gidebilir, dünyaya ve insanlara karşı daha duyarlı ve barışçıl bir yaklaşım sergileyebilir, tatile çıkıp yeni yerler görüp ufkunu genişletebilir vs.
    biraz sert bir ifade olabilir ama su götürmez olarak parası olmayanın sanata karşı duyarlılığı olması da mümkün değildir.
    sanat insanın yücelmesinin ve sınırlarını genişletmesinin temel unsurudur.
    goethe'nin bir kitabında söylediği gibi "estetiğin, muhayyilenin, ahengin, saygı ve sevginin olmadığı yerde sanat olmaz" sanatın olmadığı yerde insanın ne işi vardır?
    geçmiş dünya medeniyetlerine bakılacak olursa, roma, sümer, maya, babil, yunan medeniyetlerin tamamının refah içerisinde olduğu hayat kaygısı taşımadığı sanata önem veren, bilgili, kültürlü, döneme göre teknoloji devi toplumlar olduğu gözlemlenebilir.

    maslow'a göre kişinin günlük etkinlikleri ağırlıklı olarak hangi kategorideki ihtiyacını karşılamaya yönelikse kişilik gelişmişlik düzeyi de bu gereksinim kategorisine karşılık gelen düzeyde olacaktır.
    örnek olarak karnını zar zor doyuran veya doyuramayan, asgari ücretle çalışan bir vatandaşımızın; eve gidiyim de yarım kalan kitabımı bitiriyim, kişiliğimi geliştiriyim derdi olmaz. öncelik onun geçim derdindedir, çocuklarının masrafındadır. vatandaşımızın bu kategorideki gereksinimleri tam karşılanmadan bir üst düzeye geçemez.
    türk insanı kitap okumuyor, japonlar sular seller gibi kaptırıyor diyen elitlerimiz önce bu insanların karnı tok mu diye sormalı.

    ihtiyaçlar hiyerarşisi teorisi, Amerikalı psikolog Abraham Maslow tarafından yılında yayınlanmış bir çalışmada ortaya atılmış ve sonrasında geliştirilmiş bir insan psikolojisi teorisidir.

    insanların belirli kategorilerdeki ihtiyaçlarını karşılamalarıyla, kendi içlerinde bir hiyerarşi oluşturan daha 'üst ihtiyaçlar'ı tatmin etme arayışına girdiklerini ve bireyin kişilik gelişiminin, o an için baskın olan ihtiyaç kategorisinin niteliği tarafından belirlendiğini sözkonusu seafoodplus.info'un kişilik kategorileri kendi aralarında bir dizilim oluştururlar ve her ihtiyaç kategorisine bir kişilik gelişme düzeyi karşılık seafoodplus.info, bir kategorideki ihtiyaçları tam olarak gideremeden bir üst düzeydeki ihtiyaç kategorisine, dolayısıyla kişilik gelişme düzeyine geçemez.

    Maslow, gereksinimleri şu şekilde kategorize etmektedir.

    1. Fizyolojik gereksinimler

    2. Güvenlik gereksinimi

    3. Ait olma gereksinimi

    4. Sevgi, sevecenlik gereksinimi

    5. Saygınlık gereksinimi

    6. Kendini gerçekleştirme gereksinimi

    insanlık tarihinin en büyük global sıkıntılarıyla uğraşan bir dünyada, bireyden topluma "iyi"leşmenin kilit noktalarından birisi olduğunu düşündüğüm teori.

    bu teoriyi yukarıda gayet güzel anlatmış bir sürü entry. ekleyerek devam etmek istiyorum;

    bu yazıyı okuyan herkesin mutlaka ihtiyaçları var. ve bu ihtiyaçlarkarşılandıkça piramidin bir üst seviyesinden yeni ihtiaçlar üretiyoruz kendimize. ev telefonundan cep telefonuna geçiş, kağıttan internete geçiş vb

    ve/fakat tam bu noktada çapraşık insan modeli ortaya çıkıyor. piramidin alt katlarında ki ihtiyaçları hiçbir zaman hissetmemiş olan insan, bir şekilde yarım kalıyor. yani hayatta kalma mücadelesi vermeden geçirilen bir çocukluk, ergenlik ve gençlik eksik insan üretimini hızlandırıyor.

    medya ve dünyayı yöneten şirketler tarafından doğal olmayan ölümlerin sıradanlaştırılması ve hatta özendirilmesi, bu ihtiyaçlarını hiçbir zaman kendileri karşılamamış olan bireyleri yakalayıveriyor.

    global veya bölgesel felaketler-krizler-savaşlar/soykırımlar karşısında tepkisiz, kendini düşünen bir toplum yaratıldı hatta halen geliştiriliyor.

    çözüm nedir peki?

    kimine göre 21 aralık 'de bilinç düzeyimiz dokuzunca düzeye ulaşacak

    kimine göre mesih gelecek

    kimine göre

    yaşayın olm hayatınızı, sevişin, için falan, yormayın böyle şeylere kafanızı.

    tersten gidelim

    diyelim ki sanatla ilgileniyorsun, çalışıyorsun, sosyal bir çevren var.

    insanı hayatta tutan ve gelişmesini sağlayan şey korkudur. fakat hayatı boyunca piramidin alt katlarında ki korkuların hiçbirini yaşamamış bir insan, diğer insanların da bu korkularını anlayamaz ve değerlendiremez.

    maslow'un hiyerarşisinin teori olarak kalmasının en büyük sebeplerinden birisi bu.

    "açken sanatla uğraşmazsın" mantığında aslında bir çoğumuz fiziksel açlığın --hayatta kalma mücadelesi olarak-- ne olduğunu deneyimlememiş olduğumuz için, bizim için "açlık" diye bir ihtiyaçtan sözedilemez. bir anlamda bu ihtiyacı hiçbir zaman karşılamadığımız için de "açız, ama sanatla ilgleniyoruz" diyebiliriz.
    **
    (bkz: dur lan ben bunu temellendirip kitap yazayım)

    Maslow'un ihtiyaç piramidi olarak da bilinen teoride piramidin en alt ve geniş katında(öncelikli kat) yemek, içmek, su gibi öncelikli fiziksel ihtiyaçlar bulunmaktadır, pramidin üst katlarına doğru çıktıkça ihtiyaç önceliği de azalmaktadır. Maslow'un teorisine göre piramidin en alt katında bulunan öncelikli ihtiyaçlar tamamlanmadan, piramitte bir üst kata çıkmak mümkün değildir örneğin önce piramidin en alt katındaki ihtiyacımızı tamamlamalıyız ki, 2. basamağa geçebilelim ve 2. basamaktaki ihtiyaçlar tatmin edildiğinde piramitte 3. basamağa çıkılabilir. Piramit 7 basaamaktan olşur, en alltaki en öncelikli ihtiyaçtan başlamak üzere;

    1- fiziklsel ihtiyaçlar (yemek, içmek, soğuktan korunmak vs)
    2- güvenlik ihtiyacı (sağlık, aile güvenliği, iş vs)
    3- sosyal ihtiyaçlar (arkadaş, aile)
    4- saygı göme ihtiyacı (kişsel özgüven, başkaları tarafından sagı görme vs)
    5- kavramsal ihtiyaçlar (malzemeleri,eşyaları vs. anlama ve bilme ihtiyacı)
    6- estetik ihtiyacı (yaratıcılık vs)
    7) Kendini gerçekleştirme ihtiyacı ( boş zaman aktiviteleri, kişinin kendi kişiliğini, keni farkındalığını,kişisel gelişimini gerçekleştirebilmesi için olan tüm aktiviteler).

    daha fazla bilgi için kaynak: (bkz: seafoodplus.info)

    Maslow'un terorilerine karşı olan bir çok teori de vardır; bunlardan bir kaçı şunları idda etmektedir;

    her insan farklır ve ihtiyaçlarıda farklıdır, herkes piramitteki değişik basamaklara değişik ölçüde öncelik tanıyabilir. Örnegin kişinin birşeyler öğrenebilmesi için öncelikle saygı görmesine gerek yoktur. (bkz: piramitte 4 nolu ve 5 nolu basamaklar)

    ne istediğini bilmemek

  • en kötü karar kararsızlıktır.

  • (bkz: neyi istemediğini bilmek)

  • hangisi daha kötü ? bilmemek mi yoksa bildiği halde kendini gerçekleştirememek mi? (bkz: maslow ihtiyaçlar hiyerarşisi)

  • bir çeşit lanet.
    nasıl mutlu olacaksın seni neyin mutlu ettiğini bilemeden?

  • ne istediğimi bilmiyorum, belki o hayatımın farklı bir dönüm noktası olacak. ama ne istemediğimi biliyorum; bu farklı bir pencere açtı bende.

  • ne istediğimi gerçekten söylemek zor olabilir ama ne istemediğimi çok iyi biliyorum, bu daha önemli bence

  • bunun kadar yorucu olan bir duygu var mı bilmiyorum ne istediğin net olunca o yönde yaptığın şeylerde mutlu oluyorsun ama kafanda belirsizlik olduğu zaman umutsuzlaşıyorsun sanki sen ne istesen ne yapsan tersi olacak böyle düşününce de birçok şey hayata dair anlamsız gelmeye başlıyor bir hedefin olduğu zaman hayalinde oluyor kendine yol çiziyorsun yapacağın istediğin şeye karşı umudun artıyor anladım gerçekten ne istediğini bilmek harika bir şeymiş artık biliyorum çok mutluyum kendi istediğim bir şey için uğraşmış olmaktanda bu durumda başarısız olsam bile mutlu olurum hayata dair her şey için böyle netlik olunca pekçok şey hd gözüküyor

  • rotasız gemiye benzer. rüzgar nerden eserse sen o yöne gidersin. sonra kendi düşünceleri olmayan olamayan başkalarına ihtiyacı olan birine dönüşürsün.

  • dostlar bu halden çok çekiyorum. kendim olurken ulan bu kendim ben miyim diye sorguluyorum? bir kız var diyelim. kız güzel, karakteri de güzel ve hoşlandığımı düşünüyorum. gidiyim konuşayım diyorum. tam giderken, ulan ben bu kıza gidip açılacak kadar ondan hoşlanmıyorum diyorum. sonra vazgeçip eve gidiyorum. akşam uyurken aklıma, aslında hoşlanıyor muyum sorusu geliyor ve 1 -2 saat yatakta dönüyorum. geçen çalıştığım yerde müdüre, ben terfi istiyorum dedim. gerçekten istiyor musun dedi. istiyor muyum lan dedim ve evet istiyorum dedim. eve gittim aslında istemiyorum dedim. o gece acaba istiyor muyum yoksa istemiyor muyum sorularıyla bana ızdırap verdi. mesele birşeyi tam olarak istediğinden emin olamamak ve elinden fırsat kaçtığında, hay sikeyim o gün yapsaydım etseydim pişmanlığı. not: bu hep olacak diye birşey yok ama her konuda emin olamamak zor birşey. yoksa ne istediğimi kesinlikle bildiğim şeylere çok şükür sahibim. burada mesele, %52 %48 oranına sahip iki seçeneğin isteklerinin birbirine yakın olması ve insanı kararsız bırakması.

  • tam bır huzur yumagı oldum.
    sınırlerım alınmıs gıbı.
    senede bır fılan sınırlenıyorum.
    asırı anlayıslıyım.
    cok sabırlıyım.
    yumusakbaslıyım.
    gıdın gecen butun seneyı gecırdıgım sevgılıme sorun, anlatsın. son donemde benı en ıyı tanıyan ınsan o.

    ama buna soyle bı tutam kıpır kıpırlık, bı tutam enerjıklık, bı tutam kahkaha, bı tutam muzurluk fılan eklemek ıstıyorum.
    ama nasıl yapacagımı bılemıyorum.

  • nest...

    batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir