Meriç Köyatası Kaç Yaşında

ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYOR, AYDINLANMA DEVRİMİ ATEŞİNİN TEKRAR PARLAMASINI DİLİYORUM.

Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Aydınlanma Devrimine katılan tüm öğretmenlerimize, özel olarak beni yetiştiren tüm öğretmenlerime ve daha da özel olarak da fotoğrafını paylaştığım öğretmen olan aile büyüklerime şükranlarımı sunuyorum.

yılında çekilen bu fotoğrafta yer alanlar:
AYAKTAKİLER (Soldan sağa):

AYTEN KÖYATASI BAYRAK: Küçük halam… Edirne Kız Enstitüsü’nden emekli öğretmen&#; Hep ikinci plana atılmış kızlara, biçki dikiş, ev idaresi, yemek dersleri veriyor. Harika yemekler yapıyor…
Halen Edirne’de yaşıyor.
Yapı Kredi Bankası’nın Emekli Şube Müdürlerinden Ercan Bayrak ile evli…
SAİT KÖYATASI: Baba tarafından Büyükbabam. İstiklal Savaşı Gazisi… Türkiye’nin ilk öğretmenlerinden…
Edirne’de Başöğretmen. At sırtında tüm Edirne köylerini dolaşıyor.
Edirne ve köyleri, diğer illerden çok önce Latin Alfabesini öğreniyor.
Soyadı kanunu çıktığında büyükbabamın en büyük ağabeyi, aile için Demirkol soyadını alıyor.
Mustafa Kemal Atatürk Edirne’ye geldiğinde Harf Devriminin özellikle köylerde büyük başarı ile uygulandığını görünce, rahmetli Büyükbabamı çağırıp “Ben Türklerin Atası oldum, sen de burada köylerin Atası olmuşsun” diyerek Demirkol soyadını Köyatası olarak değiştiriyor. Büyükbabamın tüm ağabeyleri ve kardeşleri de Köyatası soyadını alıyor.
90 yaşında aramızdan ayrıldı. Edirne Asri Mezarlığında yatıyor.
Şöyle bir şansım oldu:
İstiklal Savaşı’nı ve Mustafa Kemal Atatürk’ü, sadece okuldaki öğretmenlerimden ve kitaplardan değil, bizzat o savaşa katılmış bir Başöğretmenden öğrendim.
RAYEGÂN KÖYATASI: Büyük halam… İstanbul Üniversitesi Coğrafya bölümü mezunu…
Edirne’nin efsane Coğrafya öğretmeni…
Neredeyse Edirne’de yaşayan her aileden en az iki kuşağın öğretmeni…
Halen Edirne’de yaşıyor.
En zor konuları tatlı tatlı anlatması ve öğrencilerin belleğine sokması ile ünlü.
OTURANLAR: (Soldan sağa)
VEDİA KÖYATASI:Annem… Karşıyaka Kız Muallim Mektebi Mezunu. İzmir’in köylerinde başladığı ilkokul öğretmenliğini 35 yıl sürdürdü ve Karşıyaka Cumhuriyet İlkokulu öğretmeni olarak emekli oldu.
Acısı hala taze…
Bu yılın 19 Ağustos günü 90 yaşında aramızdan ayrıldı.
Haddim değil ama annemin öğretmenliğini ileriki yıllarda değerlendirdiğimde şunları gördüm:
Normal müfredatı işlerken, Türkçe (yazım, okuma ve anlama) ile matematik (olaylara geniş bir açıdan bakma ve değerlendirme yeteneği)üzerine çok yoğunlaştı.
Özellikle yoksul ailelerin yetenekli çocuklarını okul saatleri dışında evde toplayıp ücretsiz olarak onlara kek, börek ve lor kurabiyesi de pişirerek bila bedel matematik ve Türkçe dersleri verdi.
Birçoğu İzmir’deki Amerikan Kız Koleji, Bornova Anadolu Lisesi’ni kazandı. Hali vakti yerinde olan öğrenci velilerini arayıp kolejleri kazanan yoksul öğrencileri için burs buldu.
RÜÇHAN KÖYATASI: Babam… Balıkesir Necatibey Öğretmen Okulu mezunu…
Kastamonu Azdavay’ın dağ köylerinde başlayan ilkokul öğretmenliğinde, daha sonra kimsesiz çocuklar üzerine uzmanlaşıyor.
O dönemin öğretmen okullarının verdiği eğitim sayesinde, tarımdan marangozluğa, elektrikten sıhhi tesisata kadar elinden her iş geliyor. Piyano, mandolin, akordeon çalıyor.
İlkokul öğretmenliğinin yanı sıra, ortaokul ve liselerde (Mithatpaşa Meslek Lisesi ve Karşıyaka Erkek Lisesi, müzik, resim gibi derslerde de öğretmenlik yapıyor.
yılında Buca Kız Yetiştirme Yurdu’nun ( yaş kimsesiz kızlar) kurucu müdürü oluyor.
Annem o dönem Buca Çakabey İlkokulu’nda öğretmen ama mesai saati dışında kalan zamanını babamla birlikte kız çocuklarının eğitimi için harcıyor. Babam Rüçhan Köyatası, daha sonra Karşıyaka Çocuk Bakım Yuvası’nda yaş çocuklarının öğretmenliğini yaptı.
Emekli olduğu gün, 53 yaşında trafik kazasında aramızdan ayrıldı.
Babam, annem ve sevgili ağabeyim Ferdi Köyatası Karşıyaka Soğukkuyu Asri Mezarlığında yatıyor.
Işıklar içinde uyusunlar, mekanları cennet olsun.

AYTEN KÖYATASI BAYRAK

Patreon üzerinden desteğinizi bekliyoruz.

Türkiye’nin en eski ahşap yelkenlisi Seddülbahir öyle bir yenilendi ki, görenler onun 92 yaşında olduğuna inanamıyor

Seddülbahir’i Bozburun Yat Kulübü’nde görebilirsiniz.

Denizciler teknelerine ‘kızımız’ derler. Zaten İngilizcede de ‘she’ diye bahsedilir. yılında kaybettiğimiz Türkiye’nin efsanevi yelkencisi Prof. Dr. Süleyman Dirvana’nın, yine kendi gibi efsane olan metre boyundaki kotrası elden geçirildi ve göz kamaştırıcı bir güzelliğe sahip oldu.
yılında Türkiye’nin ilk gemi inşa mühendislerinden Harun Ülman tarafından yapılan tekne, ’de karada harap bir vaziyette iken Süleyman Dirvana’nın eline geçer. Dirvana tarafından bakım ve onarımı yapılan tekne daha sonra katıldığı tüm yarışlarda önemli dereceler alır. Süleyman Dirvana bu tekne ile İstanbul’dan güneye geziler düzenler. Süleyman Dirvana, eşi Zeynep hanım ve oğlu Edhem ile ömrünün son anlarına kadar Seddülbahir ile dolaşır.
Süleyman beyin iyi bir yelkenci olan oğlu Edhem Dirvana, Seddülbahir’i elden geçirmek için planlar yaparken, daha önce de eski ve klasik tekneleri yenileyen yerli boya firması Teknomarin, tekneyi baştan aşağı elden geçirme önerisi getirir. Bu önerinin sonunda teknenin gövdesi elyaf ve kontrplakla kaplanır, epoksi astar ve boya uygulaması ile 92 yaşındaki Seddülbahir, baştan aşağı yenilenir.
Teknomarin firması Pazarlama Müdürü Caner Masmanacı, restorasyon çalışmalarını ve hedeflerini şöyle açıklıyor: “ yapımı Seddülbahir, bildiğimiz kadarıyla Türk denizlerinin yaşayan en eski ahşap teknesi. Daha önce de Dingo, Su ve Neptün gibi klasik tekne restorasyonlarına imza atmıştık. Burada iki amacımız vardı. Türk denizcilik tarihine sahip çıkmak, 30 yıl sonra bile dimdik ayakta kalacak bu teknelerin kendi tarihi ile birlikte kendi adımızı da duyurmak”
Teknenin direğini Dökar Mast, yelkenlerini de Levent Karabeyoğlu ile Nihat Yenel yeniliyor. Bu yaz yolunuz Bozburun taraflarına düşerse, Bozburun Yat Kulübü ziyaret eder, Seddülbahir’le bir yelken turuna çıkabilirsiniz. Oraya kadar gitmişken merhum Süleyman Dirvana’nın eşi Zeynep hanımın harika yemeklerini de tatmadan geçmeyin derim.

Ülkemizin ünlü yarışçılarından Mustafa Miharbi, Filizim adlı X-Yacht teknesi ile Atlantik Okyanusu Rallisi’nde üçüncülük kazanmıştı.

5 bin tekne şerefine

Danimarkalı tekne üreticisi X-Yachts, 5 bininci teknesini suya indirme hazırlıklarını yapıyor. yılında üretime başlayan X-Yachts, 5 bin tekne şerefine de ciddi bir satış kampanyası başlattı. 1 Mayıs ’ye kadar verilecek siparişlerde tekne model ve boyuna göre, değeri 10 bin ile 70 bin avro arasında değişen birçok opsiyon bedelsiz olarak sunulacak.

KAPTANIN MUTFAĞINDAN

Karidesli kabak patlıcan sarma

Seddülbahir’in yenilenme hikayesini yazmışken, Zeynep Dirvana hanımefendinin Bozburun Yat Kulübü’ndeki harika yemekleri aklıma geldi. Karidesli patlıcan ve kabak sarma Kabaklar ve patlıcanlar ince uzun şeritler halinde kesiliyor ve iki saat kadar sütte bekletiliyor. Temizlenmiş iri boy karidesler, tereyağı, sarmısak ve fesleğenle bir tavada hafifçe çevriliyor. Karidesler ince dilimlenmiş kabaklara ve patlıcanlara sarılıyor ve kürdanla tutturuluyor. Biraz un ve mısır ununa bulanarak kızgın çiçek yağında kızartılıyor.

KAPTAN ÇARŞIDA

Yemek ve bardak takımları

Tekneler için üretilen çok şık tabak ve çanaklar özellikle hanımların ilgisini çekiyor. Tabii bu ürünler sadece tekne sahipleri için değil, “En iyi tekne arkadaş teknesidir” diyenler için de ideal bir hediye seçimi Malum davet edilen bir tekneye eli boş gidilmez. Altılı düz yemek tabağı 68, altılı çukur yemek tabağı 68, altılı şarap bardağı 34, altılı viski bardağı takımı 30, altılı fincan takımı 54, altılı rakı bardağı 21, altılı su bardağı 27 avro Ürünler, Saray Deniz Malzemeleri bayisi olan deniz marketlerden ve seafoodplus.info adresinden temin edilebilir.

Portatif jeneratör

Karadan denize çıkıldığında en çok aranan şeylerin başında volt elektrik gelir. Küçük teknelerde sabit jeneratör koyacak yer yok. Fiyatları da yüksek. Aksa, küçük tekneler için de uygun fiyatla portatif jeneratörleri piyasaya sundu. Aksa markasını taşıyan
1 Kwa ve 2 Kwa gücündeki jeneratörler, benzerlerine göre yaklaşık yarı yarıya daha düşük maliyetli. 1 Kwa’lık portatif jeneratörün fiyatı TL + KDV, ağırlığı
19 kilo; 2 Kwa gücündeki jeneratörün fiyatı TL + KDV, ağırlığı ise 25 kilo

Başkanlığını "Çoban Ateşi Hareketi"ni başlatan Rıfat Serdaroğlu'nun yaptığı Doğru Parti'de Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı'na İzmirli Gazeteci, Yazar TV Yorumcusu Meriç Köyatası getirildi. Köyatası, ""Bazı konular vardır. Kenarda durmakla olmaz. Söz sırası size geldiğinde fikir belirtmek de yetmez. Tüm benliğinizle çalışıp çabalamak gerekir. Hep birlikte daha iyi bir Türkiye için, mutlu insanların ülkesi Türkiye için çalışacağız" dedi.  SosyalMedya Hesabından görevlendirmeyi paylaşan Ekonomist Köyatası, bakın neler söyledi:

"Bazı konular vardır. Kenarda durmakla olmaz. Söz sırası size geldiğinde fikir belirtmek de yetmez. Tüm benliğinizle çalışıp çabalamak gerekir.
Türkiye çok zor bir süreçten geçiyor. Seyirci kalmak yerine tavır koymak ihtiyacını duydum. Üç yıl kadar önce öncülüğünü Rifat Serdaroğlu’nun yaptığı silahsız Kuvayı Milliye Hareketi Çoban Ateşi’nin içinde yer aldım. Türkiye’nin dört bir yanını dolaştık, içinde bulunduğumuz şartları anlattık. Gittiğimiz yerlerde bize “Çoban Ateşi iyi ama yetmez, siyasi parti kurun” dediler. Rifat Serdaroğlu’nun Genel Başkanlığında kurulan DOĞRU Parti’nin Kurucular Kurulunda ve Genel İdare Kurulunda görev aldım. Dün de Ekonomiden sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirildim.
Biz iktisatçılar, teknik olarak ekonomiyi değerlendirirken rakamlar, istatistikler kullanırız. Elbette rakamlara, istatistiklere bakacağız. Ama bazen kendimizi öyle bir kaptırırız ki, bir bakmışız insanı unutmuş, rakamlar okyanusunda boğulup gitmişiz.

OYSA EKONOMİNİN NİHAİ AMACI, MUTLU İNSANLAR DEMEKTİR.

Şu anda elimde, ekonomiyle ilgisi olmayan ama tamamlamam gereken bir çalışma var. Bir kaç güne biter. Bir haftaya kalmaz partimizin ekonomi politikaları konusunda detaylı paylaşımlarda bulunacağım. Tüm dostlarımı katkıda bulunmaya davet ediyorum.
Hep birlikte daha iyi bir Türkiye için, mutlu insanların ülkesi Türkiye için çalışacağız.
Herkese sağlıklı, mutlu yeni bir yıl dilerim."

MERİÇ KÖYATASI'NIN ÖZGEÇMİŞİ

 9 Mayıs ’de İzmir’de doğdu. Öğretmen bir ailenin çocuğudur. İlk, orta ve lise eğitimini İzmir’de aldı. yılında Hacettepe Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun oldu. Büyük bir bankanın müfettiş yardımcılığı sınavlarını kazandı. Tam bankacı olacakken, ani bir kararla İzmir Yeni Asır’da gazeteciliğe başladı. Muhabirlik, ekonomi servisi şefliği, Yeni Asır bünyesinde çıkartılan günlük ekonomi gazetesi Rapor’un Yazı İşleri Müdürlüğü görevlerinde bulundu.
yılında Hürriyet İzmir Bürosu Yazı İşleri’ne, yılında davet üzerine İstanbul’a Hürriyet Gazetesi’ne geçti. Ekonomi Servisi Müdürlüğü yaptı. Türkiye’de ilk özel televizyon kanalı Star’ın kurulmasından altı ay sonra, bu kanalda haber bülteni içinde yorumculuk yaptı. Bir süre kendi şirketini kurup haftalık bir ekonomi dergisi çıkardı, reklam ve pazarlama ve piyasa araştırmaları konularında danışmanlık yapan bir şirket kurdu. Habertürk Televizyonu’nda Murahhas Azalık ve Anchorman olarak çalıştı. Akşam Gazetesi’nde köşe yazarlığı yaptı. Milliyet Gazetesi’nde haftalık Denizcilik Sayfası hazırladı.
Hobisi olan denizcilik ve yelkencilikle daha fazla ilgilenebilmek için düşük profilli çalışma hayatını tercih etti. İstanbul’dan ayrılıp tekrar İzmir’e ve güneye denizlere döndü.
Osmanlı İktisat Tarihi ve Osmanlı’daki Ekonomik Yapı perspektifinden bugünkü Türk ekonomisinin yapısal durumunu ve cari açığı inceleyen Ne Olacak Bu Memleketin Hali adlı bir kitabı ile denizciliğe merak saranlar ve teknede yaşamak isteyenlere rehber niteliğinde Denizde Yaşamak adlı iki kitabı bulunuyor.

Köyatası, Bayraktar ailesinin ASELSAN mühendislerinin teknolojilerini çaldığı iftirasını attı ve 'İnsanların hem varlığına çöküyorlar hem bilgi birikimlerine çöküyorlar' şeklinde konuştu. 

Meriç Köyatası, CHP yanlısı Tele1 kanalında yaptığı konuşmada, Bayraktar ailesini ve SİHA'ları hedef aldı.

Köyatası, ASELSAN mühendislerinin teknolojilerinin Bayraktar ailesi tarafından çalındığı iftirasını attı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bayraktar ailesine karşı iftiralar atan Köyatası, SİHA'nın teknolojisinin çalındığını iddia ederek, 'Bu teknolojiyi üreten, ardından faili meçhul cinayetlere kurban giden mühendislerden neden çaldınız?' dedi.

Köyatası, “O SİHA'yı neyle yaptın sen? O savunma sanayinde veya ASELSAN da, o teknolojiyi üreten, ondan sonra faili meçhul cinayetlere kurban giden mühendislerden neden çaldınız? Bunlar biliniyor mu? Bunlar konuşuluyor mu? İnsanların hem varlığına çöküyorlar hem bilgi birikimlerine çöküyorlar.” ifadesini kullandı.