Görüntülenme
Mersin gezilecek yerler nelerdir? Mersinde gezilecek yerler çok mu? Akdenizin saklı cenneti Mersin’de nereye gidilir? Muhteşem plajları ve berrak deniziyle Antalyayı aratmayan Mersin, bereketli topraklarında sayısız doğal güzellik ve tarihi yapı barındırmaktadır. Mutfağı ayrı bir dünya olan Mersinin gezilecek yerleri bir güne sığdırılamayacak kadar çoktur.
Eski adı İçel olan Mersin; Akdeniz bölgesinde bulunmaktadır. Ülkemizin en büyük şehirlerinden incisi olan Mersin; oldukça geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. Mersin gezilecek yerler ise tarihi, doğal ve kültürel bakımdan çeşitlilik göstermektedir. İlçelere göre tasnif edilecek olursa; Mersinde gezilip görülmesi gereken yerler şunlardır:
Mersin, ’te büyük şehir olduktan sonra burası Mersin’e bağlı bir ilçe olmuştu.r Şehrin merkez ilçesi olan Akdeniz’in geçmişi çok eskilere dayanır. İlçede bulunan Mersin Uluslararası Limanı’nın Ortadoğu ve Akdeniz limanları içindeki önemi büyüktür. Mersin gezilecek yerler bakımından sunduğu seçenekler şöyledir:
İlçe merkezinde yer alan bu 52 katlı bu yapı ülkemizdeki en büyük gökdelendir. Yan tarafında Defterdarlık Binası bulunmaktadır ve orası da çok büyük bir devlet binasıdır. Etrafında alışveriş merkezlerinin olduğu Mertim Kulesi otel olarak kullanılmaktadır.
Çeşitli arkeolojik ve etnografik eserlerin sergilendiği bu müze 3 bölüme ayrılmıştır.
Taş eserler salonu; Roma Döneminnden kalma insan başlarına, stellere, heykellere ve anforalara ev sahipliği yapmaktadır.
Arkeolojik salon ise Mersin ve etrafındaki ören yeri, antik kent ve höyüklerde yapılan arkeolojik çalışmalarda keşfedilmiş Helenistik, Urartu, Eski Tunç, Bizans ve Roma dönemlerine ait eserleri içermektedir.
Etnografı bölümü ise takriben eseri bünyesinde bulundurmaktadır.
Atatürk Caddesi’nde bulunan bina; İsviçreli Krizmon tarafından yılında inşa ettirilmiştir. Atatürk, ’te buraya gelmiş ve 11 gün eşiyle beraber konaklamıştır. İlerleyen yıllarda müzeye tahvil edilen bina 2 kattan meydana gelmektedir. Müzenin ilk katında Kurtuluş Savaşı’na ve Atatürk’ün Mersin ziyaretlerine ilişkin belge ve fotoğraflar vardır. İkinci katın ise dinlenme, çalışma, yatak odası olarak düzenlendiği bilinmektedir.
Bezm-i Âlem Valide Sultan adına yaptırılan cami yılına tarihlenmektedir. Cami şerif Mahallesindeki bu cami dikdörtgen yapılı ve tek minarelidir. ’te restorasyondan geçirilen cami ibadete açık olup ziyaret edilmelidir.
Eski Caminin yakınında, güney batı köşesindedir. yılında yaptırılan çeşmenin kitâbesinde Sultan Abdülaziz’in tuğrası yer almaktadır.
Burası bir höyük olup Akdeniz’in kuzeybatısında konumlanmıştır. Burada pek çok medeniyetin izlerine rastlanmıştır. Höyükteki yerleşimin Neolitik çağda başladığı düşünülmektedir. Yüzyıllar beri yerleşim yeri olarak kullanılan bölgede yapılan arkeolojik çalışmalar sonucu birçok tarihi esere ulaşılmıştır. Hepsi Mersin Müzesi’ne nakledilmiş olup bu müzede sergilenmektedir.
Bekirli Mahallesinin güneyindeki bu dikilitaşın yüksekliği 15 metredir. Kalınlığı 2 metre olan taşın genişliği ise 4 metre olarak belirlenmiştir.
Asurlular milattan önce MÖ. 7. Yüzyılda Yunanlılara karşı galibiyet elde edince bu dikilitaşı yapmışlardır. Zafer anıtı niteliğindeki bu taşı da görmeniz önerilir.
metre uzunluğa sahip olan bu parkın batı tarafında balıkçı barınağı yer almaktadır. Açık ve kapalı oturma alanlarının, çay bahçelerinin, restoranların ve kafelerin bulunduğu park alanında dinlenmek, deniz kenarında yürüyüş yapmak iyi bir fikirdir. Parkın içinde Refah Şehitleri Anıtı bulunmaktadır. Bu alanın doğu kesiminde ise Mersin Kongre ve Sergi Sarayı yer almaktadır. Mersin gezilecek yerler arayışınıza cevap verecek bu alanda hoş vakit geçireceğiniz rahatlıkla söylenebilir.
Mersin gezilecek yerler rehberimiz hâlâ Akdeniz ilçesiyle devam etmektedir. İlçe meydanında bulunan bu kule de yakından görülmesi gereken bir başka yapıdır. 24 metre yüksekliğe sahip olan kulenin en üstünde ‘Mersin’ yazmaktadır. Kuleye yerleştirilen düzenek havanın kaç derece sıcaklığa sahip olduğunu göstermektedir.
İlçe merkezindeki Ulu caminin yanındadır ve 2 kattan oluşmaktadır. Alışveriş mağazaları ve kuyumcuların bulunduğu bu çarşıya sadece Mersin gezilecek yerler arasında bir yer olarak bakmamalı; gezerken sevdikleriniz için bir şeyler de satın almalısınız. Ulu Çarşı’nın ortasında bulunan yabani güvercinlere de yem vermeyi unutmamalısınız
Müftü Deresi Köprüsü’nün yanında bulunmaktadır. senesinde Müftü Emin Efendi’nin inşa ettirdiği bu yapı tuğralı mihrabıyla ve süslemeleriyle dikkat çekmektedir. Caminin doğusunda bir türbe vardır. Burada Müftü Emin Efendinin, eşinin ve oğlunun metfun olduğu bilinmektedir.
Cami Şerif Mahallesi’nde bulunan müze yılında Kültür Bakanlığı’nca ‘özel müze’ statüsüne alınmıştır. Müze binasının yıllık geçmişi vardır. Cumbalı Mersin evlerinden biri olan bina; Mustafa Erim sayesinde onarılmıştır. Buraya geldiğinizde kendinizi Yüzyılın başına gitmiş ve tarihte yolculuk yapıyormuş gibi hissedeceksiniz.
Müze; Atatürk’ün yılları arasında yaptığı Mersin ziyaretleriyle ilgili fotoğraflar ve belgeler ihtiva etmektedir.
Eğitim Tarihi Odası’nda yılından yılına kadar şehir merkezinde ve ilçelerinde eğitim vermiş yaklaşık 70 okuldan toplanan çeşitli belgelere yer verilmektedir. Eğitim araçları, ders kitapları, diplomalar öğrenci karneleri, öğretmen sicil defterleri, yazışmalar bunlardan bazılarıdır.
Mersin’in Kurtuluş Köşesi‘nda ise Mersin’in kurtuluş tarihine, Kuvay-ı Milliye Kahramanlarına, Müdafa-i hukuk Cemiyetlerine, Müfreze Komutanlarına ilişkin anlatımlar yapılmaktadır.
Yine müzede; Mersin Kaleleri, Mersin’de Yaşayan ve İz Bırakanlar, Mersin Camileri ve Kiliseleri gibi bölümler de vardır.
Mersin gezilecek yerler listemizde şimdi sıra Anamur ilçesine gelmiştir. Plajında serinleyeceğiniz, tarihi eserlerine hayran kalacağınız, muzları iştahınızı kabartacak ve antik kentleriyle sizi alıp taa yüzyıllar öncesine götürecek olan bu ilçede yaşadığınız hiçbir ânı unutamayacaksınız.
Mersin’de denize girilecek yerler arasında ön plana çıkan bu plaj, Rauf Denktaş Parkı’nın önündedir. Kumları tertemiz olup Caretta Caretta’lar burada üremektedir. Oldukça geniş bir alanı kaplayan plajın çevresinde kafeler mevcuttur.
Ayrıca Mersin plajları ve koyları yazımızı da inceleyebilirsiniz.
Ülkemizin en görkemli mağaralarından biri olan Köşekbükü Mağarası; metrekare büyüklüğündedir. Havasının astıma iyi geldiği söylenir, onun için buraya Astım Mağarası da denilmişseafoodplus.infoğaranın içi; Dilek, Şifa ve Huzur olmak üzere 3 bölümden oluşmaktadır. Birbirine bağlı galerilerden meydana gelen mağaradaki dikitler ve sarkıtlar oldukça ilginçtir. İçerisi güzel bir şekilde aydınlatılmış olan bu mağara Mersin gezilecek yerler listenizde muhakkak olmalıdır.
Anemurium Antik Kenti’ne doğru ilerlerken karşılaşacağınız muz sarayları ilçede muz üretimiyle ilgili önemli ayrıntılara şahitlik etme imkânı sunacaktır. Ünü dünyaya yaılmış olan Anamur muzu ilçenin başlıca geçim kaynaklarındandır. İlçede çilek yetiştiriciliği de yaygındır. Mevsiminde gelme fırsatı yakalarsanız çilek seralarını görüp çilek suyundan içmenizi tavsiye ederiz.
Mersin – Anamur arasında bulunan bu tarihi kent Mersin gezilecek yerler listenize girmeyi hak etmektedir. Kentte kazı çalışmaları yapılmış ve mühürler, balıkçı aletleri, dokuma aletleri, sikkeler, makyaj malzemeleri ve takılar keşfedilmiştir. Bu antik kent; bölgede bulunan tüm antik kentleri ticaret yollarına bağlamasıyla önem kazanmış bir liman kentidir. Burada mozaikleriyle dikkat çeken bir hamam kalıntısı ve 6. Yüzyıldan kalma kilise kalıntıları vardır.
Antik kentin sonunda ise sizi pırıl pırıl bir deniz karşılayacaktır!
Mersin gezilecek yerler içinde tarihi niteliğiyle öne çıkan bir başka yapı da bu kaledir. Mersin-Antalya karayolu üzerindeki bu kale ilçenin 6 km güneydoğusundadır. metrekarelik alanıyla önemli bir eserdir. Kervansaray görünümüyle Mamure Kalesi; mazgallar, surlar ve kuleleriyle günümüze sağlam bir şekilde ulaşmıştır. Kalenin 36 kulesi vardır ve hendekle çevrilidir. Kalenin batı avlusunda onarım görmüş, tek minareli bir cami vardır, ibadete açıktır. Kalenin kuzeyinde ise MAMURE HAMAMI yer almaktadır. Giriş bölümü yıkılan hamamın sıcaklık, ılıklık ve soğukluk, bölümleri günümüze ulaşmıştır.
Bu cami Karamanoğulları zamanında yapılmıştır fakat yivli minaresi sonradan ilave edilmiştir. Kesme taştan, merkezi planlı bu cami de ilçede görmeniz gereken tarihi eserler arasındadır.
Bu da Karamanoğulları zamanında yapılmış olup tam bir mimarlık harikasıdır. Anamur Ermenek Karayolunun Km’sinde, Dragon çayı’nın üzerindeki tek gözlü köprü 54 metre uzunluğundadır ve kullanılmaya devam etmektedir.
İlçenin kuzeyinde, 46 km uzaklıktaki bu mağaranın yüksekliği metredir. Çukurpınar yaylasında bulunan mağara yılında keşfedilmiştir. Ülkemizin en büyük mağaralarından biri olup metreye kadar ulaşılabilmiştir.
İlçenin merkezi başta olmak üzere farklı noktalarında yöreye özgü evler mimarisiyle dikkat çekmektedir. Çoğunlukla 2 katlı olarak inşa edilen bu yapılar da mutlaka görülüp fotoğraflanmalıdır.
Alanya karayolunun Km’sinde Demirören Mahallesindedir. Moloz ve kayan taşlardan inşa edilen yapının Yüzyıllarda inşa edildiği düşünülmektedir.
Burada arkeolojik ve Etnografik Eserler bölümü ile, sanat galerisi, laboratuar, fotoğrafhane, kütüphane gibi farklı üniteler mevcuttur.
Arkeolojik bölüm; Bizans, Roma ve Helenestik dönemlere ait eserler için ayrılmıştır. Bozyazıda gerçekleştirilen kazı çalışmasıyla ele geçirilmiş kabartma motifli altın diadem buradadır. Anamur Nekropolünde bulunmuş altın objeler, kantar ağırlığı, bronz Athena da buradadır.
Etnografi bölümü ise Yörük eşyalarına, geleneksel sanatların birbirinden güzel örneklerine Post Yanışlı kilimlere ev sahipliği yapmaktadır.
Bu antik kent; Anamur ilçesinin batısındaki Kalınören Köyü’ndedir. Bizans, Roma ve Helenistik, dönemlerine ait eserlerin bulunduğu kent lahitler, dini mekanlar ve pek çok mezar barındırmaktadır. Kentin girişindeki renkli sütunların ve çevresindeki sur duvarlarının bir hayli dikkat çekici olduğu söylenebilir.
Mersin’de gezilecek yerler içinde burayı farklı kılan şey; Caretta Carettaların yaşam alanı olmasıdır. Doğası, ormanı ve deniziyle çok güzel bir günübirlik gezi rotası olan Pullu Milli Parkı, doğa bilimcilerini de kendisine çekmektedir.
Burada Anamur ovasına ve tüm ilçeye kuş bakışı bakabilirsiniz. Ören yerlerinden biri olan Anamur Azı Tepe, size nefis manzaranın keyfini sonuna kadar çıkarma fırsatı sunacaktır.
İlçe merkezinin doğusunda yer alan bu çay sizi Akdeniz’in sıcağından kurtararak serinletecek, etrafında bulunan modern parklarıyla güzel vakit geçirmenizi sağlayacaktır. Burada balık tutmanız da mümkündür. Civardaki mekan ve restoranların kahvaltıları da, yemekleri ve özellikle balık ürünleri de oldukça lezzetlidir.
Akdeniz’in kıyısındaki bu sevimli ilçe, merkezinde bulunan Dört Ayak Anıt Mezar’ıyla dikkat çekmektedir. Peki Aydıncık bizi Mersinde gezilecek yerler olarak hangi opsiyonlarla karşılayacaktır?
Aydıncık’ta denize girmek istediğiniz zaman uğrayacağınız birçok plaj vardır. İlçe merkezindeki 7 adet plajdan dilediğinizi tercih etmekte özgürsünüz fakat Büyükalan Plajı’nı bir tık daha fazla tavsiye edebiliriz. Denizinin suyu soğuk olan plaj antik kalıntılar da barındırmaktadır.
İlçe merkezindeki bu antik yapı harç kullanılmadan, büyük kesme kireç taşlarıyla yapılmıştır. Yüksekliği 8 metre olup iyi korunmuştur ve günümüze kadar yapısı bozulmadan gelebilmiştir. Milattan sonra 2. Veya 3. Yüzyıla tarihlenen bu anıt mezar tarih meraklılarının ilgisini celb edecektir.
Ne zaman ve hangi medeniyet tarafından kurulduğu bilinmeyen bu antik kentin milattan önce 8. Yüzyılda kurulduğu tahmin edilmektedir. Burada görebileceğiniz tarihi kalıntılardan bazıları; tiyatro, liman hamamı ve nekropol Alanıdır.
Aydıncık merkezinden 3 km uzaklıkta olan kale Denizciler Mahallesinde bulunmaktadır. Roma döneminden çeşitli yapı kalıntılarına rastlamanın mümkün olduğu bu bölgenin batısında gözetleme kulesi bulunmaktadır. Yörede arkeolojik çalışmalar yapılmış ve cam eşya örnekleri ve kabartmalarla süslü seramikler keşfedilmiştir.
Gemi Durağı Mevkiinde bulunan mağaraya deniz yoluyla ulaşım sağlanmaktadır. Mağaranın girişi deniz seviyesinden yaklaşık 45 metre yükseklikte olup içi damlataşlarlarla doludur. metre uzunluğundaki mağaranın tavan yüksekliği 19, genişliği metreye varmaktadır. Birçok oda ve salona ayrılan mağaranın sonuna gelenleri bir göl karşılamaktadır. Denizle aynı seviyedeki bu gölün kıyısında dikitler ve sarkıtlar vardır.
Önemli bir turizm noktası olan Bozyazı, Mersin’de gezilecek yerler arayanlar için biçilmiş kaftandır. Doğusunda Aydıncık, batısında Anamur olan Bozyazı’nın güneydeki komşusu ise Akdeniz’dir. Şehrin tam ortasında bulunan ve çeşitli tatil noktalarına yakınlığıyla önem arz eden Bozyazı’nın gezilecek yerleri şunlardır:
Kaledibi Mahallesiki bu koy tam bir doğa harikasıdır Durgun deniziyle amatör yüzücüler için de gayet uygun olan koyun sahili geniş kumsalıyla ve temiz havasıyla tatilcilere huzurlu anlar yaşatmaktadır. Toslaklar Koyu’nun çevresinde mangal ve piknik için özel alanlar da yer mevcuttur.
Mersin-Antalya Yolu üzerinde, Paşa Caddesi’nde konumlanmıştır. Anemurium Antik Kenti ile arasındaki uzaklık 10 km’dir. Kentin bulunduğu yerin adı Paşabeleni Tepesi olup bu tepenin eteklerinde ise eski bir mezarlık (Nekropol) yer almaktadır.
İlçenin seyirlik mekânı olan Arsinoe Maraş Tepesi, Çubukkoyağı Mahallesi’nde’dir. Önceki ismiyle Arsinoe olarak bilinen yerde bölgeye kuş bakışı bakmak mümkündür. Mısırlıların kurduğu Arsinoe, geçmişte kutsal şehir olarak kabul edilmiştir. Duvar kalıntıları ve mozaikli kapı sizde merak uyandıracaktır.
Kaledibi Mahallesi’ndeki bu park doğayla iç içe olabileceğiniz sessiz-sakin bir yerdir. hektarlık alanı kaplayan parkın içinde yemyeşil bir orman bulunmaktadır. Endemik bitki türlerini barındıran ormanda defne, yaban mersini ve kızılçam gibi ağaçlar da yer alır. Hem piknik yapabileceğiniz, hem de sahilinin kumsalında denize girebileceğiniz bu park; kafanızı dinleyerek pozitif enerji depolayacağınız bir tatil noktası olarak sizi beklemektedir.
Merkez Mahallesi’ndeki bu plaj ücretsizdir. Kıyı şeridinin uzunluğu yaklaşık 1 km’dir. Kumsal alanı ise ortalama 70 km’dir. Plajda kişisel ihtiyaçların karşılanabileceği tuvalet, duş, restoran vb. olanaklar mevcuttur.
Merkeze takriben kilometre uzaklıktaki Fıdık Tepesi’nin üst taraflarında yer alan bu ihtişamlı kalenin Antik Çağ’da yapıldığını söyleyenler vardır fakat yapım tarihi kesin olarak belli değildir. Buraya geldiğinizde göreceğiniz şeyler su sarnıçları, su duvarları ve farklı medeniyetlere ait çeşitli tarihi kalıntılardır.
Berraklığı ve yeşilliğiyle huzur veren bu park ilçenin merkezine 30 km mesafede yer almaktadır. Ağaçların gölgesinde soluklanmak, doğanın güzelliğini seyredip rahatlamak istiyorsanız buraya uğramanızı öneririz. Bol oksijenli havasıyla içinizi açacak olan bu parkta sevdiklerinizle beraber zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız. Bu alanda buz gibi bir su bulunmaktadır. Suya girerken biraz zorlanabilirsiniz fakat girdikten sonra hemen alışacak ve uzun süre çıkmak istemeyeceksiniz. Devasa ağaçlarla kaplı olan bu parkın serin havası yaz sıcaklarında buraya kaçmanız için geçerli bir sebeptir. Burada alabalık yetiştiriciliği de yapılmaktadır. Canlı canlı seçtiğiniz balıklar kiremitte pişirilerek size servis edilecek, tadacağınız bu muhteşem lezzet damağınızda iz bırakacaktır.
Namrun olarak da bilinen ilçe Mersin gezilecek yerler listesi içerisinde özel bir yere sahiptir. Yaylalık bir alandır ve özellikle yaz mevsiminde ilçedeki hareketlilik çok fazladır. yılında ilçe olan Çamlıyayla; ismiyle müsemma bir yer olup çamlıklarıyla meşhurdur. Yazıgöl ve Çiniligöl, Papazın bahçesi, baştepe, kadıncık ırmağı, Ana ardıç, Cehennemdere ve daha gezilip görülmeye değer pek çok yer ve tarihi yapı bu ilçededir. Ülkemizde az bulunan patentli yerli domatesin merkezi de burasıdır.
Bu; Çamlıyayla ilçesinin en büyük ve en yaşlı ağacıdır. Merkezin batısında yer alan Papazın Bahçesi’nden gidilerek 30 km sonra Koz Pınarı mevkiinde ağaca ulaşılabilir. Başkaa bir deyişle Kadıncık vadisinin kuzeyindeki bu ağaç bir tabiat ve tarih anıtıdır. yıllık bir geçmişi olan Ana Ardıçın boyu 22 metre, çapı ise 3,5 metredir. Bu özellikleriyle ülkemizde nadir rastlanan ağaçlardan olup Malazgirt zaferine de tanıklık ettiğinden önemi büyüktür. Ağacın bulunduğu yere gelerek Kadıncık vadisinin sarp ve yemyeşil manzarasını seyretmek size çok keyif verecektir.
İlçenin popüler mesire yerlerindendir. çarşı merkezine uzaklığı 13 km’dir. Bu bölgede koruma ve dikim alanları ile alabalık yetiştirme havuzları yer almaktadır. Mercan (kırmızı benekli alabalık) da burada yaşar. Vadideki şelalelerin ve ağaçların içerisinde bulunan mesire yerleri doğa ile iç içe vakit geçirmek için harika destinasyonlardır.
İlçedeki en büyük tarihi yapılardan olan bu kale Çamlıyayla’nın kuzeydoğusundadır. Mersin gezilip görülecek yerler listesine yazmanız gereken bu kalenin burçları ve kemerleri yarı yıkılmış durumdadır. Kalenin ön cephesinde bulunan kapıdan girip burçlarına doğru ilerlemeniz mümkündür. 4 mevsim lezzetli içme suyu akıtan Sinap Çeşmesi ise kalenin güneyindedir.
Bolkar Dağları’nda konumlanmış olan buzul gölü metre yüksekliktedir. Krater gölüözelliğine sahiptir ve yüzölçümü metrekaredir. Ölçülen derinliği ise metreyi aşmaktadır. Siyaha yakın lacivert rengiyle ilgi çeken gölün suyu içilebilir. Gölün kenarında kamp alanı bulunmaktadır. Bu mevkii 9 krater gölüne daha ev sahipliği yapmaktadır.
Sebil Beldesi’nde yer alan Yukarı Suçatı’daki bu mağaraya orman yolundan gidilerek ulaşılır. Yakınında Karain Mağarası adlı bir mağara bulunmaktadır. Tarihe tanıklık edeceğiniz bu mağaraya fotoğraf makinenizle gelmelisiniz.
Lampron Kalesi olarak da bilinen bu kalenin Orta Çağ’da yapıldığı tahmin edilmektedir. Kale, ilçe merkezindedir ve yüksek bir tepede konumlanmıştır. Kesme taşlardan yapılan iki burcu sağlam kalsa da geri kalanının yıkılmış olduğu bir gerçektir. Yine de gidip görmeniz önerilir.
Önceden küçük bir kasabayken ’te ilçe statüsü kazanan Erdemli, Mersin gezilecek yerler bakımından hiç de boş değildir.
Burası Deniz Kalesi diye de bilinir. İlçenin popüler turizm merkezlerindendir. Korykos Antik Kenti’nin karşısındadır ve denizin metre ortasındadır. Buraya kıyıdan balıkçı motorları ile ulaşım sağlanmaktadır. Kız Kalesi’nin efsanesi ise dilden dile dolaşmaktadır. Kız Kalesi beldesinde Kara Kalesi (Korykos) diye bilinen bir tarihi kale daha vardır. Tarihe ilgi duyuyorsanız buraları yakından görmeniz tavsiye edilir.
Ayaş kasabasının 12 km uzağındadır. Antik kentin sarnıçları ve bazilikası hâlâ ayaktadır. Kentin girişindeki yolun kenarında lahitler vardır.
Köy, giriş kısmında sedir ormanlarına ev sahipliği yapmaktadır. metre rakımlı yayla sebze ve meyve bahçeleri ile çevrelenmiştir. Yaylanın 2 kilometre doğusunda yer alan mevkide kamp yapma imkânı mevcuttur. Doğanın merkezi tam da burasıdır.
Kumkuyu mevkiindeki bu yapı kompleksi bir kale değildir. Burası bir site bölgesi olup çeşitli antik kalıntılar barındırmaktadır. Romalılar tarafından kurulduğu tahmin edilmektedir. Burada yer alan 5 katlı sarnıç, metrekarelik bir alanı kaplar ve Akkale Sarayı diye bilinir.
Tarihin ve doğanın birbiriyle harmanlandığı bu plaj metre uzunluğa sahiptir. Denizi hemen derinleşmeyen plaj çocuklu aileler için de uygundur. Plajdan deniz motoru kiralanarak Kız Kalesi’ne ulaşılabilir. Diğer plajları Mersin Plajları yazımızdan görebilirsiniz.
Sahili 3 km uzunluğundadır ve genişliği ise takriben metredir. Kızılçamların, Kum Zambaklarının, Yaban Mersini, Sahil Çamı, Fıstık Çam, Kıbrıs Akasyası ve Okaliptüs gibi ağaç türlerinin bulunduğu bu çamlığın özel piknik alanlarında piknik yapılabilir.
Kız Kalesi’nin tam karşısındadır, Şeytan Deresi olarak bilinen vadinin yamaçlarındadır. Giriş kısmı hendeklerle çevrilidir, bu yüzden köprüden girilebilmektedir. Hristiyan mezarları ve zafer kemeri gibi antik yapıları bünyesinde barındıran antik kente giriş ücreti TL civarındadır.
Eşsiz manzarasıyla sizi huzura gark edecek olan bu doğal ortamda Limonlu Çayı’nı tüm ihtişamıyla izleyebilirsiniz. Kendinizle baş başa kalıp doğayı hissedebileceğiniz bu vadiye mutlaka gelmelisiniz.
Eldilek ve Aksıfat derelerinin birleşmesiyle meydana gelen bu çay Mersin’de uğramanız gereken diğer yerlerden biridir. Muhteşem doğa manzarası eşliğinde lezzetli yemekler yiyebileceğiniz bu bölgede kendinizi yeniden doğmuş gibi hissedeceksiniz.
Geçmişi yıl öncesine dayanan bu ilçe Torosların tam ortasındadır. İlçenin ismi Farsça’da ‘nar çiçeği’ demektir. Denize uzaklığı 25 km olan ilçe Türkmen-Yörük diyarıdır. Mersin gezilecek yerler bu ilçede şunlardır:
Gülnar-Mut karayolunun Km’sinde Sütlüce (Zeyne) kasabasında yer almaktadır. Türbenin Şeyh Ali Semerkandi hazretlerine ait olduğu bilinmektedir. Geniş bir bahçeye inşa edilen türbenin geçiş kısmında ve bahçesinde mezarlar vardır.
Bu arada ilçe merkezine bağlı Şeyh Öme Köyü’ndeki Şeyh Ömer Türbesi de ziyaret edilmelidir.
Emirhacı köyünde yer alan kalenin uzunluğu metredir. Bugün burada Pers kabartmaları, anıtsal bir giriş kapısı,, doğu mezarı ve hazine binası vardır. Ayrıca burada tane gümüş sikke bulunmuştur.
Akdeniz kıyısındaki bu ilçe tarihi miraslarıyla ve doğal güzellikleriyle Mersin’in gözde yerlerinden biridir. İlçenin gezilecek yerleri ise şu şekildedir:
İlçe merkezinden 2 km uzaklıktaki bu kent deniz kıyısındadır. Milattan önce 7. Yüzyılda kurulan kentten günümüze sütunlu cadde, liman, tiyatro, Roma Hamamı, su kemerleri ve kent duvarları ulaşabilmiştir.
Fındıkpınar Yaylasında bulunan kale Ortaçağ Döneminde yapılmıştır. Tuğla ve taştan yapılan kalenin doğusunda bir kule vardır. Günümüze kalenin kalıntıları ulaşmıştır ve tarihe ilgi duyanlar burayı yakından görmelidir.
Kaleburnu Köyü’nün girişindeki bu kale yüksek bir tepede konumlanmıştır. Ne zaman ve kim tarafından yapıldığı bilinmeyen kalenin dış ve iç surları, burçlarının da bir bölümü günümüze kadar gelebilmiştir.
Fındıkpınarı karayolu üzerindeki bu yapı gözetleme kalesi amacıyla kullanılmıştır. Taş Kale diye de bilinen kale dikdörtgen yapılı ve 2 katlıdır. Bu kaleden günümüze ulaşanlar kale surları, manastır, sarnıç ve kilisedir.
Viranşehir Mahallesi’ndeki bu antik kentten günümüze fazla bir şey kalmamış olsa da liman istikametinde uzanan yolun üzerindeki 41 sütun görülmeye değerdir.
Çamlıca Mahallesi’nde’ki bu park, takriben 19 hektarlık bir alanı kaplamaktadır. ’de milli park statüsü kazanan parkta; piknik masaları ve içme suyu gibi olanaklar bulunmaktadır. Çeşitli ağaç türlerine de ev sahipliği yapan parkta çok güzel vakit geçireceğiniz şüphesizdir.
Ayrıca yine bu ilçede uğrayabileceğiniz Yıl Gümüşkum Tabiat Parkı da böyle doğayla iç içe bir yerdir. Yüzyıl Mahallesi’ndeki bu park plaj alanı ve mesire alanı olarak kullanılmaktadır. Kamp ve mangal için uygun bir alan olup içinde çocuk parkı da bulunmaktadır.
Yine bu mahallede Gümüşkum Orman İşletmesi Plajı yer almaktadır, oraya da uğranılabilir.
Kayısı bahçeleriyle ünlü olan bu şirin ilçe Mersin gezilecek yerler konusunda tatmin edici güzelliklere sahiptir:
Kalenin ne zaman inşa edildiği bilinmemektedir. İlçenin ortasında bulunan kale, 4 adet burca sahiptir. Kalenin içerisinde ‘iç kale’ olarak adlandırılan bir kule yer almaktadır. Kültür Bakanlığı’nın yılında restore ettiği bu kalenin bulunduğu bölgeye Maşatlık Tepesi de denir.
Çınaraltı Parkında bulunan heykel yılında yapılan bir törenle açılmıştır. Ünlü bir halk şairi olan Karacaoğlan’ın anısına yapılmış bu heykel Mersin gezilerinin bir parçası olmaya devam etmektedir.
Milli park ilan edilmiş, doğal güzelliklerle dolu bir yer olup burada alabalık üretme çiftliği vardır. Huzurla vakit geçireceğiniz bu yere gelerek etraftaki ağaç ve çiçekleri izlemeniz, kuş sesleri eşliğinde temiz havayı solumanız önerilir.
Burası Apadnos olarak da bilinir. Malya Köyü’nün yakınındaki bu yapı; Doğu ve Batı Kiliseleri, mezarlar ve kayalara oyulmuş keşiş odalarından meydana gelmektedir.
Akdeniz ile İç Anadolu arasındaki Sartavul geçidinde kurulu olan yayla; tarihi hanlarıyla dikkat çekmektedir. Pek çok duvar kalıntısı ve lahit barındıran yaylanın etrafı ardıç ve çam ağaçlarıyla kaplıdır. İç kısımlarında ise dağ çayırları, kır çiçekleri ve meyve bahçeleri bulunan yaylada kır lokantaları mevcuttur. Doğanın eşsiz manzarasıyla ruhunuzu doyurduktan sonra bu lokantalardan birine de uğrayıp karnınızı nefis yemekleriyle doyurmanız önerilir.
Mut’un 35 km uzağındadır. Ermenek Çayı toprağı aşındıra aşındıra doğal bir vadi meydana getirmiştir. İşte bu doğal su tünelinin uzunluğu metredir. Yerköprü Şelalesi, buradan akan su ile oluşmuştur. Şelale tabiat anıtı olarak koruma altındadır ve içerisinde yüzmek yasaktır. Bu doğa harikası şelaleyi ve tüneli görmeden Mersin’den ayrılmamalıdır.
Mersin gezi rehberi şimdi Silifke ile devam etmektedir. Balandız, Gökbelen, Kırobası ve Uzuncaburç yaylaları gibi birbirinden güzel doğal güzellikler barındıran ilçe, kendinizi doğanın kollarına bırakabileceğiniz ve hiç ayrılmak istemeyeceğiniz çok özel bir yerdir. Mersin’de gezilecek yerler nelerdir? sorumuza şöyle cevap vermektedir:
Atatürk, bu ilçeye ilk defa 27 Ocak tarihinde gelmiştir. O gece konakladığı ev restore edilerek müzeye çevrilmiştir. Burada Atatürk’ün kullandığı eşyalar sergilenmektedir.
Taşköprünün karşısındaki bu cami Selçuklular döneminde, Alaeddin Keykubat’ın hüküm sürdüğü yıllarda inşa edilmiştir. Tam merkezde bulunduğundan dolayı Merkez Camii diye de bilinmektedir. ’da restore edilen cami bugün ibadete açıktır.
erken Roma veya Helenistik döneme ait olduğu düşünülen kale birçok kez onarımdan geçmiştir. orta çağ kalelerini andıran bu yapı metre yükseklikteki bir tepe üzerindedir. Oval biçimindeki bu kale ilçeye hâkim bir noktadadır. Depolar, su sarnıçları ve kemerli galeriler kalede bulunan yapılardan bazılarıdır. Kalenin 10 adet burcu günümüze ulaşabilmiştir.
Taşucu yolu üzerindedir ve yörenin geçmişine ait tarihi eserler burada sergilenmektedir. 2 katlı bu müzede Helenistik dönemden kalma gümüş sikke koleksiyonunun yanı sıra 2. Ve 4. Yüzyıllardan kalan yağ kandili, yüzük, bilezik, heykelcikler: kil kaplar ve desenli vazolar bulunmaktadır. etnoğrafik eserler bölümündeyse Silifke yöresine özgü giysiler, bronz, cam ve gümüş eşyalar, bir de Osmanlı devletine ait silahlar yer almaktadır.
Narlıkuyu Kasabası’nda bulunan Hasanaliler Mahallesinde yer almaktadır. Kimyasal erozyonun etkisiyle tavanın çökmesine bağlı olarak meydana gelen bir yapıdır. Mağaranın ağzında 5. Yüzyıla tarihlenen bir kilise bulunmaktadır.Cehennem Çukuru da Cennet çöküğü’nün hemen yanındadır. O da böyle oluşmuştur. Her ikisinin de mutlaka görülmesi önerilir. Bunlar kısaca Cennet-Cehennem Mağaraları olarak adlandırılır.
Adam Kayalar’ın ne Anadolu’da ne Avrupa’da bir eşi yoktur desek muhtemelen yanlış olmayacaktır. Devasa boyuttaki bu insan kabartmalarından 11’i erkek, 4 tanesi kadın, diğerleri de çocuk, dağ keçisi ve Roma Kartalı kabartmalarından oluşmaktadır. Yan yana duran bu kabartmaların birbiriyle bağlantısı vardır. Geçmişte insanların buraya ölülerini gömdüğü ve anma törenleri için ziyaret ettiği bilinmektedir. Şeytan Deresi Kanyonu, Mersin Kızkalesi’ni yukarıdan görmektedir.
Denizin dibinden çıkan berrak ve tatlı suyuyla burası tek kelimeyle büyüleyici bir yerdir. Buraya gelince logos balığı ve kaya koruğu turşusu yemeden ayrılmamalıdır.
Burası karavan ve kamp için gayet elverişlidir. Caretta caretta’lar burayı yaşam alanı olarak kullanmaktadır. Mersin-Antalya karayolu üzerindeki bu ada yer alan Boğsak Koyu ise doğal bir dalgakıran rolü üstlenmektedir. Doğal yapısını koruyan bu adada Roma döneminden kalan sarnıçlar, mezarlar, kilise kalıntıları ve evler bulunmaktadır. Gözlerden uzak, huzurlu bir atmosfere sahip, turkuaz renkli deniziyle hayranlık uyandıran bu adayı Mersin gezilecek yerler listenize eklemezseniz olmaz!
Not:
Silifke ilçesinde ziyaret edilebilecek diğer yerler ise şunlardır:
Çukurova’nın batısında yer alan bu yerleşim yerinin tarihi 6 bin yıl öncesine dayanmaktadır. Mersin’in en büyük ilçesidir ve kültürel, tarihi ve doğal zenginlikleri sayılamayacak kadar çoktur. Onlardan bazıları şunlardır:
St. Paul, Hristiyanlığın yayılması için çalışan ünlü bir din adamı olup tahrif edilmiş İncil’de onun Tarsuslu olduğu ve Hazret-i Îsâ’nın havarileri arasında bulunduğu yazmaktadır. Onun adına Yüzyılda yapılan bu kilise bugün bir müze durumundadır.
Burası da Hristiyanların önem verdiği ruhani merkezlerden biridir. Söylendiğine göre bu kuyunun bulunduğu avlu St. Paul’un doğum yeridir ve Aziz Paul’a adanmıştır. Geçmişte Avrupa-Kudüs arası seyahat edenlerin uğrak yeri olan bu bölgedeki kuyunun suyu 4 mevsim hiç eksilmemektedir. Ağız taşının yapısı silindir, gövdesi ise kare biçimindedir. Bu kültür mirasını yakından görmek istiyorsanız daha fazla beklememelisiniz.
Daha önceki birkaç ilçede olduğu gibi burada da bir Ulu Cami’den söz edebiliriz. ’de yaptırılan cami Cami-i Nur veya Cami-i Kebir diye de bilinmektedir. Etrafındaki imaret, türbeler ve saat kulesiyle muazzam bir külliye görünümündedir ve mutlaka bu heybetine bizzat yerinde şahit olunmalıdır.
Bu arada caminin güneybatı köşesinde Bilal-i Habeşi Mescidi vardır, orası da görülmelidir.
Mersin gezi rehberi tüm hızıyla sürerken şimdiki durağımız Kırk Kaşık Bedestenidir. ’da yaptırılan bedesten, Ulu Cami’nin yanıbaşındadır. Önceleri medrese ve imarethane olarak kullanılan bu yapı Cumhuriyetin ilanıyla beraber kapalı çarşı olmuştur. 21 odadan oluşmaktadır ve bunlar 7 kubbeyle örtülüdür. Yöresel el sanatlarından gümüş, ahşap, bakır, seramik, dokuma, deri ürünlerinin ve turistik hediyelik eşyaların bulunduğu, geleneksel lezzetlerin yer aldığı büyük bir çarşı görünümündedir. Tarsus’ta hediyelik eşya alışverişinin yapılabileceği en güzel yerlerden olup burada kent tarihine ilişkin çeşitli yayınlar da sergilenmektedir.
İlçenin hemen girişindedir ve Deniz Kapısı diye de adlandırılmaktadır. Rivayete göre Mısır kraliçesi Kleopatra, kayıklarla denizi aşarak buraya gelmiş ve bu kapıdan girip ünlü Romalı Generallerden Antoniusile bu ilçede bir araya gelmiştir.
Kapı şehrin batı önüne açılmaktadır ve Tarsus’un surlarından günümüze kalan tek kapıdır.
Kabul edilen görüşe göre Hazret-i Danyal aleyhisselâmın kabri buradadır. Yanıbaşında yer alan cami de ilçenin en önemli yapılarındandır. Kabir; kemerli, tonozlu ve dikdörtgen planlı caminin doğusundadır. Buraya geldiğinizde kendinizi dünyadan soyutlanmış hissedecek ve huşu içinde duygu dolu anlar yaşayacaksınız.
Şahmeran; yılanların şâhı olarak bilinmektedir. Mitolojiye göre onun başı insan kafası, fakat bedeni yılan gövdesidir. Vakıf İşhanı’nın yanındaki bu yapı Ramazanoğulları tarafından yaptırılmıştır ve Türk hamamının özelliklerine sahiptir.
İlçenin merkezinde yılında otopark çalışması sırasında keşfedilen bu antik yol; Roma döneminden kalmıştır. Tarsus Cumhuriyet Alanındaki bu antik yoldan St. Paul, Cicero, Kleopatra, Hadrian gibi ünlü tarihi şahsiyetlerin geçtiği nakledilir.
15 m’lik mesafeden nekropol alanına dökülmekte olup Berdan Çayı üzerindedir. Kış ve bahar mevsiminde karlar eriyince suyun debisi en yoğun seviyesine ulaşmaktadır. Tarsus’un sahip olduğu bu muhteşem güzellik sizi mest edecektir.
İlçenin tarihsel birikimini yansıtan bu evler 2 katlı olup ahşap ve kerpiç taştan yapılmıştır. Kültürel ve tarihi dokusuyla ilgi çeken ve âdeta zamana karşı büyük bir direnç gösteren bu evlerin mimarisi Cumhuriyet dönemi mimarisiyle örtüşmektedir. Ağaçlar ve çiçekler ise bu evlerin avlularında olmazsa olmazdır. Yaklaşık tanesi tescillenen Tarihi Tarsus Evleri’nin bir bu kadarı da henüz tescillenmemiştir.
Eshâb-ı Kehf Mağarası olarak da bilinen bu mağara; Müslümanlar ve Hristiyanlar tarafından kutsal olarak görülmektedir. Dedeler köyünde bulunan mağaraya 15 basamaklı merdivenle inilmektedir. Mağarada 4 kabir bulunmaktadır. Eshâb-ı Kehf’in hicreti, yüzyıllarca uyuyup uyandıktan sonra yaşadıkları İslâmi kitaplarda uzun yazılıdır. Yine dini kitaplarda, Eshâb-ı Kehf’in mağarada tekrar uykuya daldığı ve âhir zamanda uyanarak Hazret-i Mehdi’ye yardım edecekleri bildirilmektedir. Manevi atmosferinin ancak yaşanarak anlaşılabileceği bu mağara kesinlikle ziyaret edilmelidir.
İlçenin 15 km uzağında Sağlıklı Köyü’nün yukarısında bulunmaktadır. Bu yolun milattan sonra 1. Yüzyılda yapılıp milattan sonra 4. Yüzyılın ortalarına kadar kullanılmış olduğu tahmin edilmektedir. Tarihi İpek Yolu’nun bir uzantısı olan Roma Yolun güzergahında yol hakkında yazılı onarım kitâbeleri ile Bizans ve Roma dönemlerine ait mezarlar yer almaktadır. Mersin’e geldiğinizde yaptığınız şeylerden biri mutlaka bu yolda yürümek olmalıdır.
Kubat Paşa Medresesinin yılında müzeye tahvil edildiğinden beri burada arkeolojik ve etnografik eserler sergilenmektedir. Yöre halkının dini, kültürel ve sosyal yaşantıları hakkında önemli bilgiler edinebileceğiniz bu müzede Osmanlı zamanına ait tüfekler, tabancalar, kılıçlar; Mersin’de ve çevresinde yapılan kazı çalışmalarında bulunmuş eserler yer almaktadır. Nusret Mayın Gemisi de bu ilçededir.
Burası Tarsus Kemeraltı olarak da bilinir. Tarsus’un rengârenk bölgelerinden biri olan Şemsiyeli Yol’da isminden de anlaşıldığı gibi renkli şemsiyeler gökyüzünde muhteşem bir görsel şölen oluşturmaktadır.
Mersin’in sembollerinden biri olan bu anıt; ilçenin Tekke mahallesindedir. Kesme taştan yapılan anıt dikdörtgen bir mimariye sahiptir. Bazı tarihi kaynaklara göre bu anıt eskiden kilise olarak kullanılmıştır.
Yine ilçedeki Karboğazı Kuvayi Milliye Anıtı da muhakkak görülmelidir.
Mersin’in kuzeydoğusunu oluşturan bu ilçenin ismi Toros dağlarından gelmektedir. Mersin gezilecek yerler beklentilerimize ise şöyle cevap vermektedir:
Soğucak yaylasında bulunan kale dikdörtgen planlı ve 2 katlıdır. Defalarca onarımdan geçen kalenin giriş kısmı orijinalinden uzaklaşmıştır. Orta Çağ’dan kalan bu yapı bir kaya mezarına ev sahipliği yapmaktadır.
Soğucak yaylasında bulunan Çatal çeşme mevkiindeki bu çeşme tarihi bakımdan önem taşımaktadır. Çeşmenin yakınında kilise kalıntıları vardır.
Gözne Beldesinin girişinde yüksek kayalar üzerine kurulu bu yapı iki bölümden meydana gelmektedir. Çevre düzenlemesi yapılan bu kaleyi de ziyaret etmenizi öneririz.
Çandır köyünün kuzeybatısındaki bu kale metre yüksekte bulunan bir plato üzerine kuruludur. Kaleye kıvrımlı ve takriben basamaklı bir merdivenden çıkılmaktadır. İçinde birçok tarihi kalıntı barındıran kaleye uğramanız ve tarihte küçük bir yolculuğa çıkmanız hiç fena olmaz!
Çandır kalesinin doğusunda yer alır fakat günümüe mimari kalıntılarından fazla bir şey ulaşamamıştır. Fakat kilise duvarı orijinal yapısını koruyarak bugüne gelmeyi başarmış olup üzerinde 18 satırlık bir yazı bulunmaktadır.
Mersin’in yüzölçümü açısından en küçük ilçesi Yenişehir’dir. Mersin gezilecek yerler olarak şunları ihtiva etmektedir:
Adnan Menderes Bulvarı Eğriçam Mahallesi’nde bulunan marina ’den beri halkın hizmetindedir. Denizde ve karada yat bağlama kapasitesiyle ülkemizin en büyük marinası olarak gösterilmektedir. Burada yat kulübü, bar, restoran, spor merkezi ve spa gibi olanaklar mevcuttur.
Limonluk Mahallesi’nde bulunan ve 13 salondan meydana gelen bu kültür merkezi Türk Sanat Müziği ve Türk halk müziği prova salonlarına, tiyatro, bale ve orkestra salonlarına ve daha bunun gibi pek çok etkinlik yerine ev sahipliği yapmaktadır. Burada sık sık konserler düzenlenmektedir. ‘Mersin Uluslararası Müzik Festivali’ de burada tertip edilmektedir.
Muğdat semtinde bulunan bu cami Müslümanlar için büyük ehemmiyete haizdir. Asıl adı Mikdâd bin Esved olan büyük sahabi, Hendek, Uhud ve Bedir savaşlarında bulunmuştur. Peygamber Efendimizin sancaktarlarından olan Mikdâd bin Esved hazretleri katıldığı bir savaşın ardından şehit edilmiştir. İşte Hazret-i Mikdâd’ın bu bölgede şehit düştüğüne inanılmaktadır. yılında ibadete açılan cami 6 minarelidir.
Park 7 km’lik bisiklet ve yürüyüş yollarına sahiptir. Kıyısında ise eğlence ve dinlenme yerleri bulunmaktadır. Muğdat camisi de parkın hemen yanındadır.
Muğdat camisinin arkasında bulunmaktadır. Ülkemizin 4. Deniz müzesi olma özelliğine sahiptir. Burada Türk deniz harp tarihini yansıtan çeşitli objeler vardır. Bir de kütüphane yer almaktadır ve burada ’den fazla kitap vardır.
Müzedeki Barbaros Ana Sergi Salonu’nda deniz tarihi hakkında bilgiler verilmektedir.
Sergi Salonu ise gemi modellerine, sancaklara, askeri kıyafetlere, silahlara ve yağlı boya tablolara rastlanmaktadır.
Nusret İnteraktif salonda; Preveze, Kahraman Hamidiye, Efsane Mahmudiye, Barbaros Hayreddin Paşa,, Nusret Mayın Gemisi, Yavuz Muharebe kruvazörü ve Gazi Alemdar hakkında bilgilerin verildiği yerdir.
Gözneli Gök Mahmut Anıtı ise Açık sergi alanı’ndadır. Yine burada Türk Deniz Kuvvetlerinde kullanılan lancer, radar, top, mayın, torpido, su bombası ve buna benzer objeler, Refah gemisinin tahliye botu ve denizaltı modelleri sergilenmektedir.
Öyle zannediyoruz ki hazırladığımız Mersin gezi rehberi bu soruya fazlasıyla cevap vermektedir. Öyleyse size düşen Mersin gezilecek yerler listesi içinde bulunan tarihi ve doğal güzellikleri gidip yakından görmek, fotoğraflamak, sonuna kadar tadını çıkarmak ve Mersin’den kucak dolusu muhteşem anılarla dönmektir. O halde hepinize keyifli bir Mersin gezisi diliyoruz. ‘Mersin’de gezilecek yerler bu kadarla sınırlıdır ‘ diye bir iddiamız yoktur. Bu listede bulunmayan Mersin gezilecek yerler olabilir. Onları da sizin yorum kısmından bildirmeniz rica olunur.
Ayrıca Mersinde ne yenir yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Hepinize iyi eğlenceler!