metin konu / Metin - Vikipedi

Metin Konu

metin konu

Tü r k ç e m e t in l e r d e tümce konusu- m e t in konusu E T K İL E Ş İM İ I. G İR İŞ İşlevsel sözdizimi çalışmalarına göre her tümce bir bilgi yapısı içerir. Bilgi yapısını oluşturan birimlerin neler olduğu, ve bunların göreli dizimsel konumlarının bildirişimi nasıl etkilediği, dil araştırmalarının her döneminde yanıt aranan sorulardan olmuşlardır. Bu çalışmada, özellikle son yıllarda önem kazanan diller arası araştırmaların ortaya çıkardığı işlevsel evrenceler ve işlevsel sözdizimi yaklaşımlarının oluşturduğu genel ilkeler çerçevesinde Türkçe tümcelerde konunun nasıl göründüğü ve metin konusu oluşumu sürecindeki etkisi tartışılacaktır. Tümce konusunun tanımlanması çeşitli zorluklar içermektedir ve bu da önerilen tanımlardaki farklılıklardan kolaylıkla anlaşılmaktadır1. Bildirişim süreci ile olan yakın ilişkisi tanımların birçok katmana aynı anda gönderme yapmasını zorunlu kılar. Daha açık bir deyişle, tanımlar, pek çok şeyin yanı sıra, öncelikle sözdizimine, anlambilimine ve edimbilime başvurmak durumundadır. Konu, tümcedeki konumu, yapısal nitelikleri ve taşıdığı dilbilgisel rol açısından sözdizimine; konu olan birimin taşıdığı tematik rol, belirli, belirsiz, canlı, cansız, gibi anlam özellikleri açısından anlambilimine; ve verilmiş bilgi olup olması, göndergesellik değeri, tekilliği gibi özellikleri yönünden de edimbilimine gönderme yapmayı gerektirmektedir. II. T A N IM L A R Tümce konusu, en kaba biçimiyle tümcenin neyin üzerine, ne hakkında olduğunu aktaran birim olarak tanımlanmaktadır. Birbirlerinden farklılaşmalarına karşın tüm tanımlarda konu kavramının bu yönü bulunmaktadır. Örneğin, Gundel ( ) konu kavramını şöyle tanımlar: T tümcesini kullanarak konuşucu dinleyenin V hakkındaki bilgisini artırmak, V hakkında bilgi almak ya da dinleyenin V’ye uygun davranmasını amaçlıyorsa, V vardığı T tümcesinin konusudur. Reinhart ( )’e göre de, 1 Konu kavramının tanımlanmasında kullanılan farklı görüşlerin özeti için bkz. Schlobinski ve Schütze-Coburn () ; Kuppevelt (). Schiffrin () konu kavramının, bildirişim sürecinin farklı görünümlerini (iletişim, düzgü, konuşucu, etkileşim) tanımlayıcı ölçü olarak aldığını; aynı zamanda da bu kavramın, farklı dilsel düzeylerde kodlanabildiğim (varlık, önerme, metin, söylem) vurgulayarak, varlık konusu, önerme konusu, metin konusu, konuşucu konusu ve etkileşim konusu gibi konu türlerini önermiştir. Değişik konu türleri sınıflamaları için bkz. Dik ; Schroeder Yeşim Aksan Tiinıce konuları, dilsel bildirişimde dilin aktarılan bilgiyi düzenleme ya da sınıflandırma araçlarından biridir. Tümce konuları bağlam kümesinin nasıl oluşacağını ya da yeni önermelerin hangi başlıklar altında sınıflandırılacağım gösterirler. Yapısal olarak tümce konusu adöbeği1 biçiminde gerçekleşir. Dizimsel açıdan bakıldığında da tümcede yer alan ve eylemin gerektirdiği adöbeklerinden özne rolünü taşıyan, genellikle de tümce başında yer alan adöbeği konu işlevi görür. Tümce konusu adöbcği olarak gerçekleştiği için de adlara ilişkin kimi anlambilimsel özellikler bu işlevin yerine getirilmesinde önem kazanırlar. Örneğin, adöbeklerinin ayırdedilebilirlik ya da tekillik gibi göndergesel nitelikleri, belirli, belirsiz ya da özgül olma benzeri anlam özellikleri ile doğrudan ilişkilidir2. Buna göre, tümce konusu işlevini yerine getirecek adöbeğinin belirli, ya da belirsiz ancak özgül olması genel bir koşuldur. Bu özellikleri taşıyan adöbekleri, verilmiş bilgi ve bildirişim bağlamında değer kazanan önemlilik benzeri edimbilimsel içerikleri aktarmak için de gerekli nitelikleri taşımaktadırlar. Kısaca, tümcede özne rolünü taşıyan, tümce başında yer alan, [+ canlı] değer taşıyan, belirli olan ve çoğunlukla verilmiş bilgiyi aktaran adöbekleri tümce konusudur. Bilgi yapısının, daha özelde ise tümce konusunun gerekliliği, insanın dilsel bilgiyi işlemleme süreçleriyle açıklanmaktadır. Son derece karmaşık ve yoğun bir bilgi aktarımı içeren bildirişimin çok kısa bir sürede gerçekleşebilmesinde tümce konusunun önemli bir yeri olduğu tartışılmaktadır. Buna göre, konuşucu dinleyicisine ne üzerine ya da ne hakkında konuşacağını öncelikle vererek, dinleyicinin daha sonra gelecek içeriği işlemlemesine katkı yapar. Diğer bir deyişle, dinleyici zihninde bir “dosya” açarak iletiyi işlemlemeyi kolaylaştırır. Bellekteki bilgiye ulaşma deneyleri de, tümce konusu olacak adöbeğinin seçiminde önemli bir yeri olan erişim hiyerarşilerinin bilgi işlemleme süreçleriyle yakın ilişkisi olduğunu göstermiştir. Erişim hiyerarşilerinde yüksek konumda yer alan parametrelerin bellekteki bilgiye ulaşım kolaylığı sağladığı öne sürülmüştür (Allan ; Siewierska ; Givön ; Gundel, Hcdberg, Zacharski ). Belli başlı erişim hiyerarşilerinin kimileri aşağıda verilmiştir. 1. Dilbilgisel rol hiyerarşisi özne > nesne> dolaylı nesne 2. Anlambilimsel rol hiyerarşisi özne: kılıcı> etkilenen> alıcı> yararlanan> araç> uzam> zaman nesne: etkilenen> alıcı> yararlanan> araç> uzam> zaman Rcinhart (); Davision (); Sanders ve Wirth () tümce konusunun açıkça gözlenebilen ve nesnel bir biçimde tanımlanabilen dilsel özelliklerinin adöbekleri ile bağlantılı olan özellikleri olduğunu belirtirler. Anlambilim Özellikleri Göndergesel Özellikler Ayırdedilebilirlik Tekillik Belirli Ad + + Belirsiz Ad - - Özgül Ad + Genel Ad - - Gundel () ‘Konuyu Ayırdedebilme Koşulu’ ve ‘Konuya Aşina Olma Koşulu’ ile yukarıdaki ilişkileri kapsayan, ve tümce konusunun betimlenmesinde etken rol üstlenen edimbilim ilkelerini önermiştir. 68 Türkçe Metinlerde Tümce Konusu-Metin Konusu Etkileşimi 3. Canlı-cansız hiyerarşisi konuşmacı> dinleyici> insan> hayvan> fiziksel nesne> soyut varlık 4. Belirlilik hiyerarşisi belirli> özgül belirsiz> özgül olmayan belirsiz 5. Göndergesellik hiyerarşisi göndergesel> göndergesel olmayan 6. Verilmişlik hiyerarşisi odakda olan> canlanmış> yakınlık duyulan> tekil ayrıştırılmış> tür olarak ayrıştırılmış (Gundel, Hedberg, Zacharski ) canlanmış> yarı canlanmış> kullanılmayan> yeni (Chafe, ) 7. Söylem konusu hiyerarşisi söylem konusu > tümce konusu > altkonu (Kuppevelt ) Tümce konusunu yukarıdaki erişim hiyerarşileri ile aşağıdaki biçimde ilişkilendirebiliriz. Tümcenin öznesi genellikle belirli bir adöbeğidir; göndergesellik ve belirlilik birbirlerini tamamlayan ulamlar olduklarına göre özne olan adöbeğinin bir göndergesi — çoğunlukla bu gönderge [+canlı] [+kılıcı] özelliklerini taşır —vardır. Bu özellikleri birarada bulunduran adöbekleri tümce konusu işlevini yerine getirebilirler. Konu bildirişim bağlamında bilgi taşıyan bir öğedir; bilgi içeriğide belirli olan ve bir göndergesi bulunan tümce kurucusunu gerekli kılar. Aksi takdirde, konun göndergesi söylem evreni içinde betimlenemez. Tümcedeki kurucu birimlerin dizimi açısında bakıcak olursak, özne olan adöbeğinin dilbilgisel ve anlambilimsel rol hiyerarşilerinde öncelikli durumda olduğunu kolayca gözlemleyebiliriz. Bu da, insanların en önemli bilgiyi tümcenin genellikle ilk öğesi ve dilbilgisel bir rol taşıyan kurucu öge ile yani özne yardımıyla sunduklarının bir kanıtıdır. Son olarak, bir bildirişim anında konu, bildirişimi sağlayan tarafların zihninde harakete geçmiştir; yani bilişsel anlamda diğer metin öğelerinden ya da diğer adsıl ifadelerin göstergelerindan daha fazla önceliğe ya da öneme sahiptir. Bu çalışmanın amaçları ve sınırlılıkları çerçevesinde metin ya da söylem1 konusunu Oosten () ve Dik () çerçevesinde tanımlayacağız. Oosten ( 3) metin konusunu, "konuşucu ve dinleyicinin zihninde ileti anına ilişkin değerlendirmeleri, genellemeleri ve örnekleri yansıtan, şema ya da sahneler" olarak tanımlar. Metnin ya da söylemin hiyerarşik yapılanması dikkate alınırsa, birden çok metin ya da söylem konusundan sözedebiliriz. Metin yapısının sahip olduğu bu iç dinamik unutulmaksızın söylem konusu Dik ( )’da şöyle tanım anır: Soyut anlamda, söylemi başlangıçta boş bir “konu deposu ” olarak düşünebiliriz (eğer konu, bir toplantı ya da seminer benzeri durumlarda olduğu gibi önceden belirlenmemişi), ve bu depo söylem konuları söyleme katıldıkça aşamalı bir biçimde 1 Çalışmamız boyunca metin ya da söylem kavramı ile bildirişim değeri taşıyan ve tümce ötesine geçmiş bütünleri adlandırmayı amaçladık. Bir başka deyişle, metin kavramını Beaugrade ()'te belirlendiği gibi, yani doğal olarak ortaya çıkan dilsel gerçekleşmeler olarak ; diğer bir deyişle bağlamın bildirişimsel dil olayı olarak gördük. 69 Yeşim Aksan söylem konularıyla dolar. Kimi söylem konuları kısa ömürlüdür ve çabucak kaybolacaktırlar; diğerleri ise daha kalıcı olacak ve söylem boyunca canlı tutulacaklardır. Metin konusu, bir dizi üst düzlemde üretilmiş tümce konusu ya da tümce konuları yardımıyla açıklanabilir. Tümce konusunun göndergelerini açıklayacak altkonuların varlığı ile metin konusunu oluşturan tümce konusu ya da konuları metindeki sürekliliği sağlayabilir (Kuppevelt ). Başka bir başka deyişle, metin bildirişime temel oluşturacak üst düzenlemeleri (şema ve çerçeveler) yaratır; tümcelerde bu düzenlemeyi geliştirici alt düzlemler oluşturarak görev yaparlar. Bu demektir ki her tümce konusu potansiyel olarak aynı zamanda metin konusudur; ancak metnin oluşumuna etki eden dil dışı etmenler düşünüldüğünde tümce düzeyinde ortaya çıkmayan metin konularının da varlığını kabul etmiş oluruz. III. ÇÖZÜMLEMELER Tümce konusunu betimlerken belirlediğimiz erişim hiyerarşilerinin bildirideki bilgi akışını1 kodlarken oynadığı rolü, bağımlı metin örnekleri yardımıyla tartışacağız. Bağımlı metnin merkezinde duran tek bir metin konusu vardır ve metnin gelişimi merkezdeki metin konusu ile bağımlı biçimde sağlanır (Kuppevelt ). Şimdi tüm bu tartışılanları Türkçe metinler üzerinde izlemeye çalışalım. ÖRNEK I (1) Ergonomik olmayan cep telefonları ağız ve kulakla tam uyum sağlayamaz. (2) 0 Telefonu sürekli olarak ağızdan kulağa, kulaktan ağıza götürüp getirebilirsiniz. (3) 0 Üstelik sadece sizin sesinizi değil çevre gürültülerini de taşır. ( Kasım , Aktüel ) Metin konusu olan cep telefonu, metnin ilk tümcesinde tümce konusu olarak sunulmuştur. Tümce konusu olan adöbeğinin —cep telefonu — canlı/cansız ve anlabilimsel rol hiyerarşilerinde sonlarda bulunduğunu, ayrıca metnin ilk tümcesinde yer almasından dolayı düşük göndergesel değer taşıdığını hesaba katarsak, bu özellikleriyle bu adöbeğinin tümce konusu işlevini yerine getirmede eksiklikler taşıyacağını kestirebiliriz. Ancak, örneğimizdeki adöbeği, okuyucunun tekil olarak ayrıştırabileceği biçimde kapsamlı bir ilgi tümcesiyle betimlenmiştir: cep telefonu > ergonomik olmayan cep telefonu biçiminde. Bu yolla adöbeği, [+özgül] değerini kazanarak belirli bir kümenin üyesi yapılmış ve tümce konusu olarak okuyucunun bilişsel düzlemine sunulmuştur. Kısaca, tümce konusu işlevini yerine getirecek adöbeğinin taşıması gereken özellikleri yetersiz bir biçimde barındıran bu adöbeği, bir anlamda, ek dilsel malzeme ile desteklenerek eksiklikleri bir ölçüde giderilmiştir. Etkileyenin cansız, etkilenin canlı, hele de insan olduğu durumları aktaran tümcelerin kendine özgü yapısal düzenlemeler içerdikleri bilinmektidir (örn. Türkçedeki özne geçişimi). Bu metne ilişkin 1 Bilgi akışı kavramı Chafe () 'de şöyle özetlenmektedir: Bir bildirişim anında bildiri üretilip, anlamladırılıdıkça, konuşucu ve dinleyicinin zihnindeki nesnelerin, durumların, olayların statüsü değişir. Bilgi akışı kavramı ile, iletiyi oluşturan varlıkların bilgi birimlerinin statüsünde ortaya çıkan sürekli değişim anlaşılmaktadır. Örneğin, metnin başında yeni bilgi taşıyan bir varlığın, metnin konu sürekliği sağlandıkça verilmiş bilgi taşımaya başlaması gibi. 70 Türkçe Metinlerde Tümce Konusu-Metin Konusu Etkileşimi bir diğer gözlemimiz de, yine canlı/cansız etkileşimi açısından bakıldığında, cansız etkileyenin, yani aracın, insanın yalnızca sesini ve kulağını etkileyebildiğidir. •• Ozne/konu olan cep telefonu, ikinci tümcede karşımıza nesne konumunda çıkar. Tümce konusunun dilbilgisel rol statüsündeki bu değişim, metin konusundaki sürekliliğin ya da konuya ulaşılabilirliğin sağlandığının bir kanıtıdır. Çünkü tümce konusunu betimlemek için daha az dilsel araca başvurulmuştur; elimizde kalan [+belirli] bir nesnedir. Tam olarak oluşturulan ve bilgi akışı ile metin konusunda sürekliliği ve kalıcılığı sağlayan özne/konu üçüncü tümcede tamamen silinmiştir. Özne-yüklem uyumu ile çıkarsanabilen silinmiş özne tümce konusu — ergonomik olmayan cep telefonu — artık okurun bilişsel düzleminde rahatça ulaşabildiği, ve hakkında bilgi depoladığı bir metin göndergesidir. Özetlersek, metin bağlamına ilk sokulduğunda bir ilgi tümceciği ile göndergesel özellikleri zenginleştirilen tümce konusu, ikinci tümcede nesne konumuna düşürülmüş, son tümce de ise silinmiş özne olarak karşımıza çıkmıştır. Bu da Givön (; ) de geliştirilen Konu Ulaşılabilirliği/Kestirilebilirliği Hiyerarşisi çerçevesinde beklenen bir sonuçtur. En kolay ulaşılabilen/kestirilebilen sürekli gösterge sıfır artgönderim vurgulanmamış adıl (‘uyum’) vurgulanmış/bağımsız/karşıtsal adıl belirli AÖ •m kısıtlı betimlenmiş belirli AO En zor ulaşılabilen/kestirilebilen sürekli gösterge ikinci örneğimizde, yine metin konusu ve tümce konusu örtüşmekte ancak bu kez destekeleyici konu oluşumlarını görmekteyiz. ÖRNEK II Memur Şehri Ankara Memura Dar Geldi (1) Memurlar geçen hafta ücretlerine yapılan yüzde 15 zammı protesto ettiler. (2) 0 [0 Sendikal hakların]ı istediler. (3) 0 Ülkenin çeşitli illerinde işi bıraktılar. (4) İstanbuldaki eylemler olaysız geçli. (5) Ama Ankara'da nedese herşey farklıydı. (6) Ankara Emniyet Müdürü memurları tokatladı. (7) "Müdür" tokatlar da "memur" boş durur mu ! (8) Müdürün polisleri "memur beyler" de "sivil" memurları enselerinden yakalayıp veryansın copladılar. (26 Ocak Tempo, 4) Metin konusu metin başlığından çıkartılacak biçimde, bir anlamda, metin dışında oluşturulmuştur. Başlığı oluşturan tümceyi biraz daha dikkatli incelersek, yüklemle girdiği ilişkide, öznenin [-canlı] olduğunu ve [-kılıcı] rolü taşıdığını kolayca saptayabiliriz. Bu özellikleriyle özne, erişim hiyerarşilerinde düşük bir katmanda yer 71 Yeşim Aksan almakta ve zayıf bir tümce konusu oluşturmaktadır. Örnek I'de olduğu gibi, özneyi ayırdedilebilir kılan önniteleyicileriyle — memur şehri — birlikte tümce konusuna ilişkin bir başka edimsel işlevi de görüyoruz. Memur Şehri Ankara okuyucuya belli bir bakış açısından ya da çerçeveden, yani Ankara'da gerçekleşen olaylar çerçevesinden, metnin taşıdığı bildiriyi değerlendirmesi gerektiğini sezdiriyor. Metin konusu, önemli yani öncelenebilir metin göndergesi çevresinde oluşuyorsa [+canlı], [+insan] olan öğenin yani memurun metin konusu olma gücü yüksektir. Metnin ilk tümcesinin öznesi ve ardaşık tümceler, metin konusunun memurlar hakkında olduğunu anlamamızı sağlıyor. İlk üç tümcede çoğul özne ve yüklem uyumunun üçüncü kişi çoğul eki kullanılarak gerçekleştiğini görüyoruz. Türkçe ‘de zorunlu olmayan çoğul özne-yüklem uyumu üzerine, Sezer () ve Göksel () [+canlı] ve [+insan] özelliklere sahip özne adöbeklerinin üçüncü kişi çoğul eki kullanarak yüklemle uyum sağladıklarını belirtirler. Bu da, canlı/cansız hiyerarşisinin tümce konusu oluşumunda ne derece etkin olduğunun bir kanıtıdır. Ayrıca, üçüncü kişi çoğul eki kullanılarak gerçekleşen çoğul özne ve yüklem uyumunun, edimbilimsel temelleri olduğu da saptanmıştır: çoğul uyum içeren tümcelerde metin konusu, tümce konusu olan özne ile tam anlamıyla örtüşmektedir. Özellikle [+insan] olan çoğul özne, yüklemin anlattığı eylemi yerine getiren [+kılıcı] rolünü de üstlenmiştir (Schroeder ). Örneğimizin hemen ve 3. tümcelerinde tümce konusunun silindiğini görüyoruz; bu bize [+ insan], [+ belirli], [-»-kılıcı] ve yüksek göndcrgesel değer taşıyan adöbeğinin, konu akışında sürekliliği sağlamada ne derece güçlü olduğunu gösterir. Diğer bir deyişle, konu işlevi yerine getirecek adöbeklerindc aranan nitelikler en üst düzeyde örnekteki adöbeğinde toplanmış, böylelikle, konu işlevini rahatlıkla yerine getircbilidiği için, yani “dosya”yı yetkin bir biçimde oluşturabildiği için, metin oluşumunun hemen başında silinebilmiştir. . 4. ve 5. tümcelerde, metin konusunun oluşturduğu çerçevede bir özelleşme beliriyor. Tümce konusu olan adöbeğini — memurlar — tümleyen altkonuların sunulduğunu görüyoruz. Memurların konu olduğu ve kılıcısı olduğu eylemlerin nerelerde, nasıl olduğunun görünümünden sözediliyor. 6. tümceden başlayarak metnin sonuna değin, ikinci bir grup mem ur'dan sözedilerek, gene bir anlamda temel metin konusunu tümleyici niteliğe sahip altkonularla bilgi akışı sağlanmıştır. Okur ileti bağlamının yarattığı göstergelere dayanarak Ankara Emniyet Müdürü ile memurlar arasında bir bağlantılı olma ilişkisi olduğunu çıkarabilir. I. örnekte olduğu gibi, tam anlamıyla oluşturulmuş ve metinde önemli olan tümce konusu, 6. ve 8. tümcelerde dilbilgisel ve anlambilimsel rol değişimine uğramış, ancak canlı/cansız ve belirlik statülerinde herhangi bir değişim olmamıştır. 6. tümce ve ardaşık tümcelerde okuru/dinleyeni aslında zorlayacak bir durum ortaya çıkmıştır: Bir anlamda aynı sözcükbirim iki ayrı gösterilen için kullanılmış, daha doğru bir deyişle, “sivil” ve “ sivil olmayan” memurlar aynı birim ile ve aralarındaki farkı verecek biçimde anlatılmıştır. İşlemleme yükünü artıran bu durum kimi yazım imleri yardımıyla bir ölçüde azaltılmıştır. Üçüncü örneğimizde, altkonular olarak ortaya çıkan tümce konularının metin konusu ile kurdukları etkileşimi betimleyeceğiz. 72 Türkçe Metinlerde Tümce Konusu-Metin Konusu Etkileşimi ÖRNEK III (1) Erkekler için gömlek vazgeçilmez ve şık bir giyişi. (2) Dufv'de. yıllardır alıştığımız 0 klasiklerine yepyeni modeller ekleyerek sonbahar kış sezonunu açtı. (3) Dufy koleksiyonlarında Avrupa'dan ithal kumaşlar ön planda. (4) Yakalarda İngiliz ve italvan sitiline uygun modern formlar kullanılıyor. (5) Düğmeli vakaların yanında kravatı ivi gösteren geniş açı kesimli yakalar da bu yıl oldukça moda. ( Kasım Aktüel, ) Metin konunumuz gömlek, [-canlı] bir adöbeğidir. Bu örnekte en ilginç nokta, metin konusunun tümcelerde sözlüksel bir birim olarak bir daha tekrar etmemesi, bilgi akışının altkonular oluşturan çıkarıma dayalı metin göstergeleri sayesinde olası kılınmasıdır. Konu akışı, altkonuların oluşumu ile sağlandığından tümcelerin çoğunda çerçeve oluşturucu öğelere yer verilmiştir. 3. ve 4. tümcelerde yer gösteren ifadeler bu işlevi üstlenen yapılardır. Cansız olan adöbeğini daha belirgin, tekil ve ayrıdedilebilir kılmak için yine ilgi tümceleri ve diğer adsıl betimleyiciler kullanılmıştır. İkinci tümcenin dışında tüm tümceler ya koşaç tümcesi ya da edilgen tümcedir. Koşaç tümceleri herhangi bir kılıcı özne içermeyen sadece adöbeği ile ilgili durum ya da eşitlik bildiren tümcelerdir. Metindeki 3. ve 5. tümceler [-canlı] adöbeğininin diğer özelliklerini betimleyerek konu sürekliliğini kalıcı kılıyor. Edilgen yapı yoluyla da metin konusu olan adöbeğinin belli başlı özellikleri öncelenerek — gömleğin değişik formları— özne yani tümce konusu statüsüne yükseltiliyor. Örnek metinimizde tutarlılığı sağlayan küme-altküme ilişkisi tümce konusuna bağlı olarak onu açımlayan altkonuların oluşumuyla olası kılınmıştır. Hannay () altkonu oluşumu için aşağıdaki edimbilimsel kuralı geliştirmiştir: Eğer bir X varlığı bir ileti ortamında canlandırılnıışsa, konuşucu Y varlığını altkonu olarak sunabilir, eğer Y İ X, / çıkarım yapma ilişkisi kurmadır. Çıkarım yapma yukardaki biçimiyle çok geneldir; pek çok ilişki türü çıkarım yapmaya katkı sağlar: parçası olma; üyesi olma; altküme oluşturma; örneklem oluşturma; kopyası olma; görünümü olma; karşıtı olma; bağlantılı olma gibi. •• Örnek metnimizde, parçası olma ve bağlantılı olma çıkarım larını yapabileceğimiz altkonu oluşumları vardır. Özellikle ad tümceleri parçası olma ilişkisinin kodlanmasında etkin rol oynamıştır. Metinin ilk tümcesinde oluşturulan metin konusu genel bir ifadedir ancak gene de altküme yoluyla çıkarsama yapabilmemizi sağlar: giyisi-gömlek. Bu ilişki okurun bilişsel dosyasında canlandırıldıktan sonra, bu tümce konusuna bağlı altkonuların oluşum sürecini izleyebiliyoruz. 2. tümcedeki Dufy özel bir addır dolayısıyla belirli bir gönderge değerine sahiptir. Okuyucunun canlandırdığı tümce konusu ile bu özel ad arasında bir bağlantı kurması beklenmektedir. Dufy'nin okurun zihninde yarı etkin bir biçimde canlandırıldığı düşünülerek ikinci tümceden 1. tümcede yer alan adöbeği — gömlek— silinmiştir. Dufy'nin 3. tümcede çerçeve oluşturucu işleviyle tekrar etmesi, onun verilmişlik hiyerarşisinde yarı canlanmış düzeydeki konumunu netleştirir. 4. ve 5. tümcelerdeki 73 Yeşim Aksan altkonu, yani yaka ve onu betimleyen kravat metin konusu ile parçası olma ilişkisi kurarak konu sürekliliğini sağlamaktadır. III. örnek, metinsellik tartışmalarında sıkça rastlanan artgönderim kavramı için de ilginç bir örnek oluşturuyor. Metin öğeleri arasında açık bir biçimde ( adıl kullanımı vb), eşgönderim ilişkilerin oluşturulmadığını gözlemledik. Ancak konu akışı ve metin tutarlılığında herhangi bir tutarsızlık saptamadık, çünkü çıkarımlar yoluyla ulaşılan altkonular metin konusu ile dolaylı bir artgönderim ilişkisi kuruyorlardı (Erkü ve Gundel ; Schroeder ). IV. SONUÇ İşlevsel sözdizimi açısından Türkçe tümcelerde konunun nasıl görüldüğüne kısaca baktıktan sonra, tümce konularının metin konusunu oluşturmadaki rollerini örnek metinler üzerinde izlemeye çalıştık. İncelememizin sonuçlan kısaca şöyle özetlenebilir: 1. Metinlerin ilk tümcelerinin konusu olan adöbeği aynı zamanda metin konusu da olabilmektedir. Okurun ya da dinleyenin bellekteki bilgi deposunu söylemin ya da metnin konuları çerçevesinde düzenlendiğini kabul edersek, tümce konusu ya da konularının okur / dinleyenin bilgi deposuna giden bir adres olma işlevini üstlendiğini söyleyebiliriz (Reinhart ; Hoffman ). 2. Metinde konu sürekliliği sağlandıktan sonra, ardaşık tümcelerde tümce konusunu kodlamak için daha az dilsel birim kullanılmakta ya da konu olan adöbeği erişim hiyerarşilerinde daha alt basamaklara doğru inmektedir. 3. Metin konusu oluşturmada altkonuların önem kazandığı bağlamlarda, altkonuları içeren tümcelerde bunları gösteren adöbekleri silinmemekte, tümcelerde korunmaktadırlar. Verilmişlik hiyerarşisinde, altkonular daha alt sıralarda yer aldığı ya da yarı canlanmış oldukları için silinmeleri güçtür. 4. İşlevsel sözdizimi çalışmalarının geliştirdiği çözümlemelerin, metinleri oluşturan tümcelerdeki konulan aktaran adöbekleri ve bunların sözdizimsel, anlambilimsel, ve edimbilimsel özellikleri üzerine geliştirdiği açıklamaları, Türkçe metinleri incelemede kullandığımızda çelişik bir sonuç ortaya çıkmamıştır. Benzer çalışmaların farklı metin türleri ‘ ve daha geniş bir bütünceye dayanarak yapılması konu üzerine olan bilgilerimizi artıracaktır. 1 Kerslake (), Givön’un Konu ulaşılabilirliği / kestirilebiliıliği hiyerarşisini yazın metinleri ( iki tane Türkçe kısa öykü) üzerinde izlemeye çalışmış ve Türkçe'de adöbeği silinmesi ve adıl kullanımı üzerine genellemelere gitmiştir. 74 Türkçe Metinlerde Tiinıce Konusu-Metin Konusu Etkileşimi KAYNAKÇA Allan, K. (). " Hierarchies and the choice of left conjuncts". Journal o f Linguistics 23, Beaugrande, R. de (). Textproducîion. Norvvood: Ablex. Chafe, W. (). "Cognitive constraints on information flow". R. Tomlin (Haz. ) içindcCoherence and Grounding in Discourse. Amsterdam: Benjamins, 21 - Chafe, W. (). "Information flow". W. Bright (Haz. ) içinde International encyclopedia of linguistics. Oxford: Oxford University Press, Davision, A. (). " Syntactic markedness and the definition of sentence topic". Language 60, Dik, S. (). The theory offunctional grammar. Dordrecht:Foris. Erkli, F. ve J. Gundel () " The pragmatics of indirect anaphors". J. Vershueren ve M. Bertuccelli-Papi (Haz. ) içinde The pragmatic perspective: Selected papers from the International corıference. Amsterdam: Benjamins, Givön, T. (Haz. ) (). Topic continuity in discourse. Amsterdan: Benjamins. Givön, T. (). “The pragmatics of v/ord-order: predictability, importance, and attention”. M. Hammond, J. Moravsick ve J. Wirth (Haz. ) içinde Studies in syntactic typology. Amsterdam: Benjamin, Göksel, A. (). " Distance restrictions in syntactic processes". H. Boeschoten ve L. Verhoeven (Haz. ) içinde Studies on modern Turkish. Tilburg: Tilburg University, Gundel, J. (). " 'Shaıed knovvledege' and topicality". Journal of Pragmatics 9, Gundel, J. (). “Universals of topic-comment structures". M. Hammond, J. Moravsick ve J. Wirth (Haz. ) içinde Studies in syntactic typology. Amsterdam: Benjamin, Gundel, J., N. Hedberg ve R. Zacharski (). " Givenness, implicature, and the form of referring expressions in discourse”. Berkley Linguistic Society 16, . Hannay, M. (). "Inlerrability, discourse-boundness and sub-topics". M. Bolkestein ve diğerleri (Haz. ) içinde Syntax and pragmatics in functional grammar. Dordrecht: Foris, Hoffman, B. (). The computational analysis o f the syntax and interpretation of "free" word order in Turkish. Pcnnsylvania Üniversitesi, IRCS Report Kerslake, C. (). " Noun phrase deletion and pronominalization in Turkish". H. Boeschoten ve L. Verhoeven (Haz. ) içinde Studies on modern Turkish. Tilburg: Tilburg University, Kuppevelt, J. van () " Topic and commcnt". R. E. Asher (Haz. ) içinde The encyclopedia o f language and linguistics cilt 9. Oxford: Oxford University Press, Kuppevelt, J. van () " Discourse structure, topicaltiy and questioning". Journal of 75 Yeşim Aksan Linguistics 31, Oosten, J. van (). The nature o f subjects, topics, and agents. Bloomington: Indiana Univ. Linguistics Club. Reinhart, T. (). “Pragmatics and linguistics: An analysis of sentence topics”. Philosophica 27, Sanders, G. ve J. Wirth (). " Discourse, pragmatics and linguistic form. " J. Wirth (Haz. ) içinde Beyond the sentence: Discourse and sentential forms. Ann Arbour: Karoma. Schiffrin, D. () "Conditionals as topics in discourse". Linguistics 30, Schlobinski, P. ve S. Schütze-Coburn (). "On the topic of topic and topic continuity". Linguistics 30, Schroeder, C. (). " Aspects of the representation of the noun phrase in Turkish discourse". Basılmamış doktra tezi, Bremen Üniversitesi. Sezer, E. (). " Eylemlerin çoğul öznelerle uyumu". Genel Dilbilim Dergisi 1, Siewierksa, A. (). Word order rules. London: Croom Helm. Yeşim Aksan 76

2. Sınıf T&#;rk&#;e Metnin Konusu Ve Ana D&#;ş&#;nce Bulma konu anlatımı

Haberin Devamı

Okuduğumuz her metnin bir konusu bulunur. O konusu etrafında hikaye yazılır. Aynı zamanda bir ana fikri vardır ve bu ana fikir ile beraber, bize ne anlatılmak istendiği söylenir. Bizde bize verilen metni okuruz ve ne anlatmak istediğini anlamaya çalışırız. Şimdi bunları öğrenmeye çalışalım ve örnekler yaparak anlayalım.

Metnin Konusu ve ana düşünce bulma

 Kitap okumak çok önemlidir. Aynı zamanda kitaplar içerisinde birçok farklı hikaye bulunur. Bu hikayeler bize bazı şeyler anlatır. Anlatmak istediklerini biz bulmaya çalışırız ve bu ana fikir olarak bilinir. Aynı zamanda tüm hikayenin bir de metin konusu bulunur. Şimdi bunlar ne demek sırasıyla ele alalım ve öğrenmeye çalışalım.

Metnin konusu: Okuduğumuz metinlerde üzerinde durulan düşünce, olay ve sorun veya durum metnin konusu olarak bilinir.

Haberin Devamı

 Yani bir metni okurken içerisinde bazı olaylar geçebilir. Bu olaylar üzerinde durulur ve anlatılır. Böylece metin içerisindeki anlatılan olaylar, düşünceler ya da durum ve sorunlar metnin konusu olur. Bir metni okurken konusunu anlamamız için bazı dikkat etmeniz gerekenler vardır. Yani metni sormamız gereken sorular vardır.

 - Metinde ne üzerinde duruluyor?

 - Bu metinde ne hakkında söz ediliyor?

 Bir metin içerisinde bu sorulara yanıt ararız. Böylece bulduğumuz yanıt ile beraber metnin konusunu anlamış oluruz. Şimdi bu konuda bazı örnekler verelim ve metnin konusunu anlamaya çalışalım.

Örnek: Ayşe odasını her zaman toparlar ve düzenli tutar. Odasını hiç dağıtmaz. Bir gün annesiyle beraber pazara gitti. Pazarda annesine yardım etti. Daha sonra yiyecekleri pazardan aldılar ve eve döndüler. Eve döndükleri zaman Ayşe en sevdiği oyuncağı ile oynamak istedi. Odasına gelince onu koyduğu yere gitti ve kolayca bulup oyuncağını alarak oynamaya başladı.

Yukarıdaki metinde ne üzerinde duruluyor? O metin hakkında söz ediliyor?

Cevap: Yukarıdaki metinde Ayşe'nin çok düzenli biri olduğu için eşyasını kolayca odasında bulduğundan söz ediliyor. Yani oyuncağını hiç sorun yaşamadan hemen buldu. Çünkü Ayşe odasına her zaman tertipli ve düzenli tutar.

Haberin Devamı

Ana fikir: Okuduğumuz bir metin ya da paragrafın içerisinde yazarın bize anlatmak istediği bir mesaj ya da düşünce bulunur. Bu düşünce ya da mesaja metinde ana fikir (ana düşünce) denir.

 Bir metnin ana fikri genelde sonlarında yer alır. Yazar anlatmak istediği bir düşünce veya mesajı Metin sonlarına doğru yazar. Çünkü yazar burada metnin tam amacına ulaşmasını arzu eder. Böylece bunu tüm kararlılığı ve samimiyeti ile metne aktarır. Bu sayede bize verilen metni okuyarak ana düşüncesi yani ana fikrini anlamaya çalışırız.

Not: Ana fikir bazen bir metin içerisindeki tümce olabilir. Aynı zamanda verilen paragrafın tamamında da bulunabilir. O yüzden bize verilmiş olan metni eksiksiz ve dikkatli şekilde okumalıyız.

Haberin Devamı

Örnek: Öğretmenime hediye almak istiyorum. Onun beğendiği ve hoşuna gidecek bir hediye olmalıdır. Umarım aldığım hediyeyi öğretmenim de beğenir. Böylece kullanırken beni hatırlar ve sevinir. Öğretmenime hediye almaktan çok mutluyum. Çünkü öğretmenlerimiz bize doğruyu öğretir ve daha çok bilgi edinmemizi sağlar.

Yukarıdaki metinde ana fikir nedir?

Cevap: Yukarıdaki metnin tamamını okuduğumuz zaman sonuna baktığımızda ne anlatmak istediğini fark edebiliriz. Öğretmenlerimizin bize her zaman doğruyu anlattığını ve bize bilgi verdiğini, onlara her zaman iyi davranmamız gerektiğini anlatıyor.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir