milyonfest kilyos ekşi / Milyonfest (@milyonfest) • Instagram photos and videos

Milyonfest Kilyos Ekşi

milyonfest kilyos ekşi

milyonfest istanbul

  • 30 liradan kamp + kombine bileti aldığım festivaldir kendileri. festivalde tekrar editleyeceğim

    edit: gelmeyin. her yer çamur pislik içinde. duşlarda su yok. denize girmeye izin yok. hava çok kötü konserlerin çoğu iptal oldu. herkes evine döndü az kişiyiz

    edit2: günlerdir sırf hayko için bekliyorum. adam tam sahneye çıktı ve yine aşırı şiddetli yağmur yağıyor. neredeyse biz içindeyken çadır uçacak. her yer yeniden çamur. her şey berbat oldu

  • bu fiyatlar ne amk neden yani?

  • cuma günü kamp+kombine şekilde katılacağım festival. araçla gidecek arkadaşların nereye park edebileceği konusunda mesaj kutumu yeşillendirmesini beklemekteyim.

  • 30 liralık biletleri kampanya bitti deyip yeni bir kampanya adı altında tl ye kaktırmak milyon yapımın en kötü alışkanlığı.

  • kombine biletimizin olduğu ancak kilyostan konser bitiş saatinde araba olmadan istanbula nasıl döneceğimizi merak ettiğimiz festival. sokakta sabahı bekleme ihtimalinden korkuyorum.. geç saatte ulaşım olur mu? mecidiyeköye nasıl ulaşabiliriz? tecrübeli arkadaşlardan mesaj bekliyorum. teşekkürler

  • pazar günü icin günlük giriş biletimi satmayı düşünmekteyim ilgilenen olursa yesillenebilirim.

  • ulaşım sıkıntısı, otoparkın alana mesafesi, yeme içme vb. şeyler için yerleşim yerlerinin uzak olması, havanın yağmurlu olması, bununla beraber rüzgar ve fırtına ile hasta olma olasılığı beni korkutuyor.

    bu kadar olumsuzluğa rağmen,
    etkinliğe katılmayı düşünmekteyim.

    fakat, 60 farklı ses dinleme ihtimalini piçlik olsun diye, sahne saatlerini çakıştırarak engellemek kesinlikle olmamış.

    edit : kapıda verebileceğim, 3 tane fazla kombine+kamp biletimiz var, uygun fiyata verebilirim.

    :satıldı.

  • sözde indirimli dönemde kamp+kombine biletlerini liradan aldığımız etkinliktir. bir anda bi bakıyorsun indirimsiz dönemde, etkinlik yaklaştıkça 5 liraya bile kombine bilet satılıyor. işte böyle güzel iş ahlakına sahip bir festival ekibi. sanatçıları daha fazla ve renkli bekliyordum, açıklanınca biraz hayal kırıklığına uğradım. bakalım içerisi nasıl olacak

  • cumartesi günü katılmayı düşündüğüm konser. gişe fiyatı kişi başı 60 tl seviyesinde fakat 2 bilet alana 2 bilet ücretsiz veriliyor gördüğüm kadarıyla. 2 kişiyiz şu an, 2 kişi daha katılırsa aramıza 4 bileti tl'ye almış olacağız ve biletler 30 tl'ye gelmiş olacak. katılacak arkadaşları bekliyoruz, bir yeşil uzağınızdayım :)

    edit: ilgili biletleri temin ettim bi şekilde. teşekkürler çok.

  • adının aksine beş para etmeyecek gibi.

  • Eğlenceli müzik festivalleri hiç de sandığınız gibi değil

    Ortalık festivalden geçilmiyor… Zeytinli Rock Festivali, MilyonFest, Kuşadası Gençlik Festivali, Çukurova Rock Festivali, Samsun Gençlik Festivali, Erikli Rock Festivali, Trakya Müzik Festivali, EskiFest, GezginFest, CartFest, CurtFest vesaire gibi onlarca festivalin yarattığı geniş bir piyasa ve rekabet algısı var. Halbuki bu festivallerin “çoğu” tek bir şirket tarafından organize ediliyor: Milyon Yapım Organizasyon.

    BirGün’den Anıl Aba festivalleri enine boyuna inceledi.

    İşte o yazı…

    Yıllar evvel Zeytinli Rock Festivali’nde sahne alan “atanamamış rockstar” Umut Kuzey, bir şekilde festivali ele geçirip Milyon Yapım adı altında tekrar yapmaya başlamıştı. Markalaşan Zeytinli Rock Festivali’nden sonra MilyonFest markasını yarattı. Zamanla işi büyütüp İstanbul, İzmir, Mersin, Eskişehir, Samsun, Adana, Aydın, Ankara, Muğla, Balıkesir, Kayseri, Hatay ve Konya’da etkinlikler yapan bir festival zinciri haline geldi.

    Muhakkak ki böyle festivaller gençler için bir ihtiyaç. Milyon Yapım sayesinde hem festivallerin sayısı arttı hem uzak şehirlerde bile festivaller yeniden yapılır oldu. “Mucize” değilse bile bu gerçekten çok güzel bir hizmet, eyvallah. Ama burada çok ciddi bazı problemler var…

    FESTİVAL GİBİSİN TEKEL KURMAK İSTİYORUM

    Milyon Yapım’ın organize ettiği festivallere çıkmak isteyen gruplar şöyle kısıtlayıcı bir anlaşmayla karşılaşıyorlar: “Bizim festivalimizde çıkarsanız, başka festivallerde çıkamazsınız. Eğer başka bir festivale çıkacak olursanız, bir daha bizim festivallerimizde çalamazsınız.” Bütün mesele işte bu “mobbing” ile başlıyor.

    Milyon Yapım, kendince, “ben seni festivalime çıkarıyorum, sen beş gün önce aynı şehirde başka festivalde çalıyorsun, benim bilet satışımı azaltıyorsun” diye düşünüyor. Şirket açısından aşırı mantıklı… Tamam ama nerede kaldı serbest piyasa rekabeti?! Ben size nerede kaldığını söyleyeyim; Greg Mankiw ve sahabesinin palavralarla dolu ekonomi ders kitaplarında kaldı. Çünkü serbest piyasa diye bir şey yoktur. Kapitalizm, serbest piyasa rekabeti üzerine değil, tekelleşme eğilimi üzerine kuruludur. Nokta.

    Böylece Milyon Yapım, grupları kendine bağlamış oluyor. Koca koca müzisyenler bile “ekmek parası” diyerek Umut’un bu bezdirisine boyun eğmek durumunda kalıyorlar. Ayinesi iştir tekelin, lâfa bakılmaz. Mesela, yazının GezginFest İstanbul (Interrail Türkiye) ve Zeytinli Rock Festivali (Milyon Yapım) programlarına baktığınız zaman ZRF’de sahne alan toplam 91 gruptan sadece 13’ünün GezginFest İstanbul programında yer aldığını görüyoruz. Daha yakın tarihlerde yapılan GezginFest İzmir’de ise yalnızca 6 grup var. Kesişim kümesindeki bu az sayıdaki grubun birkaçı Teoman ve Cem Adrian gibi kısıtlamalara prim vermeyecek büyüklükte yıldızlar; diğerleri de İkiye On Kala, Can Gox falan gibi “festivale alt grup lazım” grupları. Dolayısıyla ortadaki “iş,” rekabet hukukuna aykırı bir şeyler olduğuna dair şüpheleri doğrular nitelikte.

    Kaldı ki Milyon Yapım festivallerinin programı da fiks iftar menüsü gibi, hepsinde aynı gruplar: Teoman, Selda Bağcan, Mor ve Ötesi, Moğollar, Athena, Niyazi Koyuncu, Manga, Ceylan Ertem… Çoğu zaman sahne sıraları bile aynı oluyor. Resmen kopyala yapıştır ile festival yapıyorlar. Ertesi sene için afişin üstündeki tarihi değiştirseler yeni afiş olur. Bazen duvarda yeni bir festival afişi görüyorum, bir bakıyorum: Teoman, Selda Bağcan, Niyazi Koyuncu… Aynı isimlerle kendi aralarında top çeviriyorlar. Oysa her şehrin farklı bir kültürü, farklı bir sosyolojisi, farklı müzikal talepleri vardır. Bunlar festivalleri jenerik hale getirip adeta müziği McDonaldlaştırıyorlar.

    YIKTIN REKABET HUKUKUNU EYLEDİN VİRAN

    Artık çoğu grup Milyon Yapım’ın maaşlı personeli gibi olduğundan, siz bir festival düzenlemek istediğinizde çalacak grup bulamıyorsunuz. Menajerler ya ödenemeyecek kadar yüksek kaşeler söylüyorlar ya da “yok kardeşim, sanatçımızın programı yoğun” gibi dandik bir cevap veriyorlar. Yani Milyon Yapım tekeli, yeni girişimciler için fırsat eşitliğini ortadan kaldırıyor. Onlar festival yaptığı için siz yapamıyorsunuz.

    Umut Kuzey ve avanesiyle anlaşma sağlayan gruplar sistemin içinde, anlaşamayanlar dışında kalıyor. Hayko Cepkin, Alpay Şalt’ın çaldığı bütün gruplar (Yüksek Sadakat, İlhan Güryalçın vs.), Duman, Pentagram, Feridun Düzağaç, Redd, Aylin Aslım, Peyk, Bulutsuzluk Özlemi, Gripin, Mor ve Ötesi, Güven Erkin Erkal vesaire Milyon Yapım ile çeşitli sorunlar yaşayarak dışarda kalan ya da kalayazanlardan… Çıkan kavgaların haddi hesabı yok. Tabii bunların bazıları sonra “husumeti bir kenara bırakıp” tekrar festivallere çıkmaya başladılar. Ama ortada çok açık bir “içerdekiler vs dışardakiler” durumu var.

    Piyasa gücü elde ettikten sonra gruplara ödenen ücretleri de Milyon Yapım belirlemeye başlıyor. Mesela kaşesi lira olan bir gruba lira teklif ediliyor. Çıkar mısınız? NŞA, çıkmazsınız. Fakat etrafta başka festival yoksa, çocuğunuzun okul masraflarını karşılamak için çıkmak zorunda kalabilirsiniz. Hatta bazı grupların yol parasına çıktıkları bile oluyor. Diyeceğim, piyasada bir sürü satıcı (yüzlerce grup) ama sadece bir alıcı (Milyon Yapım) var. Biz buna iktisatta “monopsony,” yani alıcı tekeli diyoruz. Emeğinizi yüksek piyasa gücü olan büyük bir şirkete satmak zorunda kalıyorsanız, ücret piyasa rekabetiyle değil alıcı tekeli tarafından düşük seviyelerde belirlenir. Ortamlarda Umut Kuzey’e “Ucuzcu Umut” denmesinin sebebi budur.

    KAPALI DEVRE BİR EKOSİSTEM

    Umut Kuzey, “biz her sene bu festival alanına portatif tuvalet, duş vs. hizmeti kiralayacağımıza kendimiz yapalım” diye düşünerek Milyon Yapım altında Toilogi diye bir mobil yaşam destek hizmetleri şirketi kuruyor. Yetmiyor, Milyon Beach Fest için gidip Kilyos’ta plaj işletmesi alıyor (bkz. Milyon Beach). Gidiyor, Milyon TV diye internet televizyonu açıp yayın yapıyor. Gidiyor, Ankara’da konser salonu alıyor (bkz. Milyon Performance Hall). Bu da yetmiyor, kendi biletini kendi satmak için Milyon Bilet diye şirket kuruyor.

    Tekelleşme eğilimi bilet fiyatlarında da hissediliyor. Son altı yılın Zeytinli Rock Festivali kombine+kamp biletlerine bakınca görüyoruz ki her yaz fiyatlar enflasyonun çok üzerinde bir oranda artmış. Yani Milyon Yapım tekel gücünü bilet fiyatlarına gani gani yansıtıyor.

    Ekseriyetle öğrencilerin geldiği festivalde her şey ateş pahası. İçerde birayı plastik bardakla 20 liraya satıyorlar. Dışarıda 10 lira. Millet festival alanının dışında caddelere, sokaklara oturmuş bira içiyor. Yiyecekler pahalı ve kalitesiz olduğu için çocuklar sabah süpermarketten kahvaltılık alıp kahvehanede kahvaltı yapıyorlar. Dışarıda yiyip içip konser başlayınca içeri giriyorlar. Soran olursa “festivale geldik, eğleniyoruz.” Çocuklardan yağ çıkarmak için ceplerindeki bozukluklara bile göz dikerek şarj ünitelerindeki üç kuruşluk elektriği sekiz liraya satacak kadar hesap kitap yapmışlar. Çünkü kalın paralar işte böyle ince hesaplarla götürülüyor.

    YARATTIĞINIZ SİSTEMLER… KULLANDIĞINIZ YÖNTEMLER…

    Umut Kuzey, küstah ve karikatür bir tip olduğu için şimşekleri üzerine çekiyor. Ama aslında tekelleşme eğilimi eğlence endüstrisinin tamamına yayılmış durumda. Menajerler, mekân sahipleri ve sponsorlar da #yüzdeyüz bir şekilde işin içinde… Hepsi aralarında paslaşıp kartel gibi hareket ediyorlar. Vapurda tırnak makası satar gibi grup satıyorlar. Mesela, bir mekân konser için grup arıyor diyelim. Bir menajer “X grubunu (misal) 20 bine ayarlarım” diyor. Gidiyor başka bir menajere “bana şu grubu 18 bine bağla” diyor. O da gidiyor ötekiyle 16 binden anlaşıyor. Gruba da veriyorlar 14 bin lira kaşe parası… Hani Show TV’de “patatesin kilosu tarlada 1 lira, manavda 8 lira” haberleri var ya, aynı o muhabbet işte. Buradaki manav mekân sahibi, aradaki komisyoncu menajerler, patates de müzik grubu oluyor.

    Müzik piyasası korkunç bir şirket distopyasına dönüşmüş durumda. Olayın müzikle, sanatla, estetikle yakından hiçbir alakası kalmadı. Uzaktan olan tek alakası da bağzı grupların sahnede bağzı şarkılar çalıyor olması. Oysa müzik festivali bir kültürdür. Woodstock’tır, BarışaRock’tır… Fakat bunlar, para hırsıyla, festival kültürünü ergenlerin içip içip sapıttığı, arkada çalan müziğin ne olduğunun hiçbir ehemmiyetinin kalmadığı, herhangi bir yenilik ve kalite içermeyen, vasat bir kakofoni haline getirdiler. Küfür ettiğimiz Rock’n Coke’a bile rahmet okur olduk. Ben artık rock festivallerine gitmiyorum zaten. Üstüne para verseler yine gitmem. Festivallerde kendimi, bu başkaldırı kültürünün bir parçası değil ticari bir curcunanın müşterisi olarak hissettiğim için eğlenemiyorum. Çoğu insanın da dolu dolu eğlendiğini düşünmüyorum.

    Ha zaten onlar da beni almazlar. Zira bu festivallere yönelik haklı eleştirilerde bulunan bir abimiz, elinde kendi satın aldığı bileti olmasına rağmen girişteki güvenlikler tarafından içeri alınmadığını söyledi. Görüştüğüm müzisyenlerden birkaçı “hocam hepimizin şikayetçi olduğu ama kimsenin dillendiremediği bu konuya eğildiğin için minnettarız, ama şimdi biz de Milyon’la sahne alıyoruz [ya da sahne almak için görüşüyoruz], açıkçası sosyal medyada yazını paylaşmaktan çekinebiliriz” minvalinde konuştular. Tekelleşmenin müzik camiasında yaratmış olduğu dışarıda kalma korkusunu görüyor musunuz?! Tutkuyla müzik yapmaya çalışan, bunu yaparken insan gibi şartlarda yaşamak ve çalışmak isteyen sanatçıları düşürdükleri durum bu…

    COACHELLA’DAN MİLYONFEST’E ANTİ-WOODSTOCK’LAR

    Bakın, yılında Coachella organizatörü Goldenvoice yasadışı tekel kurma suçlamasıyla dava edildi. SZA ve Daniel Caesar, Coachella’da sahne alacakları için Oregon’daki bağımsız Soul’d Out Müzik Festivali’ne çıkmayı reddetmişlerdi. Çünkü Goldenvoice şirketi, gizli tutulan sözleşmelere bir “yarıçap maddesi” koyuyordu [radius clause]. Bu madde, Coachella’ya çıkan grupların Aralık-Mayıs arasında Kaliforniya’nın km yarıçapı dahilindeki (Amerika’nın yarısına yakını) başka bir festivale çıkmaları engelliyordu. Mesela Justin Timberlake Amerika turunu Coachella’nın yarıçap maddesine göre yeniden planlamadığı için festivale çıkamadı. Doktoramı yapmak için gittiğim Salt Lake City’de sene yaşadım. Yıllarca büyük grupların neden Utah’a gelmediklerini merak ederdim hep. Meğer biz de yarıçapın içindeymişiz. Yani Interpol’ü izlemek için ya Kaliforniya’ya gidecektim (festival + kamp + uçak bileti) ya da hiç izleyemeyecektim. İzleyemedim…

    Sonra Lollapalooza’nın da gruplara yarıçap maddesini dayattığı ayyuka çıkınca ortalık iyice karıştı. Şimdi Amerika’daki etkinlik girişimcileri ve bazı gruplar bunun hukuk mücadelesini veriyorlar. Goldenvoice’in buradaki en büyük argümanı “milyar dolarlık bir proje olan Coachella’nın marka değerinin korunması.” Oldu paşam, Malkara Keşan…

    Aynı şeyi Milyon Yapım, yazılı anlaşmalar üzerinden değil, sözlü olarak yapıyor. Biliyorsunuz Türkiye’de işler el sıkışarak yürür. Dolayısıyla yarıçap maddesinin sözleşmede yazıp yazmaması önemli değil. Hem bu kısıtlamayı dile getiren onlarca grup var hem de kıyaslamalı line-up’larda Türk işi bir yarıçap maddesinin uygulandığı açıkça görülüyor. Oldu olacak “Dorock XL’de çalarsan X’te çalamazsın” ya da “bu ay Moda Kayıkhane’de çaldıysan Y’de çalamazsın” veya “Sofar’da çıkarsan Z’de çıkamazsın” da desinler o zaman, değil mi?! E diyorlar zaten… Rekabeti ortadan kaldırıp gençlerin ceplerini boşaltacak her şeyi yapıyorlar.

    EMEĞİ GEÇEN HERKESİN…

    Genç müzikseverler bu tezgâhı boykot edebilirler; kimse gitmezse festival batar. Müzik grupları bu tezgâhı boykot edebilirler; kimse sahne almazsa festival batar. Ama boykot çoğunluk katılırsa bir sonuca ulaşır. Bireysel tavır koyanlara saygım gerçekten sonsuz. Fakat kapitalizmin vahşiliği tek başına kurtuluşa izin vermez. Sorun sistemik olduğu için bu işler münferit boykotlarla olmuyor. Milyon sahnesine çıkıp “Bir Şey Yapmalı” diye şarkı söylemekle hiç olmuyor…

    Öte yandan, liseliler bilmez, eskiden böyle festivalleri belediyeler yapardı. Ama bu işte muazzam bir rant olduğu anlaşılınca festival işi önce özelleşti, sonra tekelleşti. Geriye kalan istisnalardan Bursa Nilüfer Belediyesi’nin beş yıldır düzenlediği Nilüfer Müzik Festivali’ni gösterebilirim. Önceki yıllarda çıkan grupların güzelliğine bakar mısınız: Oi Va Voi, Evgeny Grinko, Dubioza Kolektiv, Kadebostany, Erik Truffaz, La Caravane Passe, İlhan Erşahin, Ars Longa, No Land… Keşke diğer belediyeler, geleneksel sarımsak festivali, lavanta festivali, su böreği şenliği bilmem ne gibi etkinliklerin yanında bu ayarda müzik festivalleri de yapsalar. Milyon Yapım festival yapmadığı zaman festival olmaz diye bir şey yok. Pozitif Müzik, Doğuş Grubu’na satılmadan evvel, Samsun, Konya, Adana ve Bursa gibi şehirlerde “Efes Pilsen Blues Festivali” yapıyordu mesela.

    Milyon Yapım’ın uygulamaları kendisine, alıcı olarak monopsoni gücü, satıcı olarak da tekel gücü sağlıyor. Bunun, festival kültürünü yok etmesinin yanı sıra, rekabet yasalarıyla uyumlu olmadığı kanaatindeyim. Eğer Türkiye bir muz cumhuriyeti değilse (ki değil), Rekabet Kurumu, Milyon Yapım’ın sayılı kanunu ihlâl edip etmediğinin tespitine yönelik bir ön araştırma yapar. Elde edilen bilgiler, bulgular ve tespitler ışığında şirkete soruşturma açılır. Yayında ve yapımda emeği geçen herkes cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalır. Çakma Woodstock tekeli kırılır, kartel dağıtılır. Bu muazzam pastadan bir dükkânlık avanta biriktirebilmiş olanlar da bu işleri bırakıp barcılık, kafecilik oynamaya başlarlar.

    Veyahut herhangi bir soruşturma açılmaz ya da açılsa bile mesele göstermelik cezalarla geçiştirilir. Rekabeti tahsis edecek hiçbir yaptırımda bulunulmaz. Bu gidişat karşısında müzisyenler birlik içinde hareket etmez. Dinleyiciler olan bitene kayıtsız kalır. Tartışma ekşisözlük’te açılan bir başlıktan öteye gitmez. Nihayetinde gençler saçma sapan line-up’ları fahiş fiyatlarla dinlemeye, bazı gruplar karın tokluğuna sahne almaya, organizatörler ve menajerler de kartel rantı yemeye devam eder. Böylece Türkiye rock müzik piyasası Yavuz Çetin’in kemiklerini sızlatarak çürüyüp gider…

    seafoodplus.info

    Festival biletlerinin iade edilmesi veya festival biletlerinde değişiklik yapılması mümkün değildir. Festival biletinin kaybolması veya çalınması, alıcı sorumluluğundadır. Çalınan ya da kaybolan biletin yenisiyle değiştirilmesi veya para iadesi mümkün değildir.

    Festival alanına profesyonel ses ve görüntü kaydı yapan cihazlar, içecekler, cam, plastik şişe, teneke, havai fişek, yanıcı parlayıcı her türlü nesne (parfüm, böcek ilacı vb.), silah veya keskin nesneler getirmek yasaktır. Ayrıca yanınızda getirmeyi planladığınız katlanabilir sandalye ya da şemsiyeler güvenlik tarafından içeri alınmayabilir.

    Festival biletini satın alanlar, festival konserlerinin görüntü ve/veya ses kaydından alıntı yapamaz, bu konserlerin ve sanatçıların görüntülerini içeren görsel ve/veya işitsel kayıtları kaydedemez, ses ve görüntü taşıyıcılara ve/veya fonogramlara kayıt ederek çoğaltamaz ve yayımlayamaz ve umuma dağıtamaz, TV kanallarında, internet mecrasında ve GSM operatörleri kanalıyla yayınlanamaz. Festival alanında ateş yakmak kesinlikle yasaktır.

    Festival için bilet satın alanlar, organizatör ve güvenlik ekibinin belirleyeceği üst ve çanta aranması dahil her türlü güvenlik önlemini kabul etmiş sayılır. Bu önlemlere uymak istemeyen katılımcıların, alana giriş haklarının iptal edileceği gibi bilet iadesi de yapılmayacaktır. Aldığınız biletin sahte olma ihtimali olabileceği için sokakta satılan biletleri satın almayın.

    Festival organizatörü ve görevlileri, çalınan ya da kaybolan eşyalardan sorumlu değildir. Kaybolmasını göze alamayacağınız değerli eşyalarınızı festival alanına getirmemeniz tavsiye olunur. Festival biletleri, organizatörün izni olmadan ticari veya promosyon amaçlı kullanılamaz. Buna ek olarak, organizatörün izni olmadan festival alanında herhangi bir ticari veya tanıtım faaliyeti yürütmek kesinlikle yasaktır.

    Organizatör, festival programında değişiklik yapma hakkına sahiptir. Programda gerçekleşecek olası değişiklikler, festival biletinin tam ve ya kısmi iadesi için neden arz etmez.

    Festival bileti kopyalamaya çalışan herkese dava açılacaktır. Festival alanı dışında yaşanacak durumlarla ilgili olarak organizatörün ve festival güvenliğinin sorumluluğu ve yetkisi yoktur.

    Basın tarafından festival boyunca görüntü ve ses kaydı yapılacaktır. Bilet satın alan herkes, görüntülenmeyi kabul etmiş sayılır.

    Organizatör ve/veya resmi bilet distribütörü katılımcıdan kimliğini doğrulamak amacıyla ibraz etmesini isteyebilir.

    Günlük bilet satın alan katılımcılar, festival alanına etkinlik günü saat 'dan itibaren giriş yapabilirler.

    Konaklamalı Bilet sahiplerinin kamp alanında konaklayacağı noktalara kamp görevlileri karar verecektir. Çadırınız kurulduktan sonra yerini ezberlemeniz faydalı olacaktır. Rezervasyon yaptırmak mümkün değildir.

    Araba, motosiklet, römork, karavan vb. araçların kamp alanına alınmasına izin verilmemektedir. Evcil hayvan, ateş yakmak, mangal yapmak, her türlü gaz ekipmanı, parfüm deodorant gibi ateşlemeye elverişli kozmetik ürünleri, cam, mum, taslak ekipman, teneke kutular, jeneratör, hi-fi ekipmanları, keskin nesneler ve silah gibi maddelerin kamp alanına da festival alanına da sokulması yasaktır.

    Kamp alanı ve çevresinde satış yapmak, broşür dağıtımı vb. promosyon aktiviteleri yapmak ve katılımcılara sampling yaptırmak yasaktır.

    Kamp alanında organizatörün onayı dışında herhangi bir ticari faaliyet yasaktıseafoodplus.info alanı dışında konaklama yapmak kesinlikle yasaktır.

    Kaybolan ve bulunan eşyalar festival prodüksiyon ofisine bırakılır ve her günün sonunda bulunan eşyalar en yakın Polis Karakoluna tutanakla teslim edilir. Yanınızda kaybolmasını göze alamayacağınız değerli eşyalarınızı getirmemenizi bir kere daha öneririz.

    Festival biletleriyle alana gelen ya da alandaki bilet satış noktasından bilet satın alan katılımcıları aldıkları biletin sınıfına göre bileklik takılır. Bu bileklik katılımcının festival alanına girip çıkmasını sağlamaktadır. Koparılan ve çıkartılan bilekliklerini tekrar takılamadığını ve bileklik olmaksızın alana giriş yapamayacağınızı, alanda bilekliği olmadığı tespit edilen katılımcıların dışarı çıkartılacağını hatırlatırız.

    Bilekliğinizi çıkartmanız durumunda yeniden bilet satın almak zorunda kalacağınızı da lütfen unutmayınız.

    Festival alanında herkesin ihtiyacını karşılayacak çeşitlikte denetlenen yemek stantları olacaktır. Festival dışındaki seyyar satıcılardan zehirlenme olasılığını düşünerek yiyecek alınmamasını tavsiye ederiz. Alanda gene alkollü ve alkolsüz içecek satışları olacaktır. Tüm yiyecek ve içecek fiyatları önceden açıklanacaktır. Festival alanında 18 yaşından küçüklere alkollü içecek satışı ve sigara satışı kesinlikle yapılmayacaktır. 18 yaşından büyük katılımcılarımıza 18 yaşından küçükler adına alkollü içecek ya da sigara almanın ve ya ikram etmenin de suç olduğunu hatırlatmak isteriz.

    Festival alanında kurulacak portatif WC’ler ücretsiz olarak kullanılacak ve bakımı ve temizliği ilgili firma tarafından yapılacaktır. Katılımcılarımızın WC’leri kabinlerin içerisindeki uyarıları dikkate alarak kullanmaları gerekmektedir. Aksi durumlarda yaşanacak aksilikler belli süreyle tüm WC’lerin kullanımını engelleyebilir.

    Festival alanının krokisinde görebileceğiniz noktada 24 saat hizmet verecek bir ilk yardım çadırı ve ambulans bulunacaktır. Dileğimiz kimsenin ihtiyaç duymaması yönündedir.

    Kamp alanında çadır kurulumları esnasında görevli personel çadır ölçüleri ve kişi sayısını göz önüne alarak gereksiz alan kullanımlarına izin vermeyecektir.

    nest...

    batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir