münafık nedir / Sesli Sözlük - münafık

Münafık Nedir

münafık nedir

Mümin: Allah'a, Hz. Peygambere ve O'nun haber verdiği şeylere yürekten inanıp, kabul ve tasdik eden kimseye mümin denir. Müminler, âhirette cennete girecekler, orada pek çok nimetlere kavuşacaklardır. Günahkâr müminler, suçları ölçüsünde âhirette cezalandırılsalar da sonunda cennete konulacaklardır. Müminlerin ebedî cennetlik olacağına dair Kur'an'da pek çok âyet vardır.

KAFİR KİME DENİR?

İslâm dininin temel prensiplerine inanmayan, Hz. Peygamber'in yüce Allah'tan getirdiği kesin olan ve tevâtür yoluyla bize kadar ulaşmış bulunan esaslardan (zarûrât-ı dîniyye) bir veya birkaçını yahut da tamamını inkâr eden kimseye kâfir denir. Meselâ namazın farz, şarabın haram oluşunu inkâr eden, meleklerin ve cinlerin varlığını kabul etmeyen kimse kâfirdir.

KAFİR OLARAK ÖLMEK

Kâfir sözlükte "örten" anlamına gelmektedir. Gerçek ve doğru inancı örttüğü, yanlış şeylere inandığı için böyle kimselere kâfir denmiştir. Bir insan kâfir olarak ölürse ebedî cehennemde kalacaktır. Bu konudaki âyetlerden birinde şöyle buyurulmuştur: "(Âyetlerimizi) inkâr etmiş ve kâfir olarak ölmüş olanlara gelince, işte Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti onların üstünedir. Onlar ebediyen o lânet içinde kalırlar. Artık ne azapları hafifletilir, ne de onların yüzlerine bakılır" (el-Bakara 2/).

MÜNAFIK NEDİR?

Allah'ın birliğini, Hz. Muhammed'in peygamberliğini ve onun, Allah'tan getirdiklerini kabul ettiklerini söyleyerek, Müslümanlar gibi yaşadıkları halde, kalpten inanmayan kimselere münafık denir. Münafıkların içi başka dışı başkadır. Sözü özüne uygun değildir. Bir âyette şöyle buyurulur: "İnsanlardan bazıları da vardır ki, inanmadıkları halde 'Allah'a ve âhiret gününe inandık' derler" (el-Bakara 2/8). Münafıkların gerçekte kâfir oldukları bir başka âyette şöyle ifade edilir: "Onların Allah yolundan sapmalarının sebebi, önce iman edip sonra inkâr etmeleridir. Bu yüzden kalpleri mühürlenmiştir. Artık onlar hiç anlamazlar" (el-Münâfikun 63/3).

Münafıklar, İslâm toplumu için açık kâfirden daha tehlikelidirler. Çünkü onlar dıştan müslümanmış gibi gözüktüklerinden tanınmaları mümkün değildir; içten içe müslüman toplumun huzur ve düzenini bozar, kuzu postuna bürünerek dikkatsiz ve bilgisiz Müslümanları yanlış yönlere sürüklerler. Peygamberimiz vahiyle kimlerin münafık olduğunu bilir, bu sebeple de onlara önemli görevler vermezdi. Hz. Peygamber'den sonra insanlar için böyle bir bilgi kaynağı (vahiy) söz konusu olmadığından ve Müslüman olduğunu söyleyenlerin iç dünyasını araştırmak da doğru olmadığından münafık, dünyada Müslüman gibi işlem görür. Onun cezası âhirete kalmıştır. Bir âyette açıklandığı üzere cehennemin en alt tabakasında münafıklar bulunur: "Şüphe yok ki münafıklar, cehennemin en alt katındadırlar (derk-i esfel). Artık onlara asla bir yardımcı da bulamazsın" (en-Nisâ 4/).

M&#;nafık Ne Demek, TDK S&#;zl&#;k Anlamı Nedir? M&#;nafık Kime Denir?

 Münafık Ne Demek?

 Münafık, davranışları ile dile getirdikleri arasında bariz fark olan kişiler için kullanılmaktadır. Söylediği sözler doğrultusunda hareket etmeyen kişiler için kullanılmaktadır. Kelime kökü nifak olmakla beraber, reddetmeyi ifade eder.

 TDK Sözlük Anlamı Nedir?

 TDK'de münafık sözcüğü ' bir olguya inanmadığı halde inanıyormuş gibi davranan kimse' olarak tanımlanmaktadır. Nifak kelimesinin ek almış hali olduğundan, sorun çıkartan; davranışları ile kuşku yaratan kişi olarak açıklanabilen bir anlamı da bulunur.

 Münafık Kime Denir?

 Münafık dini bir terim olmakla beraber, dini kuralları kabul etmiş gibi görünüp bunlara uymayan ve reddeden kişiler için kullanılır. İnsan ilişkilerinde iki kişinin arasını kasıtlı şekilde bozmaya çalışan ve kavgaya sebebiyet veren kişilere de sözlükte yer bulmuş yaygın bir tabir olarak münafık denir.

 Münafık Kelimesi Hangi Dilden Türkçeye Geçmiştir?

 Münafık, nifak kelimesinin ek almış hali olarak Arapçadan Türkçeye geçmiştir. Türkçeleştirilmiş bir kelime olarak sözlüğümüzde yer bulmaktadır.

 Münafık Terim Anlamı Nedir?

 Münafık terim anlamı olarak hile karıştırarak dine uygun davranışlar sergilemeyen kişilerdir. İslam dini terimlerindendir. Anlam kayması yaşamış olup günlük hayatta da davranışları ve sözleri bir olmayan ve konuştuğundan farklı davranan kişilere söylenmektedir.

Münafık Kimdir?

Münafık kimdir? Münafık kime denir alametleri nelerdir? Münafıklık hangi unsurun özelliği ile irtibatlıdır? Münafıkların en belirgin özelliği nedir ve nasıl bir karaktere sahiptir? İslam toplumu için tehlikeleri nelerdir? Münafıklık ile ilgili ayet ve hadisler nelerdir?

Sözlük anlamında münafık, dinî kurallara inanmadığı hâlde inanmış gibi görünen kişi olarak geçmektedir. İlmihallerde, Allah'ın birliğini, Hz. Muhammed'in peygamberliğini ve onun, Allah'tan getirdiklerini kabul ettiklerini söyleyerek, müslümanlar gibi yaşadıkları halde, kalpten inanmayan kimselere münafık denir.

Münafıkların içi başka dışı başkadır. Sözü özüne uygun değildir. Bir âyette şöyle buyurulur: "İnsanlardan bazıları da vardır ki, inanmadıkları halde ‘Allah'a ve âhiret gününe inandık’ derler" (el-Bakara 2/8).

Münafıkların gerçekte kâfir oldukları bir başka âyette şöyle ifade edilir: "Onların Allah yolundan sapmalarının sebebi, önce iman edip sonra inkâr etmeleridir. Bu yüzden kalpleri mühürlenmiştir. Artık onlar hiç anlamazlar" (el-Münâfikun 63/3).

Münafıklar İslâm toplumu için açık kâfirden daha tehlikelidirler. Çünkü onlar dıştan müslümanmış gibi gözüktüklerinden tanınmaları mümkün değildir; içten içe müslüman toplumun huzur ve düzenini bozar, kuzu postuna bürünerek dikkatsiz ve bilgisiz müslümanları yanlış yönlere sürüklerler. Peygamberimiz vahiyle kimlerin münafık olduğunu bilir, bu sebeple de onlara önemli görevler vermezdi.

Hz. Peygamber'den sonra insanlar için böyle bir bilgi kaynağı (vahiy) söz konusu olmadığından ve müslüman olduğunu söyleyenlerin iç dünyasını araştırmak da doğru olmadığından münafık, dünyada müslüman gibi işlem görür. Onun cezası âhirete kalmıştır. Bir âyette açıklandığı üzere cehennemin en alt tabakasında münafıklar bulunur: "Şüphe yok ki münafıklar, cehennemin en alt katındadırlar (derk-i esfel). Artık onlara asla bir yardımcı da bulamazsın" (en-Nisâ 4/).

MÜNAFIK İLE İLGİLİ AYETLER

Nisa Suresi, ayet:Gerçek şu ki, münafıklar (sözde), Allah'ı aldatmaktadırlar. Oysa O, onları aldatandır. Namaza kalktıkları zaman, isteksizce kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar ve Allah'ı ancak çok az anarlar.

Ahzab Suresi, 1. ayet:Ey Peygamber, Allah'tan sakın, kafirlere ve münafıklara itaat etme. Şüphesiz Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Ahzab Suresi, ayet:Kafirlere ve münafıklara itaat etme, eziyetlerine aldırma ve Allah'a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter.

Hadid Suresi, ayet:(Münafıklar) Onlara seslenirler: "Biz sizlerle birlikte değil miydik?" Derler ki: "Evet, ancak siz kendinizi fitneye düşürdünüz, (Müslümanları acıların ve yıkımların sarmasını) gözetip-beklediniz, (Allah'a ve İslam'a karşı) kuşkulara kapıldınız. Sizleri kuruntular yanıltıp-aldattı. Sonunda Allah'ın emri (olan ölüm) geliverdi; ve o aldaltıcı da sizi Allah ile (Allah'ın adını kullanarak, hatta masumca sizden görünerek) aldatmış oldu."

Tahrim Suresi, 9. ayet:Ey Peygamber, kafirlere ve münafıklara karşı cihad et ve onlara karşı 'sert ve caydırıcı' davran. Onların barınma yeri cehennemdir. Ne kötü bir dönüş yeridir o.

Nisa Suresi, ayet:Şu halde münafıklar konusunda ikiye bölünmeniz ne diye? Oysa Allah, onları kazandıkları dolayısıyla tepe taklak etmiştir. Allah'ın saptırdığını hidayete erdirmek mi istiyorsunuz? Allah kimi saptırırsa, artık sen ona kesin olarak bir yol bulamazsın.Tevbe

Suresi, ayet:Sizden önceki (münafıklar ve kafirler) gibi. Onlar sizden kuvvet bakımından daha güçlü, mal ve çocuklar bakımından daha çoktular. Onlar kendi paylarıyla yararlanmaya baktılar; siz de, sizden öncekilerin kendi paylarıyla yararlanmaya kalkışmaları gibi, kendi paylarınızla yararlanmaya baktınız ve siz de (dünyaya ve zevke) dalanlar gibi daldınız. İşte onların dünyada ahirette bütün yapıp-ettikleri (amelleri) boşa çıkmıştır ve işte onlar kayba uğrayanlardır.

Ahzab Suresi, ayet:Onlar (münafıklar, düşman) birliklerinin gitmediklerini sanıyorlardı. Eğer (askeri) birlikler gelecek olsa, çölde bedevi-Araplar arasında olup sizin haberlerinizi (ordan) sormayı cidden arzu ediyorlardı. Fakat içinizde olsalardı ancak pek az savaşırlardı.

Nisa Suresi, ayet:Onlara: "Allah'ın indirdiğine ve elçiye gelin" denildiğinde, o münafıklarınsenden kaçabildiklerince kaçtıklarını görürsün.

Enfal Suresi, ayet:Münafıklar ve kalplerinde hastalık olanlar şöyle diyorlardı: "Bunları (Müslümanları) dinleri aldattı." Oysa kim Allah'a tevekkül ederse, şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

Tevbe Suresi, ayet:Münafıklar, kalplerinde olanı kendilerine haber verecek bir sûrenin aleyhlerinde indirilmesinden çekiniyorlar. De ki: "Alay edin. Şüphesiz, Allah kaçınmakta olduklarınızı açığa çıkarandır."

Tevbe Suresi, ayet:Allah, erkek münafıklara da, kadın münafıklara da ve (bütün) kafirlere, içinde ebedi kalmak üzere cehennem ateşini vadetti. Bu, onlara yeter. Allah onları lanetlemiştir ve onlar için sürekli bir azap vardır.

Tevbe Suresi, ayet:Ey Peygamber, kafirlerle ve münafıklarla cihad et ve onlara karşı sert ve caydırıcı davran. Onların barınma yerleri cehennemdir, ne kötü bir yataktır o!..

Ahzab Suresi, ayet:Andolsun, eğermünafıklar, kalplerinde hastalık bulunanlar ve şehirde kışkırtıcılık yapan (yalan haber yayan)lar (bu tutumlarına) bir son vermeyecek olurlarsa, gerçekten seni onlara saldırtırız, sonra orada seninle pek az (bir süre) komşu kalabilirler.

Münafikun Suresi, 7. ayet:Onlar ki: "Allah'ın Resûlü yanında bulunanlara hiçbir infak (harcama)da bulunmayın, sonunda dağılıp gitsinler," derler. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır. Ancak münafıklar kavramıyorlar.

Nisa Suresi, ayet:Münafıklara müjde ver: Onlar için gerçekten acıklı bir azap vardır.

Nisa Suresi, ayet:O, size Kitap'ta: "Allah'ın ayetlerinin inkar edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğinizde, onlar bir başka söze dalıp geçinceye kadar, onlarla oturmayın, yoksa siz de onlar gibi olursunuz" diye indirdi. Doğrusu Allah, münafıkların ve kafirlerin tümünü cehennemde toplayacak olandır.

Nisa Suresi, ayet:Gerçekten münafıklar, ateşin en alçak tabakasındadırlar. Onlara bir yardımcı bulamazsın.

Tevbe Suresi, ayet:Münafık erkekler ve münafık kadınlar, bazısı bazısındandır; kötülüğü emrederler, iyilikten alıkoyarlar, ellerini sımsıkı tutarlar. Onlar Allah'ı unuttular; O da onları unuttu. Şüphesiz, münafıklar fıska sapanlardır.

Ankebut Suresi, ayet:Allah muhakkak iman edenleri de bilmekte ve muhakkak münafıkları da bilmektedir.

Ahzab Suresi, ayet:Çünkü Allah, (sözüne bağlı kalıp doğru olan) sadıkları sadakatlerinden dolayı mükafaatlandıracak, münafıkları da dilerse azaplandıracak veya tevbe (nasib edip tevbe)lerini kabul edecektir. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.

Münafikun Suresi, 1. ayet:Münafıklar sana geldikleri zaman: "Biz gerçekten şehadet ederiz ki, sen kesin olarak Allah'ın elçisisin" dediler. Allah da bilir ki sen elbette O'nun elçisisin. Allah, şüphesiz münafıkların yalan söylediklerine şahidlik eder.

Münafikun Suresi, 8. ayet:Derler ki, "Andolsun, Medine'ye bir dönecek olursak, gücü ve onuru çok olan, düşkün ve zayıf olanı elbette oradan sürüp-çıkaracaktır." Oysa izzet (güç, onur ve üstünlük) Allah'ın, O'nun Resûlü'nün ve mü'minlerindir. Ancak münafıklar bilmiyorlar.

en-Nisâ, “…Fitneye her çağrıldıklarında koşarak giderler…” et-Tevbe, “…İnanan insanların aralarına nifak sokmak için var güçleriyle savaşırlar…”

el-Bakara, “Onlara, yeryüzünde fesat çıkarmayın, denildiği zaman, «Biz ancak ıslah edicileriz» derler. Şunu bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir, lâkin anlamazlar.”

MÜNAFIK İLE İLGİLİ HADİSLER

Rasulullah (s.a.v) Efendimiz buyuruyor: “Dört huy var ki, onlar kimde bulunursa o tam bir münafık olur. Bu huylardan birisi kendisinde bulunan kimse ise, o huyu terk edene kadar münafıklıktan bir huy taşımış olur. Bu huylar şunlardır:

  • Konuştuğu zaman yalan söyler.
  • Söz verdiği zaman sözünü tutmaz.
  • Kendisine bir şey emanet edilince ona hiyanet eder.
  • Birisi ile çekişmeye girince hak yer, haddini aşar.”

(Buharî, Müslim, Ebu Davud, Tirmizî)

*****

İbnu Amr İbni'l-As, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Dört haslet vardır; kimde bu hasletler bulunursa o kimse halis münafıktır. Kimde de bunlardan biri bulunursa, onu bırakıncaya kadar kendinde nifaktan bir haslet var demektir: Emanet edilince hıyanet eder, konuşunca yalan söyler, söz verince sözünde durmaz, husumet edince haddi aşar."

(Buhari, İman 24, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi)

*****

Ebu Saîd (radıyallahu anh) anlatıyor: “Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) zamanında bir kısım münâfıklar, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir gazveye çıktığı vakit ondan ayrılıp geri kalırlar ve Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’a muhalefet edip kaldıkları için rahatlarlar, sevinirlerdi. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Medine’ye dönünce de gelip andlar, yeminler içerek özürler beyan ederlerdi. Bir de isterlerdi ki, yapmadıkları şeylere övgüye, medh’u senaya mazhar olsunlar. Onların bu hali ile ilgili olarak şu âyet nazil oldu: “Ettiklerine sevinen ve yapmadıklarıyla övülmekten hoşlananların, sakın sakın onların azabtan kurtulacaklarını sanma, elem verici azab onlaradır”

(Âl-i İmrân, ). Buhari, Tefsir, Al-i İmran 16, (6, 51); Müslim, Sıfatu’l-Münafikin 7, ().

*****

İbnu Abbas (radıyallahu anhûmâ): “Allah bir adamın içinde iki kalp yaratmadı…” (Ahzâb, 4) meâlindeki âyet hakkında şunu söylerdi: “Bir gün, Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) namaz kılmak için kalkmıştı, namazda bir hata yaptı. Cemaatte onunla namaz kılan münafıklar derhal: “Bakın, bunun iki kalbi var, bunlardan biri sizinle, biri onlarla (Ashabıyla)” dediler. İşte onların bu sözü üzerine bu âyet nazil oldu.”

(Tirmizî, Tefsir, Ahzâb, ().)

MÜNAFIKLARIN EN BÜYÜK MEZİYETİ

Karşılaşılan bütün güçlüklerin faturasını Rasûlullâh’a çıkarmak, en büyük meziyetleri idi. Bedir Savaşı’nda da, Uhud Savaşı’nda da aynısını yapmışlardı. Yaptıkları kötülüğün farkına varılıp da: “-Neden böyle davranıyorsunuz?” diye hesap sorulduğu zaman ise, yemin billâh ederek, yapmadıklarını söyler, haklarındaki iddiaları inkâr ederlerdi. (Bkz: İbn-i İshak, İbn-i Hişam, Sîre, vd.; Taberî, Tarih, III, vd.; Vâkıdî, Megâzî, III, ; et-Tevbe, 66)

Gözyaşı serpiştirilmiş, yalan mazeretlerle dolu kelimeleri en büyük silahlarıdır. İyi ağlar, ağızları iyi lâf yapar, tiyatroda oynasalar, değme tiyatro oyuncuları bunların yanında çırak kalırlar. Kendisini dünyada ayakta tutan en önemli şey, rakibine verdiği acılardır.

MESCİD-İ DIRAR VAKASI

Dırâr Mescidi, Ebû Âmir Fâsik adlı bozguncu münâfık ve fâsığın teşviki ile münâfıklarca Kuba Mescidi’nin cemaatini bölmek, Allah ve Rasûlü’ne karşı savaşanlara gözetleme yeri niyetiyle yapılmıştı. Peygamber Efendimiz, bu mescide gitmeye hazırlanırken Cebrâil -aleyhisselâm- gelerek (Bkz: et-Tevbe, 17) durumu haber vermişti. Bunun üzerine Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ashâb-ı kirâmdan Mâlik bin Dehsan ile Ma’n bin Adiyy -radıyallâhu anhümâ-’yı Mescid-i Dırâr’ı yıkmak üzere vazifelendirdi. Bu sahabîler, mescidi yakıp yıktılar. (Bkz: İbn-i İshak, İbn-i Hişâm, Sîre, III, 71; İbn-i Sa’d, Tabakât, III, 54I vd; İbn-i Kesîr, Muhtasar Tefsîr, II, ; Kâmil Mîras, Tecrîd-i Sarih, X, )

Münafıklar, en çok da rakip olarak gördüğü kişilerin düşmanlarını severler. Onların meclislerini hiç bırakmazlar, çünkü kendisi ile aynı duyguları hissedenlerle bir arada olmak; şüphe, endişe ve korku içinde bulunan gönüllerini sâkinleştirir. Kendilerini onların yanında daha iyi hissederler. Onlarla ortak düşmana karşı işbirliği yapmak, huzursuzluklarını bir nebze olsun azaltır. Eskiden beri Abdullah bin Ubey, yahudiler ile ittifak hâlinde idi. O, yahudilerin Medîne’den çıkmalarını istemiyor, Muhammed Mustafa -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e karşı onları destekliyordu.

İLGİLİ HABERLER

İslam ve İhsan

Peygamberimiz Münafıkları Neden Öldürmedi?

Münafıklarla Mücadele Metodu

Münâfıklara Ağır Gelen Namazlar

PAYLAŞ:                

münafık

listen to the pronunciation of münafık

Türkçe - Türkçe

teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

ikiyüzlü, araya nifak sokan, ahdinde durmayan, inanmadığı halde inanır görünen
Arabozan, bölücü, karıştırıcı, fesatçı, müfsit
Arabozan, bölücü

İlgili Terimler

MÜNAFIK
Görünüşte müslüman olup hakikatte kâfir ve düşman olan.("Münafık öldükten sonra namazı kılınmaz" meâlindeki âyet, o zamandaki ihbar-ı İlâhî ile bilinen kat'i münafıklar demektir. Yoksa zan ile, şüphe ile münafık deyip namaz kılmamak olmaz. Mâdem "Lâ ilahe illallah" der, ehl-i kıbledir. Sarih küfür söylemese veyahut tevbe etse, namazı kılınabilirMünafık itikadsızdır, kalbsizdir ve vicdansızdır. Peygamber (A.S.M.) aley
MÜNAFIK
İki yüzlü, araya nifak sokan. Fitnekâr
MÜNAFIK
Ahdini bozan, yalan söyleyen, hıyanet eden
MÜNAFIK
Nifak sokan, ikiyüzlü

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir