müslümana haram çeşmesi / Müslümanlara bu çeşmeden su içmek haram - Kadınlar Sitesi

Müslümana Haram Çeşmesi

müslümana haram çeşmesi

Müslümanlara bu çeşmeden su içmek haram

*Gitmişler kadıya şikâyete, adam yakalanıp yaka-paça huzura getirilmiş. “Bu nasıl fitnedir, dini İslâm, ahalisi Müslüman olan koca devlette sen kalk, hayrattır, sebildir diye çeşme yap, ama suyunu Müslüman’a yasakla! Olacak iş midir, nedir sebebi, aklını mı yitirdin?” diye çıkışmışlar adama. Adam:

– “Müsaade buyurun, sebebi vardır, lâkin ispat ister, delil şarttır…” dedikçe kadı kızmış:

– “Ne delili, ne ispatı? Sen fitne çıkardın, Müslüman ahalinin huzurunu kaçırdın, katlin vaciptir!” demiş. Demiş ama bir yandan da merak edermiş:

– “Nedir gerekçen?” diye sormuş. Adam:

– “Bir tek Sultan’a derim…” diye cevap verince, ortalık yine karışmış. Söz Sultan’a gitmiş, adam yaka paça saraya götürülmüş. Padişah da sinirlenmiş ama diğer yandan o da meraklanırmış:

– “De bakalım ne diyeceksen. Bu nasıl iştir ki, hem çeşmeyi yaparsın, hem de her kula helâl, Müslüman’a haram yazarsın?” Adam, başı önünde konuşur:

– “Delilim vardır, lâkin ispat ister.”

– “Ya dediğin gibi sağlam değilse delilin?”

– “O zaman boynum, hükme kıldan incedir Sultanım…”

– “Eeee!”

– “Sultanım, herhangi bir havradan (sinagog) rasgele bir hahamı izahsız yaka-paça tutuklayın, bir hafta tutun. Bakın neler olacak…” Dediği yapılmış adamın. Bütün azınlıklar bir olmuş, başlarında Museviler, “Ne oluyor, bu ne zulüm? Bizim din adamımıza biz kefiliz, ne gerekirse söyleyin yapalım, o masumdur, gerekirse kefalet ödeyelim…” Çevre ülkelerden bile elçiler gelmiş, elçiler mektup üstüne mektup getirmiş. Bir hafta dolunca, adam:

– “Sultanım, artık bırakmak zamanıdır” demiş. Haham bırakılmış, azınlıklar mutlu, bu sefer Sultan’a teşekkürler, hediyeler.

– “Aynı işi herhangi bir kiliseden herhangi bir papaz için yaptırınız Sultanım” demiş. Aynı şekilde bir papaz derdest edilip yaka-paça alınmış Pazar ayininden ve aynı tepkiler artarak devam etmiş. Haftası dolunca da serbest bırakılmış. Mutluluk ve sevinç gösterileri daha bir fazlalaşmış, teşekkürler, şükranlar… Din adamlarına kavuşmanın mutluluğuyla daha bir sarılmışlar birbirlerine… Sultan:

– “Bitti mi?” demiş adama.

– “Sultanım son bir iş kaldı, sonra hüküm zamanıdır izninizle” demiş.

– “Şimdi nedir isteğin?”

– “Efendim, payitahtımız Bursa’nın en sevilen, âlimini alınız minberinden…” Adamın dediğini yapmışlar, Ulucami imamını Cuma hutbesinin ortasında almışlar, yaka-paça götürmüşler.

Bir Allah’ın kulu çıkıp da, “ne oluyor, siz ne yapıyorsunuz? Hiç olmazsa vaazı bitene kadar bekleseydiniz”, gibi tek bir kelâm etmemiş, imamın peşinden giden, arayan-soran olmamış… Geçmiş bir hafta, “Nerde imam” diye gelen-giden yok! Halk hâlinden memnun, başlamış bir dedikodu, o geçen hafta tutuklanan koca âlim için:

– “Biz de onu adam bilmiş, hoca bellemiştik…”

– “Kim bilir ne suç etti de tevkif edildi!”

– “Vah vah! Acırım arkasında kıldığım namazlara…”

– “Sorma, sorma…”

Padişah, kadı ve adam izliyorlarmış olup-bitenleri. Sonunda Padişah çeşmeyi yaptırana sormuş:

– “Eee, ne olacak şimdi? Adam:

– “Bırakma zamanıdır. Bir de özür dileyip helâllik almak lâzımdır hocadan.” “Haklısın” demiş padişah, denilenin yapılması için emir buyurmuş ve adama dönmüş. Adam başı önünde konuşmuş:

– “Ey büyük Sultanım, siz irade buyurunuz lütfen, böyle Müslümanlara su helâl edilir mi?”

Sultan acı acı tebessüm etmiş:

– “Hava bile haram, hava bile!” demiş.

Çağımızda durum farklı mı? Müslüman milletlerin birbirleri eliyle katliamı sürerken Haçlı, Siyonizm siyasi ittifakı askeri, politik, kültürel baskılar ve oyunlarla dünya düzenine keyfince yön veriyor. İslam ülkelerinin sosyal, siyasî, ekonomik ve dinî yapısı incelenerek stratejiler geliştiriliyor.

Müslümanlar ise dünyaya barış huzur ve adalet sağlayacağına; birlik ve beraberlik içinde, dimdik, güçlü ve kendi halkına refahı yaşatan taraf olacağına ezilen, zulme uğrayan, işkence gören, öldürülen taraf.

Mısır’da kavga, Irak’ta çatışma, Suriye’de katliam, Cezayir’de iç mücadele, Filistin’de gruplaşma, Çeçenistan’da ihanet, Somali’de açlıkla ölüm, Patani’de umursamazlık… Ölen, gözyaşı döken, aç kalan, yağmalanan hep Müslümanlar.

Hıristiyan-Yahudi ortaklığı İslam’ı ve Müslümanı düşman sayıp, yok etmek için her fırsatı değerlendirirken Müslümanlar birbirleriyle didişiyor.

Tüm dünyada Müslümanlar öldürülüp şehit edilirken, yüz binlercesi açlık sınırında yaşarken, hemen her gün bir İslam toprağına saldırılar sürerken, Müslüman milletlerin milli değerleri, zenginlikleri, namusları yağmalanırken, Müslümanlar kendi vatanlarında adeta esir konumunda yaşamaya mahkûmken, ya da yurtlarını terk etmeye mecburken Müslümanlara çeşmeden su içmek haram değil mi?

About Author

blank
admin

BU ÇEŞMEDEN MÜSLÜMANA SU İÇMEK HARAM!

BU ÇEŞMEDEN MÜSLÜMANA SU İÇMEK HARAM!

Hepimizin bildiği bir hikâye var. İbretlerle dolu. Osmanlı döneminde yaşanan ve hayır olarak yapılan çeşmeden Müslümanların su içmesinin yasaklandığı. Tabi bu hikâye ile hayır sahibinin Müslümanların tepkisizliğini dile getirmeye çalıştığını görüyoruz. Bugün yaşadıklarımıza da ışık olacak bu meşhur hikâyeyi şöyle bir hatırlayalım.  Vaktiyle Bursa’da bir Müslüman, eski adı “Yahudilik Yolağzı”, bugünkü adı Arap Şükrü olarak bilinen muhitte bir çeşme yaptırmış ve başına da şöyle bir kitabe ekletmiş:
“Her kula helâl, Müslüman’a haram!”
Bursa o dönemde Osmanlı’nın payitahtı. Bu kitabe ile Osmanlı karışmış, bu nasıl fitnedir diye.
Kitabeyi görenler, olayı kadıya şikâyet etmişler. Çeşmeyi yaptıran adam yaka-paça yakalanıp kadının huzuruna getirilmiş. Kadının huzurunda herkes:
“Bu nasıl fitnedir, dini İslâm, ahalisi Müslüman olan koca devlette sen kalk, hayrattır, sebildir diye çeşme yap, ama suyunu Müslüman’a yasakla! Bu olacak iş midir, nedir sebebi, aklını mı yitirdin?..” diye çıkışmışlar adama.
Çeşmeyi yaptıran adam: “Müsaade buyurun, yaptığın işin bir sebebi vardır, lâkin ispat ister, delil şarttır.” dedikçe kadı kızmış:
“Ne delili, ne ispatı? Sen fitne çıkardın, Müslüman ahalinin huzurunu kaçırdın, katlin vâciptir!” demiş. Demiş ama, bir yandan da bu kitabenin böyle yazılmasını merak edermiş. Kadı:
“Nedir bu yazıyı yazmandaki gerekçen?” diye sormuş. Adam:
Bunu bir tek Sultan’a söylerim.” diye cevap verince, ortalık iyice karışmış. Olay Sultan’ın kulağına gitmiş, adam derhal yaka paça Sultan’ın huzuruna çıkarılmak üzere saraya götürülmüş. Padişah da olayı duyunca sinirlenmiş ama, bir yandan da  meraklanırmış neden böyle bir kitabe astı diye. Adama dönerek:
“De bakalım ne diyeceksen. Bu nasıl iştir ki, hem sebil çeşme yaptırırsın, hem de her kula helâl, Müslüman’a haram yazarsın?” Nedir bunun sebebi. Adam, başı önünde konuşmaya başlar ve şöyle der:
“Delilim vardır, Sultanım lâkin ispat ister.”
“Ya dediğin gibi delilin sağlam değilse?”
“O zaman boynum kıldan incedir. Vereceğiniz hükme razıyım Sultanım” der. Sultan: “Söyle bakalım nedir delin seni dinliyorum”
Çeşmeyi yaptıran adam:
“Sultanım, herhangi bir havradan (sinagog) rastgele bir hahamı hiçbir gerekçe olmadan yaka-paça tutuklayın ve bir hafta onu tutuklu olarak tutun. Bakın neler olacak.” Adamın dediği yapılmış. Bütün azınlıklar bir araya gelmiş, birlik olmuş, başlarında Musevîler, “Ne oluyor, bu ne zulüm? Bizim din adamımızı neden tutukladınız. Biz ona kefiliz, ne gerekirse söyleyin yapalım, o masumdur, gerekirse kefalet ödeyelim.” Çevre ülkelerden bile elçiler gelmiş, elçiler mektup üstüne mektup getirmiş. Bir hafta dolunca, Çeşmeyi yaptıran adam:
“Sultanım, artık bırakmak zamanıdır” demiş.
Haham serbest bırakılmış. Musevîler ve azınlıklar mutlu olmuşlar. Bu sefer Sultana teşekkür ederek, Ona hediyeler sunmuşlar.
Haham serbest kaldıktan sonra Çeşmeyi yaptıran şahıs, “Aynı işi herhangi bir kiliseden herhangi bir papaz için yaptırınız Sultanım” demiş. Aynı şekilde bir papaz derdest edilip yaka-paça alınmış Pazar ayininden. Bu kez aynı tepkiler papaz için verilmeye başlanmış. Hatta tepkiler bir öncekinden daha da artmış. Bir haftalık süre dolunca Papaz da serbest bırakılmış. Azınlıkların mutluluk ve sevinç gösterileri daha bir fazlalaşmış, teşekkürler, şükranlar ve sevgi gösterileri birbirine karışmış. Din adamlarına kavuşmanın mutluluğuyla daha birbirlerine sarılmışlar.
Sultan: “Adama dönerek bitti mi?” diye sormuş. Adam:
“Sultanım son bir iş kaldı, onu da yapalım sonra hüküm zamanıdır” demiş. Sultan:
“Şimdi nedir isteğin?” Çeşmeyi yaptıran adan son isteğinde:
“Efendim, payitahtımız Bursa’nın en sevilen, âlimini, hocasını alınız minberinden.” Adamın son arzusunu da yerine getirmişler. Ulu Cami imamını Cuma hutbesinin ortasında almışlar, yaka-paça götürmüşler. Hoca hutbe esnasında götürülürken hiçbir  Allah’ın kulu çıkıp da, “neler oluyor, siz ne yapıyorsunuz? Hiç olmazsa hutbe bitene kadar bekleseydiniz”, gibi tek bir kelâm etmemiş, ne imamın peşinden giden olmuş, ne de imamı arayan-soran kimse olmamış. Aradan bir hafta geçmesine rağmen, “Nerde bizim imamız” diye gelen-giden hiç kimse olmamış. Halk hâlinden gayet memnun. Bu arada da bir dedikodu almış başını gidiyor, geçen hafta tutuklanan koca âlim hoca için:
“Biz de onu adam bilirdik, onu hoca bellemiştik.”
“Kim bilir ne suç işledi de böyle yaka paça tevkif edildi!”
“Vah vaah!.. Acırım arkasında kıldığım namazlara.” gibi arkasından sözler söylenmeye başlamış.
Padişah, kadı ve çeşmeyi yaptıran adam izliyorlarmış olup-bitenleri. Sonunda Padişah çeşmeyi yaptırana sormuş:
- “Eee, ne olacak şimdi?”  Adam:
“Şimdi hocayı serbest bırakma zamanıdır sultanım. Bir de kendisinden özür dileyip helâllik almak lâzımdır.” Padişah; “Haklısın” demiş. Padişah denilenin yapılması için emir buyurmuş ve çeşmeyi yaptıran adama dönmüş. Adam başı önünde konuşmuş:
“Ey büyük Sultanım, şimdi siz irade buyurunuz lütfen, böyle Müslümanlara su helâl edilir mi?”
Sultan acı acı tebessüm etmiş ve şunu söylemiş:
“Bırak suyu, hava bile haram, hava bile!”
Şimdi gelelim bugüne. Bugün de Müslümanlar hala birbiriyle uğraşmakta, her hangi bir olay karşısında da hiçbir araştırma yapmadan peşin hükümlü olarak Müslümanlar birbirlerini karalamaktadır. Ve hiçbir şekilde Müslümanlar birbirine sahip çıkıyor. Maalesef.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir