Nacl Bileşik Mi
Tuz Suda Nasıl Çözünür?
Sofra tuzundaki artı yüklü sodyum iyonları (Na+) ile eksi yüklü (Cl-) klor iyonları da birbirlerine iyonik bağ ile bağlanır. Bu molekülün kristalleri suda çözünürken, su moleküllerindeki artı yüklü hidrojen atomları (mavi), elektrostatik çekme kuvvetinin etkisiyle eksi yüklü klor atomlarının (yeşil) etrafını sarar. Benzer şekilde, su moleküllerindeki eksi yüklü oksijen atomları (kırmızı) da artı yüklü sodyum iyonlarının (sarı) etrafını sarar. Böylece sodyum ve klor iyonlarının arasına su moleküllerinin girmesiyle, bu iyonlar birbirlerinden ayrılır ve tuz suda çözünür. Ayrılan iyonların çözücünün her tarafına aynı oranda dağılmasıyla homojen bir karışım oluşur. Ancak suya eklenen tuzun miktarı çok fazla olursa, tuzun bir kısmı çözünmez ve çöker.
İnsan vücudunun düzgün çalışması için sodyum klorür gereklidir. Sofra tuzları, çağlar boyunca insanlar tarafından çeşitli amaçlarla kullanılmıştır.
Türkiye’nin lider tuz ihracatçısı Koyuncu Tuz olarak, "Tuz organik bir bileşik mi?" sorusuna yanıt arayacağız. Öncelikle konunun daha iyi anlaşılması için kimyasal bileşikler hakkında bazı temel bilgileri aktaralım.
Bileşik Tanımı
"Tuz organik bir bileşiktir" sorusunu cevaplamadan önce, bileşik ve organik bileşiğin kimyada ne anlama geldiğine değinmemiz gerekiyor. Ardından, konuyu net anlamak için organik ve inorganik bileşikler arasında ayrım yapmalıyız.
Genel olarak bir bileşik, iki veya daha fazla elementten oluşan bir malzemeyi ifade eder. Biyokimyada, özellikle bir bileşik, iki veya daha fazla bağlı elementin atomlarından veya iyonlarından oluşan bir maddeye karşılık gelir. Kimyasal bir bağ ile birbirine bağlanan iki veya daha fazla element, kimyasal bileşikler oluşturur.
Kimyasal bir bileşiğin farklı tipteki elementlerinin bir kombinasyonu olması gerekir. Örneğin, sodyum ve klorür elementlerinin bağlanması, sofra tuzu olarak bildiğimiz NaCl veya sodyum klorürü oluşturur.
Organik Bileşik Nedir?
Organik bir bileşik, karbon-hidrojen bağları içeren herhangi bir kimyasal bileşiği ifade eder. Karbon ve diğer elementleri içeren organik bileşikler, canlı organizmaların çoğalması için gereklidir.
Hidrokarbon moleküllerinden ve proteinlerden oluşan organik bileşikler, bitki ve hayvan hücrelerindeki kimyasal reaksiyonların temelini oluşturur. Bu reaksiyonlar, yiyecek bulma veya üreme gibi yaşamla ilgili herhangi bir faaliyet için gerekli olan hayati enerjiyi sağlar.
İnorganik Bileşik Ne Anlama Geliyor?
Kimyada inorganik bileşikler, iki veya daha fazla kimyasal elementin birleştirildiği ancak bir karbon-hidrojen bağı içermeyen maddelerdir.
Organik bileşikler genellikle içerdikleri elementlere veya element gruplarına göre sınıflandırılır. Örneğin oksitler, iyonik veya moleküler olarak sınıflandırılabilir. Organik kimyasallar sadece hidrojen atomlarına bağlı karbon atomları içeren maddeler içerdiğinden, elementlerin ve maddelerin çoğu inorganik kimyasallar olarak kabul edilir.
Tuz Kimyasal Formülü
Artık organik ve inorganik bileşiklerin ne olduğunu biliyorsunuz. "Tuz organik bir bileşiktir" cevabını vermeden önce, bu özel bileşiğin daha iyi anlaşılması için tuz kimyasal formülü hakkında daha fazla ayrıntıya gireceğiz.
Tuz, bir anyon ve katyondan oluşan kimyasal bir bileşiktir. Tuzlar, pozitif yüklü iyonların (katyonların) ve negatif yüklü iyonların (anyon) bir araya gelmesiyle oluşur. Sofra tuzu (NaCl), sodyum ve klorür iyonlarından oluşur ve iyonik bir bileşiktir.
Kimyadaki tuz türlerine bir göz atalım.
Kimyada Tuz Çeşitleri
Tuzdan bahsettiğimizde genellikle akla ilk gelen şey sodyum klorür yani normal sofra tuzu. Bununla birlikte, tuzları sınıflandırmanın çeşitli yolları vardır. Tuz türleri;
● Alkali tuzlar: Suda çözüldüğünde hidroksit iyonları veren tuzlardır.
● Nötr tuzlar: Adından da anlaşılacağı gibi nötr tuzlar ne asidik ne de bazik tuzlardır.
● Asit tuzları: Bir çözücü içinde çözüldüğünde asidik çözelti üreten tuzlar.
● Zwitterionlar: Zwitterionlar tuz olarak kabul edilmez, ancak aynı molekülde anyonik ve katyonik bir merkez içerirler. Zwitterion, iç tuz olarak adlandırılır.
İnorganik Tuzlar
Hem organik hem de inorganik tuzlar vardır. Bununla birlikte, sofra tuzu (sodyum klorür), kabartma tozu (sodyum bikarbonat), kalsiyum karbonat ve muriatik asit (endüstriyel sınıf hidroklorik asit) gibi tuzlar, yaygın olarak bilinen inorganik bileşiklerden bazılarıdır. Yani, vurgulamak gerekirse, insanların tükettiği sofra tuzu veya yemek tuzu inorganik bileşiklerdir.
Tipik olarak, inorganik bileşikler yüksek erime noktalarına sahiptir ve elektriksel iletkenlikleri derece olarak değişir. İnorganik bileşiklerin bu özellikleri onları belirli uygulamalarda yararlı kılar:
● Jet ve roket yakıtları ve patlayıcılar olarak,
● Su arıtma ve sterilizasyonda kimyasal olarak,
● Fiber, mürekkep, boya ve kağıtta pigmentler gibi endüstriyel amaçlar için,
● İlaç üretiminde vb.
Organik Tuzlar
Aslında "tuz organik bir bileşik mi?" sorusunun tek bir cevabı yok. Organik tuzlar da var. Kimyada, bu tür tuzlar organik bir iyon içerenlerdir. Örneğin, sodyum asetat ve temizlik ürünlerinin ana bileşenlerinin çoğu -sodyum laurat gibi- sodyum tuzları organik tuzlardır. Bunlar organik asitlerden elde edilir.
Bu araştırma, nacl'yi İyonik bir bileşik olarak görmenin ardındaki kimyayı temsil edecek. Bu makalede sofra tuzu veya Sodyum Klorür'ün (nacl) kovalent olarak kabul edilmemesinin nedeni açıklanacaktır.
Diğer katılımcı atoma elektron bağışı, iyonik bağın temel kavramıdır. Kovalent bağ hikayeleri, iki farklı element birbiriyle elektron paylaştığında ortaya çıkar.
Nacl iyonik mi yoksa Kovalent mi?
Anorganik kimyada iyonik bağ içeren bileşiklere iyonik bileşik denir. Burada sodyum metali, temelde bir halojen olan metal olmayan klor ile bağ yaptığından, nacl iyonik bir bileşik olarak kabul edilir. tam tarafından eleman elektron paylaşımı.
Nacl İyonik nasıldır?
İyonik bağ temel olarak metal ve ametal arasında gerçekleşir. İyonik bileşik kombinasyonu metal ve metal olmayan olmalıdır. Öyleyse,Sodyum metalinin metal olmayan klor ile bağ yaptığı ve iyonik bağın temel prensibini yerine getirdiği kesinlikle açıktır..
Burada Sodyum olan metal bir elektronunu klor atomuyla paylaşır. Bu paylaşımın ve bir seçimin benimsenmesinin ardındaki nedenin anlaşılması, bağların arkasındaki neden hakkında derinlemesine fikir edinmek için anlaşılmalıdır.
Metal ve metal olmayan tüm elementler, o gaz gibi kararlılık elde etmek için, yakındaki ideal gazlarına benzer elektronik konfigürasyonda oktetlerini yerine getirme eğilimindedir.
Klor, kendisine en yakın gaz elementi olarak kararlı olmak ister ve bu nedenle; son hücresinde bir elektron arar. Sodyum aynı tür kararlılığı arzu eder ve bu nedenle Sodyum'un son hücresinden bir elektron salması gerekir.
Sodyum son hücresinden bir elektronu serbest bıraktığında, serbest elektron Chorine tarafından benimsenir ve bu elektron transferi oluşur. İyonik bağ Sodyum ve Klor arasında. Bu şekilde Sodyum klorür üretirler. Bu, nacl için İyonik olmanın arkasındaki süreçtir.
The elektrostatik kuvvet nacl'nin serbest iyonlarının içinde bulunması, doğası gereği onu daha güçlü ve daha iyonik hale getirmesinin nedenidir. Nacl'yi iyonik olarak kabul etmenin bir başka güçlü nedeni, erimiş halde elektriği iletebilmesidir.
Elektronların Sodyum'dan Klor'a tam aktarımı onu tamamen iyonik yapar. Zaten kovalent bileşik olarak kabul edilemez. Nacl'nin serbest iyonlarının içindeki elektrostatik kuvvet, onu doğası gereği daha güçlü ve daha iyonik hale getirmenin nedenidir. nacl erimiş halde elektriği iletebilir.
Nacl'nin kovalent bileşik olarak kabul edilmemesinin nedenini açıklamadan önce, İyonik ve Kovalent bileşikler arasındaki farka bir göz atalım.:
| İyonik bileşik | kovalent Bileşik |
| 1. İyonik bileşikler, elektronların tamamen bağışlanmasıyla oluşur. Elektronlar bir atom tarafından diğerine tamamen bağışlandığında, iyonik bağlar yapar ve bileşik oluşturur. Burada sadece bir atom bağışta bulunur ve diğeri kabul eder. | 1. Kovalent bileşikler elektronların paylaşılmasıyla yapılır. Elektron paylaşımının iki farklı atomda gerçekleştiğine dikkat etmek önemlidir. Kovalent bileşiklerde her iki atom da elektron bağışında bulunur ve elektronları benimser. |
| 2. İyonik bileşiklerin yalnızca katı bakışla çıktığı bulunmuştur. Gaz ve sıvı bileşikler iyonik bağlardan oluşmaz. İyonik bileşiklerde atomlar oldukça etkili kalır. bu iyonik bileşiklerin yapısı güçlü elektrostatik kuvvet ile katıdır. | 2. Kovalent bileşikler katı, gaz ve sıvı halde üç halde bulunurlar. Elektronların geçici paylaşımı için bağlar zayıf olduğundan, zayıf olmaları nedeniyle bunlar kırılgan olabilir. moleküller arası kuvvetler. |
| 3. İyonik bileşiklerin suda çözünür olduğu bulunur, ancak kovalent bileşiklerin genellikle suda çözünür olduğu fark edilmez. İyonik bileşiklerde yüklü iyonlar arasındaki çekim kuvveti güçlüdür ve bu iyonlar su gibi polar bileşiklerde kolayca çözünür. | 3. Kovalent bileşikler iyonlar değil moleküller arasındaki bağla oluşur bu nedenle moleküller suda iyonlaşmazlar ve suda çözünmezlik özelliği gösterirler. |
| 4. İyonik bileşiklerin sulu çözeltilerde elektriği ilettiği bulunmuştur. İyonik bileşiklerde bulunan serbest iyonlar elektriği kolayca ilettikleri ve sık sık bir yerden başka bir yere hareket edebildikleri için iyi bir elektrik iletkeni olarak kabul edilirler. | 4. içindekovalent bileşikler bu nedenle serbest iyonlar bulunmaz; yalıtkan olarak çalışırlar. Elektrik yükünü gerçekleştirecek iyonları olmadığı için elektriği iletemezler. Kovalent bileşikte bir yeri başka bir yere hareket ettirebilen serbest iyon bulunmaz. |
| 5. İyonik bağlar ısı uygulayarak kırılmayacak kadar güçlüdür. Bu nedenle, iyonik bileşiklerin erimesi ve kaynaması yüksektir, bu da iyonik bağları kırmak veya bu bileşiklerin içindeki elektrostatik kuvvet çalışmasını zayıflatmak için çok büyük miktarda ısı veya sıcaklık gerektiği anlamına gelir. | 5. Kovalent bileşikler, daha zayıf moleküler bağlardan oluşur. Bu nedenle zaten az miktarda ısı uygulanarak kırılabilirler. Basitçe bu bileşiklerin erime ve kaynama noktaları iyonik bileşiklerden daha düşüktür. |
Hakkında daha fazla bilgi iyonik ve kovalent bileşikler
nacl neden kovalent değildir?
arasındaki farkla ilgili yukarıdaki açıklama iyonik ve kovalent bileşikler, nacl'nin kovalent olarak kabul edilmemesi için temel bilgilerin verilmesidir. nacl, herhangi bir kovalent yapı kriterini karşılamıyor. Bu nedenle, iyonik olarak adlandırmak oldukça güvenilirdir.
Argüman, genel olarak nacl tarafından takip edilen özellikler üzerindeki dahili analiz nedeniyle gerçekleşir. Sulu çözeltide veya erimiş halde elektriği iletir. Bu, kovalent bir bileşik olmadığı için harika bir özelliktir.
Öte yandan, nacl doğada katı halde bulunur. kristal nacl'nin yapısı tamamen var olduğunun büyük bir kanıtıdır. iyonik. Genellikle gaz veya sıvı halde elde edilemez. Bu nedenle kovalent bileşik olarak kabul edilmez.
nacl'nin K olan yüksek erime noktasına sahip olduğu ve yüksek kaynama noktasının K olduğu bulunmuştur.. na arasındaki elektrostatik kuvvet+ ve cl- iyonlar az miktarda ısı uygulayarak kırılacak kadar güçlüdür.
Sodyum klorür suda kesinlikle çözünür. Kovalent bileşik olması için bileşik suda çözünmez olmalıdır. Bu nedenle, nacl hiç kovalent değildir. Normalde sofra tuzu her evde düzenli olarak suda çözülerek kullanılır. Bu nedenle, nacl tuzunun bu temel iyonik özelliği herkes tarafından iyi bilinmektedir.
Yukarıdaki açıklamalardan, nacl'nin kovalent bileşik özelliklerinden hiçbirine sahip olmadığı ve tamamen iyonik özellikler içeren maddelerden oluştuğu açıktır. Bu nedenle, nacl, kimyadaki en alakalı ve en basit iyonik bileşik örneği olarak kabul edilir.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Soru 1: Nacl'de fark edilen en yaygın iyonik özellik nedir?
Cevap: nacl, su gibi polar bileşiklerde çözünür. Suda tamamen çözünür, normal yaşamda sofra tuzu (nacl) suda çözülerek fark edilebilir. nacl doğada katı kristal halde bulunur.
Soru 2: Nacl'nin erime ve kaynama noktası neden çok yüksek? Erime ve kaynama noktasını elde edin.
Cevap: İyonik bileşik nacl'nin en ilgili örneği katı iç yapıya sahiptir. Nacl iyonları arasında çalışan güçlü dahili elektrostatik kuvvet, güçlü iyonik bağlar oluşturur. Bu nedenle, nacl'yi eritmek veya kaynatmak için büyük miktarda ısı gereklidir. Bu yüzden nackl yüksek erime ve kaynama pintine sahiptir.
Nacl'nin erime noktası K ve kaynama noktası K'dır.
Soru 3: nacl herhangi bir kovalent özelliğe sahip midir?
Cevap: nacl is tamamen iyonik. kovalent özelliği yoktur istisna olarak.
Soru 4: İyonik ve kovalent bileşiklerin farkını yazınız.
Cevap: İyonik bileşikler, iç katı darlığında serbest iyonlara sahip oldukları için iyi bir elektrik iletkenidir. Kovalent bileşikler yalıtkan görevi görür, akım taşıyamazlar.
Soru 5: Sodyum neden bir elektron salmaya çalışıyor ve klor sodyum tarafından salınan serbest elektronu benimsiyor?
Cevap: Sodyum, en yakın asal gazı olan kireçle yoğun stabilite elde etmek için oktet halini yerine getirmek ister. Na gazı gibi aynı elektronik konfigürasyonu elde etmek için son hücresinden bir elektron serbest bırakır. Aynı nedene dayanarak klor, bu serbest elektronu benimser ve ona yakın olan soy gaz gibi kararlılığını elde eder.