ne ayranım dökülsün / hem ayranım dökülmesin hem götüm sikilmesin - uludağ sözlük

Ne Ayranım Dökülsün

ne ayranım dökülsün

Versiyonları da olan kolpaçino 3 aydemir akbaş repliği.

Ne şiş yansın Nede kebap deyiminin sürümü olan argo söylemdir.

Etliye sütlüye karışmayan insandır. Mazlumdur.

Kolpaçino 3 fragmanının en sağlam repliğseafoodplus.infoıma geldikçe gülüyorum aq.

eğer ayran dökülüyorsa diğerinin kaçınılmaz olduğunu anlatan özlü söz.

(bkz: hem canım cennette)

Bu aralar fazlasiyla sık kullandigim replik.

Bu kolpacino dan cok saglam sozler cikiyor seafoodplus.info hala 'kim kimi kopariyor kendi payinin amina koyayim' repliginin hikmetini cozemedim.

Koridor kenarı olsun en ön koltuk olsun cam kenarı olsun gibi bir şeydir; gerçekleşmiştir (bkz: kamilkoç rahat hat)

"yok öyle." dedirtir.

çelişkide kalan insanı tanımlayan repliktir.

kolpaçino 3. devre'de yer alan aydemir akbaş'ın müthiş repliği.

"çok şey istiyon" dedirten dilek cümlesi.

Hem şöför yanı hem cam kenarı kıvamında biraz daha +18 bir söz.

kolpaçino serisinin en iyi en akılda kalıcı ve en kullanışlı repliğidir.

dünya sikime minare götüme ile beraber anlam veremediğim ikinci cümledir.

Hem ayranım dökülmesin hem popom görünmesin

Uzun zamandır içimden yazmak gelmiyor çünkü ülke olarak yaşadıklarımız ortada Kafa bu haldeyken dün sosyal medyadan yapılan bir linç kampanyası, beni yeniden yazmaya itti. Oyuncu Hande Soral'ın bir gece gezmesi esnasında başına talihsiz bir olay geliyor. Rüzgardan eteği savruluyor ve poposu görünüyor. Orada olan bir gazeteci de olayı fotoğraflayıp haber yapıyor. Hande Soral da haliyle bu duruma tepki gösteriyor.

Kızcağızın canı yanmış, tepki vermesi çok doğal. Yanlış olan kendisine destek verirken meslektaşlarının kullandığı abuk subuk cümleler. Yok magazin bu muymuş? Yok etik bu muymuş? Bunları yazan insanların sanırım medya kuruluşlarında haber, spor, ekonomi gibi departmanların yanında magazin departmanının da olduğundan haberleri yok. İlk sorularının cevabı evet; tam olarak magazin bu Kültür sanatla karıştırmayın. Magazin, özel hayatı irdeler. Sansasyon yaratabilecek her şey ve herkes magazinin konusudur. Bu, gün gelir bir aldatma haberi olur gün gelir bir popo.

Hülya Avşar çıktı, Tarkan'ın poposunu elledi, hâlâ konuşuyoruz. Hande Ataizi'nin poposu tuvalet camına sıkıştı, hâlâ konuşuyoruz. Bunun gibi daha birçok örnek verilebilir. Diyorlar ki biz sizi istemiyoruz. O şöhrete kavuşmadan herkes tarafından tanınmayı isterken, lüks araçlara binip güzel semtlerde oturmayı hayal ederken bu hayatın içinde magazinin olduğunu biliyordunuz. O yüzden ne kendinizi ne de takipçilerinizi kandırın. Ayrıca yine bu tarz haberler hep size yol, su, elektrik olarak geri dönmüştür. Yakında Hande Hanım'ı da bir yerde başrolde görürüz.

Hem ayranım dökülmesin hem popom görünmesin

ŞİMDİ GELELİM ETİK KONUSUNA

Haberin etik boyutu, biraz da kişiyle alakalıdır. Bir muhabir görür, diğeri görmez. Biri mozaikler fotoğrafı, diğeri mozaiklemez. Kendi kararlarıdır ama bu fotoğraf magazin için haber gibi haberdir.

Sosyal medyadan takip ederken ilk tepkiyi veren kişinin "Etik mi?" sorusu dikkatimi çok çekti. İşin ahlaki boyutunu sorgulayan bu kişi, daha birkaç sene önce bir adamı ayartıp kanserli karısından ayırmış, karısının ölüm sürecini hızlandırıp o adamla kendisi evlenmişti. Allah'tan hem hafızamız kuvvetli hem de gerçekten hepsini kendi gözlerimizle yaşadık, biliyoruz.

Toparlayacak olursak bu renkli hayatın içinde oyunculukla da, popoyla da, sesle de haber olmak var. "Magazin bu mu?" diye sormayın. Magazin tüm dünyada bu Son dönemde yayına giren bir filmde geçen replik var. Onu uyarlayınca konumun başlığı için çok ideal oldu.

Kısacası, bu renkli camiada yok öyle hem ayranım dökülmesin hem popom görünmesin

erkek arkadaşımla nasıl konuşabilirim, bu konu beni yordu?

1. Uzun süreli bir ilişkim var ama son birkaç aydır çok yoruldum. Erkek arkadaşım yaklaşık 5 ay önce istifa etti, ben 2 işte çalışıyorum birisi freelance. Erkek arkadaşım da kendi projesine yoğunlaşmak istediği için istifa etti fakat biriktirdiği paranın büyük bir kısmını harcadı bu süreçte, ben de maddi açıdan destek oldum mümkün olduğunca. Buraya kadar bir sorun yok.

Şimdi freelance olarak yarı zamanlı çalışıyor yine. Ikinci freelance olarak da benim çalıştığım yere girdi. Yani paraya sıkışık olduğu için ben dedim istersen referans olayım gel diye. Işe alımdan ben sorumluyum zaten. Neyse, her adayla toplu mülakat yapıyorum. Sabrımı sınıyor gibi, mülakat programını önceden atmıştım. Son dakika sabahında beni aradı teknik bir sıkıntı yaşamış (bunun olabileceğini ve önceden kontrol etmesini söylemiştim) ben de uyku haliyle “yani olabilir sana söylemiştim” dedim. O an için önemli bir şey değildi zaten. Neyse, ben bunu söyleyince suratıma kapadı. Mülakat sırasında da çok dinlemedi. Çok ayıp etmişim, onu ezmişim, küçük görmüşüm, bunu yapamazmışım. Hep suçlayıcı tavırlar ve tüm kalbimle söylüyorum küçük falan görmüyorum bir kere ben onunla büyüklük yarışında değilim.

Kötü bir zamandan geçiyor, elimden geldiğince maddi manevi destek olmaya çalışıyorum. Hatta ücretini vereyim bir terapistle görüş dedim, ona da yok dedi. Ama sürekli bu tavır beni çok yordu. Ben onunla bir ego savaşında değilim, kendimi üstün görmüyorum. Tek istediğim şey değer görmek ve mutlu olmak ama yok. Bu 5 aylık süreye kadar 10 yıllık ilişkimizde böyle bir şey olmadı hiç, tartışan insanlar bile değildik bu sebeple kestirip atmak da istemiyorum. Karşıma aldım konuştum, tamam değişeceğim diyor ama dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz 5 aydır. Ne yapmalıyım bilmiyorum. Kırıcı olmadan yanıtlarsanız sevinirim.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir