Güncelleme Tarihi:
Yiğit KARAAHMET
LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi
Mayıs ayı sonlarına doğru çıkan bir albüm, müzik piyasasına çok acayip bir giriş yaptı. Etkisinin sebebi milyonların takip ettiği birinin çıkardığı yeni albümü olması değil. Tam tersine az insanın bildiği birinden geldi bu iş. Plaj partilerini dolduran zengin kalabalığın ellerini havaya kaldıran, düzenlemelerini bir milyonuncu kere daha Ozan Çolakoğlu’nun yaptığı bir pop albümü olması da değil. Yine tam tersi bu albümün hedef kitlesi bu zengin kalabalığın tam karşıtı, amacı da aslında bu yeni nesil acınası görgüsüzlüğü yerin dibine batırıp intikam almak. Üstelik pop da değil, hip hop. Neyse bu gizemli tripleri bir tarafa bırakıp konuya gireceğim artık. Bu adamın adı Ezhel, albümün adı da harika bir kelime oyunuyla ‘Müptezhel’. Ezhel tek bir albümle tüm müptezelleri tek çatı altında toplamayı başardı.
Örgülü saçlı, vücudu dövmelerle kaplı
Hip hop tüm dünya gibi, Türkiye’de de altkültürün isyanını anlatma biçimi olarak epey revaçta. Varoş rap’i herkesi el üstünde tutuyor. İnsanlara bir şekilde ilginç geliyor, ben de bu tufana kapılanlardanım. Ama bu albümlerin çoğu komik; içkili, âlemli, karılarla kızlarla, geceleri barlarda nasıl da flört edemedik teması üzerine kurulu. Ezhel’i diğerlerinden ayıran, melodik rap yapıyor olması. Çok kötü bir benzetmeyle ‘Kanye Westvari’ diyebilirim.
Diğer en önemli farksa şu; Ezhel albümünde bize çok acayip bir dünyanın kapılarını aralıyor. Ankara’nın is, pas, kir, kömür, plastik, çöplük, lastik, egzoz, esrar kokan sokaklarını; aç kalıp süpermarketten sosis, salam çalan çocukları, esrarın etkisiyle parlayan ışıkları, Kennedy yokuşundaki pingpong maçlarını, Cebeci’yi, Ayrancı’yı, yürüdüğü mahallerde her yerin varoş olmasını ve o mahallerin girişindeki ‘babo’ları, polisten nasıl kaçıldığını anlatıyor. Öyle bir zehir ki bulaşanın kurtulması pek mümkün değil, tüm yazım bu albümü pahalı telefonumda döndürüp döndürüp dinleyerek geçecek.
Ve geçen hafta Kadıköy Karga’da Müptezhel’in lansman konseri vardı. Gecenin yıldızı Ezhel’e, Kamufle ve Istanbul Trip’in yanı sıra DJ kabininde Da Poet ve Da Frogg eşlik edecekti. İnsan bazı şeyleri sadece kendisi biliyor sanıyor ama aslında öyle değilmiş. Saat ’de satışa çıkan biletler bir saatte tükendi.
Her şey olması gerektiği gibi hatta tahminimden biraz daha kötüydü. Basık tavanlı, sıfır havalandırmalı, kişinin tıklım tıklım doldurmasıyla karanlık bir saunaya dönen sahnede Istanbul Trip’çiler ortalığı yakarken içeri girdik. Yerlere bırakılan çantaların üstünden atlayıp yolumuzu kesen tüm kızlarla kavga ederek önlere ilerlemeyi başardık. Karga’da iki tane hoparlör var ve birinde ses sürekli gidip geliyor. Kavga ettiğim kızların laneti tuttu galiba, tabii ki sesin gittiği hoparlörün altında durmuşuz, diğer tarafa ilerlemeye de cüret edemedik. Kamufle’nin de ardından, örgülü saçları, tüm vücudu dövmelerle kaplı 25 yaşındaki kahramanımız Ezhel sahneye çığlıklarla çıktı ve konseri, “Ne Çin Çin ne Harlem. Tüm dünya mahallem” diyerek en favori şarkılarımdan ‘Bazen’le açtı.
Seyircinin ilgisinden ve daha piyasaya çıkalı iki ay bile olmadan tüm şarkılarını ezbere bilinmesinden sanırım o da biraz şaşkındı. ‘Angaralı çocuk’ mahcup tabii. Daha üçüncü şarkının ardından yorulduğunu söyledi ve serbest stile geçti. Ne yorulması ya? Tatlım burası da Kadıköy yani. Yeni Beyoğlu. Burası Ayrancı’ya benzemez, biz burada yorulmayız ve dinlenmeyiz. Ankara’ya dönünce evinde bol bol dinlenirsin.
Açıkhavada da dinlemek istiyorum
Artık soyunanlar mı istersiniz, sıcaktan fenalaşanlar mı Hayatta ilk kez bütün bir rap albümünün ezbere söylendiğine şahit oldum. Ezhel iyiydi ama seyirci inanılmazdı. Ter ve testosteron kokularına boğulmuş bir şekilde konseri bitirdik.
İyi iş ne olursa olsun karşılığını buluyor. Gönlüm, Ezhel’i bir de harika bir ses sisteminde ve açık havada dinlemek istiyor.
İsyanını, yoksulluğunu, Ankara’nın ayazını haykıran tüm bu gençler anaakımda kendilerine yer bulup tüm plaj bebelerini tokatladıklarında, yaşadıkları yeraltlarından fırlayıp tüm şehrin sokaklarını ele geçirdiklerinde hayatlarımızın daha da anlam kazanacağına ve hak ettiğimiz yeri bulacağımıza yürekten inanıyorum. Ezhel’in yolu açık olsun.
Kırmızı fren, kırmızı biraHırlısı hem hırsızı bir aradaKırmışım ben fıttırırken''Geceler daha acımasız gündüzden'' der GencebayGeceleğin hem dert hem iş hem eğ-eğlence var
Tek bir dizede hem Orhan Gencebay'a hem de Fuat Ergin ve Yener Çevik'in beraber yaptığı Night Day şarkısına selam çakan Ezhel'in bu verse'ünden sonra hi-hat'leri duymaya başlıyoruz ve Bugyvitesi arttırıyor. İç dünyasıyla ilgili fikir sahibi olmamızı sağlayan sanatçı, yazdıklarıyla dinleyicinin kendinden bir parça bulmasını da sağlıyor.Ezhel eğer meselen yaşamak ise Kaçarak yaşamak niye? Yaşamak şatafat gibi Yaşamak aramak bi' şey, aramak savaşmak için Başarmak kafanda biter bu yazarak anlatılmaz
29 Ocak 'de, Alphan Eşeli'nin yönetmenliğini üstlendiği klip yayınlandı. YouTube'ta 17 milyon izlenmeye ulaşan klipte, Ezhel şarkının son sözlerinde de bahsettiği bir gece bekçisini canlandırıyor ve vampir avlıyor.
Gecelerdeyim son günüme dekSon güne dek gelecek gece bekçisi Ezhel hep
Benim derdim bitmez, aç kalırım benim derdim midemKimse yardım etmez dert kendi derdi değilkenBenim derdim giyinmem değil, giyinmediğindenSokak çocukları giysi, giyim derdin iğrenç!Benim derdim ülkem, boktan hep şu gündemHer bi' yer tecavüz hep bomba düştüğündenBenim derdim dünya, yok olur bizimlenBoş kibirimizden, dolayı kirli bir yer
Yukarıdaki sözlerle beraber gitarın yardımıyla, şarkı reggaetonuna bürünüyor. Lirikal olarak dünyanın ve ülkenin gerçeklerinden dem vuran Ezhel; derdinin bir kendisi değil, hepimiz olduğundan bahsediyor fakat insanların bencilliğininkendisini değiştirdiğini de söylüyor. Hem anlam hem de teknik olarak reggae felsefesi üzerinde birleşen şarkı, soft bir gitar solosuyla sonlanıyor. Gereksiz bir 'distortion' barındırmayan gitara, sound olarak açık bir davul eşlik ediyor.Ne istediğini iyi bil, ne istediğini iyi bilBelki istediğini bildiğin şey senin için hiç de iyi değildir
Dinleyiciye kulaklığından daha yakınolan bir şarkı; adeta bir iç ses gibi. Bu şarkı, Dermanşarkısı ile beraber Dj Artz'ın da imzasının bulunduğu iki şarkıdan biri. Vokaller girer girmez şarkının 'agresif' bir tonu olduğunu direkt olarak anlayabiliyoruz.İçimdeki Nefret; Ceza çarpı Fuchs gibiyim
Henüz şarkının başındaki bu gönderme, yılında Ceza ve Dr. Fuchs'un kurduğu Hip-Hop/Rap grubu Nefret'ten bahsediyor. 'te sonlanan grubun Meclis-i Âlâ İstanbulve Anahtar isimlerini taşıyan iki albümü var. Türkçe Rap'te gerçek old-school olan bu ikilinin " target="_blank" rel="noopener noreferrer">Anahtar şarkısı kesinlikle dinlemeye değer. Şarkıda aynı döngüyü tekrarlayan piyano, sözlerde bahsedilen rahatsızlığınmüzikal olarak uyarlaması gibi.Duyduğum en kirli haz azalsa birazNefret ele geçirirken beniSavaşır sevgim, sevgim eder nefretKendinden bile, nefret gelir bile bile
Ankara ayazı ruhumu keserBi' cebimde yok kapitalBi' cebimde kenevir tohumu
YusufHayaloğlu'nun yazıp Ahmet Kaya'nın seslendirdiği Bir Acayip Adam şarkısında şöyle bir bölüm var:Bir cebinde das kapitalBir cebinde kenevir tohumu
Şarkının ilerleyen bölümlerinde Çubuklu Yaşar'dan da bahseden Ezhel'in gerçekten farklı janrlara hakim olduğunu bariz bir şekilde fark ediyoruz. Müziğinin gerçekten özgün olmasını sağlayan bu tip elementleri fark etmek, dinleyici açısından da keyifli bir deneyim. Bu güzel anmadansonra devam eden şarkıda, albümde görmeye alıştığımız Ankara motiflerine tekrar rastlıyoruz.Ayrancı, Cebeci, Kennedy yokuşuKaybettim gene şu yolumu
'Yoksul bir yaşam stili'nden bahseden şarkıda bu konunun yaratıcı şekillerde uygulandığı dizeler mevcut; Bi' cebimde yok kapital,N'apsak şimdi? Süper marketten çalsak bi' şey,Çözüp durdum çözüm para demek,Tüm şehir bi' pavyon ve bizim paramız yokHook ve nakarat kısmı şarkının sahip olduğu ünü kazanmasında büyük bir etken. Ustaca yazılan ve ''şehrin tadını'' oluşturan ögelerin sıralanmasından oluşturulmuş. Bu kısmın bu kadar akılda kalıcı olmasının sebeplerinden biri de Bugy'nin müzikal oyunları; piyano akorları, hafif bir reverb ile beraber finger snapefekti ve Ezhel'in yankılanarak kaybolan ''karanlık'' sözü.Karanlık çöktüğünde, koktuğunda kömür sokakŞehrimin tadı ağzımda yineİs, pas, kir, kömür, plastik, çöplük, lastik, egzoz, esrar
Türkçe Rap Marşları'ndan birine dönüşen bu şarkının sonunda küçük ve güzel bir ayrıntı da var; nakaratın bir kısmını tekrarlayan deep voice effect.Her taleplerine "hay, hay" diyememHerkes istediğini sayıklar daBen reddedince niye ayıplanır menfaat?En yakınlarından her vaat sakıncalıBunu paso yaşadıkça akıllandımHayır diyemezdim hiç yapım farklı
Siz gündemin esiri, ben içimdeyim budist gibiBi' viski ve ganja, amigdalam beynimin Filistin'iDirenmekte ruhumun milisleriKöklerim filizlenir dehlizlerinden sistemin derinleşirİşte ben istediğim şekildeyimHislenir kalemimden çıkan her söz yüksek dozProspektüsten mektup gibi tek düze hayatlar
Bu şarkı bana Ceza'nın Med Cezir albümünü hatırlatıyor. Benzer bir desene sahip bu şarkı, 'ye göre şekillenen bir Med Cezir albümünde bulunsaydı fazlasıyla uyum sağlardı. Üstad Ceza'dan devraldığı ''İyi Türkçe Rap'' mirasını devam ettiren Ezhel bu şarkıda gerçekten çok iyi bir iş çıkarmış."Ne bu, ner'deyim, ner'deyiz?" dersinGerçeği sen de isterdin dert değil dermanSertleşir her şart, sen değişmezsinHa sen öyle zannet, kiloyla kasvetBi' türlü saadet az daha sabretSokaklar artık farklıHarcanan yıllarda her şey saçmalıkmış aslındaParçalanır aklım, gerimde parçalar bıraktımDilim falçatam etti darmadağın Rap'i ama
Hâlâ-â-â-â alışamadım-ı-ı-ım
Aklımdan çıkmaz ilk temas Dudağını öptüm ilk defa Dedim ki kendime: "Git yavaş!" Çünkü basmaya başladı birden aşk Varlığın bile Tanrı'ya iltifat, ederim itiraf Seni tanımlayamaz hiçbi' laf Edelim izdivaç, çekilip inzivaya, gizli saklı
Aşkın ve şehvetin işlendiği bu şarkı daha önce görmeye alıştığımız bir tür değil. Yayınlanmasının maalesef cesaret gerektirdiği bu coğrafyada, bu şarkıyı yayınlayıp altından başarıyla kalkmak ise gerçekten büyük bir iş.Deli gibi bi' şey oldum aşkından, isterdim boynunu okşayan o tatlı parfüm olsam, benHatta aşkından o kadar deli oldum ki çok isterdim duş aldığında kalçalarından akan köpükler olsam
The Weeknd havası taşıyan bu şarkı, dinleyiciden hem iyi hem de kötü olan çok fazla yorum topladı. Benzer sözlerin İngilizce versiyonlarını dinleyenlerin bu şarkıyı topa tutması ise büyük bir ironi.Hadi yak der beni edip Jah'a imanTabiat gereği oluruz darma dumanKafamdasın gene gir nöronlarıma az kaldı aşka kör olmamızaEsrarengiz her yer ama, bizi kutsar her gün Meryem Ana
Jah bless you!
Ankara'da İskandinav kışı varÖn cebeci tarafının ıslandı yokuşuKay-sa da ayak düşmedik ya kıskandılar biziHay-ran olurlar ancaHırslandırır beni drumtrip
Benim Derdim şarkısındaki kadar baskın olmasa da buradaki gitar kullanımı da çok iyi bir yer yakalamış. Daha basit olmasına rağmen şarkıya farklı bir hava katmış.Olurum bazen semazen farzen mecazenMüziksiz geçen her anım zaten cenazemMadem devam ederken halen beraberNe Çinçin ne Harlem tüm dünya mahallem!
Emel'in vokalleri şarkıya o kadar yakışmış ki, kendisi olmadan şarkının nasıl olacağını düşünmeyi zor bir hale getirmiş. Kendi bölümünde yine kendisinin yaptığı back vocal, dikkat çeken güzel ayrıntılardan biri.Kafanda bi' şeylerKafanda düşüncelerDürter her an güldürür bazenBazen deli eder ve sadeceBazen zor gelir anlamakSallanasın gelir öylece boşluktaSonra hatırlatır o şeyler bir andaAşina bünyen
Basar stres, kaygı, anksiyeteVesveseyle kâbuslardan uyanan aksi bebeYak sigara, yer çekimi etkisinden kop bi' kereSanki daha az ihtiyaç duyarmışçasına oksijene-jeneJenerasyonun ya mal, ya zekilikten delirmek üzereYok eder kendini genç yaşında nesilim neden düzine düzine?Üzülüp üzülür güzelim gençliğim küf olur düzene küserekAnlamaz kimseler bize de sadece diyo'lar: "Üzülme, üzülme."
Bu albümde birkaç sefer karşılaştığımız benzer tema, Ezhel'in iyi işlediği bir tür. 'Ağır beat ve kızgın ses' ikilisinde, iki elementin de iyi icra edildiği bir şarkı. Bu albüm her şeyden önce çok cesur bir albüm. Yeni şeyleri kabul etmeye çok da açık olmayan bir dinleyici kitlesine, bu 12 parçayı vermek gerçekten riskli. Bu riskin altından kalkılmasını asıl sağlayan etken: Ezhel, Bugy ve Dj Artz'ınişlerini gerçekten iyi yapmaları. Yerli motifleri küresel rap trendleriyle birleştirmek gerçekten zor bir iş. Özellikle de örnek alacağınız bir yapıt yok iken. Hikaye anlatıcılığın ve kalemin gücünün devreye girdiği yer tam olarak burası. Ezhel bu albümü çıkardığı zaman bu işe yeni başlamamıştı, çok öncesinden beri çile çekerek emek vermişti.Bütün çalışmalarının emeğini aldığı bu albüm sadece kendisi için değil, Türkiye'deki müzik endüstrisi için de yepyeni bir başlangıç oldu. 'den beri aynı janr'da fazlasıyla yeni işler yapıldı. Ezhel kadar başarılı olan olmadı. O kadar dinlenen olduysa da bu endüstrideki en önemli özelliklerden biri olan istikrarı sağlayamadı. Yıllar boyu çalışarak buraya gelen Ezhel'in ise an itibariyle Spotify'da 3 milyondan fazla aylık dinleyicisi var. Bu yazıyı Ezhel'in bir röportajında hayranlarına verdiği bir mesajla kapatmak istiyorum: ''Başlarını dik tutsunlar, asla pes etmesinler, kendileri ne yapmak istiyorlarsa onu yapsınlar, kimsenin efendisi; kimsenin de kölesi olmasınlar. '' Müzik dinlemeyi ihmal etmeyin, görüşmek üzere Kaynak: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, " target="_blank" rel="noopener noreferrer">9