FİZİK | 30 SORU | 45 DAKİKA |
KİMYA | 30 SORU | 45 DAKİKA |
BİYOLOJİ | 30 SORU | 45 DAKİKA |
90 Soru, dakika
Fizik, Kimya ve Biyoloji testleri için ayrı soru kitapçıkları kullanılacak, cevap kağıdı ortak olacak.
LYS-2 FİZİK KONULARI | LYS | LYS | LYS |
Birimler ve Fiziksel Nicelikler | 1 | 1 | 1 |
Vektörler | 1 | - | - |
Moment-Denge | 1 | 2 | 1 |
Eşit Kollu Terazi | - | - | - |
Basit Makineler | - | - | - |
Kütle ve Ağırlık Merkezi | - | 1 | - |
Madde ve Özellikleri-Sıvıların Kaldırma Kuvveti | - | - | 2 |
Katı-Sıvı-Gaz Basıncı | - | - | - |
Isı-Sıcaklık | 1 | - | - |
Genleşme | 1 | - | 1 |
Doğrusal Hareket | 1 | 1 | 1 |
Bağıl Hareket | 1 | - | - |
Dinamik | 2 | 1 | 2 |
İş-Güç-Enerji | 1 | 2 | 1 |
Atış Hareketleri | 1 | 1 | 1 |
Dairesel Hareketler | 1 | - | - |
Keppler Yasası-Newton Genel Çekim yasası | - | 1 | - |
Basit Harmonik Hareket | 1 | - | - |
İtme Momentum | 1 | 1 | 1 |
Elektriksel Sığa ve Kondansatörler | 1 | 1 | 2 |
Elektrostatik | - | 1 | - |
Elektrik Potansiyel-Potansiyel Enerji-Paralel Levhalar | 2 | 2 | 1 |
Doğru Akım Devreleri | 2 | 1 | 1 |
Manyetizma ve Alternatif Akım Devreleri | 2 | 3 | 1 |
Optik | 2 | 3 | 3 |
Dalgalar | 4 | 4 | 3 |
Atom-Foloelektrik-Compton-Enerji Seviyeleri-Rölative | 3 | 4 | 5 |
Yıldızlar-Yıldızsılar | - | - | 1 |
Elektronik | - | - | 1 |
Temel Kuvvetler | - | - | 1 |
TOPLAM | 30 | 30 | 30 |
BAŞA DÖN
LYS-2 KİMYA KONULARI | LYS | LYS | LYS |
Maddenin Halleri | 3 | 1 | 2 |
Kimyasal Değişmeler | 2 | - | - |
Sistemler ve Enerji | 1 | 2 | 2 |
Çekirdek Kimyası | 1 | 1 | 1 |
Sulu Çözeltilerde Asit-Baz Dengesi | 3 | 2 | 1 |
Sulu Çözeltilerde Denge | 1 | 1 | 1 |
Kimyasal Tepkimelerde Hız | 2 | 1 | 1 |
Kimyasal Tepkimelerde Denge | 2 | 3 | 1 |
Madde-Elektrik İlişkisi- Elektrokimya | 3 | 1 | 2 |
Kimyasal Türler Arası Etkileşimler | 1 | - | 3 |
Organik Reaksiyonlar-Elementler Kimyası Organik Kimya | 11 | 11 | 11 |
Atomun Yapısı | - | 3 | 1 |
Periyodik Cetvel | - | 1 | 2 |
Temel Yasalar | - | 1 | - |
Mol Kavramı | - | 1 | 1 |
Karışımlar | - | 1 | 1 |
TOPLAM | 30 | 30 | 30 |
LYS-2 BİYOLOJİ KONULARI | LYS | LYS | LYS |
Hücre,Organizma ve Metabolizma | 3 | 1 | 4 |
Hücre Bölünmeleri,Eşeyli ve Eşeysiz Üreme | - | 1 | 1 |
Canlıların Sınıflandırılması ve Biyoçeşitlilik | 2 | 2 | 2 |
Sistemler | 10 | 8 | 7 |
Canlılarda Enerji Dönüşümleri | 1 | 2 | 1 |
Kalıtım,Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji | 4 | 5 | 4 |
Üreme ve Gelişme | 2 | - | 1 |
Evrim | 2 | 1 | 2 |
Ekoloji | 2 | 4 | 4 |
Bitki Biyolojisi | 4 | 5 | 3 |
Davranış | - | 1 | 1 |
TOPLAM | 30 | 30 | 30 |
<strong></strong>-YÜKSEKÖĞRETİME GEÇİŞ SINAVI<br />
(<strong>YGS</strong>)<br />
1 NİSAN <strong></strong> PAZAR<br />
T.C. KİMLİK NUMARASI :<br />
ADI :<br />
SOYADI :<br />
SALON NO. : SIRA NO.:<br />
Soru kitapçık numarasının cevap kâğıdına kodlanmamasının <strong>ve</strong>ya yanlış<br />
kodlanmasının sorumluluğu adaya aittir.<br />
SORU<br />
KİTAPÇIK :<br />
NUMARASI :<br />
BASIN KİTAPÇIĞI<br />
Bu numarayı cevap<br />
kâğıdınızdaki ilgili alana<br />
kodlamayı unutmayınız.<br />
DİKKAT! SINAV BAŞLAMADAN ÖNCE AŞAĞIDAKİ UYARILARI MUTLAKA OKUYUNUZ.<br />
1. T.C. Kimlik Numaranızı, Adınızı, Soyadınızı, Salon Numaranızı <strong>ve</strong> Sıra Numaranızı, Soru Kitapçığı<br />
üzerindeki ilgili alanlara yazınız.<br />
2. Soru Kitapçık Numaranız yukarıda <strong>ve</strong>rilmiştir. Bu numarayı cevap kâğıdınızdaki ilgili alana kodlayınız<br />
<strong>ve</strong> aşağıdaki ilgili alanı imzalayınız. Salon görevlisinin de hem soru kitapçığınızdaki hem<br />
de cevap kâğıdınızdaki ilgili alanı imzalamasını sağlayınız. Bu kodlamayı cevap kâğıdınıza<br />
yapmadığınız <strong>ve</strong>ya yanlış yaptığınız takdirde, sınavınızın değerlendirilmesi mümkün değildir.<br />
3. Bu sayfanın arkasında yer alan açıklamayı dikkatle okuyunuz.<br />
Adayın imzası:<br />
Soru kitapçık numarasını doğru kodladım.<br />
Salon görevlisinin imzası:<br />
Adayın soru kitapçık numarasını cevap kâğıdına<br />
doğru kodladığını onaylıyorum.
AÇIKLAMA<br />
1. Bu kitapçıkta sırasıyla Türkçe Testi, Sosyal Bilimler<br />
Testi, Temel Matematik Testi, Fen Bilimleri Testi bulunmaktadır.<br />
2. Bu testler için <strong>ve</strong>rilen toplam cevaplama süresi<br />
dakikadır.<br />
3. Bu kitapçıktaki testlerde yer alan her sorunun sadece bir<br />
doğru cevabı vardır. Bir soru için birden çok cevap yeri<br />
işaretlenmişse o soru yanlış cevaplanmış sayılacaktır.<br />
4. İşaretlediğiniz bir cevabı değiştirmek istediğinizde, silme<br />
işlemini çok iyi yapmanız gerektiğini unutmayınız.<br />
5. Bu testler puanlanırken her testteki doğru cevaplarınızın<br />
sayısından yanlış cevaplarınızın sayısının dörtte<br />
biri düşülecek <strong>ve</strong> kalan sayı o testle ilgili ham puanınız<br />
olacaktır. Bu nedenle, hakkında hiçbir fikriniz olmayan<br />
soruları boş bırakınız. Ancak, soruda <strong>ve</strong>rilen seçeneklerden<br />
birkaçını eleyebiliyorsanız kalanlar arasında<br />
doğru cevabı kestirmeye çalışmanız yararınıza olabilir.<br />
6. Cevaplamaya istediğiniz sorudan başlayabilirsiniz. Bir<br />
soru ile ilgili cevabınızı, cevap kâğıdında o soru için ayrılmış<br />
olan yere işaretlemeyi unutmayınız.<br />
7. Sınavda uyulacak diğer kurallar bu kitapçığın arka kapağında<br />
belirtilmiştir.
<strong></strong> - <strong>YGS</strong> / TÜR TÜRKÇE TESTİ<br />
1. Çevremdeki her şeyi izlerim. Otobüste, yolda, vapurda,<br />
ilgimi çeken hiçbir durumu kaçırmam. Bunun gibi, dinlediğim<br />
bir şarkıdaki duygu, izlediğim bir filmdeki sahne,<br />
zihnimde imgeye dönüşebilir. Tüm bu deneyimler, birikimler,<br />
duygulanımlar sonucunda bakıyorsunuz ki<br />
sözcükler üzerinde düşünmeye, onlarla dans etmeye<br />
başlamışsınız. Hatta sözcükleri yaşıyorsunuz, dahası<br />
sözcüklerin iç evreninde bir yolculuğa çıkıyorsunuz.<br />
Sözcüğün melodisi, tınısı, kâğıda dökülürken çıkardığı<br />
ses, büyük bir lezzet sunuyor. Sizin kattığınız duyguyla<br />
bambaşka bir zenginlik kazanıyor.<br />
2. Bir yazara göre çocuk beyinleri aynı tornadan çıkmış<br />
küçük kaplara benzer, bunların ancak algılarla<br />
doldurulması gerekir. İşte bu yüzden onlara masal<br />
anlatılmayacaktır. Hatta çiçek desenli halılar ya da<br />
kuşlu kelebekli tabaklarla fincanlar görmeleri de<br />
engellenecektir. Çünkü onlara göre çiçekler halılarda<br />
yetişmez; kuşlarla kelebekler, tabaklara <strong>ve</strong> fincanlara<br />
yapışıp kalmaz. Çocukların her şeyi dört işlem yoluyla<br />
değerlendirebilmeleri, yaşamları boyunca salt akıllarının<br />
buyruğuna uyarak davranmaları sağlanacaktır böylece.<br />
Birer insan değil de ileride yararlı olmaları beklenen<br />
robotlar sayılan çocuklara ancak gözle görülen, akılla<br />
Bu parçada konuşan kişi altı çizili sözlerle, sözcüklere<br />
yönelik olarak neyi yaptığını belirtmiştir?<br />
kavranan olgular öğretilecektir. Yazar, bu yönteme göre<br />
yetiştirdiği çocukları bir tahta perdenin deliğinden sirk<br />
gösterilerini izlerken yakalayınca neredeyse fenalık<br />
A)<br />
geçirmiştir. Çünkü bu, akılla <strong>ve</strong> çarpım tablosuyla hiçbir<br />
Onların anlam katmanlarında dolaştığını<br />
ilişkisi olmayan, şiir okumak kadar ayıp bir eğlencedir.<br />
B)<br />
C)<br />
Anlatımını yalnızca dilin çevrimindekilerle sınırlandırdığını<br />
Ses özelliklerine, anlamdan daha çok önem<br />
<strong>ve</strong>rdiğini<br />
D) Kullanıma yenilerini kattığını<br />
E) Duygusal boyutlu olanları sıkça kullandığını<br />
Bu parçadaki altı çizili sözlerle anlatılmak istenenler<br />
arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?<br />
A) Kişisel farklılığı yok sayma<br />
B) Gerçekler dünyasıyla sınırlı kalma<br />
C) Duyguları önemsemeyip dışlama<br />
D) Başkalarının isteklerine göre yaşama<br />
E)<br />
Her şeyi olumsuz yönleriyle değerlendirme<br />
3.<br />
Bir gün Nuruosmaniye’de bir yazar arkadaşımla karşılaştım.<br />
“Ne o beyim, romancılığa mı başladın?” dedi.<br />
Şaka etmediğini sesinden, bakışından anlamıştım. Demek<br />
benim takma adla yazmama bir şey demiyordu da<br />
kendi adımı kullanarak yazmamı sayıyordu. Roman,<br />
romancıların alanıydı. Bir ozan buraya burnunu sokamazdı.<br />
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki deyimlerden<br />
hangisi getirilmelidir?<br />
A)<br />
B)<br />
kendi borusunu çalmak<br />
başına dert açmak<br />
C) iş çıkarmak<br />
D) çizmeden yukarı çıkmak<br />
E)<br />
kendi göbeğini kendi kesmek<br />
1<br />
Diğer sayfaya geçiniz.
<strong></strong> - <strong>YGS</strong> / TÜR<br />
4.<br />
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde klasiklerle ilgili<br />
farklı bir düşünce dile getirilmiştir?<br />
A) Söyledikleri, hiçbir dönemde tüketilmez.<br />
B)<br />
C)<br />
D)<br />
Okurların dünyasında özgün <strong>ve</strong> değişmeyen bir yeri<br />
vardır.<br />
İnsan, yaşamının her döneminde onlarda kendini<br />
bulur.<br />
Anlaşılıp kavranabilmesi özel bir çaba, özel bir<br />
okurluk donanımı gerektirir.<br />
E) Onları okumaktan alınan haz hiçbir zaman azalmaz.<br />
7.<br />
(I) Mario Giordano’nun Deney adlı romanı ilk kez dilimize<br />
çevrilmesine karşın sinemase<strong>ve</strong>rler bu isme yabancı<br />
değil. (II) Deney önce Das Experiment, ardından<br />
da The Experiment adlarıyla iki kez sinemaya uyarlanmıştı.<br />
(III) Bu uyarlamalar, romanı kadar başarılı değilse<br />
de ilki Alman, ikincisi Amerikan yapımı olan her iki film<br />
de seyircilerin ilgisini çekmişti. (IV) Doğrusunu söylemek<br />
gerekirse hikâyesi o kadar etkileyici <strong>ve</strong> sinemaya<br />
uyarlamaya o kadar el<strong>ve</strong>rişli ki bu filmlerin ilgi çekmemesi<br />
için yönetmenlerin özel bir beceriksizlik göstermeleri<br />
gerekliydi. (V) Çünkü Deney otorite <strong>ve</strong> güç arasındaki<br />
ilişkiyi, iktidarın doğasını <strong>ve</strong> büyüsünü, hapishanenin<br />
işlevini, sonuç olarak da insanın karanlık yanlarını<br />
sorgulayan bir roman.<br />
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde<br />
hem olumlu hem de olumsuz bir eleştiri söz konusudur?<br />
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.<br />
5.<br />
Barthes’in “Sözcükler herkesin malıdır ama cümle<br />
yalnızca yazarın.” sözü aşağıdakilerden hangisiyle<br />
ilişkilendirilemez?<br />
6.<br />
A) Anlatım<br />
B) Anlamdaşlık<br />
C) Özgünlük<br />
D) Öznellik<br />
E) Biçem<br />
Yazar; karşıtlıkların üst üste yığıldığı, ucu açık, kesin bir<br />
yargıya götürmeyen, tam bitmeyen metinleriyle, okuru<br />
düşüncelerin eşiğinde bırakıyor.<br />
8.<br />
(I) Tanpınar’ın yarım kalmış son romanı Ay’daki Kadın<br />
bir rüyadan uyanışla başlar <strong>ve</strong> içinde “rüya” sözcüğünün<br />
geçtiği bir cümleyle yarıda kalır. (II) Kitapta en çok yinelenen<br />
sözcüktür rüya; roman da adını, edebiyatımızda<br />
benzeri az bulunur bir mizahla kurulmuş eşsiz bir rüyadan<br />
alır. (III) Tanpınar’ın roman <strong>ve</strong> şiirlerini yakından<br />
tanıyanlar için Ay’daki Kadın’ın baştan aşağı bir rüya dili<br />
<strong>ve</strong> atmosferiyle kurulduğunu söylemek de şaşırtıcı olmayacaktır.<br />
(IV) Ay’daki Kadın, daha ilk sayfasından<br />
anlaşılacağı gibi okuyucuyu Tanpınar’ın o bilinen dünyasının<br />
hazlarına hemen götüren bir roman. (V) Öte<br />
yandan, tamamlanmamış kitabın dünyası, çok belirgin<br />
düzeltmeleriyle Tanpınar’ın kimi romancı sırlarını <strong>ve</strong><br />
kararsızlıklarını açığa vuran bir dünya.<br />
Bu sözlere göre yazarın, okura yönelik olarak gerçekleştirmek<br />
istedikleri arasında aşağıdakilerden<br />
hangisi yoktur?<br />
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde<br />
kişisel düşünceye yer <strong>ve</strong>rilmemiştir?<br />
A)<br />
Okuduklarını tamamlatıp onu bütünselliğe kavuşturtma<br />
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.<br />
B)<br />
Düş gücünü geliştirme<br />
C) Çok boyutlu düşündürme<br />
D) Yorumlamaya yönlendirme<br />
E)<br />
Söylenenlerin kanıtlanmasını isteme<br />
2<br />
Diğer sayfaya geçiniz.
<strong></strong> - <strong>YGS</strong> / TÜR<br />
9.<br />
(I) Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın ’ta yayımladığı, ikinci<br />
şiir kitabı olan Çocuk <strong>ve</strong> Allah okurla yeniden buluşuyor.<br />
(II) Türk şiirinin dil <strong>ve</strong> yapı bütünlüğü bakımından<br />
en sağlam yapıtlarından biri. (III) Bin yıllık Türk şiirinin<br />
yüzyılımızdaki son halkası olarak varlığını koruyor.<br />
(IV) Şair; kitapta, insanın evrendeki yerini, doğanın görkemi<br />
karşısındaki sarsılış <strong>ve</strong> duyuşlarını dile getiriyor.<br />
(V) Bunları çocuklara özgü bir düş gücüyle yansıtıyor.<br />
<br />
Verdiği her uzun aranın ardından yeni albümüyle gönlümüzü<br />
fethetmeyi başaran pop müziği sanatçısı, bu kez<br />
eski şarkılarını yeniden yorumlayarak geçmişe bugünün<br />
penceresinden bakıyor <strong>ve</strong> dinleyiciyi yine oldukça<br />
etkiliyor.<br />
Bu cümlede aşağıdaki ses olaylarından hangisi<br />
yoktur?<br />
<br />
Bir şair <strong>ve</strong> yapıtından söz edilen bu parçadaki<br />
numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda<br />
<strong>ve</strong>rilenlerden hangisi yanlıştır?<br />
A)<br />
B)<br />
C)<br />
D) IV. cümlede, işlenen temalara değinilmiştir.<br />
E)<br />
I. cümlede, anlatılan kitabın daha önce de basıldığından<br />
söz edilmiştir.<br />
II. cümlede, şiirlerin benzerlerinden ayrılan yönlerine<br />
değinilmiştir.<br />
III. cümlede, şiirleri güzel <strong>ve</strong> etkileyici kılan etkenler<br />
üzerinde durulmuştur.<br />
V. cümlede, şiirlerin nasıl bir bakış açısıyla oluşturulduğu<br />
belirtilmiştir.<br />
(I) Işığın Anadolu’ya dokunduğu yerde ilk karşılaşacağınız,<br />
Harranlı çocukların yüzleridir. (II) Gölgenin <strong>ve</strong><br />
ışığın uyumunu yakalamaya çalıştığınız sırada, küçük<br />
bir çocuğun size yolun kenarından el salladığını görürsünüz.<br />
(III) Irmakta tuttuğu balığı, ağaçtan topladığı elmayı<br />
ya da otların arasından derlediği yaban çiçeklerini,<br />
almanız için size uzatır. (IV) Oradan geçen bir yolcu olarak<br />
onların dünyasında nasıl bir umut olduğunuzu bütünüyle<br />
bilemezsiniz. (V) Çocukların büyüklere kızdığı bir<br />
dünyayı hayal bile edemediklerinden, arabanız üstlerine<br />
tozlar savursa da size hiç içerlemezler.<br />
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinde<br />
ögelerin sıralanışı “Duvarın dibindeki kızı görünce<br />
Harran Kalesi’nde bir akşamüstü karşılaştığım o esmer<br />
kızın büyüleyici yüzünü anımsadım.” cümlesiyle<br />
aynıdır?<br />
<br />
A) Ünlü daralması B) Ünlü düşmesi<br />
C) Ünsüz yumuşaması D) Ünsüz türemesi<br />
E) Ünsüz benzeşmesi<br />
(I) Gül kokusu bana hep çocukluğumu hatırlatır. (II) Babam<br />
Akdeniz’e yaptığı seyahatlerinden her dönüşünde<br />
tenekeler dolusu gül reçeli getirirdi. (III) Sabahın erken<br />
saatlerinde uykulu gözlerle onu karşıladığımızda algıladığımız<br />
ilk şey, evin içini saran gül kokusu olurdu.<br />
(IV) Kahvaltı soframız birkaç çeşit gül reçeliyle bezenir,<br />
gül reçellerinden hangisinin daha güzel olduğu konusunda<br />
sohbetler edilirdi. (V) Yıllar sonra Gül Festivali<br />
için Isparta’ya gittiğimde çocukluğumun gül kokulu günleri<br />
gözlerimin önünde canlanı<strong>ve</strong>rdi.<br />
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak<br />
aşağıda <strong>ve</strong>rilenlerden hangisi yanlıştır?<br />
A) I. cümle, yüklemi geniş zamanlı basit bir cümledir.<br />
B) II. cümle, içinde zarf tümleci olan birleşik bir cümledir.<br />
C) III. cümle, kurallı bir fiil cümlesidir.<br />
D) IV. cümle, olumlu <strong>ve</strong> sıralı bir cümledir.<br />
E)<br />
V. cümle, yüklemi sürerlik fiiliyle oluşturulmuş girişik<br />
bir cümledir.<br />
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.<br />
3<br />
Diğer sayfaya geçiniz.
<strong></strong> - <strong>YGS</strong> / TÜR<br />
<br />
Hiçbir söz, hiçbir varsayım, hiçbir kuram yaşanan somut<br />
gerçeklerin yerini tutamaz; bin kez söylenen yağmur<br />
sözcüğünün bir damla yağmurun yerini tutamayacağı<br />
gibi.<br />
Bu cümlede aşağıda <strong>ve</strong>rilenlerden hangisi yoktur?<br />
A) Ek fiil almış sözcük B) Benzetme edatı<br />
C) Sayı sıfatı<br />
D) Birleşik sözcük<br />
E) Yeterlik fiili<br />
<br />
Bilgisayar teknolojisiyle yetişen kuşaklarda ekrandan<br />
kitap okumanın yaratacağı hazzı, bilgisayarla ileriki<br />
yaşlarda tanışan insanlar tadamayacaktır.<br />
Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur?<br />
A) İyelik eki almış sözcük<br />
B) Geçişsiz çatılı yüklem<br />
C) İsim-fiil eki almış sözcük<br />
D) Belirtisiz ad tamlaması<br />
E)<br />
Sıfat tamlaması<br />
<br />
İletişim konusunda çağımızda teknolojinin bize<br />
I<br />
sunduğu olanaklardan olabildiğince yararlanmaya<br />
çalışırken öte yandan en yakınımızdaki kişilerin<br />
seslerini duymakta, dillerini anlamakta zorlanıyoruz.<br />
II<br />
Giderek daha az göz göze geliyoruz. Sevgimizi daha<br />
III<br />
az dile getiriyoruz. Büyük kalabalıklar içinde yaşayan<br />
IV<br />
“yalnız”ların sayısı günden güne artıyor böylece.<br />
V<br />
Bu parçadaki altı çizili sözcüklerle ilgili olarak<br />
aşağıda <strong>ve</strong>rilenlerden hangisi yanlıştır?<br />
A) I. sözcük, yönelme durumu eki almış bir zamirdir.<br />
<br />
Necip Fazıl ( ) şair oluşunun öyküsünü şöyle anlatıyor:<br />
“Şairliğim on iki yaşımda başladı. Annem hastanedeydi.<br />
Ziyaretine gitmiştim. Beyaz yatak örtüsünde, siyah kaplı,<br />
küçük <strong>ve</strong> eski bir defter ( ) Bitişikte yatan <strong>ve</strong>remli hasta<br />
kızın şiirleri varmış defterde. Bunu söyleyen annem,<br />
bir an gözlerimin içini tarayarak ‘Senin, şair olmanı ne<br />
kadar isterdim!’ dedi. Annemin dileği bana, içimde besleyip<br />
de on iki yaşıma kadar farkında olmadığım bir şey<br />
gibi göründü. Gözlerim hastane odasının penceresinde<br />
( ) savrulan kar <strong>ve</strong> uluyan rüzgâra karşı uzun uzun<br />
düşünerek içimden şöyle bir karara vardım ( ) ‘Şair olacağım,<br />
hem de büyük bir şair ( )’ Ve oldum.”<br />
Bu parçada ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere aşağıdakilerin<br />
hangisinde <strong>ve</strong>rilen noktalama işaretleri sırasıyla<br />
getirilmelidir?<br />
A) (;) (.) (;) (:) (.) B) (,) (.) (;) (;) (.)<br />
C) (,) (…) (,) (:) (!) D) (,) (…) (;) (,) (.)<br />
E) (;) (…) (;) (:) (!)<br />
B)<br />
II. sözcük, dönüşlülük eki almıştır.<br />
C)<br />
D)<br />
III. sözcük, hem yapım eki hem çekim eki almıştır <strong>ve</strong><br />
cümlede belirtili nesne görevinde kullanılmıştır.<br />
IV. sözcük, ad soyludur <strong>ve</strong> bulunma durumu eki<br />
almıştır.<br />
E) V. sözcük, belgisiz sıfattır.<br />
4<br />
Diğer sayfaya geçiniz.
<strong></strong> - <strong>YGS</strong> / TÜR<br />
<br />
(I) Yetişme döneminde sevilmiş, kişiliğine saygı gösterilmiş,<br />
kendisiyle barışık bir insan değilseniz yaşamda<br />
karşılaşacağınız kimi güçlüklerin üstesinden gelemezsiniz.<br />
(II) Yaşamda çirkin-güzel ikilemi, insanı kendisine<br />
sürekli çekidüzen <strong>ve</strong>rmeye zorlayan bir yargılama ölçütü.<br />
(III) Çalışkanlığınız, yaratıcılığınız, iletişim beceriniz,<br />
sorumluluk bilinciniz, dürüstlüğünüz, içtenliğiniz, adalet<br />
duygunuz ikinci planda bırakılarak yalnızca bu çerçe<strong>ve</strong>de<br />
değerlendirilmeye tabi tutuluyorsunuz. (IV) Bu durumla<br />
karşılaşan bir insanın böylesi bir ölçütü yadsıması<br />
<strong>ve</strong> kendini bedensel görünüşü dışındaki özelliklerle de<br />
var etmeye çalışması, yadırganacak bir davranış sayılmamalı.<br />
(V) Bunları yaşayan birinin, bazı insanların sırf<br />
doğuştan gelen özelliklerle öne çıkarılmasına tepkisi,<br />
gerçekte kıskançlık değil, eşitlik isteğidir.<br />
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi<br />
düşüncenin akışını bozmaktadır?<br />
<br />
Doğu Karadeniz’in yaylalarını mutlaka görün. Kıyılarda<br />
hiç oyalanmadan kartpostallardaki kadar güzel ormanların<br />
üzerindeki muhteşem yaylalara çıkın. Her biri ötekinden<br />
farklı olan yaylaların birinden ötekine yürüyün.<br />
Ahşap yayla evlerinde konaklayıp yöresel yemeklerin<br />
tadına bakın. Yamaçlarda horon tepin; vadilere çökmüş,<br />
denizi andıran sis bulutlarına karşı tembel tembel yatın.<br />
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden<br />
hangisi söylenemez?<br />
A) Betimleyici ögelere yer <strong>ve</strong>rilmiştir.<br />
B) Karşılaştırma yapılmıştır.<br />
C) Benzetmeden yararlanılmıştır.<br />
D) Öneri nitelikli cümleler kullanılmıştır.<br />
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.<br />
E)<br />
Kişileştirmeye başvurulmuştur.<br />
<br />
(I) Ser<strong>ve</strong>tifünun temsilcileri içinde Tevfik Fikret’ten sonra<br />
“en büyük şair” olarak nitelendirilen Cenap Şahabettin<br />
ile okul kitaplarında ilk karşılaşmam hançer gibi keskin<br />
bir Erzurum kışına rastlar. (II) Zaten büyük bir çoğunluğumuz<br />
şair <strong>ve</strong> yazarlarla ancak okul kitaplarında tanışmışızdır.<br />
(III) Ne gariptir ki o büyük şairin o büyük şiiriyle<br />
Erzurum’un kan donduran, kasıp kavuran soğuğu yüzünden<br />
bir türlü ısınmayan sınıfında tanışınca içim<br />
ısınmıştı. (IV) Şiir se<strong>ve</strong>nler bilir; şiir insanın içini ısıtır,<br />
yerine göre serinletir, düşüncelerin ağırlığından kurtarır,<br />
alır götürür insanları bir yerlere gönlünün elinden tutarak.<br />
(V) Elhân-ı Şitâ, o soğuk kış mevsiminde, o yatılı<br />
okulda yalnızlığımın <strong>ve</strong> özlemlerimin üzerine örtülü<strong>ve</strong>ren<br />
sıcacık bir battaniye etkisi yaratmıştı.<br />
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde<br />
yalın bir anlatım söz konusudur?<br />
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.<br />
<br />
Alışkanlıklar, basmakalıp sözler en derin gerçeklerin<br />
anlamını, en güzel duyguların ürpertisini unutturabilir.<br />
Bunları yeniden canlandırmak, yeniden yaşatmak için<br />
sanatçı olmak gerekir. Ancak şairler, milyonlarca yıllık<br />
güneşin ışığını, bize yeni açmış binbir renkli bir çiçeğin<br />
parıltısı gibi gösterebilirler. Yunus’un söyleyişiyle, her<br />
gün yeniden doğan şairler olmasaydı insanlık; öğrenilmiş,<br />
ezberlenmiş gerçeklerin kabuğu içinde sıkışıp<br />
kalacaktı.<br />
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi<br />
yoktur?<br />
A) Abartmaya başvurma<br />
B) Yinelemelere yer <strong>ve</strong>rme<br />
C) Koşul öne sürme<br />
D) Yansız bir söyleme dayanma<br />
E) Tanık göstermeden yararlanma<br />
5<br />
Diğer sayfaya geçiniz.
<strong></strong> - <strong>YGS</strong> / TÜR<br />
Yazmaya yeni başlayanların ilk ürünlerini, kuşların kanat<br />
alıştırmasına benzetirim. İlk uçuşlarla, kanat alıştırmalarıyla<br />
ilgili ne güzel belgeseller yapılmıştır. Bu belgesellerde<br />
yavru kuşlar uçma aşamasına gelince ilkin<br />
başlarını yuvalarından dışarı çıkarır, şöyle bir bakarlar<br />
mavi boşluğa; uçma güdüleri uyanmıştır, cıvıldayıp<br />
dururlar. Ama göze alamazlar uçmayı. Sonra annelerinin<br />
kılavuzluğu başlar; birlikte birkaç metreyi geçmeyen<br />
kısa uçuşlar yapar, yuvaya dönerler. Bu belgesellerde<br />
ilk uçuşlardan duyulan heyecandan, sevinçten de<br />
söz edilir. Cıvıldaşmalar, cıvıldaşmaların tınısındaki<br />
değişmeler örnek gösterilir buna. Yazar, şair adayları<br />
için de gerçekten böyledir bu. İlk ürününü basılı görmekten<br />
duyulan sevince sınır çizilemez. Sıradan bir<br />
benzetme olacak ama tay tay duran, ardından ilk adımını<br />
atan çocukların duydukları bir sevinç vardır ya tıpkı<br />
ona benzer.<br />
Örneğin Rubens, yüzünün güzelliğiyle övünç duyduğu<br />
küçük oğlunun resmini yaparken ona bizim de<br />
hayran kalmamızı bekliyordu. Elbette bu çok doğal bir<br />
istekti. Ancak, bu türden konulara duyulan ilgi, ilk bakışta<br />
daha az çekici gelen konuları dışlamamıza yol<br />
açarak beğenimizi sınırlayabilir. Bunu aşmak için,<br />
Albrecht Dürer’in annesinin yaşlı yüzünü resimlediği<br />
tabloda, gençlikten kaynaklanan güzellikten başka<br />
şeyler arama sabrını göstermemiz gerekli. Çünkü bu<br />
tablonun başarısı, konu aldığı figürün yüzündeki güzellikten<br />
gelmez. Nitekim tabloyu sevdiren, yüzdeki güzelliğin<br />
önüne geçecek kadar etkili olmuş ifadedir.<br />
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden<br />
hangisi getirilebilir?<br />
A) Sanatçı, genellikle yarattığı tablolarda insanların<br />
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi<br />
gerçek hayatta görmekten hoşlandıkları şeyleri<br />
yoktur?<br />
yansıtmak ister<br />
A) Olayları oluş sırasına göre <strong>ve</strong>rme<br />
B) Örnekten hareketle asıl düşünceye ulaşma<br />
C) Görsel <strong>ve</strong> işitsel ögelerden yararlanma<br />
D) Nitelendirmelere başvurma<br />
E) Karşıtlıklardan yararlanma<br />
B)<br />
C)<br />
D)<br />
Gördüğümüz bir tablonun, geçmişte yaşadığımız<br />
güzellikleri çağrıştırması onun olumlu bir özelliğidir<br />
Gerçek bir sanatçı, tablolarının sanattan anlamayan<br />
kişilerce değerlendirilmesini önemsemez<br />
Duyguları anlatan her çalışmanın, sanatsal bir yön<br />
içermesi gerekmediğini baştan kabul etmek gerekir<br />
E)<br />
Sanat tarihinde dış gerçekliği kendi algılama yetisine<br />
göre değiştirip yansıtan ressamlar da vardır<br />
6<br />
Diğer sayfaya geçiniz.
<strong></strong> - <strong>YGS</strong> / TÜR<br />
İnsanın sanatsal çalışmalarının tümüne, bir arama <strong>ve</strong><br />
bulma çabası olarak bakılabilir. Ya da bunlar, hayatı <strong>ve</strong><br />
bu hayatın içinde insanın kendi yerini anlama <strong>ve</strong> anlamlandırma<br />
uğraşı olarak görülebilir. Bu çaba, ilk insandan<br />
bugüne değin farklı amaçlar ardında, farklı açılımlar, biçimler<br />
<strong>ve</strong> yöntemlerle serpilip gelişmiştir. Yüzlerce yıllık<br />
serü<strong>ve</strong>ni boyunca, hem tarihsel dönemler, toplumsal <strong>ve</strong><br />
siyasal koşullarca biçimlendirilmiş hem de onları biçimlendirmiştir.<br />
Buradan bakıldığında <br />
Yazar, kitaptaki resimler <strong>ve</strong> ilginç bilgilerle okuyucuyu,<br />
Eski Yunan <strong>ve</strong> Roma Uygarlıklarına uzanan bir zaman<br />
yolculuğuna çıkarıyor. Rengârenk, parlak sayfalar arasında<br />
gidip geldikçe <strong>ve</strong> biraz da hayal gücünüzü kullandığınızda<br />
kendinizi Eski Mısır’da “papirüs” terliklerle<br />
gezerken ya da Roma’da “toga” giymiş olarak bulmanız<br />
mümkün. Toga nasıl giyiliyor diye endişeleniyorsanız<br />
merak etmeyin kitapta o da yazıyor. Kitabı okuduğunuzda<br />
Antik Çağ ile şimdiki yaşantınız arasında öyle bir<br />
köprü kuracaksınız ki hem kendi yaşantınızdaki ögeleri<br />
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden<br />
hangisi getirilebilir?<br />
Antik Çağlarda hem de Antik Çağlardaki yaşantılarda<br />
kendinizi bulacaksınız.<br />
A)<br />
B)<br />
C)<br />
D)<br />
E)<br />
sanatın, insanı doğa <strong>ve</strong> toplumla olan çatışmalarıyla<br />
yansıtma işlevini yerine getirmesinin gerekliliği ortaya<br />
çıkar<br />
sanat yapıtlarında işlenen toplumsal özlemlerin<br />
gerçekleşip gerçekleşmeyeceği de açıklık kazanır<br />
sanatla toplumsal fayda arasında bir seçim yapmanın<br />
zorluğu daha iyi anlaşılabilir<br />
sanatın, insanın kişilik özelliklerini boyutlandırıp<br />
geliştirdiği söylenebilir<br />
bir toplumun sanatıyla o toplumun yaşamının birbiriyle<br />
etkileşim içinde olduğu yargısına ulaşılabilir<br />
Bu parçada sözü edilen kitabın asıl özelliği aşağıdakilerden<br />
hangisidir?<br />
A) Görsellik yönünden etkileyici bir nitelik taşıma<br />
B)<br />
C)<br />
D) Çok eski yaşam biçimlerini karşılaştırarak anlatma<br />
E)<br />
Tarihsel bilgileri, ortaya çıktığı dönem içinde<br />
yargılama<br />
Okuyucuda, anlatılanları yaşıyormuş duygusu<br />
uyandırma<br />
Okuyanların belirli bir düşüncede yoğunlaşmasını<br />
sağlama<br />
<br />
yılında bir eleştirmen şöyle demiş: “Bugüne kadar<br />
fotoğraf, kural olarak ‘gerçeği yansıtmayı’ amaçladı.<br />
Peki ama güzelliği belirgin kılma gibi bir amacı da üstlenemez<br />
mi?” Burada, o zamana değin yalnızca belgeleme<br />
yöntemi sayılmış bir iletişim aracının alanına estetik<br />
ölçülerin de dâhil edildiği görülüyor. Bu da, fotoğrafçının,<br />
gördüğünü yorumlayarak yansıtma bilincine varmasının<br />
bir sonucudur. Sanatsal yorumun ortaya çıkışı, sanatsal<br />
ölçütlerin uygulanmasına kendiliğinden yol açacaktır.<br />
Bu parçaya göre fotoğrafçılığın bir sanat olarak<br />
kabul edilmesi aşağıdakilerden hangisiyle ilişkilidir?<br />
A)<br />
Değişmez <strong>ve</strong> belirli kurallar içermesiyle<br />
B)<br />
İlgi duyanların sayısının her geçen gün artmasıyla<br />
C)<br />
D)<br />
Yaratıcılık yönünden başka sanat dallarıyla da ilişkili<br />
olmasıyla<br />
Çekenin bakış açısına göre anlamsal zenginlikler<br />
kazanmasıyla<br />
E) Belirli bir eğitimden geçmeyi gerektirmesiyle<br />
7<br />
Diğer sayfaya geçiniz.
<strong></strong> - <strong>YGS</strong> / TÜR<br />
Sanatçı, yaşama ilişkin bilgi edinme yükümlülüğü altındadır.<br />
Bu demektir ki yaşadığı zaman diliminde olup<br />
bitenlere kaç numaralı camlar gerekiyorsa o camların<br />
takılı olduğu gözlüklerle bakmalıdır. Bu zorunluluğun<br />
bilincine varamayan bir sanatçı, gerçek dünyayı ya bulanık<br />
görecek ya da hiç göremeyecektir.<br />
10 ciltlik Seyahatname, Evliya Çelebi’nin 40 yıllık<br />
seyahatlerinde aldığı notlardan oluşuyor. Doğudan<br />
batıya, kuzeyden güneye yy. Osmanlı ülkesini<br />
anlatıyor. Yazarın son derece renkli <strong>ve</strong> sıra dışı kişiliği<br />
nedeniyle yapıt, hem tarih hem filoloji dalları hem de<br />
edebiyat açısından taşıdığı önem dolayısıyla bir dünya<br />
klasiği sayılıyor. Ne var ki yine aynı nedenle yapıtın<br />
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada belirtilenleri<br />
destekler niteliktedir?<br />
“yazma”dan basıma geçiş evresi de zorluklar içeriyor.<br />
Çünkü günümüzde onu “doğru okumak” da doğru<br />
anlamak da başlı başına bir uzmanlık işi. Evliya Çelebi<br />
A) Avrupa tiyatrosunda natüralizm öncesi dönemde,<br />
gerek gördüğü fakat dilde bulunmayan, okuyanın<br />
yeni biçim <strong>ve</strong> üslupların denenmesine karşın artık kolayca kavrayamayacağı sözcükleri yaratan, tanık<br />
çok değişen dünya, eski ölçütlere göre algılandığı olduklarını kendi algılayışına göre değiştirip büyüterek<br />
için bir büyük bunalımın içine düşülmüştü.<br />
yansıtan bir kişi. Bu yüzden önce onun dilinin şifrelerini<br />
çözmek, kişilik özellikleriyle tanışmak <strong>ve</strong> düşünce<br />
B) James Joyce’un Ulysses örneğinde olduğu gibi pek yapısını öğrenmek gerekiyor.<br />
çok yazar okunmak için değil, ünlü olmak <strong>ve</strong> incelenmek<br />
için yazıyor.<br />
Evliya Çelebi’yi anlayabilmek için onun<br />
C)<br />
D)<br />
E)<br />
Sanatın tarihi, geleneksel biçimlere <strong>ve</strong> üsluplara<br />
neredeyse bütünüyle bağlı kalarak yeni olabilmiş<br />
sanatçıların öyküleriyle doludur.<br />
Franz Kafka’nın yüz yıl sonra da ününü koruyup<br />
geleceğe kalacağını öngörmek için onun yaşadığı<br />
zamanın şartlarını göz önünde bulundurmaya gerek<br />
yoktur.<br />
Bir yazar, anlatacaklarını değiştirmeden olduğu gibi<br />
dile getirirse yazar değil, gazeteci ya da politikacı<br />
olur.<br />
I. yeni sözcükler oluşturması,<br />
II.<br />
III.<br />
IV.<br />
yapıtının dünyada kabul görmesi,<br />
gördüklerini düş gücüyle abartarak yansıtması,<br />
karşılaştığı olayları anlatması<br />
özelliklerinden hangileri nedeniyle özel bir donanım<br />
gereklidir?<br />
A) I. <strong>ve</strong> II. B) I. <strong>ve</strong> III. C) I. <strong>ve</strong> IV.<br />
D) II. <strong>ve</strong> IV.<br />
E) III. <strong>ve</strong> IV.<br />
8<br />
Diğer sayfaya geçiniz.
<strong></strong> - <strong>YGS</strong> / TÜR<br />
<br />
Bir dizi röportajdan oluşan bu kitapta, yazarlara yöneltilen<br />
sorular yalnızca girişte <strong>ve</strong>riliyor. Daha sonra röportaj<br />
yapılan yazarın cevaplarına geçiliyor. Bu, belki okuyucuyla<br />
aracısız bir sohbet duygusu yaratma açısından<br />
güzel bir yol ama kimi yerlerde boşluklar oluşuyor. Konunun<br />
nereden, nasıl başladığı noktası havada kalabiliyor.<br />
İki paragraf arasında karşınıza çıkan bu boşluklar,<br />
okurken irkilmenize neden olabiliyor. Bazen de elinizde<br />
olmadan aradaki eksik soruyu içinizden tekrarlarken<br />
buluyorsunuz kendinizi.<br />
Bu parçada sözü edilen röportajlarda soruların başta<br />
toplu olarak <strong>ve</strong>rilmesi, okurlar açısından aşağıdakilerden<br />
hangisini ortaya çıkarmamıştır?<br />
A) Sanatçıyla yüz yüze gelmişlik duygusu <strong>ve</strong>rmeyi<br />
B) Duraksamalarına yol açmayı<br />
C) Metnin bütünselliğini kavramalarını engellemeyi<br />
D) Kopuklukları gidermeye zorlamayı<br />
E) Bu türe karşı ilgi uyandırmayı<br />
<br />
Bir yazar, kendisiyle söyleştiği bir yazısında şöyle diyor:<br />
“Her yaş döneminin insanı ayrıdır. Yirmili yaşların insanıyla<br />
ellinin, altmışın, yetmişin hele seksenin, doksanın<br />
insanı aynı insan mıdır?” Aynı olur mu hiç? Değişim salt<br />
fiziksel özelliklerimizi değil, asıl iç dünyamızı kuşatıyor.<br />
Bakıyorum bir zamanlar hiç umursamadığım olaylar,<br />
haberler şimdi derinlemesine etkiliyor beni. Yargılayıcı,<br />
eleştirel bir açıdan bakıyorum her şeye. İster istemez<br />
sorunların sarmalında buluyorum kendimi. Öfkeleniyor,<br />
üzülüyorum. Dinginliğimi yitirdiğim, içimin allak bullak<br />
olduğu böyle anlarda çevremdekiler de yatıştıramıyor<br />
beni; tutunacak bir dal, sığınacak bir yer arıyorum.<br />
Çözüm aradıkça, şiire ya da romana sığınmanın daha<br />
iyi geldiğini düşünüyorum.<br />
Bu parçadan yaşlılarla ilgili olarak aşağıdakilerin<br />
hangisine varılamaz?<br />
A) Mutsuzlukları bir başına kalışlarından kaynaklanır.<br />
B) Farklılaştıklarının bilincinde olurlar.<br />
C) Karşılaştıkları günlük gerçeklere tepki gösterirler.<br />
D) Tanık oldukları durumlara yeni anlamlar yüklerler.<br />
E)<br />
Kaçış <strong>ve</strong> arayış duyguları içindedirler.<br />
<br />
Bu romanınızdaki karakterler neden öldü? Bu soru bana<br />
sık sık soruluyor. Doğrusu, bunu ben de pek bilmiyorum.<br />
Yapıtlarımı böyle aniden bitirme merakım buna yol<br />
açtı sanırım. O an, kurgu <strong>ve</strong> çatışma gereği böyle bir<br />
trajedi ortaya çıktı. Aslında bu karakterlerin ölmesi en<br />
çok beni üzmüştü. Başından beri ellerinizde büyüttüğünüz<br />
kişilerin aniden yok oluşları çok üzücü oluyor ancak<br />
bazen zorunlu olarak böyle sonlar ortaya çıkıyor. Belki<br />
de ölmeleri gerekmiyordu ama romancı bendim <strong>ve</strong> öyle<br />
istedim. Nitekim yaşasalardı <strong>ve</strong> roman bitseydi sürekli<br />
onları düşünecektim. Beni meşgul edeceklerdi. Bu nedenle<br />
ben de kurtuldum onlar da, diyebilirim.<br />
Aşağıdakilerin hangisi tutumunu böyle belirten bir<br />
yazarın romancılara ilişkin düşüncelerinden biri<br />
olamaz?<br />
A)<br />
Yapıtlarını istedikleri zaman sonuçlandırabilirler.<br />
B)<br />
Kahramanlarına kendi kişiliklerinin damgasını<br />
vururlar.<br />
C) Belleklerinde, yarattığı kişilerden izler kalır.<br />
D)<br />
Yazdıklarını biçimlendirirken belirli ögeleri göz önünde<br />
tutarlar.<br />
E) Kahramanların yazgısını ellerinde bulundururlar.<br />
9<br />
Diğer sayfaya geçiniz.
<strong></strong> - <strong>YGS</strong> / TÜR<br />
Umberto Eco’nun Genç Bir Romancının İtirafları adlı<br />
deneme kitabı yayımlandı. “Genç romancı” nitelemesini<br />
kendisi için kullanıyordu Eco. İlk romanı Gülün Adı yayımlandığında<br />
50’sine bastığı düşünülürse edebiyat<br />
ölçeğinden bakıldığında yaşı 30’larda olmalıydı. José<br />
Saramago’nun yeni yayımlanan Kabil’i üzerine yazarken<br />
Eco’nun bu muzip kitabı geldi aklıma. Eco’nun ironisinden<br />
hareketle, yazar olarak tanınmasını ’de 66 yaşındayken<br />
yayımlanan Baltasar <strong>ve</strong> Blimunda’ya borçlu<br />
olan Saramago da genç sayılabilirdi. yy. edebiyatının<br />
bu iki büyük yazarı arasındaki benzerlik yalnızca<br />
“gençliklerinden” kaynaklanmıyor; resmî gerçekleri sorgulayan<br />
yapıtlarındaki düş gücü, derinlik <strong>ve</strong> ironi de birleştiriyor<br />
onları.<br />
Günümüzde “paranın <strong>ve</strong> hızlı şöhret hırsının” tutsağı<br />
olan kimi yazarlar, yazmaya başlamadan önce kendilerince<br />
bir tür piyasa araştırması yapıyorlar. İlkin yayımcılara<br />
uğruyor, onların nabzını tutuyorlar. Hangi türden<br />
yapıtlar istendiğini doğrudan ya da dolaylı bir biçimde<br />
öğrenmeye çalışıyorlar. Kafalarındaki anahtar soru şu:<br />
“Ne yazarsam yayımcılar hemen basar, daha çok para,<br />
daha çok ün kazandırır bana?” Bu soru konusal bir<br />
arayışa yönlendiriyor onları. Yığınların ilgisini kamçılayacak<br />
moda konularda yoğunlaşıyorlar. Daha sonra da<br />
yazmayı tasarladıkları yapıtlar beyinlerinin kovuğunda<br />
çimlenmeden duyuru çalışmaları başlıyor. Yapıtları<br />
kitapçı sergenlerinde göründükten sonra sıra “tanıtım<br />
seferberliğine” geliyor. Bu yazar, koltuğunun altında<br />
yeni kitabı, bir kanaldan ötekine dolaşıp duruyor. Övgücüleri<br />
Bu parçada sözü edilen iki yazarla ilgili olarak<br />
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?<br />
de önceden saptanmış köpüklü sorularla, yapıtı<br />
değerlendirmeye kalkıyorlar.<br />
A) Alaycı <strong>ve</strong> yergiye dayanan bir tutum izlemişlerdir.<br />
B) Yüzeysel anlatımdan kaçınmışlardır.<br />
C) Yaşananları eleştirel bir yaklaşımla ele almışlardır.<br />
D)<br />
Yazarlığa başlayışları yönünden birbirini andıran<br />
yanları vardır.<br />
E) Kendilerinden öncekilerin izlerini sürmüşlerdir.<br />
Bu parçada tanıtılan yazar tipinden yola çıkıldığında<br />
nitelikli bir yazarla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine<br />
ulaşılamaz?<br />
A) Kendi yaratma gücüne inandığına<br />
B) Estetik kaygıları ön planda tuttuğuna<br />
C) Düzeyli okurlar için yazdığına<br />
D) Geleneksel anlatım biçimlerinden kaçındığına<br />
E) Yazma sürecinde sabırlı olduğuna<br />
10<br />
Diğer sayfaya geçiniz.
<strong></strong> - <strong>YGS</strong> / TÜR<br />
<br />
Yaşamdan yola çıkmayan, sığ, okuma tembelliğine yol<br />
açan, yaratma cesaretinden yoksun <strong>ve</strong> ders <strong>ve</strong>ren anlatılar,<br />
romansal düşüncenin askıya alındığı ucuz bir bildiricilik<br />
durumundan öteye geçemez. Bu anlatılar; insanı,<br />
onun acılarını, çelişkilerini derinlik <strong>ve</strong> incelikle yansıtıp<br />
dile getirmeyi kesinlikle başaramaz. Bu yüzden her nitelikli<br />
gerçek yazınsal yapıt, özellikle kişinin varoluşsal<br />
hâllerini anlatmalı. Böyle bir anlatımdan yoksunsa o,<br />
gerçek bir yapıt sayılamaz.<br />
Bu parçadan kimi yazınsal yapıtlarla ilgili olarak<br />
aşağıdakilerin hangisine varılamaz?<br />
A) Öğreticilikten uzak olmalıdır.<br />
B) İnsan yaşamını değişik boyutlarıyla kuşatmalıdır.<br />
C) Anlatıcı kendini gizlemelidir.<br />
D)<br />
E)<br />
Yaşananlara yeni biçimler kazandıran sanatsal bir<br />
doku taşımalıdır.<br />
Okuyanı düşündüren, etkileyici bir söylemle<br />
biçimlendirilmelidir.<br />
<br />
Yazınsal metinlerle beslenmek, iyi bir gazete metni yazmanın<br />
olmazsa olmazlarındandır. Bu, cinayet haberi<br />
yazan polis muhabiri için de geçerlidir, köşe yazarı için<br />
de. Gazetecilerin iyi bir şiir, roman, öykü okuru olmaları<br />
bana göre, zorunludan da öte. Ben gazete yazılarımda<br />
önce anlaşılır olmaya çalışırım. Sonra, işlediğim konuda<br />
öncelikle belli bir noktayı vurgularım ki okuyanlar onda<br />
yeni bir bakış açısı bulabilsin. Ne yazık ki bunu, lafa<br />
boğmadan yapabilmek sanıldığından çok daha zor. Bazen<br />
altı satırlık bir yazı için günlerce araştırma yaptığımı,<br />
onlarca insanla konuştuğumu bilirim. Yine benim<br />
gazete yazılarımın olmazsa olmazlarından biri de saydamlıktır.<br />
Kötüye kötü, iyiye iyi diyemediğim tek bir<br />
yazım bile yok. Çünkü gazete yazıları gerek biçemiyle<br />
gerek içeriğiyle mutlaka “gerçek” olmak zorunda.<br />
Böyle diyen bir gazeteciyle ilgili olarak aşağıdakilerin<br />
hangisine varılamaz?<br />
A) Sanatsal yapıtları okumanın gerekliliğine inandığına<br />
B) Yazdıklarının kısa <strong>ve</strong> açık olduğuna<br />
C)<br />
Söylemek istediğini kendine özgü bir yaklaşımla<br />
işlediğine<br />
D) Yazacaklarını bir ön değerlendirmeden geçirdiğine<br />
<br />
Sözcükler asi, uysal, renkli, soluk, yaramaz, çığırtkan <strong>ve</strong><br />
se<strong>ve</strong>cen olabilirler ama her zaman çok değişkendirler.<br />
Taşıdıkları yalın anlamın ötesine geçip bambaşka şeyler<br />
söyleyebiliyorlar; diziliş sıralarına göre farklı çağrışımlar<br />
yaratıyor, oturdukları yeri beğenmiyorlar bazen,<br />
dikkat etmezsem susmaları gereken yerde sızlanıyorlar.<br />
Onları kullanırken ince eleyip sık dokuyorum. Eğip büküyor,<br />
kesip biçiyorum. Güldüklerini, ağladıklarını duyuyorum<br />
ama onlarla uğraşmaktan yılmıyorum. En başına<br />
buyruk sözcükler elimin altında, dilimin ucunda, beynimin<br />
içinde ama büsbütün ele geçiremiyorum onları. Onların<br />
sahibi olabilmek için yıllardır uğraşıyorum.<br />
Bu parçadan sözcüklerle ilgili olarak aşağıdakilerin<br />
hangisi çıkarılamaz?<br />
E)<br />
Okuyucularını kendisiyle özdeşleştirmek istediğine<br />
A)<br />
B)<br />
Belli bir yönteme göre cümleye dönüşürler.<br />
Doğaları yeni anlamlar yüklenmeye yatkındır.<br />
C) Kullanımlarını yadırgadıklarında bunu sezdirirler.<br />
D) Farklı nitelikler içerirler.<br />
E)<br />
Seçilişleri titiz davranmayı gerektirir.<br />
11<br />
Diğer sayfaya geçiniz.
<strong></strong> - <strong>YGS</strong> / TÜR<br />
<br />
Yaşam, gittikçe yoruyor hepimizi. Bu da zamanın gerektiği<br />
gibi kullanılmamasından kaynaklanıyor. Öyle ki<br />
zamanında söylenmeyen her söz <strong>ve</strong> alınmayan her<br />
tavır, saatinde kalkmayan her otobüs gittikçe yoruyor<br />
insanı. Her şey zamanında yapılsa, her söz zamanında<br />
söylense, her tavır zamanında alınsa, otobüsler tam<br />
zamanında kalksa yine de yorulur muyduk yaşamaktan?<br />
Zaman ilerledikçe mi aklımız eriyor? Aklımız<br />
erdikçe mi yoruluyoruz yoksa? Yoruldukça durağanlaşıyor,<br />
heyecanımızı mı yitiriyoruz? Şurası bir gerçek<br />
ki direnme gücünü yitiren insan yaşamda gözlemlediği<br />
çirkinliklere karşı koyamaz.<br />
Bu sözleri söyleyen kişiden aşağıdakilerin hangisi<br />
beklenemez?<br />
A) Çevresine eleştirel bir gözle bakma<br />
B) Koşulların değiştirilemeyeceğine inanma<br />
C) Mutluluk arayışı içinde olma<br />
D) Düzensizlikten yakınma<br />
E) İçinde bulunduğu durumları yorumlama<br />
<br />
Neden şiir yazar ki insan? Havasızlıktan boğulmak<br />
üzere olan evrende nefes alabilmek, var olabilmek,<br />
elinde iyi-kötü ne varsa dökebilmek için mi eteklerine?<br />
İç dünyasının dışarıyla olan kavgasında anlaşılabilir<br />
olma derdi midir kendini kanıtlamak ya da kanatmak?<br />
Şairler, görünenin ardındaki gizemleri ortaya çıkararak<br />
bize rehberlik mi ederler?<br />
Bu sözleri söyleyen kişiye göre şairlerin yazma<br />
nedenleri arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?<br />
A) Yaşamın bunaltıcılığından sıyrılma<br />
B) Kendini, anlatarak ortaya koyma<br />
C)<br />
D) Yalnızlaşmaktan kurtulma<br />
E)<br />
Ruhsal durumuyla yaşam arasındaki çatışmayı<br />
yansıtma<br />
Yaşamın, ayrımına varılmayan yönlerini duyumsatma<br />
<br />
Neyi, neden yazacağımız sorusu ilk adımdır. Konu bulmada<br />
işaretleri değerlendirmek, koku alabilmek <strong>ve</strong> iz<br />
sürebilmek önemlidir. Merak, içgörü, zengin bir düş<br />
gücü de temel ögelerdir. Yazar uyanıkken düş gören<br />
insandır. Yazacağımız romanı nasıl, hangi dil <strong>ve</strong> yapı<br />
içinde anlatacağımıza karar <strong>ve</strong>rmeli, uzun süre kafamızda<br />
taşımalı <strong>ve</strong> olgunlaştırmalıyız. Bunun için de ben bir<br />
romanın kapısını çalarken kendime şu soruyu sorarım:<br />
Ne anlatmak istiyorum? Soruyu bir cümleyle yanıtlayamıyorsam<br />
kafam henüz karışık demektir. Beklerim. Bu<br />
arada neyi anlatmak istediğim netleşirken nasıl anlatacağım<br />
üzerinde düşünürüm. Yine de niyetlerimin nesnellik<br />
kazanarak bir biçim alması için hemen her zaman<br />
sayısız giriş denemesi yapmışımdır.<br />
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı<br />
yoktur?<br />
A)<br />
B)<br />
Bir yazıda bulunmasını zorunlu saydıklarınız<br />
nelerdir?<br />
Yapıtlarınız genellikle nasıl bir çalışmadan sonra<br />
ortaya çıkar?<br />
C) Yapıtlarınızda hangi türden sonuçları yeğlersiniz?<br />
D) Roman yazanlara neleri önerirsiniz?<br />
<br />
Düşünen gençlerden umutluyum. Başarılı ürünler ortaya<br />
koyuyorlar, koyacaklar da. Bir yandan Batı’daki birikimi<br />
özümseyecek, yorumlayacak; diğer yandan da kendi<br />
dilimize, kendi kültürümüze ilişkin arayışları sürdürecekler.<br />
Bu arayışları, bizi biz yapan ögelerden ödün <strong>ve</strong>rmeden,<br />
dünyanın her yerinde yaşananlara hem duyarlı olarak<br />
hem de onlardan belli bir uzaklıkta durarak sürdürecekler.<br />
Eğer bundan vazgeçmez, amaçlarına ulaşıncaya<br />
değin çaba gösterirlerse yanı başlarında, kendilerinden<br />
yıllar önce yaşamış yol arkadaşları bulacaklar. Günümüzde<br />
doğrudan bir sonuca ulaşamasalar bile, gelecekte<br />
bu yolda yürüyeceklere bugünden tutmuş oldukları<br />
ışıkla umut <strong>ve</strong>recekler.<br />
Bu parçanın yazarı gençlerde bulunması gereken<br />
özellikler arasında aşağıdakilerden hangisine<br />
değinmemiştir?<br />
A) Olumsuzluklardan ders çıkarabilmeye<br />
B) İşlerinde kararlı bir tutum izlemeye<br />
C) Dışsal gelişmelerden yararlanmaya<br />
D) Sonraki kuşaklara kılavuzluk etmeye<br />
E) Ulusal değerleri önemsemeye<br />
E)<br />
Yazmaya başlarken çıkış noktanız nedir?<br />
12<br />
Diğer sayfaya geçiniz.
<strong></strong> - <strong>YGS</strong> / TÜR<br />
<br />
Çehov’un çocukluk <strong>ve</strong> ilk gençlik yıllarında yaşadığı ağır<br />
koşullara, serinkanlı duruşuna rağmen karşılaştığı her<br />
trajik durum <strong>ve</strong> olguyu alaycı bir dille yansıtması, incelenmeye<br />
hâlâ muhtaçtır. Tolstoy’un diliyle söylersek<br />
Çehov, özellikle izlenimci yanıyla, çağdaşları, öncülleri,<br />
ardılları arasında öne çıkar: “Çehov bir sanatçı olarak<br />
önceki Rus yazarlarla Turgenyev, Dostoyevski <strong>ve</strong>ya<br />
benimle karşılaştırılamaz. Çehov’un kendi biçemi var.<br />
Bakarsınız, adam hiçbir seçim yapmadan eline hangi<br />
boya geçerse onu gelişigüzel sürüyor. Bu boyalar<br />
arasında hiçbir ilgi yokmuş gibi görünüyor. Ama bir de<br />
geri çekilip bakıyorsunuz ki ne göresiniz! Karşınızda<br />
parlak, büyüleyici bir tablo duruyor.”<br />
Bu parçada Çehov’la ilgili olarak aşağıdakilerden<br />
hangisine değinilmemiştir?<br />
A)<br />
B)<br />
Özgünlüğünü belirleyen yönlerine<br />
Kahramanlarının iç dünyasına<br />
C) Anlatım niteliklerine<br />
D) Kişisel özelliğine<br />
E)<br />
Yaratıcı gücüne<br />
13
<strong></strong> - <strong>YGS</strong> / SOS SOSYAL BİLİMLER TESTİ<br />
1.<br />
Diyarbakır yakınlarında bulunan Çayönü yerleşim<br />
yerine ait aşağıdaki bilgilerden hangisinin, erken<br />
dönemlerde bile malzemelerin yer değiştirdiğine <strong>ve</strong><br />
olası bir ticaretin varlığına kanıt olduğu savunulabilir?<br />
3.<br />
İslam Devleti’nde Hz. Muhammet’ten sonra devlet başkanı<br />
olan kişiye halife sanı <strong>ve</strong>rilmiştir. Ancak Dört Halife<br />
Dönemi’nin ardından halifenin dinî <strong>ve</strong> siyasi otoritesi, İslam<br />
dünyasının tümünde kabul görmemiştir.<br />
Buna, İslam tarihinde görülen,<br />
A)<br />
Av etkinliklerinde evcilleştirilmiş köpeklerin kullanılması<br />
I. Emevi halifelerinin güttüğü Arap milliyetçiliği<br />
siyasetine karşı tepkilerin ortaya çıkması,<br />
B)<br />
C)<br />
D) Girişleri çatıda olan tahıl ambarlarının bulunması<br />
E)<br />
Tarımsal etkinliklerde değirmen taşları <strong>ve</strong> orakların<br />
kullanılması<br />
Kolye yapımında çeşitli renklerde taş boncuklarla<br />
deniz kabuklarının kullanılması<br />
MÖ yılına tarihlenen en eski dokuma<br />
parçasının bulunması<br />
II.<br />
Abbasiler, Fatımiler <strong>ve</strong> Endülüs Emevilerinde<br />
olmak üzere aynı anda üç halifenin olması,<br />
III. Dört Halife Dönemi’nde Kur’an-ı Kerim’in kitap<br />
hâline getirilmesi <strong>ve</strong> çoğaltılması<br />
durumlarından hangilerinin kanıt olduğu savunulabilir?<br />
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III<br />
D) I <strong>ve</strong> II E) II <strong>ve</strong> III<br />
2.<br />
Orhun Yazıtları’ndaki Türkçede yabancı dil ögelerinin<br />
oranı çok azken Uygurlar Dönemi metinlerinde bu oranın<br />
arttığı görülmüştür.<br />
Bu durumda aşağıdakilerden hangisinin etkili olduğu<br />
söylenemez?<br />
A) Kültürel ilişkilerin artmasının<br />
4.<br />
İslamiyet’i kabul eden ilk Türk devletlerinden biri olan<br />
Karahanlılarda; hükümdarlık halife tarafından tasdik<br />
edilmiş, ülkede halife adına hutbe okutulup para bastırılmıştır.<br />
Böyle olmakla birlikte İslamiyet öncesi yönetim<br />
gelenekleri de büyük ölçüde devam ettirilmiştir.<br />
B)<br />
Türkçe kurallar çerçe<strong>ve</strong>sinde sözcükler türetilmesinin<br />
C) Farklı dinlerin benimsenmesinin<br />
Buna göre, Karahanlılar,<br />
I. İslamiyet’i kendi kültürleriyle kaynaştıran bir<br />
siyasi yapı oluşturmuşlardır.<br />
D)<br />
Yabancı dillerin Uygur Türkçesine çevrilmesiyle yeni<br />
terimlerin girmesinin<br />
II.<br />
Din <strong>ve</strong> devlet işlerini birbirinden ayırmışlardır.<br />
III. Arap kültürünü bütünüyle benimsemişlerdir.<br />
E)<br />
Uygur ülkesinde ticaretin artmasının<br />
yargılarından hangilerinin doğru olduğu savunulabilir?<br />
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III<br />
D) I <strong>ve</strong> II E) I, II <strong>ve</strong> III<br />
14<br />
Diğer sayfaya geçiniz.
<strong></strong> - <strong>YGS</strong> / SOS<br />
5.<br />
Fatih Sultan Mehmet; Fener Ortodoks Kilisesinin varlığını<br />
sürdürmesine izin <strong>ve</strong>rirken, Yahudi <strong>ve</strong> Ermeni cemaatlerinin<br />
örgütlenmelerine olanak sağlamıştır. Bosna<br />
Fransisken Kilisesine <strong>ve</strong>rdiği tarihli fermanda da<br />
onlara kendi dillerinde ibadet <strong>ve</strong> eğitim özgürlüğü tanımıştır.<br />
Bu durumun, aşağıdakilerden hangisinin bir göstergesi<br />
olduğu savunulabilir?<br />
A)<br />
B) Ticaretin, Müslüman olmayanların elinde olduğunun<br />
C)<br />
D) Osmanlı <strong>ve</strong>raset sisteminin değiştiğinin<br />
E)<br />
Müslüman olmayanların Müslümanlarla eşit haklara<br />
sahip olduğunun<br />
Müslüman olmayanların devlet yönetimine katıldığının<br />
Müslüman olmayanlara kendi benliklerini koruma<br />
olanağı sağlandığının<br />
7.<br />
Batı’da başlayan kadın-erkek eşitliği tartışmaları Osmanlı<br />
toplumunu da etkilemiş, kadın hakları tartışılarak<br />
kadınlarla ilgili birçok yayın ortaya çıkmıştır.<br />
Bu durumun, Osmanlı toplumunda aşağıdakilerden<br />
hangisi üzerinde hızlandırıcı etkisi olduğu savunulabilir?<br />
A)<br />
B)<br />
C)<br />
D)<br />
E)<br />
Kasaba <strong>ve</strong> köylerde geleneksel aile yapısının<br />
devam etmesinde<br />
Kadınların harem koşulları içinde eğitimlerini sürdürebilmesinde<br />
Kadının sosyal hayata katılımının giderek artmasında<br />
Kadının çocuk bakımında ailenin en etkin kişisi<br />
olmasında<br />
Osmanlı kırsal kesiminde kadınların tarım işlerinde<br />
çalışmasında<br />
6.<br />
Saray içinde bir sanatçı örgütlenmesi olan Ehli Hiref’te<br />
yer alan nakkaşlar tarafından üretilen desenler, İmparatorluk<br />
sınırları içinde bulunan çeşitli merkezlerdeki sanatçılar<br />
tarafından da örnek alınırdı.<br />
Bu uygulamanın, Osmanlı sanatında aşağıdakilerden<br />
hangisinde etkili olduğu savunulabilir?<br />
A) Bezeme örneklerinin minyatürle sınırlı kalmasında<br />
8.<br />
7 Ekim ’de Avusturya <strong>ve</strong> Rusya; Balkanlarda bir<br />
savaş çıkarsa zayıf gördükleri Balkan Devletlerini korumak<br />
için savaş sonunda mevcut sınırların değişmemesi<br />
gerektiğini ilan etmiş, İngiltere <strong>ve</strong> Fransa da bu fikri desteklemiştir.<br />
Ancak İngiltere <strong>ve</strong> Fransa, Birinci Balkan<br />
Savaşı sonuçlarına ses çıkarmazken İkinci Balkan Savaşı’nda<br />
Osmanlı Devleti’nin Edirne’yi geri almasını protesto<br />
etmiştir.<br />
Bu gelişmelerin, aşağıdakilerden hangisinin bir göstergesi<br />
olduğu savunulamaz?<br />
B)<br />
Üslup birliğinin sağlanması <strong>ve</strong> korunmasında<br />
A)<br />
Osmanlıların İkinci Balkan Savaşı’nda, yitirdikleri<br />
toprakların bir kısmını geri aldığının<br />
C) İç mimaride kalem işi süslemeleriyle yetinilmesinde<br />
B)<br />
İngiltere <strong>ve</strong> Rusya’nın ortak bir Balkan politikası<br />
olduğunun<br />
D) Hat sanatının ortaya çıkmasında<br />
C)<br />
Ülkelerin kendi menfaatleri doğrultusunda politika<br />
oluşturduğunun<br />
E)<br />
Minyatüre yalnız tarihî konulu yazmalarda rastlanılmasında<br />
D)<br />
E)<br />
Avusturya <strong>ve</strong> Rusya’nın, Osmanlı Devleti’nin Balkan<br />
Savaşlarında başarılı olabileceğini düşündüklerinin<br />
İngiltere <strong>ve</strong> Fransa’nın, Osmanlı Devleti’nin genişlemesinden<br />
rahatsız olduklarının<br />
15<br />
Diğer sayfaya geçiniz.
<strong></strong> - <strong>YGS</strong> / SOS<br />
9.<br />
30 Aralık ’da İtalyan Epoka Gazetesi’nin, Mebuslar<br />
Meclisi açılır açılmaz Kuvayımilliye’nin dağılıp dağılmayacağı<br />
sorusuna Mustafa Kemal “Milletin bu konudaki<br />
istekleri Sivas Kongresi’nin resmî bildirgesinde açıkça<br />
belirtilmiştir. Teşkilat, bu istek gerçekleşene kadar görevini<br />
yerine getirecektir.” demiştir.<br />
Mustafa Kemal'in, bu sözüyle aşağıdakilerden hangisini<br />
vurguladığı savunulabilir?<br />
<br />
Temmuz ’de düzenlenmesi planlanan Eğitim Kongresi’nin,<br />
Eskişehir-Kütahya Savaşlarının şiddetlenmesi<br />
nedeniyle ertelenmesi önerisi üzerine Mustafa Kemal<br />
“Hayır ertelemeyin… Cahillikle, ilkellikle savaş, düşmanla<br />
savaştan daha az önemli değildir.” demiştir.<br />
Mustafa Kemal'in savaş ortamında söylediği bu<br />
sözün, aşağıdakilerden hangisine bir kanıt olduğu<br />
savunulabilir?<br />
A)<br />
Mebuslar Meclisinin barışı sağlayacağına inanıldığını<br />
B) Millî cemiyetlerin birleştirilmesinin gerektiğini<br />
A)<br />
B)<br />
Mustafa Kemal’in bir komutan olarak başarısına<br />
Uluslararası ilişkilerde barışın ilke edinildiğine<br />
C) Düzenli ordu kurulmasının gerekliliğini<br />
D) İstanbul Hükûmetinin desteğinin amaçlandığını<br />
E)<br />
Vatanın bölünmez bütünlüğüne yönelik tehlikenin<br />
bütünüyle yok edilmesinin hedeflendiğini<br />
C)<br />
D)<br />
Ülkedeki etkinliklerin tamamen savaşların durumuna<br />
göre belirlendiğine<br />
Mustafa Kemal’in eğitim <strong>ve</strong> öğretime <strong>ve</strong>rdiği önemin<br />
büyüklüğüne<br />
E) Ülke savunmasında ekonomik koşulların önemine<br />
<br />
Kurtuluş Savaşı’nın, zamanla Batı Cephesi’nde bir<br />
Türk-Yunan Savaşı’na dönüşmesinde aşağıdakilerden<br />
hangisinin etkili olduğu savunulabilir?<br />
A)<br />
B)<br />
C)<br />
D)<br />
E)<br />
Diğer cephelerin kapatılmasıyla tüm kuv<strong>ve</strong>tlerin<br />
Batı’da toplanmasının<br />
Rusya’nın Osmanlı Devleti’ne yönelik gizli paylaşım<br />
anlaşmalarını açıklamasının<br />
Batı bölgesinde bazı Kuvayımilliye yanlılarının<br />
TBMM’ye karşı ayaklanmasının<br />
İşgal bölgelerinde azınlıkların yeni devlet kurmak<br />
istemesinin<br />
Yunanistan’la Birinci Dünya Savaşı’nda fiilen mücadele<br />
edilmemesinin<br />
<br />
<br />
Millî Mücadele Dönemi’nde bir İngiliz tarihçinin “Yenilmiş,<br />
parçalanmış bir ulusun, bu harabe içinden ayağa<br />
kalkması <strong>ve</strong> dünyanın en büyük ulusları ile tam eşit<br />
şartlar içinde karşı karşıya gelmesi <strong>ve</strong> Büyük Savaş’ın<br />
bu galiplerini dize getirerek her istediğini kabul ettirmesi<br />
şaşılacak şeydir.” diyerek tanımladığı antlaşma aşağıdakilerden<br />
hangisidir?<br />
A) Gümrü B) Lozan C) Moskova<br />
D) Ankara<br />
E) Kars<br />
Misakımillî sınırları içinde TBMM Hükûmetinden<br />
başka bir hükûmet olamayacağının aşağıdakilerden<br />
hangisine temel gerekçe olduğu söylenebilir?<br />
A)<br />
B)<br />
Şeriye <strong>ve</strong> Evkaf Vekâletinin kaldırılmasına<br />
Hıyânet-i Vataniye Kanunu’nun çıkarılmasına<br />
C) Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun çıkarılmasına<br />
D) Halifeliğin kaldırılmasına<br />
E)<br />
Saltanatın kaldırılmasına<br />
16<br />
Diğer sayfaya geçiniz.
<strong></strong> - <strong>YGS</strong> / SOS<br />
<br />
Mustafa Kemal “Millî bilincin ayakta kalabilmesi <strong>ve</strong> uyanık<br />
tutulması için dil <strong>ve</strong> tarih uğrunda çalışmaya mecburuz.”<br />
demiştir.<br />
Mustafa Kemal'in bu sözü doğrultusunda aşağıdakilerden<br />
hangisinin yapıldığı savunulamaz?<br />
A) Medeni Kanun’un kabul edilmesi<br />
B) Türk Tarih Tezi’nin oluşturulması<br />
C) Millet Mekteplerinin açılması<br />
D) Yeni Türk alfabesinin oluşturulması<br />
E) Dil <strong>ve</strong> Tarih-Coğrafya Fakültesinin açılması<br />
<br />
UNESCO “Savaş, insanların düşüncelerinde başlamaktadır.<br />
Bu nedenle de barışın savunulması öncelikle insanın<br />
düşüncesinde gerçekleştirilmelidir.” ilkesini tüm<br />
dünyaya yaymaya uğraşmaktadır.<br />
Atatürk’ün, UNESCO’nun kuruluşundan yıllar önce<br />
söylediği aşağıdaki sözlerinin hangisinde bu ilkenin<br />
dile getirildiği savunulabilir?<br />
A)<br />
B)<br />
Ne kadar zengin <strong>ve</strong> müreffeh olursa olsun bağımsızlıktan<br />
yoksun bir millet, medeni insanlık karşısında<br />
uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye layık<br />
olamaz.<br />
Biz daima gerçeği arayan <strong>ve</strong> onu buldukça, bulduğumuza<br />
kani oldukça ifadeye cüret gösteren adamlar<br />
olmalıyız.<br />
<br />
Mustafa Kemal, Birinci Dünya Savaşı sırasında En<strong>ve</strong>r<br />
Paşa’nın Arap alfabesiyle okumayı kolaylaştırmak için<br />
harflerin bitişik değil ayrı yazılması yolundaki girişimini<br />
“Harp zamanı, harf zamanı değildir. Harp olurken harfle<br />
oynamak olur mu?” diye eleştirmiştir.<br />
Yaptığı inkılaplar düşünülerek Mustafa Kemal'in bu<br />
eleştirisinden aşağıdaki yargılardan hangisine<br />
ulaşılabilir?<br />
A)<br />
B)<br />
C)<br />
D) İnkılaplarda uygun zamanın seçilmesi önemlidir.<br />
E)<br />
İnkılaplar gerçekleştirilirken kişi <strong>ve</strong>ya gruplara ayrıcalık<br />
tanımamak gerekir.<br />
İnkılap sürecinde ilgililere yetki <strong>ve</strong> sorumluluk birlikte<br />
<strong>ve</strong>rilmelidir.<br />
İnkılaplarda sonuç alabilmek için eski ile yeniyi birlikte<br />
sürdürmek gerekir.<br />
İnkılaplar yapılırken uygulamaların yakından takibi<br />
sonucu olumlu etkiler.<br />
<br />
C)<br />
D)<br />
E)<br />
Dünya vatandaşları kıskançlık, açgözlülük <strong>ve</strong> kinden<br />
uzaklaşacak biçimde eğitilmelidir.<br />
Her şey için, medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet<br />
için en hakiki mürşit ilimdir, fendir.<br />
Her birey istediğini düşünmek, istediğine inanmak,<br />
kendine özgü siyasal bir fikre sahip olmak… hak <strong>ve</strong><br />
özgürlüğüne sahiptir.<br />
Millî güç unsurlarından biri olan siyasi güç; bir devletin<br />
millî hedeflerine ulaşmak, ulaştığı hedefleri korumak <strong>ve</strong><br />
millî menfaat sağlamak amacıyla kullandığı siyasal kuv<strong>ve</strong>tlerin<br />
toplamıdır.<br />
Buna göre aşağıdakilerden hangisinin, bir ülkenin<br />
siyasi gücünün yüksek olabilmesi için gereken koşullardan<br />
biri olduğu savunulamaz?<br />
A)<br />
Uluslararası kuruluşlarda etkin olması<br />
B)<br />
İç politikasının güçlü olması<br />
C)<br />
D)<br />
Kanunların yeterli <strong>ve</strong> uygulamalarının eksiksiz olması<br />
Diğer ülkelerle ilişkilerinde kendi çıkarlarını koruması<br />
E) Ülkede belli bir gruba ayrıcalıklar tanınması<br />
17<br />
Diğer sayfaya geçiniz.
<strong></strong> - <strong>YGS</strong> / SOS<br />
Doğal <strong>ve</strong> beşerî unsurlar birbirleriyle karşılıklı etkileşim<br />
içindedir.<br />
Arazide yön <strong>ve</strong> hedef bulma sporlarında pusula <strong>ve</strong> büyük<br />
ölçekli haritalar sporcuların en önemli yardımcılarıdır.<br />
Sporcular bu haritalar ile yer şekillerini belirleyerek<br />
en kısa zamanda yönlerini <strong>ve</strong> hedeflerini bulmaya<br />
çalışırlar.<br />
Aşağıdaki durumlardan hangisinin beşerî faaliyetler<br />
üzerindeki olumsuz etkisi diğerlerinden daha<br />
fazladır?<br />
A)<br />
İtalya’da Etna Yanardağı çevresinde toprakların<br />
geçirimli olması sonucu tarımsal ürün çeşitliliğinin<br />
azalmasının<br />
Buna göre, Uludağ’da yapılacak bir yarışmada sporcuların<br />
yarışma alanına ait aşağıda birer parçası <strong>ve</strong>rilen<br />
haritalardan hangisini kullanması daha<br />
uygundur?<br />
B)<br />
Şiddetli lodos nedeniyle Çanakkale Boğazı’nda<br />
deniz ulaşımının aksamasının<br />
A) B)<br />
25<br />
40<br />
C)<br />
D)<br />
E)<br />
İzlanda’da meydana gelen volkanik patlamalar<br />
sonucu kül <strong>ve</strong> toz bulutlarının hava trafiğini<br />
etkilemesinin<br />
Konya Havzası’nda obrukların oluşumu sonucu<br />
tarım alanlarının zarar görmesinin<br />
Antalya kıyılarında dalga aşındırması sonucu<br />
falezlerin gerilemesinin<br />
15<br />
C) D)<br />
<br />
20<br />
<br />
<br />
50<br />
E)<br />
<br />
<br />
18<br />
Diğer sayfaya geçiniz.
<strong></strong> - <strong>YGS</strong> / SOS<br />
<br />
<br />
Batı Meridyeni üzerinde bulunan Samoa Bağımsız<br />
Devleti’nin başkenti Apia, ülke meclisinin aldığı kararla;<br />
<br />
Doğu Meridyeni üzerinde bulunan Avustralya’<br />
nın başkenti Kanberra’nın 21 saat 20 dakika geri-<br />
sindeyken 2 saat 40 dakika ilerisine geçmiştir.<br />
Yukarıdaki şekilde Kuzey Paraleli üzerinde yer<br />
alan K, L, M <strong>ve</strong> N merkezlerinde aynı günde <strong>ve</strong> aynı<br />
anda güneşin, gökyüzündeki konumu gösterilmiştir.<br />
Buna göre,<br />
<br />
<br />
<br />
Diğerlerine göre en batıda yer alan merkez ’dir.<br />
I<br />
Diğerlerine göre K merkezinin başlangıç<br />
meridyenine göre konumu .<br />
II<br />
Diğerlerine göre güneşin en erken doğduğu<br />
merkez ’dir.<br />
III<br />
cümlelerindeki boş bırakılan yerlere getirilmesi<br />
gerekenler aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak<br />
<strong>ve</strong>rilmiştir?<br />
<br />
Yeni yıla en son giren başkent iken <strong></strong>’ye ilk giren<br />
başkent olmuştur.<br />
Bu bilgilere göre, Samoa Bağımsız Devleti aşağıdaki<br />
kararlardan hangisiyle yukarıdaki her iki durumu aynı<br />
anda gerçekleştirmiştir?<br />
A)<br />
B)<br />
C)<br />
D)<br />
Tarih değiştirme çizgisi olarak Greenwich’i kabul<br />
etme<br />
31 Aralık tarihini Samoa için 21 saat 20 dakika<br />
olarak kabul etme<br />
Tarih değiştirme çizgisini ülkenin doğusuna<br />
kaydırma<br />
Ülkenin batısındaki başka bir kenti başkent olarak<br />
kabul etme<br />
E) 28 gün olan şubat aylarını 29 güne çıkarma<br />
I II III<br />
A)<br />
B)<br />
C)<br />
D)<br />
E)<br />
K en yakındır N<br />
N belirlenemez K<br />
M en uzaktır L<br />
N en yakındır K<br />
L belirlenemez M<br />
19<br />
Diğer sayfaya geçiniz.
<strong></strong> - <strong>YGS</strong> / SOS<br />
İsviçre Alplerindeki kayak merkezleri ile kent merkezleri<br />
arasında balonla uçuş turları düzenleyen firmalar,<br />
rüzgârların esme yönlerinden yararlanarak yakıttan da<br />
tasarruf etmeye çalışmaktadır.<br />
Dağ <strong>ve</strong> vadi meltemlerini kullanarak düzenlenen bu<br />
turların uçuş zamanı, rotası <strong>ve</strong> yararlandığı meltem<br />
çeşidi aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak<br />
belirtilmiştir?<br />
Uçuş<br />
Meltem<br />
zamanı Uçuş rotası çeşidi<br />
Yukarıda <strong>ve</strong>rilen şekilde bir yerdeki yağışın oluşumundan<br />
yeryüzüne düşene kadar olan sıcaklık değişimi<br />
gösterilmiştir.<br />
Buna göre, bulut ile yeryüzü arasındaki sıcaklık<br />
değişim grafiği aşağıdakilerden hangisidir?<br />
A) B)<br />
A)<br />
B)<br />
C)<br />
D)<br />
E)<br />
Gündüz Kent merkezinden Vadi<br />
kayak merkezine meltemi<br />
Gece Kent merkezinden Vadi<br />
kayak merkezine meltemi<br />
Gündüz Kayak merkezinden Dağ<br />
kent merkezine meltemi<br />
Gece Kent merkezinden Dağ<br />
kayak merkezine meltemi<br />
Gündüz Kayak merkezinden Vadi<br />
kent merkezine meltemi<br />
0 20<br />
<br />
C) D)<br />
E)<br />
Bu tabloya göre K, L, M, N <strong>ve</strong> P merkezleriyle ilgili<br />
aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?<br />
A)<br />
B)<br />
K’nin bağıl nem oranı % 50’dir.<br />
L’de yağış oluşmamıştır.<br />
C) M’de yağış oluşmuştur.<br />
D) En fazla buharlaşma N’dedir.<br />
E)<br />
En fazla yoğuşma miktarı P’dedir.<br />
20<br />
Diğer sayfaya geçiniz.
<strong></strong> - <strong>YGS</strong> / SOS<br />
<br />
<br />
Nüfus <strong>ve</strong> yerleşmeyle ilgili olarak aşağıda <strong>ve</strong>rilen<br />
özelliklerden hangisinin ortaya çıkmasındaki temel<br />
etken doğru olarak <strong>ve</strong>rilmiştir?<br />
2<br />
3<br />
Özellik<br />
Temel etken<br />
Ekvator<br />
5<br />
9<br />
6<br />
7<br />
10<br />
Yukarıdaki haritada numaralarla gösterilen yerler<br />
hakkında aşağıda yapılan yorumlardan hangisi,<br />
kıtaların bugünkü yerlerini almadan önce bir arada<br />
bulunduklarının kanıtı olamaz?<br />
A)<br />
B)<br />
C)<br />
D)<br />
E)<br />
1<br />
8 4<br />
2 <strong>ve</strong> 3 numaralı yerlerde kıyı çizgilerinin birbirine<br />
uyacak şekilde olması<br />
6 <strong>ve</strong> 9 numaralı yerlerde magmatik kayaçların aynı<br />
yaşta olması<br />
8 <strong>ve</strong> 10 numaralı yerlerde fiziki koşulların benzer<br />
olması<br />
1 <strong>ve</strong> 4 numaralı yerlerde fosillerin aynı yaşta <strong>ve</strong><br />
benzer olması<br />
5 <strong>ve</strong> 7 numaralı yerlerde yağmur ormanlarının<br />
olması<br />
A) Kuzey Yarım Küre’de<br />
orta enlemler, alçak <strong>ve</strong><br />
yüksek enlemlere göre<br />
daha fazla nüfusa sahiptir.<br />
B) Nil Nehri Havzası’nın ağza<br />
yakın kısımları, orta <strong>ve</strong> yukarı<br />
kısımlarına göre daha fazla<br />
nüfuslanmıştır.<br />
C) Ekvator çevresinde yerleşme<br />
sınırı dünya geneline göre<br />
daha yüksektir.<br />
İklim<br />
Su kaynakları<br />
Yer şekilleri<br />
Kara <strong>ve</strong> deniz-<br />
lerin dağılışı<br />
Bakı<br />
D) Antarktika’da bilimsel<br />
araştırma istasyonları<br />
dışında sürekli yerleşim<br />
alanları bulunmamaktadır.<br />
E) Avrupa’nın güney kıyılarında<br />
Kıta’nın kuzeyine göre nüfus<br />
daha fazladır.<br />
<br />
Bir akarsuyun yıllık akım miktarının, havzasına düşen<br />
yıllık yağış miktarına bölünmesiyle akarsuyun akış katsayısı<br />
elde edilir. Akış katsayısının 1 olması, akarsuyun<br />
havzasına düşen yağış tutarı kadar su taşıdığını gösterir.<br />
Buna göre, bir akarsuyun akış katsayısının 1’den<br />
büyük olması aşağıdakilerden hangisiyle<br />
açıklanabilir?<br />
A) Yıllık buharlaşma miktarının çok fazla olmasıyla<br />
B) Akarsu havzasının çok geniş olmasıyla<br />
C) Akarsuyun eriyen buzul sularıyla da beslenmesiyle<br />
D) Akarsuyun yatak eğiminin fazla olmasıyla<br />
<br />
Değişik ölçütler göz önüne alınarak çizilen bölgelerin<br />
sınırları bazı durumlarda birbiriyle örtüşürken bazı<br />
durumlarda farklılık gösterir.<br />
Buna göre, aşağıda <strong>ve</strong>rilen bölgelerin hangisinde<br />
sınırların birbirine en fazla benzerlik göstermesi<br />
beklenir?<br />
A)<br />
B)<br />
C)<br />
D)<br />
E)<br />
Asya’da doğal gaz çıkartılan yerler – Asya’da doğal<br />
gazın yoğun olarak tüketildiği yerler<br />
Afrika’da yağmur ormanları – Afrika’da nüfusun<br />
yoğun olduğu yerler<br />
Kuzey Amerika’da göller yöresi – Kuzey<br />
Amerika’daki zengin petrol bölgeleri<br />
Akdeniz ikliminin etkili olduğu yerler – Akdeniz’e<br />
kıyısı olan ülkeler<br />
Güney Amerika’da Amazon Havzası – Güney<br />
Amerika’da yağmur ormanları<br />
E)<br />
Havzasının kolları tarafından derince yarılmış<br />
olmasıyla<br />
21<br />
Diğer sayfaya geçiniz.
<strong></strong> - <strong>YGS</strong> / SOS<br />
<br />
Bir yerdeki nüfusu oluşturan kişiler, yaşları büyükten<br />
küçüğe doğru sıralandığında, ortada kalan kişinin<br />
yaşına ortanca yaş denilmektedir. Nüfusun yarısı bu<br />
yaştan küçük, diğer yarısı da bu yaştan büyüktür.<br />
Aşağıdaki tabloda, Türkiye’nin yaş gruplarına göre<br />
nüfus oranları <strong>ve</strong> ortanca yaş değerleri <strong>ve</strong>rilmiştir.<br />
<br />
Türkiye’de tarımsal üretim <strong>ve</strong> üretilen ürünlerin ekonomiye<br />
katkısı, tarım bölgelerine göre farklılıklar göstermektedir.<br />
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi bu farklılıkları<br />
ortaya çıkaran etmenlerden biri değildir?<br />
A)<br />
Yetiştirilen ürünlerin ekonomik değerlerinin farklı<br />
olması<br />
B)<br />
Ekili-dikili arazilerin <strong>ve</strong>rimliliğinin farklı olması<br />
C) Bölge iklimlerinin birbirinden farklı olması<br />
Bu tablodaki bilgilere göre, Türkiye nüfusuyla ilgili<br />
aşağıdaki yorumlardan hangisi kesinlikle doğrudur?<br />
A)<br />
B)<br />
C)<br />
D)<br />
E)<br />