Modern yaşamanı getirdiği uyaranlar her tarafımızı sarmış durumda. Korna sesleri, metropollerdeki insan kalabalığı, gürültü ve bitmek bilmeyen bir koşuşturma. Günün sonunda evinize gidip uyuduğunuz halde yorgunluğunuz ve uykusuzluğunuz bir türlü geçmiyor mu? Gün ışığının azaldığı ve havaların soğumaya başladığı kış günlerinde hareketsizliğin de etkisiyle vücudumuzun bir nevi kış uykusuna hazırlanır. İşte bu uyku haline karşı alınması gereken 8 önlem
Soğuk havalarda susama hissi azaldığı için gün içerisinde tüketilen su miktarı hayli düşüyor. Susuzluk ise tansiyonu düşürerek ve birçok enzimatik reaksiyonu yavaşlatarak uyku hissini artırıyor. Uyanınca içeceğiniz 2 bardak ılık su ile güne daha dinç başlayabilirsiniz.
Gün içinde tüketilen çay ve kahve birçoğumuz için şüphesiz vazgeçilmezler arasında yer alıyor. Oysa içerdikleri kafein nedeniyle çarpıntı ve uykusuzluk yapabildiklerinden gece uyku düzenimizi bozarak gündüz uyuklamamıza neden olabiliyorlar. Çay ve kahveyi sabah saatlerinde tüketmek, hatta kafeini düşük yeşil çayı tercih etmek bu durumu düzeltmeye yardımcı olabiliyor.
Gazlı, şekerli içecekler ile meyve suları tüketmek yağ dokusunu artırıyor. Bu içecekler yüksek kalori nedeniyle hem kilo aldırıyor hem içtikten sonra şeker dalgası oluşturarak uyku hali yapabiliyor. O nedenle bu tür içeceklerden uzak durun. Meyve suyu yerine ara öğün olarak az miktarda meyve tüketin.
Özellikle ofis çalışanları için önemli olan bu durum tam bir kısır döngüdür. Oturdukça enerjimiz düşer, enerjimiz düştükçe hareket isteği azalır. Ofis içinde bile yapacağımız hareket ile birlikte kan akışı artacağından daha verimli ve enerjik hale geliriz.
Hepimiz birbirimizden farklıyız, o yüzden herkes için tek bir formül vermek doğru değil. Kimimiz hiç kahvaltı yapmıyor iken, kimimiz kahvaltısız adım atamıyor. Ancak sağlıklı ve özenle seçilmiş bir kahvaltı enerjimizi artırarak gün içi uyuklamalarını azaltıyor.
Gün içinde şekerli gıdalardan uzak durmaya çalışın. Öğün miktarını düşük tutarken, seçiminizi güzel yapın. Çok dolduracağınız bir mide enerjik hissetmek yerine bitkinlik ve uyuklamaya yol açıyor. Ara öğünlerde ise yiyeceğiniz bir çikolata o anda iyi hissettirirken kısa süre sonra bitkinlik ve uyuklama hali yapabiliyor. Onun yerine tahıllı kraker gibi daha karmaşık karbonhidratları tercih edin.
Az ışıklı, havasız ortamlar rehavet ve uyku hali oluşturur. Ortamınızı her zaman aydınlık tutun ve havalandırın, hatta aralıklı olarak dışarı çıkıp temiz hava almak enerjinizi yükselteceğinden buna zaman yaratın.
Gereken önlemleri almanıza rağmen uyuklama isteği geçmiyorsa doktorunuzdan destek isteyebilirsiniz. Genellikler kansızlık, uyku apne sendromu, tiroidin yavaş çalışması, vitamin eksikliği gibi nedenler uyku hali, uyuklama isteği nedeni olabilir.
*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.
Katopleksi yalnızca narkoleptik hastalara özgü bir durumdur. Narkolepsinin semptomları, özellikle gündüz aşırı uyuma eğilimi ve katapleksi kişinin sosyal, kişisel ve profesyonel yaşamında sık sık ciddi problemlere yol açar ve kişiyi birçok yönden kısıtlar. Tam olarak nedeni bilinmese de beyinde uyku ve uyanıklığı kontrol eden beyin kısmının bozukluğu ile açıklanabilir. Narkolepsi’nin ortaya çıkmasında genetiğin(ailesel geçiş) rolü çok fazladır. Narkolepsi hastalığı kesin bir şekilde nedenselleştirilmiş değildir, şu ana dek bulunan en somut neden genetik yolla oluşmasıdır. Teşhisinde klinik semptomlarla birlikte laboratuvar desteğinden yararlanılır. Polisomnografi, MSLT testleri uykunun özellikle REM latansının izlenmesinde değerlidir. Tedavisinde ise ilaç tedavisi, eğitim, davranışsal ve destekleyici tedaviler uygulanmaktadır” diye konuştu.
Sıklıkla kişinin yetersiz uykusu sonucunda ise uyku felci, hipnogojik halisünasyonlar gözlendiğini kaydeden Kaykaç, “Uyku felci, uyanma sırasında geçici bir konuşamama ya da hareket edememe durumudur. Hipnogojik halüsinasyonlar ise son derece canlı, korkutucu olan , uykuya dalış ve uyanış esnalarında görülen, rüya benzeri bir durumdur” açıklamalarında bulundu.
NARKOLEPSİ NEDİR?
Narkolepsi; kadın ve erkek cinslerde eşit olarak sıklıkla 20’li yaşlarda ortaya çıkan ve ilk olarak gündüz artmış uykululuk ve dayanılmaz uyku atakları ile kendini gösteren bir hastalıktır.
Hastalığın başlamasından aylar veya yıllar sonra halk arasında karabasan dediğimiz uyku paralizisi,uykuya dalarken veya uykudan uyanırken ortaya çıkabilen halüsinasyonlar ve katapleksi dediğimiz düşme atakları tabloya eklenebilmektedir.
Hastaların çoğunda bozulmuş gece uykusuda vardır. Narkolepsi’nin ortaya çıkmasında genetiğin(ailesel geçiş) rolü çok fazladır. Bu hastalıkta hypocretin denen bir maddenin beynimizde eksik olduğu saptanmıştır. Beynimizde bulunan dopamin’in temel olarak uyanıklığın ortaya çıkmasını ve bunun sürdürülmesini sağladığı bilinmektedir. Uyanıklığın yeterli olmaması nedeniyle konsantrasyon güçlüğü ve bellek sorunları oluşur.
İHA