okan bayülgen ilk televizyon programının adı nedir / Televizyon __, Okan Bayülgen'in ilk talk showu Cevabı - Resmi CodyCross Cevapları

Okan Bayülgen Ilk Televizyon Programının Adı Nedir

okan bayülgen ilk televizyon programının adı nedir

Okan Bayülgen Biyografisi

Okan Bayülgen Kimdir ?

Kaan Okan Bayülgen, ya da bilinen adıyla Okan Bayülgen (d. 23 Mart , Cihangir, İstanbul), Türk gösteri adamı, oyuncu, tiyatro ve klip yönetmeni, yapımcı, seslendirme sanatçısı ve fotoğrafçıdır.

Bayülgen, hukuk ve gazetecilik eğitimi almış bir baba olan Ümit Bayülgen ile ressam olan bir annenin oğlu olarak 23 Mart 'te Cihangir, İstanbul'da doğdu. 'te anne ve babası boşanmış olan Bayülgen'in annesi İsmet Görgün ile evlenmişti.

Daha sonra İsmet Görgün onu nüfusuna geçirmek isteyince soyadı farkında olmadan Görgün olarak değişmiştir; ama kendi isteğiyle mahkemeye başvurmuş ve babası olan Ümit Bayülgen'in soyadını tekrar almıştır. Ayrıca Ümit Bayülgen de ikinci defa evlenmiştir ve Okan Bayülgen'in babasının ikinci evliliğinden, Ozan Bayülgen ve Okşan Bayülgen adlı iki kardeşi vardır.

Eğitimi
Bayülgen, eğitimine Göztepe, İstanbul'daki Taş Mektep isimli yatılı okulda başladı. Altı yaşındayken yatılı okula verildi. Şişli 19 Mayıs İlkokulu'ndan mezun olup Galatasaray Lisesi'nde öğrenimine devam etti.

Okuldaki öğrenci kulüplerinden müzik, edebiyat, folklor gibi kollarla ilgilendi. Okula gitmeme durumu, sorun olmaya başladığında annesi Ayla Görgün; onu Bodrum'a, yanına çağırdı ve Galatasaray Lisesi'ndeki altı yılından sonra Bodrum Lisesi'e kaydoldu.

Fakat oradan Şişli Lisesi'ne geçen Bayülgen 'te buradan mezun olarak lise öğrenimini tamamladı.

Fotoğraf eğitimi almak için Fransa'ya giden Bayülgen, Tours Üniversitesi Hukuk ve Ekonomik Bilimler Fakültesi'nde hukuk okumaya başladı. Ardından fikir değiştirerek aynı üniversitenin ekonomi bölümüne geçti.

Bir yıl okuduktan sonra ekonomi eğitimini de yarıda bırakarak Türkiye'ye döndü ve Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı Bölümü sınavlarında başarı göstererek buradaki eğitimine başladı. 'da mezun olarak aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde yüksek lisans yaptı.

elevizyon hayatına Satel TV'de klipler sunarak başlayan Bayülgen, atv ekranlarında gece yarısında yayına başlayan Gece Kuşu adlı farklı programı ile adını duyurdu. Gece Kuşu'nun ardından late night show tarzını gece boyunca Televizyon Çocuğu ile devam ettirdi.

Gecenin bir saatinde sessiz sedasız yayına başladığında amaçladığı şey, izleyici ve sunucu arasındaki yapmacık samimiyetle örülü ilişkiyi yok etmekti. Agresif tavırları ve ilk “uçurmaları” başlarda kamuoyunun sesini kısma yönünde hayli totaliter bir tavır olarak görülse de, asıl eylem bu düzeni kuranlara karşıydı.

Program ekibi olarak atv ile yollarını ayırdıktan sonra iki yıla yakın ekranlardan uzak kalan Bayülgen bu ara içerisinde yılında bacağından vuruldu; saldırganı Murat Çakmak, Bayülgen`in oynadığı İstanbul Kanatlarımın Altında filiminde Osmanlı`ya hakaret ettiğini düşündüğünden dolayı bacağından vurduğunu söylemiştir.

Ayrıca, bu ara içerisinde ATV`de sadece 13 bölüm süren Utanmaz Adam dizisinde rol almıştır. Bu aradan sonra Kanal D'de sunduğu Zaga ile geri döndü. Sürekli değişen ekipler, skeçler, jenerikler, dekor, orkestra ve farklı program anlayışı, canlı telefon bağlantıları, içinde barındırdığı beklenmedik tuhaflıkları ve Medya Arkası ile kısa bir dönemin haricinde Cumartesi geceleri yayınlanan Zaga, Türk televizyon hayatındaki uzun soluklu ve yeni bir anlayışın ürünü özgün bir program olarak kendine kemik bir izleyici kitlesi oluşturmuştur.

Televizyon açısından uzun kabul edilebilecek yıllar, çeşitli eğitim ve yardım kampanyaları için ulusal haber kanalı NTV'de özel yayınlar yapan Okan Bayülgen, yine bu kanalda takip eden yıllar boyunca yılbaşı gecesi özel canlı yayınlarını sundu. En son 'e yılbaşı girişinde, Müjde Ar ile birlikte bir program yaptı.

'te izleyicilerin de stüdyo konuğu olarak katılabildiği Herkes Bunu Konuşuyor ile perşembe geceleri ekrana çıktı. Akademi, bilim, müzik, popüler kültür, medya dünyasından ve çeşitli sanat dallarından çok yönlü konuklarla beraber, seçilen bir konunun bir masa etrafında konuşulması üzerine kurulu bu programları, diğerlerinden farklı olarak komedi ağırlıklı eğlence programı formatında değildi.

Aynı şekilde yılında CNN Türk'te Saba Tümer ile birlikte Haber Makinası adında gündemdeki haberlerin ekrana getirilip bu haberler veya olaylar hakkında konukların ağırlandığı bir program ile; yılında NTV'de Bu Sizi İlgilendiriyor adlı siyasi ağırlıklı başarılı bir program yapmıştır.

'de de haftanın 4 günü canlı olarak yayınlanan, konuklarla halkın gündemi ve normal gündemin birlikte konuşulup, izleyicilerin de e-posta ve telefon yoluyla fikir ve sorularını belirtebildiği Okan Bayülgen Sade Vatandaş programına başladı.

yayın döneminde Televizyon Makinası ile izleyiciyle buluştuğunda, her zaman kendisi kadar ekibini de ön plana çıkaran Bayülgen bu sefer Hakkı Devrim ile beraberdi. Bir masa etrafındaki konuk yağmuru, eğlence dünyasından edebiyat ve sanat dünyasına, bir dizi alandaki bilimum konuk, konu ve daha ciddi bir format ile ekrana çıkmıştır.

Daha sonra Makina olarak adını kısalttığı programda, piyesler ve estetik unsurlar daha ön plana geçmiş ve yayının süresini giderek daha uzun tutmayı tercih etmiştir.

Eleştiriler
13 Kasım 'da, sunuculuğunu Pelin Akil ile Okan Bayülgen'in üstlendiği Altın Kelebek Ödül töreninde halk oylaması ile "En İyi Dizi" kategorisinde ödül kazanan Diriliş: Ertuğrul dizisinin yapımcısı ve senaristi Mehmet Bozdağ ödülü aldıktan sonra teşekkür konuşması yapmadan kulise gönderildi.

Duruma tepki gösteren dizi oyuncularından Cavit Çetin Güner ödülü ayaklarının önüne koyarken çektiği bir fotoğrafı ınstagram hesabından paylaştı. Yaşanan kriz üzerine Bayülgen diziyi seyretmediğini fakat bundan sonra seyredeceğini alaylı bir biçimde ifade ederek özür diledi.

Bunun üzerine Mehmet Bozdağ sosyal medya'da yayınlandığı bir açıklama ile ödülü iade ettiklerini açıkladı Kasım 'da Cengiz Semercioğlu'na yaptığı açıklamada "Bu benim esprili tutumum, konuşma tarzım. Bundan dolayı da kimse alınmaz. Ben dizinin adını ön plana çıkarmak için tekrar tekrar söyledim. Kimseyi kırmayı istemedim. Kırdıklarım varsa özür dilerim" ifadelerini kullandı.

Özel hayatı
Çok genç yaşta evlenen Bayülgen, kısa süren bu ilişkisinden sonra iki kez daha nikah masasına oturdu. Birinci evliliğini Çocuklar Duymasın adlı televizyon dizisinde de oynamış olan Zeyno Günenç ile yaptı, fakat sonra ayrılmaya karar verdi.

yılının son gününde evlenmiş olduğu Şirin Ediger'den doğma İstanbul adında bir kızı vardır. yılında Şirin Ediger`den boşanmıştır.

Rol aldığı tiyatro oyunları
Kiralık Oyun : Ferhan Şensoy - Orta Oyuncular -
Atlarıda Vururlar : Horace McCoy - İstanbul Gösteri Merkezi -
Küçük Motzart : Jakop Lorey - İstanbul Devlet Tiyatrosu -
Hapşırık : Anton Çehov\Michael Frayn - İstanbul Devlet Tiyatrosu -
Masal Bahçesi : Ali Taygun - İstanbul Devlet Tiyatrosu -
Kamuoyu : Aurel Baranga - Trabzon Devlet Tiyatrosu -


Okan Bayülgen Haberleri İçin Tıklayınız!

kaynağı değiştir]

Kaynakça[değiştir

Eski Türkiye’de eğlence programı konseptinin çeşitliliği her zaman doyurucuydu. Süheyl ve Behzat Uygur’un sunduğu Şahane Pazar gibi yarışma programları da Levent Kırca’nın ekranlara getirdiği Olacak O Kadar gibi siyasal/toplumsal mizah üreten güldürü programları da yayınlandı. Eğlence programlarının talk show ayağında da her zaman iki kişi tahta oturdu. Bunlardan biri Beyazıt Öztürk, biri Okan Bayülgen oldu. Eski Türkiye televizyon programlarının, bir paranın iki yüzü gibi sürekli ayrılan unutulmaz talk show sunucuları, dosyamızın bu bölümünde bu sefer yalnızca ortak noktalarıyla karşınızda.

Okan Bayülgen de Beyazıt Öztürk de çok yönlü ve çoğu benzer birçok işe imza atmış kişiler. Bizim için unutulmaz oldukları nokta ise yıllarca sunmuş oldukları late night show tarzı eğlence programları. İkisi de Amerikan televizyon kültürünün değişmez bir parçası olan, sunucusu değişse bile formatı sabit kalan ve hepsi birbirine benzeyen bu programların tamamen Türk versiyonlarına imza attı. İkisi de bu konsepti kendi meşrebince yerelleştirdi ve bu işi bir diğerinden farklı yaptı. Okan Bayülgen sivri dilli, sansasyonel ve sistem karşıtı tavırlarıyla öne çıkarken; Beyazıt Öztürk ağır başlı, yumuşak huylu ve sempatik bir karakter profili çizdi. Birbirine taban tabana zıt davranış şekillerini benimsemiş olsalar da yadsınamaz ortak yönleri onları aynı potada eritmeyi kolaylaştırdı.

LİSANS EĞİTİMLERİ

İkilinin özel hayatlarına girmeden, onları bildiğimiz programlar dışında ne yaptıklarından da bahsedeceğim, bunun için de ilk örnek aldıkları lisans eğitimi olacak. İkisi de medyadan uzak bir iş koluna yönelecekken biri yurt dışında okuduğu bölümden sıkılıp bırakınca diğeri de üniversite sınavında beklediği puanı alamayınca güzel sanatlar okumaya yöneldi. Okan Bayülgen, Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı bölümünü bitirdi Beyaz ise Anadolu Üniversitesi’nin Seramik-Heykel bölümünde okudu.

KÜLTÜR-SANAT İŞLERİ

İkisi de sundukları televizyon programlarıyla unutulmaz oldular ama ikisi de televizyon dışında sanatla iştigal etti. Okan, tiyatrocu ve fotoğrafçıydı; Beyaz, lakabını karikatür dergisindeki çizimlerinin altına attığı imzalarla kullanmaya başlamış aynı zamanda heykel ve seramik sergileri açmıştı. İkisi de radyoculuktan televizyona geçti ve ilk dönemlerinde siyasal mizah yaptı.

KANAL D

Okan Bayülgen, televizyon kariyeri boyunca birçok kanal ve program değiştirdi. Sürekli, yayıncılık anlayışını canlı tuttu ve sunmadığı bir tek haber programı kaldı. Beyaz da yarışma programı ve güncel konular üzerine program yaptı, pek kanal değiştirmedi ve 22 yıl boyunca aynı formattaki programını devam ettirdi. Kanal D, ikisinin de adını tarihe yazdığı programlara ev sahipliği yaptı. Okan, Zaga’yı; Beyaz, Beyaz Show’u bu kanalda sundu.

FİLMLER

Sanatçı/ünlü kişiliklerin çok yönlülüğü şaşılacak bir şey değildir. Şarkıcılar filmlerde oynar, sinema oyuncuları şarkı söyler; bazıları kitap yazar. Okan&#;la Beyaz ayrı ayrı, birçok sinema filminde oynadı ve oldukça kalburüstü işlere imza attı. Okan, “Ağır Roman”daki Salih rolüyle Sadri Alışık ödüllerinden en iyi erkek oyuncu ödülünü aldı. Beyaz da “Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü?” ile aynı ödüle layık görüldü. Hadi geçelim ödül almayı, ikisi de Haluk Bilginer ile aynı filmde oynadı. Hatta Beyaz iki kere oynadı.

Film oyunculuğundan bahsetmişken, Okan’ın muazzam animasyon seslendirme özelliğinden bahsetmeden geçemeyeceğim. Birçok animasyon filmini onun sesiyle sevdik. Muhtemelen bunların en önde geleni de Shrek oldu. Beyaz’ın kariyerinde böyle bir nokta bulunmasa da buraya da zorlayarak Beyaz Show’daki helyum çekme seanslarını ekleyebiliriz.

REKLAMLAR

Reklam oyunculuğuyla ilgili söyleyebileceğimiz pek fazla şey yok. Filmde rol almak daha kapsayıcı bir özellik belirtse de en azından ikisi de belirli zamanlarda reklamlarda oynadı ve reklam yüzü oldukları şeyin akılda kalmasını sağladı. Ayrıca, Okan Bayülgen&#;in dış ses olarak yer aldığı reklam filmleri de oldukça fazla.

TALK SHOW

Birçok ortak nokta, benzer yönden sonra asıl konuya gelelim. Okan&#;cı mısın, Beyaz’cı mısın gibi bir karakter testine sebep olacak kadar ayrıma sebep olan şey, temelde ikisinin de aynı şeyi yapmasıydı. Rüstem Batum ve Cem Özay gibi büyük örnekler olsa da Okan’la Beyaz’ın kalıcılığı başkaydı. İkisi, tek tahtı eşit derecede paylaşan iki varis gibiydi. Burada ayırıcı olan nokta, seslendikleri kitle oldu. Beyaz her zaman ailenin ve herkesin komedyeni tarzındaki bir sunucuyken; Okan her zaman ofansif, cüretkâr tavırlarıyla kendi niş kitlesini oluşturdu.

FİNALLERİ

Uzun yıllar talk show tarzına devam eden ikili, süreklilikleriyle zaten Eski Türkiye kavramının kapsam alanını geride bırakan dönemlere dek programlarını sürdürdü. Herhangi bir değişim söz konusu olduğunda bunu kendilerinden sebeple gerçekleştirdiler ama ikisinin bir ortak noktası daha şu ki; ikisi de programlarına devam ederken, kendilerinin dışında gelişen sebeplerden ötürü programları yayından kaldırıldı. Bu durum ikisinde de kırılma noktası yaratmış ki; Beyaz, önce Youtube içerik üreticisi sonra da ses yarışması jürisi olarak kariyerine devam etti. Okan, sıklıkla kullandığı “konvansiyonel medya” tabiriyle –ki lafın geldiği yer şudur- televizyon yayıncılığının, internet çağına ayak uyduramadığını ifade etti ama bir türlü internet için içerik üretmedi. Televizyondan uzak kaldığı dönemde yazlık yerde eğlence mekânı ve İstanbul’da bir kabare sahibi oldu. Televizyondan yeteri kadar uzak kaldığını düşündüğü noktada da her zaman yaptığını yaptı ve yeni kanallarla, yeni konseptlere geri döndü.

Bu dosyanın yakın zamandaki muhtemel son konusu olarak Eski Türkiye’de kendine yer etmiş, şimdi bir şekilde yeri aynı kalan iki talk show sunucusundan bahsettik. Yayıncılık kültürünün, internetin getirdiği büyük bir değişime girdiğini gördüğümüz şu zamanlarda bu tarz programların da yavaş yavaş dijital platformlara kaydığını görüyoruz. Yalnız, gece kuşlarının eğlencesi olmaktan çıkan bu programlar istenilen vakitte, istenilen yerde izlenir hale geliyor. Birçok örneğe ve yeniliğe şahit olacağımız, bunun bir parçası olacağımız kesin olsa da bazen insan eskiyi yad etmeden duramıyor. Sormadan geçmeyelim. Benzerlik ve farklılıkların arasında; Okan mı yoksa Beyaz mı diyorsunuz?

Benzer Yazılar

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir