Amaç: Bu çalışmanın amacı, üçüncü basamak bir hastanede sezaryen doğumlardaki değişen eğilimleri Robson On Grup Sınıflandırmasını kullanarak belirlemek ve vurgulamaktı Yöntem: Bu retrospektif çalışmaya - tarihleri arasında SBÜ İstanbul Kanuni Sultan Süleyman EA Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum polikliniğine başvuran hasta dahil edildi.. Fetüs sayısı ,parite , doğum başlangıcı ,gebelik yaşı , fetal presentasyon gibi beş temel karakteristik özelliklerine doğumlar Robson sınıflamasına göre on gruba ayrıldı. gramın üzerindeki veya 20 haftanın üzerindeki ölü yada canlı tüm doğumlar çalışmaya dahil edildi. Dosya bilgileri eksik olan kadınlar çalışma dışı bırakıldı.Gruptaki toplam sezaryen sayısı, her gruptaki toplam kadın sayısı, grup büyüklüğü(%), grup sezaryen oranı (%) , genel sezaryen oranına mutlak grup katkısı (%) genel sezaryen oranına göreli grup katkısı (%) hesaplandı. Sezeryan endikasyonları 10 kategoride değerlendirilerek sayıları ve oranları kaydedildi. İstatistiksel analizler , SPSS programının Windows için versiyonu, kullanılarak yapıldı.. Bulgular: Araştırmamızda , 'den 'e kadar ortalama CS oranı %45,77 idi. Toplam sezaryen oranına en büyük katkılar grup 5, (%) , grup 3 (%)ve ve grup 1(% ) te idi. Sonuç: Çalışmamızda, Robson grupları 5, 3 ve 1, yapılan toplam sezaryene katkıda bulunanların çoğunluğunu oluşturdu. CS oranını düşürmeye yönelik herhangi bir çaba, bu alt gruplara odaklanmalıdır.
Anahtar Kelimeler:
Objective: This study aimed to identify and highlight the changing trends in cesarean deliveries in a tertiary hospital using the Robson Ten Group Classification Method: A retrospective cohort study included patients admitted to Istanbul Kanuni Training and Research Hospital's Obstetrics and Gynecology Department between January 1, , and December 31, Ten groups were established based on five basic obstetric factors: parity, labor initiation, gestational age, number of fetuses, and fetal presentation. All live or dead births over g or 20 gestational weeks were included in the study. Women with missing file information were excluded from the study. Total number of cesarean sections in the group, total number of women in each group, group size (%), group cesarean rate (%), absolute group contribution to general cesarean section rate (%) group contribution relative to general cesarean section rate (%) were calculated. Cesarean section indications were evaluated in 10 categories and their numbers and rates were recorded. Statistical analyzes were performed using SPSS version for Windows. Results: Our study’s average CS rate from to was %. The largest contributions to the total cesarean section rate were in group 5 (%), group 3 (%), and group 1 (%). Conclusion: In our study, Robson groups 5, 3, and 1 comprised the majority of contributors to the total cesarean section performed. Any effort to reduce the rate of CS should focus on these subgroups.
Keywords:
Tam Metin
AMA | Buhur A. , Erdem D. Changing trends in cesarean section deliveries in a tertiary hospital using the Robson Ten Group Classification. J Contemp Med. ; 13(2): |
Dünyada bugün yaklaşık dergi ve her yıl yayınlanan 2 milyon makale bulunmaktadır. Araştırma sonuçları kimi zaman birbirini destekler gibi görünse de kimi zaman birbiriyle çelişmektedir. Bu değişkenlik nedeniyle tek bir araştırmaya dayalı uygulama kararları tehlikeli olabilmektedir. Dolayısıyla, belli bir konu üzerinde yapılmış araştırmaların sonuçları klinik uygulamalarda kullanılmadan önce titizlikle değerlendirilmelidir. Amacımız araştırmacılara klinik uygulamalar hakkında karar vermeden önce en iti kanıt kaynağı olabilecek yüksek kaliteli makaleleri yakalamaktır. Kanıta dayalı uygulama sürecinin temeli olan en iyi kanıtı bulma, sistematik inceleme yaparak gerçekleşir. Bu tezde metodoloji olarak sistematik inceleme seçilmiş Türkiye’ye yük olabilen 10 hastalık grubu seçilerek, hastalıklar için kullanılan sağlık teknolojilerini değerlendiren maliyet etkililik konularına odaklanılmıştır. Çalışmamızda Cochrane Çalışma Grubunun metodolojisi temel alınarak yılları arasındaki maliyet etkililiğe konu olan randomize kontrollü klinik çalışmalar göz önüne alınarak 10 hastalık grubu için 94 tam metin makale seçilmiştir. Diabetes Mellitus hastalığında incelenen 3 makalede farklı metotlarda farklı müdahalelerin maliyet analizleri yapılmıştır. Uygulanan sağlık teknolojisinin hastaya verdiği fayda QALYs ve kurtarılan yaşam yılı ve önlenen komplikasyonlu gebelik cinsinden ölçülmüştür. Böylelikle saptanan maliyetler QALY başına veya kurtarılan yaşam yılı başına veya önlenen komplikasyonsuz gebelik başına olan maliyetleridir. Çalışmalar randomize kontrollü çalışmalar olup, uyarlanan sağlık teknolojilerinin fayda ve maliyetlerini tespit etmeleri açısından gücü yüksek makalelerdir. Pulmoner hastalıklarla ilgili randomize kontrollü çalışma olup, etkililik ölçü birimi doğal mortalite veya morbidite olan ve maliyetleri hesaplanmış, sağlık teknolojisinin yarattığı faydayı ölçemeye yönelik 1 makale seçilmiştir. Etkililik ölçü birimi QALYs’dir. Maliyetler QALY başına hesaplanmıştır. Ruhsal bozuklukların tedavisinde kullanılan sağlık teknolojilerinin fayda ve maliyetlerini ölçme amaçlı tarihli bir makaleye rastlanmıştır. XR kullanımının fayda değerini ölçmek için QALYs birimi kullanılmış ve sonuçlar 2 yıllık QALY başına maliyeti temsil etmektedir. Kendi grubu içinde gücü yüksek bir makale olup iyi klinik uygulamalara kılavuz olabilir. Kas iskelet hastalıkları için taranan yılları arasındaki randomize klinik kontrollü çalışmalardan maliyet etkililiğe konu olan 4 çalışma tespit edilmiştir. İlk 3 çalışmada sağlık teknolojisinin faydalarını değerlendirme açısından kullandıkları birimler QALYs ve maliyet etkililik açısından değerlendirmeleri ise QALY başına maliyet cinsindendir. Her üç çalışmada yüksek örnekleme sahip gücü yüksek makalelerdir. Son çalışmada ise kullanılan sağlık teknolojisinin faydasını değerlendirmek adına kullanılan çıktı birimi önlenen düşme sayısıdır. Maliyetler önlenen düşme sayısı açısından değerlendirilmiştir. Taranan makalelerde Nörolojik hastalıklar içinde belirlenen kriterlere göre yılında yayınlanmış bir makaleye rastlanmaktadır. Sağlık teknolojisi ilaç olarak belirlenmiş ve fayda değeri QALYs cinsinden ölçülerek relaps başına maliyetler tespit edilmiştir. MedLine taramalarında kardivasküler sistem hastalıklarına yönelik çok fazla makale olmasına rağmen kriterlerimize uygun 3 makale saptanmıştır. Her 3 makalede etkililik ölçü birimi QALYs’dir. Maliyet etkililik analizlerinde QALY başına maliyet hesaplanmıştır. Örneklemleri yüksek ve randomize klinik çalışmalar maliyet etkililik konusunda gücü yüksek makalelerdir. Bütün bu bilgilere dayanarak araştırmacılara yol göstermek amacıyla maliyet etkililik analizlerine ait olan Randomize Kontrollü Çalışmalar incelenmiş ve sonuçlar sentezlenmeye çalışılmıştır. Kanıta dayalı uygulamalar için seçilen 10 hastalık grubundaki maliyet etkililik çalışmalarının gücü yüksek olarak tespit edilmiştir. Yapılan taramalarda da görüldüğü gibi farklı pek çok hatta çelişkide olan pek çok çalışmaya rastlanmaktadır. Ancak literatürden bilgiler aktarılırken özellikle de iyi klinik uygulamalara kanıt olabilecek çalışmaların saptanabilmesi için sistematik incelemelerin yapılması gerekliliği bu tezde ortaya konmaktadır. There are approximately 20, journals and annualy 2 million articles printed around the world. Research results sometimes support each other and sometimes not. For this reason an intervention leaning against only one research can be dangerous. Consequently, one should evaluate research results carefully before clinic interventions. It’s possible with systematic review to reach the best evidence, that is the basis of evidence based intervention process. In this thesis, the methodology is systematic review and 10 diseases were selected that can be thought as significant burden for Turkey and focused on cost effectiveness topics evaluating health technologies. In our study, based on Cochrane Study Group, randomized clinic trials with cost effectiveness between were undertaken and 94 full text articles were selected for 10 diseases. At 3 articles about Diabetes Mellitus, cost effectiveness of different methods for different interventions were evaluated. Patients’ benefit with applied health tecnology was measured with QALYs and life years saved and complicated pregnancy prevented. Costs were determined per QALY or per life year saved or per complicated pregnancy prevented. Studies were randomized clinical trials and powerful for determined benefits and costs of applied health tecnologies. The study about pulmoner diseases were randomized clinical trial and costs measured which effectiveness measure unit was morbidity and mortality. One article were taken measuring benefit health tecnology. Effectiveness measure unit was QALY. Costs were calculated per QALY. There was one article published at measuring the benefits and costs of health tecnologies used treating depressive disorders. QALYs unit was performed to measure the XR administiration benefit value. Results represent costs for 2 years per QALY and the article can be guide for suitable clinical interventions. Searched for musculoskeletal disorders between and found 4 randomize clinical trial articles with cost seafoodplus.info first three used QALYs unit to evaluate the benefits of health tecnologies and costs per QALY for cost effectiveness ratios. Both three articles were persuasive to be sample. The last article’s outcome measure to evaluate the benefit of health tecnology used was falls prevented. Appraisal of costs were falls prevented. For neurologic disorders there was one article found published at Health technology was drug administiration and benefit value was QALYs per relapse. There were too many articles for cardiovascular disorders at MedLine research but only three were suitable for our criteria. Effectiveness measure unit was QALYs for both three. Costs were measured per QALY. Consequently, randomized clinic trials are investigated and the results are studied to guide for the researchers. It’s determined that 10 disease groups choosed for evidence based interventions were persuasive about cost effectiveness studies. There are too many articles that are contradictory to each other and while transmitting information from the literature, especially determining studies that can be evidence for good clinical interventions, systematical review should be done.
| |||||||||||||||||||||||||
|