İçindekiler
Panik Atak Esnasında Ne Olur?
Panik Atak Neden Olur?
Panik Atak Belirtileri Nelerdir?
Panik Atak Nasıl Geçer?
Panik Atak Anında Ne Yapılmalıdır?
Panik Atak Tanı Yöntemleri Nelerdir?
Panik Atak Tedavisi Nasıl Yapılır?
Panik Atak Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Beklenmedik bir durumda ortaya çıkan panik atak, kişide yoğun kaygı ve panik hali yaratan ruhsal bir bozukluktur. Ayrıca hayat kalitesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen ve tedavi edilmediği sürece devam eden bir psikolojik/psikiyatrik hastalıktır. Çoğu insan hayatının belli dönemlerinde endişe ve panik hissi yaşayabilir. Zira bu his, stresli ya da gergin durumlara karşı verilen doğal bir tepkidir.
Panik atak bozukluğundan muzdarip bireylerde stres, endişe, anksiyete ve panik gibi duygular düzenli olarak kendini gösterir. Üstelik bazen bunların belirgin bir sebebi dahi olmaz. Diğer yandan panik bozukluğu da panik atak ile ilişkili bir diğer ruhsal rahatsızlıktır. Aniden ortaya çıkan panik atakları, bu atakların beraberinde getirdiği kaygı ve panik atak esnasında kendini gösteren semptomlardan ötürü bireyler ciddi sıkıntılar yaşayabilir. Zira bu kişiler, hayatın doğal akışına uyum sağlamakta güçlük çekerler.
Alarm merkezinin savunma tedbirleri ve adrenalin artışı ile nefes alış veriş düzensizleşir. Nefesin hızlı alınıp verilmesi ya da nefesin uzun süre tutulmuş olması, nefes alış veriş düzenini olumsuz etkiler. Bu durumda kandaki karbondioksit ve oksijen dengesi bozulur. Düzensiz alınan nefes sonucu, vücuda ihtiyaç fazlası olarak alınan oksijen, geçici olarak vücudun dengesini bozmaktadır. Vücutta yaşanan bu dengesizlik kendini kalp çarpıntısı, karıncalanma, göğüste hissedilen ağrı gibi etkiler ile gösterir. Belirtilen bu durumların, kötü bir olayı, bir felaketi (Örneğin ''kalp krizi geçiriyorum'', ''şimdi bayılacağım'', ''kontrolümü kaybediyorum'' gibi akla ilk gelen düşünceler) getireceğini düşünen kişi; korkar ve buna bağlı olarak nefesinde düzensizleşme yaşar. Bu durum kaçınılmaz olarak atağın gerçekleşmesini sağlar.
Ortada belirli bir sebep yokken (tetikleyici bir etken) atak yaşayan kişi, durumu anlamlandıramayarak dikkatini bedenine yöneltir. Nefesin hızlı ve kesik kesik alımı, durumun doğal bir sonucu olduğundan, kişi nefes düzensizliği fark etmeyerek panik atağı tetiklemiş olur. Atak anında, kişi yaşadığı bu durumdan korkar ve kaçmaya çalışır. Yaşadığı bu korkunç anda yardım aramayı (örneğin bir hastaneye gitmeyi) dener. Atak yaşayan kişi, yaşanan bu olayın tekrar etmesinden korkar. Kişi, kendini bu anlara sürükleyecek durumlardan uzak durmaya başlayabilir; yardım alamayacağını düşündüğü yerlere gitmemeye başlayabilir. Panik ataklarıyla başa çıkabilmek ya da belirtilerinden kaçabilmek için davranış değişiklikleri yaşar. Kendince, hayat kalitelerini düşüren birtakım önlemler alır.
Panik atak nedenleri, ne yazık ki henüz kesin olarak belirlenememiştir. Lakin bu durumun ortaya çıkmasında önemli rol oynayan bazı durumlar vardır. Bilhassa beyindeki nörotransmiter dengesizliği, yas gibi travmatik ve aşırı stresli bir süreç ya da benzeri faktörlerle panik atağın bağlantılı olduğu düşünülmektedir.
Panik atak belirtileri, düzensiz alınan nefes alış verişi ile birlikte, vücuda ihtiyaç fazlası olarak alınan oksijen sonucu aşağıdaki belirtileri de beraberinde getirir;
Çarpıntı, kalp atışında hızlanma
Terleme ve ateş,
Terlemenin aksine üşüme ve ürperme hissi,
Titreme,
Nefes almakta zorlanma
Göğüs kafesinde sıkışma hissi,
Karında yaşanan ağrı,
Bulantı hissi,
Baş dönmesi,
Kontrolü kaybetme korkusu,
Ölüm korkusu,
Vücutta ya da vücudun belirli yerlerinde karıncalanma hissi.
Yukarıda belirtilen durumlara ek olarak;
Atakların tekrar etmesine yönelik sürekli endişe,
Atak sonrası yaşayabileceği şeylerden korkmak (ölüm, kalp krizi geçirme gibi),
Ataklardan korunmak için davranışlarını ve gittiği yerleri değiştirme gibi durumlar da panik atak belirtisidir.
Panik atak anında yapabileceğiniz bazı şeyler vardır. Bunları şu başlıklar altında inceleyebiliriz:
Panik atak nefes teknikleri son derece önemlidir. Karnınızı bir balon gibi düşünün. Sanki bir balonu şişiriyormuşçasına yavaşça nefes alın. Yaklaşık 4 saniye nefesinizi tutun, ardından vücudunuzu inen bir balon gibi düşünerek yaklaşık 8 saniye nefes verin. Bu döngüyü en az 3 kez tekrarlamalısınız.
Şayet bunu yapma imkânınız bulunmuyorsa;
Minik minik üç kesik nefes alıp nefesi boşaltın,
Bir kese kâğıdı veya minik bir poşeti, ağzınızın ve burnunuzun içinde olacağı şekilde yerleştirerek nefes alın,
Derin nefes almayın.
Bedeninizi sıkmayın (Ellerinizi kasmayın veya kilitlemeyin, gözlerinizi kapatmamaya çalışın).
Vücudunuzu rahat bir konuma getirin. Mümkün olduğu kadar göğüs kafesinizin açık olduğu bir pozisyonda durmaya çalışın.
Nabız ölçmeyin. Zira hızlı bir şekilde nefes alırken nabzın yükselmesi sağlıklı ve normal bir durumdur.
Kendinizi rahatlatacak bir şeylerle oyalanmayın. Durumla baş etme sebebinin kaçmak/oyalanmak değil kendisi olduğunu fark etmelisiniz.
Panik atak anında neler yapılması gerektiğini artık biliyorsunuz. Eğer benzer durumlar içeren anksiyete ataklarına dair de bilgi sahibi olmak isterseniz ‘’Anksiyete Atağını Başladığı Anda Bitirmenin 10 Yolu’’ yazımızı okuyabilirsiniz.
Panik atak çoğu zaman, sadece psikoterapiyle tamamen tedavi edilebilen bir hastalıktır. Ancak kişinin bunu kendi kendine yapması; anlaşılması ve baş edilmesi gereken düşünceler ve diğer durumlardan dolayı zor olabilir. Bu aşamada, bir psikoterapi uzmanına başvurmanız son derece faydalı olacaktır.
Bunun için dikkate alınması gereken bazı hususlar vardır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:
Atak ile savaşmayın.
Olduğunuz yerde kalın.
Odak noktanız pozitif, huzur dolu ve dinlendirici yerler olsun.
Kendinize bu atağın geçeceğini hatırlatın.
Bu tavsiyelerin dikkate alınması önemlidir. Bu konuda aklında ‘’panik atak krizi anında ne yapmalıyız?’’ tarzı soru işareti oluşan kişiler, panik atak yaşayanların anlattıkları üzerine yazılan ‘’Panik Atak ile Nasıl Savaşabiliriz?‘’ başlıklı yazımızı okuyabilirler.
Panik atak tanısı, sadece uzman bir psikolog kontrolü sonucu konulabilir. İlk olarak bireyin tıbbi geçmişi alınır. Ve gerekli fiziki muayeneler de bu aşamada yapılır. Kesin teşhis için panik atak testi ne yazık ki mevcut değildir. Ancak hekimler, hasta şikâyetlerinin altta yatan bir hastalık sebebinden mi yoksa panik ataktan mı kaynaklandığını anlayabilmek adına bazı testler isteyebilir.
Bilhassa atakların sıklığı, baş dönmesi, uyuşma, nefes darlığı ya da terleme gibi durumlara maruz kalıp kalmadığınız tanı sürecinde çok önemlidir. Diğer yandan teşhisin kesinliğe kavuşması adına, doktorunuz EKG de isteyebilir. Böylelikle çarpıntıların farklı bir kalp hastalığından kaynaklanıp kaynaklanmadığı anlaşılır. Daha sonrasında ise tiroit hormonları düzeyini ölçmek ve hormonal dengesizliğin var olup olmadığını anlayabilmek için bazı kan testleri de istenebilir.
Şayet panik bozukluğu yahut panik belirtileri yaşıyorsanız, vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmanızda fayda vardır. Bu süreçte atakların hangi sıklıkta kendini gösterdiği ortaya çıkacaktır. Tekrarlayan panik ataklarda ise panik bozukluğu tanısı konulabilmektedir. Başta bilişsel davranışçı terapi olmak üzere; psikoterapi ve/veya ilaç tedavisi panik atağı tamamen tedavi edebilmektedir. Alanında çalışan bir uzmanın seçimi, psikoterapinin verimliliği açısından yararlı olacaktır.
Bilişsel davranışçı terapiyle panik atak tedavisinde; nefes ve bedensel tepkilerle kaygıya sebep olan düşünceler arasındaki ilişki ve kısır döngü kişiye fark ettirilir. Aynı zamanda bu durumla nasıl başa çıkacağı öğretilir. Panik atağın üstesinden geleceğiniz bu tedavi süreci hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak için, ‘’Panik Atağı Nasıl Yendim?’’ başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.
Tedavi sürecinde hekim tarafından reçeteli ilaçlara da başvurulabilir. Seçici serotonin geri alım inhibitörleri ve antidepresanlar gibi ilaçlar bu dönemde hastaya verilebilmektedir. Antidepresanlar 2-4 hafta arası bir zamanda etkilerini göstermeye başlar. Sekizinci haftadan itibaren ise tam etkisini gösterir.
Görüldüğü gibi panik bozukluğu tedavisi için çeşitli yöntemler vardır. Zira panik bozukluğu, tam iyileşme sağlanabilen bir durumdur. Bir uzmandan yardım alınmadığı takdirde, panik bozukluğu yükselebilir. Hatta baş etmesi güç bir hale gelebilir. Bununla beraber, agorafobi gibi zihinsel sağlık durumlarının ortaya çıkma riskini artırabilir. Bu nedenle, vakit kaybetmeden bir uzmandan destek alınmalıdır.
Alanında uzman kadrosuyla Psikolog Ofisi, bütün psikolojik rahatsızlıklarda olduğu gibi, panik atağın üstesinden gelebilmeniz için de yanınızdadır. Psikolojik destek süreçlerini en modern yaklaşımla ele alan Psikolog Ofisi, en hızlı ve en doğru çözümleri sunar. Bu sayede, nerede olursanız olun, sadece 1 dakika içerisinde dilediğiniz psikologdan online terapi alabilirsiniz. Siz de Türkiye'nin ilk ve en büyük online terapi platformu Psikolog Ofisi ile rahatsızlıkların üstesinden gelebilir, sağlıklı ve mutlu olduğunuz günlere tekrardan kavuşabilirsiniz.
Panik atak krizi beklenmedik bir anda ortaya çıkar. Bu kriz, yoğun bir sıkıntı ve korku nöbeti olarak özetlenebilir. Birden başlar ve giderek şiddetli hale gelir. 10 dakika içinde şiddet bakımından en yoğun seviyeye ulaşır. Ve genellikle 10-30 dakika devam edip kendiliğinden biter.
Genellikle sigara ve panik atak birbiriyle bağdaştırılır. Ancak sigaranın yanında birçok tetikleyici faktör vardır. Uyuşturucu kullanımı, kafein ve alkol bunlar arasında sayılabilir. Ayrıca sakinleştirici etkisi olan bir ilacı birden kesmek de panik atağı tetikleyebilir.
Çoğunlukla ilk belirtiler; göğüste sıkışma, çarpıntı, göğüs ağrısı, nefes alamama ve terlemedir. Hatta titreme, üşüme, baş dönmesi veya karın ağrısı da başlangıç aşamasında kendini gösterebilir.
Söz konusu nöbetler her gün de olabilir, haftada bir de. Hatta üst üste belli bir süre olduktan sonra uzun bir süre olmayabilir. Dolayısıyla bu konuda net bir şey söylemek doğru değildir.
Tedavisi ihmal edilen panik nöbetleri depresyon, hastalık hastası olma, yalnız kalamama ve alkolizm gibi sorunlara zemin hazırlayabilir. Kişinin çevresiyle olan ilişkisi zarar görebilir. Kısacası, kişinin hayat kalitesini ciddi seviyede düşüren birçok durum meydana gelebilir. Dolayısıyla bu rahatsızlığın ilerlemesine izin verilmemelidir.
Fiziksel yansımalara neden olabilir. Bunlar arasında midenin çalışma hızında yavaşlama, hava açlığı, bağırsakların çalışmasında hızlanma ve kaslarda gerilme görülebilir. Ayrıca panik atak sonrası tansiyonda hızlı yükselme ve düşmeler, ağız kuruluğu, taşikardi, idrar yapma isteği, baş dönmesi, yanma ve karıncalanma da yine yaşanabilecek durumlar arasındadır.
Bugüne kadar yapılan araştırmalar, bu rahatsızlığın en çok mükemmeliyetçi ve kuralcı insanlarda görüldüğünü ortaya koymuştur.
Toplumun yaklaşık olarak %3’lük diliminde görülen panik bozukluk, genel olarak 20 ila 35 yaş arasında başlamaktadır.
Nokturnal panik bozukluk denen bu durum, gece panik atak belirtileri konusunda bir numaralı sebeptir. Bu durumun çözümü için genellikle antidepresanlar ve kaygı giderici ilaçlar tavsiye edilir. Ayrıca psikoterapi desteğiyle de tedaviden verim almak mümkündür. Son olarak, uygun nefes alma teknikleri ve gevşeme egzersizleri de bu süreçte yardım eden diğer faktörlerdir.
Korku nöbeti olarak tanımlanan bu rahatsızlık, ciddi sıkıntılara zemin hazırlayabilir. Bu sebeple, vakit kaybetmeden tedavi edilmesi gerekir.
Antidepresanlar bu tedavi sürecinde kullanılan temel ilaçlardır. Bu ilaçların etkisi 15. günden sonra görülür. Tam tesir etmesi için ise 2 ay kadar kullanmak gerekmektedir.
Normal nabız değerleri kişiden kişiye farklılık gösterir ancak belirli bir aralık içinde olması gerekir. Yetişkin ve sağlıklı insanlarda kalp atış hızı dakikada 60-100 aralığında olması normaldir. Uzun zamandır sporla ilgilenen kişilerde nabız 45-60 seviyelerine kadar düşer.
Çok Yüksek Kalp Atışını Yavaşlatmak. Derin nefes al. Zor görünse de, nefes alma hızını düşürmek kalp atışlarını yavaşlatmaya yardımcı olur. 5-8 saniye boyunca nefes al, nefesini 3-5 saniye tut ve sonra 5-8 saniye arasında nefesini yavaşça ver. Kalp atışlarını yavaşlatmak için tamamen nefes vermeye odaklan.
Genel olarak, yetişkinler için istirahat halindeki kalp hızının dakikada 100'ün üzerinde olması taşikardi olarak kabul edilir. Altta yatan nedene ve kalbin ne kadar çalışması gerektiğine bağlı olarak kalp çarpıntısı tehlikeli olabilir. Taşikardisi olan bazı kişilerde hiçbir belirti veya komplikasyon olmayabilir.
Sakinleştirici Çaylar: Sinirlerinizi Anında Yatıştıracak 12 Bitki...
Birden gelen çarpıntı sırasında paniğe kapılmadan bir yere oturup derin derin nefes alarak kendinizi sakinleştirmeli ve soğuk bir şeyler içerek rahatlamalısınız. Sakinleşince psikolojik nedenle ortaya çıkan kalp çarpıntısı, kısa bir süre içinde düzelir.
Anksiyete & Panik Atak Krizi Sırasında Ne Yapılmalı?
Çarpıntı, nefes darlığı, terleme, titreme, soluğun kesilmesi, göğüs ağrısı, göğüsde baskı hissi, bulantı, karın ağrısı, baş dönmesi, bayılacak gibi hissetme, sersemlik, kendini ve çevreyi başka türlü algılamak, çıldıracak gibi hissetme, ölüm korkusu, uyuşma, üşüme veya ateş basmaları, panik atak sırasında ortaya ...
Prozac ne için kullanılır? Fluoksetin depresyon, panik atak, obsesif kompülsif bozukluk, ciddi yeme bozuklukları ve adet öncesi sendrom tedavisinde kullanılır. Bu ilaç ruhsal durumunuzu, uykunuzu, iştahınız ve enerji seviyenizi arttırarak günlük hayatınıza devam etmenize yardımcı olur.
PANİK ATAK TEDAVİSİ Özel tedavi yolunuz kişisel tercihinize, tıbbi geçmişinize ve atakların ciddiyetine bağlı olacaktır. Bilişsel davranışçı terapi (CBT) adı verilen bir psikoterapi, panik atakları ve panik bozukluğu için en etkili tedavi olarak yapılan birkaç çalışma ile bulunmuştur.
Cinnah Caddesi, No: 9 /3, Çankaya, Ankara +90 (312) 468 68 50 - 51
Kişilerde ölçülen tansiyon çok değişkendir. Kişinin vücudundan veya dışarıdan kaynaklanan faktörlere göre artıp azalabilir. Önemli olan bu değişimin, kişinin yaşamını tehdit etmeyen sınırlar içinde olmasıdır. Tedavide de bu amaç güdülür.
Bazı hastaların takip ve tedavisi sırasında hipertansiyon ataklarından fazlaca şikâyet ettiği görülür. Özellikle panik atak olan hastalarda ani tansiyon yükselmeleri fazladır. Eğer hastada daha önce belirlenmiş bir hipertansiyon varsa, panik atak sırasında tansiyonları çok fazla yükselir, 200 mmHg, yani 20’nin üzerine kadar çıkabilir. Bu tür hipertansiyon ataklarına Labil, yani Oynak Hipertansiyon adı verilir.
Yüksek tansiyon doktorlarını ve acil servisleri en çok meşgul eden durumların başında bu hastaların tansiyonlarının yüksek olduğu zaman, kapıldıkları panik duygusu gelmektedir. Hasta tesadüfen, hiçbir belirti olmamasına karşın, kan basıncının yüksek olduğunu öğrenir, bu durum onu panikletir ve direk acil servise koşar. Aslında bu durum da telaşlanmaya gerek yoktur. Her kan basıncı yükselmesi acil değildir, hemen müdahale edilmesi gerekmez. Yüksek tansiyon toplumda çok yaygın bir sorundur, gerçek acil müdahale edilecek hipertansiyon oranı ise bu yaygınlığa göre çok düşüktür. Bu nedenle panik yapmaya gerek yoktur.
Bu konuda belirlenmiş bir tansiyon seviyesi mevcut değildir. Genel olarak 180/110 mmHg’nın üstünde ölçülen tansiyona şiddetli hipertansiyon denilir. Ancak bu seviye kan basıncının hemen acilen düşürüleceği manasına gelmez. Mutlaka önem verilmeli, tedavi edilerek normale getirilmesi gerekmektedir. Eğer hastada acil müdahaleyi gerektiren bir durum mevcut değilse, bu seviyenin üzerindeki kan basıncı belirlendiği zaman, ağızdan verilen ilaçlar ile tansiyon düşürülebilir. Yalnız bazı hastalarda, beraberinde bulunan hastalıklara bağlı olarak bu seviyenin altındaki kan basıncı yükselmelerinde de acil müdahale gerekebilir. Acil olarak tansiyonuna müdahale edilmesi gereken klinik durumları sıralayalım:
• Habis hipertansiyon,
• Hipertansiyona bağlı beyin kanamaları,
• Beyin damarlarında tıkanıklığa bağlı olarak ani başlayan inme,
• Acil veya akut kalp yetmezliği tablosu,
• Kalp krizi veya kalp damarlarında tıkanıklığa bağlı ani gelişen olaylar,
• Aort damarının ani yırtılması,
• Gebelerde görülen, gebelik zehirlenmesine bağlı şiddetli hipertansiyon,
• Ani başlayan böbrek yetmezliği,
• Feokromasitoma denilen hastalığın ani başlayan yüksek tansiyon krizi,
Yukarıdaki durumlarda kan basıncı yüksekliği mutlaka tedavi edilmelidir. Peki, şimdi diyeceksiniz, normal evde otururken veya çalışırken, hangi belirtiler acil bir müdahale gerekebileceğinin işaretleri olabilir. Maddeler halinde yazalım:
• Ani başlayan şiddetli baş ağrısı,
• Bilinç bulanıklığı veya bilinçte tam kayıp,
• Görmede bozukluk ve çift görme,
• Ani başlayan konuşma bozukluğu ve peltek konuşma,
• Bir taraf kol veya bacakta kuvvet kaybı veya uyuşma,
• Şiddetli göğüs ağrısı,
• Ani başlayan şiddetli nefes darlığı veya sık soluk alıp verme,
• Bulantı ve kusmalar,
• Kasılma nöbetleri.
İşte bu belirtileri olan hastalarda zaman kaybedilmemeli, hemen ambulans çağrılarak, hastane acil servisine götürülmelidir. Ev koşullarında bu hastaları tedavi etmek, sakıncalıdır.
Ancak hastada bu belirtiler mevcut değil, ama tansiyonu yüksek ölçüldü ise geciktirilmeden tedaviye alınmalıdırlar. Bunun için acil tedavi gerekmez, ağızdan alınan hipertansiyon ilaçları ile bu hastaların kan basıncı düşürülebilir
Telefon: +90 (312) 468 68 50 - 51
Cinnah Caddesi, No: 9 /3,
Çankaya, Ankara
Panik atak, psikiyatrinin çok iyi taklit yapan bir tiyatro oyuncusudur. Panik atak sırasında kalp krizi geçirdiğinizi sanmanız, astım krizi geçiriyor gibi olup nefessiz kalarak ölümün eşiğinden dönmeniz, eliniz, ayağınız, başınızın uyuşmasıyla felç olmanın kıyısına gelmeniz, kontrolünü kaybetme, gerçek dışılık duyguları içinde benliğinizin yok olduğunu hissettiğiniz çıldırma (delirme) algısı her seferinde bu tiyatrocunun size oynadığı bir oyundur.
Panik kelimesi nereden gelmektedir?
Mitolojideki Rüzgar Tanrısı Hermes’ in çocuğu olan Pan, panik kelimesinin atasıdır. Teke sakallı, keçi ayaklı ve keçi kuyruklu doğan ve doğar doğmaz korkunç kahkaha ve feryatlar atarak kayalarda atlayıp zıplamaya başlayan Pan’ dan annesi bile korkmuş ve baba Hermes’ ten onu götürmesini istemiştir.
Babası tarafından Olympos’ a götürülüp bırakılan Pan, ıssız tepeler, vahşi kırlar, derin vadi ve uçurumlar arasında yaşamaya başlamıştır. Güzel peri kızı Syrinx’ e aşık olan, fakat aşkına karşılık bulamayan Pan, peri kızının ondan kaçarken can verdiği nehir kıyısında biten kamışlardan garip bir flüt yapmış, aşkı için birbirinden güzel ezgiler çalmaya başlamıştır.
Pan flütüyle dinleyenlerin içine işleyen, duygularını coşturan, alıp başka diyarlara götüren ahenkli sesleri çıkarmanın yanısıra bazen de çobanlara, yolunu kaybedenlere kötü niyetli, korkunç bir yaratık olarak görünür, onları korkutmaktan zevk alırdı. Çıkardığı korkunç sesler dağlarda yankılanır, otlayan koyun ve keçiler bu sesler karşısında kaçacak yer arar, oradan oraya çılgınlar gibi koşarlardı. Çobanlar heyecanlanır, titrer, ellerinin, dizlerinin bağı çözülür, kalpleri yerinden fırlayacak gibi atar, soluk alamaz hale gelirlerdi. İşte bu durum tam bir panik halidir.
Bugün kırlarda gezerken bizi dinlendiren, huzura erdiren ağaç yapraklarının ahenkli hışırtıları, rüzgarın tenimizi okşayan yumuşak elleri Pan’ ın flütünden çıkan yumuşak nağmeler olduğu gibi, vadilerde duyulan içimizi ürperten ıslık sesleri, kayalıklarda yankılanan korkunç uğultular da Pan’ ın eseridir.
Panik atak ve panik bozukluğu aynı şey midir?
Panik atak, aniden ortaya çıkıp, genellikle 10 dakika içinde doruk noktasına ulaşan, yoğun korku ve rahatsızlık duyulan bir nöbettir.Panik bozukluğu ise, panik atakların yineleyici hal almasıdır.
Panik atak belirtileri nelerdir?
Çarpıntı, kalp hızında artma, titreme ya da sarsılma, nefes darlığı ya da boğuluyor gibi olma, soluğun kesilmesi, göğüs ağrısı ya da göğüste sıkıntı hissi, bulantı ya da karın ağrısı, baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecek ya da bayılacakmış gibi olma, gerçek dışılık duyguları ya da benliğinden ayrılmış olma, kontrolünü kaybedeceği ya da çıldıracağı korkusu, ölüm korkusu, uyuşma ya da karıncalanma duyumları, üşüme, ürperme ya da ateş basmaları, panik atak belirtileridir.
Panik atak çeşitleri nelerdir?
Üç farklı tür panik atak vardır.
Panik atakların temel özellikleri nelerdir?
Panik atağın karakteristik özelliği nerede ve ne zaman ortaya çıkacağının belli olmamasıdır. Gece uyku sırasında bile panik atak geçirilebilir. İlk atak genellikle ruhsal ya da bedensel gerilimin dayanma sınırını zorladığı zamanlarda görülür. Atağın şiddeti saniyeler ya da birkaç dakika içinde doruğa ulaşır ve genellikle 10-15 dakikada kendiliğinden sonlanır.
Uykuda ortaya çıkan panik atağın özelliği nedir?
Uyku panik atakları non- REM yani rüya uykusu dışındaki dönemlerde ortaya çıkar. Kötü bir rüyadan ter, çarpıntı ve korku içinde uyanılan “karabasan” uyku panik atakları ile karıştırılmamalıdır.
Panik bozukluğu sıklığı nedir?
Nüfusun %3-4’ ünde panik bozukluğu bulunur. Panik bozukluğu bulunan bireylerin %75-80’ i kadındır. Genel nüfusun yaklaşık üçte biri yaşamlarının bir dönemlerinde panik atak benzeri bir durum yaşamıştır.
Panik bozukluğu tanısı için tek bir panik atak geçirmek yeterli midir?
Tek bir panik atak geçirilmesi ile panik bozukluğu tanısı konulamaz. Panik bozukluğu tanısı için panik ataklar yineleyici olmalı ve kişi panik atağı takiben en az 1 ay boyunca yeni bir atak geçirme endişesi yaşamalı, atağın yol açabileceğini düşündüğü kalp krizi, kontrolünü kaybetme gibi durumlardan kaygılanmalı ve ataklara bağlı önemli davranış değişiklikleri (tek başına çarşıya gidememe, sinema ya da tiyatroda çıkışa yakın oturma gibi) geliştirmelidir.
Panik bozukluğu kendiliğinden düzelen bir hastalık mıdır?
Atakların sıklığında ve şiddetinde zaman zaman azalma ya da artışlar olsa da panik bozukluğu tedavi edilmediği sürece iyileşmez. Kronikleşen panik bozukluğu majör depresyon, alkol ya da madde bağımlılığı gibi başka psikiyatrik rahatsızlıklara da yol açabilir.
Hangi hastalıklar panik atak belirtilerini taklit eder?
Astım, amfizem, KOAH, pulmoner emboli, yüksek tansiyon, koroner damar hastalıkları, kalpteki ritim bozuklukları, adrenal ve trioid bezleri ile ilgili endokrin bozukluklar solunum zorluğu, göğüs ağrısı, çarpıntı, terleme, bulantı, kusma, kolda uyuşma ve karıncalanma gibi belirti ve bulguları nedeniyle panik bozukluğu ile karıştırılabilir.
Kan şekerinde düşme, Alzheimer hastalığı, multipl skleroz, iç kulaktaki denge siniri iltihabı, spastik kolon, esrar ve kokain kullanımı, ginseng benzeri uyarıcı bitkilerin fazla kullanımı, alkol ve sakinleştirici ilaçların aniden kesilmesi de panik atak benzeri belirtiler verebilir.
Panik bozukluğun nedenleri nelerdir?
Hatalı düşünce biçimi değiştirilmedikçe panik bozukluğu tedavisi aksayacaktır. Bu amaçla düşünceleri daha olumlu ve daha gerçekçi bir yapıya sokan bilişsel terapi, panik atak tedavisinde en etkili psikolojik tedavi yöntemlerindendir.
Hızlı solunumun panik ataklarının gelişimindeki rolü nedir?
Panik bozukluğu olan bireylerin daha hızlı ve yüzeysel göğüs solunumu yaptıkları bilinmektedir. Utangaç ve sıkılgan kişilerde de daha çok göğüs solunumu yapılır. Hızlı solunum sırasında baş dönmesi, dengesizlik hissi, çarpıntı, terleme, sıcak basması yaşandığını hepimiz biliriz. Bu bedensel değişiklikler panik bozukluğu olan kişide alarm durumu yaratır ve panik atak gelişimine sebep olur.
Panik bozukluğunun tedavisinde derin solunum tekniğini öğrenerek gevşemek çok faydalıdır. Bu sebeple tedavinizde doğru nefes alıp verme ve gevşeme teknikleri ayrıntılı olarak işlenecektir.
Panik bozukluğu gelişiminde kişilik yapısının rolü var mıdır?
Kaygı bozuklukları ile kişilik bozuklukları arasında önemli ilişkiler vardır. Panik bozukluğu bulunanlarda çekingen, bağımlı, obsesif-kompulsif, histriyonik ve borderline kişilik özelliklerine daha sık rastlanır.
Panik bozukluğunda bedensel duyumlara ilişkin korku nasıl yenilir?
Panik hastaları, panik atak sırasında ortaya çıkan bedensel duyumlardan korktukça, olağan bedensel duyumlarına karşı daha duyarlı ve ürkek hale gelirler. Bedendeki olağan değişiklikler hasta tarafından pür dikkat izlenir. Çoğu kez zararsız birçok duyum tehlike sinyali olarak algılanır. Davranışçı bir girişim olan “İnteroseptif Üsüne Gitme”egzersizleri bedensel duyumlarla baş etmede en etkili tekniklerden biridir.
Panik bozukluğunda olumsuz otomatik düşünceler nelerdir?
Mantıksız düşünceler dediğimiz bilişsel çarpıtmalar, engelleyici düşünceler dediğimiz uyumu bozan düşünceler bireyleri bilişsel tuzaklara düşürerek panik atak gelişimi ve panik bozukluğuna sebep olurlar.
Panik bozukluğunda solunum egzersizleri:
Gevşemenin panik bozukluğu tedavisindeki yeri büyüktür. Psikiyatrist doktor Edmund Jacobson’ un “Sıkıntılı zihin, gevşemiş bir bedende bulunmaz” sözü gevşemenin önemine dikkat çeker.
Derin gevşeme sırasında kalp hızı düşer, hızlı soluma yavaşlar, kan basıncı düşer, metabolizma hızı ve oksijen tüketimi azalır, beyinde alfa aktivitesi artar, analitik düşünme azalır. Her gün yapılacak 20-30 dakikalık gevşeme egzersizleri zamanla yaşamın geri kalan dönemlerinde de gevşeme etkisini sürdürür.
Karın solunumu yapmak etkili bir gevşeme yöntemidir. Karından yapılan derin solunum sırasında sempatik sinir sistemi nötralize olurken parasempatik sinir sistemi uyarılır. Bu sayede duygusal alanda ve paniğin altında yatan birçok fizyolojik reaksiyon baskılanır. Birkaç dakika sürdürülen derin karın solunumu ile tüm bedeniniz sakinleşir, ruhsal aygıt ile beden arasındaki bağlantının daha çok farkına varır hale gelirsiniz.
Doğru nefes alıp verme teknikleri ve karın solunumu uygulamaları terapistiniz tarafından tedaviniz sırasında ayrıntılı olarak gösterilecektir.
Panik bozukluğu tedavisinde hipnozun yeri nedir?
Hipnoz genel gevşeme hali için çok iyi bir tedavi yöntemidir. Hipnoterapi sırasında alacağınız telkinlerle de korkularınızdan, beklentisel bunaltıdan kolayca kurtulabilirsiniz. Bunlardan dolayı hipnoz ve hipnoterapi panik atak tedavisinde birçok psikiyatrist tarafından tercih edilir.
Panik bozukluğu tedavisinde egzersiz yapılır mı?
Düzenli ve enerjik bir egzersiz programı kaygıları azaltmada ve panik atakların üstesinden gelmede çok etkilidir. Egzersiz sırasında anksiyete sebebi olan kandaki aşırı tiroksin ve adrenalinin daha hızlı metabolize edilmesi, kan ve beyindeki oksijen artışı nedeniyle konsantrasyon artması, neşe, keyif ve iyilik halini arttıran endorfin salgısının yoğunlaşması tedaviye yardımcı olmaktadır.
Egzersiz, benlik saygısını arttırması, depresyonu hafifletmesi, bunaltıyı kontrol etmeyi kolaylaştırması nedeniyle de psikolojik tedavilerde her zaman tercih edilir.
Panik atak sırasında ASLA;
Panik atakta nüksleri azaltmak için neler yapabiliriz?
Gevşeme egzersizleri, yavaş ve karından solunum yapma tekniği ve doğru düşünmeyi sağladıkça sıradan bir bunaltının panik atağa dönüşmesini kolaylıkla önleyebilirsiniz.
Antalya Psikiyatri Merkezi, Psikiyatri Uzmanı ve Psikoterapist Emine Filiz Uluhan.
Antalya Panik Atak Merkezi, Panik Atak Tedavisi ve Psikoterapisi.