Simple Past Tense Türkçedeki –di'li geçmiş zaman ile hemen hemen aynı anlama gelir. Cümle yapısı olarak Present Simple Tense (Geniş zaman) ile benzerlik gösterir. Aradaki fark geniş zamanda “do / does” yardımcı fiili kullanılırken, geçmiş zamanda “did” yardımcı fiili kullanılır. Zaten “did” fiili “do” nun geçmiş halidir. Fakat tıpkı geniş zaman da olduğu gibi geçmiş zamanda da olumlu cümlelerde yardımcı fiil kullanılmaz. Bunun yerine düzenli fiillere “-ed” eki getirilir, ve düzensiz fiiller de geçmiş haliyle (Verb2) kullanılır.
Subject (Özne) + Verb – ed / Verb2
Geçmiş zamanda fiil bütün öznelerle aynı şekilde çekimlenir.
Present Simple Tense (Geniş Zaman) | Past Simple Tense (Geçmiş Zaman) |
walk | walked (düzenli) |
brush | brushed (düzenli) |
go | went (düzensiz) |
buy | bought (düzensiz) |
İngilizce fiillerin çoğu düzenlidir. Düzenli fiillerin (Regular Verbs) bazıları aşağıda verilmiştir:
work › worked play › played start ›started love › loved | clean › cleaned watch › watched stay › stayed look ›looked | wash › washed live › lived arrive › arrived dance › danced |
Düzenli fiiller “-ed” takısı aldığında fiilde bazı ses değişiklikleri meydana gelir.
1. Eğer fiil “e” harfi ile bitiyorsa fiile sadece “d” takısı eklenir.
dance › danced
live › lived
love › loved
2. Eğer fiil “y” harfi ile bitiyor ve “y” den önce bir sessiz harf varsa “y” düşer ve yerine “ied” gelir.
study › studied
cry › cried
try › tried
“y” den önce sesli harf varsa “y” harfi düşmez.
play › played
3. Eğer iki ünsüz harfin arasında bir ünlü harf varsa sondaki ünsüz harf tekrarlanır.
stop › stopped
cancel › cancelled
swap › swapped
Examples:
» I cleaned the house yesterday. → (Ben evi dün temizledim.)
» She watched TV last night. → (O dün gece televizyon izledi.)
» They played basketball last weekend. → (Onlar geçen haftasonu basketbol oynadılar.)
» My father arrived home two hours ago. → (Babam eve iki saat önce vardı.)
» They stayed at a five-star hotel last summer. → (Biz geçen yıl beş yıldızlı bir otelde kaldık.)
Geçmiş zamanda bazı düzensiz fiillerin yapısı birbirine benzese de genel olarak hiçbir kurala uymazlar. Bu yüzden bu fiillerin ezberlenmesi gerekir. düzensiz fiillerin bazıları aşağıda verilmiştir:
begin › began break › broke buy › bought come › came do › did | drink › drank eat › ate get › got have › had make › made | meet › met see › saw sleep › slept take › took write › wrote |
Examples:
» My mother made a cake yesterday. → (Annem dün kek yaptı.)
» We had dinner at a restaurant yesterday evening. → (Biz dün akşam yemeği bir restoranda yedik.)
» She came late to school last Monday. → (O, geçen pazartesi okula geç geldi.)
» Ahmet bought a new car three weeks ago. → (Ahmet üç hafta önce yeni bir araba satın aldı.)
» I wrote a letter to my grandmother ten minutes ago. → (Ben on dakika önce büyükanneme bir mektup yazdım.)
Geçmiş zamanda olumsuz cümle “did” yardımcı fiiline “not” takısı eklenerek yapılır ve ana fiil (main verb) her zaman birinci haliyle kullanılır.
Subject + did not (didn't) + Verb1
» I my car yesterday. → (Ben dün arabamı yıkamadım.)
» My brother breakfast this morning. → (Erkek kardeşim bu sabah kahvaltı yapmadı.)
» We to school last week. → (Biz geçen hafta okula gitmedik.)
» I well last night. → (Ben dün gece iyi uyumadım.)
» She tennis when she was at high school. → (O, lisedeyken tenis oynamadı.)
Sorularda “did” yardımcı fiili öznenin önünde gelir ve ana fiil birinci haliyle kullanılır.
Did + Subject + Verb1 ?
YES / NO QUESTIONS | SHORT ANSWERS |
Did I come late? Did you play tennis? Did he make a plan? Did she buy a new jacket? Did it rain? Did we begin early? Did they get up? | Yes, you did. / No, you didn't. Yes, I did. / No, I didn't. Yes, he did. / No, he didn't. Yes, she did. / No, she didn't. Yes, it did. / No, it didn't. Yes, you did. / No, you didn't. Yes, they did. / No, they didn't. |
Bilgi sorularında soru kelimesi (Wh- question word) cümle başında gelir ve yardımcı fiil soru kelimesi ve öznenin arasında kullanılır.
Wh- + did + Subject + Verb1 ?
A: What did you do after school yesterday?
B: I played volleyball with my friends.
A: When did Ataturk die?
B: He died in
A: Where did you go last weekend?
B: I went to the cinema.
Geçmiş zamanda zaman ifadeleri genellikle cümle sonunda gelir. Zaman ifadelerinden bazıları şunlardır:
1.yesterday : dün
yesterday, yesterday morning, yesterday evening, yesterday afternoon
» I got up early yesterday morning. → (Ben dün sabah erken kalktım.)
2.last : geçen
last week, last month, last year, last night, last weekend, last Monday, last etc
» She finished school last year. → (O, okulu geçen sene bitirdi.)
3.ago : önce
one hour ago, a year ago, two days ago, five months ago, etc
» They arrived at school ten minutes ago. → (Onlar okula on dakika önce geldiler.)
4.past dates (geçmiş tarihler)
in , in the 17th century, in , etc
» Atatürk died on November 10, → (Atatürk 10 Kasım tarihinde öldü.)
Benzer İçerikler
İNGİLİZCE AYLAR YAZILIŞI ve OKUNUŞU
İNGİLİZCE RAKAMLAR YAZILIŞLARI ve OKUNUŞLARI
İNGİLİZCE SAYILAR e KADAR
İNGİLİZCE ALFABE HARFLER ve OKUNUŞLARI (THE ENGLISH ALPHABET)
SCHOOL SUBJECTS OKUL DERSLERİ seafoodplus.info İNGİLİZCE
TO BE AM IS ARE İNGİLİZCE KONU ANLATIMI
Like Likes Dislikes İngilizce Konu Anlatımı
İNGİLİZCE FIKRALAR VE TÜRKÇELERİ KISA VE KOMİK
Geçmişe ait bilgi içeren ve içerisinde fiil olmayancümleler to be yardımcı fiili (was / were) ile kullanılır.
İngilizcede to be yardımcı fiillere denir ve normal fiiller gibi bunların da 1. 2. ve 3. halleri vardır.
To be 1. hali: am, is, are
To be 2. hali: was, were
To be 3. hali: been
Şayet geçmiş zamanda cümleler kuracaksak 2. hali olan was veya were kullanılır. Peki, nasıl?
Detaylar aşağıda
Öncelikle bilmeniz gereken şudur ki tekil (bir tane) öznelerde was; çoğul (birden fazla) öznelerde ise were kullanılır. Peki, neden?
Çünkü am ve is yardımcı fiillerin 2. hali was; are yardımcı fiilinin 2. hali ise were dir.
Geçmişe dair herhangi bir durum, statü, konum veya zamanı ifade etmek için kullanılırlar.
I was very shocked to hear that news.
O haberi duyduğuma çok şaşırdım.
She was not in Turkey last year.
O geçen sene Türkiyede değildi.
He was an accountant there for two years.
O iki yıl boyunca orada muhasebeciydi.
They were alone at the hospital.
Onlar hastanede yalnızdılar.
The room was untidy .
Oda çok dağınıktı.
I was not happy at all.
Dün hiç mutlu değildim.
We were not with them yesterday.
Dün onlarla birlikte değildik.
They were not angry with you.
Onlar sana kızgın değildiler.
Their car was not very fast.
Arabaları çok hızlı değildi.
When I was at home, my mother was not there.
Ben dün evdeyken annem orada değildi.
Were they in London for 2 years?
Onlar 2 sene boyunca Londrada mıydılar?
Why were you late to work yesterday?
Dün neden işe geciktin?
What was on dinner yesterday?
Dün akşam yemeğinde ne vardı?
What time was the meeting last Monday?
Geçen Pazartesi toplantı saat kaçtaydı?
How many plates were there on the table?
Masada kaç tane tabak vardı?
Geçmiş zamanda içerisinde fiil olan cümlelerin kullanımıyla alakalı detaylı bilgi Simple Past Tense Konu Anlatımı sayfamızda yer almaktadır.
Özne + yardımcı fiil (was / were) + nesne + zaman
I was
You were
We were
They were
We were at work until pm yesterday.
Dün gece ’e kadar işteydik.
He was
She was
It was
Gamze was at work until pm yesterday.
Gamze dün gece ’e kadar işteydi.
You were a student last year.
Sen geçen sene bir öğrenciydin.
You were ill yesterday.
Sen dün hastaydın.
Özne + yardımcı fiil (was / were) + not + nesne + zaman
not: değil
I was not
You were not
We were not
They were not
We were not at work until pm yesterday.
Dün gece ’e kadar işte değildik.
He was not
She was not
It was not
Gamze was not at work until pm yesterday.
Gamze dün gece ’e kadar işte değildi.
Olumsuz cümlelerde was not ve were not aşağıdaki şekillerde kullanılabilir.
was not: wasnt
were not: werent
Soru kelimesi (varsa) + yardımcı fiil (was / were) + özne + nesne + zaman
Was I
Were you
Were we
Were they
Were they at work until pm yesterday?
Dün gece ’e kadar işte miydiler?
Was he
Was she
Was it
Was Gamze at work until pm yesterday?
Gamze dün gece ’e kadar işte miydi?
What time was the next flight last Sunday?
Geçen Pazar bir sonraki uçuş kaçtaydı?
Where were you at 7 oclock yesterday?
Dün saat 7de neredeydin?
Yes, I was.
Yes, you were.
Yes, we were.
Yes, they were.
Yes, he was.
Yes, she was.
Yes, it was.
No, I was not.
No, you were not.
No, we were not.
No, they were not.
No, he was not.
No, she was not.
No, it was not.
Yukarıda öğrendiğiniz bilgilere bakalım ne kadar hakimsiniz? Bunun için aşağıdaki was, were yardımcı fiili ile ilgili alıştırmaları çözmenizi tavsiye ederiz.
Konuyla alakalı bilginizi ölçmek için sayfadaki alıştırmaları çözebilirsiniz.
Boşluklara "was", veya "were" yardımcı fiillerinden uygun olanını giriniz.
1.
What time the meeting yesterday?2.
How they after the accident?3.
Why you late last week?5.
How the weather two days ago?6.
They very naughty in the class yesterday.7.
Our teacher was angry with us because we very naughty.8.
My friend and I at school two days ago because we were ill.9.
How old your brother three years ago?Cevap Anahtarları
1) was 2) were 3) were 4) was 5) was 6) were 7) were 8) werent 9) was 10) were
Simple Past Tense, Türkçe karşılığı ile Geçmiş Zaman, geçmişte belirli bir zaman içerisinde başlamış ve artık sonlanmış olan eylemleri veya durumları anlatmak amacıyla kullanılan zaman dilimidir.
Bu zaman dilimini öğrenirken kesinlikle Past Continuous Tense ile karıştırmamalıyız. Bu sebeple bu iki zaman dilimi arasındaki farkları ve Past Tense kullanım alanlarını bilmekte fayda var.
Simple Past Tense (Geçmiş Zaman) dil bilgisi kuralları, “olumlu cümle”, “olumsuz cümle” ve “soru cümlesi” olarak 3 temel kısımda incelenmelidir.
Örnek:
I came from Istanbul last week
(Geçen hafta İstanbul’dan geldim.)
He studied business administration at university
(O üniversitede işletme yönetimi okudu.)
My favorite team became champion at our national league last year.
(Favori takımım geçen sene ulusal ligimizde şampiyon oldu.)
My mom made a cake for us yesterday.
(Annem bize dün kek yaptı.)
She was the manager of our company.
(O bizim şirketimizin müdürüydü.)
Aşağıdaki tabloda geçmiş zaman olumlu cümle yapısının kuruluş biçimi yer alır.
ÖZNE | YÜKLEM | TÜMLEÇ |
I | VERB 2 | OBJECT |
YOU | ||
WE | ||
THEY | ||
HE | ||
SHE | ||
IT |
İngilizcede fiiller düzenli (regular) ve düzensiz (irregular) olmak üzere 2’ye ayrılır. Düzenli fiiller sonlarına birtakım ekler alarak kullanılırlar. Ancak düzensiz fiillerin kullanımında herhangi bir kural olmamasından dolayı bu fiillerin ezberlenmesi gerekmektedir.
Düzenli fiiller (regular verbs), fiil sonuna –ed takısı alarak kullanılırlar. Birkaç örnek vermek gerekirse;
FİİL 1. HALİ | FİİL 2. HALİ |
Walk (yürümek) | Walked |
Work (Çalışmak) | Worked |
Cook (Pişirmek) | Cooked |
NOT: Sonu “y” ile biten düzenli fiiller –ed takısı aldığında “y” kalkar ve yerine “-ied” takısı gelir. Örnek: Study (çalışmak), fiilinin 2. halini kullanmak istediğimizde kelime sonundaki “y” harfini kaldırarak yerine “-ied” takısını getiririz ve fiilimiz “studied” halini almış olur.
Düzensiz fiilleri (irregular verbs) öğrenebilmek için bu fillerin birinci hallerini ve ikinci hallerini ezberlemek gerekir. Haydi gelin şimdi düzensiz fiillerin bazılarının birinci ve ikinci hallerine birlikte bakalım.
FİİL 1. HALİ | FİİL 2. HALİ |
Find (Bulmak) | Found |
Win (Kazanmak) | Won |
Come (Gelmek) | Came |
Olumsuz Cümle Yapısı
Örnek:
I didn’t meet my friends at that cafe because I was out of the city.
(Şehir dışında olduğum için arkadaşlarımla o kafede buluşmadım.)
They didn’t tell us that the exam was canceled.
(Sınavın iptal olduğunu bize söylemediler.)
Our teacher didn’t give homework to us for the holiday.
(Öğretmenimiz tatil için bize ödev vermedi.)
I didn’t buy that jacket from that shop as it was very expensive.
(O ceket çok pahalı olduğu için o mağazadan satın almadım.)
My brother didn’t come with us yesterday.
(Erkek kardeşim dün bizimle gelmedi.)
NOT: Simple Past Tense’te olumsuz cümle kurarken, “didn’t” yardımcı fiilinin ardından mutlaka fiillerin 1. hali gelir. Olumsuz cümle yapısını, olumlu cümle yapısıyla karıştırıp kesinlikle fiilin 2. halini kullanmayınız.
Aşağıdaki tabloda olumsuz cümle yapısının kuruluş biçimi yer alıyor.
ÖZNE | YARDIMCI FİİL | FİİL | TÜMLEÇ |
I | DIDNT | VERB1 | OBJECT |
YOU | |||
WE | |||
THEY | |||
HE | |||
SHE | |||
IT |
Soru Cümlesi Yapısı
Örnek:
Soru: Did you visit İzmir last summer?
(Geçen yaz İzmir’i ziyaret ettin mi?)
Cevap: Yes, I did. /No, I didn’t.
(Evet ettim. /Hayır, etmedim.)
Soru: Did they come to the meeting?
(Onlar toplantıya geldiler mi?)
Cevap: Yes, they did. /No, they didn’t.
(Evet, geldiler. /Hayır, gelmediler.)
Soru: Did he pass the exam?
(O sınavı geçti mi?)
Cevap: Yes, he did. /No, he didn’t.
(Evet, geçti. /Hayır, geçmedi.)
Soru: Did your mother prepare a lunch box for you?
(Annen senin için öğle yemeği hazırladı mı?)
Cevap: Yes, she did. /No, she didn’t.
(Evet, hazırladı. /Hayır, hazırlamadı.)
Soru: Did your friend study at that college?
(Senin arkadaşın o kolejde mi okudu?)
Cevap: Yes, she did. /No, she didn’t.
(Evet, okudu. /Hayır, okumadı.)
Aşağıdaki tabloda Simple Past Tense soru cümlesi kuruluş biçimi yer alıyor.
YARDIMCI FİİL | ÖZNE | FİİL | TÜMLEÇ |
DID | I | VERB1 | OBJECT |
YOU | |||
WE | |||
THEY | |||
HE | |||
SHE | |||
IT |
NOT: Soru cümlesi oluştururken mutlaka fiillerin 1. hali kullanılmalıdır.
Yukarıda bahsetmiş olduğumuz soru kalıplarının iki cevabı vardır. “Evet” veya “Hayır”. Ancak karşı tarafla kurmuş olduğumuz iletişimde çoğu zaman bu iki cevap yeterli olmaz. Zaman zaman sohbetin akışına göre, karşımızdakine “Ne?”, “Ne zaman?”, “Kim?”, “Nerede?”, “Neden?” gibi cevabı evet ya da hayırdan farklı olan sorular sormak durumunda kalabiliriz. İşte tam da bu noktada WH QUESTIONS adını verdiğimiz soru kalıpları yardımımıza koşar.
WH QUESTIONS soru kalıplarını şu şekilde sıralayabiliriz:
İlgili soru kelimelerini daha önce bahsetmiş olduğumuz, Simple Past Tense soru cümlesinin başına getirerek, sormak istediğimiz soruyu karşı tarafa sorabiliriz.
Örnek:
Soru: What did you study at university?
(Üniversitede hangi bölümü okudun?)
Cevap: I studied economics at the university.
(Üniversitede ekonomi bölümünde okudum.)
Soru: When did you graduate from high school?
(Liseden ne zaman mezun oldun?)
Cevap: I graduated from high school 4 years ago.
(Liseden 4 yıl önce mezun oldum.)
Soru: Who came to your office yesterday?
(Dün senin ofisine kim geldi?)
Cevap: Jack came to my office yesterday.
(Dün ofisime Jack geldi.)
Soru: Where did you spend your holiday last year?
(Geçen yıl tatilini nerede geçirdin?)
Cevap: I spent my holiday in Kuşadası last year.
(Geçen yıl tatilimi Kuşadası’nda geçirdim.)
Soru: Why did they come to the meeting?
(Onlar neden toplantıya geldiler?)
Cevap: They came to the meeting because they wanted to express their point of view.
(Toplantıya geldiler çünkü görüşleri belirtmek istediler.)
Used to geçmişte belirli bir süre yaptığımız ancak içinde bulunduğumuz zaman diliminde yapmayı bıraktığımız alışkanlıklar için kullanılan bir kalıptır.
Örnek:
I used to eat fast food when I was young.
(Gençken fast food yerdim ama artık yemiyorum.)
They used to visit us in the summers when I was a child.
(Ben çocukken bizi yazları ziyaret ederlerdi ancak artık etmiyorlar.)
We used to go to school on foot before the new bus line opened.
(Yeni otobüs hattı açılmadan önce okula yaya giderdik ancak artık yaya gitmiyoruz.)
My friend used to buy expensive clothes in the past.
(Arkadaşım geçmişte pahalı kıyafetler alırdı ancak artık almıyor.)
I used to watch cartoons when I was a little kid.
(Küçük bir çocukken çizgi film izlerdim ancak artık izlemiyorum.)
Was/ Were yardımcı fiilleri “to be” yani olmak fiilinin 2. halidir. Simple Past Tense’te geçmişte yaşanmış herhangi bir durumu belirtmek istediğimizde Was/ Were yardımcı fiilleri kullanılır.
I, He, She, It öznelerinde “Was” yardımcı fiili kullanılırken, You, We, They öznelerinde “Were” kullanılır.
Örnek:
I was 22 years old when I graduated from university.
(Üniversiteden mezun olduğumda 22 yaşındaydım.)
They were in Balıkesir last year.
(Geçen yıl Balıkesir’delerdi.)
We were young when we were working in Ankara.
(Biz Ankara’da çalışırken gençtik.)
İngilizce öğrenenlerin en çok zorlandığı konulardan birisi de bu iki tense arasındaki farklardır. Öyleyse iki zaman arasındaki farklara birlikte bakalım.
Simple Past Tense geçmişte arka arkaya meydana gelen 2 olayı belirtmek amacıyla kullanılır.
Örnek:
He gave the phone to her and asked to order pizza for them.
(Telefonu ona verdi ve ikisi için pizza sipariş etmesini söyledi.)
Ancak Past Continuous Tense, geçmişte aynı anda fakat birbirinden ayrı olarak gerçekleşen iki eylemi belirtmek amacıyla kullanılır.
Örnek:
I was studying in my room while my brother was reading a book in his room.
(Kardeşim odasında kitap okurken ben odamda ders çalışıyordum.)
Simple Past Tense geçmişte tamamladığımız bir eylemi belirtmek istediğimizde kullanılır.
Örnek:
I worked for that company for 17 years.
(O şirkette 17 yıl çalıştım.)
Ancak Past Continuous Tense, geçmişte belirli bir zaman diliminde, belirli bir süre boyunca yapılmış eylemleri aktarmak amacıyla kullanılır.
Örnek:
I was going to the office every Saturday morning last year.
(Geçen sene her cumartesi sabahı ofise gidiyordum.)
Yukarıda verdiğimiz örneklerle Simple Past Tense’i kısaca özetledik. Ancak yabancı dilinizi daha profesyonel geliştirmek istiyorsanız siz yine iyisi mi CAMBLY’yegelin. Amerikalı ve İngiliz eğitmenlerle online olarak konuşabileceğiniz CAMBLY, İngilizceyi geleneksel yöntemlerden farklı olarak tıpkı anadilinizi öğrenir gibi doğal yollarla öğrenmenin en iyi yoludur. Kayıt olun ve “blog” kodu ile 10 dakikalık ücretsiz deneme dersine katılarak siz de neler yapabileceğinizi görün.
Yılın en büyük indirimiyle60bcc koduyla abone olun!
İngilizcedeki tüm zamanlar konu anlatımı dersinde size İngilizce cümleleri anlamanız için gereken tüm İngilizce zamanları yani tensleri (tenses) anlatacağım. İlk önce tüm İngilizce zamanlara genel olarak bakıp daha sonra detaylara geçeceğiz. Her bir İngilizce zaman için size pratik ve basit örnekler verip bu tensleri anlamanıza yardımcı olacağım.
Bu dersi baştan sona dikkatli bir şekilde okuyup not aldığınızda size yıllarca anlatılamayan, bir türlü anlamadığınızı düşündüğünüz tenses yani İngilizce zamanlar konusunu anlayacağınıza inanıyorum
(İngilizce zamanlar yerine tenses veya tensler de denebiliyor. Hepsi ile kastedilen şey aynı)
Açıkçası çoğu insanın tabi olduğu İngilizce eğitimi ile zamanlar gibi basit bir konuyu bile anlamak olay oluyor. Çoğu şey ya çok karmaşık ya da çok düzensiz şekilde anlatıldığı için öğrenciler konunun içinde kayboluyor. Bazen birkaç yıl İngilizce kursuna gitmiş öğrencilerle çalışıyorum. Bakıyorum hala daha temel şeyleri öğrenememiş. Oturup o öğrencinin bir yılda zar zor anladığı zamanlar konusunu birkaç derste bitiriyoruz. Sonra öğrenci şaşırıyor. Hocam ne kolaymış, öyle de karışık değilmiş aslında diye. Şimdi bu derste kendi öğrencilerime gösterdiğim şekilde İngilizce zamanlar konusunu size adım adım pratik bir şekilde anlatacağım. Sizin için bu dersi gecenin inde hazırlıyorum. Diyorum ki bu kanayan yarayı çözelim. Vakti geldi de geçiyor.
Hadi başlayalım!
Şimdi bu kategorilerde yer alan zamanları tek tek detaylandıralım. Zamanların isimlerinden ziyade ne işe yaradıklarını, hangi bağlamlarda kullanıldıklarını ve birbirleriyle ilişkilerini anlamamız gerekiyor.
Şimdi tüm bu kategoriler altında yer alan İngilizce zamanları tek tek yazalım. Bunların farklarını ve detaylarını bir sonraki bölümde inceleyeceğiz.
Aşağıda yer alan İngilizce zamanlar, geçmişte olup bitmiş bugünle alakası olmayan olay ve durumları anlatırken kullanılır. Mesela iki gün önce yağmur yağdı ya da yağıyordu. Oldu bitti. Bu gibi durumlarda bu bölümdeki zamanlar kullanılır.
Bu bölümdeki İngilizce tensler geçmişte başlayıp şu ana kadar devam eden ya da daha yeni biten olayları anlatırken kullanılır. Mesela iki saat önce yağmur başladı ve hala devam ediyor. Böyle bir durumda bu bölümdeki zamanları kullanırız.
Adı üstünde şu an gerçekleşen olaylar için kullanılır. Mesela ben şimdi ödev yapıyorum deseydim bu zamanı kullanırdım.
Bu bölümdeki zamanlar gelecekle ilgili durum ve eylemleri ifade eder. Mesela tatile gideceğiz tarzı bir cümle için bu zamanları kullanırız. Peki aynı iş için neden 3 tane zaman var. Aslında tam olarak aynı değiller. Genel olarak anlamları aynı ama aralarında detay farkları var. Aşağıda örnek cümleler bölümünde bu konuyu ele alacağız.
Bu bölümdeki zamanlar geçmişten geleceğe uzanan cümlelerde kullanılır. Peki bu demek yahu? Basit, hemen anlatayım. Mesela yılı itibariyle 50 yıldır İstanbulda yaşıyor olacağım tarzı bir cümle. Olay geçmişte başlamış, cümlede geçmişteki bir nokta referans alınarak gelecekteki bir olaydan bahsedilmiş.
Adı üstünde geniş zaman. Türkçedekine çok benziyor. Mesela güneş doğudan doğar tarzı bir cümlede geniş zaman kullanılır.
Yukarıda belirtmiştim İngilizce zamanların Türkçede anlaşılmamasının sebeplerinden birisi onları birebir Türkçe ile eşleştirmeye çalışmak. İngilizce ve Türkçeyi birer üzüm türü olarak düşünün. İkisi de üzüm ama belki biri siyah, biri beyaz, biri çekirdekli, biri çekirdeksiz. Öz itibari ile birbirlerine çok benziyorlar ama çok farklı oldukları yönler de var.
Şimdi 2 tane sık yapılan hataya bakalım.
İngilizcede bir insan diğerini sevince I love you diyor, Türkçede ise Seni seviyorum. Kelimeler aynı olsa da arada ciddi bir fark var. İngilizcede bu cümle geniş zamanla yani present simple ile kuruluyor, Türkçede ise şimdiki zamanla. Bu niye böyle. Öyle işte. Dilde her şeyin mantıklı bir açıklaması yok. Tarih, kültür, bilinen ve bilinmeyen pek çok faktör dilleri yüzyıllarca yıl süren yolculuklarında değiştiriyor. Şimdi biz bu iki cümleye bakıp biri doğru ya da biri yanlış diyemeyiz. O dilde doğru olan o. Biri siyah üzüm biri beyaz üzüm. İkisi de güzel. İkisi de doğru.
Peki bu hataları nasıl aşıyoruz? Bu hataları her dili kendi bağlamında değerlendirerek, o dilde çokça okuma yaparak aşıyoruz
Perfect belası dediğime bakmayın ben severim ama ben present perfect tensi severim ama bu çoğu öğrencinin kafasını karıştırıyor çünkü Türkçede direk zaman olarak bir karşılığı yok. Öğrenci diyor ki geçmiş zaman olunca -idi, -imiş ekliyoruz, şimdiki zaman olunca -iyor ekliyoruz Türkçede. İngilizcede geçmiş zamanda -ed ekliyoruz ya da fiilin ikinci halini kullanıyoruz, şimdiki zamanda ise -ing geliyor fiile. Yani kabaca kurallar var ama present perfect ile Türkçede birebir eşleşen bir zaman yok.
Peki Türkçede present perfect ile eşleşen zaman olmaması Türkçede böyle bir anlam yok mu demek? Hayır, aslında Türkçede de var ama adı konulmamış. Mesela şu cümleye bakalım. It has rained for 2 days. Yani iki gün boyunca yağmur yağdı. 2 gün önce başlamıştı, 2 gün boyunca yağdı, büyük ihtimalle kısa bir süre önce bitti. Biz Türkçede 2 gün boyunca yağmur yağdı derken adına perfect demiyoruz ama bizim de kastettiğimiz geçmişte başlayıp şu ana kadar devam eden bir olay. Bir şeyin adının olmaması ya da birebir aynısının olmaması onun bizim dilimizde olmadığı anlamına gelmiyor.
Şimdi sırayla aşağıdaki İngilizce zamanların her biri ile ilgili bir tane örnek cümle yazıp açıklayacağım. İşleri basit tutmak adına evi temizledim tarzı bir cümleyi tüm tenseler ile yazacağım.
İngilizce zamanlarla ilgili sıkıntılar Türkçeye çevrildiğinde başlıyor. Eğer siz bunları Türkçe üzerinden öğreniyorsanız, baktığınızda bazılarının çevirisi aynı ama bunlar aynı mı? Kesinlikle hayır. Mesela will ve be going to çevirileri ile past simple ve present perfect çevirileri aynı. Buna benzer birkaç vaka daha var. İşte Türk öğrenciler burada kayboluyor. Diyor ki bunlar aynı, nasıl ayırt edeceğim? Farkları ne? Ya da niye aynı işe yarayan birden fazla tense var? Ama iş öyle değil. Bu zamanların hepsi birbirinden farklı. Şimdi bunların kendi içlerindeki farklarını tek tek inceleyelim. En baştan en sona doğru adım adım gideceğim. Kemerlerinizi bağlayın 🙂
Bu bölümde birbirine karıştırılan İngilizce zamanları ve bunları nasıl ayırt edilebileceğini örneklerle size göstereceğim.
Hemen çok önemli bir bilgi ile başlayalım. Past Perfect ya da Past Perfect Continuous kendi başlarına kullanılmazlar. Bunların normalde kullanılabilmesi için yanlarında bir Past Simple gerekir. Yani bu iki zaman geçmişte başka bir olaydan önce olan olayları anlatır. Mesela Dışarı çıkmadan önce evi temizledim cümlesinde 2 eylem var. Biri dışarı çıkmak diğeri evi temizlemek. Önce ev temizleniyor sonra dışarı çıkılıyor. Bunu İngilizce yazacak olursak I had cleaned the house before I left home diye yazarız.
Past Perfect ve Past Perfect Continuous İngilizcede çok az kullanılan zamanlar. Çoğu zaman insanlar bunları kullanmak yerine her şeyi Past Simple ve Past Continuous ile anlatır. Özel olarak şundan önce şunu yapmıştım vurgusu için Past Perfect ve Past Perfect Continuous kullanılabilir.
Bunlar da kağıt üstünde birbirine benzeyen ama aslında çok farklı olan zamanlar. Present Perfect ve Present Perfect Continuous geçmişte başlayıp bu ana kadar devam eden ya da yeni biten olayları anlatır. Past Simple ve Past Continuous ise geçmişte başlayıp geçmişte biten olayları anlatır.
Şimdi şu cümlelere detaylıca bakalım.
I cleaned the house ve I have cleaned the house aslında çok farklı. İlk cümlede evi temizledim diyor, belki dün belki geçen hafta belki geçen yıl. Olmuş bitmiş çoktan. Diğerinde ise evi temizledim. Daha yeni bitti anlamı var. Yani ciddi bir anlam farkı var.
I was cleaning the house ve I have been cleaning the house cümlelerinde de durum aynı. İlkinde evi temizliyordum, belki dün, belki 1 saat önce belki bir yıl önce ama ikincide daha temizleme işi daha yeni bitti ya da belki hala daha devam ediyor.
Bu da kafa karıştıran ama aslında çok basit bir ayrım.
Bu 2 cümleyi ayıran şey planlı ve kesin olma. Will, spontane gelişen, çok planlı olmayan, kesin olmayan olayları anlatır. Be going to ise daha kesin ve planlı olayları anlatır. Yani ilk cümlede temizleyeceğim derken bir ara temizleriz esnekliği var. İkinci cümlede ise temizleyeceğim diyen kişinin belli bir planı, niyeti, programı var.
Çevirilerine bakınca benzer görünen ama alakasız olan bir diğer grup da bu. Future Continuous şu saatte şunu yapıyor olacağım anlamı verir. Mesela aşağıdaki ilk cümleye bakarsak mesela bu akşam 9da evi temizliyor olacağım tarzı bir anlam çıkar. Ama Future Perfect Continuous olunca geçmişten geleceğe bir bağlantı olur ve bambaşka bir anlam oluşur. Mesela ikinci cümle şöyle bir bağlamda olabilir. Saat 14te temizlik yapmaya başladım. Şu an saat Saat 19 olduğunda 5 saattir evi temizliyor olacağım. Yani ilk cümleden epey farklı.
Mesela Present Perfect Continuosu adına bakarsak bu zamanda have, has, had gibi bir şey olmalı ve de continuous olduğu için fiilde -ing olmalı. Bakın aşağıdaki cümlede hepsi var.
I have been cleaning the house.
Adlarında perfect olması sizi şaşırtmasın. Bunların birbiriyle uzaktan yakında alakası yok. İlki geçmişte bir olaydan önce gerçekleşen başka bir olayı anlatır. Mesela sokağa çıkmadan önce şemsiyemi aldım cümlesinde şemsiyemi aldım kısmı.
Present Perfectte ise geçmişte başlayıp şu ana kadar uzanan bir olay anlatılır.
Bu derste öncelikli amacım size tüm İngilizce zamanların mantığı ve farklarını göstermekti. Bunu yaptık, ayrıca yine örnekler üzerinden bu zamanlar arasındaki farkları ve benzerlikleri işledik. Böylece konunun genel hatlarını öğrendik. Öğrenmenin başarılı olabilmesi için hem genel resmi bilmek hem de özel detayları öğrenmek gerekiyor. Biz ilk aşamayı tamamladık. Şimdi görevimiz her bir İngilizce zaman ile ilgili kuralları, detayları, açıklamaları inceleyip çok sayıda örnek analiz ederek detaylara da hakim olmak.
Daha tüm zamanlarla ilgili detaylı açıklamaları tamamlayamadım ama en kısa sürede tamamlamayı planlıyorum. Aşağıdaki konu başlıklarından hazır olanlara tıklayıp o zamanla ilgili detaylı örnek ve kurallara ulaşabilirsiniz.
İngilizce gramer dersleri sayfasında en önemli gramer konularının listesini ve bu konularla ilgili İngilizce gramer notlarını bulabilirsiniz.
Bu dersi hazırlarken her şeyi mümkün olduğunca detaylandırmaya ve aklıma gelen tüm farkları ve önemli noktaları anlatmaya çalıştım. Ama cevabını merak ettiğiniz ve burada bulamadığınız bir nokta varsa aşağıda yorumlar kısmından yazıp sorun. Fırsat bulursam sorunuzu ben cevaplarım ya da yorumunuzu gören bir başka okurumuz sorunuzu cevaplayabilir.
İngilizce zamanlar konusu bence kanayan bir yara. O sebeple de bu dersi hazırlamaya, bildiğim tüm detayları ve incelikleri anlatmaya karar verdim. Millet uzaya araç gönderirken, İngilizce romanlar, ders kitapları, filmler, yazılımlar hazırlarken, bizim bu tensler aşamasını artık geçmemiz lazım. Cidden! Yazması benden paylaşması sizden. Bu derse ihtiyacı olan ya da bu dersten ciddi manada fayda sağlayabilecek olan yüz binlerce insan var. Paylaşın, anlatın; dönüşümde ve değişimde sizin de katkınız olsun.
Selamlar.
Konular: ingilizcedeki tüm zamanlar, ingilizcedeki tüm tensler, ingilizce zamanlar, ingilizce tenses, ingilizce zaman örnekleri, ingilizce tense örnekleri