4 aydır kullandığım ilk arabam, benim gibi ilk arabası olarak düşünenler için bu dört aylık süreçte yazayım. iki aylık araç bakma sürecim boyunca bu araba benim pek içime sinmedi çünkü arabayı almamda ki temel sebep babamın hastalığı yüzünden sürekli bir hastaneye gitmemiz ve acil durumların artık sıklaşmasıydı. o yüzden biraz güvenli birşey aramaya koyuldum. fiyatı da maksimum 20bin tl'ye koydum. benim bu süreçte en çok istediğim araçlar volvo s40, renault clio, fiat marea, albea ve palio, citroen c3, wv polo, ve chevrolet kalos'dur.
şahsen en çok yaklaştığım arabalar da marea, clio ve kalos'du ama hem ailenin en küçük çocuğu olmamdan, hem ilk defa araba kullanacağımdan hem de ilk aracım olacağından biraz bizimkilerin dediklerine göre hareket etmek daha mantıklı geldi. çünkü işimin garanti olmaması ve maaşımın azlığı yüzünden acil bir durumda elimden hemen çıkartacağım bir araba almam en mantıklısıydı. malum özel sektör, yarın işler kötü gider kredi ödeyemeyiz vs. parçasının ucuz olması, masrafının az olması, küçük olması gibi başka şeyleride ekleyince bu üstte dediğim araçlara değilde buna kısmetmiş.
hemen polo varken buna binenin aklını diyecek wv'ciler için açıklamada yapayım; abi durumumuz yoktu polo bulamadım, çünkü güzel bir polo tl'den başlıyor, benim durumum da max 20bin. şimdi siktir git.
, x-line, hdi modelini tl'ye aldım, üstelik 96bin km'de iken. aracın sahibi ingiltere'de çalıştığından babası arabayı uzun süre yatırmış o yüzden motoru ekspert raporunda %91 gibi tuhaf bir şey çıktı. güvenmedik random bir eksperte gittik, orada da %92 çıktı. ustalarda yapılacak işi var ama kesin al diyince aldık. filtreler + 2 sensör + motor temizliği + soğutma suyu kanal yıkaması + su haznesi + ıvır zıvır şeklinde ilk alımda bir tl daha masrafla. 'e geldi. şimdi bu kodumun çekirgesi hakkında ilk aracınız olarak bilmeniz gerekenler:
- aracın kullanımı çok kolay değil ama çokta zor değil. özellikle ve üstünde ki araçların kullanımları 'dan kat ve kat rahattır. direksiyonu normal araçlara göre daha ağır, bu yüzden bundan inip başka arabaya bindiğinizde bir rahatlama çöküyor. hele ki benim gibi arabayla birinci ayınız da sırası ile; civic hatchback*, i30 *, wv passat *, d*, s -ki bu istediğiniz arabaya binin sorgulatır- kullandığınızda onlar iphone 7, bizimki sikik hatta tuşlu telefon gibi geliyor. keza durum peugeot içinde de aynı; , , , , ve son olarak kullanan biri olarak diyebilirim ki bu yazdığım arabalardan daha kötü bir sürüş konforu var belki ile arasında ki fark çok büyük değil. daha komiğini söyleyim, model mercedes d kullandım bunu almadan önce, hatta onu alacaktım 14bin tl'ye ama kimse istemedi onu, d bunu kaldırır vitrine koyar, sizde halıda oynarsınız misafir gelince. öyle fark var ikisi arasında, sürüşü kötü abi.
- 1. ve 2. vites dişlilerinin çap farkı çok fazla. 2. viteste gidiyorsunuz diyelim, yavaşladınız vitesi boşa aldınız sonra da devam edeceksiniz. şimdi araç durmaya çok yakın değilse ya da km/sa hızla gitmiyorsa vitesi 1'e geçmez, 2'ye atarsanız araç çekmez. bu bir süre sonra sinirinizi bozacaktır. özellikle trafik esnasında bu size dert olmaya başlıyor. dahası bunla uğraşmamak için 1'de devam ederseniz öne yığılmayı sağlam hissettirir.
- araç 'lerde baya popüler olduğundan ve uzun yıllar piyasada olduğundan her hangi bir sorununu bilmeyen kimse yok. km göstergesi düşüyor dediğiniz anda ustanız hemen km sensör bozulmuştur diyip çat diye yapıyor. kliması çalışmıyor diyorsunuz, tak hemen bas bakim gaza, ha gazı bitmiş.
- peugeot firmasının bir sıkıntılı yanı var -sanayi içinde ki tüm ustalarda bunu doğrulayacaktır- bu aracın parçalarıyla uğraşmak baya sıkıcı bir iş. sensörlerin yerleri bir acayip. bir çok cihaz conta yerine alyan ile tutturulmuş vs. usta uğraşırken ana bacı söver bu arabaya. o yüzden ucuz bir parça için işçilik ödeyebilirsiniz. şanzıman yağının değiştirildiği tıpayı öyle bir yere yapmışlar ki sol ön lastiği sökmeniz gerekiyor bulmak için, km sensörü şanzımanın hemen altında yağ yattına contalı *, motor hararet müşürünü sökmek için motor üst bloğuna dalınması lazım. verimlilik 0 amk. denk gelirseniz bir de seat'ları izleyin çat sök - çat tak bu konuda çok güzeller.
- aracın yan sanayi parçaları köpek gibi ucuzdur, bir motor suyu sensörü 55tl, bir km sensörü 50tl. orjinal parçaları ile piyasada ki orjinallerden çok daha ucuzdur.
- dizel olarak şehir içince -ankara- km'de ila lt arasında yakar*. fena değil aslında motor eski teknoloji olduğundan zamanında çok iyi olan ama yeni araçlarla kıyasladığınızda fena olmayan bir yakıt tüketimi var. bu nedenle oo dizel yakmaz diyenlere biraz kulak asmayın, yeni nesil motorlar da bu rakamlar çok hoş karşılanmıyor abi. kulaktan dolma laflara atlamayın. kabaca tl mazota km yol yaptım bu hafta.
- aracın jant ölçüler /75/r14, yani en küçükleri. bu nedenle lastikleri ucuza geliyor. en iyilerinden biri olan continental'leri tl'ye kapatıyorsunuz. ama lastikler hakkında bir uyarı hem yakıt hem de ıslak zemin notu a olan lastikler bu sınıfta bulunmuyor. yakıt verimliliği bu ölçüler için en fazla b sınıfı oluyor, bu yüzden a bulacağım diye zorlamayın. c/a iş görür, b/a candır.
- aracın boş hali kg, yani hafif bunun bir kaç çıktısı var. araç o motorda fazla yük olmadığında gayet verimli ve atak bir şekilde kullanılabiliyor (1), hızlı viraj alma konusunda savrulma yapabiliyor (2), güvensiz hissetiriyor (3) vs.
- aracın malzeme kalitesi iyi değil, kapılar biraz boş kapatınca gelen ses biraz hoş değil, bu ayrıca sizi güvensiz hissetiriyor. yalıtım hoş değil dışarıda ki ses aynen sizde, motor kucağınızda. 2bin devirin üstünde 3bin devirdeyim de v-tec devrede sanki gibi bir gerilim oluşuyor. keza aracın şasesinin kalitesi çok kötü. bindiğiniz anda "lan vurursak cesedimiz çıkar moduna giriyorsunuz". ah ulan d senin içinde bulutların üstündeydim.
- iç tasarım verimli değil, küllük öyle bir yerde ki manuel araçta küllük sadece bozuk para kumbarası olabilir. vites erişmenize izin vermiyor. cam tuşlarının yerini çok hoş, alışana kadar uğraştırıyor. camdan kol çıkarmaya çalışırsanız kilide maruz kalıyorsunuz. tam dirseğinize batıyor bu rahatsız ediyor ama bunun yerine kapılarda ki o eğimli bütün tasarım tam bu iş için yapılmış. kapı tutacaklarının olduğu bölüm sadece kapıyı aç kapa için değil, kolunuzu oraya yaslamanız için yapımış. bir süre sonra sizde binen yolcularda buna fit oluyor. el freni hakkında baya dalga geçerler uyarayım.
- aracın boyutları çok küçük, park konusunda efsane o yüzden. ben gördüğüm yere yabıştırıyorum, millet de buna biraz fit oluyor. manevra konusunda da çok iyi, ilk araç olduğundan gerilen sizi de çoşturuyor bir süre sonra şöförlüğünüz değişiyor. ölçülerine alıştığınız anda beklenmedik şekilde güzel kullanıyorsunuz, olmayan park yeri yaratıyor, geçmez denilen yerden geçiyor dürzü. ama içi de küçük arkaya oturanlar için mesafe hoş değil, yoga yaparlar. boyunda ki ben için koltuğu aşmak lazım.
- arka koltuk emniyet kemerlerinin klips kemer boyları biraz kısa x-line modelinde. feline modeline baktığım için biliyorum. koltuğun altına kaçıyor çıkarma için uğraşına koltuğu hafif katlıyor. ipneler 3cm daha uzun yapmışlar feline'de, bunda siklememişler.
- dış tasarım halen güzel be abi. tamam yeni arabalara bakınca la bi siktir çekiyorum bu lafa ama 20bin fiyat aralığında benim genelde ara ara aklıma gelen şeylerden biri "lan amk bunlada taşak geçerler" lafıydı. merak etmeyin herkesin bu arabaya bir göz aşinalığı var, dahası aracın tasarımı güzel abi. aslında kimse siklemiyo lan sizin aracın nasıl göründüğünü, kuruntu yapıyoz sadece.
- yukarıda dedim aracı satabilmekte önemli diye, d bu yüzden olmadı zaten alırsam son sahibi ben olabilirdim *bu aracın alım satım olayı acayip rahat ve hızlı. araç çok bilindiğinden herhangi bir ustaya götürdüğünüzde size hemen alınıp alınamayacağı söylüyor. kronik sorunları, bakımlarının etkisi, motorun yıpranma ömrü, şanzıman ömrü vs. herşeyi belli bunun. alırken lan birşey çıkar mı sonradan korkusu yaşamazsınız. ayrıca aracın piyasası acayip hızlı. ilk aldığım hafta sanayi'de bir usta, ertesi hafta bir öğrencimizin velisi ve bir ay sonrada başka bir velimiz aracın kilometresini ve motor durumunu duyunca 24bin - 25bin tl verdiler. haziran ayında iki defa mahallede 25binden teklif aldım. bir tanıdığımız 24bin vereyim dedi dün*. satma konusunda pek sorunu yok bunun. ha ama alırken iyi seçin çünkü bu araç çok uzun zamandır yollarda, ucuz ve ilk arabam sıfatını yükleniyor o yüzden temizini bulmanız vakit alır. temiz ise aldığınız araba satmada sıkıntı olmuyo, ben şansıma karlı çıktım.
- peugeot'dan ustalar nefret eder, bir sebebini yazdım zaten ikincisi ise pis araba. elektrik aksamı resmen sanayinin taşak malzemesi. aracın farlarını kapatmadan kontak kapatırsanız ya da farları önce açıp kontağı sonra açarsanız, 4'de 1 ihtimal (evet hesapladım amk!, başımıza geldide ordan biliyoz) farlardan bir tanesi patlayacaktır. çakmaz gözünün sigortası 2 ayda iki defa bozulur. bsi devresi aracın elektrik dağıtımını yapan bir devre var, tüm iç elektrik aksamının bağlantıları bu devreden yapılır. bsi elektrik devresinin ömrü uzun değildir, yama yapılarak düzeltilir ama iyice kötüleşir. hatta bu bsi denilen board o kadar dandiktir ki yenisi bir yılı çıkarmaz. 0 bsi devresi tl, bu yüzden 30tl'ye yaptırıp devam edersiniz ama bir gün bakarsınız silecekler çalışmaz. o yüzden bu araçla sanayide taşak geçilir, ne olduda bozuldu koduğum derseniz çoğu usta "insanda bugün çalışır yarın kalp krizinden aniden gider, normal yani" diye dalga geçerler. o yüzden bu sizi çok uğraştıracak uyarayım. kullanmış olan ekspertler, ustalar sadece motora değil bu devrenin durumuna da bakarlar, eğer devre yamalı ise devreyi söküp yamaların kondisyonuna göre alın ya da almayın derler.
- bakim başka he stepnesi aracın arkasında altında, bagajın içinde ve altında değil. benim gibi muaynede panik olmayın.
- klima gazı problemi çok biliniyor. normalde klimanın gazı bitmiş muhabbetini çok duyarsınız ama 'larda bu sorun biraz daha fazla sebebi gaz basılan haznenin ömrünü doldurması. yeni hazneyide size kimse tl veripte aldırmaz. o yüzden 2 yılda bir gaz bastırmanız lazım.
aklıma gelenler bunlar şimdilik. sadece şehir içi 11bin km yaptım 4 ay içinde, malum kişi yüzünden ankara'da bir yerden bir yere ulaşmak bir saate kadar olduğundan, ulaşım hayvan gibi pahalı olduğundan, en az iki vesaitte bir yere gidilebildiğinden, paso derdinden, orospu çocuğu taksicilerden sonra bana ilaç gibi geldi bu araç. yukarıda yazdığım dertleri, sıkıntıları unutturuyor yeminlen. alınır mı, ilk araç olarak hdi x-line modeli temiz ise alınır. başka opsiyonlara bakayım derseniz bir bakın derim, bulmak zor değil zaten, her şekilde iyisi denk gelir. olay hem içinize sinmesi, hem de diğer kriterlere uyması. ben yukarıda yazdığım araçlardan alıcı olarak marea, d, polo, s40, kalos, palio, alfa-romeo , c3 ve renault clio kullandım, aralarında içime sinen arabalar ne s40, ne polo, ne marea, ne , ne de idi. 'de yapılan bir araba (mercedes-benz d), 'den sonra yapılan arabalardan daha rahat, daha güvenli, daha güzel ve daha komforluydu ama kriterlerinizi belirlediğiniz de alacağınız araç bir anda değişiyor. tüm bunlara göre düşündüğünüzde 7/10 iken d 3/10, polo 9/10*, kalos 7/10, clio 8/10*, 5/10, c3 6/10 gibi bir durum oluşuyor. aynı şeyi motor alırkende yaşamıştım.
şansıma sokim.