Piyon (♙♟, bazı kaynaklarda er olarak da adlandırılır), satranç oyunundaki en zayıf ve sayıca en fazla olan taştır. Satranç bir savaş oyunu olarak düşünülürse piyonlar bu savaştaki en yalın asker olan piyadeyi temsil eder. Satranç oyununda her oyuncu oyuna sekiz piyonla başlar. Bu piyonlar oyuncunun gördüğü taraftan bakıldığında satranç tahtasının ikinci sırasını kaplar. Piyonların başlangıç konumu beyaz taşlarla oynayan oyuncu için a2, b2, c2, d2, e2, f2, g2 ve h2, siyah taşlarla oynayan oyuncu için a7, b7, c7, d7, e7, f7, g7 ve h7 kareleridir. Piyon bir orduda rütbesiz bir askere benzetilebilir.
Bütün tahtayı geçerek tahtanın son sırasına ulaşan piyon oyuncunun isteğine göre aynı renkteki vezir, kale, fil ya da at'a terfi edebilir. Terfi eden piyon oyundan çıkarılır ve diğer oyuncu hamlesini yapmadan önce bulunduğu kareye seçilen yeni taş yerleştirilir.
Piyonun terfi edeceği taş belirlenirken seçenekler oyundan çıkarılan taşlarla sınırlı değildir. Bir oyuncunun 10 at, 10 kale, 10 fil ya da 9 vezire sahip olması Satranç oyun kurallarına uygundur ve oyun sırasında böyle bir durumun oluşması olasıdır. Böyle bir durum uygulamada çok nadiren görülebilir.
Bazı nitelikli satranç takımları her bir renk için fazladan bir vezir sağlasa da pek çok satranç takımında fazladan taşlar bulunmaz. Bu nedenle uygulamada piyonun terfi edeceği taşlar genellikle daha önce oyundan çıkarılan taşlardır. Terfi edilmek istenen taş bulunmadığında kalelerin ters çevrilerek vezir olarak kullanılması gibi bilgisayarda satrançta mümkün olmayan olağan dışı yöntemler de kullanılır.
Vezir nasıl gider
\"Hakça düzen.\"
\nTam slogan:
\n\"Ne ezilen ne ezen, insanca hakça düzen.\"
\nCHP lideri olduktan sonra, hatta genel başkanlığa giden yolda Bülent Ecevit'in 'den itibaren en sık kullandığı sloganlardan biri bu:
\n\"Hakça düzen.\"
\nAynı tarihlerde, buna karşı Milli Selamet Partisi (MSP) lideri Necmettin Erbakan, AKP'nin dayandığı kökün önderi \"Adil Düzen\" diyor. Bu da, Erbakan'ın en sık kullandığı söylem.
\nErbakan, Ecevit'in \"hakça düzen\" söyleminden etkileniyor ve şöyle yorumluyor:
\n\"Hak, hakikat ve hukuk. Allah'ın El Hakk isminin tecellisi, ondan pay almak.\"
\nCHP ile koalisyon kurmaya hazırlanırken
\n\"Kendisinin inandığı Adil Düzen'i Ecevit'in Hakça Düzen anlayışına oturtuyor.\"
\nCHP - MSP koalisyonu yılında bu felsefi ve siyasi mantıkla örülüyor.
\n\"Oylamalardaki farklı tutumdan dolayı koalisyon bozulmaz.\"
\nBu cümle yılındaki \"CHP - MSP koalisyonunda MSP'li Adalet Bakanı Şevket Kazan'a\" ait.
\nO tarihte Cumhuriyet Gazetesinde henüz çırak bir muhabir olarak kendisine sorduğum soruya, Kazan'ın verdiği yanıt böyle.
\nYanıtın dayandığı olay, yandaş medya ile AKP - MHP koalisyonunun günümüzde diline doladığı CHP ve Saadet Partisi (SP) birlikteliğine ışık tutacak nitelikte.
\nOcak yılında Bülent Ecevit ile Necmettin Erbakan tarafından kurulan koalisyon beş ay sonra Mayıs ayında ciddi bir anlaşmazlığa düşüyor.
\n\"Sorun, siyasi af.\"
\n12 Mart askeri darbesiyle birlikte solcular ve dinsel kesim ağır darbe alıyor. Her iki tarafın önde gelen temsilcileri darbeciler tarafından işkencelere uğruyor, hapse atılıyor.
\nÜç yıl sonra CHP - MSP koalisyonu Ecevit'in Başbakanlığında işbaşına gelince gerek sol, gerekse dinsel kesimin hapiste bulunan temsilcilerine af çıkarmak kararı alınıyor.
\nO kararın pratik yönü var:
\n\"Ceza Yasasının , ve maddelerinden yatanlara af çıkarmak.\"
\nve maddeler sınıf temeline dayalı örgütlenme ve propaganda yasağını öngörüyor, yani solcularla ilgili.
\nmadde ise, dini alet ederek devletin güvenliğini sarsacak dinsel örgütlenme ve propagandayı yasaklıyor.
\nMeclis'te af yasası görüşülürken, önce maddeden ceza alan dinsel kesimin üyeleri için oylama yapılıyor ve onlara af kabul ediliyor.
\n- 'den ceza alanlara gelince
\n\"MSP'deki bazı Nurcu milletvekilleri, ‘biz komünistleri affetmeyiz' diyerek, aleyhte oy kullanıyor ve solculara af çıkmıyor.\"
\nErbakan, Ecevit'e karşı çok mahçup duruma düşüyor.
\nKoalisyon bozulur mu, bozulmaz mı tartışmaları yoğunlaşırken, ben Adalet Bakanı Şevket Kazan'a \"koalisyon bozulur mu\" sorusunu sorma fırsatı buluyorum, Kazan da \"bozulmaz\" diyor.
\nCHP'nin başvurusu üzerine konu Anayasa Mahkemesi'ne gidiyor, Anayasa Mahkemesi - maddelerden hapis yatan solcuları da, af kapsamına alıyor.
\nŞevket Kazan'ın söylediğine denk, koalisyon bozulmadığı gibi, iki ay sonra
\n\"Aynı koalisyon Temmuz ayında Kıbrıs Barış Harekatı'nı gerçekleştiriyor, Kurtuluş Savaşı sonrası, Cumhuriyet Tarihimizin ilk sıcak savaşına imza atıyor.\"
\nCHP - MSP koalisyonu Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında bozuluyor.
\nEcevit hemen seçime giderek, tek başına iktidar olmak istiyor, MSP yanaşmıyor. Sonrasında çok başka koalisyonlar yaşanıyor.
\nAncak, CHP - MSP koalisyonu tam anlamıyla \"zıtların birlikteliği.\"
\nKıbrıs Barış Harekatı olmasa, yani Rumların Kıbrıs'ta darbeye teşebbüsleri yaşanmasa, belki daha uzun süre devam edebilecek bir koalisyon olarak tarihe geçebilirdi.
\nCHP - MSP koalisyonu ardından oluşan AP - MSP- MHP koalisyonu, \"Milliyetçi Cephe\" döneminde 12 Eylül askeri darbesine kadar, Türkiye \"sağ - sol çatışmalarıyla\" kavruluyor.
\nO sırada MHP'nin başında Alpaslan Türkeş var ve Türkeş Başbakan Yardımcısı.
\nSol ile ülkücü çatışmasında pek çok genç, akademisyen, siyasetçi, gazeteci ve sivil insanlar hayatlarını kaybederken, Ecevit'in müthiş bir sözü var:
\n\"Katiller hükümettedir.\"
\nZaman geçiyor, Türkeş ölüyor, MHP'nin başına Devlet Bahçeli geçiyor ve 'da:
\n\"Bu kez yeni partisi DSP'nin başındaki Ecevit Mesut Yılmaz'ın liderliğindeki ANAP ve Bahçeli'nin liderliğindeki MHP ile koalisyon kuruyor.\"
\nO dönem çıkan büyük anlaşmazlık, yakalanan PKK lideri \"Öcalan'a verilen idam cezasının yerine getirilip getirilmeyeceği.\"
\nBahçeli idamda ısrar ederken, Ecevit ve Yılmaz idamın sakıncaları üzerinde duruyor ve Öcalan idamdan kurtuluyor.
\n\"Bahçeli de, bu karara katılıyor, koalisyon bozulmuyor.\"
\nDSP - ANAP - MHP koalisyonu seçimlerine kadar devam ediyor.
\nGünümüzde belki pek çok kişinin ya bilmediği ya da ayrıntılarını tam hatırlamadığı CHP - MSP ortaklığından bugüne bir çizgi çekersek
\nAltılı Masa'da CHP'ile birlikte Saadet Partisi'nin (SP) yer alması ki, o SP Erbakan'ın has mirası olan parti niteliği ile bugün orada oluşan koalisyona yabancılık çekmeyen geçmişe sahip.
\nBelki SP'lileri kışkırtmak, belki cehaletten, belki de her ikisinden kaynaklanan SP'ye yönelik eleştirlere gülüp geçmekten başka yapacak bir şey yok.
\nKemal Kılıçdaroğlu'nun hafta başında SP lideri Temel Karamollaoğlu tarafından Altılı Masa'nın Cumhurbaşkanlığı adaylığını ilan ederken, toplanan kalabalığın bir bölümü:
\n\"Mücahid Erbakan\" diye bağırıyor, bir diğer bölümü:
\n\"Mustafa Kemal'in askerleriyiz\" çığlıklarıyla yeri göğü inletiyor.
\nGünümüz koşullarında oluşan bir sentez.
\nSatrançta oyunlardan biri de, \"zehirli piyon\" hamlesi.
\nTaraflardan biri \"aldatıcı bir hamle\" ile bir piyon ileri sürüyor, karşı tarafı mat etmek için. Ama, o hamle ile kendisi mat oluyor.
\n\"İleri sürdüğü piyona zehirli piyon deniyor, hamlesi kendisini zehirliyor.\"
\nAKP - MP ortaklığı ile yandaş medya ileriye sürekli \"zehirli piyon\" sürmekle meşgul!..
\nBaştan sona deprem Öncesinde hazırlıksız olma hali, sonrasında her türlü beceriksizlikler
\nEkonomi
\nAdalet
\nÇevre
\nSiyasi eleştiriler
\nMuhalefete yüklenmek amacıyla iktidar ortaklarının ileri sürdüğü her piyon aslında \"zehirli piyondan\" başka bir şey değil.
\nAltılı Masa'yı mat etmek isterken, kendisi mat oluyor.
\n\n Yalçın Doğan kimdir? \nYalçın Doğan, yılında Alman Lisesi'ni, 'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi. \nGazeteciliğe yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı. \n'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor. \nTürk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı. \nHer biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almanca'dan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir. \n | \n