plcc düşüklüğü nedir / Plcc değeri kanser -

Plcc Düşüklüğü Nedir

plcc düşüklüğü nedir

P-LCR

P-LCR Nedir?

Plcr; tam kan sayımı olarak bilinen rutin taramalarda trombosit büyük hücre oranını ifade eden bir kısaltmadır. Trombosit büyük hücre oranının İngilizce karşılığı olan “Platelet large cell ratio” kelimelerinin baş harflerinden türetilen bu kısaltma, genel sağlık değerlendirilmelerinde etkin rol oynayan bir kan değeridir. Bunun yanında aşırı kanamanın önlenmesi ve yaraların iyileştirilmesinde etkin olan trombosit seviyeleri, düşük ya da yüksek olduğunda ciddi bir sağlık sorununun belirtisi olabilir.

Karaciğer tarafından üretilen trombositler aynı zamanda kan pulcukları olarak da bilinirler. Kanın pıhtılaşmasını gerektiren koşullarda aktif hale gelen bu kan hücreleri, işlevini tamamladıktan sonra dalak tarafından parçalanılarak yok edilirler. Ancak bu hücre sayısının artışı durumunda pıhtılaşma artarken, sayı azaldığı durumlarda da pıhtılaşma zorlaşır.

Bazı hastalıklar ve koşullar nedeniyle dalak daha aktif çalışmaya başladığında değerleri düşebilir veya artabilir. Mesela sigara kullanımı, yüksek rakımlı bir bölgede yaşama gibi faktörler nedeniyle değerler değişebilirken, seviyelerinde görülen bu dalgalanmanın nedeni kalıtsal veya sonradan edinilmiş bir hastalık da olabilir. Bu yüzden kanda plcr düşüklüğü veya artışı bir uzman tarafından değerlendirilerek nedeni konusunda kesin bir tanı konması ve tedavi edilmesi gerekir.

P-LCR Normal Değerleri Kaç Olmalı?

Kan tahlili analizi özel tıbbi cihazlar tarafından yapılarak belirlenmiş bir formül çerçevesinde plcr değeri hesaplanır. Bu değerler p-lcr = p-lcc/plt formülü ile otomatik olarak hesaplanmaktadır. Plt toplam trombosit sayısını ifade ederken, p-lcc ise 12 fl’den büyük olan ve 30 fl’den küçük olan trombosit sayısını ifade etmektedir. Çıkan sonuçlar referans aralığı ile karşılaştırılmaktadır. P-lcr seviyelerindeki referans aralıkları yaş ve cinsiyete bağlı olarak değişebilirken, % aralığında olması gerekir. Başka bir ifadeyle aralığındaki değerler normal olarak kabul edilir.

P-LCR Nasıl Ölçülür?

P-lcr değerlerini elde etmek için hemogram olarak bilinen tam kan sayımı yapılması gerekir. Parmak ucundan, koldaki bir damardan ya da yeni doğanlarda topuktan kan numunesi alınarak yapılan bu işlem, hemen hemen her hastane veya sağlık ocağında uygulanan rutin bir kan testidir. Özel bir hazırlık yapılmasına gerek olmamasına rağmen alerji veya hastalık öyküsü hakkında uzmana bilgi verilmesinde fayda vardır. Bunun yanında sonuçların değerlendirilmesi açısından alınan ilaçlar varsa, uzman bilgilendirmelidir.

Alınan kan laboratuvarda özel analiz cihazı ile analiz edilerek kan değerlerinin seviye ve oranları otomatik olarak çıkarılır. Çıkan sonuçlar kan hücreleri kemik iliği tarafından üretildiği için kemik iliği hakkında da faydalı bilgiler sağlar. Ancak plcr kan tahlili sonucunda sadece plcr değeri çıkmaz, diğer trombosit değerleri ve pek çok kan bileşeni hakkında da bilgiler sağlanır. Bu yüzden çıkan sonuçlar tanı konmadan önce diğer trombosit ve kan değerlerinin de değerlendirilmesi gerekir.

Hamilelikte P-LCR Değerleri Nasıl Olmalı?

Hamilelik sürecinde kan hacminde yaşanan düşüş nedeniyle p-lcr değerlerinde düşme yaşanabilir. Yani hamilelik plcr düşüklüğü nedenleri arasında sayılabilir. Uzman tarafından izlenmesi dâhilinde herhangi bir sorun oluşturmayan bu durum, genellikle ikinci ve üçüncü trimester dönemde yaşanır. Değerlendirmenin diğer trombosit ve kan bileşenleri ile beraber ele alınması gerekirken, hamilelik belirti ve şikayetleri gibi harici bir durum olup olmadığı da göz önünde bulundurulmalıdır.

Hematologların ve kadın doğum uzmanlarının hamilelik sırasında bu farklı referans aralıklarından haberdar olmaları önemlidir. Hamilelerin beslenme ve diğer koşullarının takibi içinde önem taşıyan bu değer, enfeksiyon durumunda düşebilir. Bu yüzden anne ve fetüs açısından bir risk teşkil etmemesi için takibi önemlidir. Hamilelikte plcr normal referans aralığı şu şekildedir;

Birinci trimester: %18 – 46

İkinci trimester: %16,7 - 46,7

Üçüncü trimester: %18 - 50

Bebeklikte P-LCR Değerleri Nasıl Olmalı?

Bebeklerde ve çocuklarda topuktan alınan kan ile trombosit değerleri ile ilgili ölçümleme yapılırken plcr tek başına değerlendirilmez. Bunun yanında diğer trombosit değerleri ve kanın diğer bileşenleri hakkında bütüncül bir yaklaşımla sonuçlar ele alınır. Kalıtsal olarak gen faktörlü bir hastalık veya dalakta anormallikler varsa plcr değerleri normal seviyelerin dışına çıkabilir. Bunun haricinde bebek kan akışını plasenta kaynaklı sağladığı için doğumun ilk günlerinde kendi trombosit sayısına ulaşması bir süre alabilir. Uzmanlar tarafından bu göz ardı edilmemelidir.

P-LCR Düşüklüğü Nedenleri ve Hastalıkları Nelerdir?

Kandaki plcr değerlerinin düşmesine doğuştan gelen dalak anormallikleri neden olabileceği gibi sonradan edinilmiş bir hastalık da neden olabilir. Romaid artrit, sonradan dalak genişlemesi veya üremik sendrom plcr düşüklüğe neden olan koşullar arasında gösterilebilir. Ayrıca nöbet ilaçları ve idrar söktürücü ilaçlar da kandaki trombositi azaltabilirken ilişkili olarak plcr seviyelerinin düşmesine neden olabilir.

Alkol kullanımı ve B12 eksikliği de plcr düşüklüğünün bir sebebi olabilirken neden olan hastalıklar şu şekilde sıralanabilir;

P-LCR Düşüklüğü Belirtileri

Plcr düştüğü zaman bazı belirti ve semptomlarla kendini gösterir. Bu belirti ve semptomlar herkeste aynı olmamakla beraber uzun süreli yorgunluk ve halsizlik görülmesi yaygındır. Bunların yanında trombosit seviyelerinin aşırı düşmesinden kaynaklı diş eti kanaması, iyileşmeyen yara, idrar ve rektumda kanama ve hatta iç kanama belirtisi olan kanlı mukus da görülebilir.

Özellikle hamilelik dönemi belirtileri ile karıştırılabilecek bazı belirtiler yapılan tam kan sayımı ile belirlendiğinde takibi yapılmalı ve önerilen gerekli beslenme tavsiyelerine uyulmalıdır. Plcr düşüklüğü yakından izlendiği ve diğer kan değerleriyle birlikte değerlendirildiğinde tehlike içermeyen bir durumdur.

P-LCR Düşüklüğü Tedavisi

Trombosit düşüklüğü olan trombositopeni varsa bu plcr düşüklüğüne neden olabilir. Tedavisi yapılırken öncelikle buna neden olabilecek ilaçlar değiştirilmelidir. Bunun yanında trombosit değerlerini yükselten ilaçlar reçete edilebilirken bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlarda verilebilir. Bazı durumlarda ise plazma değişimi gerekebilir, hatta dalağa cerrahi müdahale yapılmasına bile ihtiyaç duyulabilir.

P-LCR Düşüklüğü Ne İyi Gelir?

Kandaki plcr değerinin yükselmesini sağlamak için uygulanan tıbbi tedavinin yanında bazı noktalara dikkat edilmesi gerekir. Mesela morarma veya yüksek kanamaya neden olabilecek aktivite ve sporlardan kaçınılması gerekir. Diyette ise C vitamini bakımından zengin olan pancar, turunçgiller, ahududu, bal kabağı, ıspanak gibi besinlerin tüketilmesine özen gösterilmelidir. B12 ve A vitamini açısından zengin olan besinler tüketilmesi trombosit sayısını ve dolayısıyla plcr seviyelerini yükseltilmesine yardımcı olur.

P-LCR Düşüklüğü Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Kandaki trombosit değerlerinin çok düşük olması trombositepenin şiddetini artırabileceği gibi beyin kanaması riski içerebilir. Ancak bu sadece plcr düşüklüğü ile değerlendirilemez diğer tombosit değerleri ve kan bileşenleri aynı anda değerlendirilmelidir. Değerlendirmeler yapıldıktan sonra çıkan sonuca göre ilaç veya diyet tavsiyeleri ile bu eğerler yükseltilmeye çalışılır. Ayrıca bu yönde alkol tüketimi, ibuprofen ve aspirin gibi değerleri düşüren ilaçların kullanımı bırakılmalıdır.

P-LCR Yüksekliği Nedenleri ve Hastalıkları Nelerdir?

Plcr değerlerinin yüksek olması trombositoz olarak değerlendirilen trombosit fazlalığına işaret eder. Buna neden olana bazı sağlık koşulları ve hastalıklar olmasının yanında bazı durumlarda geçici bir yükselme görülebilir.  Uzun sürekli yükselmeler organlara zarar verebileceğinden dolayı yakından takip edilmeli ve gerekli tıbbi müdahaleler yapılmalıdır. Plcr yüksekliği nedenleri ve hastalıkları arasında şunlar bulunur;

P-LCR Yüksekliği Belirtileri

Plcr yüksekliğinin en yaygın belirtisi anemi ve iştah kaybıdır. Bunun yanında cildin hassaslaşması ve yorgunlukta görülen diğer belirtiler arasında gösterilebilir. Plcr yüksekliği sonrası pıhtı riski olabileceği gibi şu belirtilerle de kendini gösterebilir;

P-LCR Yüksekliği Tedavisi

P-lcr yüksekliği belirlendikten sonra diğer trombosit ve kan bileşenleri kontrol edilerek bütüncül bir değerlendirme yapılır, sonrasında bir tedavi planı başlatılır. Diyabet, tansiyon veya kolesterol gibi kronik bir hastalığın neticesinde oluşan bir durum ise bu koşullar tedavi edilir. Bunun yanında trombosit perinezi olarak adlandırılan fazlalık trombositleri temizleyen bir tedavi başlatılabilir. Bu tedaviye müracaat edilmeden önce, öncelikle fazla plcr’ye neden olan ilaçlar değiştirilir, trombosit üretimi yavaşlatılır ve kan pıhtılaşmasına engel ilaçlar reçete edilir.

P-LCR Yüksekliğine Ne İyi Gelir?

Plcr yüksekliğinin tedavisi yapılırken, uygulanan tıbbi tedavinin yanında sigarayı bırakmak ve düzenli egzersiz yapmak da yardımcı olur. Tam tahıllı ve yağsız proteinler tüketmek, meyve ve sebze tüketimine ağırlık vermek altta yatan kronik sebeplerin iyileştirilmesine yardımcı olabileceği için plcr düşmesine yardımcı olabilir. Trombosit değerlerinin düşürülmesine yönelik karanfil, zerdeçal, sarımsak, kimyon ve omega 3 bakımından zengin besinler tüketilmesi trombositi doğal olarak düşürürken plcr seviyelerini düşer.

P-LCR Yüksekliği Hastalıkları

Plcr değerlerinin yüksek olması genetik faktörlerden kaynaklanabileceği gibi sonradan edinilmiş bir hastalığın neticesinde de oluşabilir. Bazı hormonların işlevini yerine getirmesini engelleyen faktörler kemik iliğindeki kırmızı kan hücre sayısını azaltırken, üretimin hızlanması adına trombosit ve dolayısıyla plcr değerleri de yükselebilir.

P-LCR Yüksekliği Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Plcr değerleri yüksekse tedavisi yapılmadığı durumlarda tromboembolik iskemik için bir risk faktörü oluşturur. Dolayısıyla felç ve beyin kanaması gibi ciddi hayati sonuçlar doğuran koşullar oluşturmaması adına erken dönemde değerlerin düşürülmeye çalışılması önemlidir. Sonraki süreçte de yakından izlenmesi gerekir.

PLCR nedir, neden olur ve normal değeri kaç olmalı? PLCR düşüklüğü belirtileri

PLCR Nedir?

PLCR (Plateletcrit), trombositlerin (kan pulcukları) toplam kan hacmi içindeki yüzde oranını gösteren bir ölçümdür. Trombositler, kan pıhtılaşması ve yara iyileşmesi süreçlerinde önemli bir rol oynar. PLCR, kanın pıhtılaşma yeteneğini ve trombositlerin genel fonksiyonunu değerlendirmek için kullanılır.

PLCR Normal Değeri Kaç Olmalı?

PLCR normal değerleri yaşa, cinsiyete ve genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir. Genel olarak kabul edilen normal PLCR değer aralıkları şunlardır:

  • Yetişkinler için: % - %
  • Çocuklar için: % - % (yaşa bağlı olarak değişir)

Diğer yandan hamilelik döneminde PLCR değerlerinde düşme yaşanabilir. Bir diğer deyişle hamilelik süreci PLCR düşüklüğü nedenleri arasında gösterilebilir.

PLCR Düşüklüğü Kanser Belirtisi Mi?

PLCR düşüklüğü tek başına kanser belirtisi olarak kabul edilmez. Ancak, bazı kanser türleri (örneğin lösemi) ve kanser tedavileri (kemoterapi ve radyasyon tedavisi) trombosit sayısında ve PLCR değerlerinde düşüşe neden olabilir. PLCR düşüklüğünün kesin nedenini belirlemek için ek testler ve doktor değerlendirmesi gereklidir.

PLCR Düşüklüğü

PLCR düşüklüğü, kanın pıhtılaşma yeteneğinin azalması ve trombositlerin toplam kan hacmindeki yüzde oranının düşmesi durumunu ifade eder. Bu durum, kanama riskinin artması ve yara iyileşmesinin yavaşlaması gibi sorunlara yol açabilir.

PLCR Düşüklüğü Belirtileri

PLCR düşüklüğü bazı belirti ve semptomlarla kendini gösterebilmektedir. Belirtileri ise şunları içerebilir:

  • Kolay morarma ve kanama
  • Burun kanaması
  • Diş eti kanaması
  • Düşük kan basıncı
  • Uzun süren kanama
  • Peteki (ciltte küçük kırmızı veya mor lekeler)

PLCR Düşüklüğü Neden Olur?

PLCR düşüklüğüne doğuştan gelen dalak anormallikleri neden olabileceği gibi sonradan edinilmiş bir hastalık da sebep olabilmektedir. PLCR düşüklüğüne sebep olan faktörler şunları içerir:

  • Kemik iliği hastalıkları veya hasarı
  • Kanser ve kanser tedavileri (kemoterapi ve radyasyon tedavisi)
  • Otoimmün hastalıklar
  • Karaciğer hastalıkları
  • Böbrek hastalıkları
  • Vitamin ve mineral eksiklikleri (B12 vitamini veya folik asit)
  • İlaçların yan etkisi olarak (bazı antibiyotikler, antiviral ilaçlar ve antikoagülanlar gibi)

PLCR Düşüklüğü Ne Demek?

PLCR düşüklüğü, trombositlerin toplam kan hacmi içindeki yüzde oranının normal değerlerin altında olduğunu gösterir. Bu durum, kanın pıhtılaşma yeteneğinin azalması ve kanama riskinin artması gibi sorunlara yol açabilir. PLCR düşüklüğü, yukarıda belirtilen faktörler nedeniyle ortaya çıkabilir ve doktorlar, altta yatan nedeni belirlemek için ek testler yapabilirler.

Diğer bir ifadeyle PLCR düşüklüğü kan pıhtılaşma yeteneğinde azalmaya işaret eden bir durumdur. PLCR düşüklüğü belirtileri yaşam kalitesini etkileyebilir ve altta yatan nedeni belirlemek ve uygun tedaviyi uygulamak önemlidir. PLCR düşüklüğünün kesin nedenini belirlemek için doktorunuzla görüşmeniz ve gerekli testleri yaptırmanız önerilir.

PLCR nedir? PLCR değeri ka&#; olmalıdır? D&#;ş&#;kl&#;ğ&#; ile y&#;ksekliği nedenleri ve belirtileri

PLCR değerleri, kan alınarak ölçülebilen test türüdür. Normal olarak kabul edilen değerler, kişinin yaşı veya cinsiyetine göre değişiklik gösterebilir. Bu nedenle standart olarak tüm insanlara şu değerlerde olması gerekir, denilmesi imkan dahilinde değildir.

Optik sistemlere göre PLCR değerleri % aralığında olmalıdır. Diğer bir anlamıyla değerleri binden az ve binden fazla olmamalıdır. Ciltte yaşanan morluklar, burun kanaması, iç kanama, kanın pıhtılaşması durumu ve adet kanamalarının artması PLCR değerlerinin ölçülmesini gerektirebilir.

PLCR düşüklüğü ile yüksekliği nedenleri

PLCR düşüklüğü nedenleri

PLCR değerlerinin düşük olarak çıkması, hayati risklerin var olduğu anlamına gelebilir. Bununla ilgili değerlendirmeler uzmanlar tarafından yapılmalıdır. PLCR değerlerinin düşük olmasının belirli nedenleri olabilir.

Alkol tüketiminin fazla olması PLCR düşüklüğüne doğrudan neden olur.

Beslenmede B12'ye yer verilmemesi de PLCR düşüklüğünün başlıca nedenleri arasında sayılabilir.

Vücutta meydana gelen bazı hastalıkları PLCR düşüklüğü nedenlerinden birisidir denilebilir.

Kan hacminin hamilelik döneminde düşmesi, PLCR düşüşünün bir nedenidir.

PLCR yüksekliği nedenleri

PLCR değerlerinin normalin üstüne çıkması ve yüksek olarak kabul edilmesi trombositoz hastalığı olarak biliniyor. Bu durumun çeşitli nedenleri olabilir.

Vücutta bulunan kan hücrelerinin normal zamandan daha erken bir biçimde yıkıma uğramaları PLCR yüksekliğinin nedenleri arasında bulunur.

PLCR değerinin yüksek çıkmasının nedenlerinden birisi demir eksikliğidir. Demir yönünden zengin yiyeceklere yer verilmesi bu açından önemlidir.

Bazı cerrahi müdahaleler, dalak aldırma ameliyatı PLCR yükselişinin nedenleri içerisinde bulunur.

Vücudun alerjik tepkileri olması, PLCR değerleri yüksekliği nedenleri arasında bulunur.

Değerlerin yükselmesiyle, organlar önemli hasar görebilir, kişi felç durumlarıyla karşılaşabiliyor. Bundan dolayı dikkat edilmesi oldukça önemlidir.

PLCR yüksekliği ve düşüklüğü belirtileri

PLCR değerleri yükseldiğinde ya da düştüğünde çeşitli belirtilerle kendini fark ettirebilir. Bunlara dikkat edilip, testler yapılabilir PLCR değerlerine yönelik tedavi işlemleri yapılabilir.

PLCR yüksekliği belirtileri

Kansızlık PLCR yüksekliğinin yaygın belirtileri arasında yer alabilir. Ayrıca PLCR yükseldikçe iştah kaybı söz konusu olabilir.

Cildin hassas bir hale gelmesi PLCR değerinin yükselmesi anlamına gelebiliyor.

PLCR değerleri yüksek olmaya başladığında yorgunluk ortaya çıkabiliyor.

PLCR düşüklüğü belirtileri

PLCR düştüğünde vücut direnç kaybetmeye başlar. Uykusuzluk, halsizlik ve uzun süreli yorgunluk bu dönemde çoğunlukla görülen durumlardır.

Enfeksiyon hastalıkları PLCR düşüşü belirtileri içerisinde yer alıyor.

Hamilelik döneminde PLCR değerlerinde düşüşler yaşanabilir. Bunun uzman doktor tarafından takip edilmesi halinde tehlike yaratması söz konusu olmayacaktır.

PLCR değerlerinde yaşanan değişimlerin mutlaka dikkatle takip edilmesi ve buna göre çeşitli beslenme programları yapılması gerekebilir. Doktor gerek gördüğünde ilaç tedavisi uygulanabilir.

False

Sağlık kuruluşlarına gidip şikâyetlerimizi belirttiğimizde, doktorlar genellikle ilk olarak kan tahlili yapmak ister. Çünkü belli başlı sağlık problemleri ilk olarak kan değerlerindeki değişikliklerle kendini gösterir. Bu durum sadece yetişkinler değil küçükler için de geçerlidir.

Ebeveynler herhangi bir sebeple bebeklerine kan testi yaptırdığında sonuçları doktora göstermeyi beklemeden kendisi yorumlamak ister. Ancak hangi değerin neyi ölçtüğünü ve olması gereken sınır aralığını bilmediğinde gereksiz panik yaratabilir. Bunun önüne geçmek için yapılması gereken; bebeklerin kan değerleri ile ilgili genel bilgilere sahip olmakla birlikte gerçek yorumu ancak uzman doktorun yapabileceği gerçeğini unutmamaktır.

Bebek Kan Testinde Nelere Bakılır?

Vücut ağırlığımızın yaklaşık %’ini oluşturan kan, birçok hastalığın tespitinde oldukça önemlidir. Tüm vücudu gezen ve adeta kontrol eden kan vücudumuzdaki değişikliklerin öncül habercisi gibidir. Kan tahlili için gittiğiniz sağlık merkezinde hemşireler tarafından alınan örnek, bir tüp içerisine doldurulur ve tetkik için gönderilir.

Hastanın durumuna ve bakılması istenen verilere göre genelde , bazen de tüpe kadar kan alımı gerçekleşebilir. Burada kaç tüp kan alınacağını doktorun görmek istediği kan değerleri belirler.

Kan tahlili sonucunda elde edilen verilerin normal kabul edilen sınır aralıkları; doğum öncesi, yeni doğan, erken bebeklik dönemlerinde farklı iken, çocuklarda ve yetişkinlerde, hatta kişinin cinsiyete göre bile farklılık gösterir. Dilerseniz standart tam kan sayımında hangi değerlere bakıldığına ve bebeklerde kan değerleri kaç olmalıdır sorusunun cevabını birlikte inceleyelim.

Kısaltması WBC olan lökosit; kandaki beyaz kan hücrelerini ya da bir diğer ismiyle akyuvarları temsil eder. Bağışıklık sisteminin en önemli parçalarından olan lökositler, vücudun savunmasında ilk rolü üstlenir. Hastalığın belirtileri oluştuğu anda çoğalır ve harekete geçerler.

Kan testleri incelendiğinde, akyuvar hücresi olan lökositlerin bir mikrolitre (mcL) kanda aralığında olması beklenir. Yeni doğan bebeklerde mcL aralığında, 2 yaşına kadar olan çocuklarda ise mcL aralığında olması normal değer kabul edilir. Ancak bu değerlerin yorumlanmasının elbette uzman hekimler tarafından yapılması gerektiği unutulmamalıdır.

WBC Yüksekliği – WBC Düşüklüğü: Yapılan kan tahlilinde yaş aralığına göre lökosit değerinin yüksek olması lökositoz olarak isimlendirilir. Değerin tek başına, başka herhangi bir detaya bakmadan yorumlanması doğru değildir. Ancak genellikle mantar, virüs, bakteri sebepli enfeksiyonların bu yükselmeye yol açtığı görülmüştür.

Bebeklerde lökosit değerinin yüksek olması genellikle idrar yolu enfeksiyonu olarak değerlendirilir. Lökosit değerinin düşük olmasının tıptaki ismi ise lökopeni olarak isimlendirilir. Anemi, kemik iliği yetmezlikleri, mantar enfeksiyonları gibi durumlar lökosit düşüklüğüne sebep olabilir, bu durum vücut savunma sisteminde de güçsüzlüğü beraberinde getireceği için, uzmanlar lökositi normal değerlere getirmeye çalışacaklardır. Bebeklerde lökopeni görülme oranı oldukça düşüktür.

Kısaltması RBC olan eritrosit, yine biyoloji derslerinden aklımızda kalan bir hücredir; alyuvarlar, bir diğer ismi ile kırmızı kan hücreleri. Vücuttaki dokulara oksijen taşıma görevine sahip olan hemoglobinleri içeren eritrositler, kanda en fazla bulunan hücrelerdir. Bir mikrolitre kanda yetişkinlerde 4 – 6 milyon, çocuklarda – milyon aralığında olması normal değer kabul edilir.

RBC Yüksekliği – RBC Düşüklüğü: Yaşa göre bakıldığında normal değerin altında kalan eritrosit azlığı eritropeni olarak isimlendirilir. Anemi, tiroid hastalıkları, dış ve iç kanamalar, demir eksikliği gibi sebeplerle ortaya çıkar. Eritrosit değerlerinin fazla olması ise bazı böbrek hastalıkları, kalp ve akciğer hastalıkları gibi rahatsızlıkların belirtisi olabilir.Bebeklerde Bu Değerlere Dikkat!

Kan tahlillerindeki en önemli değerlerden biri olan ve HMG kısaltması ile bilinen hemoglobin, kanda bulunan ve alyuvarlara rengini veren, protein özelliği taşıyan bir pigmenttir. Dokular ve alyuvarlar arasındaki oksijeni ve karbondioksiti taşıma görevine sahip olan hemoglobin değer aralığı bebeklerin aylık yaşına göre değişir. Ancak genellikle bu aralık ml’de 9 – 20 gr arasındadır.

HMG Yüksekliği – HMG Düşüklüğü: HMG düşüklüğü en bilinen ismi ile kansızlık olarak isimlendirilir. Yeni doğan bebeklerde, yaklaşık 2 aylık dönemlerine denk gelen 5. ve 8. hafta arasında geçici bir kansızlık olması normaldir. Halk arasında da oldukça yaygın olarak bilinen bebeklerde kansızlık durumu, yanında başka belirtiler taşımadığı sürece geçici ve normal olarak kabul edilir.

Vücudun oksijen ihtiyacı arttıkça HMG değeri de artar. Kalp ya da akciğerdeki herhangi bir rahatsızlık buna sebep olabilir. Susuz kalmak da kandaki HMG değerini ters yönde etkiler ve yükselmesine yol açar. Bu sebeple değeri yükseltmek için yapılması geren en iyi şey bol bol su içmektir.

Kanın pıhtılaşmasını sağlayarak herhangi bir yaralanma durumunda kanamanın durmasını sağlayan trombositlerin kısaltması PLT’dir. Kan kaybını önlemede oldukça etkili olan trombositlerin yetişkinler için belirlenen aralığı, mikrolitre başına ila hücredir. Bebek ve çocuklarda ise trombosit değerinin, yetişkinlere oranla biraz daha yüksek olması beklenir.

PLT Yüksekliği – PLT Düşüklüğü: Bebeklerde ve çocuklarda trombosit değerinin düşük olması kanamaya eğilimi arttırırken, trombosit değerinin yüksek olması kandaki pıhtılaşma riskini arttıracaktır. Demir eksikliği, kimi kanser türleri, akut enfeksiyonlar gibi durumlar PLT yüksekliğinden kaynaklı olabilmektedir. PLT düşüklüğü ise kimi lösemi türlerinde, bazı enfeksiyonlarda ve kemik iliği rahatsızlıklarında görülebilmektedir.

Vücudumuzdaki mineral ve su dengesinin korunmasına yardımcı olan potasyum, sıvı miktarının kontrolünde oldukça önemli bir mineraldir. İhtiyaç duyulan potasyumun önemli bir miktarı gıdalar aracılığıyla alınır. Meyve ve sebzelerde bolca bulunan potasyuma olan günlük ihtiyaç yetişkinlerde mg kadardır. Bu oran bebeklerde gram aralığında iken, çocukluk ve gençlik döneminde mg civarına yükselir. Kanda potasyum değeri, litre başına – milimol arasında olmalıdır.

Potasyum Yüksekliği – Potasyum Düşüklüğü: Potasyum, doktorlar tarafından kalp ritminde bir bozukluk olması durumunda görülmek istenen değerlerden biridir. Lösemi, doku hasarı, böbrek rahatsızlığı gibi rahatsızlıklar potasyum yüksekliği şeklinde belirti verebilir.

İshal, kusma, cushing sendromu, kronik açlık gibi durumlar ise potasyum düşüklüğüne sebep olur. Değerler normalin altında ya da üstünde seyrettiğinde derhal doktora gidilmelidir. Bununla birlikte, potasyuma en fazla sahip olan besinler, patates, muz, yoğurt, ıspanak, avokado, mantar, brokoli gibi yiyeceklerdir.

Bebeklerin kan değeri bazen normal aralıktan daha düşük, bazen de daha yüksek seyredebilir. Bu durumda konuyla ilgili en iyi yorumu uzman çocuk doktorunuz yapacaktır. Doğru bir yorum için her bir değeri tek başına ele almamak, diğer belirtilerle bir arada değerlendirmek ya da çocuğun diğer özel durumlarını da göz önünde bulundurmak gerekir.  Bu nedenle her zaman olduğu gibi bu tarz tahlillerin yorumlanması ve gerekli tedavilerin uygulanması işin uzmanlarına bırakılmalıdır.

BEBEKLERDE NEU DÜŞÜKLÜĞÜ NEDİR? Konulu makalemize ulaşmak için aşağıdaki bağlantıya tıklayın!

BEBEKLERDE NEU DÜŞÜKLÜĞÜ NEDİR? seafoodplus.info

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir