pluton gezegen değil / Plüton - Vikipedi

Pluton Gezegen Değil

pluton gezegen değil

kaynağı değiştir]

Plüton'un küçük oluşu ve yörüngelerindeki çözümsüzlük, Lowell'in X Gezegeni düşüncesi üzerinde kuşkuların ortaya çıkmasına neden oldu. yüzyıl boyunca Plüton'un kütlesi gözden geçirildi. 'de, Plüton'un uydusu olan Charon'un keşfiyle Plüton'un kütlesinin ölçümü olası hale geldi. Plüton'un kütlesi Uranüs'ün yörüngelerindeki tutarsızlıklar nedeniyle net hesaplanamasa da kabaca Dünya'nın kütlesinin %0,2'si olarak kabul edildi. Sonraki dönemlerde, X Gezegeni üzerinde Robert Sutton Harrington tarafından önemli çalışmalar yapıldıysa da[41] bu araştırmalar başarısızlıkla sonuçlandı. 'de Myles Standish, Voyager 2'nin 'da Neptün'e yaptığı uçuşta elde ettiği bilgileri kullanarak Uranüs'ün çekim gücünün Plüton'a etkisini saptadı ve bu bulgu Plüton'un kütlesinde %0,5'lik bir değişime gidilmesi gerektiğini gösterdi. Bu bilgiler, Güneş Sistemi'nde yeni bir X gezegeni olması gerektiği düşüncesini ortadan kaldırdı.[42] Bugüne geldiğimizde, önemli bilim insanlarının çoğu, "X Gezegeni"ni kabul etmemektedir. Bunun yanında, Lowell'in 'te konumlandırdığı X Gezegeni'nin verileri; bugün Plüton'un konumlandırılışı ile tutarlılık göstermekte olsa da Ernest W. Brown bunun bir rastlantıdan ibaret olduğunu ortaya koymuştur.[43] Sonuç olarak, "X Gezegeni" Güneş Sistemi'ndeki olması varsayılan dokuzuncu gezegeni ifade eder.[44] Plüton'un yörüngesinin Neptün'e tabii oluşu ve bu gezegenin diğer gezegenlere oranla oldukça küçük olması nedeniyle gezegen olarak görülmemesi, X Gezegeni fikrinin ortadan kalkmasına katkı sağlamıştır. Ayrıca Kuiper Kuşağı'nda 'e yakın plütonsu gök cisminin bulunuşu da Plüton'u yalnızca Kuiper'in bir üyesi olarak görmek gerekliliğini doğurmuştur.[44] Hatta 'te keşfedilen Eris adlı cismin, Plüton'dan daha büyük olduğu sonucuna varılmıştır.[44] Tüm bunlardan sonra Plüton, Prag'da gerçekleştirilen Uluslararası Astronomi Birliği toplantısında gezegenlikten çıkarılmış ve cüce gezegen sınıfına koyulmuştur.[44] Plüton 'de alınan yeni bir kararla bu sınıftan da alınarak Plütonumsu sınıfına yerleştirilmiştir.[45]

Fiziksel özellikler[değiştir

fazla oku

ABD'li bir grup gökbilimci, mevcut gezegen tanımının "bilimsel olmadığını" savunuyor. Buna göre daha bilimsel bir tanım yapıldığında Güneş Sistemi'nde yüzlerce gezegen olacak.

Central Florida Üniversitesi'nden gezegenbilimci Phillip Metzger liderliğindeki araştırmacılar, Plüton'un gezegen statüsünü yeniden kazanması ve hatta Ay'ın da gezegen ilan edilmesi çağrısında bulundu.

Uluslararası Astronomi Birliği'nin (IAU) 'da son halini verdiği ve üzerinde uzlaştığı gezegen tanımına göre bir gök cisminin gezegen kriterini karşılaması için üç koşul mevcut: Bir yıldızın etrafında dönme, küresel şekle sahip olmak için yeterli kütleyi barındırma ve yörüngesindeki kütle çekim kuvveti en yüksek cisim olma.

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Plüton Güneş'in etrafında dönüyor ve küresel yapı özelliğini de karşılıyor. Bu nedenle Plüton uzun süre Güneş Sistemi'nin 9. gezegeni olarak kabul edildi. Ancak 'da gök cismi üçüncü kriteri karşılamadığı için cüce gezegen olarak sınıflandırıldı ve eski statüsünü kaybetti.

Hakemli bilimsel dergi Icarus'ta yayımlanan araştırmada ise IAU'nun kriterleri yeniden gözden geçirildi. Araştırmacılar bu kriterlerin bilimsel verilere değil, yerleşik düşüncelere ve astrolojiye dayandığı sonucuna vardı.

Özellikle "Plüton'un katili olan" üçüncü kriterin iptal edilmesini isteyen araştırmacılar, gezegen tanımının şu şekilde basitleştirilmesini talep ediyor: Gök cisminin jeolojik açıdan (şu anda veya bir zamanlar) aktif olması.

Bu tanım, Ay'ı ve diğer birçok doğal uyduyu, cüce gezegenleri ve daha birçok gök cismini gezegen kategorisine sokuyor.

Metzger, "Bu, memelileri tanımlamak gibi" diye konuştu:

İster karada ister denizde yaşasın, memeli memelidir. Bu canlıların konumlarıyla ilgili değil, onları oldukları gibi yapan içsel özellikleriyle ilgili.

Beş yıl süren araştırmada ekip, gezegenlerle ilgili son yıllık bilimsel literatürü inceledi. Sonunda ünlü İtalyan gökbilimci Galileo Galilei'nin 'larda yaptığı gezegen tanımının zamanla "aşındığı" sonucuna varıldı.

Galileo, gezegenleri tıpkı Dünya'da olduğu gibi, "zaman içinde değişen unsurlardan oluşan nesneler" diye tanımlıyordu. Araştırma ekibi bu tanımı jeolojik aktivite olarak yorumladı. Ekip, bu tanımın yüzyıla kadar kullanıldığını belirtti.

Plüton 'da keşfedildiğinde, bir gezegen olarak sınıflandırılmıştı. Ancak ekibin literatür taraması ve 'ler arasında gezegenbilimine yönelik ilginin azaldığını ortaya koydu. Bu zaman aralığında konuyla ilgili makalelerin sayısı azalmıştı.

"Gökbilimcilerin gezegenlere çok fazla dikkat etmedikleri bir dönem ihmal edildiğini bibliyometri aracılığıyla gösterdik" diyen Metzger, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu ihmal döneminde Galileo'nun pragmatik sınıflandırmasının aktarımı kesintiye uğradı.

Araştırmacılar bu boşluğun popüler düşünceler tarafından doldurulduğunu savundu. Zira önceki iki yüzyılda gezegenlerin konumlarına dayalı meteorolojik tahminler veya başka çıkarımlar yapan yıllık kitaplar popüler hale gelmişti.

Makaleye göre bu astrolojik yaklaşım, yalnızca Güneş'in etrafında dönen en büyük cisimlerin gezegen olabileceği algısını yerleştirmişti.

Metzger, "Bu küçük bir değişiklik gibi görünebilir ama Galileo'dan aktarılan ana fikri baltaladı" ifadelerini kullandı.

Gezegenler artık karmaşık yapıları, aktif jeolojileri ve yaşam ya da medeniyet barındırma potansiyeli taşımalarıyla tanımlanmıyordu. Bunun yerine, Güneş'in etrafındaki belirli, idealize edilmiş yolları izlemeleri ve basit olmalarıyla tanımlandılar.

Gezegen tanımındaki jeofiziksel aktivite vurgusu aslında 'larda Güneş Sistemi'ne yönelik ilginin artmasıyla yeniden popülerlik kazanmıştı. Bu durum bilim insanları arasında bölünmeye neden olmuştu.

IAU'nun 'da belirlediği kriterler ise bu tartışmayı sona erdirmeyi amaçlıyordu. Ancak yeni araştırma, tartışmanın bitmediğinin en önemli göstergelerinden biri oldu.

Independent Türkçe, ScienceAlert

Derleyen: Çağla Üren

kaynağı değiştir]

Plüton'un kütlesi ×1022&#;kg'dır. Bu rakam Dünya'nın yaklaşık 0,'sine tekabül eder[57]; ayrıca çapı (+/- 20) km olan Plüton; bu değerde Ay'ın %66'sı kadardır. Plüton'un atmosferi; katı kütlenin küçüklüğünden dolayı kesin olarak tahmin edilememektedir.[58]

Önceleri astronomlar, Plüton'un X Gezegeni olduğunu varsaymıştır. Bunun bir sonucu olarak, başlangıçta Plüton'un kütlesi; Uranüs ve Neptün ile olan etkisi çerçevesinde hesaplanmaya çalışılmıştır. 'ten başlayarak Plüton'un kütlesiyle ilgili çeşitli veriler ortaya koyulmuş; 'deki çalışmalarda Plüton'un kütlesinin kabaca Mars'tan daha küçük olduğu sonucuna varılmıştır.[59] Ayrıca 'da, Dale Cruikshank, Carl Pilcher ve David Morrison'un yaptıkları bir araştırmada, ilk kez Plüton'un yansıtabilirlik derecesini belirlemiştir. Bu da Plüton'un zemin sentezindeki metan buzu faktörünü ortaya çıkarmıştır. Bu, Plüton'un parlak bir gezegen olması anlamına gelmiş, bundan dolayı Plüton'un kütlesinin Dünya'nın kütlesinin %1'inden fazla olamayacağı anlaşılmıştır.[59] -Plüton'un yansıtabilirlik derecesi Dünya'nınkinden 1,,0 kat daha büyüktür.[1]

'de Plüton'un uydusu olan Charon'un gözlenmesiyle Kepler'in gezegensel hareket yasalarından yararlanılarak, Plüton-Charon sisteminin kütlesinin hesaplanması olanaklı hale gelmiştir. Böylece Charon'un kütleçekim etkisi hesaplanarak, Plüton'un gerçek kütlesi saptanmıştır. Charon'un keşfi uyarlamalı optik çalışmalarına da izin verdiğinden; Plüton'un gerçek çapının hesaplanmasında da önemli rol oynamıştır.[60]

Plüton, Güneş sistemi'ndeki karasal gezegenler dikkate alındığında küçük bir kütleye sahiptir. Hatta gezegenlere ait yedi uydudan da daha hafiftir. Kütlece Plüton'dan büyük olan uydular: Ganymede, Titan, Kalisto, İo, Ay, Europa ve Triton'dur. Plüton'un çapı bir cüce gezegen olan Ceres'ten yaklaşık iki kat daha uzundur. Bu oran, iki cismin kütlesel orantısında da yaklaşık olarak geçerlidir. 'te keşfedilen bir cüce gezegen olan Eris'in mi, yoksa Plüton'un mu çapının daha büyük olduğu tartışmalı bir konu olmakla birlikte; kütlesel olarak Plüton'un Eris'ten bir miktar büyük olduğu saptanmıştır.[61]

Atmosfer[değiştir kaynağı değiştir]

Plüton yapı teorisi ()
1.Azot buzulları
2.Buzullar
3.Kaya

Hubble Uzay Teleskobu ile yapılan gözlemler sonucunda, Plüton'un yoğunluğunun 1,8 ilâ 2,1 g/cm3 arasında değiştiği; yapısının %%50 arasında buz kütlelerinden, %%70 arasında ise kayalardan oluştuğu tahmin edilmektedir.[54]Radyoaktifminerallerin ısı sonucunda ayrışmasıyla kayalarının çözünmesi, buz kütlelerinin oluşmasını sağlamıştır. Bilim insanlarına göre Plüton'un iç yapısı farklılıklar göstermektedir. Kayalıklar, buz örtüsüyle çevrilmiş yoğun bir çekirdeğin etrafını sarmaktadır. Yani Plüton'da manto tabakası buzullardan oluşmaktadır. Yer kabuğunun merkezini oluşturan çekirdeğin çapıysa yaklaşık &#;km kadardır.[55] Plüton yüzeyindeki ısınımın devam etmesiyle, manto-çekirdek sınırında kilometre kadar kalın; bir yeraltı okyanus tabakası oluşmuştur.[55][56]

Kütle[değiştir

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir