Psikoloji Okumak Için Yapılması Gerekenler

Psikoloji Nedir?

Psikolojiyle ilgili makalemizi okuyabilirisiniz.

Psikoloji bölümünü nasıl okuyabilirim?

• Üniversite imtihanlarına girip sınavlarda bölümü kazanmanız için gerekli başarıyı gösterip ÖSYM tarafından TM-3 puan türünden tercih yapabilirsiniz. Tercihleriniz sonucunda arz-talep ilişkisine ve puanınız, başarı sıralamanıza göre bölümü kazanabileceksiniz. ( yılı tercihleri için psikoloji taban puanları ve başarı sıralamaları sitemizde mevcuttur.)
• Sınavlara girmeden yurtdışında ücretli okuyabilirsiniz.
• Yurtdışından geliyorsanız (Türk vatandaşı veya değil) farklı prosedürler işlemektedir.

Psikolojiyle ilgiliyim ama akademik yönden çok başarılı değilim nasıl kazanabilirim?

• Maddi durumunuz var ise başarınıza göre % gibi çeşitli burslar alabilirsiniz. Ayrıca üniversitelerin sitesine bakıp ilk tercih gibi uygulamardan indirim yapıp yapmadıklarına bakabilirsiniz. İmkanlardan faydalanmanızı tavsiye ederiz.
• Mezuna kalma yani tekrar hazırlanma veya bunu ileriki yıllara bırakabilme seçeneğiniz var.
• Şuan ülkemizde Başheçeşir Üniversitesi tarafından uygulanan Apply BAU modeli sizin için bir fırsat olabilir. Modeli incelediğim ve beğendiğim için paylaşacağım size. Bu modelde sınavdan önce esas olan konu kişinin yetenekleridir. Eğer kendinize güveniyorsanız başvurmanızda fayda vardır. Başvuru sonucunda kabul edilirseniz burs imkanı kazanabileceksiniz. Detaylı bilgi için tıklayın.

Farklı Bir Bölümde Olanlar ve Psikoloji Bölümünü Okumak İsteyenler

• Yatay geçiş hakkınız bulunmaktadır.
• Üniversitenizde Çift Anadal Programı (ÇAP) varsa ilgili şartları sağladığınız takdirde okuduğunuz bölüme ek olarak psikolojiyi de okuyabilirsiniz.
• Üniversite sınavlarına tekrar girip kazanabilirsiniz. Kazandığınızda okuduğunuz bölümden kaydınızı sildirip kazandığınız yere kayıt olabilirsiniz.
• Bulunduğunuz bölümü bitirip ikinci üniversitenizde Psikolojiyi okuyabilirsiniz.

Bunlara ek olarak Psikolojiye ilgim var ve farklı bölümde okurken psikolojinin bazı derslerini ek olarak almak istiyorum dersenız Yandal Programıyla bunu sağlayabilirsiniz. Yandal programını başarıyla bitirirseniz belge de verilmektedir. Üniversitenizde psikoloji bölümü varsa sitesine girip konuyla ilgili detayları alabilirsiniz.

Psikoloji Lisans Programında Dersler

Her üniversitede derslerin verildiği dönem veya ders adı farklı olabiliyor. Ama temel işleyiş aynıdır. Üniversitelerin sitelerinden “psikoloji lisans programı dönem derslerine” bakabilirsiniz.

• 1. Sınıfta genellikle temel dersler verilir. Bunların arasında Psikolojiye Giriş, Felsefe, Sosyoloji, Matematik, Seçmeli Dersler, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi, Yabancı Dil, Türkçe gibi dersler vardır.
• 2,3 ve 4. Sınıfta alana yönelik daha spesifik dersler bulunmaktadır. Staj, tez hazırlama, grup çalışmaları bulunmaktadır.
• Bazı dersleri: Gelişim Psikolojisi, Psikolojide İstatistik Yöntemleri, Veri Analizi, Psikopatoloji, Fizyolojik Psikoloji, Psikoloji Tarihi, Kültürel Psikoloji, Sağlık Psikolojisi, Sinema ve Psikoloji, Eğitim Psikolojisi, Tüketici Psikolojisi gibi dersler bulunmaktadır. Tabii ki belirttiğim gibi ders adları veya derslerin işlendiği dönemler üniversitelere göre değişebilir. Bununla birlikte saydığım dersleri kesin alacaksınız diyemem çünkü bazı dersler istediğiniz üniversitede bulunmayabilir. İlgili üniversitenin sitesine bakabilirsiniz.

Psikolojiyi İngilizce veya Türkçe Okumak

Bu konu tamamen sizin aşağıdaki durumlarınıza göre değişebilmektedir.

• Yabancı dil düzeyiniz
• Kariyer hedefleriniz
• Başarı sıralamanız ve puan durumunuz (İyi bir üniversitede okumak avantajlı kılacaktır.)

Bunlar birbirinden bağımsız değillerdir. Size fikir vermesi açısından örnekler vereceğim.

• Kerim’in
• Yabancı dil seviyesi iyi
• Başarı sıralamasına göre yabancı dil eğitiminde iyi olabilecek bir üniversite seçebilir.
• Kariyer hedeflerinde şirketlerde veya yabancı dilini aktif kullanacak iş kollarında, iş yerlerinde çalışmayı planlıyor.
• Ayrıca Kerim psikolojiyi okuyacağı için evrensel kaynakları yakından ve güncel bir şekilde takip etmek istiyor. Alanında kendini çok geliştirebileceğine inanıyor.

Şimdi bu durumda olan bir kişi yabancı dil seçecektir. Şöyle bir örnek verelim:

• Hasan’ın
• Yabancı dil seviyesi pek iyi değil.
• 4 sene boyunca dersleri iyi bir şekilde anlamak istiyor.
• Türkçe okumanın daha iyi olabileceğini düşünüyor.
• Kariyer hedefleri var.
• Alanını güncel bir şekilde takip etmek istiyor.

Bu kişi için de durumlar farklıdır. Kendine güveniyorsa okuyup İngilizce dilinde de başarı gösterebilir. Anadilde okuyup İngilizcesini de geliştirebilir. Kaldı ki imkanlar çok var ve çalışmak isteyen biri başarıyı neden yakalamasın? Hazırlıkta vakit kaybederim veya hazırlık olsa da çok gelişim sağlayamam diyebilirsiniz. Bu durumda Türkçe de okumayı gözden geçireceksinizdir. Bölümü okurken İngilizcenizi de geliştirebileceğinizi unutmayın. İngilizce okuyup bölümden bir şey anlamayacağınıza Türkçe okumanız daha mantıklıdır. İngilizcenizi de zamanla geliştirebilme imkanınız olacaktır.

Farklı türde amaçları ve durumları olan kişiler de bulunabilir. Herkesin bilgisi, yaşadıkları, hedefleri, başarıları, puanı farklı olacağı için buna göre de kararlar alması gerekir. Benim verdiğim sadece bir örnek.

Psikoloji Bölümünü Tercih Ederken Dikkat Etmeniz Gerekenler

• Psikoloji Nedir? ve Psikolog Nedir? konularımızı okuyun.
• Bu alana gerçekten ilginiz var mı, size göre mi, sizin özelliklerinize uyuyor mu?
• Karar verdiniz ve listeye yazacaksınız.
• Yazdığınız üniversitelerin akademik kadrosu ve ders programlarına
• Akademik Kadrodaki öğretim görevlilerinin CV’sine
• Psikoloji bölümüne ait kulübün aktivitelerine ve ne kadar etkin olduğuna
• Hangi şehirde bulunduğuna
• Ulaşım, barınma, beslenme durumlarına
• Başka şehirde ise orada okumaya hazır olup olmadığınıza
• Burslu öğrencilere ve aday sıralamasına göre sağlanan imkanlara
• Üniversiteler tercihlere göre indirim yapabiliyor. İlgili üniversitenin sitesinden kesinlikle bu konuya bakmalısınız.
• Belli bir ücret verecekseniz strateji uygulayak indirimlerden yararlanabilirsiniz. Örneğin psikolojiyi çok seviyorsunuz ve bakıyorsunuz ki yazdığınız yer çıkacak. O yer size ilk tercihte indirim de veriyor. O halde onu yazarsanız indirim de alacaksanız. Dezeavantajı başka üniversitelerin veya diğer bursların tutuyor olabilme ihitmalini kaçırmış olmanızdır. Karar sizin. Geçmiş dönemlerin sonuçlarını iyi analiz edin.
• Erasmus, Farabi ve Mevlana değişim programı düşünceniz varsa bunları göz önünde tutabilirsiniz. Üniversitelerin sitelerinden bilgi edinebilirsiniz.
• Tericihinizde bulunan üniversitelerin akreditasyon alıp almadığına bakabilirisiniz.

Son olarak bu konuda verilebilecek en iyi tavsiye: YÖK’ün Yükseköğretim Programı Atlasıdır. Kullanırsanız detaylı bilgilere ulaşabilecek ve muallaklarda kalan düşünceleriniz varsa kurtulabilme ihtimaliniz olacak çünkü birçok sorunuza cevap vermektedir.

BÖLÜMÜN İŞ OLANAKLARI

Psikolojinin alt dalları çok geniş olduğu için iş olanakları da bununla paralel olarak artmaktadır.

• Akademik alanda kariyer yapmayı düşünebilir ve üniversitelerde öğretim elemanı olabilirsiniz.
• Klinikler
• Okullarda çalışabilirsiniz. Örneğin Eğitim Psikoloğu
• Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde görev alabilirsiniz.
• Şirketler (İnsan Kaynakları bölümünde de çalışılabilir. Örgütsel Psikolog olunabilir.)
• Danışmanlık Merkezleri
• Devlet Hastanelerinde çalışma olanağınız vardır. KPSS atamalarıyla kazanabilirsiniz.
• Emniyet Genel Müdürlüğü
• Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Psikolog alımı yapmaktadır.
• Anaokullarında ve kreşlerde
• Sivil Toplum Kuruluşları
• Araştırma Merkezleri
• Cezaevlerinde
• Pedagojik Formasyon alarak Rehber Öğretmen olarak çalışabilir/atanabilirsiniz.
• Adliyede
• Islahevlerinde
• Halka İlişkiler ve Reklamcılık Sektöründe
• Ruh Sağlığı Merkezlerinde
• Huzurevlerinde ve çeşitli kurumlarda çalışılabilir.

Alanlara göre Adli, Örgütsel, Klinik, Deneysel, Trafik, Sağlık, Eğitim Psikoloğu ünvanı alırsınız.

Psikoloji Okuyacaksanız/Okuyorsanız Bilmeniz Gerekenler

• Alana her sene yeni öğrenciler girmektedir ve her sene yeni öğrenciler mezun olmaktadır.
• Kendinizi geliştirmeniz gerekmektedir ve psikoloji okumayı, araştırmayı gerektirir.
• Psikologların meslek yasası şuan yok. Eğer çıkarsa ve konu güncel değilse iletişime geçiniz.
• Psikoloji mezunu dışında bir lisans programından mezun olup sizin yapmanız gereken görevleri yapan insanlar gördüğünüzde şaşırmayın. Gerçekler bunlar 🙁
• Herhangi bir şahsa veya kuruma bir eleştiride bulunmuyorum. Örneğin bir kişi psikoloji alanında eğitim almamış ve ruh sağlığı alanında hizmet veriyor.  Kullandığı tekniklerden dolayı danışanın psikolojisi bozulursa ve hizmeti veren kişiye zarar vermeye çalışırsa ne olacak? Bu tür durumlarla karşılaşmamak için önlemlerin alınmasını beklemekteyiz. Umarım en yakın zamanda önlemler alınır. Dolayısıyla bunun eğitimini almayan alanda bilgi sahibi olmayan kişiler çok görebilirsiniz. Bu onların kötü niyetli olduğunu göstermeyebilir ama yaptıkları işte garanti yok ve insanların ruh sağlığını bozabilir.
• Psikoloji mezunu olunca direkt terapi yapamayacaksınız. Terapi için süpervizyon desteğiyle eğitim almanız gerekiyor. Psikoloji mezunu dışındaki bazı alanlarda da gerekli eğitimler sonucunda psikoterapist olunabiliniyor (Örneğin psikiyatri, pdr).
• Klinik Psikoloji veya diğer alt alanlar sadece psikoloji mezunlarından alım yapmıyor. Diğer bölümlerden de girenler var ama devlet üniversitelerinde psikoloji mezunu şartı getirilmiştir.
• Alan geniş olduğu için mezun olunca “ne yapacağım şimdi ben?” diyebilirsiniz. Bunun için kendinizi geliştirin, bol bol araştırma yapın, güncel gelişmeleri takip edin.
• Bir alanda uzmanlaşmanız gerekecek. Yüksek lisans için en çok bilinen klinik psikoloji yüksek lisansıdır ama gelişim, örgütsel, sağlık, spor, trafik, adli gibi alt alanlar da var. Bu alt alanları da unutmayın.
• Ülkemizde psikoloji alanında malesef 4 Senelik lisans programı yetmiyor. Çeşitli eğitim programlarına katılıp sertefika almanız gerekiyor(Ücretliler).
• Her önünüze gelen eğitimi almayın.
• Ama ya işte bir gün işime yarar, mezun olunca işime yarar diyerek fazla para dökmeyin.
• Alanınızı belirledikten sonra gerekli eğitimleri almanız daha sağlıklı olacaktır.
• Örneğin iş psikologu alanında çalışacak birinin çocuk test eğitimlerini almasına gerek yoktur.
• Alanınıza sahip çıkın. Psikoloji bölümünü okuyup psikolog olmayı düşünüyorsanız bunun kolay olmadığını ve kendinizi geliştirmeniz gerektiğini bilmelisiniz. Bu durumda psikolojiye sahip çıkmış olursunuz çünkü sizin kalitenizden memnun kalan birinin “psikolog” görüşü değişmeye başlar. İşinizi iyi yapmazsanız ve size gelen bir kişi sizden memnun kalmazsa diğer psikologlara da bu olumsuz anlam yükleyebilir. “Psikologlar işe yaramıyor ya” diyebilir. Bunun size ve meslekteki diğer kişilere zarar verdiğini unutmayın.

Güncelleme

Soru:Psikolojiden psikiyatriye geçiş var mı?

Psikoloji ve psikiyatri iki ayrı bölümdür. Psikiyatrist olmak için tıp fakültesinde 6 sene eğitim görmeniz ve uzmanlığınızı almanız gerekir. Psikoloji mezunları ise Fen Edebiyat Fakültesinde 4 sene lisans eğitimi almaktadır. Bu yüzden birinden diğerine geçiş olmamaktadır. Ancak bölüm değiştirmek isteyen kişiler ÖSYM’nin yaptığı üniversite sınavlarına tekrar girip gereken puanı elde ederek bölüm değiştirebilir.

Soru: Psikolojide Hazırlık Var Mı?

Eğer Psikolojiyi İngilizce olarak seçtiyseniz hazırlık sınavından geçmeniz veya hazırlık almanız gerekir. Türkçe bölümlerde okuyacaklar ise gittikleri üniversitelerde hazırlık eğitimi varsa isteğe bağlı olarak alabiliyorlar. Bunun için tercih listenizi yaptığınız ekranda, üniversitelerin özel koşullarını okumayı unutmayınız.

Bu yazıyı sürekli güncel tutmaya çalışacağız. Yorumlarınızı çekinmeden yapabilirsiniz. Bonus olarak aşağıya Beyhan Budak’ın 15 Soruda Psikoloji Bölümü ve Psikolog Olmak adlı videosunu bırakıyoruz.

Soru: Psikoloji bölümü en iyi hangi üniversitede okunur?

Psikoloji bölümü taban puanlarına bakarak en çok tercih edilen üniversiteleri görebilirsiniz.

Başka bir kriter olarak Türk Psikologlar Derneğinin akredite ettiği üniversiteleri göz önünde bulundurabilirsiniz.

Göreceli olarak üniversitenin bulunduğu şehir, beklentilerinizi karşılaması da önemlidir. Akademik kadro, bölümün ve kulübün olanakları, üniversitenin sunduğu imkanlar… da kesinlikle göz önünde bulundurulması gereken faktörlerdir. Tüm bunlar iyi bir üniversiteyi tanımlar niteliktedir.

Soru: Okuduğumuz üniversite önemli mi?

Üstteki sorunun cevabı geçerli olmak üzere sizin kendinizi nasıl geliştirdiğiniz de önemlidir. Psikoloji eğitiminiz için üniversite size bir noktaya kadar eşlik eder ama daha sonrasında (mezun olduğunuzda) siz tek başına kalacaksınız. Hayata tutunmaya çalışacaksınız. Eğitim ise sadece üniversite ile bitmemektedir, bir hayat boyudur.

Ancak akademiden devam edecekseniz (akademisyenlik) okuduğunuz üniversite ve ortalamanız, yabancı diliniz önemli olacaktır.

KPSS içinse okuduğunuz üniversitenin bir etkisi bulunmamaktadır. Puanlarınıza bakılmaktadır.

Soru: Klinik psikolog olmak istiyorum. Ne yapmalıyım?

Detaylı bilgi için Psikolog nedir? Nasıl olunur? yazımıza göz atabilirsiniz.

Soru: Türk Psikologlar Derneği tarafından akredite edilmiş üniversiteler hangileridir? (Psikoloji bölümü için*)

1. Koç Üniversitesi
2. Bahçeşehir Üniversitesi
3. Doğu Akdeniz Üniversitesi
4. Başkent Üniversitesi
5. Özyeğin Üniversitesi
6. İstanbul Bilgi Üniversitesi
7. Orta Doğu Teknik Üniversitesi
8. İstanbul Üniversitesi
9. Ege Üniversitesi

Psikolojiye ve mesleğe dair diğer yazılar:

1. Psikolog Nedir ve Nasıl Olunur?
2. Psikolog nedir? Yanlış Bilinenler ve Karıştırılan Meslekler
3. Psikoloji nedir?
4. Psikolog İş İlanları
5. Psikoloji Bölümü Taban Puanları

Okuduğunuz içerik sevgiyle oluşturulmuştur ❤️

Psikoloji Okumak İstiyorum

Eğitim, Kariyer, Psikoloji, Öğrenci, Üniversite, Psikolojik Danışmanlık

Psikoloji okumak isteyenlere mezuniyetimin üçüncü yılında, Klinik Psikoloji Yüksek Lisans ders dönemini bitirmiş bir psikolog olarak bazı tavsiyelerde bulunmak istiyorum yılında 7 bin sıralama ile bir vakıf üniversitesinin İngilizce eğitim veren psikoloji bölümüne tam burslu girdim. Bölüme girmeden önce psikoloji alanı hakkında çok fazla şey bilmiyordum. Ancak yaşıma göre oldukça iyi kitap ve film kültürüne sahiptim. Sanıyorum ki bu altyapımdan dolayı hayalimde hep akademik olarak ilerlemek ve araştırmacı olmak düşüncesi vardı. Üniversiteye girerken amacım da en başından belliydi; akademisyen olmak. Anadolu’nun küçük bir şehrinden İstanbul’ a okumak için gelmemle başlayan hikâyem aşağı yukarı bu çerçeve içinde şekillenmeye başladı.

Öncelikle ilk yıl İngilizce hazırlık okudum. Dile yeteneği olmayan bir insanım. Bu yüzden hayatımın en zor senelerinden biriydi. Peki, bölümü İngilizce okumak elzem miydi? İngilizce ne işime yaradı? Psikoloji bölümü dünyada çok yeni bir bilim dalı. Yaklaşık yıllık bir geçmişi var. Fizik, kimya, matematik, dil gibi bilim dallarının binlerce yıllık tarihi ile kıyaslarsak oldukça kısa bir geçmişe sahip olduğunu söyleyebiliriz. Psikoloji bilimi dünyada bu kadar yeniyken ülkemizde durumun ne olduğunu az çok tahmin edebilirsiniz. Psikoloji bilimine ait Türkçe kaynaklar İngilizce kaynakların yanında ancak okyanusta bir damla. Ders kitaplarından güncel makalelere kadar beslenebileceğiniz neredeyse tüm kaynaklar İngilizce. Bu yüzden psikoloji bölümünü İngilizce okumak bir tercihten öte neredeyse bir zorunluluk.

Lisans hayatına yani Psikoloji bölümünün derslerine gelecek olursak; tüm lisans dönemi (dört yıl) müdahaleyi (tedavi) öğretecek neredeyse tek bir ders bile içermez. Dersler genel olarak, insan ve davranışını anlamaya yönelik olmasının yanında özellikle de problemin, bozukluğun nasıl oluştuğunu, normal ile anormalin farkını anlatmak ve kavratmak üzerine kuruludur. Bu yalnızca bizim ülkemizde böyle değildir. Dünya’daki sistem de bu şekildedir. Örnek olarak Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin derslerine bakacak olursak şöyle bir ders programı ile karşılaşıyoruz;

İlk yıl Psikolojiye Giriş, Sosyolojiye Giriş, Genel Biyoloji, Psikolojide Araştırma Teknikleri, Psikolojide İstatistik, Bilgi Teknolojileri, Türkçe ve İngilizce dersleri.

İkinci yıl, İstatistik, Gelişim Psikolojisi, Sosyal Psikoloji, Deneysel Psikoloji, Psikoloji Uygulama ve Araştırma Etiği ve İngilizce.

Üçüncü yıl, Psikolojide Ölçme ve Değerlendirme, Kişilik Kuramları, Endüstri Psikolojisi, Psikopatoloji, Biyolojik Psikoloji dersleri ve İngilizce.

Dördüncü yıl ise, Klinik Psikoloji, Sağlık Psikolojisi dersleri ile bölüm içinden ve dışarıdan seçmeli dersler.

Harvard Üniversitesi’nin programına bakınca seçmeli dersler yönünden oldukça zengin olmasının yanında yine aynı amaca yönelik aynı derslerin olduğunu görebiliriz (seafoodplus.info ) Derslerin pratikten ziyade teorik olduğunu daha önce vurgulamıştım. Bununla beraber derslerin muazzam zevkli olduğuna da dikkat çekmek istiyorum, özellikler eğer eskilerin deyimiyle hayreti yüksek yani meraklı bir kişiliğiniz varsa. İnsanın en basit dürtülerinin bile ne kadar karmaşık olduğunu, insan davranışının nasıl şekillendiğini, insan beyninin nasıl çalıştığını, anne karnından ölüme kadar biyolojik ve psikolojik gelişimin nasıl gerçekleştiğini, sevginin, heyecanın, kaygının nedenlerini, oluşumunu okumak benim için kesinlikle çok zevkliydi.

Tabi lisans dönemini kaliteli geçirmek de çok önemli. Peki, ne demek kaliteli geçirmek?

Bir psikoloğun sahip olması gereken en önemli özelliklerden biri iyi bir okuyucu olması. Yani üniversite kütüphanesinin yerini bilmek, dersleri geçmek için değil de heyecanla takip etmek. İnsanı tanıma yolunda dünyadan haberdar olmak. Sık sık okumak için kitap listeleri (sadece psikoloji ile ilgili değil özellikle klasik edebi eserler, felsefi eserler…), izlemek için film, dizi listeleri yapmak. Konferanslar, sempozyumlar gibi etkinlikleri takip etmek. Gönüllü aktivitelerde, üniversite kulüplerinde görevler almak. Belki yurtdışına çıkmak. Yani üniversite hayatının hakkını vermek için çalışmak.

Peki, hazırlıkla beraber beş yılın sonunda mezun olduğunuzda elinizde ne olmuş olacak?

Beş yıl insan hakkında okuyup, yazıp, düşündükten sonra bir psikoloji gözlüğü takmış olacaksınız. Bu gözlük size davranışları, olayları, fikirleri ele alırken başka bir bakış açısı sağlayacak. Bu kendi gelişimimiz için harika. Ama iş bulma durumu? Yeni mezun bir psikoloji öğrencisi tam anlamıyla sudan çıkmış bir balıktır. Bir yandan seansı TL olan psikologların varlığından haberdardır, bir yandan da asgari ücreti haftada altı gün çalışmaya bir lütuf gözüyle bakarak veren anaokulları ve rehabilitasyon merkezleri ile karşı karşıyadır. Bu kocaman çelişkinin yanında bir de yaşam koçu, nur terapisi, aşk doktoru gibi isimlerle cahil medyamızın popüler yaptığı insanlar vardır.

Tüm bu karmaşanın içinde yeni mezun psikolog ne yapar?

Eğer lisans hayatında ne yapmaya karar vermişse lisansın son senesi ve onu takip eden seneler kendini geliştirmek üzere adımlar atacaktır. Bu adımlar; eğitimler, okumalar ve yüksek lisans programlarıdır. Anaokullarında çalışabilmek için bazı test eğitimleri alması gerekecektir. Bu eğitimler yüksek ücretlidir ama en azından bir yerden başlaması adına genelde kapı açar. Anaokullarında çocuklara testler uygulayıp, gözlemler yaparak velileri bilgilendirir, anaokulunun işleyişine bağlı öğretmenleri yönlendirebilir. Rehabilitasyon merkezlerinde ise yine veli bilgilendirmesi yapar ve çoğu zaman da kendi görevi olmamasına rağmen özel eğitim derslerine girer. Alacağı ücret de yukarıda bahsedildiği gibi asgari ücret dolaylarında olacaktır. Muhtemelen kazanılan para da eğitimlere harcanmaya devam edecektir.

Meşhur “çocukluğunuza inelim” sorusunu ne zaman soracağım?

Psikoloji sosyal bir bilim dalı. Bu sebeple tek bir doğrusu, tek bir yöntemi, tek bir tedavi şekli yok. Lisans öğrenimi boyunca farklı ekollerin (psikodinamik, bilişsel, davranışçı, varoluşçu …) insanı nasıl ele aldığı öğrenilir. Öğrencilerin aklında yavaşça kendilerine yakın hissettikleri bir ekol belirir. Ve lisans sonrasında bu ekollere dair eğitimleri yıllar boyunca aldıktan ve süpervizyon aşamasından geçtikten sonra ancak tedavi için yani bir vakaya müdahale edebilmek için hazır olunur.

Süpervizyon nedir; yetkin bir hoca gözetiminde yaklaşık seksen saat (ekole göre değişir) danışan görmek, her seansı ses ya da kamera kaydı alarak o hoca ile gözden geçirmek demektir. Yani çocukluğu hakkında soru soracağınız ve seanstan para kazanacağınız kısma, mezuniyetten yaklaşık üç, dört yıl sonra gelebilirsiniz.

Tabi bu anlattıklarım klinik psikolog olmak için geçilecek yollardı. Psikoloji hayatın her alanını kapsayan bir bilim dalı. Bir fabrikadan, bir spor kulübüne ya da reklam şirketlerinde her yerde bir psikoloğa ihtiyaç duyulabilir. Mezuniyet sonrası yöneleceğiniz endüstriyel psikoloji, spor psikolojisi ya da sosyal psikoloji gibi alanlarla saydığım bu yerlerde çalışabilirsiniz.

Bir diğer seçenek de KPSS ile kamu kurumlarına atanmak olabilir. Şu dönemde çok fazla alım yapılmıyor ancak atansanız dahi lisansta yeterli olmayan eğitimi tamamlamaya çalışmanız gerekiyor. Yine siz mesleki anlamda gelişmek için bol bol okuyacak, araştıracak ve süpervizyon alacaksınız. Tabi işinizi hakkı ile yapmak istiyorsanız. İş konusunda biraz karamsar bir tablo çizmiş olabilirim. Fakat bu alan içinde olmanın, kendini, insanı, kâinatı tanımaya çalışmanın gerçekten güzel bir deneyim olduğunu tekrar vurguluyorum. Psikolog olma yolunu kısaca anlattığım bu yazıyı çok sevdiğim terapistlerden Irvin Yalom’un Bağışlanan Terapi kitabını bitirdiği paragraf ile bitiriyorum;

“Son olarak, onurlu ve saygın şifacılar birliğine ait olmayı her zaman olağanüstü bir ayrıcalık olarak gördüğümü söylemek istiyorum. Biz terapistler, yalnızca Freud, Jung ve onların hepsinin atalarından- Nietzche, Schopenhauer, Kierkegaard- hemen yakınımızdaki psikoterapi atalarına değil, zamanın başlangıcından beri insan umutsuzluğu ile ilgilenen İsa’ya, Buddha’ya, Platon’a, Sokrates’e, Galen’e, Hipokrates’e ve bütün diğer büyük dini liderlere, filozoflara ve doktorlara uzanan bir geleneğin bir parçasıyız”. Tüm sorularınız [email protected] mail adresinden bize ulaştırabilirsiniz.

Lütfiye Nur AKKOÇ / Psikolog