Şiirdeki ahenk unsurlarından biri de rediftir. Redifin ne olduğunu, redif ile kafiye arasındaki farkları daha önce vurgulamıştık. Redifleri kafiye zannederek şiir yazanları eleştirip onları acemilikle suçlamıştık.
Edebiyatımızda redifi ahenk öğesi kabul etmeyen, rediflerden olabildiğince kaçınan şairler olmuştur. Mesela Ahmet Hamdi Tanpınar böyle bir anlayışa sahiptir. Ona göre rediften yararlanmak bir zayıf şairlerin işidir. Kulağa hoş gelecek kafiye bulamayanların başvurduğu bir yoldur. Fakat gelmiş geçmiş şairlerimizin ezici bir çoğunluğu redifi benimsemiş, ahenk öğesi olarak kullanmayı bilmişlerdir.
Redif tek harften oluşacağı gibi dizelerin hemen hemen tümü rediften ibaret de olabilir. Köroğludan aldığım Bizim yaylanın uşağı / Belinde Aydın kuşağı dizelerinin sonundaki -ı ekleri tek sesten ibaret rediftir. Nedimden aldığım aşağıdaki dizelerde kafiyeler, redifin baskısıyla ezilmiş, ikinci plana itilmiştir:
Safa-yı aşkı kim anlar kiminle söyleşelim
Vefa-yı aşkı kim anlar kiminle söyleşelim
Bu beyitte safa ve vefa sözcüklerindeki fa hecesi kafiye, diğer sözcükler rediftir.
Biz dünyaya veda ettik,
Kalanlara selam olsun.
Bizim için hayır dua,
Kılanlara selam olsun.
Yukarıdaki dörtlük Yunus Emreye aittir. Dörtlüğün 1. ve 3. dizelerinde kafiye yoktur; 2. ve 4. dizelerde ise kal- ve kıl- fiil köklerindeki l ünsüzü yarım kafiye -anlara selam olsun ek ve sözcükleri rediftir. Bu dörtlüğe ahenk katan öğe hiç şüphesiz ki bu güzel rediflerdir.
Gül yüzünde göreli zülf-i semensay gönül
Vay gönül vay bu gönül vay gönül eyvay gönül (Murabba nazım şekli)
Divan edebiyatı şairlerinden Ahmet Paşaya ait yukarıdaki dizelere gönül redifinin kattığı ahengi ve güzelliği anlatmaya gerek yok sanırım.
O gül endam bir al şale bürünsün yürüsün,
Ucu gönlüm gibi ardınca sürünsün yürüsün.
Bu beyitteki redifler de ustaca bulunmuş, şiire ahenk katan öğelerden biri haline gelmiştir.
Halk şairleri kafiye konusunda daima rahat olmuşlardır. Öyle ki Divan şairleri asla yarım kafiye kullanmamışlar, kafiyelerinin en az iki sesten oluşmasına dikkat etmişlerdir. Halk şairleri ise tek sesten ibaret kafiyelerle yetinmişlerdir. Hatta en usta Halk şairleri bile bazı dörtlüklerinde kafiye kullanmamış, rediflerle yetinmiştir. Mesela Karacaoğlandan aldığım aşağıdaki dörtlük böyledir:
Aradılar bir tenhada buldular,
Yaslandılar şivgalarım kırdılar.
Yaz bahar ayında bir od verdiler,
Yandım gittim ala dağlı kar iken.
Bu dörtlükte kullanılan buldular, kırdılar, verdiler sözcüklerindeki -dular, -dılar, -diler ekleri rediftir; bul-, kır-, ver- köklerindeki r yarım kafiyedir ama ilk dizedeki fiil kökünde kafiye yoktur. Yine Karacaoğlan meşhur bir semaisinden bir dörtlük:
Bana kara diyen dilber,
Gözlerin kara değil mi.
Yüzünü sevdiren gelin,
Kaşların kara değil mi.
Bu dörtlüğün 2. ve 4. dizelerinde kullanılan göz ve kaş isim kökleri kafiyeli değildir. -lerin kara değil mi ek ve sözcükleri rediftir. Kısaca bu dörtlükte kafiye yoktur, şiire ahenk katan öğe rediflerdir. Bu şiir ve şairi için Kafiye kullanmamış, redifleri kafiye gibi kullanmış; kötü şiir, kötü şair. demek mümkün müdür?
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz. Ustaca kullanılmış redifler şiire en az ölçü ve kafiye kadar ahenk katar.
Redif Nasıl Bulunur?
Redif kavramının tanımından da anlaşılacağı gibi bulunması konusunda da tanımdan yararlanılır. Kısacası en ilk ve önemli nokta tekrar eden sözcüklerdir. Bu sözcüklerin ise mısra sonunda aranmasıdır.
Tekrar eden sözcüklerin de aynı görevi paylaşması bulunmasında yardımcı olmaktadır. Redif örneklerine ve türlerine geçiş yapmadan önce redif bulunması konusunda aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:
Redif bulurken mutlaka dize sonlarına bakılmalıdır. Çünkü redif dize sonlarında bulunur. Şiirin başka hiç bir yerinde yer almaz.
Bir şiirde ahenk unsuru incelenir. Ahenk unsuru incelenirken ilk önce dize sonunda redif aranmalıdır. Dize sonunda redif var ise yani aynı anlama gelen ve tekrar eden sözcük varlığını koruyor ise o şiirde ahenk unsuru da var demektir.
Dize sonlarında tekrar eden ve aynı anlama gelen sözcük ya da aynı görevde ek var ise redif var demektir.
Her şiirde redif olmak zorunda değildir.
Redif bu şekilde dize sonunda aranır. Tekrar eden sözcük ya da aynı görevdeki ek aranmaktadır. Redif olan şiirlerde redif bulunduktan sonra kafiye aranmalıdır.
Redif Türleri Nelerdir?
Redif çeşitleri 5 guruba ayrılır. Redif türleri şöyledir:
Ekler ile yapılan redif
Sözcük ile yapılan redif
Sözcük gurubu ile yapılan redif
Dize ile yapılan redif
Hem ek hem sözcük ile yapılan redif
Ekler ile yapılan redif:
Eş görevli eklerin tekrarlanması sonucu oluşan redif türüdür. Ek halindeki redif örneklerini anlayabilmek için Türkçede yer alan yapım ve çekim eki kavramlarının iyi bilinmesi gerekir. Önce bu konuda eksik varsa bu tamamlanmalıdır. Sonra ek halindeki redif örneklerine bakılmalıdır.
Sözcük ile yapılan redif:
İsminden de anlaşılacağı gibi yazılışı, okunuşu ve anlamı aynı olan bir sözcüğün dize sonunda tekrarlanması şeklinde oluşan redif türüdür. Ekler aynı görevde olmak zorunda olduğu için redif oluşturulurken ünlü uyumundan kaynaklanan bazı değişikliklere uğrayabilir.
Sözcük gurubu ile yapılan redif:
Bu redif türünde de dize sonunda yazılışı, okunuşu ve anlamı aynı olan birden fazla sözcüğün tekrar etmesi anlamıdır. Sözcük gurubu kelime öbeğinden bahsedilen budur. Birden fazla sözcüğün bulunmasıdır.
Dize ile yapılan redif:
Redif dize sonlarında bulunur. Bu bilgi artık bilinen bir gerçektir. Fakat bir şiirde ya da bir eserde dize de olduğu gibi tekrar edebilir. Dizelerin tekrar ettiği redif türü dize ile yapılan redif çeşididir. Hatta bu şekilde yapılan redif türüne tanıdık gelen nakarat kelimesi de denmektedir. Nakarat ve dize ile yapılan redif aynı anlamdadır.
Hem ek hem sözcük ile yapılan redif:
Bazı şiirlerde dize sonunda tekrar eden sözcükler bulunurken aynı anda bu sözcükten önce de aynı görevdeki ekler de yer alabilir. Böyle bir durumda hem ek hem de sözcük redif kabul edilir. Bu şekilde oluşan redif türüne de hem ek hem söz ile oluşmuş redif denir.
Redif Özellikleri ve Örnekli Konu Anlatımı
Redif kavramının en önemli özelliği şiire ahenk katmasıdır. Bu sebepten dolayı genelde şiirlerde ahenk unsurunun sağlanması için dize sonlarında redif kullanılır. Redif kavramının bir diğer özelliği ise anlamları aynı olan sözcükleri kullanarak şiiri okunabilir hale getirmesidir. Aynı zamanda aynı görevdeki ekleri kullanarak redif yapılması da şiire yani esere hoşluk katmaktadır.
Yukarıda anlatılan redif türlerine örnekler verilecektir. Sözcük ile yapılan redif türüne örnek:
Doğru söylerim halk razı değil
Eğri söylerim hak razı değil
Dize sonunda tekrar eden sözcük razı değil sözcüğüdür. Sözcük ile yapılan redif türüne örnektir.
Ek ile yapılan redif türüne örnek:
Susuz değirmenlerin ne ile döner çarkı
Keren etmeyen beyin fakirden nedir farkı
Dizenin en sonunda yer alan çarkı ve farkı kelimelerindeki 'ı' sesi ortaktır ve bu ek aynı görevde kullanılmıştır. Bu yüzden ek ile yapılan redif türüne örnektir.
Sözcük grubu ile yapılan redif türüne örnek:
Küçük çocuk coşkuyu tadarak kokladı kır çiçeklerini
Elleri titreyerek tattı coşkunun kır çiçeklerini
Dizenin sonunda yer alan kır çiçekleri bir sözcük gurubudur. Sözcük gurubu tekrar etmiştir. Bu da sözcük gurubu ile yapılan redif türüne örnektir.
Dize ile yapılan redif türü ve hem ek hem sözcük ile yapılan redif türüne de örnekler rahatlıkla bulunabilir.