Eve giren her eşya depolanmalı, belirli periyotlarda bakımı yapılmalı, tozu alınmalıdır. Her eşya bu nedenle bizim enerjimizi ve zamanımızı sömürür. Üst üste biriken kitaplar, dolap içlerinde hiç kullanılmayan ıvır zıvırlar, misafirler için bekletilen tabak çanaklar, kullanılmayan nevresim takımları, havlular, hediye geldiği için atılamayan objeler, eski fotoğraflar hatta saklanan biletler ve bunun gibi daha birçok eşya senelerce yığılır ve hem fiziksel olarak hem de kafamızın içinde yer kaplar. Dağınık bir evin içimize huzur vermeyeceği konusunda hemfikirizdir. Bu gerçek sadece eşyalar için değil, bombardıman gibi üzerimize yağan bilgi ve imajlar için de geçerlidir.
Hayatta her şey zıttıyla anlam kazanır ve birçok yeni kavram ihtiyaçtan doğar. Her şeyin bol olduğu, kolay erişildiği bir çağdayız ve yıllardır biriken eşyaların, fazlalıkların, hiç kullanılmayan bilgilerin aslında bizi mutlu etmediğinin yavaş yavaş farkına varıyoruz. Bu nedenle günümüzde birçok insan minimalist olmaya karar veriyor. “Sadeleş Rahatla-Japon Minimalizmi Danshari” kitabının yazarı Fumio Sasaki de Japonya’nın aslında kendi kültüründe olan ama son 10 yılda daha da fazla insan tarafından benimsenen minimal yaşamın tercih edilmesine şu 3 maddenin etken olduğunu dile getiriyor:
Bir tane daha fazla çantanın veya tozlanmaya bırakılacak pahalı bir objenin bize yararı olmadığını, bizi mutlu kılmadığını artık anlıyoruz.
Bir akıllı telefon sayesinde bu kadar eşyadan kurtulmuş durumdayız; takvim, saat, fener, radyo, not defteri, harita vb. Fotoğraflarımız dijital, belgeler artık bulut sisteminde depolanabiliyor.
2011 yılında meydana gelen Tohoku depremi ve tsunamisi, Japon halkında derin izler bıraktı ve sahip oldukları eşyalara bakış açıları değişti. Hem maddi varlıkların bir felaketle tamamen yok olabileceğini, anlamsızlığını hem de o eşyaların devrilerek ölümcül bir silaha dönüşebileceğini gösterdi.
Danshari, eşyaları eleyerek dışarıdaki ve içimizdeki dağınıklıkları da düzenlemeyi sağlayan davranış sanatı ve tekniğidir. Danshari kelimesi ‘Dan:reddet’’, ‘Sha:ayır’, ‘Ri:at’ kelimelerinden ortaya çıkmaktadır. Özünde Budizm ve zen felsefelerinin olduğu kavram, salt fiziksel değil zihinsel arınmayı da içeren bir bakış açısına sahiptir.
Fumio Sasaki, gereksiz tüm eşyalardan kurtularak hayatında yarattığı pozitif değişimi bize anlatırken, maddi varlıklardan kurtulunca; kendini kimseyle kıyaslamadığını, hantallığı üzerinden attığını, gereksiz stres kaynaklarından kurtulduğunu, fazla atık çıkarmayarak ekolojiye ve gezegenimize de katkı sağladığını, eşyalarla birlikte fazla kilolardan da kurtulduğunu söylüyor. Eşyalarımıza veda etmek ve bunun yerine hayatımızda daha fazla zaman ve enerji kazanmak için bize bazı yöntemler sunuyor.
Neden bu kapasitelerimizi maddi varlıklarla dolduruyoruz? Daha az eşyaya ama daha fazla deneyime sahip olmak tamamen seçim ve minimalist olmayı seçtiğimiz anda eşyaların yerine daha tatminkâr anılara yatırım yapabiliriz.
Evinizdeki her eşya dili olmasa da sizinle konuşur ve hayatınızda yer kaplar. Televizyon ne izleyeceğinizi sorarken, üstü toz kaplayan biblolarınız temizlenmeyi bekler. Ardiyeye yığdığınız her kullanılmayan eşya, belirli periyotlarda kontrol edilmelidir. Bunlardan kurtulduğunuzda zamanınız, özgürlüğünüz ve enerjiniz size kalacaktır.
Eşyalarınızı atmak gözünüzü korkutuyor, israf gibi geliyor ve cesaret edemiyorsanız, ilk başta gerçekten çöp olan, atılması gereken şeylerden başlamanız süreci kolaylaştıracaktır.
Bir evde kaç adet makasa, kaç battaniyeye ve bardağa ihtiyacınız olabilir? Eğer bir objeden ihtiyacınızın çok üzerinde varsa kullanmadıklarınızı ve gereksizlikleri elden çıkarın.
Eğer bir kıyafeti, bir eşyayı 1 sene boyunca 1 kere bile kullanmadıysanız, çok büyük olasılıkla bir daha hiç kullanmayacaksınız. O nedenle onunla aynı çatı altında yaşamanıza gerek yok, vedalaşın.
Bu alışveriş yaparken de kendimize sormamız gereken önemli bir soru. Genelde satın aldığımız eşyayla mutluluğu da satın alacağımızı sanıyoruz ve birçok alışverişimizin ana nedeni ihtiyaçtan değil arzulardan kaynaklanıyor. Bunu hem var olan eşyaları elden çıkarırken hem de yeni bir şeyler alırken sormalıyız: İhtiyaç mı istek mi?
Lise ve üniversite yıllıkları, eski günlükler ve fotoğraflar, mektuplar, saklanan biletler ve daha fazlasını bizi geçmişe bağlayan köprüler olarak hissediyor olabiliriz. Ancak teknolojinin nimetlerinden faydalanıp tüm basılı hatıraları tarayıp dijitalleştirebilirsiniz. Böylece hem anılarınızı korumuş hem de yıllardır çekmecenizde yer kaplayan bu yüklerden kurtulmuş olursunuz.
Bir şeyler atmaya niyetlendiğimizde gelecekte bir gün o şeyin kullanılabileceği düşüncesi ile huzursuz oluruz ve atmak istemeyiz. Ancak Sasaki bu konuda; “Şimdi değilse, asla” dememiz gerektiğini öğütlüyor. Şu anda işimize yaramıyorsa, kullanılmıyorsa atmalıyız ve alışveriş merkezlerini, dükkanları bizim için bu eşyaları depolayan yerler olarak görmeyi denemeliyiz. O şey gerçekten ileride lazım olduğu anda satın alabiliriz.
Bir eşyaya zamanında yüksek meblağlar ödemiş olmanız o eşyayı kullanmadığınız halde sonsuza dek tutmanız anlamına gelmiyor. Artık daha sade olmaya niyet ettiyseniz, geçmişte o eşyaya çok para ödemiş olsanız bile elden çıkarmanız gerektiği gerçeğini değiştirmez.
Eşyalara sıkı sıkı tutunmaya alışık olduğumuz için onları atmaya kalktığımızda beynimiz bizimle küçük bir oyun oynayabilir. Atmaya kalktığınız şişeden abajur, kurabiye kutusundan ilaç kutusu gibi dönüştürmeler yapmak isteyen iç sesinize kulak tıkayın.
Bir arkadaşınızın düğününde giyeceğiniz bir abiye, senede 1 kere yapıyorsanız kek kalıbı vb. çok nadir ya da sadece bir kere kullanılacak eşyaları, komşunuzdan rica edebilir veya o kıyafeti kiralayabilirsiniz.
Eşyalarınızla vedalaşmak sizin için imkânsız görünüyorsa, o halde elden çıkarabileceğiniz her şeyi öncelikle bir kutuya ve poşete koyun ve bir süre bekletin. Eğer birkaç ay içerisinde kutuya koyduğunuz hiçbir eşyaya ihtiyaç duymadıysanız o zaman gönül rahatlığıyla hoşça kal diyebilirsiniz.
Hepimizin en çok yaptığı eylemlerden biri de bazı eşyaları, sırf indirimde olduğu için ihtiyacımız olmadığı halde satın almaktır. Dolabınızda fazlalıktan yer bulamazken yine de uygun fiyatlı olduğu için kıyafet almak, o an ihtiyaç olmadığı halde market indirim yaptı diye fazla fazla deterjan almak, gelecekte bir gün kullanılmak üzere o an uygun fiyatlı diye yemek takımı almak vs. hepimiz bu tuzağa düşüyoruz ve şimdiden çok geleceğe yatırım yapıyoruz. Tek gerçek şu an ve şimdi; ihtiyacınız yoksa ucuz diye satın almaktan vazgeçin.
Mutluluk, eşyalarla gelmiyor. Hatta tam tersi eşyalar enerji alanımızı tıkıyor. Psikolog Francois Moscovici, yetişkinlerin “sabit” bir mutluluk seviyeleri olduğunu açıklıyor. Piyangodan ikramiye kazanan birinin mutluluğu ilk başta çok yükselirken, belirli bir süre sonra kişi bu duruma alışıyor ve tekrar eski mutluluk seviyesine geri dönüyor. Psikolog Sonja Lyubomirsky ise mutluluğumuzun %50 genetik faktörler, %10’unun hayat koşulları ve geri kalan %40’ının da gündelik eylemlerimiz tarafından belirlendiğini söylüyor. Yani satın aldığımız yığınla eşya, yüksek gelir, marka giysiler vb. sadece %10’luk çok küçük bir dilime tekabül ediyor. O nedenle, işin özü sadeleşmek, rahatlamak, böylece geleceğe kaygılanmaktansa şimdiye odaklanmak, zaman ve enerjimizi eşya satın alıp sonra da onlara bakım yapmaya vermek yerine; kendimize, ilişkilerimize ve deneyimlerimize yatırmak sürdürülebilir keyfin anahtarlarındandır.
Kaynak: Fumio Sasaki, Sadeleş Rahatla-Japon Minimalizmi Danshari
edebiyathaber.net (20 Mayıs 2021)
Kitapsec.com ‘dan satın alınan ürünler, teslim tarihinden itibaren (7) gün içerisinde değişim yapabilmektedir.
Bir ürünün iade edilebilmesi genel olarak aşağıdaki şartlara bağlıdır:
Satın aldığınız ürünleri tahrip etmeden, kullanmadan ve ürünün tekrar satın alabilirliğini bozmadan, teslim tarihinden itibaren yedi (7) günlük süre içinde neden belirterek iade edebilirsiniz.
Kullanılmış, ambalajı açılmış, tahrip edilmiş vb. şekildeki ürünler iade edilemez.
Görüntülü DVD, Flash Disk görüntülü Eğitim Setleri vb. için; ürün kutusunda yer alan koruma bandı çıkarılmamış olmalıdır. Ürünlerin diğer yerlerinde çizik, hasar, darbe, sıvı teması vs. olmamalıdır.
Orijinal ambalaja sahip ürünlerin iadesi, orijinal ambalaj ile yapılmalıdır.
İade edilecek ürünün şirketimiz adına kesilecek bir iade faturası ile iade faturası düzenleme imkanı bulunmayan durumlarda, ürüne ait fatura ve sevk irsaliyesinin aslıyla birlikte iade edilmesi gerekmektedir. İade faturası ya da fatura ve sevk irsaliyesi asıllarının temin edilemediği durumlarda, bundan kaynaklanan KDV vb. mali yükümlülükler iade edilecek bedelden indirilir.
Üründe ve ambalajında herhangi bir yazı yazma, açılma, bozulma, kırılma, tahrip, yırtılma, kullanılma vb. durumlar tespit edildiği hallerde ve ürünün müşteriye teslim edildiği andaki hali ile iade edilememesi durumunda, ürün iade alınmaz ve bedeli iade edilmez.
İade şartlarına uygun durumlarda yapılan gönderimlerde taşıma masrafı müşteri tarafından ödenecektir.
İade edilecek ürünler PTT kargo ile kurumumuzdan aldığınız iade mağaza koduyla gönderilmelidir.
Baskısında hata bulunan, eksik, fazla veya yanlış basılmış ürünlerin iadesinde kargo ücreti geliş ve gidiş olarak www.kitapsec.com`a aittir.
Siparişin yanlış gönderilmesinden kaynaklanan değişimlerde kargo ücreti geliş ve gidiş olarak www.kitapsec.com’a aittir.