Sakroiliak (SI) eklem omurga ve leğen kemiğinin arasında bulunur ve bu iki kemiği birbirine bağlar. Ana görevi, ayakta dururken veya yürürken üst bedeninizin ağırlığını taşımak ve bu yükü bacaklarınıza aktarmaktır.
Sakroiliak eklem disfonksiyonu, omurganın en alt kısmında bulunan leğen kemiğini sakrum kemiğine bağlayan eklemlerde oluşan bozukluğu ifade eder. Belde veya kalçada ağrı şikayetine neden olabilir. Bulguları itibarıyla bel fıtığı ile karıştırılabilir. Tüm bel ağrılarının yaklaşık %30 kadarında sakroiliak eklemlerden kaynaklanabileceği tahmin edilmektedir. Bu durum için sakroiliit, Sakroiliak eklem iltihabı, Sakroiliak eklem sendromu, sakroiliak eklem disfonksiyonu ve Sakroiliak eklem gerginliği terimleri de kullanılmaktadır.
Farklı nedenler sakroiliak eklem disfonksiyonuna neden olabilir. En yaygın olanları şunlardır:
Artrit: Sakroiliak eklem, eklem ağrısına spondiloza (spinal osteoartrit) neden olabilir. Sakroiliak eklemlerin etrafındaki kıkırdak aşındığında kemikler birbirine sürtünmeye başlayabilir. Omurgayı etkileyen bir tür inflamatuar artrit olan ankilozan spondilit de sakroiliak eklem disfonksiyonuna neden olabilir.
Hamilelik: Hamile kadınlarda sakroiliak eklem disfonksiyonu oluşabilir ve bu nedenle bel ağrısı veya pelvik ağrı yaşayabilirler. Çünkü sakroiliak eklemler hamilelikte gerilebilir ve gevşeyebilir. Ayrıca, hormon değişiklikleri ve hamilelik sırasında alınan kilolar, eklemlerin üzerinde ek bir stres oluşturabilir.
Travma: Kaza sonucu alınan darbeler sakroiliak eklemlere zarar verebilir.
Enfeksiyon: Enfeksiyon son derece nadir görülür. Ancak sakroiliak eklem ağrısının başka bir olası nedenidir.
Düzensiz bacak uzunluğu: Bir bacak diğerinden daha zayıf veya daha uzun olduğunda sakroiliak eklem ağrısı tetiklenebilir.
Sakroiliak Eklem Disfonksiyonunun Belirtileri Nelerdir?
Bel ağrısı: Genelde tek taraflı görülür. Bazen iki tarafta da olabilir.
Kalça veya kasık ağrısı: Yine genelde tek taraflı görülür. Bazen iki tarafta da olabilir.
Tutukluluk: Bel ve kalça hareketlerinde kısıtlılık oluşur.
Siyatik tarzı ağrı: Siyatik semptomlarına benzer bulgular görülebilir. Bu ağrı genellikle diz seviyesinden aşağıya inmez. Sakroiliak ekleme ek baskı uygularken kötüleşen ağrı
İnstabilite: Oturup kalkarken veya yürürken kalçanın kendini bırakıyormuş gibi olması durumu.
Uzun süre ayakta durmak veya yürümekle şiddetlenen ancak uzanırken düzelen ağrı
Sakroiliak Eklem Disfonksiyonu Kaynaklı Ağrı Nasıl Hissedilir?
Donuk veya keskin bir ağrı olabilir.
Sakroiliak eklemden başlar, kalçalara, uyluğa, kasıklara ve bele doğru yayılabilir.
Bazen ayakta durmak ağrıyı tetikler.
Çoğu zaman ağrı tek taraflıdır.
Sabahları daha çok rahatsız eder ve gün içinde düzelebilir.
Sakroiliak eklem disfonksiyonunu gösteren tek bir standart test bulunmamaktadır. Sakroiliak eklem disfonksiyonu, bel fıtığı, bel kireçlenmesi gibi durumlara benzer belirtiler gösterebilir. Bu nedenle tanıyı koymak zor olabilir. Tanı için hastanın şikayetlerin sorgulanması ve fizik muayene en önemli aşamalardır. Fizik muayenede kullanılan sakroiliak eklemi değerlendirmek için bazı özel testler bulunmaktadır. Bu testlerde ağrı tespit edilmesi durumu sakroiliak eklem disfonksiyonu lehine olarak yorumlanır. Ayrıca ekleme lokal anestezik enjeksiyonu yapılması ile ağrının rahatlaması tanısal amaçla kullanılabilir. Tanıya yardımcı olmak, omurga ve kalça ile ilgili diğer sorunları kontrol etmek için röntgen, BT veya MRI gibi görüntüleme çalışmaları istenebilir.
Tedavi tespit edilen sakroiliak eklem disfonksiyonunun sebebine göre değişir. Sakroiliak eklem ağrısı için ilk tedaviler tipik olarak şunları içerir:
Kısa dinlenme süresi: 1 ila 2 günlük bir dinlenme süresi önerilebilir. Birkaç günden daha uzun süre istirahat etmek, sertliği kötüleştirebileceği için tavsiye edilmez.
Buz veya ısı uygulamak: Bel ve pelvise uygulanan buz, ağrı ve rahatsızlığı hafifletebilir. Eklem etrafına uygulanan ısı da kas gerginliğini veya spazmları azaltarak ağrıyı hafifletmeye yardımcı olabilir.
Ağrı kesici ilaçlar: Ağrının şiddetine göre ağrı kesici türleri kullanılabilir.
Fizik Tedavi: Egzersizler ile kas gücü artırabilir ve bu da sizi daha esnek hale getirebilir. Ağrıdan kaçınmaya çalışırken, topallayarak yürümek veya bir tarafa yaslanmak gibi edinmiş alışkanlıkların düzeltilmesi gerekir.
Destekler: Eklem çok gevşek olduğunda (hipermobil) bel çevresine bir pelvik destek sarılabilir ve bölge stabilize edilmeye çalışılır.
Sakroiliak eklem enjeksiyonları: Sakroiliak eklemin içine lokal anestezik ve steroid ilaç karışımının enjekte edilmesidir.
Sakroiliak eklemin içine lokal anestezik ve steroid ilaç karışımının enjekte edilmesidir.
Sakroiliak Eklem Enjeksiyonunun Amacı Nedir?
Sakroiliak eklem enjeksiyonu iki amaçla yapılabilir.
Tanısal amaçlı: Hastanın ağrısının sakroiliak eklem kaynaklı olup olmadığını tespit etmek.
Tedavi amaçlı: Sakroiliak eklem içindeki ödemi azaltarak sinirler üzerindeki baskıyı azaltmak ve bu bası sonucu oluşan ağrıyı ortadan kaldırmak.
Sakroiliak Eklem Ağrısının Cerrahi Tedavisi Nasıldır?
Çok nadir olarak sakroiliak eklem disfonksiyonu tedavisinde cerrahi kullanılabilir. Sakroiliak eklem ağrısını gidermek için kullanılan standart cerrahi sakroiliak eklem füzyonudur. Bu prosedürün amacı, ilium ve sakrumu bir araya getirerek sakroiliak eklemdeki hareketi tamamen ortadan kaldırmaktır.
Sakroiliyak eklem omurga ve leğen kemiğinin arasında bulunan eklemdir. Bu iki kemiğin biribirine bağlanmasını sağlar. Aynı zamanda bölgedeki birçok kasın yapışma yeridir.
Sakroiliak eklemin anatomisi
Sakroiliyak eklem enjeksiyonu, sakroiliyak eklemin içine lokal anestezik ve steroid karışımı enjekte edilmesidir. Çeşitli romatizmal hastalıklar, eklemin iltihabına neden olan akut ya da kronik travma, çeşitli viral hastalıklardan sonra sakroiliyak eklemde sıvı birikimine bağlı olarak çevredeki sinirlere bası yoluyla ağrı ortaya çıseafoodplus.infoiyonun amacı, hem eklem içindeki sıvı artışını yani ödemi azaltıp sinirlere baskıyı azaltmak hem de doğrudan sinirleri bloke etmektir.
İşlemden 4 saat önce sıvı ve gıda alımı kesilmelidir. Ancak başka hastalıklar nedeniyle kullanmakta olduğunuz ilaçlardan doktorunuzun izin verdiklerini az miktar suyla almalısınız. Mevcut herhangi bir ilaç alerjisi hakkında ilk vizitiniz sırasında doktorunuza bilgi veriniz. Kolye, küpe, saat, yüzük, bilezik gibi takılarınızı çıkarmış olarak geliniz. Hem işlem sırasında uygulanan sedasyonun zihinsel fonksiyonlar üzerindeki etkisi hem de işlem bölgesine uygulanan lokal anesteziğin bacaklarda güçsüzlük etkisi nedeniyle araç kullanmanıza izin verilmez. Bu nedenle işlemden sonra size refakat edecek bir yakınınızla birlikte gelmelisiniz.
İşlem sonrası genellikle dakika içinde ağrı azalmaya başlar.
İşlemden önce sizden yasal zorunluluk gereği bir aydınlatılmış onam formu imzalamanız istenir. Hastaya damar yolu açıldıktan sonra ameliyathane koşullarına alınır ve nabız, tansiyon, kan oksijen düzeyi ve solunum ölçümleri alınır. Bu değerler işlem boyunca sürekli olarak takip edilir. Hasta yüzüstü yatar ve gerekliyse karnının altına bir yastık konulabilir. Daha sonra damar yolundan sakinleştirici ilaçlar uygulanır. Antiseptik solüsyonlarla bölge temizlenip örtülür. Daha sonra iğnenin giriş yeri tespit edilir ve görüntüleme cihazı aracılığıyla doğrulanır. Giriş yeri lokal anestezikle uyuşturulduktan sonra boyalı madde verilerek görüntüleme cihazı altında tekrar doğrulanır ve lokal anestezikle steroid karışımı injekte edilerek blok gerçekleştirilir. Sonrasında hasta odasına alınır ve yaklaşık 2 saat gözlem altında tutulur. Gözlem süresi bitiminde yanında bir refakatla eve gönderilir.
Sakroiliak eklem blokları
İğne giriş yerinde ağrı olabilir. Bu da genelikle analjezik tedaviye yanıt verir. Girişim bölgesindeki damarlara girilmesi kanamaya neden olabilir. Ama bütün bunlar son derece nadirdir. Görüntüleme cihazı doğru kullanıldığı takdirde yok denecek kadar azdır. İşlemden hemen sonra ağrıda azalma olması işlemin başarılı olduğunun göstergesidir. İşlemden hemen sonra ağrı azalır fakat sonraki günden 7. güne kadar artabilir. Bu ağrı işlemin kendisine bağlıdır. Ağrıyı azaltmak için verilen ilaçlarla kolaylıkla kontrol edilebilir. Birinci haftanın sonunda tedavi yavaş yavaş oturmaya başlar ve yaklaşık 3 haftalık bir süreçte ağrı ve diğer şikayetlerde belirgin iyileşme görülür.
Enjeksiyonun amacı lokal anestezikle bölgeseki sinirlerin geçici olarak bloke edilmesi ve karışıma eklenen depo steroid ile eklem içindeki ödemin giderilmesidir.
İşlem dakika sürer ve ameliyathane koşullarında uygulanır. İşlemden sonra hasta gözlem altında tutulduğundan toplam hastanede kalış süresi saati bulabilir.
İşlem sırasında hem iğne giriş yeri uyuşturulur, hem de damar yoluyla verilen sakinleştirici ilaçlar aracılığıyla sedasyon uygulanır. Dolayısıyla ağrı hissetmezsiniz. Sedasyon işlemi genel anestezi değildir. Yalnızca kısa süreli bir hafıza kaybı ve ağrısız dönem sağlar. İşlem çok kısa süreli olduğundan genel anesteziye gerek yoktur.
İşlemden sonra gün istirahat önerilir. Yemek, tuvalet, banyo gibi ihtiyaçlarınızı görebilirsiniz. Bunların dışında sizi rahatsız etmeyecek yatış pozisyonunda sürekli istirahat etmelisiniz. Çalışan hastaların işe gitmemeleri için rapor verilir.
Dört-beş gün yatak istirahati gerektiğinden çalışan hastalara rapor verilir.
Tekrarlayan bloklardan sonra aylarca süren analjezik etkinlik sağlanabilir. Bazı hastalarda enjeksiyonla tedavi sağlanırken bazı hastalarda hiç etki göstermeyebilir.
Hangi hastada nasıl sonuç vereceği önceden tahmin edilemez. Erken dönemde başvuran hastalarda etkinliği daha yüksekken, semptomların başlangıcından 6 ay ve daha fazla zaman geçmiş olan hastalarda daha düşük başarı oranı görülür.
İşlem son derece güvenilir olmakla birlikte diğer tüm girişimlerde görülebilecek olan riskler, yan etkiler ve olası komplikasyonlar nadiren Sakroiliyak eklem enjeksiyonunda da görülebilir. En sık görülen yan etki girişim bölgesinde ağrıdır ve geçicidir. Diğer riskler; kanama, enfeksiyon, çevredeki damarlara ya da organlara enjeksiyon uygulanmasıdır. Bu yan etkiler son derece nadirdir.
İşlem sırasında kullanılan ilaçlara karşı bir alerjisi olanlara, Coumadin, Plavix gibi kan sulandırıcı ilaçlar kullananlara, girişim yapılacak bölgede ya da vücudunun herhangibir yerinde aktif enfeksiyon olan hastalarda uygulanmaz.
Yaralanma tedavisi ile ağrı tedavisi birbirinden farklılık gösterir. Sorunlu bölge, eğer bir kaza sonucu kemiklerin yerinden oynamasıyla oluşmuşsa, öncelikle kemikler yerine konur. Sonra, omuriliğin etrafında bulunan dokular temizlenir. Eğer hasta felç geliştirdiyse, fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulanmalıdır. Hasta rehabili¬tasyona alınır ve bacaklarında kasılmalar yaşanmaması için ona bazı egzersi¬zler öğretilir.
Kimi hastalarda, omurilik yaralanması sonrası kronik ve şiddetli ağrılar baş gelişir. Bu durumda, ilaç tedavisi uygulanarak ağrı kontrol altına alınmalıdır. Standart ağrı kesicilerin kafi gelmeyeceği bu özel durum, antidepresan ve sinir dokusuna yönelik ağrı kesicilerle ortadan kalkabilir.
Vücuttaki tüm eklemler birbirine hassas şekilde bağlıdır. Sakroileit ağrı ve şişkinliğe neden olarak, kalça ekleminin sertleşmesine ve öne eğik bir durumda kalmasına yol açabilir.
Bu durumun önüne geçmek için aşağıdaki noktalara dikkat edilmelidir :
DİĞER HASTALIKLARA BAK
Apandisit |
Apandisit, apandisin yani kör bağırsağın çeşitli nedenlerle tıkanarak iltihaplanması ve irin ile dolmasıdır. Apandisit karın ağrısıyla kendisini hissettirir. Bu ağrı genellikle göbek çevresinden başlayıp karna yayılan, sonra da karnın sağ alt kısmında toplanan bir karın ağrısıdır. |
•••••• DEVAMINI OKU •••••• |
Brusella( Bruselloz - Brucellosis ) |
Brusella cinsi bakterilerin neden olduğu bir enfeksiyon hastalığıdır. Hastalığa adını veren hastalığın oluşmasına sebep olan bakteridir. Aslında brusella koyun, domuz, keçi, sığır, manda, inek ve deve gibi memeli hayvanların hastalığıdır. |
•••••• DEVAMINI OKU •••••• |
Kabakulak( Mumps - Epidemik Parotitis ) |
Kabakulak, paramiksovirüs orak adlandırılan kabakulak virüsünün tükürük bezlerinde enfeksiyon yapmasıyla bezlerin büyüyerek ağrımalarına neden olan bulaşıcı bir hastalıktır. Tükürük bezleri; Parotis Bezi, Submandibüler Bez ve Sublingual Bezdir. |
•••••• DEVAMINI OKU •••••• |
Varikosel |
Varikosel, erkeklerde testislerdeki kirli kanı taşıyan toplardamarların (venlerin) genişleyerek varisleşmedir. Bir başka deyişle, erkeklerde testislerin toplardamarlarında oluşan varislere varikosel denir. |
•••••• DEVAMINI OKU •••••• |
BURADA YAZANLAR BİLGİLENDİRME AMAÇLIDIR , TEŞHİS ve TEDAVİ İÇİN KULLANILAMAZ. TEŞHİS ve TEDAVİ İÇİN UZMAN DOKTORA BAŞVURULMASI GEREKLİDİR. |