kaynağı değiştir]
Hayvanlarda yapılan çalışmalarda virüslerin akciğer kanserine yol açabildiği gösterilmiştir,[33][35] son yıllarda yapılan çalışmalarda, insanlarda da virüslerin akciğer kanseri için bir risk faktörü olduğu gösterilmiştir. İnsanlarda risk faktörü olduğu ileri sürülen virüsler arasında; İnsan papillomavirüs[36], JC virüs[37], simian virüs 40, BK virüs ve sitomegalovirüs[38] sayılabilir.
Yapılan tetkiklerle akciğer kanseri tanısı doğrulanmışsa; bilgisayarlı tomografi ve sıklıkla pozitron emisyon tomografisi kullanılarak kanserin yerleşimine ve cerrahiye uygun olup olmadığına veya cerrahi ile tedavi edilemeyecek yerlere yayılıp yayılmadığına karar vermek amacıyla kullanılır.
Hastaların ameliyata uygun olup olmadığına karar vermek amacıyla ek olarak, kan testleri ve spirometri (akciğer fonksiyon testi) de gerekli olan tetkiklerdir. Spirometride solunum kapasitesi az bulunursa (sıklıkla KOAH nedenli) cerrahi önerilmez. Hastanın akciğer fonksiyonu ve diğer risk faktörlerine bağlı artıp azalmak üzere, cerrahi uygulamalarda ölüm riski yaklaşık %4,4'tür[60].
Evre IIIA'ya kadar, tek akciğerde yerleşik küçük hücreli dışı akciğer kanserlerinde sıklıkla cerrahi tercih edilmektedir. Akciğer dokusu alındıktan sonra akciğer fonksiyonlarında sorun olmamasını sağlamak için, ameliyat öncesinde solunum kapasitesi yeterli olmalıdır.
Cerrahi yöntemler şunlardır; dilim (wedge) rezeksiyon (bir akciğer lobunun bir parçasını çıkarma), segmentektomi (akciğerin loblarının anatomik parçaları olan segmentlerden birinin çıkarılması), lobektomi (bir lobun çıkarılması), bilobektomi (iki lobun çıkarılması) veya pnömonektomi (bir akciğerin tamamen çıkarılması).
Yeterli solunum kapasitesi olan hastalarda, lobektomi tercih edilebilir, bu prosedür aynı yerde kanserin tekrarlama olasılığını azaltmaktadır. Solunum fonksiyonu yeterli olmayan hastalarda, wedge rezeksiyon uygulanabilir[61]. Yapılan bir çalışmada, ameliyat sırasında brakiterapi uygulamasının kanserin aynı yerde tekrarlama olasılığını azalttığı gösterilmiştir[62].
Akciğer kanseri ameliyatları açık veya kapalı yöntemle gerçekleştirilir. Amerikan Göğüs Hastalıkları Birliği (ACCP) hastalarda daha az zarar verici ve daha başarılı sonuçları olması sebebiyle akciğer kanseri ameliyatlarında torakoskopi veya VATS denilen kapalı yönteminin tercih edilmesi gerektiğini savunmaktadır[63]. Tek Port Torakoskopi (VATS) yönteminde 3,5–5cm arası tek bir kesi yapılarak göğüs boşluğuna ilerletilen bir kamera ile alınan görüntülere göre kanserli akciğer dokusu ve lenf bezleri çıkartılmaktadır[64].