KEMİK DOKU
✔ Embriyonik dönemde iskelet kıkırdak yapılıdır. Daha sonra kemikleşme görülür ve kemik doku oluşur.
✔ Kemik doku hücreleri olan osteositler lakün adı verilen boşluklarda bulunur.
✔ Organik ve inorganik maddelerden oluşan osein adında ara maddesi vardır.
✔ Kemiklerin dışında periost denilen kemik zarı yer alır. Kemiğin enine büyümesini ve onarılmasını sağlar.
Görevleri
✔ Vücuda şekil verir ve desteklik sağlar.
✔ Kas ve eklemlerle birlikte hareketi sağlar.
✔ İç organları korur.
✔ Kan hücrelerini üretir.
✔ Mineral depolar.
Kemik Doku Çeşitleri
Sıkı (Sert) Kemik Doku
✔ Uzun kemiklerin gövdesinde kısa yassı ve düzensiz şekilli kemiklerin dışında bulunur.
✔ Osteositler halkasal görünüm oluşturmuş ve sıkı sıkıya bağlıdır.
✔ Osteositlerin ortasından havers kanalları geçer. Bu kanallar da volkmann kanalları ile birbirine bağlanır. Bu kanallardan kan damarları ve sinirler geçer.
Süngerimsi Kemik Doku
✔ Uzun kemiklerin uç kısmında; kısa, yassı ve düzensiz şekilli kemiklerin iç kısmında bulunur.
✔ Boşluklu yapıdadır. Bu boşluklar kırmızı kemik iliği ile doludur.
Kemik Çeşitleri
Uzun Kemik
✔ Kol ve bacaklarda bulunur.
✔ Baş kısmı ile gövde arasında epifiz plağı bulunur. Kemiğin büyümesini sağlar.
✔ Sıkı kemik dokunun ortasında sarı kemik iliği vardır.
Yassı Kemik
✔ Kalınlığı az olan yassılaşmış kemiklerdir.
✔ Kafatası, kaburga, kürek ve kalça kemiği yassı kemiktir.
Kısa Kemik
✔ Boy ve genişliği birbirine yakın olan kemiklerdir.
✔ El ve ayak bilek kemikleri kısa kemiktir.
Düzensiz Şekilli Kemik
✔ Yapı olarak kısa ve yassı kemiklere benzerler.
✔ Omurlar ve bazı yüz kemikleri düzensiz şekilli kemiklerdir.
✔ Kırmızı kemik iliği, sıkı kemik doku, süngerimsi kemik doku, periost tüm kemiklerde ortak olarak bulunan yapılardır.
Kemiklerin Gelişimine Etki Eden Faktörler
✔ Hormonlar
✔ Vitaminler
✔ Mineraller
✔ Genetik Faktörler
✔ Güneş Işığı
✔ Dengeli Beslenme ve Spor
KIKIRDAK DOKU
✔ Kıkırdak doku hücrelerine kondrosit, ara maddesine kondrin denir.
✔ Yapısında kan damarı bulunmadığından bağ dokudan difüzyon ile beslenir. Atık maddelerini de aynı şekilde uzaklaştırır.
Kıkırdak Doku Çeşitleri
Hiyalin Kıkırdak: Ara maddesinde kollejen lif içeren çok sayıda hücreden oluşmuş, basınca dayanıklı kıkırdaktır.
✔ Embriyo iskeleti, soluk borusu, burun, kemiklerin eklem başları, kaburga uçlarında bulunur.
Elastik Kıkırdak: Ara maddesinde elastik lifler bulunan, esnek kıkırdaktır.
✔ Kulak kepçesi, kulak yolu, östaki borusu, epiglotis bulunur.
Fibröz Kıkırdak: Ara maddesinde kollejen lif bulunan az sayıda hücreden oluşmuş, basınç ve çekmeye karşı dayanaklı kıkırdaktır.
✔ Omurlar arası disklerde, köprücük kemiği gibi kemiklerin eklem bölgelerinde bulunur.
EKLEMLER VE ÇEŞİTLERİ
✔ İki ya da daha fazla kemiğin birbiriyle bağlantı kurduğu bölgelere eklem denir.
Eklem Çeşitleri
Oynar Eklem
✔ Kol ve bacaklarda bulunan hareket yetenekleri en fazla olan eklemlerdir.
✔ Kemiklerin eklem yapan yüzeylerinde eklem kıkırdağı bulunur. Kemiklerin hareketi sırasında aşınmayı önler.
✔ Eklem bölgesinde bağ dokudan yapılmış eklem kapsülü bulunur.
✔ Eklem kapsülünün iç bölgesinde sinovial zar vardır. Bu zardan eklemin hareketi sırasında kemiklerin aşınmasını önleyen sinovial sıvı üretilir.
Yarı Oynar Eklem
✔ Oynar eklemlere göre hareket yetenekleri sınırlı eklemlerdir.
✔ Boyun göğüs ve omurlar arasında bulunur.
✔ Kemikler arasında sürtünerek aşınmayı önleyen kıkırdaktan oluşmuş diskler bulunur.
Oynamaz Eklem
✔ Hareket yeteneği olmayan eklemlerdir.
✔ Kafatası, yüz kemikleri (alt çene hariç), kalça kemiği arasından bulunur.
✔ Kemikler testere dişlisi şeklinde birbirine bağlanmıştır.
✔ Yetişkin bir insanın iskeletinde tane kemik bulunur. Bebeklerdeki kemik sayısı daha fazladır (). Büyüdükçe kemikler birbiri ile kaynaşarak kemik sayısı azalır.
✔ İnsan iskeleti; üyeler ve eksen iskeleti olmak üzere iki kısımdan oluşur.
✔ Eksen İskeleti: Baş ve gövdeden oluşur.
Baş İskeleti: Kafatası ve yüz kemiklerinden oluşur.
Gövde İskeleti: Omurga (33 tane omur kemiği), kaburga (12 çift), göğüs kemiği, omuz kemiklerinden oluşur.
✔ Üyeler İskeleti: Kalça kemikleri, kol, bacak, el ve ayak kemiklerinden oluşur.
✔ Vücudumuzun en küçük kemikleri kulakta bulunur. Bunlar çekiç, örs ve üzengi kemikleridir.
✔ Tüm memelilerin boynunda 7 omur vardır.
KAS DOKU
✔ Kaslar, vücudun şeklinin korunmasında ve desteklenmesinde görev yapar.
✔ Eklemlerin birbirine bağlanmasını ve hareketini sağlar.
✔ Kimyasal enerjiyi mekanik enerjiye dönüştürür.
✔ Kas hücrelerinin hücre zarına sarkolemma, sitoplazmasına sarkoplazma, endoplazmik retikulumuna sarkoplazmik retikulum (DER) ve mitokondrisine de sarkozom denir.
✔ Sitoplazmasında miyofibriller bulunur. Miyofibriller kasılmayı sağlar. Aktin ve Miyozin proteinlerinden oluşur.
Kas Doku Çeşitleri
Çizgili Kas (İskelet Kası)
✔ Vücudun iskelet sistemiyle birlikte hareketini sağlar.
✔ Hücreleri uzun, ince, silindir şeklinde olup çok çekirdeklidir.
✔ Oksijenli solunum ve laktik asit fermantasyonu yapar.
✔ Miyofibriller enine bantlaşma yapar.
✔ Miyoglobin içerdiklerinden renkleri kırmızıdır. (Oksijen depolayan pigment)
✔ Beyin kontrolünde, isteğimize bağlı somatik sinirlerin denetimiyle çalışır. (MSS) Yalnız sinir yoluyla uyarılır
✔ Düz kaslara göre daha hızlı çalışır, daha çabuk yorulurlar.
✔ Eklem bacaklılarda ve omurgalılarda görülür.
Düz Kas
✔ Hücreleri mekik şeklinde ve tek çekirdeklidir.
✔ Miyofibriller bantlaşma yapmamışlardır.
✔ Oksijenli solunum yaparlar.
✔ Miyoglobin içermediklerinden açık renkte görünürler.
✔ İsteğimiz dışında hareket ederler ve otonom sinir sistemi tarafından kontrol edilirler.
✔ Çizgili kaslara göre yavaş çalışır, daha geç yorulurlar.
✔ Eklembacaklılar hariç omurgasızlarda ve omurgalılarda organların etrafında bulunur.
Kalp Kası
✔ Yapı olarak çizgili kasa, çalışma olarak düz kasa benzer.
✔ Düzgün silindirik yapılı ve dallanmalar ile birbirine bağlamış kas yapılarıdır. Tek ya da iki çekirdekli olabilirler.
✔ Miyofibriller bantlaşma gösterir.
✔ Oksijenli solunum yaparlar.
✔ Miyoglobin taşıdıklarından kırmızı renkte gözükürler.
✔ Sadece kalpte bulunur.
✔ Otonom sinir sistemi tarafından kontrol edilir. İstemsiz çalışırlar.
✔ Çalışması hızlı ancak ritmik şekildedir.
KAS İSKELET İLİŞKİSİ
İskelet kasları kemiklere sıkı bir bağ dokusu ile bağlanır. Bunlara kas kirişi veya tendon denir.
Antagonist Kaslar: Birbirine zıt çalışan kaslardır. Biri kasılırken diğeri gevşer.
Örnek: Kol ve bacaklardaki kaslar
Sinerjit Kaslar: Aynı anda kasılıp aynı anda gevşeyen kaslardır:
Örnek: Karın ve sırt kasları
Çizgili Kasların Çalışma Mekanizması
✔ Herhangi bir kasın uyarılması için belirli bir şiddette uyartının kasa ulaşması gerekir.
✔ Sinir hücreleri gibi ya hep ya hiç kuralına göre çalışırlar. Kasın tepki oluşturması için gerekli en düşün uyarı şiddetine eşik değeri denir.
✔ Tepki oluşumuna yetecek bir uyaran nedeni ile kasta meydana gelen değişiklikler üç evrede gerçekleşir. Kasın, kasılıp gevşeme sürecinde gerçekleşen evrelerin tümüne kas sarsı (kasıl sarsılma) denir.
I. Bekleme (Gizil) Evresi: Kasın uyarılması ile kasılmanın başlamasına kadar geçen sürenin olduğu evredir.
II. Kasılma Evresi: Kasın kasıldığı evredir.
III. Gevşeme Evresi: Kasın gevşeyerek eski haline döndüğü evredir. Kas gevşedikten sonra yeniden uyarılana kadar dinlenir.
Fizyolojik Tetanoz: Kasa kısa aralıklar ile çok fazla uyarı verilirse kas gevşeme evresini gerçekleştiremeden kasılı kalır. Bu durumda kas esnekliğini kaybeder ve sertleşir. Buna fizyolojik tetanoz denir.
Kas Tonusu: Kaslar, vücut duruşunu düzenlemek ve gelen uyarılara hemen cevap verebilmek amacı ile dinlenme durumunda bile bir miktar kasılı kalır. Bu durum orta beyin tarafından kontrol edilir. Buna kas tonusu denir.
Huxley’in Kayan İplikler Modeline Göre Çizgili Kasın Kasılması
✔ Bu modele göre kasılma aktin ipliklerinin miyozin iplikleri üzerinde kaymasıyla gerçekleşir.
✔ Aktin ve miyozin ipliklerinin beraber oluşturdukları yapıya aktomiyozin denir.
I Bandı: Sadece aktin ipliklerinin olduğu bölgedir. Açık renkte görülür.
A Bandı: Miyozin ve aktin ipliklerinin beraber bulunduğu bölgedir. Kasılma ve gevşeme sırasında boyu değişmez ve daima miyozin ipliklerinin boyu kadardır. Koyu renkle görülür.
H Bandı: Sadece miyozin ipliklerinden oluşur.
Z Çizgisi: Aktin ipliklerini tam ortasından enine kesen çizgidir.
Sarkomer: İki Z çizgisi arasında kalan bölgedir. Kasın kasılma birimini oluşturur.
Kasılma Sırasında Gerçekleşen Olaylar
✔ Z çizgileri birbirine yaklaşır.
✔ Sarkomer daralır.
✔ I Bandı kısalır.
✔ H Bandı kısalır. (Görülmez, kaybolur.)
✔ A Bandı değişmez.
✔ Kasın boyu kısalır.
Gevşeme Sırasında Gerçekleşen Olaylar
✔ Z çizgileri birbirinden uzaklaşır.
✔ Sarkomer genişler.
✔ I Bandı uzar.
✔ H Bandı uzar.
✔ A Bandı değişmez.
✔ Kasın boyu uzar.
Kasılma ve Gevşeme Sırasında Ortak Görülen Olaylar
✔ A bandının boyu değişmez.
✔ Kasın kütlesi ve hacmi değişmez.
✔ Aktin ve miyozin ipliklerinin boyu değişmez.
✔ Solunum yapılır.
✔ ATP harcanır, CO2 ve ısı üretilir.
✔ Miyozin yeri değişmez ancak aktinin yeri değişir.
Kasın Çalışması Sırasında Görülen Olaylar
✔ Kaslar beyinden gelen sinirlerle uyarılır.
✔ Sarkolemmaya gelen sinir uçlarından asetilkolin ve nöradrenalin gibi nörotransmitter maddeler salgılanır.
✔ Bu kimyasal maddeler sarkolemmanın Na+ iyonlarına geçirgenliğini artırır. (Depolarizasyon)
✔ Depolarizasyon, kas hücrelerindeki sarkoplazmik retikulumu etkileyerek Ca+2 iyonlarının aktin ve miyozin iplikleri üzerine salınmasına yol açar.
✔ Ca+2 iyonları miyozin üzerindeki ATP sentaz enzimini aktif ederek ATP’nin hidrolizini başlatır. Bunun sonucunda ADP, P ve enerji elde edilir.
✔ Açığa çıkan enerji aktinlerin miyozin üzerinde kaymasını ve böylece kasın kasılmasını sağlar.
✔ Daha sonra Ca iyonları aktif taşıma ile sarkoplazmik retikuluma döner ve kas gevşemeye başlar. (Bu sırada aktif taşıma yapıldığında kasın gevşemesi sırasında da enerji harcanır.)
✔ Kastaki herhangi bir metabolik bozukluk Ca iyonlarının sarkoplazmik retikulumdan dışarı sızmasına ve endoplazmik retikulum içerisinde tekrardan alınamamasına yol açar. Bu da kasın kasılı kalmasına neden olur. Vücuttaki tüm kasların, ölümden sonra katılaşmasının sebebidir. Buna ölüm katılığı (Rigor Mortis) denir.
ROMATİZMA
✔ Sebep: Bağışıklık mekanizmasında meydana gelen bozukluktur. Çok fazla çeşidi vardır. En bilineni eklem romatizmasıdır.
✔ Sonuç: Eklemlerde şişlik, ağrı ve sıcaklık ile belirti verir.
✔ Tedavi: Kronik bir hastalıktır. Tanı konduktan sonra ilaçla tedavi edilmeye çalışılmaktadır.
KİREÇLENME
✔ Sebep: Eklemlerde bulunan kıkırdak yapının zarar görmesi ve eklem sıvısının azalması sonucu ortaya çıkar.
✔ Sonuç: Hareket problemleri.
✔ Tedavi: ilaç, sağlıklı ve dengeli beslenme, spor
KRAMP
✔ Sebep: Kaslara aniden ağır bir çalışma ile yüklenildiğinde kas hücrelerinde yeterli besin ve oksijen sağlanamaması, mineral kaybı durumunda kramp oluşur.
✔ Sonuç: Hareket problemleri.
✔ Tedavi: Kramp bölgesini rahatlatmak amacı ile masaj uygulamak. Eğer krampa neden olan bir mineral eksikliği ise o minerali besin olarak almak.
KEMİK ERİMESİ (OSTEOPOROZ)
✔ Sebep: Genetik nedenler, yaşlılık sonucu kemik hücresi kaybı, D vitamini eksikliği, mineral eksikliği ile kemik ara maddesinin azalması kemik erimesinin nedenleri arasındadır. Ayrıca, menopoz döneminden sonra östrojen hormonunun azalmasıyla da başlayabilir.
✔ Sonuç: Kemikler zayıflar ve kolay kırılır.
✔ Tedavi: Güneş ışığından faydalanma, düzenli fiziksel aktiviteler ve yeterli oranda protein ve kalsiyum, mineral ve vitamin alımı bu hastalık yavaşlatabilir.
KIRIK
✔ Sebep: Kemik bütünlüğünün, vurma, çarpma, düşme sonucu bozulmasıdır.
✔ Tedavi: Tedavisi platin çubuklar, alçıya alma ile kemiğin kaynaşmasını sağlama, doku mühendisliği ile kırık bölgenin kemik yamalarla onarma ve protez kullanımı ile sağlanmaktadır.
ÇIKIK
✔ Sebep: Kemiklerin eklem yerlerinden ayrılmasıdır. Oynar eklemlerdeki eklem bağlarının ve eklem kapsülünü zorlayan bir harekette bulunulması sonucunda gerçekleşebilir.
✔ Sonuç: Ağrı, şişlik ve morluk gözlenir.
✔ Tedavi: Çıkık durumlarına göre ameliyata kadar değişlik tedaviler vardır.
BURKULMA
✔ Sebep: Eklemlerin çevresinde yer alan bağların ani bir hareket sonucu kısmen yırtılması olayıdır.
✔ Sonuç: Ağrı, şişlik ve morluk gözlenir.
✔ Tedavi: Burkulma durumlarına göre farklı tedaviler vardır. İlaç, hareket etmeme, buz tedavisi, ameliyat.
MENİSKÜS
✔ Sebep: Diz eklemlerinde kıkırdak yapılı olan yük ve eklem dengesi sağlayan iki adet menisküs bulunur. Bu yapıların yırtılmasıdır.
✔ Sonuç: Ağrı, şişlik, hareket problemi.
✔ Tedavi: Ameliyat.
Kaslar ve bu kaslara bağlı kemiklerden oluşan sistemimiz Destek ve Hareket Sistemi Olarak adlandırılır. Omurgalı canlıların hepsinin destek ve hareket sistemi vardır.
Görevleri:
Kemik türleri:
Uzun Kemik: Boyu eninden fazla olan kemiklerdir. Ortasında kemik iliği vardır. ( Kol ve bacak, parmak kemikleri)
Kısa Kemik: En ve boy uzunlukları birbirine yakın olan kemiklerdir. ( El ve ayak bilek kemikleri)
Yassı Kemik: ( Kafatası, göğüs kemiği, kaburgalar, kalça kemiği)
Düzensiz Kemik: ( Omurgayı oluşturan omur kemikleri)
Kemiğin Bölümleri:
Kıkırdak: Kemiklerde kıkırdak isimli bir madde de bulunur. Kıkırdak kemiklerin uç bölgelerindeki eklem bölgelerinde bulunur. Yapı olarak yarı saydam görünüşlü, kemikten yumuşak, kaslardan ise daha serttir.
Kıkırdağın görevleri
Kıkırdak sadece kemiklerde bulunmaz. Kulak kepçesi, burnumuzun uç kısmı, yemek ve soluk boruları kıkırdak maddeden yapılmıştır.
Eklem
Kemiklerin birleştiği yerlerdir. Parmaklarımızla bir cismi kavramak, yürümek, yiyecekleri çiğnemek, kolumuzu sallamak gibi tüm hareketlerimizi eklemler sayesinde gerçekleştiririz.
Eklem Türleri
Kaslar: Destek ve hareket sistemi kasların görevi hareketi sağlamaktır. Kemikler destek görevi yaparken kaslar kemiklere tutunarak onların hareket etmesini sağlar.
Kas Türleri:
A. Aşağıda yer alan kavramları, verilen cümlelerde boş bırakılan yerlere uygun şekilde yerleştiriniz. |
---|
Yarı OynarKasEnerjiyeKıkırdakOynarÇizgiliMineralDüzEklemKalpKanHareketUzun |
---|
B. Aşağıda verilen bilgiler doğru ise D, Yanlış ise Y seçeneğini seçiniz. |
---|
C. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız. |
---|
Kemik anatomisi
Kemikler vücuda dış etkenlere karşı koruma sağlayan, hareketlerimize destek olan, etrafındaki dokulara tutunma imkanı veren sert ve sağlam yapıların adıdır. Kemiklerin sert yapısı içeriğindeki fosfor, kalsiyum ve manganez sayesindedir. Yeni doğduğumuzda vücudumuzda adet bulunurken, yetişkin olduğumuzda bu sayı adet olur. Kemiğin esnekliğini sağlayan ise hücreleri ve fibroz dokusudur.
Kemikler kendi içerisinde 3 gruba ayrılır.
Anatomi kemikleri: İskelet sistemimiz göz önüne alındığında kemikler uzun kemikler, kısa kemikler ve yassı kemikler olarak gruplanır.
Uzun kemikler: Boyu kalınlığından daha fazla olan kemikler bu gruba girer ve genellikle silindir şeklindedir. Uzun kemikler kol ve bacak kemikleridir. En uzun kemik ise uyluk kemiğidir.
Yassı kemikler: Bu kemiklerin genişliği uzunluklarından ve kalınlıklarından daha fazladır. Yassı kemiklere kafa tası, göğüs ve kaburga kemikleridir.
Kısa Kemikler: Bu kemiklerin genişliği, boyu ve kalınlığı hemen hemen aynıdır. Omurga, el ve ayak kemikleri kısa kemikler olarak kabul edilir.
Kemik kırığı nedir?
Kemik kırığı kemiğin orijinal şeklinden genellikle darbe, basınç ve travma nedeniyle bazen de kemik erimesi, kemik kanseri ve “osteogenesis imperfecta” gibi hastalıklara bağlı olarak da oluşabilen kemiğin bir ya da birden çok parçaya ayrılmasıdır.
Kemik kırığı çeşitleri nelerdir?
Kemik kırıkları 4 ana grupta incelenir.
Kısmi kemik kırıkları: Bu kırıklarda kemik bütünlüğü kısmi olarak bozulmuştur ama kemik hala tek parçadır. Yarım kırık ya da çatlak olarak da adlandırılabilir. Bu kırıklarda çevre yumuşak dokular minimal düzeyde zarar görür.
Basit kemik kırıkları: Bu kırıklarda kemik bütünlüğü bozulmuş kemik iki parçaya ayrılmıştır fakat kemiklerin konumları doğal konumlarına yakındır ve çevre yumuşak dokular az zarar görmüştür.
Açık kemik kırıkları: Bu tip kemik kırıkları çok ciddidir kırılan kemikler birbirinden uzaklaşır kırılan kemiklerden en az biri vücudun dışına çıkar. Bu kırıklarda cilt bütünlüğü bozulur kemiğın uç kısımları dışardan görülebilir kanama ve enfeksiyon riski bulunur.
Parçalı kemik kırıkları: Bu kırıklarda kemik bütünlüğü birden fazla yerden bozulmuştur. Bu kırıklara multiple kırık da denilebilir. Parçalı kemik kırıkları vücudun neresinde olursa olsun ciddiye alınmalıdır.
Kırılma Şekline Göre Kemik Kırıkları
Kemik kırığı belirtileri nelerdir?
Kemik kırıkları çeşitli gruplara ayrıldığı gibi kırık belirtileri de değişiklik gösterir. Parçalı ve açık kırıklarda hareket kaybı olup, hareketle ve ya hareketsiz şiddetli ağrı hissi, bölgesel şişlikler, ödem ve kanama gibi belirgin belirtiler olurken, basit ve kısmi kırıklarda şikayetler daha hafiftir. Şekil bozukluğu oluşmayabilir. Açık ve parçalı kırıklara göre basit ve kısmi kırıklarda hareket ve işlev kaybı daha az olur.
Kemik kırıklarının teşhisi
Tüm bu belirtilere rağmen tüm kırıklarda röntgen çekilerek kemiklerin yeni konumu ve kemikte oluşan deformiteler röntgen çekilerek tespit edilmelidir. Kırığa bağlı şişme ve morarma fazla ise çevre yumuşak dokuların hasar boyutu için MR çekilmesi gerekebilir.
Kemik kırığı önleyici tedbirler nelerdir?
Kemik kırıklarında ilk yardım tedbirleri nelerdir?
Sık karşılaşılan kemik kırıkları?
Vücudumuzda kemik bulunur ve bu kemiklerin her birinin kırılma ihtimali vardır. Bazı kemikler konum ve işlevlerinden dolayı kırılmaya daha müsaittir.
Köprücük kemiği kırıkları: köprücük kemiği üst göğüs kafesi ve kürek arasındadır ve boyu uzundur. Temel görevi kollarla vücudun bağlantısını sağlamaktır. Yetişkinlere göre çocuklarda daha çok
kırılma olur ama çocuklar da yetişkinlere göre daha hızlı iyileşir. Köprücük kemiği kırıldığında kollar hareket ettirilemez ve göğüs, omuz bölgesinde şişlik oluşur.
Kol kırıkları: En sık karşılaşılan kırık kol kırıklarıdır. Yetişkinlerde oluşan toplam kırıkların yarısı kollarda oluşan kırıklardır. Kollar denge organı olarak kullanıldığı için darbe, düşme gibi bir çok durumda vücudu korumak için kollarımızı siper ederiz darbe, basınç, çarpma gibi durumlar kol kemiklerinin kırılmasına sebep olabilir.
El bileği Kırıkları: El bileği hareketli eklemlerden biridir. Zorlama, düşme, çarpma travma ya da spor kazaları sonucu el bileği kırılması yaygındır.
Ayak bileği kırıkları: Ayak bileği burkulmaya müsaittir. Ayak bileği vücudun tüm yükünü taşıması ve hareketli bir eklem olmasından dolayı ani hareketlerde, kayma, yüksekten atlama gibi durumlarda burkulur bazen ise kırılır.
En sıkıntılı kemik kırığı?
Skafoid kırığı: El bileği en karmaşık ve hareket kabiliyeti en yüksek eklemimizdir. Temel el hareketlerimiz skafoid kemiği aracılığıyla yapılır. Görevleri ve bulunduğu konum nedeniyle skafoid kemiği çok önemlidir ve doğru kaynamaz ise elde ciddi fonksiyon kaybı meydana gelir.
Skafoid kırıklarının teşhis ve tedavisi diğer kırıklara göre biraz daha zordur.
Skofoid kırıklarında fiziki muayene ye ek olarak el ve bilek için çekilen röntgen bazen kırık tespiti için yetersiz kalabilir bu gibi durumlarda BT (Bilgisayarlı Tomografi) ve MR (Manyetik Rezonans) çekilerek değerlendirilmesinde yarar vardır. El bileğinde kırık şüphesi var ise atel yardımıyla 15 - 20 gün el bileğini sabitlemek ve mümkünse hiç kullanmamak önemlidir. Bu süreç bittikten sonra yeniden görüntüleme teknikleri ile el bileğinin son durumu tespit edilip tedaviye devam edilir.
Skafoid en zor kaynayan kırıkların başında gelir nedenlerine kısaca değinirsek;
Kemik kırıkları nasıl tedavi edilir?
Kırıkların çok büyük bir kısmı sorunsuz kaynamaktadır. Enfeksiyon ve kaynamama durumu nadiren yaşanır.
Kemik kırıklarında tedavi kırığın oluştuğu kemik ve kırılma şekline belirlenir. Açık kırıklar ve parçalı kırıklar en hayati kırıklardır hasta ciddi oranda kan kaybedebilir ve enfeksiyon kapabilir.
Tedavi kırığın şekli ve kırık bölgesine göre damarlar, kaslar diğer yumuşak doku hasarları da göz önünde bulundurularak yapılır. Tüm kırık tedavilerinde ilk önce kırılan kemik eski doğal konumuna getirilip kırık yüzeyler birbirine temas ettirilir sabitlenerek başlanır. Doğru başlamayan kırık tedavilerinde yanlış kaynama, geç kaynama, kaynamama, kırık çevresindeki dokuların zarar görmesi gibi tedavi sürecini uzatan birçok olumsuz durum oluşabilir.
Kırık tedavisi öncesi kırık olan ya da olduğu düşünülen bölge için röntgen çekilir ve kemiklerin kırık sonrası konumu belirlenip hastanın ağrı eşiği ve kırığın durumuna göre anestezi olmadan, lokal ve ya genel anestezi ile tedaviye başlanır. Kırıklarda en önemli konu kırık bölgesinin sabitlenmesi ve iyileşebilmesi için kemiğe zaman verilmesidir. Bu sabitleme işlemi kırığın türüne yerine göre sargı, atel, alçı ve platinler aracılığıyla yapılır.
Cerrahi Dışı Kırık Tedavileri: Kırık tedavilerinde temel prensip kırık kemik uçlarını bir araya getirilip sabitlemektir. Bu sabitleme en kolay nasıl sağlanabilecekse kırık tedavisinde en uygun yöntem odur. Kırık tedavilerinde başvurulan yöntemlere bakalım.
Bandaj /Sargı : Kemikte tam kırılma olmadığı kısmi kırık, çatlak olduğu durumlarda uygulanan yöntemdir. Genellikle çabuk kaynar ve kullanımı kolaydır.
Atel: Kırıklarda hastaya ilk yardım olarak alçı ya da cerrahi tedavi uygulanana kadar kırık kemik stabilizasyonunu sağlamak için uygulanır.
Alçı Tedavisi: Kapılı ve basit kırıklarda yani kemiğin kısmi ya da tam kırıldığı kemik uçlarının birbirine temas ettirilebildiği kırıklarda kırık bölgesini sabitlemek için uygulanır genellikle 40 – 70 gün süreyle kaynama süresinde kırık kemiğin hareketini engellemek ve dışardan gelebilecek darbe ve baskılara karşı kırık bölgesini korumak için uygulanır.
Cerrahi kırık Tedavileri: Açık ve parçalı kırıklarda başvurulan yöntemlerdir. Temel amaç mümkün olan en küçük kesilerle çevre yumuşak dokulara en az hasarı verecek şekilde kırık hattını doğal konumuna getirip gerekiyorsa dış ve iç metal sabitleme ürünleriyle kırıkların cerrahi tedavisi yapılır.
Cerrahi tedaviler çeşitlilik gösterir dışardan ve içeriden olmak üzere iki farklı tespit yapılır. İçeriden tespitlerde kemik plakları, kemik kanalına çiviler yerleştirilir. Dışarıdan tespitlerde ise eksternal fiksatörler kullanılır bazı kırıklarda hem içeriden hem de dışarıdan tespitler gerekir. Kemik kanalına çivi uygulamaları genellikle bacak bölgesindeki uzun kemiklere uygundur. Kol kemiklerindeki kırıklarda daha sınırlı olarak kullanılır. Dışardan takılan çivi ve eksternal fiksatörler metal halkalara sabitlenir. Eksternal fiksatörlerde kırık hattının kesi yapılarak açılmasına gerek kalmaz.
Parçalı kırıklarda açık cerrahi maalesef mecburidir. Bu kırıklarda kırık bölgesi kesi yapılarak açılır tüm kemikler doğal konumuna hizalanır platin ve plaklarla kemik parçaları birbirine sabitlenir çevre yumuşak doku hasarları onarıldıktan sonra kesi alanı kapatılır. Kullanılan plakların çoğu kırık kaynamasından sonra istenirse çıkarılabilir ama bazı spesifik kırıklarda plaklar çıkarılmamak üzere takılır.
Kemik kırıklarının ortalama kaynama süreleri ne kadardır?
Kemik kırıklarının kaynamasının net bir zamanı yoktur. Kaynama süresi kırığın oluştuğu kemiğe, kişinin yaşına göre, kırığın türüne göre değişmektedir. Örnek olarak bir kol kırığı bacak kırığına göre daha hızlı kaynamaktadır. Kemik kırıklarının kaynamasını hızlandıran ve ya yavaşlatan birçok faktör bulunur.
Kemik kırığının ortalama kaynama süresi kırığın yeri ve çeşidine göre 40 – 70 gün arasında değişir.
Büyük kemik kırıklarında bu süre güne kadar uzayabilir.
Kemik kırıklarının kaynama süreleri neden gecikir?
Kemik kırıklarının kaynama süresini uzatan birçok faktör vardır. Özellikle kanlanması sorunlu olan kırıkların kayna süresi uzar. El bileğindeki skafoid kemiği, bacak alt ve üst bölümündeki uzun kemiklerin orta kısımlarında olan kırıklar daha geç kaynamaktadır.
Kırık bölgesinde oluşan yumuşak doku ve kan damarlarındaki hasarın boyutu da kırık bölgesine yeterince kan ulaşamamasına sebep olacağı için kırığın kaynama süresini uzatabilir.
Açık kırıklarda yumuşak doku onarımı çok önemlidir.
Kırık hangi yöntemle tedavi edilirse edilsin tüm tedavilerde iyi sabitleme gerekir yeterince iyi sabitlenemeyen kırıkların kaynama süresi uzayacaktır hatta kaynamama sorunu bile oluşabilir.
Kemiğin kırık uçları birbirine temas ettirilip özellikle sabitlenmelidir aksi takdirde kemiğin kırık ucalarında kemik ölümü oluşabilir.
Yanlış ve eksik beslenme vücudun hasar onarım süresini uzatır.
Sigara, alkol gibi alışkanlıklar kırık kaynama süresini olumsuz yönde etkilerler. Kırık kaynaması tamamlanana kadar bu gibi alışkanlıklardan hastanın vazgeçmesi çok önemlidir.
Ayrıca kansızlık, şeker hastalığı gibi rahatsızlıklarda da kaynama gecikir bu kansızlık tedavisi görmeleri, şekerlerinin de kontrol altında tutulması önemlidir.
Kemik kırıklarının iyileşmesinde beslenmenin önemi nedir?
Kırılan kemiklerin kaynama sürelerini hızlandırmak için beslenme büyük önem taşır. Kemik kırığı olan bir hastanın kırık öncesi hayatına göre kalori ihtiyacı artar normal dönemden daha fazla kalori almalıdır örnek verecek olursak yetişkin bir birey için günlük kalori ihtiyacı ortalama kalori iken kırık tedavisi gördüğü süreçte – kaloriye ihtiyaç duyulur. Günlük protein alımı 20 gr kadar artırılmalıdır.
Bu gıdalar özellikle protein ve kalsiyum açısından zengin kelle paça çorbası, yoğurt, süt, peynir gibi gıdaların extra tüketilmesi, D vitamini alınması kaynama sürecine olumlu yönde etki eder.
Kemik kırığı yanlış kaynarsa ne olur?
Kemik kırıklarının yanlış kaynaması tedaviyi uygulayan hekimin hatasından kaynaklanabileceği gibi hastanın tedavi sürecinde yaptığı yanlışlardan da kaynaklanabilir. Yanlış kaynama hastaya kırığın yerine göre kısmi ya da ciddi bir fonksiyon kaybı, ağrı ve estetik görünüm bozukluğu oluşturabileceği gibi ciddi hareket kısıtlıklarına da yol açabilir.
Yanlış kaynamalarda cerrahi yöntemlerle düzeltme tedavileri gerekebilir.
Kemik kırıklarında kök hücre tedavisi
Kırılan kemiğin kaynaması için kırık hattı kanlanmalıdır çoğu kırık’ta bu süreç sorunsuz gerçekleşse de bazı kemiklerin kanlanması sorunlu olabiliyor. Bu gibi kırıklarda kemik iliği ya da yağ kaynaklı kök hücrelerden destek alıyoruz.
Yağ kök hücreleri karın bölgesinden mini liposuction ile temin ederken, kemik iliği kök hücrelerini pelvis kemiğinden aspirasyon yaparak kısa bir anestezi işlemi eşliğinde alıp ameliyathanede steril koşullarda hazırlıyoruz.
Kemik kırıklarında hızlı kaynama sağlamak için özellikle kemik iliği kaynaklı kök hücrelerle kırık hattı beslendiğinde kırık bölgesi hem daha fazla kanlanır hem de kemik onarımı için gerekli kemik iliği kök hücreleri açısından zengin bir tedavi alanı oluşturulmuş olur.
Kemik kırıklarında kök hücre tedavisi kaynaması, kanlanması sorunlu olan kemik kırıklarında ilk tedavi sırasında tercih edilebileceği gibi kaynaması geciken ya da kaynamayan kemik kırıkları içinde destek tedavisi olarak tercih edilmesinde büyük fayda sağlar.
DESTEK VE HAREKET SİSTEMİ
Vücudumuzu oluşturan kemik,kıkırdak ve eklemlerden oluşan sisteme “iskelet sistemi” adı seafoodplus.infot sistemi sert yapıdaki kemiklerden meydana gelir.
Kemik Zarı:Kemiğin en dış kısmında yer alır.Bütün kemikler bu zarla örtülüdür.
Kemik zarı kemiğin enine büyümesini,beslenmesini ve kırılan kemiğin onarılmasını sağlar.
Sert Kemik Doku:Kemiğin güçlü ve sağlam olan kısmıdır.
Uzun kemiklerin gövdesinde,kısa ve yassı kemiklerin dış kısmında bulunur.
Kemik zarının hemen alt kısmında yer alır.
İçerisinde sarı kemik iliği bulunur.
Süngerimsi Kemik Doku:Uzun kemiklerin baş kısmında,kısa ve yassı kemiklerin iç kısmında bulunur.
Bu dokuda düzensiz boşluklar bulunur ve bu sebeple gözenekli bir yapıya sahiptir.
Süngerimsi kemiğin gözenekleri arasında kırmızı kemik iliği bulunur.
Süngerimsi kemik dokudaki gözenekleri doldurur.Görevi kan hücrelerini üretmektir
Sarı Kemik İliği
Sadece uzun kemiklerde,sert kemik dokusunda bulunur.Görevi yağ depolamak ve akyuvar üretmektir.Kırmızı kemik iliğinin yetersiz kaldığı hallerde kan hücresi de üretebilir.
HATIRLATICI NOT:Kırmızı kemik iliği ile sarı kemik iliğinin görevlerini karıştırmamak için renklerinden seafoodplus.info kırmızıdır kanı kırmızı kemik iliği üseafoodplus.infoğı ise sarıdır o zaman yağ depolama işini de sarı kemik iliği üstlenir.
Vücudumuzu Oluşturan Kemikler 3 sınıfta incelenebilir.
A)Uzun Kemikler
Kol ve bacaklarda bulunur.
(Pazı,uyluk,dirsek,kaval,baldır,el tarak,ayak tarak,el parmak,ayak parmak kemikleri)
B)Kısa Kemikler
Omurga,el ve ayak bileklerinde bulunur.
C)Yassı Kemikler
Kaburga,kafatası,kalça,göğüs ve kürek kemikleridir.
Kemikler esnek yapılı kıkırdaklardan gelişseafoodplus.infoğumdan sonra kalsiyum ve fosfor minerallerinin birikmesiyle kıkırdak sertleşir ve kemik oluşseafoodplus.info bazıları sertleşseafoodplus.info yada kulak kepçesi gibi..
İskelet sisteminin görevleri; kas sistemi ile birlikte vücudun hareketinin sağlamak,vücuda desteklik vermek,kaslara ve iç organlara tutunma yüzeyi oluşturmak,kan hücresi üretmek ve bazı mineralleri depolamaktır.
Kemik;kemik doku,sinirler ve kan damarlarından oluştuğu için canlı bir yapıdır.
Kıkırdak
Uzun kemiklerin baş kısmında kıkırdak doku bulunur.
Kıkırdak hareket ederken kemiklerin aşınmasını ve kemiğin boyuna uzamasını sağlar
Kemiklerin oluşturduğu yapıya İSKELET denildiğini biliyoruz.
İskelet sistemini oluşturan kemikler arasındaki bağlantıyı sağlayan birleşme yerlerine “eklem” denir.
EKLEMLER HAREKET YETENEĞİNE GÖRE 3`E AYRILIR
OYNAR EKLEM:Hareket yeteneği en fazla olan seafoodplus.info ve bacaklarda seafoodplus.info oluşturan kemikler arasında eklem sıvısı bulunur.
Eklem sıvısı:Eklem sıvısı kemiklerin aşınmanı önler ve hareketi kolaylaştırır.
YARI OYNAR EKLEM:Sınırlı bir hareket yeteneğine seafoodplus.infoyı oluşturan omurlar arasındaki seafoodplus.info oluşturan kemikler arasından kıkırdak bulunur.
c) OYNAMAZ EKLEM:Birbirine bağladığı kemikler arasında boşluk seafoodplus.infosı kuyruk omurları arasındaki eklemler ve kalça kemiklerinde bulunur.
KASLAR
Hareketimizi sağlayan yapılardan biride kaslardıseafoodplus.info organizmada hareket sisteminin en önemli yapılarıdır.
İskeletin üzerini sararak vücuda şekil veren,kasılıp gevşeme özelliğiyle hareketi sağlayan yapıya KAS denir.
Vücudumuzda 3 çeşit kas vardır.
Kasın yapısının Gösterimi
Kasın Kasılme ve Gevşeme durumunun gösterimi
ÇİZGİLİ KAS(İSKELET KASI):
İsteğimize bağlı çalışır.
Çabuk yorulur.
Kol ve bacaklarda,yüz,sırt,karın gibi..
DÜZ KAS:
İsteğimiz dışında ve düzenli olarak çalışan kaslardır.
Mide,bağırsak,dalak gibi iç organlarda,idrar yollarında,yemek ve soluk borularında bulunur.
KALP KASI:
Yalnızca kalpte bulunur.
Çizgili kas gibi görünüp düz kas gibi çalışır.
Yani isteğimiz dışında,sürekli çalışır.
DESTEK VE HAREKET SİSTEMİ SAĞLIĞI
Kemik ve dişlerin gelişip sertleşmesi için kalsiyum,fosfor,magnezyum gibi mineraller içeren besinler tüketilmelidir.
D vitamini kemiklerde kalsiyum ve fosfor birikmesini sağlayarak kemiklerin sertleşmesini sağseafoodplus.info noktada güneş ışığı çok önemlidir.
D vitamini eksikliği çocuklarda kemiklerin sertleşmemesine yani Raşitizm hastalığına yol açar.
Kemik dokusunun en önemli maddesi protein için proteinli besinler tüketilmelidir.
Yaşa ve vücuda uygun spor yapılmalıdır.