Kitap, köle olarak satılarak dokuz yaşında büyük cefalar çektirilen Dilber' in yaşam öyküsü olarak devam etmektedir. Roman, oradan oraya sürüklenen Dilber'in hazin sonuca giden yaşam öyküsü olarak devam etmektedir. İyiler ve kötüler arasındaki farkı anlatan sergüzeşt, halk eğitimi için yazılmış gibi bir kitaptır.
Sergüzeşt Kitabının Konusu Nedir, Karakterleri Kimlerdir?
Okunması kitaplar arasında ilk sıralarda bulunan sergüzeşt, Samipaşazade Sezai tarafından yazılmıştır. Macera anlamı taşıyan kitap, bir cariye ve paşazadenin aşkını anlatmaktadır. Avrupa görmüş, sanat ve edebiyata düşkün Celal bey, döndüğünde Dilber dikkatini çeker ve resim çalışmalarında model olarak kullanır. Adeta halk eğitimi amacıyla yazılan roman Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Temel eser arasına alınmış bulunmaktadır. Karakterleri;
Dilber; esir olarak satılarak, küçük yaşlarda yalnız kalmış bir kızdır. Satılarak yaşadığı evde büyük zorluklar çekmektedir.
Asaf paşa; Eşini incitmeyen, kibar ve nazik davranan İstanbul beyefendisidir. Tek oğlunu Avrupa' da tahsil görmesi için göndermiştir.
Celal bey; Avrupa’ da eğitimini tamamlamış, sanata düşkün bir gençtir. Avrupa' da eğitimini tamamladıktan sonra evine döner ve Dilber'i model olarak kullanmaya başlar. Zamanla da Celal Bey ve Dilber arasında yakınlaşma başlar.
Zehra Hanım; Daima statü düşünen, telaşlı bir kadındır. Eşi ve oğlu arasında denge kurmaya çaba harcar.
Sergüzeşt Kitap Özeti…
Sergüzeşt, köle tüccarlarının eline düşen Dilber’ in öyküsüyle başlamaktadır. Kafkasya’nın bir köyünde yaşayan Dilber, 9 yaşında güzel bir kızdır. İstanbul’ a getirilerek Mustafa efendi adındaki memura satılır. Evin hanımı, kötü huylu bir kadındır, Dilber’ e de büyük cefa çektirmektedir. Sürekli aşağılanan Dilber, ev işleri ve müzik öğretilerek, bir paşa konağında başkasına düşer.
Burada bulunan Asaf Paşa ve ailesi çok görgülü, bilgidir, Dilber kendilerini çok sever. Hayatında ilk defa huzur bulmuş ve rahat etmiştir. Asaf Paşa’nın oğlu Avrupa’ da okumuş, yakışıklı ve kültürlü bir gençtir. Diber’i model olarak kullanmaya başlar ve zamanla aralarında yakınlaşma olur. Zehra hanım ve Asaf Paşa, durumu sezinlemeye başlar.
Aile durumu fark ettiğinde telaşa kapılır ve kızı uzaklaştırmak isterler. Tekrar bir köle tüccarına satılan Dilber, Mısırlı bir zengine satılır. Hareme girmek istemeyince de üst katta karanlık bir odaya kapatılarak cezalandırılır.
Dilber’in durumunu gören Harem Ağası kıza acıyarak İstanbul’a kaçırmak ister. Gece yarısı iple yukarı tırmanarak kızı kurtarmak isteyen Harem Ağası, Dilber’i aşağı indirdikten sonra kendisi düşerek ölür. Tekrar yalnız ve çaresiz kalan kız, kendi çabasıyla İstanbul’a gidemeyeceğini anlar ve Nil Nehrine kendisini atarak intihar eder.
Sergüzeşt, Tanzimat dönemi yazarlarından Samipaşazade Sezainin da yayınlanan romanıdır.
Sergüzeştin kelime anlamı:
Ser = baş, guzeşt =(-den geçmek): baştan geçen hâl/ler anlamlarına gelmekte. Türkçeye Macera diye çevirebiliriz.
Sergüzeşt, Tanzimat yazarları tarafından çok işlenen beyaz kadın ticaretini konu edinir.
Yazar, yaşadığı dönemdeki Türk toplumunda cariye, odalık, halayık gibi çeşitli adlar verilen esir kadınları kendi babasının konağında yakından görüp inceleme fırsatı bulmuş ve eserini buna dayanarak yazmıştır.
Bu roman Türk edebiyatında ilk realist eserler arasında yer alır.
Kafkasyadan kaçırılan dokuz yaşındaki Dilber, İstanbula getirilerek, önce, Harput Malmüdürlüğünden azledilmiş Mustafa Efendinin evine kırk liraya satılır. Orada evin taşyürekli hanımı ile Arap halayık Taravetin elinde çok eziyet çeker.
Mustafa Efendi bir ilçe kaymakamlığına tayin edilerek İstanbuldan ayrılırken kızı bir esirciye altmış liraya satar. Esir tüccarı bir süre sonra Dilberi Asaf Paşa adlı birinin konağına satar. Orada rahat bir hayata kavuşur, hatta Fransızca öğrenir.
Paşanın Avrupada resim öğrenimi görmüş olan oğlu Celal Bey, kızın türlü kılıklarda resmini yapar. Günün birinde iki genç birbirlerini severler. Bu evliliği uygun görmeyen ana baba, Dilberi bir esirciye gizlice satarak evden uzaklaştırırlar.
Kız, Mısıra götürülerek zengin bir tüccara satılır. Yeni efendisine odalık olmayı reddettiği için dövülür, hapsedilir. Merhametli bir haremağası kendisini tekrar istanbula götürmek ister; ancak olaylar farklı gelişir ve haremağası ölür.
Dilber yakalanıp tekrar işkenceli hayatına döneceği korkusuyla kendisini Nilin karanlık sularına bırakarak intihar eder.