Servet Özkaya

Ekonomi Bakanı Çağlayan’dan Akkuyu Nükleer Santraline destek

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, nükleer santrale karşı çıkanları eleştirerek, "Türkiye enerji ithalatına 59 milyar dolar harcıyor. Bugün yapılacak 2 nükleer santralde üretilecek 85 milyar kilovat saat elektrik enerjisinidoğalgazla kullanmaya kalksak yıllık maliyeti 5 milyar dolar. Nükleerle yaparsanız sadece milyon dolar" dedi. 

Bakan Çağlayan, Mersin'deki programı kapsamında Mersin Ekonomi Platformu'nun (MEP) "1. Mersin Ekonomi Çalıştayı" toplantısına katıldı. Akdeniz İhracatçı Birlikleri'nde yapılan toplantıda Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, AK Parti Mersin milletvekilleri ve iş dünyasının temsilcileri yer aldı. Toplantının açılışında konuşan MEP Dönem Sözcüsü Servet Özkaya, platformun 24 sivil toplum kuruluşunun 2 bine yakın üyesiyle kurulmuş bir oluşum olduğunu söyledi. Özkaya, Bakan Çağlayan'dan ÇukurovaHavalimanı, Tarsus Kazanlı turizm yatırımı, organize lojistik ihtisas bölgesi, tarım gıda teknoparkı ile ilgili gelişmelerle ilgilenmesini, Adana'dan Silifke'ye uzanan hızlı tren projesinin önümüzdeki dönem planlamada değerlendirilmesini ve Mersin'e ikinci bir kamu üniversitesi kazandırılmasınıistedi. 

Bakan Çağlayan da yaptığı konuşmada, MEP'in ortaya koyduğu birliktelikleTürkiye'ye örnek teşkil edecek bir yapı olduğunu dile getirdi. "Ekonomi platformunun emrinde hizmetlisi olmaya talibim" diyen Çağlayan, Mersin'le ilgili kararları birlikte alacaklarını vurguladı. Ekonomik ve siyasi istikrarla yakaladığı başarı sayesinde Türkiye'nin bugün dünyada parmakla gösterilir hale geldiğine işaret eden Çağlayan, "Başbakanımızın önderliğinde ülkemizin bir adım daha ileri gitmesi, 1 dolar daha büyümesi için 24 saatdurmaksızın, hastalık dinlemeden yoğun bir koşuşturma içindeyiz. Yeniortaya çıkan teşvik sistemiyle birlikte bizzat ben ve ekibim dünyanın her yerinde önemli toplantılar gerçekleştiriyoruz. Dünyanın en önde gelenfirmalarının CEO'larına Türkiye'deki yatırım olanaklarını anlatıyoruz" diyekonuştu. 

Geçmişte kimsenin gelip geçmediği bir ülke olan Türkiye'ye bugün artık tüm dünyadan yatırım için gelenlerin Türkiye'nin gelecekteki konumunu, stratejisini, dünya ekonomisindeki yerini bilerek geldiklerini kaydeden Çağlayan, "Bugün AB'nin önemli komisyon raporları, ABD kongreüyelerinin çıkardığı raporlar, 'bu ekonomik krizden sıhhatli çıkmak ve dünyada daralan iş hacminden pay almak, Kafkas coğrafyası, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da iş yapmak istiyorsanız birlikte iş yapmak için gidebileceğiniz tek ülke Türkiye' diyorlar. Kimse tesadüfen gelmiyor. Türkiye'nin geleceğini görerek geliyorlar. Ülkemize 'ye kadar toplam dünyadan gelen uluslararası doğrudan sermaye 14,5 milyar dolardı. 'den bugüne kadar ülkemize gelen toplam doğrudan sermaye tutarı ise milyar dolara ulaştı.Cumhuriyet tarihine rekor kırdıran milyar dolar ihracatı biz yapmıyoruz, bu başarıyı Türk özel sektörü gerçekleştiriyor. Türkiye'ye gelenler ülkenin en az yılına güvenerek geliyor. Biz 'ü planlarken bizim bu stratejimizi dünyanın en büyük ekonomistleri bunları onaylar şekilde raporlar yayınlıyor" ifadelerini kullandı. 

Türkiye'nin bugün geldiği seviyenin önemli olduğunu ama yeterli olmadığını dile getiren Çağlayan, şöyle devam etti: "Türkiye beygirlik bir otomobile benziyor. Bizim Anadolu'ya girişimizin yıl dönümü olan 'i planlıyor olmamız lazım. Yerimizde durmuyoruz, durmayacağız. Türkiye krizden fırsat çıkarmış olan ülke haline gelecek. Çin başbakanı, Japonya'nın eski başbakanı, Fransa, Portekiz başta olmak üzere birçok ülkelerin yetkilileri 3. ülkelerde iş yapmak için Türkiye ile ortaklık yapmak istediklerini ifade etti. Nereden geldiğimizi ve nereye gideceğimizi biliyoruz."

 

"BUGÜN TÜRKİYE'NİN BELİNİ BÜKEN TEK ŞEY DIŞ TİCARET AÇIĞIDIR" 

Mersin'in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli beldesinde yapılacak Akkuyu Nükleer Santrali ve nükleer karşıtlarının eylemlerine de değinen Bakan Çağlayan, nükleer santralle ilgili etkinlikler gerçekleştirildiğini, herkesin demokratik hakkını kullanmakta özgür olduğunu söyledi. Bugün Türkiye'nin belini büken tek şeyin dış ticaret açığı olduğuna dikkat çeken Çağlayan, şunları ifade etti: 

"Türkiye'nin ithalatının 54 milyar doları, bu yıl 59 milyar doları dışarıdan ithal etmek durumunda kaldığımız enerji. Enerji ithalatı yapan bir ülke olmasak, kendi enerji kaynaklarımızı kullansak cari açık kelimesini çöpe atarız. Ama niye cari açık veriyoruz? Petrol yok, doğalgaz yok. Dünyada doğalgaz kaynaklarına sahip olan ülkelerden daha fazla miktarda doğalgazı elektrik enerjisi üretiminde kullanıyoruz. Türkiye'nin elektrik enerjisi kullanım kapasitesi 57 bin megavat. Doğalgazın elektrik üretimindeki payını yüzde 52'lerden yüzde 45'lere düşürdük. Doğalgazda Türkiye'yi kimse birkaç ülkenin iki dudağının arasına bırakamaz." 

Bugün biri Mersin'de olmak üzere yapılacak 2 nükleer santralde 85 milyar kilovat saat enerji üretileceği bilgisini veren Çağlayan, "Bu 2 nükleer santralde üretilecek 85 milyar kilovat saat elektrik enerjisini doğalgazla kullanmaya kalksak yıllık maliyeti 5 milyar dolar; nükleerle yaparsanız sadece milyon dolar harcayacağız. Kimin cebinden çıkıyor bu para, kimin cebine giriyor? Ülke insanının kişi başına gelirini aradan geçen 10 yılda 3,5 kat artırmış, gelecek 10 yılda 3 kat daha artırmak isteyen bir hükümet nükleer kötü olsa yaptırır mı? Bu konuda safsatalara kulak tıkayın. Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığını kırmak mecburiyetindeyiz" şeklinde konuştu. 

Mersin'de yapılacak Çukurova Havalimanı ihalesini alan firmanın şu anda uluslararası bankalarla kredi görüşmelerinde son noktaya geldiğini de belirten Çağlayan, havalimanının temelini en fazla 2 ay içinde atacakları müjdesini de verdi. - MERSİN

Kaynak: Son Dakika Haber

Adana'nın kavurucu sıcaklarının serinleten içeceği acılı ayran, kentin birçok yerinde bulunan seyyar tezgahlarda satılıyor.

Ev yapımı yoğurt, çeşitli baharatlar ve acı biberin harmanlanmasıyla yapılan acılı ayran, 1 gün dinlendirildikten sonra buz dolu kaplarda tezgaha çıkarılıyor.

Vatandaşın özellikle sabah kahvaltılarında tercih ettiği acılı ayran, en çok Adana'ya özgü simitle tüketiliyor.

"Acılı ayran yoğun ilgi görüyor"

Mustafa Kemal Paşa Bulvarı'nda yaklaşık 40 yıldır seyyar tezgahta acılı ayran satan Servet Özkaya (60), AA muhabirine, işini severek yaptığını söyledi.

Ayran mesaisinin bir önceki günden başladığını anlatan Özkaya, şöyle devam etti:

"Önce normal ayran gibi yapıyorum daha sonra içerisine taze acı biber ve salatalık doğruyorum, kekik ve çeşitli baharatlarla sabaha kadar bekletiyorum. Sabah da süzerek tezgahın yolunu tutuyorum. Acılı ayran yoğun ilgi görüyor. Müşterilerimde severek içiyor."

Özkaya, günde ortalama bardak acılı ayran sattığını ve bu lezzeti daha çok gençlerin tercih ettiğini belirtti.

Yıllardır gelen sabit müşterilerinin olduğunu dile getiren Özkaya, "Ben 40 yıldır buradayım ekmek de yiyorum çok şükür. 60 yaşındayım hala ayaktayım çünkü işimi severek, aşkla yapıyorum. Ayranımı içmeye Hatay, İstanbul, Gaziantep gibi şehirlerden gelenler oluyor. Burada bu ayranı içenler yakınlarına anlatıyor. Duyanlar çevre illerden buraya ayran içmeye geliyor." dedi.

"Yoğurduğumuzu kendimiz mayalıyoruz"

Sabancı Merkez Camisi yanında 16 yıldır acılı ayran satan Feyzi Güven ise küçük yaşlarda evde kendisi için acılı ayran yapıp içmeye başladığını ifade etti.

Evde yaptığı acılı ayranı çevresindekilerin de beğenmesi üzerine satmaya karar verdiğine dikkati çeken Güven, "Yoğurduğumuzu kendimiz mayalıyoruz. Marketlerde satılan hazır yoğurdu kullanmıyoruz. Ayranım şişkinlik yapmıyor, ağızda kesinlikle acı tat bırakmaz. Acıyı sadece genzinizde hissedersiniz. Buradan ayran içen birisi mutlaka sonraki gün tekrar gelir ve yanında da mutlaka birisini getirir, acılı ayranımızı tattırır." diye konuştu.

Güven, şehir dışından gelen ve ayranın tadına bakan müşterilerinin de memleketlerine dönerken mutlaka ayrandan litreyle satın aldıklarını söyledi.

Ayranın buzdolabında en fazla bir hafta dayanacağını vurgulayan Güven, bu lezzeti tatmak isteyenleri Adana'ya beklediklerini belirtti.

Acılı ayranın müdavimlerinden esnaf Remzi Demir de bu içeceği genellikle sabah kahvaltılarında simitle beraber tükettiğini belirtti.

Çocukluğundan beri buraya geldiğini bildiren Demir, "Her gün ayranını içerim, çok güzel ve lezzetli." ifadesini kullandı.

Müşterilerden Cengizhan Toroğlu ise öğlen yemeklerinde mutlaka acılı ayran tercih ettiğini dile getirdi.