tahtakuslar mezarlığı / tahtakuşlar mezarlığı arşivleri - PİRHA

Tahtakuslar Mezarlığı

tahtakuslar mezarlığı

Kazdağları'nda toprağa verilecek ancak

Haberin Devamı

SON GÖRÜNTÜSÜ

Özellikle Tahtakuşlar köyündeki mezarlığa gömülmeyi vasiyet ettiği iddia edilen Tuncel Kurtiz'in böyle bir vasiyeti olmadığı da açıklandı. Sanatçının yakın arkadaşı ve Ankara Sinema Derneği Başkanı Ahmet Boyacıoğlu, Tahtakuşlar köyündeki Alevi mezarlığında yılında çektikleri 'Sarıkız'ın Dağı' belgeseli için çalışırken Kurtiz'in bu mezarlığı çok sevdiğini söylediğini belirtti. Boyacıoğlu, "Ancak özellikle bu mezarlıkta gömülmek için özel bir vasiyeti yoktu" dedi.

Alevi dernekleri: Bu karardan utanıyoruz

Hubyar Sultan Alevi Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu, Tuncel Kurtiz’in Tahtakuşlar Köyü’ne gömülemediği haberi üzerine derhal harekete geçtiklerini söyledi ve bir açıklama yaptı: “Altınoluk Alevi derneklerinden bir heyet köye doğru yola çıktı. Bu yanlışı düzeltmeye gidiyorlar. Alevi inancında böyle şey olmaz. Bu utanç verici durumu ortadan kaldırmak için çalışıyoruz".

Haberin Devamı



Ayrıca bu karar üzerine Tahtakuşlar Köyü’ne Twitter’dan tepki yağdı. O tepkilerden bazıları

Alev Gürsoy
Tuncel Kurtiz, Tahtakuşlar Köyü’ne köyün ihtiyar büyük millet meclisi ’Alevi kökenli’ olmadığı için defnedilmesini reddetmiş. /yuh olsun

Bora @boraklitos
Sonunda çürümenin kokusu çıktı! Tuncel kurtizi kabul etmeyen Alevi köyü! Şerefsizler! Kimlerden aferin bekliyorsunuz da 1 m2 yi çok gördünz

AaaaapolitikOluyoruz ?@OldukOluyoruz
Tuncel Kurtiz’in Alevi köyü mezarlığına vasiyetine rağmen kabul edilmemesi bizim için , sizin için , herkes insanlık için utançtır.

MynameisErgin ?@erginyurtseven
Tahtakuşlar köyü şimdi Alevi köyü mü olmuş oluyor? Olmamışsınız siz. Olamamışsınız. Bu yüzden de asla olamayacaklardansınız.
Önce İnsan.

ÇITLIK KUŞU @k_zuzu
Tuncel Kurtiz’in cenazesini alevi değil diye kabul etmeyen Tahtakuşlar köyü muhtarı ve ihtiyar heyeti bence sizde alevi değilsiniz.

Oğuzhan Hazar Bağcı @OguzhanHazar23
Çünkü bir Alevi köyü olan Tahtakuşlar’ın İhtiyar Heyeti’nden izin çıkmadı.

Aykut Cem @aykutcc
Tuncel Kurtiz’in vasiyetini yerine getirmeyen Tahtakuşlar Köyü İhtiyar Heyetine yazıklar olsun, Alevi hoşgörüsünden uzak kalmışlar belli ki.

Sevilay Yükselir @sevilayyaziyor
Olaya bakıseafoodplus.info Dernekleri Tahtakuşlular Köyü ihtiyar heyeti ile temasta! İknaya çalışıyorlarmış adamları.Skandal üstüne skandal!

Hubyar Sultan @hubyarsultan
Hubyar Sultan Alevi Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu, Tuncel Kurtiz’in Alevi köyü mezarlığına kabul edilmemesi utançtır

Dinçer İşgel @dincerisgel
Tuncel Kurtiz’in Alevi köyü mezarlığına vasiyetine rağmen kabul edilmemesi bizim için utançtır.

Alper Guevara @AlperChe
Ali Kenanoğlu,Tuncer Kurtiz’in vasiyeti gereği Tahtakuşlar Köyü’ne gömülmesi için Altınoluk Alevi derneklerinden heyet köye doğru yola çıktı

Pınar Çapulcuoğlu @Finarr
Tuncel Kurtiz’in alevi köyü mezarligina alevi değil diye kabul edilmediği doğru mu? Hayir doğruysa bi yerin dibine gececegim de utancimdan!!

Haberin Devamı

Burak KILLIOGLU
Tuncel Kurtiz’in, gömülme vasiyetine Alevi köyü Tahtakuşlar’ın ihtiyar heyetinden izin çıkmamış. Gerçekten Ebussuud Efendi sandılar galiba.

Bir Tahtacı Köyü: Tahtakuşlar

Giriş

Tahtacılar, Akdeniz bölgesinde Toroslar’da, Marmara bölgesinde Kazdağları ve çevresinde, Ege’de Muğla, Aydın ve İzmir illerini çevreleyen bölgelerdeki orman köylerinde yaşayan, geçimlerini orman işlerinden kazanan Alevi Türkmenlerdir.

Tahtakuşlar köyü Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlıdır. Balıkesir’in yerli nüfusu Yörük, Türkmen, Manav ve Çepni olarak adlandırılan Türk boy/topluluklarından oluşmaktadır. Özellikle İzmir ile Balıkesir ve çevrelerindeki Yörükler ile Manavların; Tahtacı Türkmenleriyle de Çepnilerin kültürel yaşam biçimleri bakımından birbirlerine daha yakın oldukları görülmektedir.

Türkiye’nin batı kısmında, Balıkesir’den itibaren Ardahan’a kadar Karadeniz sahilleri boyunca uzanan dağlarda, eski Yörük aşiretlerinden Çepnilerin, Çanakkale ve Balıkesir’den itibaren Adana ve İslahiye’ye, hatta daha içerilere kadar olan güney kısımlarında ise Türkmen aşiretlerinden Tahtacıların yaşamakta olduğunu görülmektedir.

Tahtacıların Türkiye’deki dağılımlarına bakıldığında; batıdan başlamak üzere İzmir, Manisa, Aydın, Muğla, Denizli, Burdur, Isparta, Antalya, İçel, Adana ve doğuda Maraş ve Gaziantep’e kadar Toros’un dağlık bölgelerinde yaşadıkları görülmektedir. Gruplar, geleneksel olarak orman işçiliğinin olduğu bölgelere göç etmişlerdir. Kışın kıyıya yakın köylere ve yazın da dağlara çıkmaktadırlar. Mart’tan Kasım ayının ortalarına kadar, küçük aile kampları oluşturarak orman idaresinin gözetimi altında dağlarda çalışmaktadırlar.

Tahtacı Türkmenleri, Anadolu dışında Balkanlar, Rumeli, İran, Azerbaycan, Kuzey Irak, Bağdat, Halep, Kıbrıs ve Midilli Adalarında bulunmuşlar ve günümüzde de bulunmaya devam etmektedirler.

“Tahtacı” sözcüğü Osmanlı’dan beri orman işçiliği yapan ve kimliği “Alevi” olan gruplar için kullanılmaktadır. Genel kabule göre bu adlandırma yapılan bir işin, mesleğin adı olmaktan çok, ağırlıklı olarak yaşanan bir inancı ifade etmektedir (Biçen, 99).

Türkçede “ağaç kesen, tahta biçen ve kereste işleriyle uğraşan kimse” anlamına gelen Tahtacı ve bir meslek adı olan tahtacılık, zaman içerisinde kendilerine özgü bir mezhep inanışının varlığına inanan bu topluluğu karşılar duruma gelmiştir (Fığlalı, ). Cevdet Türkay’ın Osmanlı İmparatorluğu’nda Oymak, Aşiret ve Cemaatler adlı çalışmasında Tahtacıların, yüzyılda “Tahtacı-Tahtacılar Cemaati” adı altında Teke (Antalya), Menteşe (Muğla), Hüdavendigâr (Bursa) ve Aydın sancaklarında yaşadıkları anlaşılmaktadır. Aynı şekilde bu eserde Çaylak (Çaylaklar Türkmanı) gibi Tahtacı aşiretlerinden bahsedilmekte ve bu Tahtacı aşiretleri “Yörükan taifesinden”, “Türkman taifesinden” veya “konar-göçer Yörükan taifesinde” şeklinde ifade edilmektedir. Bu konuda Biçen genel kabulün aksine, hiçbir tahtacı toplumunda ad, soyadı, sülale ve yer adı olarak kullanılmayan “Ağaçeri” ile tahrir defterlerinde geçen “Cemaat-i Tahtacıyan” kavramlarının söz konusu Tahtacıları anlatmasının mümkün olmadığını ifade etmektedir (Biçen, ).

Bu konuda çalışmaları olan bilim insanları ve araştırmacılar, özellikle yüzyıldan itibaren Tahtacı ve Tahtacı kültürüyle ilgili başlattıkları araştırmalarında topluluğun kökeni konusunda farklı yaklaşımlar ortaya koymuşlardır. Türkiye’nin sosyo-kültürel yapısını araştıran özellikle yabancı yazarlar, Tahtacıların etnik köken itibarıyla Türk olmadıkları, sonradan Türkleşmiş veyahut Müslümanlaştırılmış oldukları hususunda çeşitli görüş ve iddialarda bulunmuşlardır

Antroplog Felix von Luschan’a göre Tahtacılar, Alevi olmakla birlikte güney Anadolu’nun ormanlık ve dağlık alanlarında yaşamış en eski topluluklardan biri olan Likyalıların devamıdır (Engin, 14).

Norveç Üniversitesinden araştırmacı Ingvar Svanberg () Tahtacıları Türkçe konuşan azınlık grup olarak ele almaktadır.

Franz Babinger ise Tahtacıların Şah İsmail zamanındaki Safevilerle gelenek ve göreneklerinin benzerliğine dikkati çekerek onların yüzyılın başlarında İran’dan Anadolu’ya göç ettirilmiş “Safevi tarikatının üyeleri İranlı göçmenler” olabileceğini ileri sürmüştür. Jean Roux, yüzyıldaki Sünni ve Şii otorite arasındaki savaştan sonra Anadolu’daki Alevilerin yoğun olarak İran’a kaçtıklarını; bunun yanı sıra Tahtacıların da yüzyılın sonlarında, bir ara tıpkı Safevi Devleti’nin koruması altına sığındıkları gibi, zamanın Şii devleti koruması altına girip İran kimliğiyle özdeşleşme yolunu seçtiklerini belirterek Babinger’in bu görüşünü “kanıtlanmamış bir varsayım” olarak değerlendirmektedir (Engin, ).

Bu konuda çalışmaları olan Türk bilim insanları ve araştırmacılar, Tahtacıları Türk Oğuz boylarına dayandırarak açıklamaya çalışmaktadırlar. Bu araştırmacılardan ilki olan Baha Sait Bey’e göre, Tahtacılar, Osman Bey’e karşı savaşmak üzere Bizans İmparatorunun Tuna boyundan getirdiği Aktavlı (Aktağ-Akdağ) Hıristiyan Türkler (Türkopollar)dir. Baha Sait, bu Türkmenlerin sonradan Kaz Dağına yerleşerek Tahtacıları oluşturduklarını belirtmektedir (Birdoğan a). Bununla birlikte, Ziya Gökalp, M. Şakir Ülkütaşır, Faruk Sümer gibi araştırmacılar Tahtacıları etnik köken itibarıyla Ağaç-EriTürklerine dayandırmaktadırlar.

Mehmet Eröz ( 27), bu konuda yapmış olduğu çalışmalara dayanarak, “Tahtacı” kavramını konar-göçer Türkmen aşiretlerinin iktisadî meslekleri olarak kabul etmektedir.

Alibey Kudar ( 33) Tahtacıların “Ağaç-Eri Türkmeni” olduklarını, Selçuklu uç beylerinden Sarı Saltuk’a bağlı boylar olduklarını, bunlar arasında yaygın olan kazayağı bezemesinin bir Türkistan mühürü olduğunu, Oğuz boylarından olduklarını hatta Fatih Sultan Mehmet tarafından Kaz dağına getirilenlerin İstanbul’un fethinde kullanılan gemilerinin kerestelerini biçme ve İstanbul’un odun ihtiyacını karşılamada önemli rol oynadıklarını belirtmektedir.

Türk bilim insanı ve araştırmacıların bir kısmı Tahtacıları etnik köken olarak Ağaçeri Türkmenlerine dayandırmaktadırlar. Fakat Ağaçeriler’in Oğuzlar’dan ayrı bir Türk boyu mu, yoksa Oğuz boyları ile diğer Türk boylarının oluşturduğu bir topluluk ismi mi oldukları tartışmalı bir konudur.

Aynı şekilde Nejat Birdoğan (b: 95), Tahtacıların etnik kökenleri ile ilgili olarak, “Neresinden bakılırsa bakılsın orman ve ağaç işleri ile uğraşmaları onları eski Ağaç-Eri boyunun torunları olarak gösteriyor” demektedir. Ne var ki, Tahtacı adı, sadece ağaç işleriyle uğraşan insanlara verilmiş bir isim değildir. “Tahtacı” adını aldığı ve tahtacılıkla uğraştığı halde “Tahtacı” sayılmayan köyler ve cemaatler bulunmaktadır. Bu kavram özellikle belli bir inanç sistemini benimsemiş, belli ocaklara bağlanmış olan dinî gruplara verilmiş bir isimdir. Bu inanç sisteminin bulunmadığı bir yerde, bir dinî grup olarak, Tahtacılar da yok demektir. Bu insanlar, dinî inançları ve uyguladıkları pratikler gereği her vesileyle kurban keserler ve etini birlikte yerler. Bu yapılmadığı zaman Tahtacılığın gerekleri de yerine getirilmemiş olur. Bunu yapmayanlar da Tahtacı olarak nitelendirilmemektedirler.

Yusuf Ziya Yörükan ( ), Tahtacıların etnik kökenlerine ilişkin olarak bu konudaki araştırmacılardan farklı bir bakış açısı getirmekte ve hayli karışık bir ifade ile “Ağaç-Eri Türk’ü olmayan Tahtacılar, ya Türkistanlı Tahtahların soyundan gelme büyük bir Türkmen grubunun Anadolu’daki uzantılarıdır yahut Tahtahların veya benzer bir ad verilen hakîm bir zümrenin etrafında kümelenmiş ve çeşitli Türkmen gruplarından oluşmuş dinî bir topluluktur yahut da belli bir ocağa ve inanca bağlı oldukları için bir araya gelmiş ve bir zaman için tahtacılıkla uğraşmak zorunda kalmış oldukları için bu adı almış olan ve ayrı ayrı Türkmen veya yörük oymaklarından meydana gelmiş bulunan bir cemaatler topluluğu” olduklarını belirtmektedir.

XVI. yüzyıla kadar Osmanlı devletinde, ne Tahtacı adıyla bir köye, ne de “Tahtacı cemaati” diye bir oymağa rastlanmamaktadır.[1] Kamil Su, İbrahim Gökçen ve M. Çağatay Uluçay’ın yayımladığı belge/araştırmalara bakıldığında, “Tahtacı” unvanın ancak yıllarından sonra görülmeye başlandığı ortaya çıkmaktadır. Tahtacı isminin bu Türkmen aşiretlerine sonradan verilmiş kavram olduğu ve eski aşiret adlarını hâlâ muhafaza ettikleri görülmektedir. Dolayısıyla, kendilerinin Türkmen boylarından olduklarına dair olan kuvvetli kanaatleri ve Tahtacı kavramının kullanılmadığı yerlerde Tahtacılara genellikle yöre halkı tarafından “Türkmen” kavramının kullanılması; “Tahtacı” kavramının bir etnonim,[2] Türkmen/Alevî kavramının ise psedonim[3] bir adlandırma olduğunu göstermektedir.

Tahtacı Ocakları

Anadolu’da Alevî olan Yörük ve Türkmen boylarından Çepniler ile Tahtacılar, diğer Alevîlerden ayrı özelliklere sahiptirler. Genellikle, Alevîler, merkezi Anadolu’daki Hacı Bektaş ocağını tanıdıkları ve orada Hacı Bektaş’ın burun kanından hâsıl olduklarını iddia eden Çelebileri Reis-i Ruhanî olarak, daha doğrusu İmam-ı Masum olarak tanıdıkları ve onları bir mabut gibi tahdis ettikleri halde, Çepniler[4] ve Tahtacılar, Hacı Bektaş ocağını tanımazlar. Bunların her birinin ayrı pîr evleri vardır (Yörükan ).

Tahtacıların iki pîr evleri vardır; bunlardan biri, İzmir’in Narlıdere köyünde bulunan Yanınyatır(yanına/yan tarafına) ocağıdır. Diğeri ise Aydın’ın Reşadiye nahiyesinde oturan Hacı Emirli ocağıdır. Bu iki ocağın dedeleri birbirine bağlı olmadığı gibi, her ikisinin fevkinde veya dununda da diğer bir ocak dedesi bulunmamaktadır (Yörükan ; Sümer 11).

Günümüzde Yanınyatır ocağına bağlı on iki aşiret bulunmaktadır. Bu aşiret isimleri Yörükan () şu şekilde sıralanmaktadır; Çobanlı aşireti, Çaylak aşireti, Sivri Külahlı aşireti, Cingöz aşireti, Üsküdarlı aşireti, Enseli aşireti, Ala Abalı aşireti, Çiçili aşireti, Mazıcı aşireti, Kâhyalı aşireti, Gökçeli aşireti, Nacarlı aşireti. Çaylak aşireti Tahtacı aşiretlerinin en büyüğü ve diğerlerine karşı nüfuzlu olanıdır. Bu aşiret aynı zamanda Kaz ayağı sembolünün sahibi olan aşirettir. Bu Tahtacı aşiretinin Balıkesir Edremit ilçesine bağlı olan köyleri; Çamcı, Hacıaslanlar, Yastıçalı, Kavlaklar, Poyralı, Tahtakuşlar, Doyuran ve Mehmetalan köyleridir (Yörükan, ). Tahtakuşlar köyü halkı da Yanınyatır ocağına bağlı Çaylak aşiretindendir.

Hacı Emirli ocağına bağlı olan aşiretler ise Şehepli aşireti, Kabakçı aşireti ve Aydınlı aşiretidir.

Tahtacılar, en önemli ziyaret yerlerini teşkil eden Durhasan Dede (Ceyhan) ve İbrahim Sani (İslahiye)’yi kendi ataları olarak kabul etmektedirler. Bu iki ziyaret yerinin de Çukurova yöresinde bulunması, onların Anadolu’nun çeşitli yerlerine bu bölgeden dağıldıklarını düşündürmektedir (Selçuk, 31).

Tahtakuşlar Köyü

Tahtakuşlar köyü, Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Altınoluk kasabasına 12, ilçe merkezine 11 km uzaklıkta ve Akçay’dan Midilli adasına kadar Edremit körfezine hâkim iki dere ortasında bir yamaçta kurulmuştur.

Köyün nüfus sayımlarına göre nüfus sayıları incelendiğinde; yılında , yılında , yılında ise köyün nüfusu ’e yükselmektedir. Yetkin ()’e göre; Köyün yılı nüfus sayısına bakıldığında; hane sayısının 85 toplam nüfusun ise olduğu görülmektedir. Bu istatistiki bilgide köyün dışa göç vermediğini, aynı zamanda da dıştan göç almadığını göstermektedir.

Tahtakuşlar köyünün kuruluşu, Edremit ilçesinin Şer’iye Mahkemesi kayıtlarına göre Bursa bölge valisi Ahmet Vefik Paşa’nın yılları arasında çıkardığı iskân emri üzerine başlamışsa da halk yılına kadar orman işlerinde çalışmalarını sürdürmüş ve ondan sonra tarıma, daha doğrusu zeytinciliğe yönelmişlerdir. Bu son, yani konar-göçer aşiretlerin yerleşik hayata geçmeleri, Tahtacı Türkmen oymakların tamamında görülen bir olaydır. Yerleşik hayata geçen Tahtacı Türkmenleri, önceki mesleklerini (tahtacılık) kaybederek başka meslek gruplarına geçmeye başlamışlardır. Bu mesleklerin başında, bulundukları yerleşim yerlerine göre, tütüncülük, bağcılık, zeytincilik, kireç üretimi vb. gibi ziraat ve ticaret meslekleri gelmektedir. Bu Türkmen grupları bugüne kadar yaptıkları iktisadî faaliyetlerini kaybetmelerine rağmen, dinî pratiklerde yaşanan farklılaşma sonucu oluşan inanç sistemlerini (Tahtacılık) hâlâ devam ettirmektedirler. Birçok farklı Tahtacı Türkmen oymakları olmasına rağmen bunları birleştiren temel unsur, bağlı oldukları ocaklar ve bu ocakların benimsediği dinî fikir ve pratiklerdir.

Balcıoğlu ( , ), Tahtakuşlar köyünü de içine alan Edremit ve Kaz dağı çevresine yerleşen Türkmenlerin Kubaş aşireti olduğunu belirtmektedir. Kubaş aşireti, Edremit havalisi, Kılas aşireti ise Burhaniye ile Kemer Edremit arasında bulunan Madra dağı eteklerindeki 18 adet köyde oturmakta idiler. Bütün bu aşiretler Edremit’in kuzeyinden doğusuna ve güney batısından doğuya doğru uzanan Madra, Musluk, Kazdağı, Atkayası, Hisardağı, Eybek dağı yamaçlarında yurt tutmuşlardı.

Köyün bugünkü adının kısa tarihçesini Alibey Kudar ( 34) “Köy halkı, Ahmet Vefik Paşa’nın iskân emri üzerine yerleşim yeri olarak bugünkü yerini seçtiğinde buranın bir av bölgesi olması sebebiyle ilk adı Avcılar Kuşlar, avcıların gelmemesi üzerine Kuşlar Bayırı ve kuşlarında azalmasıyla ‘tahtacı’ ile ‘kuş’ adını birleştirmek suretiyle günümüzdeki ‘Tahtakuşlar’ ismini almıştır.” şeklinde açıklamaktadır.

Köy halkı, konar-göçer yaşam tarzını bırakarak yerleşik hayata geçiş sürecinde meydana gelen sosyo-kültürel değişmeler sonucu bir takım kültürel değerlerin unutulmak ya da fonksiyonlarını kaybetmek üzere olduğunu gören bilinçli bazı aileler birleşerek köyde bir müze kurmaya karar vermişler. Bu karardan sonra, ev-ev, oba-oba, köy-köy dolaşarak etnografik malzemeler toplanmaya başlanmıştır. Bu özverili çalışmalar sonucunda toplanabilen etnografik malzemeler 10 Haziran tarihinde sergilenmeye başlanarak Tahtakuşlar Özel Etnografya Galerisi oluşturulmuştur. Köyde emekli öğretmen olan, Alibey Kudar tarafından yılında açılmış olan bu galeri, Türkiye’de ilk özel etnografya galerisi olma niteliği taşımaktadır. Bu galeride, konar-göçer Türkmen oymaklarının ilginç ve özgün kültür varlıkları; çeşitli Türkmen giysileri, günlük eşyalar, giyim-kuşam, ev ve el âletleri, halı ve kilimler ile değişik dokuma türleri, müzik aletleri, Türkmen çadırları vb. etnografik malzemeler sergilenmektedir.

Tahtakuşlar Özel Etnografya Galerisi’nin oldukça kabarık olan ödül listesi aşağıdaki gibidir:

• Unesco Destekleme Ödülü ,

• Balıkesirliler Birliği Derneği Ödülü,

• Edremit Rotary Kulübü Ödülü,

• Türkiye Seyahat Acentaları (TÜRSAB) Ödülü,

• Ege Ordu Komutanlığı Personeli Eşleri Ödülü,

• İzmir-Göztepe Rotary Kulübü Ödülü,

• Truva Folklor Araştırmaları Derneği, Prof. Dr. Pertev Naili Boratav Halkbilim Ödülü, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Fair Play Konseyi Büyük Ödülü yer almaktadır.

Galeriden temin edilebilecek bir yapıt olan ve galeride sergilenen ve satışı gerçekleştirilen Mustafa S. Kudar tarafından kaleme alınmış Tahtakuşlar: Muatazmayinşatürta adlı eser de çeşitli Türk boylarıyla ilgili tanıtıcı bilgiler yer almaktadır.

Tahtakuşlar köyü, sahip olduğu kutsal yerler ve türbeler bakımından açık hava müzesi örneğini göstermektedir. Bir uçtan diğer uca doğru bu kutsal yerleri sıralayacak olursak; batıdan doğuya doğru ilk başta Şah taşları, daha sonra sırasıyla Cılbak Baba Türbesi, Hıristiyan Türbesi, Zemzem Suyu, Kırklar Samanı, Kaz Dağı, Kız Pınarı Ve Sarıkız Türbesi gelmektedir. Zamanla kutsal sayılan bu türbeler için her yıl Ağustos ayının ’u arasında bir hafta sonunda tepeleri ve kutsal yerleri ziyaret edenler ziyaret yerlerinde, gelemeyenler de bulundukları yerlerde Cumartesi günü Sarıkız, Pazar günü Cılbak Baba türbesi ve Pazartesi günü de Şah Taşlarına olmak üzere üç gün hayır yapılır. Yörede bulunan bazı köyler yalnız Sarıkız türbesine hayır yapmaktadırlar. Bayram ve panayır havasında gerçekleşen ziyaretin ilk günü kesilen kurban “Sarıkız”a, ikinci gün kesilen kurban Sarıkız’ın babası “Cılbak Baba”ya, üçüncü gün kesilen kurban ise Kaz dağının tepesinde bulunan ve kutsal kabul edilen “Şah Taşları (Üç Taşlar)” adandığı, adak adama işi ayrı ayrı kurban kesmek suretiyle yapılabildiği gibi, bir kaç ailenin bir araya gelerek kesmesi şeklinde de gerçekleştirilmektedir.

Bütün bu kutsal mekân ve türbeler, Türk kültürünün devamlılığını göstermesi açısından da birer örnek teşkil etmektedir.

Anadolu’da Hıdırellez şenlikleri kırlarda kutlanırken, Tahtakuşlar köyünde köy mezarlığında kutlanmaktadır.

Bugün Edremit civarında yasayan Tahtacı Türkmenlerin mezarlıklarına bakıldığında ilk dikkati çeken hususlardan birisi mezarların yanlarındaki ocaklardır. Anadolu’daki diğer Tahtacı Türkmenlerinin mezarlıklarında da var olduğunu bilinen bu ocakların da ocak ve atalar kültünün en güçlü yansımaları arasında olduğu görülmektedir. Bu aynı zamanda Tahtacı Türkmenleri arasında güçlü ve farklı bir mezarlık algısının olduğunu da göstermesi açısından önemlidir (Duymaz ve Şahin, ).

Genel olarak Tahtacı mezarlıkları insanda çok bakımlı olduklarına dair bir etki bırakırlar. Bu durum ölüm ayinlerinde ve definlerde de hissedilir. Nevruz ve Hıdrellez gibi dini bayramlar, mezarların yanında yiyecek ve içeceklerle kutlanır… Mezarların baş tarafının bittiği yerde ziyaret sırasında kahve pişirmek için küçük ocaklar yapılır. Oraya konan testiler ve çamur kaplar, ölüyü anmak için düzenlenen ziyafetlerde kullanılırlar. Taşlar dikildikten sonra orada hazır bulunanlar beraberlerinde getirdikleri yiyecekleri paylaşmak ve yemek-içmek için kendi ölülerinin mezarlarına yönelirler (Kehl, 58’den aktaran Duymaz ve Şahin, ).

Kazdağı’ndaki Tahtacı mezarlıklarındaki gördüğümüz aile ocakları, mezarları ziyarete gelenlerin tutumunu ve mezarlıklarla bölge insanının ilişkisini yansıtır niteliktedir. Diğer bir ifade ile mezarlıklardaki bu ocaklar, Tahtacı Türkmenlerin ölüm, mezar ve mezarlık ziyareti ile ilgili inanış ve uygulamalarının bir yansımasıdır. Aile fertlerinden birinin bulunduğu bu mezarlıklarda her mezarın bas ucunda bir ocak yapılmıştır. Bu ocak, sadece o aileye mensup olanlara aittir, bu nedenle ziyaret esnasında o ocağı sadece ait olduğu ailenin fertleri kullanabilirler. Ölenlerle bu dünyada kalanlar arasında bir bağlantı alanı olarak da görülen bu ocaklar, birtakım uygulamaların da merkezinde yer alırlar. Bu uygulamalar genellikle mezarlıkların toplu halde ziyaret edildiği belirli bir anlamı olan zamanlarda yapılırlar. Büyük katılımlı mezarlık ziyaretlerinin yapıldığı en önemli günler Nevruz ve Hıdırellez günleridir (Çıblak, ; Selçuk, ).

Köyde güzel, özgün, farklı bir görenek var. Köy halkı Hıdırellez şenliklerini ölmüşleriyle birlikte kutlamaktadırlar. Herkes kendi mezarının başına varıp evde hazırlamış oldukları yemekleri sofra üzerine yerleştirerek sunuma hazır hale getirmektedirler. Bu mekânda közde pişirilen kahve içme ve ikramı ise bir başka güzel uygulamadır. Yaşlısından gencine tüm bayanlar o gün kutlamalara çok renkli yöresel kıyafetleri ile katılmaktadır. Aynı şekilde atalarının mezarlarını da çeşitli güller, parlak süslerle süslemektedirler. Mezarlığın bir çiçek bahçesi gibi bakımlı halde tutulmasının bir sebebi de eski Gök Tanrı inancından beri uygulana gelen “Atalar kültü”dür. Bu uygulama, atalara duyulan sevi ve saygının bir ifadesidir.

Hıdırellez’de, Hızır’ın gelip elini una basıp izini bırakacağına inanıldığı için evlerin kuytu kısımlarına un kapları bırakılır. Hıdırellez günü köy halkı nafile orucu tutar ve yine o gün köydeki cemevinde cem yapılmaktadır.

Bugün de Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki Tahtacı Türkmenler, Hıdırellez’i mezarlıklarda kutlamaya devam etmektedirler. Tahtacı Türkmenler için Hıdırellez, mutlaka kutlanması gereken bir gündür. Toplumun hemen bütün fertlerinin katıldığı bu kutlamalarda kesilen kurbanlar, yapılan yemekler, mezarlıklarda ölmüş atalarla birlikte yenir. Ölenler, böylece yılda bir kez anılmış olur. Mezarlıklardaki bu kutlamalarda bol miktarda yeme içme olduğu gibi nefesler okunur, mezarlara niyaz edilir (Eröz, ).

Kaynakça

Balcıoğlu, Tahir Harimi (). “Edremit Civarında Türk Aşiretleri”, II. Türk Tarih Kongresi, İstanbul: Kenan Matbaası.

Biçen, H. Yüksel (). İnanışları ve Gelenekleriyle Tahtacılar, Ankara: Tek Ağaç Yayıncılık.

Birdoğan, Nejat (a). İttihat-Terakki’nin Alevilik Bektaşilik Araştırması (Baha Sait Bey), İstanbul: Berfin Yayınları.

Birdoğan, Nejat (b). Anadolu ve Balkanlar’da Alevî Yerleşmesi, İstanbul: Mozaik Yayınları.

Çıplak, Nilgün (). Mersin Tahtacıları -Halk Bilimi Araştırmaları-, Ankara: Ürün Yayınları.

Duymaz, A. ve Şahin, H. İbrahim (). “Kaz Dağlarında Dağ, Ağaç ve Ocak Kültü Üzerine İnanış ve Uygulamalar”, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt, Sayı, s

Engin, İsmail (). Tahtacılar: Tahtacı Kimliğine ve Demografisine Giriş, İstanbul: Ant Yayınları.

Eröz, Mehmet (). “Silifke’de Bir Alevî, Tahtacı Köyü Kırtıl”, İş ve Düşünce Dergisi, sayı: , Haziran

Eröz, Mehmet (). Türkiye’de Alevilik Bektaşilik, İstanbul: Ötüken Neşriyat.

Fığlalı, Ethem Ruhi (). “Tahtacılar”, Türk Ansiklopedisi, C. XXX, Ankara: Milli Eğitim Basımevi.

Kehl, K. (). Die Tahtacı Vorläufiger Bericht über eine ethnisch-religiöse Gruppe traditioneller Holzarbeiter in Anatolien. Berlin: Verl. Das seafoodplus.info

Kudar, Alibey (). “Tahtakuşlar köyü ve Türk Kültürü”, Türk Dünyası Tarih Dergisi, sayı: 86, Şubat

Selçuk, A. (). Tahtacılar Mersin Tahtacıları Üzerine Bir Araştırma, İstanbul: Yeditepe Yayınevi.

Sümer, Faruk (). “Tahtacılar”, Türk Dünyası Tarih Dergisi, sayı: 82, Ekim

Türkdoğan, Orhan (). Alevî-Bektaşi Kimliği, İstanbul: Timaş Yayınları.

Yörükan, Yusuf Ziya (). Anadolu’da Alevîler ve Tahtacılar, Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları.


         

Şaman geleneklerinin izinde: Tahtakuşlar Köyü

ARRAffinity

(seafoodplus.info)

Oturum (Session) Çerezi

Azure tarafından kullanıcı isteklerinin aynı instance a erişebilmesi için tuttuğu çerezdir

Oturum boyunca

_gat_UA

(seafoodplus.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Google Analytics'in analitik veriler tuttuğu çerezdir.

Oturum boyunca

_gid

(seafoodplus.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Google Analytics'in performans ölçümlerini yapmak için veri tuttuğu çerezdir

1 Gün

_ga

(seafoodplus.info)

Zorunlu Çerez

Google Analytics'in performans ölçümlerini yapmak için veri tuttuğu çerezdir

Gün__gads

Takip Çerezi

Google DoubleClick (DFP)'nin kullanıcıları takip etmek ve yeniden pazarlama yapmak gibi çalışmaları için kullanılan çerezdir

GünIDE (seafoodplus.info)

Takip Çerezi

Reklam amaçlı kullanıcı davranışlarını takip etmek için kullanılan 3. parti uygulama çerezidir.

Gün_ym_visorc_ (seafoodplus.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Yandex Metrica'nın kullanıcı oturumu ile ilgili tuttuğu çerez

Oturum boyuncasync_cookie_csrf (seafoodplus.info)

Takip Çerezi

Kullanıcı davranışlarını ölçmek ve takip etmek için kullanılan Yandex Metrica çerezidir.

Oturum boyunca

sync_cookie_csrf (seafoodplus.info)

Takip Çerezi

Kullanıcı davranışlarını ölçmek ve takip etmek için kullanılan Yandex Metrica çerezidir.

Oturum boyuncacX_S (seafoodplus.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Kullanıdığımız cXense Tool'unun analitik veriler tuttuğu çerezdir

Oturum boyunca_ym_isad (seafoodplus.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Yandex Metrica'nın kullanıcının reklam engelleyicileri kullanıp kullanmadığını belirlemek için kullandığı çerez

Oturum boyuncayabs-sid (seafoodplus.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Yandex metrica'nın analitik veriler için kullandığı oturum id si

Oturum boyuncacX_P (seafoodplus.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Kullandığımız cXense Tool'unun analitik veriler tuttuğu çerezdir

Güngckp (seafoodplus.info)

Takip Çerezi

Kullanıcı davranışlarını ölçmek ve takip etmek için kullanılan cxense çerezidir.

GüncX_G  (seafoodplus.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Kullanıdığımız cXense Tool'unun analitik veriler tuttuğu çerezdir

Gün__auc (seafoodplus.info)

Takip Çerezi

Alexa Analytics'in kullanıcı hedefleme ve analytics verileri için kullanılmaktadır.

Günsync_cookie_ok (seafoodplus.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Kullanıcı davranışlarını ölçmek ve takip etmek için kullanılan Yandex Metrica çerezidir.

1 Gün

yandexuid

(seafoodplus.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Kullanıcı davranışlarını ölçmek ve takip etmek için kullanılan Yandex Metrica çerezidir.

Gün_ym_wasSynced (seafoodplus.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Yandex metrica'nın analitik veriler tuttuğu çerezdir

1 GünYandexuid (seafoodplus.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Yandex metrica'nın site kullanıcı sayısını belirlemek için kullandığı çerez

Gün_ym_d (seafoodplus.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Yandex metrica'nın kullanıcının ilk oturum açma tarihini tuttuğu çerez

Gün

_ym_uid

(seafoodplus.info)

İşlevsel ve Analitik Çerez

Yandex metrica'nın kullanıcı oturum id si

Gün

Tuncel Kurtiz'in vasiyeti yerine getirilemiyor

Haberin Devamı

“BURASI KAPALI TOPLUM”

Telefonla ulaştığımız muhtar Hasan Bozkurt, söze “Burası kapalı bir toplum” diyerek başladı ancak sonra köy mezarlığında yer olmadığını anlatma gayretine girişti: “Mezarlığımız ’tan kalma ve ufak. 10 dönüm yerimiz var, 1 dönüm kaldı. Başka da yerimiz yok. Köyün nüfusu yaşlı, son bir yılda 25 insan gömdük. Ayrıca bu haberler yapılırken kimse bize açıp da sormadı, böyle bir vasiyeti var diye. Tuncel Kurtiz saygı duyduğumuz bir sanatçıdır. 9 yıl Çamlıbel’de yaşadı, ben 5 yıldır muhtarım, hiç gelip de böyle bir vasiyeti olduğunu söylemedi.”

Tuncel Kurtizin vasiyeti yerine getirilemiyor

AİLE VAZGEÇTİ

Alevi derneklerinin girişimi üzerine Tahtakuşlar Köyü muhtarı Hasan Bozkurt, halkın görüşüne başvurulmasını, halktan onay gelirse cenazenin defni için kendilerince bir sakınca bulunmadığını bildirdi ancak Kurtiz’in ailesi bu noktadan sonra Tahtakuşlar’dan onay gelse dahi cenazeyi Çamlıbel Köyü’ne defnetme kararı aldıklarını açıkladı. Tuncel Kurtiz’in cenazesi, yarın öğle namazını müteakiben kılınacak cenaze namazının ardından Balıkesir’in Güre ilçesi Çamlıbel köyünde toprağa verilecek.

“SOKAĞA ÇIKAMAYIZ…”

Fakat ardından gelen sözleri Alevi köyü iddialarını doğrular türden: “Eğer izin verirsek biz burada sokağa çıkamayız, meydanda insanların yüzüne bakamayız. Burası Türkmen Köyü, haklarını korumamız için insanlar bize güvendi seçti.”

Muhtar Bozkurt, köy dışından kimsenin Tantakuşlar’a gömülmediğini söylese de, ’da bir istisna yapılmış, ünlü halk ozanı Ali Ekber Çiçek, İstanbul’da vefatının ardından buraya gömülmüştü.

BÜYÜK USTA'YA BÖYLE VEDA ETTİLER

DENİZE NAZIR YER…

Güre Belediye Başkanı Kamil Saka, sanatçı için Çamlıbel köyü mezarlığında çok daha uygun bir yer ayarlandığını, Kurtiz’in buraya defnedileceğini söyledi. “Yol kıyısında, denize nazır, gelip geçenin ayak seslerini duyabileceği bir yer ayarladık”. Başkan Saka, vasiyetin neden yerine getirilemediğiyle ilgili ise pek konuşmak istemese de sonunda şöyle dedi: “Tahtakuşlar Alevi köyü. Muhtar, ihtiyarlara sormuş, uygun görülmemiş.”

TUNCEL KURTİZ'E SON GÖREV

‘BENİM MESKENİM DAĞLARDIR DAĞLAR’ ŞİİRİNİ SESLENDİRMİŞTİ

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir