Tiner Kafası

bir toplumsal yönelim.

bu oluyor bence,insana beste yaptırıyor. güzel bir kafa seafoodplus.info://seafoodplus.info?v=f0gp6xad-lg

insanlarda tiner çektikten sonra görülen ''bilinçsizlik ve kontrolsüzlük'' kavramlarını özetleyen söylemdir. ayrıca başbakan recep tayyip erdoğan'ın ''kendisiyle aynı fikirde olmayanların yaşadığı kafa'' tanımını yapması, söyleme yeni bir anlam kazandırmıştır.

bir din de olabilir.müslüman olmasın da tınerci mi olsun tinere mi tapsın?allahsız gudubet seni.

öyle bir kafadır ki bu;

yeri gelir twitter'da @allahcc'yi dava ederken bulursun kendini, ya da ne bilim allah'a çay servisi yaparsın (o kendini biliyor)

yeri gelir yönettiğin ülkenin başındayken tüm ideallerini ağzından kaçırırsın; "dindar bir gençlik yetiştirmek istiyoruz."

haa bazen kendini sokakta, yalnız, evsiz ve öyle boş gözlerle etrafa bakarken de bulabilirsin.

düşüncelere, hayallere, rüyalara falan dalarsın ama kendini çok net belli edersin.

tabii her ortamın tiner kafası farklı.

(bkz: tinder kafası)

benim de dahil olduğum beşiktaşlıların çoğunda olan kafa.

yalnız bir yanlışı düzeltelim.

bilindiği gibi tinerin 2 çeşidi vardır:

bunlardan sentetik olanını açıkçası sikimize bile sürmeyiz, ama selülozik olanını da soframızdan eksik etmeyiz.

ekmek banıp yemişliğimiz vardır.

final four yetmezmiş , galatasaray kupaların takımıymış bu kupaya da adaylarmış her şeyin bir zamanı vardır seneye bütçemizi daha da genişleticez bu kupaya aday olucaz dersin anlarım da daha ilk seneden kupa senin neyine tabi buldun böyle taraftarı bol keseden salla burda lafım futbol taraftarı olup baskette biz şöyleyiz biz böyleyiz diyenlere diğer gs taraftarlarına lafım seafoodplus.info ortasında yine bütçemiz az diyip taraftarlarını kandıracaktır.
(bkz: ergin ataman)

ilkokul 3'e giden whknew, karnesinde tek düşük notu olan türkçe dersinden 4 alır. (açıklama getirmek istedim, onun da nedeni berbat el yazım) bunu gören baba whkenw, bu çocuk okumayacak diye yaz tatilinde sanayiye gönderir whknew'i.

kimse de dememiş mi la bu düşük bi not değil falan diye bilmiyorum.

eski elbiseler giydirildi ve ilk iş gününe gönderildim. daha ilk dakikadan pederin ustaya eti senin kemiği benim deyince, dedim bizim peder karaktersiz çıktı diye. lan oğlunum ben senin. insan bi bişi olursa karşında beni bulursun falan der. çünkü asıl yapılması gereken bu.

ve o ilk an. kapılar kapatılır (toz gelmesin diye. ama içerideki hava da dışarı çıkamaz.) boya yapan usta izlenir. başta biraz nefes darlığı çekilir fakat sonradan hayat güzelleşir. bolca ciğerlere çekilen kimyasallar sayesinde dünya artık toz pembedir. ustanın arkasında motor ile gidilecekken. bu geri zekalı kafayı buldu arkamda giderken düşer diye bizim peder bey çağrılır ve araba ile ilk gün servis atar.

sonra yavaş yavaş alışan bünye de o kadar etki etmez.

sabahları soluk benizli, akşam eve giderken kir ve boyadan rengarenk günlerim geçip gidiyor.

bu şekilde geçen 6 sene sonunda pro-tinerci olunmuştur.

şu an hala devam ediyor mu? hayır. ama bir yerden kokusu gelsin ister istemez ayaklarım o tarafa gidiyor. bununla kalmıyor. bu burun tinerin marka modeline kadar analiz edebiliyor.

beşiktaş holiganının tecrübelerini paylaşabileceği kafadır.