umre nasıl yapılır kısaca anlatınız / UMRE - TDV İslâm Ansiklopedisi

Umre Nasıl Yapılır Kısaca Anlatınız

umre nasıl yapılır kısaca anlatınız

Umre

Umre, sözlük anlamı ile “ziyaret, ziyaret etmek” anlamlarına gelmektedir. İslam dininde hac mevsimi dışında kutsal topraklara yapılan ziyaretler umre olarak adlandırılmaktadır. Umre yapan kimseye “Mu’temir” denir. Umre ibadeti, Arafat günü ile Kurban Bayramı’nın dört günü haricinde yılın her vakti yapılabilen bir ibadettir. Umrenin Ramazan ayında yapılması mendubdur. Mendub kelime anlamı olarak; sevilen ve yapılması teşvik edilen iş anlamına gelmektir. Mendub bir işin dinen yapılması tavsiye edilmekle birlikte, yapılmaması durumunda bir sakıncası yoktur.

Umreye Nasıl Gidilir?

Türkiye’de umre hizmetleri Diyanet İşleri Başkanlığı ve yetkili acenteler tarafından verilmektedir. Umreye gitmeye niyet ettikten sonra Diyanet İşleri Başkanlığımıza veya yetkili seyahat acentelerinden birine başvuru yapmanız yeterli olacaktır. Umre turlarımız hakkında bilgi edinmek ve başvuruda bulunmak için umre fiyatları sayfamızı inceleyebilirsiniz.

Umrenin Hükmü Nedir?

Umre ibadeti Hanefi ve Maliki mezheplerine göre müekked sünnettir. İmam-i Şafii’ye göre; ömürde bir defa yapılması gereken farz-ı ayndır. Farz-ı ayn; mükellef Müslüman’ın yerine getirmesi gereken veya kişinin bizzat yerine getirmesi gereken farz olarak kabul edilmektedir.  Hanbeli mezhebine göre ise umre ibadeti; hemen yapılması gereken bir farz olarak kabul edilmektedir.

Umre İbadeti İçin Yapılması Gereken Hazırlıklar Nelerdir?

Umre yolculuklarına hazırlık iki yönlü yapılmalıdır. Bunlardan ilki manevi hazırlık, ikincisi ise maddi hazırlıktır. Manevi hazırlık noktasında; kişinin bu kutlu yolculuğa ruhen hazırlıklı olması çok önemlidir. Çünkü umre yolculuğu, sıradan bir seyahat değildir. Bu mukaddes yolculukta Yüce Allah’ın evim dediği Kabe’ye misafir olmak ve Hz. Peygamber’in [sallallahu aleyhi vesellem] huzuruna çıkmak vardır.

Hac ve umre yolculuklarının yorgunluğu fazla, meşakkati çoktur. Hiçbir ibadette bu kadar yorgunluk, meşakkat ve imtihan yoktur. Bu ibadetlerde nefisle mücadele esastır. Bundan sebep hac ve umre cihadın en faziletlisi olarak tarif edilmiştir.

Umreye niyetlenen mümin; mukaddes beldelerde sabrı, dünyevi istekleri terk etmeyi, edep ve ahlakta ise örnek bir Müslüman olmayı amaçlamalı, bu idrak ve anlayış çerçevesinde umre yolculuğuna çıkmalıdır.

Umre ibadeti için manevi hazırlık yapıldığı gibi, maddi hazırlık da yapılmalıdır. Umrecinin yanına yeterli miktarda elbise alması önemlidir. Özellikle Medine-i Münevvere’de akşam vakitleri serin olabildiğinden valizde birkaç parça uzun kollu giyecek de bulundurmak faydalı olacaktır.

Umre seyahatinin öncesinde iyice dinlenmek tavsiye edilmektedir. Önemli hastalıkları olan umreciler; ilaçları ve varsa raporlarını uçağın bagajına giden valizlere değil, uçağa alınabilen ve yanlarında taşıdıkları küçük çantalara koymaları gerekir.

Umrenin Fazileti

Kıyamete kadar Kâbe’yi ziyaret edenler, Hz. İbrahim’in [aleyhis selam] davetine “Lebbeyk Allahümme Lebbeyk!” diye cevap verenlerdir. Bunlar, Cenab-ı Hakk’ın [celle celaluhu] sevdiği seçilmiş kullardır.

Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyurur:

“Hacılar ve umre yapanlar, Allah’ın ziyaretçileri ve ona gelen elçileridir. O’ndan istediklerinde onlara verir, istiğfar ettiklerinde onları affeder, O’na dua ettiklerinde dualarına karşılık verir. Birisi için şefaat ettiklerinde şefaatleri kabul edilir.” [İbn Mace; İbn Hıbban; Beyhaki]

Hac veya umreye giden kişilerden dua almak ve dualarına kendisini de ortak etmesi için ricada bulunmak sünnettir. Nitekim umre yapmak için Peygamber Efendimiz’den [sallallahu aleyhi vesellem] izin isteyen Hz. Ömer’e [radiyallahu anh], Rasûl-i Ekrem Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem]: “Kardeşçik! Duanda bana da yer ayırır mısın?” “Kardeşciğim! Bizi de duanda unutma!” buyurmuştur.

Bunun üzerine Hz. Ömer [radiyallahu anh] şöyle buyurmuştur:

“Bu öyle bir dua isteğiydi ki, karşılığında bana dünyalar verilseydi hiç bu kadar sevinmezdim.” [Ebu Davud, Tirmizi]

Harem-i Şerif’e gelen ziyaretçilere hürmet etmek, Yüce Mevla’ya hürmetin bir gereğidir. Çünkü Beytullah, Yüce Allah’ın evi, Beytullah’ı ziyarete gelenler de Cenab-ı Hakk’ın [celle celaluhu] misafirleridir.

Umre yolculuğu sırasında Medine-i Münevvere’de Peygamber Efendimizin [sallallahu aleyhi vesellem] mübarek kabri şerifleri de ziyaret edilmektedir. İbn Ömer [radiyallahu anhuma] rivayet ettiğine göre; Efendimizin [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle bir müjdesi vardır.

مَنْ زَارَنِي بَعْدَ مَوْتِي فَكَأَنَّمَا زَارَنِي فِي حَيَاتِي

Vefatımdan sonra beni ziyaret eden, hayatımdayken ziyaret etmiş gibidir.”

Umrenin Vakti Nedir? Ne Zaman Yapılmalıdır?

Umre ibadeti hac günleri haricinde yılın her vakti yapılabilen bir ibadettir. Arafat günü ile Kurban Bayramı’nın dördüncü gününe kadar olan süre hac günleri olarak kabul edilmektedir. Yıl içerisinde umre ibadeti çoğunlukla Ekim aylarında başlamakta Şevval umresi ile son bulmaktadır. Umre sezonu içinde en sakin dönemler Ekim – Kasım ayları, en yoğun dönem ise Ramazan dönemidir. Ramazan umresi, en faziletli umre olarak kabul edilmektedir.

Umre Nasıl Yapılır?

Mikat sınırları öncesinde ihrama girilir. Tekbir, tehlil, telbiye ve salavat-ı şerif eşliğinde Kabe-i Muazzama’ya varılır. Kabe’nin etrafında yapılan tavafın ardından, tavaf namazı kılınır ve Safa – Merve tepeleri arasında say yapılır. Tıraş olunup ihramdan çıkılır. Böylece umre tamamlanmış olur.

Umre ve Hac Arasındaki Farklar Nelerdir?

Hac ve umre arasındaki en belirgin fark yapıldıkları zamanla ilgilidir. Umre; hac günleri dışında yılın her vakti yapılabilen bir ibadettir, hac ise yılın yalnızca belirli günlerinde yapılabilmektedir. Umre ziyareti Hanefi ve Maliki mezheplerine göre müekked sünnet, Şafii ve Hanbeli mezheplerine göre ise farzdır. Hac ibadeti ise İslam’ın 5 şartından biri olup gücü yeten her Müslüman’a farzdır.

Umrenin Farzları ve Vacipleri Nelerdir?

İslam dinindeki her ibadette olduğu gibi umre ziyaretlerinde de dikkat edilmesi gereken farz ve vacipler bulunmaktadır. Umre ibadetinin farzları; ihrama girmek ve tavaf yapmaktır. Bunlardan ihram şart, tavaf ibadeti ise rükündür. Say yapmak ve tıraş olmak ise umrenin vacipleridir.

Umre İbadetinin Bir Farzı Olarak İhrama Girmek

Umre ibadeti ihrama girilerek yapılan bir ibadettir. İhrama girmek; yalnızca süslü elbiselerimizi terk ederek kefeni andıran “izar” ve “rida” adılı iki beyaz bez parçasına bürünmek değil, aynı zamanda dünyevi arzu ve isteklerden vazgeçmek, yönümüzü ruh ve beden bütünlüğü içerisinde Rıza-i İlahi’ye çevirmek demektir.

İhrama örtüsü makam ve mevkiden soyunmanın simgesidir. İhrama giren kişi süslü elbiselerinden kendisini uzaklaştırdığı gibi, kendisini dünyevi hırs ve arzularından da uzaklaştırmalıdır.

İhram kelime anlamıyla “haram kılmak” demektir. Yani normal zamanlarda yasaklı olmayan birtakım davranış ve eylemler de ihramlıyken kişiye yasaktır. İhrama girmek kadın ve erkekler için biçem olarak farklılık göstermektedir. Erkekler, iç çamaşırları da dahil olmak üzere tıpkı kefene bürünür gibi ihram örtüsüne bürünürler. Ancak kadınların kendi elbiseleri ihram örtüsü olarak kabul edilmektedir.

İhrama girmek için öncelikle abdest alınır. Mümkünse daha faziletli olması bakımından gusl etmek gerekir. Abdestini alan kişi iki rekat ihram namazı kılar ve niyet eder.

Niyet şu şekilde olur: “Allah’ım ben umre yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaştır, benden kabul eyle.”

Niyet ettikten sonra: “Lebbeyk Allahümme Lebbeyk. Lebbeyke La şerike Leke Lebbeyk. İnnel Hamde Ven Nimete Leke Vel Mülk. La şerike Lek diyerek telbiye getirir.

Telbiyenin manası şu şekildedir: “Buyur Allah’ım buyur. Buyur, senin hiçbir ortağın yoktur. Şüphesiz hamd ve nimet sana aittir. Mülkün sahibi sensin. Senin hiçbir ortağın yoktur.”

İhram Yasakları Nelerdir?

Belli başlı ihram yasakları aşağıdaki gibidir:

“Kötü ve incitici söz söylemek, insanlarla mücadele ve münakaşa etmek, insanları kırmak, eş ile yakınlaşmak, bitkileri koparmak, av hayvanı avlamak, saç ve sakal tıraşı olmak, bıyıkları kesmek, vücuttan kıl koparmak veya tıraş etmek, tırnak kesmek, koku sürünmek, elbise giymek, erkeklerde başı, kadınlarda yüzü örtmek, eldiven, çorap veya topukları kapalı ayakkabı giymek” ihramın yasakları arasındadır.

İhramdan Nasıl Çıkılır?

Say tamamlandıktan sonra saçlar tıraş edilerek veya kısaltılarak ihramdan çıkılır. İhramdan çıkmak için kesilmesi gereken saç miktarında mezheplere göre görüş farklılıkları bulunmaktadır. Kesilmesi gerekenden az kesilen saç, ihramdan çıkmayı tehlikeye atabilir. Bu nedenle erkeklerin saçlarını tamamen tıraş etmeleri önerilmektedir. Kadınlar ise ihramdan çıkarken başlarının dörtte birindeki saçlarının tamamının uçlarından en az bir parmak boğumu kadar kısaltmalıdırlar.

Mikat Sınırları Nelerdir?

Mikat; ihramların giyildiği, niyetlerin edildiği, dünyevi istek ve duyguların terkedildiği yerdir. Umre yapmak isteyen kişi buradan ihramsız olarak geçemez. Bu nedenle umre yapmak isteyen bir kimsenin ihrama girebilmesinin şartlarından biri de Mikat sınırlarına uyması gerekliliğidir. Mikat sınırları şu şekildedir:

Zülhuleyfe: Medine yönünden gelen umrecilerin mikat sınırıdır. Günümüzdeki adı Ebyar-ı Ali’dir. Mekke’ye en uzak olan mikat sınırıdır.

Rabiğ: Kızıl Deniz, Süveyş Kanalı tarafından gelenlerin mikat sınırıdır

Zatü Irk: Irak yönünden gelen umrecilerin mikatıdır.

Cuhfe: Şam yönünden gelen umrecilerin mikat sınırıdır. Türk umrecilerin mikat sınırı burasıdır.

Karn veya Karnü’l Menazil: Necid civarıdan gidenlerin mikat sınırıdır.

Yelemlem: Yemen yönünden gelenler için kullanılan mikat sınırıdır.

Tavaf Niyeti Nasıl Yapılır?

Allah’ım! Umre tavafı yapmak istiyorum. Bunu bana kolaylaştır ve benden kabul eyle. Aziz ve celil olan Allah rızası için umre tavafı yapmaya niyet ettim. Allah’ım! Salat Efendimiz Hz. Muhammed’in [sallallahu aleyhi vesellem] ve onun ailesinin üzerine olsun.

Tavaf Nasıl Yapılır?

Kainatta maddenin en küçük yapı taşı olan atomdan, en büyük galaksilere kadar her şey bir nizam dairesindedir. Bu bakış açısıyla tavaf, kainatın ve yaradılışımızın adeta bir kesiti gibidir. Tavaf, Yüce Allah’ın hikmet ve kudretini tasdik etmek ve O’na teslim olmaktır.

Umre ibadeti için kutsal beldeleri ziyaret eden her kültürden ve her dilden Müslüman Kabe-i Muazzama’yı tavaf için omuz omuzadır. Orada ne kültür farklılığı ne de sınıf farkı vardır. Bilakis orada herkes eşittir ve Yüce Allah’ın misafirleridir.

Tavaf, Hacer-ül Esved taşının bulunduğu noktadan başlanarak Kabe-i Muazzama’nın etrafında yedi kere dönülmesi neticesinde yapılan bir ibadettir. Tavafta, Kabe sol omuz hizasına alınır ve Kabe’nin etrafında dönülen her tura şavt denir. Yapılış maksadı itibariyle toplamda 7 çeşit tavaf bulunmaktadır. Bunlar; “kudüm tavafı, ziyaret tavafı, umre tavafı, veda tavafı, nezir tavafı, nafile tavafı ve tahiyyetü’l mescid tavafı” şeklindedir.

Tavafın geçerli olması için bazı kaideler vardır. Bunların ilki niyet etmektir. Niyet edilmeden yapılan bir tavaf geçerli kabul edilmez. Bunun haricinde tavafın geçerli olabilmesi için tavafı Kabe-i Muazzama’nın etrafında yapmak ve toplamda 7 şavt’a tamamlamak gerekir.

Tavafın, abdestli yapılması vaciptir. Tavaf sırasında abdesti bozulan umreci tekrar abdest alarak kalmış olduğu şavttan tavafa devam edebilir veya ilk şavttan başlayabilir. Bunun haricinde; “tavafı avret mahalli kapalı olarak (setr-i avret) ve sol omuz Kabe’ye dönük olacak şekilde yapmak, tavafın ilk şavtına Hacrer-ül Esved’in hizasını geçmeden başlamak, tavafı yürüyerek yapmak, tavafı hatimin dışından yapmak, tavafı yedi (7) şavta tamamlamak ve tavaf sonunda iki rekat tavaf namazı kılmak” umrede tavaf ibadetinin vaciplerindendir.

Tavaf Namazı Nasıl Kılınır?

Hanefilerde kerahet vakti değilse umre tavafı veya nafile tavaftan sonra iki rekat tavaf namazı, kılmak vaciptir. Şafiilerde ise, kerahat vakti yoktur. Dolayısıyla tavaf namazını her vakitte kılmaları sünnettir. Ancak kaza namazı olanlar, tavaf namazı yerine kaza namazlarını kılabilirler.

Tavaf namazı şöyle kılınır:

Önce; “Allah’ım senin rızan için tavaf namazı kılmaya niyet ettim” denir ve iftitah tekbiri getirilir.

Sonrasında sırasıyla şöyle devam edilir:

Birinci rekâtta;

1- Hanefiler; Sübhaneke, Şafiiler ise; Veccehtu okurlar. (Veccehtu duasını bilmeyenler Sübhaneke’yi okuyabilirler.)

2- Euzu Besmele

3-Fatiha Suresi

4-Kafirun Suresi

İkinci rekâtta;

1- Besmele

2- Fatiha Suresi

3- İhlâs Suresi

4- Teşehhüd ve selam

Tavafın Fazileti Nedir?

İbn Abbas [radiyallahu anh] anlatıyor: “Rasulullah [sallallahu aleyhi vesellem] buyurdular ki:

“Beytullah etrafındaki tavaf, namaz gibidir. Ancak bunda konuşabilirsiniz. Öyle ise, kim tavaf sırasında konuşursa sadece hayır konuşsun.” [Tirmizi; Nesai]

Nesai’nin bir başka rivayetinde şöyle buyurulmuştur:

“Tavaf sırasında az kelam edin. Zira sizler namazdasınız.” [Nesei]

Amr İbn Şuayb [radiyallahu anh] anlatır: Rasulullah‘tan [sallallahu aleyhi vesellem] şunu işittim:

“Kişi tavaf için bir ayağını koyup diğerini kaldırdıkça her adımı sebebiyle Allah onun bir hatasını siler ve bir sevap yazar.” [Tirmizi]

Behçet-ün Nüfüs’ta şöyle anlatılır:

“Kâbe, insanlar ve melekler arasında müşterektir. Kâbe’yi her sene belirlenmiş sayıda insanlar ve melekler tavaf ederler. İnsanlardan tavaf edenlerin sayısı az olursa Allah [celle celaluhu] o sayıyı melekleri ile tamamlar.”

İbn Abbas [radiyallahu anh] anlatıyor: “Rasulullah [sallallahu aleyhi vesellem] buyurdular ki:

“Beyt’i (Kâbe-i Muazzama’yı) kim elli defa tavaf ederse, günahlarından temizlenir ve tıpkı annesinden doğduğu gündeki gibi olur.” [Tirmizi]

Buradaki tavaftan maksat, şavtlar (turlar) değil, elli tam tavaftır. Taberani’de şu açıklama yer alır: “Elli tavaftan maksat, bunun bir anda peş peşe yapılması demek değildir. Burada istenen, kişinin sevap defterinde elli tavafın bulunmasıdır. Bunu bir ömür içinde de tamamlamış olsa fark etmez.”

Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyurmuştur:

“Hacı, Kâbede son tavafını yaptığı zaman annesini onu doğurduğu günkü gibi günahlarından arınır.” [İbn Mace]

Tavafta Remel ve İzdıba’nın Sebebi

Kureyş müşrikleri şöyle bir dedikodu yaymışlardı: “Yanımızdan çıkıp gittikten sonra (Medine’de) Hz. Muhammed [sallallahu aleyhi vesellem] ve ashabı hastalık ve yoksulluğa uğramıştır.” Bunun üzerine Allah [celle celaluhu] Habibi’ne [sallallahu aleyhi vesellem] bu durumu bildirdi.

Rasûl-i Ekrem [sallallahu aleyhi vesellem], Mekke’de Kâbe’ye gelince, ihramının bir ucunu sağ koltuğunun altından alıp sol omuzunun üzerine atıp sağ omuzunu açtı ve şöyle dedi:

“Bugün, kendisini, şu şirk ehline kuvvetli ve zinde gösterecek kahramanları, Allah rahmetiyle esirgesin!” [İbn Hişam Sire]

Sonra, sahabilere, Kâbe-i Muazzama’yı üç kere koşa koşa ve omuzlarını silke silke tavaf etmelerini emretti. [Müslim]

Bu azameti gören müşrikler: “Medine’nin sıtması onları zayıf düşürmemiş. Yürümeye kanaat etmeyip silkine silkine koşuyorlar!” diyerek şaşkınlıklarını ifade ettiler. [İbn Sa’d Tabakat]

Safa ve Merve Tepeleri

Safa tepesi, Kâbe’ye m mesafede küçük bir tepedir. Sa’yin başlangıç yeridir. Merve tepesi, Kâbe’ye m mesafede küçük bir tepedir. Sa’yin bitiş yeridir.

Cahiliye devrinde Safa üzerinde “İsaf” adında bir put, Merve üzerinde de “Naile” adında bir put vardı. Müşrikler bunların arasında tavaf eder ve bunlara dokunurlardı.

İslam dinin gelmesiyle birlikte putların kırılmasından sonra müminler, aslında Hz. İbrahim’in [alehisselam] Hanif dinine ait bir ibadet olan ancak daha sonraları cahiliye döneminde de yapıldığı için Safa ile Merve arasında gidiş gelişi uygun görmediler.

Bunun üzerine şu ayet nazil oldu:

اِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللّٰهِ فَمَنْ حَجَّ الْبَيْتَ اَوِ اعْتَمَرَ فَلَا جُنَاحَ عَلَيْهِ اَنْ يَطَّوَّفَ بِهِمَا وَمَنْ تَطَوَّعَ خَيْرًا فَاِنَّ اللّٰهَ شَاكِرٌ عَلٖيمٌ

Şüphesiz Safa ile Merve, Allah’ın (dininin) nişanelerindendir. Onun için her kim hac ve umre niyetiyle Kâbe’yi ziyaret eder ve onları da tavaf ederse, bunda bir günah yoktur. Her kim de gönlünden koparak bir hayır işlerse, şüphesiz Allah onu bilir, karşılığını verir.” [Bakara ]

Hz. İbrahim [aleyhisselam], hanımı Hz. Hacer ve oğlu İsmail’i [aleyhisselam] Kâbe’nin bulunduğu yere Allah’ın [celle celaluhu] emriyle getirdikten sonra yine Allah’ın [celle celaluhu] emriyle orada bıraktı. O gün Kâbe’nin binası yıkılmış üzeri kumlarla örtülüydü. Kuş konmaz, kervan göçmez bir yer olduğu için Hz. Hacer annemiz bu duruma taaccüp etmişti.

Bu durum Kur’an’da şöyle anlatılır:

رَبَّنَا اِنّٖى اَسْكَنْتُ مِنْ ذُرِّيَّتٖى بِوَادٍ غَيْرِ ذٖى زَرْعٍ عِنْدَ بَيْتِكَ الْمُحَرَّمِ رَبَّنَا لِيُقٖيمُوا الصَّلٰوةَ فَاجْعَلْ اَفْپِدَةً مِنَ النَّاسِ تَهْوٖى اِلَيْهِمْ وَارْزُقْهُمْ مِنَ الثَّمَرَاتِ لَعَلَّهُمْ يَشْكُرُونَ

Rabbimiz! Ben çocuklarımdan bazısını, senin kutsal evinin (Kâbe’nin) yanında ekin bitmez bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz! Namazı dosdoğru kılmaları için (böyle yaptım). Sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meylettir, onları ürünlerden rızıklandır, umulur ki şükrederler.” [İbrahim 37]

Hz. İbrahim [aleyhisselam], azık olarak bir miktar su ve hurma bırakıp Şam’a dönmüştü. Bu vadide Hz. Hacer, oğlu Hz. İsmail [aleyhisselam] ile yapayalnız kaldı. Hz. İbrahim [alehisselam] Şam’a gittikten kısa bir zaman sonra Hz. Hacer ve Hz. İsmail’in [aleyhisselam] azıkları bitmiş, susuzluktan adeta kavrulmuşlardı. Azıkları olmadığı için de Hz. Hacer’in sütü gelmiyordu. Hacer annemiz, ciğerparesini Harem’e koyarak su aramak için Safa’dan Merve’ye 4 gidiş, Merve’den Safa’ya 3 geliş olmak üzere Safa ve Merve tepeleri arasında 7 sefer gidip gelmiştir. Yedinci seferde Merve tepesine varınca Allah [Azze ve Celle] yardımını gönderdi. Nitekim her çocuk gibi İsmail [aleyhisselam] sağlı sollu olarak ayaklarını yere sürtmesi sonucu Ka’be’nin yanında bu günkü Zemzem kuyusunun olduğu yerden zemzem suyu fışkırdı.

Hz. Hacer annnemiz, mahzun bir halde ve çaresizlik içinde koştururken son turda Merve tepesinde Rabbimiz’in yardımına mazhar olmuştur. Bugün bize de Safa ve Merve arasında gidip gelerek sa’y yapmak vacip kılınmıştır.

Say Nasıl Yapılır?

Say ibadeti umrenin vacipleri arasında olup, Safa ve Merve tepeleri arasında toplamda 7 defa gidip gelmek (yani 7 şavt) suretiyle yapılmaktadır. Safa tepesine gelen kişi: “Allah’ım senin rızan için umre sa’yi yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaştır ve benden kabule eyle” diyerek niyet eder. Ardından Merve tepesine doğru dua ve zikir ile yürünür. Erkekler, say alanında yeşil ışıklarla belirlenmiş bölgede koşar adımlarla yürürler. Buna Hervele denir. Bu şekilde Merve tepesine gelindiğinde bir şavt tamamlanmış olur. Ardından Merve’den Safa’ya doğru yürünür. Burada da erkekler, yeşil ışıklar ile belirlenen bölgede koşar gibi hızlı adımlarla yürürler. Safa Tepesi’ne gelindiğinde bir şavt daha tamamlanmış olur.

Say, yedinci (7.) turda Merve tepesinde biter. Say bitince tıraş olunup, ihramdan çıkılır. Böylece umre tamamlanmış ve ihram yasakları da sona ermiş olur.

Umrede Ziyaret Yerleri

Mekke-i Mükerreme Ziyaret Yerleri

Mekke-i Mükerreme’de Yakın Ziyaretler

Peygamber Efendimiz’in [sallallahu aleyhi vesellem] doğduğu evin yeri, Şecere Mescidi, Cin Mescidi ve Cennet-ül Mualla.

Mekke-i Mükerreme’de Uzak (Genel) Ziyaretler

Sevr Dağı, Hira Dağı, Arafat (Cebel-i Rahme), Müzdelife ve Mina.

Medine-i Münevvere Ziyaret Yerleri

Medine-i Münevvere’de Yakın Ziyaretler

Gamame Mescidi, Hz. Ebubekir (r.a) Mescidi, Hz. Ömer (r.a) Mescidi, Hz. Ali (r.a) Mescidi ve Cennet-ül Baki Kabristanlığı.

Medine-i Münevvere’de Uzak (Genel) Ziyaretler

Uhud Şehitliği, Okçular Tepesi (Ayneyn Tepesi), Mescid-i Kıbleteyn, Hendek ve Kuba Mescidi.

İhsar Sonucunda Umrenin Kazası Durumu

İhsar sebebiyle; yani zorlayıcı bir engel durumunda umresini yapamayıp kurban kestirmek suretiyle ihramdan çıkmak zorunda kalan bir kimse daha sonra bu umresini kaza etmelidir. Ancak Şafii ve Maliki mezheplerine göre nafile olarak yapılan umre ibadetinde ihsar sonucunda ihramdan çıkılırsa umrenin kaza yapılması gerekmez.

Umre İbadetlerinde Kadınların Durumu Nedir?

Umre süresince kadınlar şu durumlara dikkat etmelidir:

1- Kadınların ihramı kendi elbiseleridir.

2- İhrama giren kadınlar, ihram süresince yüzlerini kapatmazlar.

3- Telbiye, tekbir ve diğer zikirlerde seslerini yükseltmezler.

4- İhrama girdikleri esnada özel günlerinde bulunsalar dahi gusül abdesti almaları sünnettir.

5- İhrama girerken özel günlerinde olan kadınlar, özel günleri sona erinceye kadar ihramlı olarak bekler (yani ihram yasaklarına dikkat eder) ve özel günleri sona erince umre tavafını ve umre sa’yi’ni yaparak ihramdan çıkarlar.

6- Özel günlerinde olan kadınlar, tavaf yapamazlar ve Mescid-i Haram’a giremezler.

7- Erkek umrecilerin Remel ve Hervele yaptıkları yerlerde kadınlar normal yürüyüşleriyle ibadetlerine devam ederler.

8- İhramdan çıktıkları sırada sadece saçlarını kısaltırlar.

9- Harem-i Şerif’te kendilerine ayrılan yerde namaz kılarlar.

Çocuklar Umre Yapabilir mi?

Çocukların umre yapmaları caizdir. Çocuklar da ihrama girdikten sonra ihram yasaklarına riayet ederek tavaf ve sa’y yapıp ihramdan çıkarlar. Bu konuda ebeveynlerin umre ibadeti sırasında çocuklarına yardımcı olmaları önerilir.

Umreye Gideceklere Nasihatler

*Gideceğimiz beldeler dünyanın en mukaddes yerleridir. Bundan sebep hem Mekke-i Mükerreme’de hem de Medine-i Münevvere’de vaktimizi boşa harcamamalıyız. Namaz, oruç, zikir, dua, Kur’an, tövbe, umre ve tavaf gibi ibadetlerle meşgul olmalıyız.

*Otelimizi vakit geçirmek için değil zaruri ihtiyaçlarımızı gidermek için kullanmalı, vaktimizi alışveriş gibi ibadet dışı işlerle zayi etmemeliyiz.

*Kimsenin ne yediği, ne giydiği, nasıl ibadet ettiği ile meşgul olmamalıyız. Kimseyi küçük görmemeliyiz.

*Beş vakit namazımızı mümkün olduğunca Harem’de kılmalı, bol bol Kâbe’ye bakmalıyız.

*Mümkün olduğunca az konuşmalı ve o beldelerin mukaddesatını ve niçin orada olduğumuzu idrak etmeye çalışmalıyız.

*Umre ve tavaflarımızı ihlâslı ve samimi yapmalıyız. Sayıyı öne çıkarıp “Ben şu kadar umre yaptım, şu kadar tavaf yaptım” dememeliyiz. İbadette gösterişten muhakkak sakınmalıyız.

*Yaptığımız her işte Allah rızasını gözetmeliyiz. Allah’ın razı olmayacağı her işten sakınmalıyız.

*İnşallah kutsal beldelerde hacı ve umreci olacağımız gibi, evimize döndüğümüzde de manen hacı ve umreci olarak kalabilme gayreti içinde olmalı; tövbelerimize sadık kalmalıyız.

Hac ve Umreyle İlgili Bazı Terimler

Afak: Mikat sınırları dışında kalan bölgelere denir.

Arafat: Mekke’nin 25 km. güneydoğusunda bulunan bölgenin adıdır. Haccın asli rüknü olan vakfenin yapıldığı yerdir.

Arefe Günü: Zilhicce ayının 9. günüdür. Arafat vakfesi bugün yapılır.

Bedel: Dinin kabul ettiği bir mazeret sebebiyle hac veya umre ibadetini şahsen yapamayan kimsenin yerine yapan kimseye verilen isimdir.

Bedene: Sözlükte büyük baş hayvan anlamına gelmektedir.

Dem: Hac veya umre esnasında ibadet maksadıyla kurban kesilmesi anlamına geldiği gibi bir vacibin terkedilmesi, geciktirilmesi ya da ihlal edilmesi durumunda ceza olarak kurbanlık kesilmesi anlamına gelmektedir.

Hac: Mekke’de bulunan Kabe, Arafat, Müzdelife ve Mina’da belli dini görevleri, belirli zamanlar içinde yerine getirerek yapılan ibadettir. İslam’ın 5 farzından biridir.

Hacer-ül Esved: Siyah taş demektir. Cennetten gelen bir taş olduğuna dair rivayetler vardır. Tavaf Hacer-ül Esved hizasından başlanır.

Harem Bölgesi: Mekke’de dokunulmazlık bölgesidir. Zararlı hayvanlar dışında bu bölgede hayvanların öldürülmesi ve bitkilerin koparılması yasaklanmıştır.

Hil Bölgesi: Mekke’nin Harem bölgesinin dışında kalan ve Mikat sınırlarına kadar uzanan bölgenin ismidir.

Hatim: Rüknülıraki ve Rüknüşşami arasında bulunan Kabe’nin kuzey duvarının ön tarafında yarım daire bir duvarla çevrilmiş alandır. Kabe’nin içinden sayılmakla birlikte tavafın bu alanın dışından yapılması gerekir.

Hedy: Hac ve umre esnasında Harem sınırları içinde kesilen kurbanlık hayvanlara denir.

Hervele: Say sırasında iki yeşil ışık ile belirlenmiş alanda koşar adımla ve çalımlı yürümedir.

İfrad Haccı: Hac aylarında ihrama girerken sadece hacca niyet edilerek yapılan hac ibadetine denir.

İhram: Yasaklama anlamına gelen ihram; bir kimsenin normal zamanlarda kendisine helal olan bazı davranış veya nimetleri, Mikat sınırlarına girmeden kendisine yasaklaması demektir.

İhsar: Engellemek veya alıkoymak anlamlarına gelir. Hac ve umre ibadetlerinin tamamlanmasını engelleyen durumları ifade eder.

İstilam: Selamlamak demektir. Tavaf sırasında Hacer-ül Esved’in selamlanması anlamında kullanılan terimdir.

Iztıba: Ardından say yapılacak olan tavafta erkeklerin omuzlarında bulunan ve Rida ismini taşıyan elbisenin bir ucunu sağ koltuk altından geçirip sol omuz üstüne atmaktır. Bu durumda sağ kol ve sağ omuz açıkta kalır. Ardından say yapılmayacak olan tavaflarda ıztıba yapılmaz.

Kabe: Müslümanların kıblesi Kabe, Mekke-i Mükerreme’de Harem-i Şerif’in içerisinde yer almaktadır. Kabe’nin; doğu köşesine, Rüknühacerülesved, güney köşesine Rüknülyemani, batı köşesine Rüknüşşami ve kuzey köşesine Rüknüıraki isimleri verilmiştir.

Kıble: Yön ve taraf anlamlarına gelmektedir. Müslümanların namazda yöneldikleri Kabe yönünü ifade eder.

Kıran Haccı: Aynı hac mevsiminde umre ve hacca birlikte niyet ederek girilen ihramla birlikte tamamlanan haccın ismidir.

Kudüm Tavafı: İfrad haccı yapanların Mekke’ye vardıklarında yaptıkları ilk tavaf ile kıran haccı yapanların umreden sonra yaptıkları ilk tavafın adıdır.

Kurban: Belirli birtakım şartları taşıyan hayvanı, ibadet maksadıyla usulüne uygun olarak kesmektir.

Makam-ı İbrahim: Hz. İbrahim’in Kabe’yi inşa ederken iskele olarak kullandığı ve halkı hacca davet ederken üzerine çıktığı taşın adı ve bulunduğu yerdir. Bu yer Kabe’nin kapısının bulunduğu duvarın önünde, cam bir fanusun içerisindedir.

Menasik: Hacda veya umrede yerine getirilmesi gereken ibadetler, kurban kesmek ve kurban kesilen yer için kullanılan terimdir.

Mes’a: Safa ile Merve arasında sa’y yapılan yerdir.

Mescid-i Haram: Mekke şehrinde Kabe’nin bulunduğu büyük mescittir.

Mescid-i Nemire: Arafat meydanının Müzdelife yönünde bulunan Urene vadisindeki mescidin adıdır.

Meş’ar-i Haram: Müzdelife bölgesinde Kuzeh isminde bir tepecik vardır. Bu tepeciğin etrafına verilen isimdir.

Metaf: Tavaf edilen yere verilen addır.

Mikat: Hac ve umre yapmak isteyenlerin, ihrama girecekleri sınırları ifade eder.

Mina: Mekke’de Arafat istikametine giderken, Mekke ile Müzdelife arasında kalan bölgenin adıdır. Hac döneminde şeytan taşlama ve kurban kesme burada yapılır.

Altınoluk (Mizab-ı Kabe): Kabe’nin damında biriken suları tahliye etmek için Hatim’in bulunduğu taraftaki duvarın üstüne yerleştirilmiş olan oluğun adıdır. Yönü Türkiye’ye bakmaktadır.

Muhrim: İhrama giren kimseye denir.

Mültezem: Hacer-ül Esved’in bulunduğu köşe ile Kabe kapısı arasında kalan kısma denir.

Müzdelife: Mekke’de Mina ile Arafat arasında bulunan ve Harem sınırları içinde yer alan bölgenin ismidir. Hac döneminde Müzdelife vakfesinin yapıldığı yerdir.

Ravza-i Mutahhara: Temiz bahçe demektir. Medine’de Mescid-i Nebevi’de Resul-i Ekrem Efendimiz’in [sallallahu aleyhi vesellem] Kabr-i Şerifi ile minberi arasındaki bölümün ismidir. Hz. Peygamber [sallallahu aleyhi vesellem] burası için şöyle buyurmuştur: “Evimle minberim arası, cennet bahçelerinden bir bahçedir.” (Buhari, Faalü’s-salat, 6)

Remel: Süratle gitmek anlamına gelen Remel, tavaf yaparken kısa adımlarla koşmak ve çalımlı bir şekilde yürümek demektir.

Rida: İhrama girerken erkeklerin omuzdan bele kadar sarındıkları ihram örtüsüdür.

İzar: İhrama girerken erkeklerin belden aşağıya sarındıkları ihram örtüsüdür.

Safa ve Merve Tepeleri: Kabe’nin doğusunda bulunan iki tepenin ismidir. Say ibadeti bu iki tepe arasında yapılır.

Tahallül: Haram iken helal hale gelmek demektir. Hac veya umre yapan kimse için ihram yasaklarının sona ermesi, yani ihramdan çıkması anlamına gelir. Hac yapanlar için iki tahallül vardır. Kurban Bayramı’nın birinci günü tıraş olduktan sonra birinci tahallül gerçekleşir. Bu durumda eş ile yakınlaşma dışında bütün ihram yasakları sona erer. Ziyaret tavafı yapıldıktan sonra da ikinci tahallül gerçekleşir. Bu tahallül ile eş ile yakınlaşma yasağı da kalkar. Umre yapanlar için tek tahallül vardır. Umre ihramından çıkan kimse için bütün yasaklar sona erer.

Taksir: İhramdan çıkacak kimsenin saçlarını kısaltması anlamına gelir.

Tehlil: “Allah’tan başka ilah yoktur.” anlamına gelen “La ilahe illallah” cümlesinin söylenmesine denir.

Tekbir: “En büyük sadece Allah’tır.” anlamına gelen “Allahüekber” diyerek Allah’ın büyüklüğüne dile getirmeye denir.

Teşrik Tekbiri: Arefe günü sabah namazından sonra başlayıp her farz namazdan sonra ve en son Kurban Bayramı’nın dördüncü günü ikindi namazından sonra söylenen tekbir cümlelerine teşrik tekbirleri denir.

Temettü: Bir hac döneminde önce umre yapıp onun ihramından çıkarak ihramlıya yasak olan şeylerden yararlanma ve sonra hac için tekrar ihrama girip haccı tamamlama şeklinde yapılan hac türüdür.

Terviye Günü: Zilhicce ayının sekinci günüdür. Başka bir ifade ile Arefe gününden bir önceki gündür.

Udhiyye: Kurban Bayramı günlerinde ibadet maksadıyla kesilen kurban demektir.

Vakfe: Bir yerde bir süre kalmak demektir. Hac için ihrama giren bir Müslüman’ın Zilhicce ayının 9. günü öğleden sonra Arafat’ta ve akşam güneşi battıktan sonra o gece de Müzdelife’de bir müddet beklemesidir.

Zemzem: Kabe’nin doğu kısmında yerden çıkan ve vaktiyle yüce Mevla’nın Hz. Hacer ve oğlu Hz. İsmail’e (a.s) ihsan ettiği suyun ismine denir.

Kaynakça

Beyhan, E. (). Hac ve Umre Duaları. İstanbul: Semerkand Yayınları

Karagöz, İ, M. Keskin ve H. Altuntaş. (). Hac İlmihali. Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları

Keleş, E. (). Umre Rehberi. Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları

Yıldız, K. (). Umre Rehberi. İstanbul: Semerkand Yayınları

Semerşah Grup Hac ve Umre Kitabı: “Hadim-ül Haremeyn’in El Rehberi”

Umre; ziyaret etmek anlamına gelmektedir. Dini bir terim olarak ise umre, "Belirli bir zamana bağlı olmaksızın ihrama girerek Kâbe'yi tavaf etmek, Safa ile Merve arasında sa'y yapmak ve tıraş olup ihramdan çıkmaktan" ibarettir.

Umre, küçük hacdır. Umre yapmak isteyen kişi, mikattan ihrama girer, umre tavafı yapar, sonra da sa'y yapar ve tıraş olarak ya da saçlarını kısaltarak ihramdan çıkar.

Umre yapmak sünnettir. Umre için belirli bir zaman yoktur. Arefe ve onu izleyen kurban bayramı günleri olmak üzere yılda beş günün dışında her zaman umre yapılır.

Umrenin iki farzı vardır: İhram ve tavaf. Bunlardan ihram şart; tavaf, rükündüseafoodplus.infon vacipleri ise sa'y ile tıraş olup ihramdan çıkmaktır.Ömürde bir defa umre yapmak sünnettir. 
Umrenin pek çok fazileti vardır. Özellikle Ramazan ayında yapılan umrenin sevabı pek çoktur. Hz. Peygamber umre hakkında şöyle buyurmaktadır : "Umre, diğer bir umre ile arasındaki günahları siler". "Ramazanda yapılan umrenin sevabı bir haccın sevabına denktir."

Umre kelimesi Kur`an ve Hadis`te de geçer. Kuran`da: "Haccı ve umreyi Allah için tam yapın." şeklindeyken Hadis`te: "İki umre arasındaki küçük günahların keffaretidir" halindedir.

Ebu Hureyre (r.a)'ın rivayet ettiğine göre, Resulüllah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: (Umre, ikinci bir umreye kadar yapılan (küçük) günahlar için kefarettir. Kabul olan bir hac ise, onun Cennetten başka bir karşılığı yoktur.) Cabir (r.a)'ın rivayet ettiğine göre, Resulüllah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: Hacılar ve umre yapanlar Allah'ın elçileridir. Dua ederlerse duaları kabul olunur, tövbe ederlerse mağfiret olunurlar.

Umre yapan kişi Mekke'de ikamet ediyorsa ve tekrar umre yapmak isterse Aişe (seafoodplus.info) Camii (Ten'im)'nden ihrama girer. Sonra Mekke'ye gelip tavaf ve sa'yini yapar. 
İhram, niyet ve seafoodplus.info mikat yerinden veya daha emin olmak için biraz öncesinden girilir. Umre yapmak isteyen kişi ihrama girmek istediği zaman saçlarını kısaltması veya daha önceki adetine göre tıraş etmesi, tırnaklarını kesmesi, etek tıraşı olması, yıkanması ve abdest aldıktan sonra temiz (yeni olması tercih olunur) ve beyaz izar ve ridasını giyip güzel koku süründükten sonra kerahet vakitleri dışında ise iki rekat namaz kılması müstehaptır. 

Sonra şöyle telbiye getirir: 
Allahım! Senin emrine sözüm ve özümle tekrar takrar icabet ettim, emrine boyun eğdim. Sana ortak yoktur. Emir ve davetine gönülden ve sadakatle icabet ettim. Senin eşin ve ortağın yoktur. Şüphesiz ki hamd ve nimet Sana mahsustur. Mülk Senin'dir. Bütün bunlarda eşin ve ortağın yoktur Senin. (Lebbeyk Allahümme lebbeyk, lebbeyke lâ şeriyke leke lebbeyk, innelhamde venni'mete leke velmülk, lâ şerkiyke lek.) 

Telbiyeyi üç defa tekrar eder, efendimiz Muhammed (s.a.v)'e salat getirirken telbiyeye son verir. Hacı, yüksek bir tepeye çıktığında veya tepeden inerken, arabaya binerken veya arabadan inerken, arkadaşları ve tanıdıkları ile karşılaştığında ve namazların ardından telbiyeyi tekrarlar.

Umre Hanefi ve Maliki`de sünnet, Şafii ve Hanbeli`de farzdır. Yaşamın herhangi bir anında yapılabilir. Hac ve umreyi peş peşe yapmak İslama göre umre menduptur (tavsiye edilmiş). Arefe ve Bayram günlerinde yapılırsa "umre mekruh" adını alıseafoodplus.info zamanı dışında hac yapanlar hac yapmış sayılmazlar. Bunun yerine umre yapmış olurlar. Yani hacı yerine mutemir olurlar.

Umre Nasıl Yapılır ?

Umre yapacak olan kişi, önce ihram hazırlıklarını yapar. Daha sonra da mikattan önce şu şekilde ihramlanabilir:

A- Türkiye'den Uçak ile Direkt Mekke'ye Gidişlerde: Umre yapacak kişi, evinde, hava limanında veya uçakta ihramlanarak Umreye niyet edebilir. Uçakla giderken mikat sınırı, inişe yaklaşık yarım saat kala Kızıldeniz üzerinde bulunmaktadır. Uçağın içinde ihramlanacak olanlar da, bu sınırı geçmeden önce ihramlarını giyerek namazlarını kılıp, niyetlerini yapmalıdırlar.

B- Türkiye'den Uçak ile Direkt Medine'ye Gidişlerde: Medine'ye gidişlerde önceden ihram giyilmez. Ancak Mekke'ye gidileceği gün otelde ihramlaıır ve mikattan önce niyet edilir. Medine'den Mekke'ye hava yolu ile giderken mikat sınırı, kalkıştan birkaç dakika sonradır. Kara yolu ile giderken ise, Mekke yolu 10 km'de Mikat Mescidinin bulunduğu yerdir.

İhram Elbisesini Giyme Şekli

A- Erkekler: Önce dış elbiselerini çıkartıp, vücudun belinden alt kısmını örtecek olan ihram elbisesini düşmeyecek şekilde bağlar, sonra iç giysilerini de çıkartıp, vücudun üst kısmını örtecek olan ihram elbisesini omuzlarından aşağı doğru örterler. Ayaklarına ise terlik giyerler. İsterlerse bellerine ihramı tutacak bir kemer bağlayabilirler. Böylece bu iki parça ihram elbisesi dışında vücutlarında hiçbir giysi kalmaz. Başları açık ve ayakları da çorapsız olur. Saat, gözlük, yüzük, kemer, çanta ve benzeri şeyler, aksesuvar kabilinden olduğu için vücuda takılı veya asılı olmasında bir mahzur yoktur.

B- Kadınlar: Renk ve model şartı olmaksızın, el ve yüzleri dışında bedenlerinin tamamını vücut hatlarını belirtmeyecek şekilde örten ve ziynet görüntüsü içermeyen elbiselerini giyerler. Başörtüsü ve ayak giysileri de her zaman giydikleri şekilde olur.

İhram elbiseleri giyildikten sonra iki rekât İhram Namazı kılınır. Daha sonra Umreye niyet edilerek telbiye getirilir.
Umre seyahati hanımların muayyen günlerine rastlarsa, aynı şekilde niyet ederek ihramlanırlar, fakat namazlarını kılmazlar. Bu günleri bitene kadar ihram niyetiyle beklerler. Bitince boy abdesti alarak Umrelerini yaparlar. 

Umreci genellikle uçakla Cidde`ye gider. Mikat`tan ihramsız geçemeyeceğinden uçakta, hatta memleketinde ihrama girebilir. İhramın sebebi temizlik ve sağlıktır, bunun için beyaz renkte ve dikişsizdir. Başın açık ve ayakların çıplak olması da bu sebepledir. Yüzbinlerce insanın saç sakal, elbise, ayakkabı çeşitliliği içinde dünyanın dört bir tarafından doğrudan buraya gelmesi halinde çıkacak hastalıklar bu süretle engellenir. Eşitlik ve kardeşliğe, ölüye benzemeye, dayanılmaz sıcağa karşı önleme de dikkat edilmektedir. İhrama girmekle ihram yasaklarını kabul etmiştir (cinsellik yoktur, kavga ve küfür yoktur). Mikat noktasını geçmeden önce trınaklarını keser, abdest alır, tıraş olur, ayaklar çıplaktır, çanta ve kemer taşıyabilir. Kadınlar için normal elbise, eldiven, çorap, ayakkabı caizdir. 

Ülkemizden gidip de, Mekke'de bulundukları süre içinde umre yapmak isteyenler, genellikle Medine-Mekke otoyolu üzerinde ve Harem-i Şerif'e yaklaşık 5 km. uzaklıkta bulunan "Ten'im"e giderek ihrama girmektedirler. Bugün burada "Hz. Aişe Mescidi" bulunmaktadır. 

Umrede Kudüm tavafı, Arafat ve Müzdelife vakfeleri, Şeytan taşlama ve Veda tavafı gibi görevler (menasik) yoktur. 
Haccın ihram, tavaf, sa'y ve tıraş gibi menasikinde, rükün, şart, vacip ve sünnet olan hükümler, umrenin menasikinde de söz konusudur.

Mikat sınırları dışında kalanlar umre için ihrama, Mikat sınırlarında veya daha önce girerler. Harem Bölgesinde bulunanlar, Harem bölgesinin dışına çıkarak ihrama girerler. Harem Bölgesi ile Mikat sınırları arasında (Hıl Bölgesinde) olanlar ise bulundukları yerden ihrama girerler. 

Umreye giden kişi ihramın sünneti olarak iki rekat namaz kılar. Niyet, telbiye, tekbir, tehlillerle Mekke`ye girer. Eşyalarını eve bırakır. Haremi Şerif`e gider.
Tekbir ve telbiyelerle içeri girer. Telbiye yüksek sesle yapılır. Kabe`nin çevresini niyet ederek ve Hacerül Hacerul Esved hizasından başlayarak 7 defa döner, 7 tur dönüş tamamlanınca buna tavaf denir. Bu dönüş sırasında ıztıba ve remel yapar. Iztıba, ridanın bir ucunu sağ koltukaltından geçirip sol omuz üzerine atmaktır. Sağ omuz ve kol açılır. Remel, erkeklerin kısa adımlarla koşarcasına yürümesi demektir.

Tavaftan sonra tavaf namazı kılar. 2 rekattir. Müstakil bir vacip namazdır.
Kişi, namazdan sonra say için Mesa`ya (Safa ile Merve) gider. Say yapmaya Safa Tepesinden niyet ederek başlar. Say yaptıktan sonra tıraş olup, ihramdan çıkar, umreyi bitirir. Hac`daki gibi Arafat, Mina, müzdelife, kudum ve veda yoktur. İsterse nafile kurbanı keser, isterse Mekke ve Medine`deki kutsal yerleri gezer.

Medine`de Peygamber Aleyyisselam`ın kabri şerifi, Kuba mescidi, Cuma mescidi, Kıbleteyn mescidi, Seba mescidi, Cennetülbaki Kabristanı, Bulut Mescidi, Uhud şehitleri ziyareti. Mekke`de Rasulullah`ın doğduğu ev, Cennetülmualla, Nur dağı, Sevr mağarası, Cin mescidi, Cebeli Kubeys görülecek yerlerdir.

Öncelikle Umre ibadeti için yapılması gereken farz ve sünnetlere geçmeden önce birkaç konuyu belirtmek isteriz. Bunlar ;

  • Umre ibadetini huzur içerisinde yapmak istiyorsanız, kendi fikirlerinizi ön plana almadan kafile başkanı ve din görevlilerinin uyarılarına kulak vermelisiniz. Kendi rahatımız için onların tavsiyelerine uymalıyız.
  • Umre ibadeti boyunca dünyevi konulardan sohbet etmemeli (siyaset, ticaret vs.), hiçbir konuda iddialaşmamalıyız. Bu tarz şeylerin umrenin manevi atmosferini bozacağını hatırımızda bulundurmalıyız.
  • Umre seyahatimizin her anının ibadet olduğunu düşünerek, her an dua, zikir, tekbir, tehlil ve salavat-ı şerife ile meşgul olmalıyız.

Sırası ile umre yapmak için;

  1. Mikat sınırlarının herhangi birine çıkılarak, ihrama kıyafeti giyilir.

Mekke-i Mükerreme’ye hac veya umre maksadıyla girmek isteyenlerin, ihrama girmeden geçmeleri caiz olmayan yerlere Mikat sınırı denir. Kabe-i Muazzama’yı çevreleyecek şekilde beş tane mikat yeri vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz.

Zü’l-Huleyfe (Abar-ı Ali): Medine tarafından gelenler, buraya geldikleri zaman şartlarını yerine getirdikten sonra ihrama girerler. Türkiye’den Medine’ye gelmiş olanlar, Medine’de bir müddet kaldıktan sonra Mekke’ye giderken burada ihrama girerler.

Havayoluyla Türkiye’den Cidde’ye gelenler ise, mikat sınırını havada geçecekleri için, Türkiye’de ki havalimanında ihrama girerler.

mikat sınırları
  1. İhrama niyet edilerek, 2 rekat ihram namazı kılınır.
ihram-kiyafetiTürkiye’den Medine’ye gelip oradan da Mekke’ye geçenler Zü’l-Huleyfe (Abar-ı Ali)’de, Türkiye’den direk Cidde’ye gidenler ise havalimanında ihrama girerler, niyetlerini edip, namazlarını kılarlar. (Kerahat vakti haricinde her zaman kılınabilir)

Niyet ettim Allah rızası için ihram namazını kılmaya deriz ve tekbirimizi alırız. Peygamber efendimiz, namazımızın ilk rekatında Fatiha’dan sonra Kafirun suresi , ikinci rekatında Fatiha’dan sonra İhlas suresi okumuştur. Dolayısıyla bu sureleri biliyorsak onun sünnetini yerine getirmek en doğrusudur. Eğer bilmiyorsak bildiğimiz herhangi bir sureyi okuyabiliriz.

Namazımızı da kıldıktan sonra umre için niyet ederiz. “Allah’ım! Senin rızan için umre yapmak istiyorum, onu bana kolaylaştır ve onu benden kabul eyle” şeklinde niyetimizi ederiz ve artık bundan sonra bizim için ihram yasakları başlamıştır.

  1. Telbiye, tekbir, salavat-ı şerife okunarak Harem-i Şerife’ye doğru yola çıkılır. Kabe görüldüğünde salavatlar, telbiyeler ve tekbirlerin okunması kesilir. 

İhram Yasaklarına dikkat edilerek, kadınlar sesini yükseltmeden, erkekler de belli olacak şekilde telbiye, tekbir, salavat-ı şerife okunarak yolculuğa devam edilir.

Telbiye : 

‘’Lebbeyk, Allahümme lebbeyk, Lebbeyke lâ şerike leke lebbeyk. İnne'l-hamde ve'n-ni'mete leke ve'lmülke lâ şerike lek’’

Anlamı: “Emrine âmâdeyim Allah’ım, buyur! Emrindeyim buyur! Senin hiçbir ortağın yoktur. Emrine âmâdeyim! Şüphesiz hamd sana mahsustur. Nimet de senin, mülk de senindir. Senin hiçbir ortağın yoktur.”

  1. Beytullah’ın o kutsal avlusuna çıkılır ve Kabe tavaf edilir. Tavafı bitirdikten sonra 2 rekat tavaf namazı kılınır.

Tavaf, bir şeyin etrafında dönmek anlamında olup, Hacer-i Esved’in hizasından başlayarak Kabe’nin etrafında yedi defa dönmektir. Bu dönüşlerin herbirine “şavt” denir. Tavafın Kabe etrafında yapılacağını “ ve Beyt-i Atik-i (Kabe’yi) tavaf etsinler.“ ifadelerini içeren ayetten anlamaktayız.

Tavaf’ın  Mescid-i Haram içinde yani Kabe’nin etrafında yapılması gerekir. Kabe’nin etrafında tavaf yapılan yere Metaf (tavaf mekanı) denir. Burada tavaf yapıldığı gibi, mescidin üst katlarından, Kabe’nin çevresi dolaşılarak da tavaf yapılır. O zaman alan biraz geniş tutulmuş olur. Ancak Harem-i Şerif’in dışından dolaşanlar, tavaf yapmış sayılmazlar.

Tavaf’a başlamadan, öncelikle “Niyet ettim Allah rızası için umre tavafını yapmaya” diye niyet edilir. Kabe’yi sol tarafımıza alarak tavafın şavtlarına başlarız. Her şavta okunması gereken dualar vardır. Elimizde bir kitapçık yardımıyla bu duaları bakarak okuyabiliriz. Bunun yerine zikir, salavat, Rabbena dualarını da okuyabiliriz.

Kabe etrafında 7 kere dönüp tüm şavtlarımızı tamamladığımızda tavaf namazı kılmamız gerekmektedir. Tavaf namazını Makam-ı İbrahim’in arkasında kılmak müstehaptır. Orada yer olmadığı takdirde herhangi uygun bir yerde kılmakta caizdir. Niyet ettim Allah rızası için tavaf namazını kılmaya diye niyet edip namazımıza başlarız. Sünnet olan aynı ihram namazında olduğu gibi namazımızın ilk rekatında Fatiha’dan sonra Kafirun suresi, ikinci rekatında Fatiha’dan sonra İhlas suresini okumak sünnettir. Namazımızı da kıldıktan sonra tavafımız bitmiş olur.

tavafseafoodplus.info> <p dir=Tavaf’ın Vacipleri

  • Tavafa abdestli olarak başlamalıyız. Tavaf esnasında abdesti bozulan kişi Kabe’nin neresinde olduğunu belirleyerek dışarıya çıkar. Abdestini aldıktan sonra bıraktığı yerden devam ederek yedi şavtı tamamlar.
  • Setr-i avret, yani mahrem yerlerinin örtülmesi gerekir. Avret sayılan yerlerin dörtte biri veya daha çoğu açılırsa ceza gerekir.
  • Kabe’yi sol tarafına alarak tavaf yapılır.
  • Yürümeye gücü yetenlerin tavafı bizzat yürüyerek yapmaları gerekir. Yaşlılık, hastalık ve sakatlık sebebiyle yürüyemeyenler ise tekerlekli sandalye vs. binerek tavaf yapmalarında bir sakınca yoktur.

Tavaf’ın Sünnetleri

  • Bedenimizde ihram kıyafetimizde namaza engel olacak herhangi bir pislik bulunmaması gerekmektedir.
  • Her şavtta Hacer-i esved’in karşı hizasına geldiğimizde elimizi kaldırıp ‘’Bismillahi Allahuekber’’ denilerek karşıdan selamlanır ve sağ elin içi öpülür. Tabii bunları yaparken bekleme yapmadan yürümeye devam edilir.
  • Tavafı bitirdikten sonra kana kana su içmekte sünnettir.
  1. Say yerine çıkılarak, Safa ile Merve arasında 7 kere Umre’nin Say’ı yapılır.

Sa’y kelimesi; koşmak, hızlı yürümek anlamına gelmektedir. Sa’y yapılan mekana Mes’a denir. Yürüme alanındaki uzunluğu ortalama metredir.

Hz. İbrahim (a.s) eşi Hacer ile oğlu İsmail’i Kabe’nin bulunduğu yere, Allah’a emanet ederek bırakmış, çocuklarının rızkını temin etmek için çalışmaya gitmişti. Hz. İsmail henüz küçücük bir bebekti. Annesi onu emziriyordu. Suları bitmişti ve bir an önce su bulunması gerekiyordu. Hz. İsmail için su arayan Hacer annemiz, Safa ile Merve tepeleri arasında su verecek kimse yok mu diye yedi defa bu tepelerde gidip gelmiştir ve sonunda Cebrail (a.s)’ın Zemzem suyunu çıkardığına şahit olmuştur. Safa ve Merve tepeleri arasındaki dört gidiş, üç gelişten ibaret olan Sa’y, yukarıdaki hatıraya dayanmaktadır.

Sa’y ın Yapılışı

Safa tepesine çıkılır. Kabe’de ki Hacer-i Esved tarafına dönülerek tavafın başlangıcında olduğu gibi, Kabe’ye doğru eller yukarıya kaldırılıp, ‘’Bismillah-i Allah’u Ekber’’ denilerek Kabe istilam edilir. Yani selamlanır.

Allah’ım! Senin rızan için Umre Sa’y ini yapmak istiyorum. Bunu bana kolaylaştır ve onu kabul eyle diye niyet edilir. Daha sonra Merve tepesine doğru yürünür. Bu andan itibaren isteyenler dua kitaplarındaki Sa’y ın her şavtında okunacak duaları okur. İsteyen de içinden geldiği gibi dua veya zikir çeker.

Yeşil ışıklı lamba ve direklerin oraya gelindiğinde, erkekler koşar adımlarla yürürler. Buna ‘’Hervele’’ denir. Kadınlar ise normal yürüyüşlerine devam ederler. Merve’ye varıldığı zaman bir şavt tamamlanmış olur. Burada yine Kabe’ye dönülerek İstilam (selamlama) yapılır. Daha sonra Safa’ya doğru gidilir. Safa’ya varınca ikinci şavt tamamlanmış olur. Diğer şavtlar da aynen bu şekilde yapılır.

Yedinci şavt tamamlandıktan sonra Merve’de Kabe’ye karşı dönülerek dua edilir. İsteyen dua kitabında ki Sa’y bittikten sonra okunacak duayı okur. İsteyen de kendi içinden geldiği gibi dua eder. Böylelikle Say’ı da bitirmiş oluruz.

sayseafoodplus.info> <ol start=

  • En son Sa’y ımızıda bitirdikten sonra tıraş olunarak ihramdan çıkılır, tüm ihram yasakları kalkar ve umre ibadetimizi yerine getirmiş oluruz.

  • Tıraş olmaktan maksat, sakalın kazınması değil, saçların kesilmesidir. Saçların dipten kesilmesine ‘’Halk’’, kısaltılmasına da ‘’Taksir’’ denilir.

  • Hanefiler’e Göre:  Saçların tıraş edilmesi veya kısaltılmasında vacip olan miktar, başın en az dörtte birindeki saçlardır. Başın sadece dörtte birinden veya daha az kısmında saç varsa, hepsinin tıraş edilmesi veya kısaltılması gerekir.

    Şafiler’e Göre: En az üç-beş tel saçın kesilmesi veya kısaltılması, vacibin ifası için yeterli görülmüştür.

    Maliki ve Hanbeliler’e Göre: Saçların tamamının tıraş edilmesi veya kısaltılması vaciptir.

    Erkeklerin saçlarını dipten tıraş etmeleri, kısaltmalarından daha evladır. Kadınlar ise saçlarının uçlarından, parmak ucu boğumu (bir buçuk santim) uzunluğunda keserler.

    Başında saç olmayan erkeklerin, bıçağı veya saç makinasını başlarının üzerinde dolaştırmaları kesme yerine geçer. Bunun mutlaka yapılması gerekir.

    Saçı olmayan kadınların da makası başının üzerinde dolaştırması yeterlidir.

    NOT: İhramdan çıkma aşamasına gelmiş ihramlı kimseler, birbirlerini tıraş edebilirler. Bu aşamaya gelmedikçe ihramlılar bir başkasını tıraş edemezler.

    İhramdan çıkarken tıraş ile alakalı Peygamber Efendimiz’in Hadis-i Şerifleri ise şöyledir ;

    Ebu Yüreyre (r.a)’ın kaydettiği bir rivayet şöyledir: Resulullah (sav): ‘’Ey Allah’ım, tıraş olanlara mağrifet et!’’ demişti, yanındakiler: ‘’Ey Allah’ın Resulü! Kısaltanlar için de dua ediver’’ dediler. Resulullah (sav) yine: ‘’Ey Allah’ım, tıraş olanlara mağrifet et!’’ buyurdu.  Yanındakiler tekrar ’’Ey Allah’ın Resulü! Kısaltanlar için de dua ediver’’ dediler. Peygamberimiz üçüncü defa ‘’Ey Allah’ım, tıraş olanlara mağrifet et!’’ buyurdu. Sahabelerde üçüncü defa : ‘’Ey Allah’ın Resulü! Kısaltanlar için de dua ediver’’ dediler. Resulullah (sav) üçüncü talep üzerine: Kısaltanlara da! Dedi.

    Peygamber Efendimiz (sav) başının tamamını tıraş edenlerin affı için üç defa istediği duayı kısaltanlara bir defa istemiştir. Dolayısıyla bu ince ayrıntıyı unutmamalıyız.

    Tüm ince ayrıntıları ile “Umre nasıl yapılır?” Sorusuna cevap vermeye çalıştık. Umarız ki yardımcı olmuşuzdur.

    Umre Nasıl Yapılır?

    Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

    “İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

    İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

    Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

    Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

    Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır.Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

    Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/)

    Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

    İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

    İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.

    nest...

    batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir