ureye faydali bitkiler / Üre Yüksekliği Bitkisel Tedavisi

Ureye Faydali Bitkiler

ureye faydali bitkiler

Üre Yüksekliği Bitkisel Tedavisi

Üre yüksekliği bitkisel tedavisi, üreyi düşüren yiyecekler, üreyi düşürmenin yolları. Üre yüksekliği bitkisel tedavi yöntemleri hakkında makale.

Üre yüksekliği bitkisel tedavisi yöntemleri hakkında yazılmış bilgi amaçlı makale. Üre yüksekliği bitkisel tedavisi yöntemlerinde kullanılan bitkiler makalenin devamında yer almaktadır.

Üre Nedir ?

Üre, kanda bulunan azot içerikli bir bileşendir. Proteinlerin vücuttaki yıkımı sonrasında ortaya çıkan artık maddedir. Böbrekler tarafından süzülerek idrarla vücuttan atılması gerekir. Üre yüksekliği veya düşüklüğü; vücuttaki protein metabolizmasının sağlıklı işlemediği anlamına gelebilir.

Normal Üre Değerleri Nedir ?

Üre miktarı beslenme programı, egzersiz miktarı gibi etkenlerle sağlıklı kişilerde de değişken olabilir. Ancak kan tahlillerinde okunan üre değerlerinin en sağlıklı aralığı aşağıdaki gibidir:

10 – 16 mg/dL (veya – mmol/L)

5 mg/mL ( mmol/L) değerinden küçük olan. 50 mg/dL ( mmol/L) değerinden yüksek olan üre değeri, bir hastalık belirtisi olabilir.

Üre Bitkisel Tedavisi için Kullanılan Bitkiler

Propolis

Propolis, özellikle düzenli ilaç kullanan kişilerde karaciğerin toksisitesini azaltan önemli bir etkiye sahip olan propolis. Karaciğer enzimleri olan AST ve ALT çalışmasını sağlıyor. Ayrıca propolis karaciğerde toplam protein ve gamma globulinlerin artmasını sağlayarak karaciğeri koruyucu etki yaratıyor. Propolis karaciğer hücrelerinde protein sentezini arttırıp. Hücrelerdeki glutatyon içeriğini düzenleyerek karaciğerdeki doku hasarınında giderilmesini önleyen bir role sahiptir. (kaynak : star com tr)

Kiraz Sapı

Kiraz sapı, böbreklere faydalıdır. İdrar söktürücüdür. Kanı temizler. (kaynak : medikalakademi com tr)

Kırkkilit

Kırkkilit, böbrekler için oldukça faydalı bir bitkidir. İdrar yolu hastalıklarına fayda sağlar. İdrar yolu enfeksiyonu yani sistit rahatsızlığı için oldukça faydalıdır. (kaynak : sifalibitkitedavisi com)

Isırgan Otu

Isırgan otu, böbrekleri temizler ve karaciğerin yenilenmesinde fayda sağlar. (kaynak : isirganotu gen tr)

Mısır Püskülü

Mısır püskülü, toksin ve vücutta ki fazla suyu atıcı etkisi vardır. (kaynak : organikgunler com)

Reishi Mantarı

Reishi mantarı, böbrekler sodyum, potasyum gibi kimyasalların vücuttaki dengesini sağlar; kanı süzer ve sabit asiditede (PH) kalmasını sağlar. Kırmızı Reishi böbreğin bu düzenleyici fonksiyonlarında yardımcıdır. Ayrıca, bünyesinde bulunan Adenosin maddesi sayesinde kandaki kötü kolesterol tabir edilen LDL kolesterolü ve Trigliseridi düşürür. İyi kolesterol olarak tabir edilen HDL kolesterolün yükselmesine yardımcı olur. Karaciğer bozuklukları, hepatit, HIV/AIDS gibi hastalıklardan korunmak içinde faydalıdır. (kaynak : reishisaglikhealth wordpress com)

Çörekotu

Çörekotu, içeriğindeki timokuinon, aynı zamanda enflamasyonda rol oynayan bir çok enzimi engelleyen. Bağışıklık hücrelerinin histamin salgılamasını baskılayan anti-enflamatuar bir ajandır. (kaynak : beslenmedestegi com)

Üre Gübresi Nedir?

Üre gübresinin formülü NH2- CO-NH2 dir.

Üre gübresinin içeriğini bulmak için formülde var olan karbon, hidrojen ve oksijenin atom ağırlıklarından hesaplamalıyız.

Formüle göre 2 - N (azot) , 1 - O (oksijen), 1 - C (karbon), 4- H (hidrojen) vardır. Azotun atom ağırlığı 14, oksijenin 16, karbonun 12 ve hidrojenin 4 dür.

N: 2x14= 28

O: 1x16= 16

C: 1x12= 12

H: 4x1= 4

Tüm bunların toplamı 60 yapmaktadır. Yani bunun anlamı 60 kg ürede, 28 kg azot, 16 kg oksijen, 12 kg karbon ve 4 kg hidrojen bulunur.

Bunu kg da döndürdüğünüzde; kg ürenin içeriğinde 46,66 kg azot, 26,66 kg oksijen, 20 kg karbonve 6,66 kg hidrojen bulunur.

Üre çuvalları.

Üre Gübresi Nasıl Uygulanır?

Üre toprağa atıldığında,  toprakta bulunan bakteriler tarafından parçalanarak yarayışlı hale geçer.

Bu dönüşümde ürenin üst gübre olarak kullanılmasıyla toprak üzerinde kalan üredeki amonyumun buharlaşması sonucu yaklaşık %30 luk azot kaybı olur.

Bu sebeple üreden optimum fayda sağlanması için ürenin ekilen bitkinin köküne yada tohuma değmeden toprak altında kalması gerekir.

Üre, çok soğuk yada çok sıcaklarda uygulanmamalıdır. İdeal uygulama sıcaklığı ° C arasındadır. Soğuklarda toprak donar ve ürenin toprağa dahil edilmesini zorlaşır.

Yüksek sıcaklıklarda üredeki azot kaybını arttıran diğer bir nedendir.

Çözünürlüğü yüksek olan üre, aynı zamanda damla sulama ile köklere, yada püskürtülerek yapraktan da uygulanabilir.

Meyve ağaçlarında, taç izdüşümlerine gelecek şekilde atılan üre sonrasında çapalanarak toprağa karıştırılır yada damla sulama ile köklere ve püskürtülerek yapraktan uygulanabilir.

Traktörle üre gübrelemesi.

Üre Gübresi Nerelerde Kullanılır ve Ne zaman Atılır?

Ekonomik bir azot kaynağı olan Üre gübresi; tüm bitkilerde ve her dönemde kullanılabilmektedir.

Üre gübresi sonbaharda ekimle yada ekim öncesi taban gübre olarak uygulanabildiği gibi, ilkbaharda üst gübre olarak da kullanılabilir.

Üst gübre olarak uygulanan üre gübresinde azot kaybının çok olmasından dolayı, üre yağışlardan önce toprağa karıştırılarak atılmalıdır.

Tahıllarda, ekimle birlikte verilen üre; kardeşlenme döneminde ise yağışlardan önce verilmelidir.

Meyve ağaçlarında; çiçeklenme öncesi ve sonbaharda.

Bağda, ilk çapadan önce

Sebzelerde; yarısı dikimden 15 gün sonra, diğer yarısı meyve bağladıktan sonra.

Bostanda; yarısı ekim anında, diğer yarısı çapadan önce verilir.

Meyve ve Sebzeler

Üre Gübresi Dekara Ne Kadar Atılır?

Gübre kullanım miktarına, yapılacak olan toprak analizi sonuçlarına göre karar vermenizi hatırlatmak isteriz.

İçeriğinde %46 azot bulunan üre gübresinin dekara ne kadar atılacağını aşağıdaki formülle hesaplayabiliriz.

Azotlu gübre olarak Üre gübresi kullanılacaksa; toprak analizi sonucunda çıkan saf madde miktarı, 2,2 sayısıyla çarpılır.

Örnek olarak, yapılan toprak analizi sonucu gerekli azot miktarı saf madde olarak 5 kg ise, kullanılacak üre gübre miktarı 5 x 2,2 = 11 kg / dekardır.

Yani dekara 11 kg üregübre atılmalıdır.

Üre gübresi uygulama anı.

Üre Gübresinin Zararları

Toprakta daha yüksek amonyak konsantrasyonları uygulayarak toprağı daha asidik hale getirebilir ve böylece toprağın doğal verimliliğinde gecikmelere yol açabilir.

Üre gübresinin tohumla teması halinde; tohumun çimlenmesini bozar veya tamamen engeller. Çok fazla üre gübresi uygulanması halinde ekinlere “yanma” verebilir.

Üre, üretim sürecinde zararlı kirleticileri atmosfere serbest bırakır.

Üre görseli.
Kaynaklar

Bu içerik için kaynak belirtilmemiş.



BÖBREK YETMEZLİĞİ:

Böbrekler vücudumuz için zararlı veya işe yaramayan maddelerin vücuttan atılmasını sağlayan organlarımızdır. Böbreklerin düzgün çalışması ile vücuttaki su ve mineral dengesi muhafaza edilir. Böbrek yetmezliğine yol açan çok çeşitli sebep bulunmaktadır. Bazı ilaç ve toksik kimyasallar ile toksinlere (ağır metaller, organik çözücüler, kemoterapötikler, yılan veya böcek zehirleri, zehirli mantarlar, insektisitler, pestisitler, gıda katkıları, renk vericiler, tatlandırıcılar vs.) maruziyet böbreklerde hasar oluşturabilmektedir. Mesela ağrı kesici olarak kullanılan ibuprofenin yüksek dozları böbrek harabiyeti oluşturabilmektedir. Böbrek yetmezliği bazı hastalıklar dolayısı ile de meydana gelebilmektedir. Kalp yetmezliği, diyabet, kronik hipertansiyon, karaciğer hastalıkları, lupus, bazı kanser türleri ve orak hücre anemisi bunlar arasında sayılabilir.

Çeşitli şekillerde oluşan ve adlandırılan böbrek hastalıkları bulunmaktadır. Bunlardan biri olan Bright hastalığı (nefrotik sendrom) idrarda protein kaybı ile görülen, yüksek tansiyon ve ödem ile kendini gösteren bir hastalıktır. Glomerülonefrit, böbreklerde kandaki atıkları süzen ince damarların iltihabi hastalığıdır. Bu durum bir infeksiyon sonrası ortaya çıkabilmektedir. Piyolonefrit, çoğu zaman doğum defekti dolayısı ile ortaya çıkmaktadır. Gerek glomerülonefrit ve gerekse piyolonefrit akut veya kronik olarak ortaya çıkabilir ve çok ciddi sonuçlar doğurabilir. Hidronefroz, çeşitli sebeplerden dolayı idrar yollarının tıkanması ile ortaya çıkan, böbrek ve renal pelvisin genişlemesi şeklinde belirginleşen bir durumdur.  Polikistik böbrek hastalığı ise böbrekler üzerinde kistlerin büyümesi ve böbrek fonksiyonlarını bozması şeklinde tarif edilebilen bir hastalıktır. Hastalığa yol açan kist oluşumunun çok çeşitli sebepleri bulunmaktadır. Böbreklerde taş oluşması, çeşitli sebeplerden dolayı böbreğin değişik kesimlerinde farklı kimyasal karakterde ve büyüklükte minerallerin çökelmesidir. Renal tübüler asidoz, böbreklerin esas olarak bikarbonatı absorbe edememesi sebebiyle ortaya çıkan hastalıktır. Bu hastalıkta anormal amonyak üretimi olmakta ve asit atılımı bozulmaktadır. Bunun sonucunda hastalıklı kişilerde şiddetli asidoz tablosu, potasyum yetmezliği ve kemik yıkımı görülmektedir.

Nefrotik sendrom olarak tanımlanan rahatsızlık ise hastalıktan ziyade hastalığın bir işareti olarak değerlendirilebilecek bir durumdur. Bu rahatsızlıkta ödem ve idrarla protein kaybı yaygın olarak gözlenir.  Bu durum, kontrolsüz diyabet veya terminal döneme girmiş lupus sebebiyle oluşabileceği gibi, glomerüllerdeki iltihabi bir olay sonucu da ortaya çıkabilmektedir.

Ağır metaller böbrekler üzerinde ciddi harabiyet oluşturabilmektedir. Özellikle ağır metal maruziyetinin olduğu işyerlerinde çalışanlar bundan dolayı düzenli olarak böbrek fonksiyonlarını takip etmek durumundadırlar. Aynı şekilde yüksek tansiyonunuz, şekeriniz veya ailesel olarak böbrek problemi olan bir genetik yapınız varsa böbreklerinize özel itina göstermek durumundasınız. Bazı infeksiyonlar (kızamık, kızıl ve tonsilit gibi) tam tedavi edilmedikleri takdirde böbreklere ciddi zarar verebilmektedir.  

Böbrek hastalıklarının yaygın bir belirtisi ödemdir. Ödem, böbreklerin sağlıklı çalışmaması dolayısı ile idrar oluşmasında sıkıntı olduğunda ortaya çıkar. Öyle ki, el ve dirsekler dahil vücutta genel bir şişme olur ve hasta nefes alamaz bir duruma dahi gelebilir. Böbrek fonksiyonun bozulmuş olması dolayısı ile kandaki atık maddeler böbreklerden süzülemez ve birikir. Bu duruma üremi denmektedir. Böylesi bir durumda karın ağrısı, iştah kaybı, titreme, ateş, kusma, mide bulantısı görülür. İdrarın da bulanık ve kanlı olduğu görülür. Ayrıca bu durumda böbrek hizasından başlayıp kasığa doğru inen ani ve yoğun bir ağrı görülebilir.

Böbrek yetmezliğini teşhis etmek için, idrarda protein ve kan analizi ile kanda üre ve kreatinin seviyelerini bakılır. Gerekirse kreatinin klerens testi yapılarak böbreğin süzme fonksiyonu hakkında bilgi edinilir.

Böbreklerinizde bu tür problemler varsa sebze ağırlıklı ve mümkünse pişirilmeden ham olarak hazırlanmış bir beslenme rejimi uygulayınız. Diyetinize özellikle kuşkonmaz, muz, kereviz, salatalık, sarımsak, papaya meyvesi, maydanoz, patates, su teresi, karpuz ve kabak çekirdeğini dahil ediniz. Soya fasulyesi de yapısındaki zengin arjinin içeriğinden dolayı böbreklere iyi gelmektedir.

Diyetinizdeki yemek tuzunu özellikle potasyum tuzlarını azaltınız. Kan değerleri yüksekse fosfat içeren gıdaları (Kolalı içecekler dahil) kesinlikle tüketmeyiniz. Ayrıca, pancar yaprağı, çikolata, kakao, yumurta, balık, et, ravent, ıspanak, pazı ve çaydan uzak durunuz.  Özellikle hayvansal protein tüketimini azaltınız. Protein fazlalığı böbreklere yük oluşturur ve kandaki üre seviyesinin yükselmesine sebep olur. Vücut için gerekli proteini mümkün olduğunca tahıllar, fasulye, soya, mercimek, mısır, bezelye vs. bitkisel kaynaklardan alınız. Düşük yağlı yoğurt, süzme peynir ve yağı malınmış ayran hariç mümkün olduğunca yağlı süt ürünlerinden uzak durunuz. Pişmemiş keçi sütünün böbrek hastalarına iyi geldiğini iddia edenler de vardır.

BESİNSEL DESTEK:

Böbreklerimizin düzgün çalışmasını temin için tıbbi tedavi yanı sıra bazı besin desteklerinin de kullanılması faydalı olabilmektedir. Bu amaçla;

Antioksidan ve atık maddelerin vücuttan atılmasını aktive edici olarak koenzim A, sıvı tutulumunu azaltmak için B 6 vitamini, kolin ve inositol; mineral dengesini sağlamak için kalsiyum, magnezyum ve multi mineral kompleksi; dolaşımı aktive edebilmek için arjinin ve metiyonin kullanılabilir. Serum potasyumu düşükse stimülan olarak potasyum,  immün fonksiyonu düzeltmek ve idrar yollarının iyileşmesini hızlandırmak için A ve E vitaminleri, karotenoidler ve çinko kullanılabilir.

Kereviz ve maydanoz tohumu doğal diüretiklerdir. Özellikle kandaki ürik asit seviyesi yüksekse ikisinin kombinasyonu faydalı olmaktadır. İdrar yollarındaki tekrarlayan enfeksiyonları engellemek için kızılcık şerbeti içilir. Hatmi kökünden elde edilen şerbet böbrekleri temizler. Aynı şekilde mısır püskülü de iyi bir diüretiktir. Ardıç tohumu, ısırgan, maydanoz, kırmızı yonca, karpuz tohumu vs. faydalı doğal bitki ve besin kaynaklarıdır. Deniz yosununun civanın sebep olduğu böbrek hasarına karışı koruma sağlayabildiği görülmüştür.

 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir