uğur akkafa ne mezunu / Sözler Köşkün'de Neler Yaşandı ? Büyü, İftira, Saldırı! - F İ M E T

Uğur Akkafa Ne Mezunu

uğur akkafa ne mezunu

Uğur Akkafa kimdir, kaç yaşında ve nereli? Uğur Akkafa evli mi?

UĞU AKKAFA KİMDİR?

4 Ekim ’te İstanbul’un Üsküdar ilçesinde ailesinin en küçük çocuğu olarak dünyaya gelen Uğur Akkafa’nın annesinin ismi Yıldız, babasının adı İsa’dır. İki abisi bulunan Uğur Akkafa’nın abilerinin ismi Ali Selçuk ve Ufuk’tur.

UĞUR AKKAFA EVLİ Mİ?

Ablasının ismi de Leyla olan Uğur Akkafa, Çakmak İlkokulunda okuduktan sonra, ortaokulu Ümraniye Lisesinde okudu. Liseyi ise Ümraniye Endüstri Meslek Lisesinde tamamlayan Uğur Akkafa, ’de Nazan Aksu ile evlendi. Nur Dilara, Azra ve Mirza adında üç çocuğu bulunan Uğur Akkafa, ablası Leyla Akkafa’nın ’te vefat etmesinin ardından hayatında değişiklik yaptı.

Ablasının vefatından çok etkilendiği için çeşitli sorgulamalara girişen ve dini konularda yoğun araştırmalar yapan Uğur Akkafa, birçok uzmandan dersler aldı ve kendisini ilgilendiği alanda geliştirmeye çalıştı.

Hayatı sorgulayan ve dini konularda araştırmalar yapan Uğur Akkafa, farklı bir hayat yaşamaya başladı. Kafasındaki sorulara mantıki ve ilmi sorulara da araştırdığı dini kaynaklardan cevap bulduğunu belirtti. Hitabet ile ilgili yetenekli olduğunu fark ederek, dini konularda sohbetler vermeye başlayan Uğur Akkafa, insanları bilgilendirdiği sohbetleri devam ettirmek için çevresinde bulunan insanların da desteğiyle İstanbul Ümraniye’de Nur Mektebi İlim ve Kültür Derneği’ni kurdu.

Sonrasında pek çok radyo ve televizyon kanalına çıkan Uğur Akkafa, iftar ve sahur programlarına konuşmacı olarak katıldı. Ayrıca çeşitli seminerlere de davet edilen Uğur Akkafa, düzenli bir şekilde Nur Mektebi İlim ve Kültür Derneği’nde cuma sohbetleri düzenledi. Seminerlerinde ölüm ve ötesi ile ilgili çeşitli açıklamalarda bulunan Uğur Akkafa’nın bu konuyu derinlikli bir şekilde ele aldığı belirtiliyor.

Uğur Akkafa: İnandığımız şeylerin altını dolduramıyoruz

Açıklamalarına; “İnandığımız şeylerin altını dolduramıyoruz.” ifadeleriyle başlayan Uğur Akkafa değerlendirmelerine; “İnanıyoruz ve inandığımız her şeyi orada bırakıyoruz. Bir gün birisi karşımıza geçip bu inandığın şeye neden inanıyorsun? Nasıl inanıyorsun? Neler biliyorsun? Diye sorsa cevap vermekte zorlanırız.” Sözleriyle devam etti. 

“Göklerde ve Yerlerde Allah’ın Varlığına Delalet Birçok Şey Var” 
Yusuf Suresi Ayete atıfta bulunan Uğur Akkafa; “Yusuf Suresi Ayetinde çok açık biçimde insanın Allah’ın varlığına olan, yani ibadetin en temel dayanağına uzanan inancına ilişkin örnekler var. Ayeti kerime diyor ki; göklerde ve yerlerde Allah’ın varlığına, birliğine, kudretine ilmine ve hikmetine delalet eden birçok şey var. İnsanlar bu delaletlerden görüp ders ve ibret almalı. Özellikle amel hayatında insan bu hikmetlerin varlığını açık biçimde hasretmeli.” İfadelerini kullandı. 

İnancın temelinde Allah’ın varlığına ve birliğine olan itikadın yer aldığını belirten Uğur Akkafa; “Allah, benim varlığıma ve kudretime nihayetsiz deliler vardır diyor Yusuf Suresi Ayetinde. Allah sürekli olarak bütün Ayeti Kerimelerinde insana; beynini, düşüncesini, fikrini kullanmasını emrediyor. Allah’ın her kelamında bunu derin olarak hissetmek mümkün. İşte inancın temelinde de bu var. Beynimizi kullanmalıyız ve kâinatı inceleyerek Allah’ın delaletlerini keşfetmeliyiz.” İfadelerini kullandı. 

Kâinat için fabrika, dünya için ise han benzetmesi yapan ünlü sohbet üstadı Uğur Akkafa; “Kainat, adeta devasa bir fabrikadır. Bu fabrika içeride gerçekleşen devasa üretim, birçok kirliliğe de gebedir. İşte o kirlilik dünya, misafirhanesinde konaklayan insanı kirleten en temel vaziyettir. Dünya hânı, dünya misafirhanesi ise pür-ü pak, tertemiz bir yaşam alanıdır. Kâinat fabrikasında üretimden arta kalan kirler, insan misafirhanesini de kirletebilir. İnsan da bu işin bir parçasıdır. Siz hiç doğanın kendi kendisini kirlettiğini düşünebilir misiniz? Misal; ölü böcekler, sonbaharda dökülen yaprak, yaşam döngüsünü tamamlayan organik bileşenler; bunların hiç birisi kâinatın artığı sayılamaz. Her biri bir amacın vuku bulması içindir. İnsan pür-ü paklığıyla, tertemiz görünen bu hânda dünyanın mükemmel işleyişini görmekle mükelleftir.” şeklinde açıklamalarda bulundu. 

 

TA‘LÎKÂT: BİR MANTIK ŞAHESERİ (Arapça Orijinali ve Türkçe Tam Metin Tercümesi)

Özet Bu makalede, Hulfî kıyasın mantıktaki yeri, kullanımı ve epistemik değeri incelendi. Hulfî kıyasın dilsel ve tarihsel kökenlerinden yola çıkarak, bilgi değeri ve denetlenmesi üzerine yapılan tartışmalar ele alındı. Hulfî kıyasın şekil ve kullanım alanları araştırıldı. Hulfî kıyasın diğer kıyas şekilleri ile benzerlik ve farklılıkları tespit edilerek, çelişki ve karşıtlığın bu kıyastaki farklı kullanımları üzerinde duruldu. Hulfî kıyasın bilgi temellendirme ve delillendirmeleri açısından kullanım şekil ve alanları, Aristoteles, Fârâbî, İbni Sina, Gazzâlî, İbn Rüşd gibi filozofların örneklendirmeleri ve yorumları göz önüne alınarak, epistemik değer açısından incelendi. Abstract In this article, the place and importance of Qiyas-ı Khulf in logic is examined in terms of its usage and epistemic value. The historical and linguistic backgrounds of Qiyas-ı Khulf are discussed as well as its structure, subject area, epistemic value and justifications. Moreover, the area of usage and the structural features of Qiyas-ı Khulf are held in relation to other types of qiyas. Different usage of contradiction andcontrary propositions are also indicated. The structure and area of usage of qiyas-i Khulf in terms of epistemic grounding and justification are analysed through philosophers like Aristotle, al-Farabi, Avicenna, al-Ghazali, and Averroes.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir