uykudan çarpıntı ile uyanmak / Kalp Çarpıntısı (Aritmi) Neden Olur ve Nasıl Geçer? - Medicana

Uykudan Çarpıntı Ile Uyanmak

uykudan çarpıntı ile uyanmak

Uyku canlılar için gerekli olan aktif bir dinlenme biçimidir. Uyku sırasında vücut dinlenirken, beyin gün içinde elde ettiği bilgileri düzenler ve vücudun çalışma düzenini sağlayıcı hormonların salınımını organize eder. Sağlıklı bir yaşam için yeterli sürede ve kalitedeli uykunun olması gereklidir.

Uyku düzenini bozan olaylar gündüz yaşamını olumsuz etkiler. Uyku sırasında ortaya çıkan anormal olaylar genellikle hatırlanmayabilir ve gündüz ortaya çıkan anormalliklerin uyku bozukluğu sonucu ortaya çıktığı çoğunlakla anlaşılamayabilir. Uyku bozukluklarının en önemli bulgusu sabah yorgun uyanma ve gündüz uyku halidir. Horlama da uyku hastalığının önemli bir bulgusu olabilir. Erişkin erkeklerin yaklaşık yarısı, kadınların ise üçte biri horlamaktadır.

En sık rastlanan ve yaşamı tehdit eden sonuçları olan uyku bozukluğu uyku apne (nefes durması) sendromudur. Çoğunlukla horlama ile birlikte seyreden bu hastalıkta uyku sırasında üst hava yolunun tıkanması sonucu, tekrarlayan sayılarda en az 10 saniye süre ile, solunum yavaşlar veya tamamen durur. Her solunum olayına takiben vücuttaki oksijen düzeyi azalr, kalp ritmi yavaşlar ve bunu farkeden beyin çok kısa süreli uyanır, hava yolu açılır ve uyku devam eder. Bu olayın tekrarlaması sonucu gece uyku sırasına vücut yeterince oksijenlenemez, kalp ritmi sürekli değişir ve uyku hatırlanmayacak kısa aralıklarla bölünür. Sonuç olarak hasta, sabah dinlenmemiş olaarak uyanmakta, yeterli uyku uyumaması nedeniyle gerginlik ve konsantrasyon zorluğu yaşamakta ve her an uyumaya meyilli olmaktadır. Gece baş boyun terlemesi, sabah ağız kuruluğu, gece çarpıntı ve boğularak uyanmak gibi bir çok değişik bulgusu olan uyku apne hastalığının çok ciddi sosyal ve tıbbi sonuçlaıı bulunmaktadır:

TIBBI SONUÇLAR :

Hipertansiyon: Çağımızın hastalığı olan yüksek tansiyon ile günümüzün popüler hastalığı olan uyku apne sendromunun birbirleri ile ilgili olduğu anlaşılmıştır. Uyku apne sendromlu hastaların yarısından çoğunda hipertansiyon vardır. Uyku apnenin ağırlığı arttıkça hipertansiyon sıklığı da artar. Hastaların kan basıncı sabaha doğru oldukça yüksektir ve tipik olarak hastaların çoğu bir veya daha çok tansiyon ilacına rağmen yüksek tansiyonlarının tam olarak kontrol altına alınmadığından yakınırlar.

Uyku apne sendromu tanı ve tedavisi ile hastaların kullandığı tansiyon ilaçları genellikle fazla gelmeye başlar, hastaların tansiyon ilaçlarının dozu bazen azaltılır bazen de tamamen kesilir.

Kalp Krizi ve Koroner Arter Hastalığı: Uyku apne sendromu ile koroner kalp hastalığı ve kalp krizi arasındaki sıkı ilişki iyi tanımlanmıştır. Kalp krizi geçiren hastaların %*inde uyku apne sendromu saptanmıştır. Uyku apnesi olan ve tedavi edilen koroner kalp hastalığı olan hastaların tedavi edilmeyenlere oranla 5 yıllık yaşam süreleri incelendiğinde ölüm oranları arasında 6,5 kat fark olduğu saptanmıştır.

Aritmi (Kalp Ritm Bozukluğu): Uyku apne sendromlu hastalarda sıklıkla kalp ritm bozukluğu görülmektedir. Kalp ritm bozuklukları bazen hayatı tehdit edici şekilde olabilir.

İnme, Felç (Serebrovasküler olaylar) : Uyku apne sendromu olan hastalarında damar sertleşmesi, hipertansiyon, kalp ritim bozukluğu olması nedeniyle beyine giden damarlarda daralma ve pıhtı atma sonucu tıkanma olasılığı daha fazladır. Beyin damarlarında oluşan tıkanıklık sonucu inme ve felç görülebilir.

Kalp Yetmezliği: Uyku apne sendromu tedavi edilmediği taktirde kalp yetmezliğine yol açabilmektedir. Uyku apneleri kalp yetersizliğinin tedavi edilmesini de güçleştirmektedir. Kalp yetmezliği nedeniyle Cheyne Stokes solunumu adı verilen ayrı bir uykuda solunum bozukluğu da görülmektedir.

Akciğer Damarı Hipertansiyonu (Pulmoner Hipertansiyon) : Uyku apne hastalığı olan hastalarda gece nefes durmasının sonucunda kandaki oksijen düzeinde düşme meydana seafoodplus.infon düzeyinin her nefes durma dönemi ile birlikte düşmesi ve bu olayın sürekli tekrar etmesi sonucu akciğer damarlarında basınç artışına neden olur. Bu basınç artışı sonucu kalp kanı daha yüksek basıçla akciğere göndermesi gerekir ve uyku apne hastalığı tedavi edilmezse kalp yetersizliği kaçınılmaz olur.

Ani Ölüm : Soluk durmasının uzaması ve hayati kalp ritim bozukluğu meydana gelmesi nedeniyle uyku apne hastalığı olanlarda ani ölüm riski artmıştır.

Uyku Hastalığının Cinsel Yaşama Olumsuz Etkileri:
Uyku apne sendromu başta olmak üzere bazı uyku hastalıkları erkeklerde iktidarsızlığa neden oluyorken kadınlarda da cinsel istek azalması sık olarak seafoodplus.infoa ve uyku apne hastalarının bir kısmı hekime cinsel yetersizlik sorununu araştırırken ulaşırlar. Uyku apne sendromu tanı ve tedavisini takiben de cinsel sorunları çoğunlukla ek bir tedavi gerekmeksizin kendiliğinden düzelir

Şeker Hastalığı (Diabetes Melitus)
Uyku apne hastalığı olanların bir kısmında gece tekraralayan oksijen düşmeleri sonucu kan şekerini düzeninde bozulma meydana gelir ve Diabet hastalığı görülür. Diabet hastalarının %30’unda uyku apne hastalığı olduğu düşünülmektedir.

Reflü Hastalığı (Gastroözefageal Reflü)
Uyku apne hastalığı olanlarda hava yolu tıkanması sonrası göğüs ve karının hava yolunu açmak için çırpınması sonucu karın içindeki basınç artar ve mide asidinin yemek borusuna geçmesi kolaylaşır. Bu nedenle uyku apne hastalarının bir kısmında reflü hastalığı meydana gelir.

SOSYAL SONUÇLAR

Trafik Ve Iş Kazaları:
Uyku apnesi olan hastaların trafik kazası riski 7 kat artmıştır. Gece kalitesiz uyku nedeniyle gündüz uykuya meyilli olan hastanın özellikle ufak duraklamalarda veya kazanın beklenmediği düz yollarda uyklayarak kazalara sebebiyet verebilmektedir. Yapılan araştırmalara göre trafik kazaların %25’inin uyku apne sonucu meydana geldiği belirlenmiştir. Gündüz uyku hali sonucu çalışan uyku apne hastalarının iş kazaları olasılığı da artmıştır.

Evlilik Sorunları :
Eşi horlayan ve apnesi olan *in üzerindeki kadınla yapılan bir araştırmada horlayanların ve apnesi olanların eşlerinin %81*i uykularından hoşnut olmadıklarını, bu nedenle de gündüzleri yorgun ve keyifsiz hissettiklerini söylemektedirler. Hasta eşlerinin %70*i horlama sesinin yarattığı rahatsızlıktan dolayı başka odada uyumayı tercih ettiklerini ifade etmektedirler. Şiddetli horyayanların eşlerinin bir kısmında işitme kaybı tesbit edilmiştir.. Horlama ve uyku apne hastalarında cinsel isteksizlik ve empotans ( iktidarsızlık) sorunları olması da evliliği olumsuz etkileyen başka faktörlerdir..
Anlaşıldığı gibi özellikle horlayan kişilerde görülen uyku apne hastalığının ciddi toplumsal ve tıbbi sonuçları bulunmaktadır ve mutlaka uyku hastalıkları ile ilgili bir uzman tarafından tedavi edilmesi gerekmektedir.
 

TANI ve TEDAVİ

Uyku Apne Hastalığının kesin teşhisi için uyku testi (polisomnografi) yapılmalıdır. Uyku testi için hasta bir gece uyku laboratuarında yatırılır ve uyku esnasında beyin dalgaları, göz hareketleri, kalp ritmi, solunumu, kan oksijen düzeyi ve bacak hareketleri bilgisayar aracılığıyla kaydedilir. Kaydedilen bilgiler doktor tarafından detaylı analizi yapıldıktan sonra kesin tanı konulur. Uyku testinin tanı koydurucu olmasının yanında, tedavi yöntemi ile ilgili doktora yardımcı olmaktadır.
Uyku Apne Hastalığının tedavileri uyku testinin sonucuna göre cerrahi veya uyku sırasında hava yolunu sürekli açık tutan CPAP cihazı kullanımıdır.

Kalp krizi nedenleri

Uyku düzensizliği olan ve uykusuzluk çekenlerde kalp krizi oranının daha yüksek olduğunu biliyor muydunuz? Ancak paniğe kapılmaya gerek yok. Zira sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanarak ve uyku kalitenizi artırarak uykuda gelişebilecek kalp krizi riskini en az seviyeye indirebilirsiniz. Uyku apnesi, diyabet, yüksek tansiyon ve uyku bozukluğu ile panik ve kaygı bozukluğu olanlarda kalp krizi riski daha yüksektir. Uykusu düzensiz olanlarda, sık uyananlarda, sık kâbus görenlerde uykuda kalp krizi riski fazladır. Uykunun düzensiz olması, uykunun kalitesini azaltarak nabız ve kan basıncında ani değişimlere yol açar. Bu durum uykuda kalp krizine yakalanma riskini artırabilir. Uyku bozukluğu yaşayanların bu konuda profesyonel yardım ve gerekirse ilaç desteği ile uykuyu düzene sokmaları gerekir. Uykuda kalp krizi riskini azaltmanın 8 yolu…


1. Göğüs ağrısı kalp krizinin işareti

Kalp krizleri çoğunlukla önceden bulgu verir. Göğüste sıkıntı hissi, göğüs ağrısı kalp krizinin en sık gözlenen bulgularından. Bu şikayetleri belirgin olan kişilerin bu halde yatağa gitmemesi ve muayene olması gerekir. Çünkü hafif başlayan bulgular uyku sırasında belirginleşebilir.

2. Akşam yemeği sofrasına geç oturmayın

Geç saatte yenilen yemekler, özellikle hamurlu tatlılar kan şekerini ve kandaki stres hormonlarını artırır. Özellikle kontrolsüz diyabet hastalarında risk belirgin olarak artış gösterir. Geç saatte acıkıyorsanız bir kase yoğurt ya da ceviz, yer fıstığı gibi bitkisel omega 3 içeren besleyici atıştırmalıklardan yiyebilirsiniz.

3. Sigara içip uyumayın

Sigara kalp krizi riskini artıran temel etkenlerden biri. Sigara tiryakileri uyku öncesi genelde sigara takviyesi yaparken, bu durum kan akışkanlığı ve damar yapısında olumsuz etkilere yol açar. Özellikle geç saatte yenilen ağır bir akşam yemeğine sigara ya da nargile türü tütün ürünleri eklenerek yatağa girmek uykuda oluşacak kalp krizine davetiye anlamına gelir.

4. Tansiyon kontrolü şart

Gece düşmeyen tansiyon uyku sırasında kalbe ek yük bindirir. Özellikle tansiyon değerleri dengesiz olan kişilerin yatmadan önce kan basınçlarını kontrol etmesi çok önemli.

5. Bu saatlerde mutlaka uykuda olun

Kaliteli uyku kalbin dostu olup, derin ve deliksiz uyku uyuyanlarda kalp krizi riski azalır. Bunun için özellikle gece arasında uyumak çok önemli. Bu dönemde melatonin salınımı en üst düzeydedir, kişinin daha kaliteli uyku geçirmesini sağlar.

6. Uyku için uygun koşullar

Kaliteli bir uyku için yatılan yatağın kalitesi, ortamın nemi, toz oranı önem taşır. Uyku ortamınızın havalandırılması, tozdan arındırılması, ısıtma sistemi, nemin düzenlenmesi ve rahat edeceğiniz ortopedik ve hijyenik bir yatak tercih etmeniz uyku kalitenizi artırmada önemli unsurlar.

7. Ateşiniz varsa yatağa girmeyin

Ateşli hastalıklar kalbin üzerindeki yükü artırır. Sıklıkla gece saatlerinde artan ateşe çoğu zaman uyku ve ter atma ile çözüm aranır. Özellikle kalp damar hastalığı için riski olanlar, yaşlılar ve kalp yetersizliği olanlarda ateşli hastalıklar uykuda kalp krizi riskini artırır.

8. Depresyonu da önemseyin

Özellikle uyku apnesi, depresyon, kaygı bozuklukları gibi rahatsızlıklar çoğu zaman dikkate alınmayıp tedaviden de kaçınılır. Oysa uyku düzenini bozan, uykuda kalp krizi riskini artıran bu durumlar için mutlaka sosyal ve profesyonel destek alınması gerekir. Yüksek tansiyon, diyabet, kolesterol yüksekliği gibi hastalıkların tedavilerini aksatmamanız, düzenli kontrollerinizi yaptırmanız şart.

Uykuda kalp krizi belirtileri

En sık izlenen bulgu göğüste sıkıntı hissi ve çarpıntı ile uyanmaktır. Bu duruma genelde soğuk terleme eşlik eder. Bunun yanında boyun bölgesine yayılan göğüs ağrısı, güçsüzlük hissi, baş dönmesi ek olarak izlenebilir. Bu şikayetlerle uyanan kişilerin özellikle tuvalete giderken dikkatli olmaları önerilir. Zira tuvalet sırasında baş dönmesi ve baygınlık gelişebilir. Şiddetli kalp krizlerinde can kaybına neden olabilecek ritim bozuklukları tetiklenebilir. Belirtilen şikayetlerle uyanan ve şikayetlerinin şiddeti artarak devam eden kişilerin ambulans çağırması ya da en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekir.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

Uykuda da panik ataksın!

Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları E. A. Hastanesi’nin (BRSHH) bilimsel dergisi Düşünen Adam’da yayınlanan bir araştırma, panik atak hastalarının yüzde 48’inde uykuda da panik atak görüldüğünü ortaya koydu.

Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları E.A. Hastanesi’nden (BRSHH) bir grup bilim adamının yaptığı bir çalışma, uyku panik atağının (UPA) farklı bir yapıya sahip ayrı bir alt grup olabileceğini ortaya çıkardı.

Ortada herhangi bir gerçek neden yokken, kişinin uykudan ani bir çarpıntı ve korku ile uyanması olarak tanımlanan ve tekrarlayıcı olan panik hali, uykuda panik atak olarak tanımlanıyor. Çalışmaya dahil edilen 98 panik bozukluğu hastasının 51’inde, çalışma kriterlerine göre uyku panik atağı görüldü.

Yapılan çalışmada, panik bozukluğu hastalarının yüzde 48’nin uyku panik atağı geçirdiği saptandı. Uyku panik atağı olgularında en sık görülen belirtiler ise; boğulma hissi, uyuşukluk, çarpıntı, denge kaybı, ölüm korkusu ve korkuya kapılma olarak tespit edildi.

UPA olan panik bozukluğu olgularında, hastalığın daha şiddetli seyrettiği, depresyon birlikteliğinin sık olduğu, ayrıca, bu hastalarda uyku bozukluklarının eşlik ettiği, uykuya dalma ve sürdürmekte zorluk yaşandığı, sabah yorgun kalkmanın sık görüldüğü saptandı. Ek olarak, hastalar uyku ile ilgili kaçınmalar ve davranış değişiklikleri, uyumaktan ve yalnız yatmaktan kaçınma davranışı sergiliyor.

Gece Neden Panik Atak Olur?

Panik atak sorunları yaşayan birçok kişi, bu sıkıntıların özellikle akşam saatlerinde ya da gece geç saatlerde, uykuya dalarken kendini daha çok gösterebildiğinden bahsederler.

Muhtemelen sen de bu tür bir his yaşıyor olabilirsin.

Bu yazıda Ne oluyor da özellikle gece vakti bu hisler artıyor, gündeme geliyor? Gece panik atak belirtileri nelerdir? bundan bahsediyor olacağım.

Çünkü bu konu çok rahatsız edici olabiliyor.

Kendinle baş başa kaldığında, akşam ortada herhangi bir sorun yokken ne oluyor da bu gibi sıkıntılar içine giriyorsun?

Özellikle uyku sırasında ya da seni uykudan uyandıracak kadar olan bu çarpıntı, titreme hissi, terleme, baş dönmesi gibi rahatsız edici hisler nasıl oluyor da ortaya çıkıyor? Neden gece panik atak belirtileri oluyor? 

Bunu anlamlandıramamak çok rahatsız edici olabiliyor.

O zaman tabi akla ilk gelen şey, bu hisleri yaşıyorum çünkü bedenimde bir hastalık ya da bir sorun olabilir, gibi düşüncelerdir.

Bu da senin panik atak hisleri içine girmene, bu konuyu gündemde tutmana, kaygılanmana neden olacaktır.

Ve bu hisler uzun süre devam ediyorsa bir noktadan sonra uyku kaliteni bozmaya, “Ya gece tekrar olursa, gece panik atak belirtileri yine gelirse” diye akşamları tedirgin hissetmene neden olabilir.

Diğer yazılarda da bahsettiğim gibi panik atak sorunları yaşıyorsan öncelikle fiziksel bir etkenin ya da sağlık sorununun olup olmadığını anlamak için bir doktora başvurarak gerekli tüm tetkikleri yaptırman gerekiyor.

Öncelikle fiziksel bir rahatsızlık var mı, bunu belirlemek lazım. Doktorlar sana böyle bir sıkıntı yok derse, psikolojik etkenleri ele alıp buna göre bir adım atmak lazım. Fiziksel sorunlar da panik atak tarzı bedensel hislere neden olabiliyor.

Bu panik atak tarzı hislerin altında mesela kalp rahatsızlıkları, tiroid problemleri, akciğerlerle ilgili belli problemler, belirli beyin tümörleri, belirli nörolojik hastalıklar, diyabet, belirli hormonal dengesizlikler gibi birçok sorun olabilir.

Dolayısıyla öncelikle bu konulardan emin olmak lazım.

Peki neden akşam vakitleri, gece vakitleri ya da kendi başına kaldığında bu kaygı, panik atak tarzı hisler gündeme geliyor.

Bu sorunu yaşayan danışanlarımın birçoğu gündüz vakitlerinde genelde duygularını bastıran sorunları üzerinde çok fazla kafa yormayan, üzerinde düşünmeleri gereken önemli, belki de kronik sorunlar konusunda gerekli adımları atmayan tarzda kişiler oluyor.

Eğer sen de böyle yapıyorsan, yani normalde üzerine kafa yorman gereken sorunları düşünüp çözmeye yönelik adımlar atmıyorsan ya da farkında değilsen psikolojik anlamda, güncel hayat stresiyle alakalı ya da geçmişle alakalı, işlenmemiş belli travmalar da olabilir, sorunlarının olduğunun; bunlara yönelik farkındalık düzeyin yüksek değilse bu sorunları gündüz daha kolay bastırabiliyorsun. Çünkü gündüz vaktinde yapılacak işler var, birtakım sorumluluklar var.

Bunlar senin dikkatini dağıtabiliyor. Ama akşam olduğunda kendi başına kalıyorsun.

Özellikle gece yatağa girdiğinde yapacağın şey uyumaktır. 

İşte o noktada kaçınmak, belli duyguları bastırmak daha zor olabiliyor.

Ve beynin sana bir nevi; “Bak yapmadığın işler var, bitmemiş meseleler var. Gündüz bunu düşünmedin o zaman şimdi düşün” şeklinde bilinçdışı düzeyde hatırlatabilir, çağrıştırabilir, sana fark ettirmeye çalışabilir.

Eğer bastırma konusunda oldukça iyiysen belki zihinsel düzeyde bunları o noktada da bastıracaksın.

Ama bilinçdışı düzeyde bu hisler tetikleneceği için bir noktadan sonra bu problemlerle alakalı duygular da gündeme gelmeye, tetiklenmeye başlar.

İşte bu noktada o problemlerle ilgili duygular; üzüntü, öfke, özellikle kaygı hissi tetiklendiyse; mesela diyelim ki, işinle alakalı kaygıların var, kendine güven sorunların var.

Bunlarla alakalı gelecek kaygıların varsa, bu kaygı hisleri beynindeki tehlike merkezlerini aktive edebilir. 

Korku merkezi de tetiklendiği için bedeninde kaygıya bağlı olarak belirli değişiklikler olmaya başlar.

Çarpıntı, terleme, titreme, nefes almada güçlük gibi.

Bu mekanizma aktive olur ama bilinçdışı düzeyde aktive olur.

Sen bunu neyin tetiklediğini fark etmezsin.

Özellikle de gece uykudayken de bu bilinçdışı süreçler devam edip, rüyalar yoluyla bu sorun üzerinde beynin düşünmeye devam edince bir noktadan sonra seni uykudan uyandıracak kadar yoğun bedensel hisler hissetmene neden olabilir.

O noktada da uyanıyorsun ve fark ettiğin tek şey; bedenindeki değişiklikler.

Bunu tetikleyen, temelindeki sorunların neler olduğunun o anda farkında değilsin

Tek farkında olduğun şey bedeninde belirli değişiklikler var.

Tabi o uyku sersemliğiyle birlikte uyandığında da bunun fiziksel bir hastalıkla alakalı olduğunu düşünüyorsun. 

Yani ilk aklına gelen şey bu oluyor ve daha sonrasında da panik atak, panik bozukluk kısır döngüsü içine girip, bu da genel bir sorun haline gelebiliyor.

Dolayısıyla akşam, gece vakitleri panik atak hislerinin gelmesinin en önemli nedenlerinden bir tanesi, senin gündelik hayatta belli duygularını, sorunlarını bastırıyor olmanla, bunlar üzerinde kafa yormamanla alakalı olabilir.

Bilinçdışı düzeyde bunlar kendiliğinden tetiklenip, belli duyguları sende uyandırıp, seni gergin bir ruh hali içine sokabilir.

Bu gergin ruh hali de kaygı hissiyle birlikte arttıysa bu panik atak şeklinde kendini gösterebilir.

Peki, eğer böyle bir sıkıntı yaşıyorsan, gece panik atak belirtileri geliyorsa ne yapmak  gerekiyor?

Öncelikle ilk yapman gereken, doktora gittin, tetkikler yapıldı ve sonucunda herhangi bir sağlık sorununun olmadığından eminsen, tekrar bu his akşam vakitlerinde geldiğinde kendine şunu hatırlatmak:

&#;Şu an korku mekanizması tetiklendi&#;

&#;Korku mekanizmam tetiklendiği için bedenim, bedensel bir hazırlık içine giriyor (savaş-kaç mekanizması) ve bundan dolayı bu hisleri yaşıyorum&#;

&#;Birkaç dakika sonra rahatlayacağım, güvendeyim&#; şeklinde kendini telkin edebilirsin.

Diğer yapabileceğin şey, bu hisleri tetikleyen, içsel tetikleyiciler neler olabilir? diye düşünebilirsin

Yani benim günlük hayatımda üzerinde kafa yormadığım ama bana stres veren ve çözümsüz gibi hissettiğim konular, bastırıyor olabileceğim noktalar neler, bunun üzerinde kafa yorabilirsin.

İlişki sorunları olabilir, işle ilgili problemler olabilir, geçmişten getirdiğin problemler, sindirilmemiş travmalar olabilir.

Bunları fark etmen önemli.

Özellikle o hisler geldiği anın hemen öncesinde, belki o günde zamanı biraz daha geriye sarıp, o günün akşamından daha önce, o gün içinde belli sorunlar oldu mu, seni tetikleyen, huzurunu kaçıran, kefeye attığın belli sorunlar var mı? Bunları düşünebilirsin

Ya da o dönem içinde, o sıralarda yaşadığın önemli sorunlar var mı? Bunları belirleyebilirsin.

Daha sonraki aşamada da bu sorunları belirledikten sonra, bunların seni nasıl hissettirdiğini düşün.

Üzerinde kafa yordukça, düşündükçe moralin daha da düşüyor mu? Seni daha huzursuz hissettiriyor mu? Bunu fark et.

Örneğin, ilişkiyle alakalı sorunların varsa ve bu ilişki sorunları üzerinde kafa yordukça moralinin daha bozulduğunu hatta kaygı hissinin daha çok arttığını fark ediyorsan, o zaman bu bastırdığın sorunla ilgili belki bir çift terapisi, destek alman, partnerinle bu konuyu konuşman faydalı olabilir.

Bunları yaptığında da gündelik hayatında bu meselelerin üzerinde kafa yordukça çözüm yolunda ilerledikçe artık akşam, gece vakitlerinde bu sıkıntılar kendiliğinden gündeme gelmemeye başlayacak.

Panik atak ve panik bozuklukla ilgili diğer yazıları okuyarak bakış açında belli farklılıklar oluşmaya başlayabilir ve daha sonra panik atak kısır döngüsüyle alakalı neler yapabileceğin şekillenmeye başlar.

Uzm. Psk. Cem Gümüş

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir