KARGO BEDAVA
Tükeniyor
Satıcı : Butik Tülin
Peşin Fiyatına 6 Taksit!
Koleksiyona Ekle
Beden: 42(Son 1 ürün!)
42
Tahmini Kargoya Teslim: 8 gün içinde
ÜRÜNÜN TÜM ÖZELLİKLERİ
Henüz Yorum Yazılmamış.
Gorki gibi çağdaşları Tolstoy'u büyük bir haşmetle dünyayı dolaşan antik zamanlardan kalma büyük bir dev olarak tanımlamış. Klasik Rus edebiyatının büyük yazarlarından Lev Tolstoy'un yılları arasında yazdığı Anna Karenina, hem yazarın hem dünya edebiyatının en değerli aşk romanlarından. Roman kadın ve erkek ilişkisi dışında yüzyıl Rus toplumunun sosyal ve kültürel hayatından, dönemin Rus toplumunun ahlak anlayışından izler taşıyor. Kibarlığı, nezaketi ve güzelliğiyle çevresinde hayranlık uyandıran Anna Karenina'nın mutsuz, sıkıcı evlilik hayatından sıyrılıp, abisi ve yengesinin yanına yaptığı yolculukta Kont Vronski'yle karşılaşması yaşamının dönüm noktasını oluşturuyor.
Nabokov'un deyişiyle, Anna Karenina, dünya edebiyatındaki en büyük aşk hikâyelerinden biri. Tolstoy'un kusursuz üslubunun büyüsü her sayfada hissediliyor.
Tolstoy'un olağanüstü gözlem gücüyle yazdığı, aşk, evlilik, sadakat, ihanet gibi temalarla yürüttüğü uzun soluklu romanı, bugün hâlâ çok okunan Anna Karenina'dan 10 unutulmaz alıntı:
Kuşkulandığım zamanlar benim için zordu, ama şimdikinden daha kolay geliyordu. Kuşkulandığım sıralar bir umut vardı; ama artık umut yok ve yine de her şeyden kuşkulanıyorum.
- Ama eğitimin amacı da bu zaten: Her şeyi zevk haline getirmek.
- Eh, eğer amaç buysa o zaman ben yabani kalmak isterim.
Bu dünyayı sevmek için kendi üzerinde harcadığı çabalar ona çok acı gelmişti.
[caption id="attachment_" align="aligncenter" width=""]Anna Karenina gerçekte nasıl görünüyor! Resim: Ivan K. Makarov, [/caption]Hayat tarafından birbirimizden ayrılıyoruz, ben onu mutsuz ediyorum, o da beni. Ne onu, ne de beni değiştirmek mümkün değil. Bütün denemeler yapıldı, vida yerinden çıktı.
Dindar, iyi ahlaklı, namuslu, akıllı bir adam diyorlar; ama onlar benim gördüğümü görmüyor. Sekiz yıldır hayatımı nasıl mahvettiğini, içimde canlı olan her şeyi nasıl boğduğunu, benim aşka gereksinimi olan capcanlı bir kadın olduğumu bir kez bile düşünmediğini bilmiyorlar. Her adımda beni nasıl aşağıladığını ve yaptığı şeyden hoşnut olduğunu bilmiyorlar. Yaşadığım hayatı haklı çıkartmak için bütün gücümle çabalamadım mı? Onu sevmeye, kocamı sevmek olanaksız olunca oğlumu sevmeye çalışmadım mı? Ama zaman geçti, artık kendimi aldatmayacağımı, dipdiri bir kadın olduğumu, bunda benim suçumun olmadığını, Tanrı'nın beni böyle yarattığını, benim için sevmenin ve yaşamanın gerekli olduğunu anladım.
Saygıyı, sevginin olması gereken yerdeki boşluğu saklamak için uydurmuşlar.
Eğer iyiliğin bir nedeni varsa, o artık iyili değildir; eğer iyiliğin bir sonucu, yani ödülü varsa yine iyilik değildir. Demek ki iyilik, neden ve sonuç zincirinin dışındadır.
Sadece kendini unutmak ve başkalarını sevmek gerektiğini ve o zaman huzurlu, mutlu ve güzel olabileceğini Varenka'ya bakarak anlamıştı.
İlişkimiz başlamadan önce birbirimize doğru yürüyorduk, sonrasında ise karşı konulmaz bir şekilde farklı yönlere gidiyoruz.
Zevk, gerçeği ortaya çıkarmakta değil, onu aramaktadır.