zeytin ağacı dizisindeki terapi nedir / Aile dizimi nedir, ne demek? Aile dizimi yöntemi/terapisi ile ilgili bilgiler! - Gazete Haberleri

Zeytin Ağacı Dizisindeki Terapi Nedir

zeytin ağacı dizisindeki terapi nedir

Aile dizimi nedir, ne demek? Aile dizimi y&#;ntemi/terapisi ile ilgili bilgiler!

3 yakın arkadaş olan Ada, Sevgi ve Leyla’nın Ayvalık’a yaptıkları bir yolculuk sonrası tepeden tırnağa değişen hayatlarını konu alan Zeytin Ağacı dizisindeki aile dizimi seansı diziyi izleyenler tarafından merak edildi. Karakterlerden kanser olan Sevgi kemoterapiler sonrası, kanseri tam ‘Kurtuldum’ derken nüksediyor ama sonrasında “kök aile açılımı” ile şifa buluyor. Dizide “köken aile açılımı” olarak adlandırılmış olan yöntem, aile dizimi yöntemidir.

Sevgi (Boncuk Yılmaz), yeniden nükseden kanser hastalığına bir çare bulabilmek için yakın arkadaşları Ada (Tuba Büyüküstün) ve Leyla’yı (Seda Bakan) büyük bir çabayla ikna ederek Ayvalık’a sürüklüyor. Orada bir aile dizimi seansına katılan Sevgi, geçmişte yaşadığı büyük bir travmadan bilinçaltında kalan bir yarayı fark etme imkanı buluyor.  

AİLE DİZİMİ NEDİR?

Aile dizimi, aile fertlerince yapılan olumsuz durumların nesillerden nesle aktarılması ve en nihayetinde şimdiki zamanda psikolojik veya fiziksel sorunlar olarak kendini göstermesi olarak açıklanabilir. Örneğin, kadın sevgilisi tarafından aldatılmıştır. Daha sonra başka biriyle evlenen kadının bir de çocuğu olmuştur. Kadının yaşadığı bu yoğun, acı dolu deneyim başka bir adamdan yapılmış olsa dahi çocuğa geçmekte ve çocuk hiçbir zaman karşı cinsine güven duymamakta, hep şüphe duygusu ile yaşamaktadır.

AİLE DİZİMİ TERAPİSİ NEDİR?

Alman psikoterapist Bert Hellinger tarafından ortaya atılan psikoterapi yöntemidir. Terapinin çıkış noktası her birimizin, hem de kuşaklar öncesinden başlayarak, ailemizdeki her birey ile bir bağımız olduğudur. Yani yetişkinler olarak bugün aldığımız her doğru-yanlış karar, olumlu ya da olumsuz davranışlarımız, sorunlarımız veya korkularımız aslında atalarımızdan mirastır. Aile içinde yaşanan her durum aile fertlerinin DNA’larına kazınmakta ve nesilden nesle aktarılmaktadır.

Aile dizimi terapisinde hayatında sorun olarak addettiğin her türlü duygu ve davranış şekilleri; depresyon, bağımlılıklar, işyerinde başarısızlık, parasal sıkıntılar, başarısız veya mutsuz ilişkiler, aile içindeki sorunlar, otoriteye karşı korku, yolunda gitmeyen evlilik, fiziksel hastalık, obezite gibi her sorunun kaynağına gidilebilir.

AİLE DİZİMİNİ OLUMSUZ ETKİLEYEN OLAYLAR

Cinayet

İntihar etme

Ani ölüm

Aldatılma

İsteksiz/ gönülsüz birliktelik

Terk edilme

Tecavüz, taciz

İşkenceye maruz kalma

Boşanma

Evlilik dışı çocuk sahibi olma

Düşük yapma

Kürtaj

Evlatlık verilme veya verme

Doğuştan gelen zihinsel ve bedensel rahatsızlıklar

Zeytin Ağacı Dizisiyle Haberdar Olduğumuz Aile Dizimi Nedir? Hastalıkları Tedavi Edebilir mi?

Haberler

Yaşam

Zeytin Ağacı Dizisiyle Haberdar Olduğumuz Aile Dizimi Nedir? Hastalıkları Tedavi Edebilir mi?

Netflix Türkiye'nin son dizisi Zeytin Ağacı çok fazla beğeni aldı. Fakat dizinin bu kadar beğeni almasının en büyük nedeni 'aile dizimi' olarak adlandırılan meditasyon yönteminin işlenmesi. Peki, aile dizimi nedir ve bir tedavi yöntemi olarak kullanılabilir mi?

DİKKAT! BU İÇERİK ZEYTİN AĞACI DİZİSİ HAKKINDA SPOİLER İÇERİR!

KAYNAK:

Netflix Türkiye yapımı Zeytin Ağacı, yayınlanır yayınlanmaz epey ilgi gördü.

Netflix Türkiye yapımı Zeytin Ağacı, yayınlanır yayınlanmaz epey ilgi gördü.

Şu an yaşadığımız sorunların aslında soy ağaçlarımıza yani atalarımıza dayandığını belirten dizide Sevgi karakteri kanser olduktan sonra Ayvalık'a giderek Zaman'la bu terapiyi uygulamaya başlıyor.

Şu an yaşadığımız sorunların aslında soy ağaçlarımıza yani atalarımıza dayandığını belirten dizide Sevgi karakteri kanser olduktan sonra Ayvalık'a giderek Zaman'la bu terapiyi uygulamaya başlıyor.

Aile dizimini anlamak için öncelikle kökenine bakmamız lazım!

Aile dizimini anlamak için öncelikle kökenine bakmamız lazım!

Aile dizimine göre bir ailenin ruhu bütündür.

Aile dizimine göre bir ailenin ruhu bütündür.

Aile dizimi genel olarak psikoterapistler tarafından uygulansa da işin içinde spiritüel taraflar da var.

Aile dizimi genel olarak psikoterapistler tarafından uygulansa da işin içinde spiritüel taraflar da var.

Aile dizimi uygulaması dizideki Zaman karakterinin yaptığı gibi grup terapisi şeklinde düzenleniyor.

Aile dizimi uygulaması dizideki Zaman karakterinin yaptığı gibi grup terapisi şeklinde düzenleniyor.

Grup terapisi boyunca her kişinin geçmişi canlandırılıyor.

Grup terapisi boyunca her kişinin geçmişi canlandırılıyor.

Kişinin ailesinin 10 yıl ya da yıl önce yaşadığı göçler, travmalar, haksızlıkları ya da yaptığı kötü şeyler hem sistematik şekilde hem de biriktirilmiş duygularla kişinin hayatında ortaya çıkarıyor.

Kişinin ailesinin 10 yıl ya da yıl önce yaşadığı göçler, travmalar, haksızlıkları ya da yaptığı kötü şeyler hem sistematik şekilde hem de biriktirilmiş duygularla kişinin hayatında ortaya çıkarıyor.

Peki, siz aile dizimi uygulaması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda

Bir yaz dizisi Zeytin Ağacı, herkesi merak ettirdi, aile dizimi nedir?

Netflix’teki Zeytin Ağacı, önce tanınmış oyuncularıyla ilgi çekti; sonra konusuyla. Bir kadın hikâyesi gibi ama içinde hastalık, sağlık, dram, komedi, evlilik, aşk, ne ararsan var. İzleyiciyi asıl şaşırtan ise muhtemelen çoğu kişinin ilk kez duyduğu “aile dizini”! Psikiyatrların ve doktorların kullandığı, bir tür alternatif tedavi yöntemi olan aile dizini, genetik mirasımızın sadece fiziksel özelliklerimizle ortaya çıkmakla kalmadığını, aile büyüklerimizin yaşadığı dramların da hayatımızda etkin izler bıraktığını ve bu yaraların da tedavi edilebilir olduğunu iddia etmekle kalmıyor, kanıtlıyor. Bu ne büyücülük, ne şarlatanlık, ne de klasik tıbbın reddedilmesi değil, bu yoldan da yararlanmak sadece. Görüşlerine değer verdiğim eleştirmenlerin sırf bu açıdan diziyi beğenmeyip izlemeyi bıraktıklarını okuyunca şaşırdım açıkçası. Kaşımız, gözümüz, ten rengimiz nasıl atalarımızdan miras ise davranışlarımız, hatta bazı hastalıklarımız da bu yolla geçiyor bize. Doktorum bana, “Siz o ailenin kızısınız, ailedeki bütün kadınların yüksek tansiyonu var idiyse sizin de olacaktı” dediğinde, içimden “ama bu haksızlık!” diye bağırmak geçmişti! Masada yemek yerken son lokmamı hep tabağımın altına sakladığımda annem hiç tanımadığım annesini anar ve onun da aynı şeyi yaptığını söyler, bunun nedenini de adını bana vermesine bağlardı. Oysa o da bir genetik mirastı.

GÜÇLÜ BİR KADRO

Zeytin Ağacı’nın diziye adını vermesinin nedeni, gövdesi ve dayanıklılığına karşın bu güçlü ağacın dallarının narin olması, değeri ve güzelliğinin kadınları çağrıştırması mı? Dizinin kadınları; Ada (Tuba Büyüküstün), Sevgi (Boncuk Yılmaz), Leyla (Seda Bakan), birbirlerinden çok farklı karakterlerde, ama birbirlerine çok bağlı arkadaşlar. Annelerin de dizide önemli rolleri var: Sevgi’nin annesi (Füsun Erbulak), Ada’nın annesi, erkeklerin anneleri Dizinin erkekleri de kadınları kadar ünlü ve iddialı: Toprak (Murat Boz); Tevfik Fikret /Fiko (Rıza Kocaoğlu), Zaman (Fırat Tanış), Selim (Serkan Altunorak) çok farklı erkek kimliklerini canlandırıyor. Murat Boz zaman zaman oyunculukta zayıf kalıyor ama biraz ses, biraz fizikle kurtarıyor; diğerleri iyi oyunculuklar sergiliyor.

İHANET

Dizinin önemli konularından biri de ihanet. Erkeklerin ihanetini kadınların biri terk etme nedeni kabul ederken diğeri sineye çekiyor. Bana da sormak kalıyor, ortası yok mudur? Ve sık tartıştığım bir konu: Gerçek ihanet ölçüsü ille de cinsellik midir, yoksa duygusal bağlılık mı? İşte o mu, bu mu, Ada kadar genç güzel bir kadın ne ara operatör doktor oldu ve iki aşkı hayatına sığdırdı diye izlerken su gibi akıyor dizi. Bir dijital medya dizisinden de izleyiciyi bağlayıp seyrettirmek dışında ne beklenir ki zaten? Biraz da sizi geçmişiniz konusunda düşündürüyorsa, annenizi, babanızı, size yaptıkları yanlışların nedenlerini anlayıp empati kurabiliyorsanız, hatta affedebiliyorsanız daha ne istersiniz? Belki de biraz daha uzamasını ve hızlandırılmış bir biçimde pat diye bitmemesini? Dizide hiç beğenmediğim bölüm 8. son bölüm oldu. Sanki herkes sıkılmış ve hadi bitsin artık olmuş. Oysa şu sıcak yaz gecelerinde, Ayvalık, Cunda, mekânlar, heyecan, evde bunalırken böyle bir diziyi izlemek iyi geliyordu ve pekâlâ uzatılabilirdi.

SENARYO ÖNEMLİ

Aile dizinini senaryolaştırmak nereden çıktı derseniz dizinin senaristi Nuran Evren Şit’in yaşadıklarından çıkmış. Babasını yitiren Nuran Evren, belli aralıklarla aile dizimi ve benzeri toplantılara katılıp o atmosferi yaşayınca bunun çekiciliğinden yararlanmak, ekrana taşımak istemiş. Aile Dizini’ne katılan arkadaşlarımdan dinlediğim kadarıyla aşağı yukarı dizide gösterildiği gibi yaşanıyor, ki onlar da tıp doktoruydu!

Aile dizimi kavramı ve terapisi, ’lı yıllarda Almanya’da ortaya çıkmış bir terapi yöntemi. Aile bireylerinin nesillerdir birbirlerine görünmez olan bağlar ile bağlı olduğu düşüncesine dayanır. Bu aile dizimi sisteminin kurucusu psikoterapist ve pedagog olan Bert Hellinger’dir. Bu terapi, ülkemizde de psikiyatrlar tarafından uygulanıyor. Daha fazla merak ederseniz “Seninle Başlamadı” Mark Wolynn’ın kitabını okuyabilirsiniz.

AŞK NEREDE?

Ya aşk? Ada gibi, aşka kapılmayıp rasyonel davranmak mı doğrudur, Leyla gibi, aşkın ateşiyle yanıp aklını hiçe sayarak saçmalamak mı? Ya avukat Sevgi’nin ana kuzusu olarak kalıp hayatını yaşayamamasına son kertede isyanı, geç mi kalmıştır?


Aile Dizimizeytin ağacıdizi

Zeytin Ağacı ve Aile Dizimi üzerine Uplifers uzman yazarlarından Esra Uyman ile konuştuk

Son günlerin en popüler Netflix içeriklerinden biri olan Zeytin Ağacı, okuyucularımızın ve yazarlarımızın oldukça ilgisini çeken Aile Dizimi konusunu ele alıyor. 90&#;lı yıllarda Alman psikoterapist Bert Hellinger tarafından ortaya atılan bir terapi yöntemi olan Aile Dizimi, atalarımıza güçlü bir bağ ile bağlı olduğumuza ve onların travmalarının bizlere, bizden sonraki kuşaklara aktarıldığına odaklanıyor. Biz de Uplifers olarak Zeytin Ağacı dizisinde ele alınan bu konuyla ilgili Aile Dizimi uygulayıcılarından uzman yazarımız  Esra Uyman&#;a sorularımızı yönelttik. Aile Dizimi konusuna meraklı olan, diziyi izledikten sonra daha bu konuda daha geniş araştırmalar yapmak isteyen veya nedir, ne değildir, nasıl yapılır gibi soruların cevaplarını keşfetmeyi bekleyen tüm Uplifers okuyucularına keyifli okumalar&#;

Son günlerde oldukça popüler hale gelen Netflix&#;in yeni yerli dizisi Zeytin Ağacı’nı izlediniz mi?

Evet, izledim. 

Dizi sizi nasıl etkiledi; dizide en sevdiğiniz karakter kimdi, en çok hangi olay/olaylar ilginizi çekti, neden?

Ben çok beğendim. İyi kurgulanmış, detayları incelikle örülmüş ve hiç bilmeyen, duymayan kişiler için temiz ve pürüzsüz bir anlatım olmuş. Zaman Bey&#;i çok beğendim, adanmış, sade ve merkezinde bir karakter olmasından dolayı. 

Ayrıca, bu tarz işler yapan kişilerin, günlük hayatlarında büyücülük yapmadıklarını, ya da tüm gün meditasyonda, tutkusuz, sorunsuz olmadıklarını gerek tavla, gerek meyhane gerekse “mesai sonrası” tavırlarında işlenmiş olması, kendi çocuğu ile olan problemini çözememiş olması, yaşamla iç içe, insani bir yerden bağ kurmasının süptil bir şekilde her fırsatta vurgulanmış olması çok önemli bir detaydı benim için.  Senaryoya mentorluk edenleri ince işçiliklerinden dolayı kutluyorum. 

Sevgi karakterinin başında bu kadar manipülatif, realistik bir arkadaşı varken, buna rağmen ruhunun çağrısını duyup kendine bir şans vermesi ve bu konudaki cesareti  etkileyici idi. İnsanın “çağrısına” kulak vermesinin ona açtığı kapılara, sürekli tekrar eden ve bilinen yolların dışında davranışın/davranışların yaşamdaki duruşumuzu ne kadar keskinleştirip güçlendirdiğine iyi bir örnekti.

Ada karakteri, hepimizin yaşamında bizi bize sorgulatan ve konfor alanımızda kalmamız için elinden geleni yapan bir “ego” portresi, metafizikte anlattığımız postacının tehdit eden sesi olması da diğer karakterlerin kendi güçlerini bulması yönünde aslında başka bir yerden nasıl kışkırtıcı ve “tersten deslekleyici” olduğuna  önemli bir örnekti. 

Leyla karakterinin, öğrendiklerine sadakati sonucu, kendi iç sesine herşeye ve herkese rağmen hürmeti üzerinde düşünülmesi gereken bir nokta. 

Atalarımızın yaşadığı travmatik olayların yıllar sonra yaşamlarımızın üzerinde etkili olabileceğine inanıyor musunuz?

Elbette inanıyorum. Sonuçta biyolojik varlığımızın mimarı DNA&#;mız. Epigenetik DNA diye birşey var. Yani, hazır biyolojik kodlarımız üzerine, yaşanılmış olan her tür deneyimin DNA kodumuz üzerine işlenişi. Burada travmalar, çok etkili deneyimler, kayıtlar var. Çocuğumuza  aktarılan  miras da asıl olarak şimdiye kadar geliştirip evrilttiğimiz DNA&#;mız. “Tüm bilgi bunun içinde yavrum&#;” diyor seni bedeninden ayırırken. 

Yaşam, kendimizi deneyimleme üzerine kurulu bir oyun. Gerçekçi bir oyun. 

Atalarımızdan gelen miraslarımız bizim iç sandığımızda, alet çantamızda bulunur. Bazıları bizim şu anki yaşamımızda önümüze engel olurken bazıları da hızla koşmamıza sebebiyet verir. Önümüze engel olan “şeyler” aynı zamanda bizim ruhsal yolculuğumuzda, tekamülümüzde kendimizi denememiz gereken, deneyimlememiz gereken şeylerdir. Bu yüzden oradaki travma bizim hayatımızda görünür olur. Yani hem hazine sandığımızda bu “dersin” şimdiye kadar çalışılmış dosyası vardır, hem de yaşam planımızda o dersi ileriye götürmek gibi bir amacımız vardır. bunların kesiştiği noktada, mirasların etkisi görünür olur. 

Örnekleyecek olursak, aynı ailenin çocukları olmalarına rağmen, iki kardeşin aynı travmadan etkilenmeleri farklı şekildedir. Birinde travmadan eser yoktur, diğeri onun altında ezilir. Yolları farklıdır&#;

Ana karakterlerden biri olan Zaman Bey&#;in uyguladığı yöntem olan ‘aile dizimi’ ya da ‘köken aile açılımı’ hakkında bilgi verebilir misiniz; nedir, nasıl uygulanır, kimler yapabilir, kimler katılabilir?

Bert Hellinger&#;in sınırlarını çizdiği ve duyurduğu bir yöntem.  Ruh dünyamızdan fiziksel dünyaya aksetmiş durumların, oluşumunun sebeplerini, yani çekirdeğini görmemize yarayan, çok dönüştürücü bir sistem. Buna iz sürücülük diyebiliriz. Yani, sürekli olarak tekrar eden, duygu, durum dinamiğinin ucundan tutup, bu hareketin tekrar ettiği başka alanları, ailemizdeki izdüşümlerini izleyerek ilk oluşum noktasına kadar gitmemize olanak sağlar.

Bir şeyin kökenini anlamaz, kökünü çekip çıkarmaz isek, soru veya sorun tekrar edecektir. Ağacın kökünden sökülmediği zaman tekrar yeşermesi gibi&#;

Bu bağlamda, bitmemiş, görülmemiş, idrak edilmemiş olaylar, aynı bilgisayarımızda kapanmamış dosyaların verdiği uyarılar gibi uyarı verirler. Bilgisayarın başına kim oturursa otursun, kişiden bağımsız o uyarılar devam eder. Uyarıları görmezden gelenler bir sonra bilgisayar başına geçene devrederken, uyarıları görenler o pencereleri kapatır ve  ne olduğunu da öğrenirler. Bu durum hem sonra bilgisayar başına oturana bir rahatlık ve temiz alan sağlar hem de, dosyaları kapatanın o andan sonraki hayatını sakinleştirip genişlettiği gibi, kendi bilincine yeni tecrübeler eklemesine ve ruh dünyasına biraz daha bağlanmasına olanak verir. 

Aynı zamanda, madde dünyası, ruh dünyasının manifest etmiş hali olduğundan, yaşadığımız her “gerçekliğin” spiritüel dünyada bir karşılığı vardır ve /veya her duygusal, spiritüel mesajın duyulmaması halinde bir maddesel karşılığı oluşur. Yani “durum” kendini göstermek için sonucunda görünür olur. 

Bu görünürlük; hastalık olabilir, bir tökezleme olabilir, bir iflas, kayıp olabilir, fobi olabilir ve bu görünürlük bir mucize, huzur, bir kazanç olabilir. Her iki ucu da mümkündür.

Kendini bana göstermek isteyen duygu, bilgi, mesaj nedir diye sormak lazım. 

Dizilim  bu sorunun karşılığını verebilen yöntemlerden bir tanesidir.

Dizide de anlatıldığı gibi, bilen alan dediğimiz alan içinde, açılımı yapılan kişi niyetini belirler, temsilci bilen alan içerisinde temsil ettiği kişinin bedensel ve ruhsal hissedişlerini kendi bedeninde hissetmeye başlar. Bu hissedişlerin bir karşılığı vardır. O karşılıklar neye tekabül ediyor ise, onlar da alana davet edilir ve aslında bir puzzle oluşturulur. Bu puzzle arasında dengesizlik, yeri karışmış olan, eksik olan bir şey var ise görünür olur. Bir nevi harita, bir desen çıkarmak gibidir. Bu desen, bu alanda düzenlenir. Fikir budur. 

Burada eksik kalan, görülmemiş, anlaşılmamış konular dile gelir, söz bulur. Böylelikle bir düzen, ideal sıralanma gerçekleşir. Bu da bizim hayatımıza bir iyileşme hali olarak yansır. 

Kimler yapabilir?

Organizasyon konstelasyonu eğitiminin ilk modülünde hocam bir piramid çizmişti. 

Piramidin en altında “yaşamsal deneyim” “ezoterizm-metafizik” “öğrenci olarak dizilime çokça katılmış olmak” “düzeli olarak kendi üzerine çalışmak” ve piramidin en ucunda %10 uygulayıcılık eğitimi demişti.

Yaşamsal deneyim olmadan,  evrensel sistemin nasıl çalıştığını bilmeden, hissedişi/sezgileri ustaca kullanmadan sadece teori ile yürümek çok olabilir gelmiyor bana.  

Teori genelleme üzerine kurulu olduğundan, insanın eşsizliği ve tahmin edilemezliğini bir kenara bırakıyor çoğu zaman. Burada “bağımsız” sezgilere ihtiyaç vardır, her şeyde olduğu gibi! Olay ve karşılığını bulduğu duygu, Hellinger&#;in söylediği bir kurama denk gelmeyebilir.  Kişinin bireysel algısının duyguyu nereye bağladığını sezmek ve izlemek önemlidir.

Ve pek tabii ki, sadece sezgiler ile de mümkün değildir. psikoloji bilgisine, ezoterik bilgiye, evrensel sistem bilgisine, sosyolojiye,  kişinin kendi bilinçaltı ve bilinç sisteminin dinamiklerine hakimiyeti ve bunların tek potada iyi harmanlanmış olması, danışanın ve uygulayıcının ruhsal güvenliği için önemlidir.

Toparlayacak olursak; hislerini, görüsünü kendi “fikrinden bağımsız” dinleyebilen ve bunu tecrübe akıl ve yaratıcılığı ile spontane, anda birleştirebilenlerin başarılı bir şekilde uygulayabiliyor oldukları kanaatindeyim. 

Kimler katılabilir sorusuna herkes diyebilirim. Ancak teşhisi konmuş mental rahatsızlıkları olan kişilerin, bu sistemi uygulayan klinik psikolog veya psikiyatristlerden danışmanlık almaları her iki taraf için de güvenli olur.

‘Bilen alan’ı biraz açabilir misiniz?

Ben metafizikçiyim. Dolayısı ile benim için bilen alan adım attığımız her yer, dokunduğumuz göz göze geldiğimiz her şey, her kesişme noktası.  Şeyler arasında boşluk olmadığından ve tüm varoluş birbirine bağlı olduğundan, çekim yasası gereği niyet ettiğimiz her şeyi kendimize doğru çekeriz ya da çekiliriz. Dolayısı ile bunu her an her şekilde yaparız. Elbette kişinin kendi açıklığı ve kendine dürüstlüğü ile bağlantılıdır. Yani, her an o bilen alan içindeyizdir. Yan yana geldiğimiz her varlık ile, kalbimizden geçen her varlık ile. Bunu duyabilmek ve ayrıştırabilmek ustalıktır.

Burada bilen alanı, niyet ile açılan yüksek bilinç alanı diye açıklıyorlar. Bazı yerlerde hissediş kanalının açık olduğu yer diye açıklanıyor. 

Bilen alana çıkıldığı zaman, beden hissedişe kendini açar. İsmini söylediği kişiyi, kendi bedenine indirir. Alandan çıktığı zaman, o bilgilerden uzaklaşmış kendi hislerine geri dönmüş olur. 

Burası korunaklı bir alandır. Dolayısı ile alanı tutan demek sınırları belirleyen, nereye kadar gideceğini yöneten demek. Aynı zamanda kişinin, temsilcinin kendi hisleri ile temsil ettiği kişinin hisleri arasındaki çizgiyi gözlemleyebildiği hakimiyet alanını  tuttuğu yerdir. Bir nevi orkestra şefi gibi. 

Bilen alan, niyet ile açılır. Yani izin ile. Kişi kendi psişesinin okunması için temsilciyi kabul eder. 

Yani toparlayacak olursak, tek bir konu, olay durum için izin verdiğimiz ölçüde psişemizin, korunaklı bir alan içerisinde, düşünceden bağımsız bir şekilde açıldığı enerji alanıdır. 

Dizide sosyal anlaşmazlıklar, gündelik sorunlar, iletişim problemleri, bağlanma sorunları gibi durumları ele alan aile dizimi çalışmalarının kanser gibi tek, kesin ve kanıtlanmış bir tedavi yöntemi bulunmayan bir hastalığa çare olması sizce gerçeği yansıtıyor mu?

Burası dizinin en ustaca işlenmiş yerlerinden biriydi. Kansere cevap olduğu bir süreç olduğu gibi tekrar metastas yapıyor hastalık. Yani bu bir kanser mucizesi dememek, kimseyi bu yanılgıya sokmamak için iyi bir stoper olmuş. 

Fakat, biliyoruz ki hastalıklar önce eterik bedende oluşur. Onu görmezden gelme hali madde dünyada bir realite olarak vuku bulur. Her hastalığın bir sebebi vardır ve bu sebep bize hizmet eder. Mesajı okuyuncaya kadar da kendini kapatmaz. Bazen bu mesaj yüzeyde bazen de çok derinlerde ya da karmik olabilir. 

Kişinin oradan alacağı ders ne ise onu alacaktır. Bazıları mesajı okur anlar ve biter. Bazıları için daha derinlere gitmesine cesaret edebilmesi için, duraksar, tekrar başlar, duraksar tekrar başlar ve bir yerde bitebilir. Bazıları için ise mesajı okumasına rağmen sonuçsuz kalabilir. Sonuçsuz derken “yaşam garantili” bir sonuç istendiği için sonuçsuz diyorum. Yoksa tekamülde mutlaka bir yere ulaşılır ve öğreti yerini bulur. 

Burada, özellikle kanser veya ölümcül hastalıklar konu edildiği için; ölüm algımızın yanı sıra yaşamın amacı ve ne olduğuna dair bilgi sahibi, bilinçli olmamız gereklidir.

Amaç hayatta kalmak mı, amaç yolumuzu yürümek ve tekamülümüzü gerçekleştirmek mi? Neden yaşam içerisinde var olduk? Bu soruları sormak insanın varoluşa karşı kendi tekamülüne karşı sorumluluğudur bana göre. 

Siz aile dizimi yöntemini uyguluyor musunuz; hangi konuları ele alıyorsunuz?

Metafizik yöntemler ile harmanladığım bir sistem içerisinde uyguluyorum. DNA açılımı ve ezoterik dizilim olarak adlandırıyorum. 

DNA bizim hazinemiz ve sandığımızda “ilk tanrıdan” bu güne kadar taşıdığımız kütüphanemizdir. Dolayısı ile bu kütüphanede evrensel kayıtlar, kültürel kayıtlar ve kökenden gelen kayıtlar mevcuttur. Dna açılımı yaptığımız zaman, sarmal üzerinde açılmayan, çalışmayan, bize bilgisi ile yardım etmesi gerekirken donmuş olan bilgileri, zamanı geldiğinde kendini gösterecek olanlar ile birlikte  açığa çıkarırız.

Bu hastalıklar ile ilgili olabilir, ilişkiler olabilir, cinsel yaşamımız olabilir, yaşamsal tekrarlar veya sorular olabilir, varoluşsal kaygılar olabilir, evrensel mesajların sinyali olabilir. Konu değil, mesaj ile ilgilendiğim için her tür “soru” ya bakıyorum.  

Bu konuya ilgi duyan, kendini bu alanda geliştirmek veya daha fazla kaynak incelemek isteyen Uplifers okuyucularına ne söylemek istersiniz? Farklı dizi, kitap, film vb. önerileriniz var mı?

Bert Hellinger&#;in kitaplarını inceleyebilirler. Fakat en çok epigenetik DNA ile ilgili araştırma yapmalarını önerebilirim. Dış etkenlerin duygu ve düşünce durumunu nasıl etkilediğine dair de Ali Şeriati &#; İnsanın 4 Zindanı&#;nı önerebilirim. 

Bunların yanında hermetik felsefeyi de incelemelerini, yasaların nasıl işlediğine bakmalarının yararlı olacağını düşünüyorum. Kybalion &#; Üç İnisiye iyi bir kitaptır. 

Konu ile doğrudan ilintili olmasa da yukarıda bahsettiğim konuları içeren, Dr. Strange izlenebilir. Hastalığının onu taşıdığı yer olarak iyi bir örnektir. Dizinin 3 karakterini de kendi içinde taşıyan bir yapıya sahip. 

Cloud Atlas, yarım kalan işlerin dönüştürülmezse ve dönüştürülürse neye evrildiğini görmek için iyi bir örnek. Orada her ne kadar paralel evrenlerden örneklenmiş olsa da, aynı şey DNA dizlimimiz için de geçerlidir. Tabi bunun yanında evrensel işleyiş için de iyi bir kaynak olarak görülebilir.

Cevapları, katkıları, bilgi ve deneyimleri konusunda göstermiş olduğu paylaşma arzusu için Esra Uyman&#;a çok teşekkür ederiz.

İlginizi çekebilir: Bir deliliğin peşinde tüm insanlık

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir