akciğer zarı kanseri 4 evre yaşam süresi / Mezotelyoma (Akciğer Zarı Kanseri) Nedir? - Medicana Sağlık Grubu

Akciğer Zarı Kanseri 4 Evre Yaşam Süresi

akciğer zarı kanseri 4 evre yaşam süresi

Mezotelyoma (Akciğer Zarı Kanseri) Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Mezotelyoma Nedir?

Agresif bir tümör çeşidi olan mezotelyoma; akciğeri saran zarda oluşmaktadır. Özellikle asbeste (taş pamuğu, kaya lifi) sıkça maruz kalan kişilerde ortaya çıkan bu hastalık; Türkiye’de yılda 500, dünyada ise toplamda 30 bin kişide görülebilmektedir. Ağırlıkla Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu bölgesinde rastlanan bu hastalık, asbestin bilinçsiz kullanımından kaynaklanmaktadır. Köy bölgelerinde kimi zaman badanada kimi zaman da bebeklerde pudra yerine kullanılan asbest, solunum yollarında tahribata sebep olmakta ve ileriki dönemlerde mezotelyoma hastalığına yol açmaktadır. Asbestin yanı sıra nadir olarak radyasyona maruz kalan, izolasyon ve fren balatası üretimi yapan ya da tersanede çalışan kişilerde de akciğer zarı kanseri görülebilmektedir.

Mezotelyoma Nasıl Tedavi Edilir?

Mezotelyoma, tedaviye direnç gösteren bir rahatsızlıktır. Genellikle 50-60 yaşlarında ortaya çıkan bu hastalığın teşhis zamanı da tedaviyi etkilemektedir. “Mezotelyoma tedavisi var mı?” sorusu bu hastalığa yakalananların ilk merak ettiği konudur. Cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi mezotelyoma tedavisi olarak kullanılan tedavi yöntemleridir.

Hastalık, 1. ve 2. evrede teşhis edilirse açık veya kapalı ameliyat ile tedavi mümkün olabilmektedir. Akciğer zarının soyulmasının yanı sıra sadece tümörün olduğu bölüm de cerrahi müdahale ile alınabilmektedir. Bu da akciğer zarı kanseri kurtulma yöntemlerinden biri olabilmektedir.

Hasta, 3. veya 4. evrede bir mezotelyoma hastası ise cerrahi müdahale yerine kemoterapi ya da radyoterapi kullanılabilmektedir. Bu terapiler hastanın durumuna göre cerrahi müdahaleler sonrasında da verilebilmektedir. Ancak kemoterapi ve radyoterapi diğer kanser türlerine nazaran akciğer zarı kanserinde kimi zaman başarılı sonuç almayı etkilemektedir. Tümörlü bölgenin diğer yaşamsal organlara yakın olması ya da kanserin yayılması verilecek ışında azalmaya gitmeyi sağlamaktadır. Bu yüzden de ışın tedavisi gösteren hastaların dikkatlice takip edilmesi gerekmektedir.

Bu yöntemlerin yanı sıra kimi hastalara ise sadece sıvı boşaltma işlemi yapılmaktadır. Göğüs tüpü ile akciğerdeki sıvıyı boşaltmak hastanın nefes alma sorunlarını düzelterek yaşam kalitesini daha üst seviyelere taşımak amacıyla yapılmaktadır.

Akciğer Zarı Kanseri (Mezotelyoma) Belirtileri

Akciğer zarı kanseri belirtileri arasında en sık karşılaşılan şikâyet nefes darlığı ve göğüs ağrısıdır. Göğüs boşluğunda sıvı toplanması ile başlayan bu hastalık ilerledikçe hastada görülen şikâyetler de ağırlaşmaktadır. Eğer hastalık akciğer zarı dışında vücudun başka bölgelerine de yayılmışsa mezotelyoma belirtileri arasında yüzde ve boyunda şişlik, yutkunma güçlüğü, ağızdan kan gelmesi, şiddetli öksürük, halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı da görülebilmektedir. Bu belirtilere sahip olan kişinin geç kalmadan uzman doktorlar tarafından kontrol edilmesi gerekmektedir.

Hastanın şikâyetleri doğrultusunda gerekli tahliller, akciğer grafitisi ya da tomografi yapılır ve hastanın değerleri kontrol edilir. Akciğer rahatsızlıklarında bazı hastalıklar da bu belirtileri gösterebileceği için biyopsi, tanı yöntemi arasında bulunmaktadır. Akciğere dolan sıvıdan örnek alınabileceği gibi bir sonraki aşama olan akciğer zarı biyopsisi ile teşhisi kesin olarak koymak mümkündür.

Mezotelyoma Yaşam Süresi Ne Kadar?

Akciğer zarı kanseri akciğer kanserine oranla daha az belirti gösterdiği ve erken tanının az olmasından kaynaklı olarak diğer kanser türlerinden daha fazla etki yaratmaktadır. Hastanın dayanılmaz göğüs ağrıları kişinin hayatını daha çok zorlaştırırken yaşam süresini de azaltmaktadır. “Akciğer zarı kanseri ne kadar yaşar?” sorusu hastalığın ilk aşamalarında gerek cerrahi gerekse de ışın yöntemleri ile daha uzun süreler ile cevaplansa da geç kalınmış teşhislerde akciğer zarı kanseri yaşam süresi 6 ila 10 ay arasında değişebilmektedir.

Mezotelyoma kurtulan hastalar arasında ise genellikle erken teşhis ile tedaviye başlanılan hastalar bulunmaktadır. Bu hastalarda kanser daha fazla ilerlemediği gibi cerrahi yöntemler ile kanserli bölgeye müdahale etmek de tedaviyi kolaylaştırmaktadır. Erken teşhisin yanı sıra ise öncelikle hastanın, bu risk faktörüne karşı kendisini koruması gerekmektedir. Ayrıca bazı hastalarda hastalığın tekrarı da söz konusu olabilmektedir. Bu yüzden de tedavi sırasında ve sonrasında hastanın kendini çok iyi koruması ve riskli ortamlardan uzak durması gerekmektedir.

Akciğer Zarı Kanseri Evreleri

Kurtulma ve tedavi için mezotelyoma evreleri oldukça önemlidir. Bu evrelere göre doktorlar tedavi yöntemini belirler.

Evre 1: Tümör sadece akciğer zarı ile sınırlıdır.

Evre 2: Tümör göğüs duvarı, kalp, yemek borusu ve mediastene yayılmıştır.

Evre 3: Tümör, diyaframı geçmiş ve karın zarına yayılmıştır. Toraksın yanı sıra lenf bezlerine de tutulmuştur.

Evre 4: Tümör artık diğer organlara da yayılmıştır.

Akciğerde İyi Huylu Tümör Nedir? Akciğer Kanseri Nedir?

Akciğer İyi Huylu Tümör Nedir?

Akciğerin doğuştan veya sonradan oluşan tümörleridir.

Prof. Dr. Serdar HAN

Akciğer İyi Huylu Tümör

Akciğerin doğuştan veya sonradan oluşan tümörleridir. Hastada çoğunlukla tesadüfen saptanırlar. Şikayetleri çok azdır. Çekilen bir akciğer grafisinde tespit edilebilirler. Kötü huylu tümörler gibi sıçrama yapmazlar ve insan bedenine zarar verecek şekilde büyümezler. Çoğunlukla bir enfeksiyon sonrasında da görülebilmektedir. İçerisinde yağ, bağ dokusu ve kıkırdak gibi normal vücut yapıları yer alır. Memleketimizde tüberküloz sıklığının fazla olması nedeniyle özellikle hamartom ( Hamartom ya da hamartoma geliştiği organda normal olarak mevcut bulunan oluşturucu unsurlarla anormal bir karışımdan oluşan, tümör görünümlü bir doku malformasyonudur. Bu doku normal bir görünümde olsa da, fonksiyonları değişiktir. Çoğunlukla iyi huylu tümörlerdir. ) sık görülmektedir. Bunlarında yakından takip edilmesi gereklidir. Sonradan kötü huylu kanserlere dönüşme imkanı olmaktadır. Büyük olarak saptanan iyi huylu tümörler mutlaka cerrahi olarak değerlendirilmelidir. Aksi ispatlanana kadar kötü huylu kabul edilmeli. O titizlikle takip edilmelidir. Cerrahide ki gelişmeler hastalara daha konforlu bir imkan sağladığından akciğerde gözlenen tümöral durumların hepsi mutlaka cerrahi olarak değerlendirilmelidir.

Asbeste Yakın Olan Kanserden Uzak Duramıyor

Ülkemizde her gün yaklaşık 65 kişide tespit edilen akciğer kanseri tüm dünyada en sık görülen ve ölüme en çok neden olan kanser türü. Özellikle 50 yaş üstü ve sigara içen erkek popülasyon akciğer kanseri açısından riskli grupta yer alıyor, ancak sigara içiciliğinin artmasına paralel olarak kadınlarda da akciğer kanseri sıklığı giderek artıyor. Akciğer kanserinin en önemli nedeninin sigara olsa da asbest maruziyeti de hem akciğer hem re akciğer zarı kanseri açısından büyük rol oynar.



 

Asbestin 3 Binden Fazla Kullanım Alanı Bulunuyor

Bir grup minerale verilen ortak isim olan asbest, yeryüzünün toprak örtüsünde doğal olarak bulunur. Anadolu toprağında da yaygındır. İçerdiği mineralin özelliği nedeniyle, asbestin olduğu toprakta bitki yetişmez. Bu mineral lifli yapıdadır, kimyasal maddelere ve aşınmalara karşı oldukça dayanıklı olduğundan günlük yaşamda ve sanayide uzun süre kullanılmıştır. Asbestin inşaat yapımında (çimento, sıva, seramik), gemi, uçak ve otomobil sanayisi (örn. balata), inşaat sektörü (örn. çatı kaplama malzemeleri), su boruları, ses ve ısı izolasyon sistemleri (örn. izocam, eternit), yer kaplama malzemeleri ve yapıştırıcıları (örn. marley) gibi 3 binden fazla kullanım alanı vardır.  
 

Asbest Maruziyetinden Yıllar Sonra Hastalık Ortaya Çıkar

Asbest, kansere neden olabilen bir maddedir. Asbeste çok benzeyen, yine fibröz bir silikat olan eriyonit de asbest gibi kanser yapabilir. Bu maddelerin sebep olduğu en korkulan hastalık ise mezotelyoma’dır. “Akciğer zarı kanseri” olarak da bilinen bu hastalığın tedavisi çok güçtür ve kesin bir tedavisi yoktur. Nadiren karın zarı ve kalp zarı kanseri de yapabilir. Akciğer kanserine de yol açabilen asbest hemen kansere yol açmaz. Akciğer kanseri en fazla 50-60’lı yaşlarda mezotelyomaya ait belirti ve bulgular asbest maruziyetinden genellikle 20 - 40 yıl sonra ortaya çıkar.
 

Akciğer Zarı Kanserinin (Mezotelyoma) Belirtileri Nelerdir? 

Dünyada 1 milyon kişide 1-2 görülen mezotelyomaya ülkemizde yaklaşık 8 kat daha fazla rastlanır. Özellikle asbestin çok bulunduğu, Kütahya-Eskişehir-Afyon, Sivas-Tokat-Kayseri, Elazığ-Diyarbakır-Adıyaman-Gaziantep’te daha sık görülür. Genellikle göğüs boşluğunda sıvı birikimi olan mezotelyomada en sık nefes darlığı ve göğüs ağrısı şikayeti olur. Ayrıca kilo kaybı ve halsizlik görülebilir. 
 

Tanı Nasıl Konulur?

Kesin tanı, akciğer zarından alınan biyopsi ile konulur. Erken dönemde tanı konulup tedavi edilmezse, kısa sürede ölüme yol açabilir
 

Tedavisi Nasıl Yapılır? 

Tedavide, hücre tipi uygun olan ve erken evrede tanı konulabilen hastalarda ameliyat, kemoterapi, radyoterapi uygulanabilir, diğer hastalarda cerrahi uygun değildir, sadece kemoterapi ve radyoterapi (ışın tedavisi) yapılabilir. İlerlemiş evrelerde hastalığın tedavisiz yaşam süresi ortalama 4-9 ay, sadece kemoterapi ve radyoterapi uygulanan hastalarda 9-12 ay, cerrahi uygulanan hastalarda 24 aydır. Erken dönemde tanı konularak ameliyat edilebilen hastaların hastalıktan tamamen kurtulabilmesi de mümkündür. Tedavisinde umut verici gelişmeler oyan mezoteliyomanın tedavisi için ülkemizde ve dünyada araştırmalara devam ediliyor. 
 

Hastalıktan Korunmak Mümkün Mü?

  • Hastalıktan korunmanın en iyi yolu asbest maruziyetinin önlenmesidir. Ülkemizde 2010 yılında asbest üretimi ve kullanımı tamamen yasaklanmıştır. Ancak daha önce kullanılan ürünler nedeniyle ne yazık ki asbest teması devam ediyor (eski arabaların frenleri, eski binalar, gemi sökümü, eski tip kaynak ve makineleri, yüksek ısı ocakları vb). Bu iş kollarında sorun devam ettiğinden dikkatli olunmalı ve mümkünse bu tür ürünleri kullanmaktan vazgeçilmelidir. 
  • Kırsal kesimde sıva-boya malzemesi olarak asbest kullanmamak ve asbest temasından kaçınmak önemlidir. 
  • Ev ve ahırların çatısına su yalıtımı için damların üstüne serilen ve silindirle sıkıştırılan asbestli toprağın kullanımından vazgeçmek gerekir. Üstelik bu toprak güneşte kurur ve tozlanarak rüzgarla başka alanlara savrulur. Oralardaki yaşayan insanlarda da temas oluşur. Yerdeki tozlar araç veya hayvan sürüsü geçerken yukarı kalkar ve yine temas nedeni oluşturur. 
  • Ülkemizde asbest ile temaslı 1.000.000 civarında kişinin yaşadığı, yaklaşık 90.000 kişinin de temasın halen devam ettiği öngörülüyor. Kentsel dönüşüm nedeniyle yıkım yapılacak olan binalarda, asbest teması için önlem almak gereklidir. 

 
Akciğer kanserleri ile ilgili soru ve cevaplar



Hastalığa ilişkin sorular

Merhaba,

Babam 56 yaşında, geçen Ağustos ayında akciğer kanseri teşhisi kondu. Birkaç doktora daha sonuçları gösterdik ama hep farklı sonuçlar aldık. Kimi tam olarak kanser diyemeyiz dedi, kimisi de iltihaplı verem dedi. 6 kez kemoterapi gördü. En son 1 ay önce gittiği kontrolde 6 kez daha kemoterapi görmesini söylediler. Ayrıca akciğerde bir yara oluştuğunu ve bu yaranın kalbin altındaki damarda bulunduğunu ve bu sebeple ameliyat edilemeyeceğini söylediler. Ayrıca durumunun da aynı olduğunu yani ne ilerleme ne de gerileme olduğunu söylediler. Bu ne anlama geliyor? Bizim içimizde kanser olmadığına dair hala umut var. Babam sigorta emeklisi acaba yeniden kontrollerini nasıl yaptırabiliriz?

Yonca Atağ

Sayın Atağ,

Babanızda ameliyat imkanı olmayan bir akciğer kanseri sorunu olduğunu sanıyorum. Bu durumda kemoterapi ve bazı durumlarda radyoterapi seçilecek tedavi yöntemidir. Patolojide farklı sonuçlar alındığı zaman mutlaka farklı bir patoloji merkezinde tekrar değerlendirme yapılmalıdır. Patoloji lamlarının başka bir merkezde tekrar değerlendirilmesini sağlamanız uygun olabilir. Bu arada, hastanıza önerilen tedavileri aksatmayınız.

 




 

Sayın Dr. Adnan bey,

Benim Babam 2003 yılı mayıs ayından bu yana Akciğer kanseri ile ilgili olarak tedavi görmektedir, 4 kür kemoterapi ve 25 gün Akciğere ve 15 gün beyin bölgesine radyoterapi aldı, şu anda tedaviler sonucunda %99 oranında başarı olduğu belirtiliyor.  Akciğer filmi sonucuna göre durumunun çok iyi olduğunu ileride daha da iyi olabileceğimizi söylediler, ben ise biraz tereddütte olduğum için size yazmak ve sizden de bu sonuca göre bana bilgi verebileceğinizi düşündüm, yardımcı olursanız beni ve hastamı çok sevindirirsiniz. Yapacağınız çalışmalarda size başarılar dilerim, cevabınızı e-mail olarak ta gönderebilirseniz daha çok sevinirim, saygılarımla.

Okcakır

Sayın Okcakır,

Babanıza yapılan tedavi küçük hücreli akciğer kanseri hastalığı olduğunu düşündürüyor. Bu hastalıkta % 80’nin üzerindeki hastada tümör tedavi ile filmlerde görünmez hale getirilir. Ancak bu kanserde tekrarlama riski vardır. Bu nedenle düzenli takiplerini yaptırınız.

 




Sayın hocam,

Babamda (yaş:63) sağ akciğerde alt lobta yaklaşık 4 cm çapında tümör tespit edildi. Skuamöz hücreli karsinom olduğu ortaya çıktı. Doktorlar akciğer kanseri teşhisi koydu. Haziranda ameliyatla akciğerin sağ alt lobu tümörle birlikte alındı. Ameliyatı yapan doktorlar içeride yayılmanın olmadığını tümörün alındığını söylediler. Doktorlar alınan tümörün patoloji sonucunun iyi geldiğini ancak yine de hastanın taburcu edilip başka bir hastanenin onkoloji bölümüne sevk edilmesine karar verildi. Onkoloji bölümü patoloji ve sağlık kurulu raporuna bakarak lenf bezlerinde sıcrama olduğu ve bundan dolayı babamın temmuzun sonundan itibaren 25 seans ışın tedavisine başlayacağını bildirdiler [Sağlık kurulu raporu:  sağ bronş ca, sağ torokotomi+alt lobektomi, patoloji: orta derecede diff. skuamöz hücreli karsinom, tümör çapı: 4 cm, bronş cerrahi sınırda tümör yok, 11 nolu lenfde kapsül invazyonu gösteren karsinom metastazı (T2NIMO), evre 2B]. Sayın Hocam: ameliyatla tümörün alınması erken teşhis olduğu anlamına mı geliyor? Doktorlar bu tümörün yayılmayan tümör olduğunu ve grubunda iyi huylu olduğunu söylediler. Ameliyat doktoru yayılma olmadığını söyledi.  Patoloji raporunda görünen sıçrama ne anlama geliyor? Sıçrama alınan parçada  mı yoksa vücutta bir sıçrama mı var.? Bu sorun ışınla tedavi edilebilir mi? 25 seans sonrasında bu sıçrama yok edilebilir mi? Bu tümör akciğerde oluşan bir tümör müdür, yoksa diğer organların da tomografisini çektirmemiz gerekir mi? Önerileriniz nelerdir? Şimdiden çok teşekkür ederim.

Semih

Sayın Semih bey,

Babanızda erken evre olarak kabul edilen bir akciğer kanseri var. Squamoz hücreli karsinom uzak organlara daha az yayılım yapar. Hastanızda uzak organa yayılım yok. Sadece tümöre yakın bölgedeki lenf bezinde tutulum var. Bu tehlikeli bir tutulum değildir. Uzak organlara hastalığın yayılmış olduğu anlamına gelmez. Bu tip lenf nodu tutulumlarında radyoterapi bazı merkezlerde önerilmekte, bazı merkezlerde ise önerilmemektedir. Radyoterapi hastalığın akciğerde tekrarlamasını önleyebilmekte ancak uzak organlardaki tekrarlama riskine etki etmemektedir. Bu tümör akciğerde oluşmuştur ve ameliyattan önce mutlaka diğer organlarda tutulum olup olmadığı araştırılmıştır. Bu nedenle doktorunuz gerek görürse daha sonra tomografi isteyebilir. Düzenli kontrollerinizi ihmal etmeyiniz.

 




Sayın hocam,

Benim sülalemde kanser çok yaygın 28 yaşındayım ve günde 1 paket sigara içiyorum. Sıkıntılı ve stresli bir hayatım var. Babamı akciğer kanserinden kaybettim. Sülalemde de amcalarım olmuştu.  Bu yüzden bu hastalığa yakalanma riskimin yüksekliğinin farkındayım. Erken teşhis konusunda doktorlara sorduğumda bu anlaşılmaz deniyor. Siz de sürekli erken teşhisten bahsediyorsunuz ve bende erken teşhisin önemini biliyorum. Lütfen özellikle akciğer kanseri için erken teşhis için ne tür tetkikler yaptırabilirim? En etkili erken teşhis yolu hangisi? Avrupa’da nefesten, kandan anlaşılabiliyor diye haberler duydum, doğru mudur? Bu tetkiklerin maliyeti nedir? Çok karışık ve karmaşık yazdıysam kusura bakmayın ama yazarken bile hastalığı davet ediyormuş gibi hissediyorum kendimi. Titriyorum. Çok korktuğum bir hastalık. Her şey için teşekkür ederim.

Rumuz: Serdar

Sayın Serdar bey,

Akciğer kanseri kalıtsal olarak çok nadiren gelişir. Sizin ailenizde görülen akciğer kanseri büyük olasılıkla çevresel etkenlere bağlıdır. Türkiye’de en önemli nedenler sigara ve asbestle temastır. Akciğer kanserinde erken tanıdan çok korunma daha önemlidir. En önemli korunma yolu da sigara içmemek, sigara içilen ortamlardan uzak durmaktır.  Akciğer  kanserinin erken tanısı ile ilgili çok sayıda klinik çalışma yapılmıştır (tarama çalışmaları). Bu çalışmalarda hiçbir şikayeti olmayan kişiler ikiye ayrılmakta, binci gruba belirli aralıklarla tarama testi  yapılmakta, diğer gruba ise tarama testi yapılmamaktadır. İki grup karşılaştırıldığında tarama  testi yapılanlarda kansere bağlı ölüm anlamlı olarak azalıyorsa, bu test günlük pratikte önerilmektedir (örneğin kadınlarda 40 yaş üstünde her yıl mamografi çekilmesi gibi). Akciğer kanserinde ise henüz kanıtlanmış bir tarama yöntemi yoktur. Yılda bir akciğer X-ray çekilmesinin veya balgam sitolojisi bakılmasının yararlı olduğu kanıtlanmamıştır. Buna karşılık düşük radyasyonla çekilen bilgisayarlı tomografinin taramada kullanılabileceği iddia edilmiştir. Bununla ilgili çalışmalar halen devam etmektedir. Tarama testi olarak rutin kullanıma girmemiştir. Diğer testler halen araştırılmaktadır. Akciğer kanseri daha çok 50 yaşından sonra görülmektedir. Size önerim,  sigarayı bırakın, spor yapın, dengeli bir beslenme uygulayın.

 




Merhaba hocam;

Benim adım Zeynep Yeşim Varol. Öncelikle kanser hastalığına göstermiş olduğunuz duyarlılık için tüm hasta ve yakınlarının adına sonsuz teşekkürler. Babama eylül 2004 tarihi itibari ile akciğer kanseri teşhisi konuldu. İlk olarak 1 ay süren bir taramadan geçtikten sonra ameliyat kararı ve akabinde de radyoterapi tedavisi uygulandı. Yaklaşık 27 seans terapi gördükten sonra 2 ay önce taburcu oldu. Kendi evine geldikten sonra ışın tedavisi görürken ve hastanede yattığı süre boyunca verdiği kiloları aldı. Ancak ilaç uygulaması, nikotin bantları ve akupunktur tedavisine rağmen sigarayı bırakamadı. Şu an arada bir ateşlenme, mide bulantısı ve halsizlik ve duygusal hassasiyet haricinde fazla şikayeti bulunmadığını söylüyor. Ben gazetedeki yazılarınızı hiç kaçırmadan takip etmeye çalışıyorum. Sizce bundan sonra ne yapmalıyız, sizin çalıştığınız merkezde sigara bıraktırılması ile ilgili farklı yaklaşım var mı?

Sayın Varol,

Babanızın yapılmış olan tedavilerle  bu hastalıktan kurtulma şansı vardır. Endişe etmeyin ve kontrollerini ihmal etmeyiniz. Akciğer kanserinde ameliyat olan hastalarda veya akciğere kemoterapi ve radyoterapi yapılanlarda sigara bırakıldığı takdirde hastalığın tekrarlama riski azalmaktadır.  Sigara bırakılması ile ilgili olarak çeşitli fakültelerde poliklinikler bulunmaktadır. Bu merkezlere başvurabilirsiniz.  Benim çalışmakta olduğum İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü (Çapa, İstanbul Tıp Fakültesi) içinde sigara polikliniği bulunmamaktadır. Buna karşılık Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalın’da Sigarayı Bıraktırma Polikliniği bulunmaktadır.

 




Sayın Hocam,

Babam 30 yıldır sigara içmekte. Bir hafta önce akciğer kanseri tanısı koyuldu. Solunum sıkıntısı fazla ve yüzünde, boynunda ve kollarında şişlik var. Şu anda ışın tedavisi alıyor. Bu şişliklerin nedeni nedir? Tedavi ile düzelir mi? Kemoterapi alması gerekiyor mu?

Ali Kaynar

Sayın Ali bey,

Babanızdaki durum “superior vena kava sendromu” dediğimiz bir tablo ile uyumlu. Bu, tümörün kalbe giden kan damarına baskı yaparak kalbe kan dönüşünün engellenmesi sonucu meydana gelir. Engelleme sonucu yüzde, boyunda ve kollarda şişlik meydana gelir. Acil olarak tedavisi gerekir. Radyoterapi (ışın tedavisi) bu tablonun düzelmesinde çok etkilidir. Kortizon tedavisi ek olarak bu hastalara uygulanır. Işın tedavisinin arkasından, hastalığın bulguları düzeldikten sonra kemoterapi başlanır. Bazen kemoterapi ile radyoterapi aynı anda da verilebilir. Bu yöntemin daha etkili bir tedavi olmasına karşılık yan etkileri daha fazladır. Bazı tümör tiplerinde ise başlangıç tedavisi olarak sadece kemoterapi ile hastayı düzeltmek mümkün olabilir. Örneğin küçük hücreli olan akciğer kanserinde, lenfomalarda bu mümkündür. Sizin hastanızın bulguları büyük olasılıkla ışın tedavisi ile ortadan kalkacaktır. Daha sonra hastanıza kemoterapi verilecektir. Endişelenmeyin ve tedavisine devam edin.

 




Sayın Dr Adnan Aydıner,

Ben akciğer kanseri nedeni ile tedavi ediliyorum. Akrabalarımda çok sayıda akciğer kanseri var. Akrabalarımdan bana kanser bulaşmış olabilir mi ve bendeki kanser başkalarına bulaşabilir mi? Kanseri mikroplar yapabilir mi?

Cengiz Değer

Sayın Cengiz bey,

Akciğer kanseri ile mikrobik hastalıklar arasında kesin olarak kanıtlanmış bir ilişki yoktur. Bu nedenle bugünkü bilgilerimize göre akciğer kanseri bulaşıcı bir hastalık değildir. Ancak çevresel kanserojenlere maruz kalan kişilerde benzer tipte kanserler gözlenebilir. Örneğin asbest gibi. Tütün en önemli diğer bir çevresel nedendir. Sigara içmediğiniz halde sürekli sigara içilen ortamlarda bulunmanız veya evinizde başka bir bireyin sürekli sigara içmesi de kanser riskini arttırır. Bir diğer neden de kalıtsal faktörlerdir. Yakın akrabalarda çok sayıda akciğer kanseri olan kişilerde bu tip bir kalıtsal kanser özelliği olabilir.

Bazı mikroplar ise farklı tipte kanserlere neden olabilirler. En önemlileri de virusların neden oldukları kanserlerdir. Kanserle ilişkisi kesin olarak kanıtlanmış olan mikrobik hastalıkları şu şekilde özetleyebiliriz. 1. Sarılık virusu dediğimiz HBV ve hapatit C virusları karaciğer kanserine neden olabilirler, kişiden kişiye özellikle kan teması ile geçerler 2. Human papillomavirus (HPV) ise makatta, rahim ağzında, baş-boyun bölgesinde kansere neden olabilirler, cinsel ilişki sırasında bulaşırlar 3. T-hücreli lösemi ve lenfoma virusları, kan kanseri ve lenf bezi tümörleri yapabilir, kanla, anne sütü ile veya cinsel yolla geçebilirler 4. HİV ve Herpesvirus-8, Kaposi sarkomu yapabilir (deride kahverengi tümör oluşumları veya şişliklerle karakterize bir tümör tipi), 5. Ebstein-Barr virusu ise Hodgkin lenfoma yapabilir (bir çeşit lenf bezi tümörü).   

 




Sayın Hocam,

Hastamın akciğerinde büyük bir kitle bulundu. Tomografi altında yapılan biyopside teşhis koyulamadı. Bu durumda başka ne yapılabilir?

Kerim Sıkı

Sayın Kerim bey,

Hastanız ile ilgili verilen bilgiler tanı için daha sonraki tetkiklerin ne olması gerektiğini belirlemede yeterli değil. Akciğerdeki kitleden yapılan biyopsiden tanı koyulamadı ise biyopsi tekrarlanabilir. Bu arada bronkoskopik inceleme, balgam incelemesi diğer bazı tanı yöntemleridir. Gerekirse hastanızın göğsü açılarak da tanı ve tedaviye gidilebilir.




Sayın Dr Aydın Aydıner,

Ben Avustralya'da yaşayan bir Türk vatandaşıyım. Annem ve Babam 10 sene önce Türkiye'ye kesin dönüş yaptı ve şu an Trabzon'da yaşıyorlar. 2004 yılı Haziran ayında babamda küçük hücreli akciğer kanseri teşhis edildi. 6 kür kemoterapi tedavisi görecek, şu anda 5. kür bitti. Ayrıca akciğer ve beyin bölgesine radyoterapi yapıldı. Çok kötü yan etkileri oldu, telefonda sesi bile çok farklı geliyor. Akciğer filmi sonucuna göre durumunun çok iyi olduğunu söylediler, ben ise uzakta olduğum için çok tereddütteyim. Babamın Avustralya'ya gelmesini çok istiyoruz, sizce böyle uzun bir yolculuğu yapabilir mi? Babamızı tekrar yanımızda istiyoruz, kendiside gelmek istiyor. Sizin tavsiyeniz nedir? Yardımcı olursanız beni çok sevindirirsiniz. Sizi daha fazla meşgul etmek istemem, çok teşekkürler, çalışmalarınızda size başarılar dilerim, cevabınızı e-mail olarak ta gönderebilirseniz, saygılarımla.

Dilek Kanlı

Sayın Dilek Hanım,

Kanser nedeni ile tedavi edilen hastanın uçak yolculuğu yapıp yapamayacağını o hastayı tedavi eden hekimin söylemesi gerekir. Ancak genel olarak akciğer ve kalp fonksiyonları yolculuk için uygun olan ve beyin ile ilgili risk taşımayan hastalar uçakla yolculuk edebilirler.




Sayın Dr Adnan Aydıner

Bana akciğer kanseri tanısı koyuldu. 1 yıl önce kemoterapi ve ışın tedavisi yapıldı. Yaklaşık 15 gündür baş ağrılarım olmakta. Son kontrolüm 1 ay önce idi ve her şey normal bulunmuştu. Baş ağrılarım için ne önerirsiniz?

Kerim Yol

Sayın Kerim Bey,

Baş ağrısının çok sayıda nedeni vardır. Bunlardan bir kısmı hipertansiyon, sinüzit, kanamalar, psikolojik gerilimdir. Sizde daha önce akciğer kanseri tanısı olduğu için bu hastalıkla ilgili bir sorun da olabilir. Onkoloğunuza tekrar başvurunuz. Bu tip uzun süre devam eden sorunda genellikle beyin ile ilgili film çektirilir. Elde edilen sonuca göre tedavi belirlenir.




İyi çalışmalar sayın hocam,

Nereden başlayacağımı bilemiyorum sayın hocam. Çaresizim! Yardımınıza ihtiyacım var. Kanserle ilgili hemen hemen tüm siteleri teker teker dolaşıp bilgi toplamaya çalışıyorum. Zira babamın akciğer kanseri olduğunu 2  hafta önce öğrenmiş bulunuyorum. Gerçi ona bu teşhis 4 ay önce konulmuş fakat ben yurt dışında öğretmenlik yaptığımdan dolayı, bu vahim olay bana söylenmedi. Dün babamın doktoruyla yaptığım konuşmaya istinaden sizinle bilgilerimi paylaşmak istiyor ve bana bir yol göstermenizi istirham ediyorum. ''Babam 64 yaşında ve sigara tiryakisi. Halen de içmeye devam ediyor. 4 ay önce beyinde metastas başlamış. Kendisinin hastalığından haberi yok. Zaten de kendimi bildim bileli doktora gitmeye çekinirdi. 4 ay önce ilk teşhis konulduğunda, SSK Hastanesinde, akciğer kanseri dolayısıyle onu direkt ameliyata almak istemişler. Ameliyat olmaya karşı çıkmış. Yapılan son Tomografi ve Ultrasyon filmlerine göre Akciğerindeki ur büyük bir hızla büyümeye devam etmiş, tedavisini mümkün kılınamaz hale getirmiş. Sadece ağrılarını giderebilmek için çalışmalar yapılabilirmiş. Ayrıca gözlerinde görme kaybı, hemoroid, bağırsak kanseri ve de şeker hastası olduğunu öğrenmiş bulunuyorum. Gerçi doktoru beni aydınlattı, fakat insan durumu kabullenmek istemiyor olsa gerek,içimde şüpheler uyandı.Hele de söz konusu olan babanız ise... Başka bir doktora son yapılan sonuçları gösterdiğimde; ''Daha Endoskopi yapılmadan nasıl böyle bir sonuca varabilrler ? Hiç 7 aylık ömür biçilebilir mi? Ameliyata uygun şartları taşıyıp taşımadığına karar verilir,sonra ameliyat edilmeye çalışılır.'' demişti. Şimdi takdir edersiniz ki olayın dışında olan ben, tarif edilemez duygular içerisindeyim.Kimin sözüne güvenebileceğimi bilemiyorum. Gerçekten babamın tedavisi mümkün değil mi?

Saygılarımla

Yasemin Topal

Sayın Yasemin Hanım,

Babanızda hem bağırsak hem de akciğer kanseri olduğunu belirtiyorsunuz. Akciğerdeki tümör bağırsaktan mı atlamış, yoksa akciğerde farklı bir tümör mü var? Bu, anlattıklarınızdan anlaşılamıyor. Ancak akciğere yapılacak girişimin sadece hastayı rahatlatmaya yönelik olduğu görülüyor. Film ve raporlar ile gelmeniz daha uygun olacak. İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü, Çapa adresinde beni bulabilirsiniz veya 212 296 33 88 telefonundan randevu alabilirsiniz.




Umarim mesajımı okuyacak vakit bulabilirsiniz.  Şubat ayında babamın tek gözünde bir problem yaşaması sonucunda doktoru beyin MR'ı çekilmesine karar verdi çekim sonrasında akciğerde bir kist gorüldu ve daha detaylı çekim istendi henüz çekime gitmeden kulağının kenarında bir şişkinlik belirdi ve o hafta cok ateşli titremeli bir hastalık geçirdi tanısı konmamış, antibiyotik tedavisi yapıldıktan sonra babam iyileşti ve kulağının kenarındaki şişkinlik geçti. Hastalık esnasında ve sonrasında babam iştahsızlık çekti ve kilo kaybı görüldü. Bütün bunlar ne yazık bu geçtiğimiz iki hafta içerisinde gerçekleşti. Bugün ise BT sonucunu aldık sonuçta akciğer ile ilgili açıklama şuydu "Sağ akciğerde parahiler yerleşimli üst lob bronşunu ileri derecede daraltmış orta lob bronşunu daraltmış, vena kava superioru 180 derece çevrelemiş ,5x7 cm boyutlarında mediastinal plevraya yapışık kitle lezyon izlenmektedir."

Hemen bizi goğus ana bilim dalına gönderdiler ve oranın uzmanı ile görüştük acil bronkoskopi yapıldı ve sonuç squamoz hücreli karsinom çıktı. Bu iyi bir sonuç mudur? Yardımlarınızı rica ederim.

Sayın G.O.

Babanıza geçmiş olsun dileklerimi sunarım. Akciğer kanserinin daha çok bulunduğu bölgede büyüyen ve daha az yayılan bir cinsi teşhis edilmiş. Ancak hastalığın erken dönemde olmadığı anlaşılıyor. Babanızın diğer organlarında hastalık olup olmadığı değerlendirildikten sonra tedavisi başlanabilir. Öncelikle kemoterapi ve radyoterapi yapılması gerekebilir. Bazı durumlarda hastalara cerrahi de önerilebilir.




Başa dön

 

Aralık 2003’de akciğerde adenokarsinom tanısı nedeniyle ameliyat oldum. Lenf nodlarımda tümör bulunmadı. Karın değerlendirilmesinde böbrek üstü bezinde 2 cm civarında tümör vardı. Yeni çekilen PET filminde böbrek üstündeki tümörde tutulum bulundu. Tiroidde küçük bir odak bulundu. Kemoterapi veriliyor. Ameliyatı boş yere mi oldum?

Kamil

Sayın Kamil bey,

Küçük hücreli olmayan akciğer kanserinde “mediastinal” bölgedeki lenf nodlarında yayılım yoksa ve akciğerdeki tümör ameliyatla çıkartılabilir ise, tek böbrek üstü bezinde tümör bile olsa akciğerdeki tümör ameliyat edilebilir. Bu durumda böbrek üstündeki tümörün aydınlatılması ve cerrahi olarak çıkartılması uygun olur. Tiroiddeki tümörün daha sonraki aşamada değerlendirilmesi gerekir.

 




Sayın hocam,

Geçen sene temmuz ayı içinde babama yassı epitel hücreli Akciğer kanseri tanısı konuldu. Daha sonra yapılan tetkiklerde beyin ve kemiklerde metastaz (yayılım) olduğu anlaşıldı. Beyinden ameliyat oldu. Kemoterapiye başlandı -(mit-vin-cis). Birinci tedaviden sonra femur (kalça) kemiğinde kırık oluştu. 3 ay sonra ameliyat edilebildi. İkinci tedaviden sonra akciğerlerdeki tümör küçülmeye başladı. Dördüncü kürden sonra kitlenin büyümeye başladığı anlaşıldı ve kemoterapi kesildi. Beyinde yeniden metastaz oluştuğu saptandı. Daha sonra beyin ve kemiklere ışın verildi. Akciğere ışın verilmedi. En son muayenesinde yapılabilecek başka bir tedavi olmadığını söylediler. Acaba yapılabilecek başka bir şeyler var mı?

Ali Gül

Hastanızda küçük hücreli olmayan bir akciğer kanseri var. Bu kanserde hastaya kemoterapi vermek için genel durumunun iyi olması (hastanın gün içindeki zamanın yarısından çoğunu yatmadan geçirmesi) ve organların yeterli çalışması gerekir. Hasta bu koşullara uyuyorsa ikinci seçim kemoterapi (docetaksel) verilebilir. Diğer bir seçenek hedefe yönelik tedaviler (gefitinib) üçüncü seçenek olarak verilebilir. Ancak hasta yukarıda yer alan şartlara uymuyor ise o zaman sadece destek tedavisi önerilir.

 




Sayın Hocam,

Akciğerimde iki tarafta tümör bulundu. Bronkoskopide sağ taraftaki tümör adenokanser olarak rapor edildi. PET yapıldı iki tarafta tutulum oldu. Mediastende tümör olmadığı söylendi. Ameliyat önerildi. Sizce olabilir miyim?

Mehmet Çubuk

Sayın Çubuk

Sizde aynı anda iki taraflı tümör var. Bu durumda, mediastenin incelenmesi ve negatif bulunursa ameliyat yapılması gerekir.

 




Sayın Hocam,

babam 63 yaşında akciğer kanseri teşhisi konuldu. Hastalığın beyine de yayıldığı söylendi. Beyindeki tümör için ışın tedavisi önerdiler. Işın tedavisinin beyindeki tümörü yok etme durumu var mı? Bir de kanserli hastaların kilo alması faydalı mıdır? Akciğerlerdeki hastalığın yok olma şansı var mıdır?

Teşekkürler

Hasan Vural, Konya

Sayın Hasan bey,

akciğer kanserleri iki tiptir (küçük hücreli olan ve olmayan). İki tip kanserin tedaviye verdikleri yanıt farklıdır. Küçük hücreli olanda olmayana göre ışın tedavisi sonrası tümörün kaybolma şansı daha fazladır. Yine akciğer için aynı şey geçerlidir. Ancak küçük hücreli olan tümörlerde tümörün büyüme hızı ve yayılması daha fazla olur. Beyin metastazı yapmış olmasına rağmen bazı akciğer kanserli hastalarda tam iyileşme gözlenebilir.

 




Sayın hocam,

babam 58 yaşında. Akciğerinde 2cm büyüklüğünde tümör (skuamöz hücreli karsinom) teşhisi konuldu. Yapılan araştırmalar sonucu da (PET, biyopsi) sol diz tibia kemiğinde metastaz olduğu saptandı. Bunun üzerine ameliyat kararından vazgeçildi ve 6 kür kemoterapi ile 10 günlük radyoterapi uygulandı. Tedavi sırasında tümör 1 cm küçüldü. Şu an durumu çok iyi. Ancak tedavi ile akciğerdeki tümör tamamen yok olmadı. Doktoru tedavinin netice verdiğini rutin kontrollere devam edileceğini söyledi. Ancak ameliyat edilmediği için endişem mevcut. Acaba tedaviden sonra ameliyat edilmesi gerekir miydi?

Saygılarımla Canan

Sayın Canan hanım,

Akciğer kanserinde tek metastaz olduğu takdirde mediastende (her iki akciğerin arasında kalan bölüm) tutulum yoksa tam iyileştirmeye yönelik tedavi yöntemi denenebilir. Ancak tek kemik metastazlarında cerrahi tedavinin uygulanması ile ilgili yeterli yayın yoktur. Hastanızın tibiadan alınan biyopsisi  kesin akciğer kanserine ait olduğunu belirtiyorsa (gerektiğinde başka bir patolog tarafından tekrar değerlendirilebilir) tam iyileştirmeye yönelik cerrahi yapılmayabilir. Ancak mediasten negatif ise akciğer ve tibiaya  radyoterapi yapılabilir. Buna karşılık tek kaburga metastazında “skuamoz hücreli karsinomda” mediastende tümör yoksa cerrahi tedavi ile uzun süre yaşam sağlanan hastalar bildirilmiştir.

 




Sayın hocam,

Babama akciğer kanseri tanısı koyuldu, incelemede mediastende iki lenf bölgesine tümörün yayıldığı saptandı. Ameliyat olamayacağı söylendi. İki kemoterapi verildi, radyoterapiye başlanacak. Bu tedavi işe yarayacak mı? Alternatif tıp yöntemi deneyelim mi?

Mehmet Kutlu

Sayın Kutlu,

Akciğer kanserinde (küçük hücreli olmayan) cerrahi uygulanamadığı zaman kemoterapi ve radyoterapi uygulanır. Bazı hastalara kemoterapi (tek başına veya radyoterapi ile) sonrası cerrahi uygulanabilir. Sizin hastanıza sadece kemoterapi ve radyoterapi kararı verilmiş. Bu tedavi ile hastanızın kurtulma şansı vardır. Ancak hastaların  bir kısmında hastalık daha sonra ilerlemektedir. Alternatif tedavi yöntemleri yerine size önerilen bilimsel tedavi yöntemlerini uygulatınız. Alternatif tedavinin akciğer kanserli bir hastayı kurtardığına dair bilimsel bir yayın yoktur.

 




Sayın hocam,

Eşime (şu anda 49 yaşında) ADENOKARSİNOM (1,5X1,5X1,2) tanısı ile akciğere alt löbektomi yapıldı. Radyoterapi uygulandı. Başka tedaviye gerek duyulmadı. Eşimin 6 ay sonra her iki akciğerinde 1 cm den küçük nodüller oluşmaya başladı. Bu nodüller doktorumuz tarafından takibe alındı. Takipleri 1-2 aylık sürelerle titiz bir şekilde yapıldı. Takibe alınan nodüllerden sağ üst akciğerdeki 1 cm’ye ulaşınca 21 gün arayla  4 kemoterapi uygulandı. Nodül 1cm de durduruldu. 3 ay sonraki kontrolde 2 mm büyümeyle nodülün 12 mm ye çıktığı görüldü. Hiçbir tedavi uygulanmadan aylık takibe alındı. Yapılan kontrolde boyuttaki artışın devam etmesi üzerine son kemoterapiden  8 ay sonra yeni bir KT (8 seans)’ye kadar verildi. Metastaz yok. Ancak bu defaki kemoterapiye eklenen ilacı 2 haftadır bulamadığımız için KT’ye başlayamadık. Doktorumuz 1-2 haftalık gecikme sorun yaratmaz, dedi. Eczacılar, yurt dışından bekliyoruz, bu hafta gelecek diyorlar. Eşim mümkün olduğunca eş-dost toplantılarına katılarak moralin yüksek tutmaya çalışıyor. Şimdi sorularıma geçiyorum: Eşimin bu hastalığı yenme şansı nedir? İlaç niye yok ve ilaç firmalarının söylediği gibi gerçekten bu hafta gelecek mi?  İlacın gecikmesi sorun yaratır mı? Saygılarımla...

Seyfullah Çiçek

Sayın Seyfullah bey,

Eşinizin anlatımınıza göre metastatik bir hastalığı var. İlaç tedavilerinden yarar görebilir. İlaç tedavisi ile bazı hastalarda kitleler tamamen görünmez hale getirilebilir. Zaman zaman ilaçlar eczanelerde bulunamamaktadır. Ancak eczaneler genellikle birkaç haftada sorunları hallederek ilacı getiriyorlar. Bu süre sizin hastanız açısından önemli bir sorun oluşturmaz.

 




Sayın Hocam,

56 yaşındayım. Otuz yıl sigara içtim. Bir hafta önce akciğer kanseri tanısı koyuldu ve sigarayı kestim. Akciğerimde epidermoid kanser bulundu. Tomografide sağ akciğerimde 4 cm lik tümör bulunu. Tümörün T2 olduğunu söylediler. PET çekildi, akciğerdeki tümör ve beyinde kuşkulu odak dışında tutulum görülmedi, beyin MRI çekildi ve birbirine yakın iki metastaz bulundu. Beyin cerrahı beyindeki iki tümörün ameliyatla çıkarılabileceğini söyledi. Ancak diğer bir doktor ameliyat yerine radyoterapi önerdi. Beynime ışın uygulanacağını söyledi, daha sonra kemoterapi için gönderecekmiş. Sizce beyindeki tümörlere ameliyat yaptırayım mı?

Rumuz: umut

Sayın Okurumuz,

Akciğer tümörlü hastalarda mediasten tutulumu yoksa ve akciğerdeki tümör cerrahi olarak çıkarılabilir ise beyindeki metastaza cerrahi uygulanabilir. Bu hastaların önemli bir kısmı cerrahi ve daha sonraki ek tedavilerle birlikte bu hastalıktan kurtulabilmektedir. Beyinde tek metastazda bu kural kesindir. Geriye dönük olarak yapılan bir çalışma beyinde üç metastaza kadar cerrahi yapılabileceğini göstermektedir. Sizin hastanıza da hem beyin hem de akciğere cerrahi tedavi uygulanabilir diye düşünüyorum. Daha sonra beyine radyoterapi uygulanmalıdır, arkasından kemoterapinin uygulanması yararlı olacaktır.

 




Sayın Hocam,

Ben küçük hücreli akciğer kanseri tanısı aldım. Akciğerimde solda bir kitle bulundu. Lenf bezlerini tuttuğu söylendi. Ameliyat olma şansım var mı? Bu hastalığın tedavisi nasıl yapılır? Küçük hücreli olmasaydı tedavi değişecek miydi?

Rumuz: Gökyüzü

Sayın Okurumuz,

Akciğer kanserini küçük hücreli ve küçük hücreli dışı olarak iki grupta inceliyoruz. Küçük hücreli akciğer kanserinde kansere yönelik akciğer ameliyatı nadiren yapılır. Bu hastalığın tedavisi ilaç tedavisi ve bazı hastalarda ise ışın tedavisinin ek olarak verilmesidir. İlaç tedavisine çok duyarlı bir tümördür. Hastalık akciğerde sınırlı ise tümör ve lenf bezi bölgelerine ışın tedavisi de yapılmaktadır. Yine bu hastalıkta hastaların bir kısmına beyinde metastaz olmamasına karşılık koruma amaçlı olarak beyin ışınlaması yapılabilir. Küçük hücreli olmayan akciğer kanserinde ise tedavi farklıdır. Burada cerrahi erken evre hastalıkta ve lenf bezleri tutulmuş hastalarda yapılabilir. Kemoterapiye daha az duyarlı bir tümör olmasına karşılık kemoterapi bu hastalarda yaşam süresini uzatmakta ve tamamen iyileşme şansını arttırmaktadır. Yine ışın tedavisi hastalığın değişik evrelerinde hastalıktan tamamen kurtarma amacı ile yapılmaktadır.

 




Sayın Hocam,

Akciğerimde 3 cm'lik bir tümör bulundu. Biyopsi yapıldı epidermoid karsinom tanısı koyuldu. PET denilen tetkik yapıldı. İki odakta tutulum olduğu saptandı. Ameliyat olma şansım var mı? Kurtulma şansım var mı?

Rumuz: Gonca

Sayın Okurumuz,

Akciğerde iki odakta tutulum saptanmış olması ameliyata engel bir durum oluşturmaz. Ancak tutulumların yerleşim yeri önemlidir. Her iki akciğerin orta kısmı olan mediasten bölgesinde tutulum varsa bu bölgenin biyopsi ile değerlendirilmesi gerekebilir. Eğer bu bölgede tutulum saptanırsa genellikle önce kemoterapi veya kemoterapi ile birlikte ışın tedavisi uygulanır ve daha sonra hasta ameliyat açısından değerlendirilir. Mediasten bölgesinde tutulum yok ise ve vücudun başka bölgelerinde metastaz yoksa akciğerlerde iki odakta tutulum olsa da ameliyat yapılabilir. Sizin bu hastalıktan kurtulma şansınız var. Endişelenmeyin ve doktorlarınızın önerilerini değerlendirin.

 




Sayın Hocam,

Ben bir yıl önce akciğer epidermoid kanseri tanısı ile ameliyat oldum. Her hangi bir ek tedavi önerilmedi. Şimdi kemoterapi alsam yararlı olur mu? Ben 40 yıldır sigara içiyorum, sigarayı içmem bende tekrarlama riskini arttırır mı?

İlter Gür

Sayın İlter bey,

Akciğer kanseri küçük hücreli ve küçük hücreli dışı olarak ikiye ayrılır. Küçük hücreli akciğer kanserinin ana tedavisi kemoterapidir. Cerrahi tedavi küçük hücreli dışı akciğer kanserinde önem taşır. Epidermoid kanser küçük hücreli dışı akciğer kanserinin bir tipidir. Son yıllara kadar bu hastalarda cerrahi tedavi sonrası ilaç tedavisinin yeri belirsizdi. Son birkaç yıl içinde arka arkaya yayınlanan  karşılaştırmalı hasta çalışmalarında ameliyat sonrası kemoterapiden bir grup hastanın önemli derecede yararlanabileceği bulundu. Bu nedenle kemoterapiyi bazı hastalarda ameliyat sonrası önermeye başladık. Burada karar vermede hastanın genel durumu, başka hastalığının olup olmaması, tümörün ilerleme düzeyi gibi faktörler önem taşımakta. Hastalığınızın evresini belirtmediğinizden ek tedavi uygulanması konusunda bir yorum yapmak zor. Ancak ameliyattan sonra geçen sürenin uzun olması nedeni ile, şu anda hastalığınızda bir tekrarlama yok ise kemoterapi almanız uygun değil. Yapılan çalışmalarda akciğer kanseri tanısı ile tedavi edilen kişilerde sigara içilmesine devam etmenin hastalığın tekrarlama olasılığını arttırdığı gösterildi. Yaşam süresi içmeyenlerde daha uzun bulundu. Sigara içmeyin ve kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmeyin.

 




Sayın Hocam,

Bende akciğerde bir tümör saptandı. Ameliyat oldum. Tipik karsinoid tümör dediler. Ek tedavi önermediler. Sizce başka bir tedavi almam gerekir mi?

Selim Koza

Sayın Selim bey,

Karsinoid tümörler küçük hücreli “nöroendokrin” tümör grubunda yer alırlar. Bunlar bazı maddeleri kana salarak hastalarda değişik şikayetlere neden olabilirler. Tipik ve atipik formu vardır. Tipik formunda ameliyattan sonra genellikle ek tedavi önerilmez. Lenf bezi tutulumu olan evre III hastalıklı durumlarda (örneğin mediastinal bölgedeki lenf nodlarının tutulumu = iki akciğerin ortasındaki bölgenin tutulumu) ek olarak ışın tedavisi (radyoterapi) önerilebilir. Yayılmış olan tiplerinde ise (nadiren olabilir) kemoterapi verilmektedir. Atipik karsinoid olanlarda ise ameliyat sonrası ek tedaviler önerilebilir. Kemoterapi evre III ve evre IV (yayılmış hastalık) hastalıkta uygulanabilir. Yine atipik karsinoid tümörlü evre II ve III hastalarda ışın tedavisi önerilebilir. Yayılmış hastalıkta uygulanabilecek diğer bir tedavi de ‘octreotide’ denilen ilacın verilmesidir. Bu madde ile tüm vücudun tümör açısından tarandığı bir tetkik de bulunmaktadır. Bu tetkikin bazı hastalarda ameliyattan önce yapılması önerilmektedir.

 




Sayın Hocam,

Bende küçük hücreli akciğer kanseri tanısı koyuldu. Hastalığın yayılmamış olduğu söylendi. Ancak ameliyat yerine kemoterapi ve radyoterapi önerildi. Sizce ameliyat olmam gerekir mi? Bu hastalık nasıl tedavi edilmeli?

Kürşat Güz

Sayın Kürşat bey,

Sizdeki kanser hastalığının tedavisinde ameliyat nadiren uygulanır. Genellikle bu tip akciğer kanserinde kemoterapi ve ışın tedavisi yapılır. Tedaviye çok iyi yanıt veren bir tümördür. Kemoterapi ile birlikte yayılmamış hastalıkta radyoterapi yapılması önerilmektedir. Koruma amacı ile beyin ışınlaması da önerilmektedir. Hastalık tekrarlayabilir. Tekrarladığı durumlarda genellikle tekrar kemoterapi yapılır.

 




Sayın hocam,

55 yaşında, hiç sigara içmemiş bir kadınım. Daha önce önemli bir hastalık geçirmedim Ancak 4 ay önce akciğer kanseri tanısı koyuldu. Tipine bronkioloalveoler kanser denildi. Buna yönelik tedavi gördüm. Kemoterapi uygulandı. Ancak yararlanmadığım söylendi. Hafif öksürük dışında önemli yakınmam yok. İki akciğerimde de olduğu için ameliyat olmam mümkün değilmiş. Bundan sonra ne yapmamı önerirsiniz? Parasal sorunum yok.

Çiğdem Kor

Sayın Çiğdem hanım,

Bronkioloalveoşer kanser akciğerin nadir görülen kanser tiplerindendir. Bu kanser genellikle uzak organlara yayılım göstermez. Akciğer içinde yayılım yapar. Akciğerin değişik bölgelerinde yakın zaman aralıkları ile yeni bir akciğer tümörü gibi tekrar ortaya çıkabilir. Yani akciğerin iki farklı bölgesinde görülmesi her zaman hastalığın yayıldığı anlamına gelmez. Bu nedenle cerrahi tedavi açısından çok iyi değerlendirme yapmak gerekir. Bu kanserde kemoterapilere yanıt alınmadığı takdirde başka ilaçtan yarar görülebilir. Bunlardan bir tanesi de gefitinib denilen ilaç. Bu ilaç özellikle kadınlarda, adenokanser tümörlerde (bronkioloalveoler kanser adenokanser grubundadır), sigara içmeyenlerde daha etkili olmakta. Tümörde gerileme yaklaşık beş-altı hastadan birisinde sağlanabilmektedir. Bu ilacın kullanımı açısından doktorunuza danışabilirsiniz. Hastanın genel durumuna, tümör tipine göre hekim bu ilacı bazı hastalarda önerebilir. Genellikle ilaçtan yararlanıp yararlanmadığınız bir ayda anlaşılabilir. Bazı hastalarda bu süre üç aya kadar uzayabilir. Günde bir adet alınan bu hapın en önemli yan etkisi ise şiddetli deri döküntülerine neden olabilmesidir. Deri döküntüsü olanlarda ilacın tümör üzerindeki etkisi daha fazla olmaktadır. Bronkioloalveoler kanserde ameliyat en önemli tedavi seçeneklerinden diğeridir. Ancak her hastada uygulanamamaktadır. Yayılmış tümörlerde, akciğerin orta bölümündeki lenf bezlerinde tutulumu olanlarda genellikle cerrahi önerilmez. Bazı hastalarda şikayetleri gidermeye yönelik ışın tedavisi gerekebilir.

 




Sayın Hocam,

Ben küçük hücreli akciğer kanseri tanısı aldım. Akciğerimde solda bir kitle bulundu. Lenf bezlerini tuttuğu söylendi. Ameliyat olma şansım var mı?

Rumuz: Gökyüz

Sayın Okurumuz,

Akciğer kanserini küçük hücreli ve küçük hücreli dışı olarak iki grupta inceliyoruz. Küçük hücreli akciğer kanserinde kansere yönelik akciğer ameliyatı nadiren yapılır. Ameliyat yapılabilmesi için lenf bezlerinde tümör tutulumu olmaması gerekmektedir. Yani çok erken dönemde olana hastalıkta ameliyat yapılır. İlaç tedavisine (kemoterapiye) çok duyarlı bir tümördür. Bu hastalığın ana tedavisi ilaç tedavisidir ve bazı hastalarda ise ışın tedavisinin ek olarak verilmesidir. Hastalık akciğerde sınırlı ise tümör ve lenf bezi bölgelerine ışın tedavisi de yapılmaktadır. Kemoterapi ile ışın tedavisinin birlikte yapılması önerilmektedir. Hastalık lenf bezlerini tutmuşsa ışın tedavisi ve ilaç tedavisi ile ameliyat tedavisi arasında fark bulunmamaktadır. Yine bu hastalıkta hastaların bir kısmına beyinde metastaz olmamasına karşılık koruma amaçlı olarak beyin ışınlaması yapılabilir.




Sayın Prof Dr Adnan Aydıner,

Babama küçük hücreli akciğer kanseri tanısı koyuldu. Boynunda, yüzünde ve kollarında şişlik var. Nefes darlığı var. Babama kemoterapi önerildi. Hocam ameliyat olamaz mı? Sizce kemoterapi yapılması doğru mu?

Kaya Göl

Sayın Kaya bey,

Küçük hücreli akciğer kanseri kemoterapiye çok duyarlı bir tümördür. Babanızda tümörün kan damarlarına bası yapmış olması nedeni ile şişlikler meydan gelmiş. Bu aşamada kemoterapi doğru bir tedavi yöntemidir. Küçük hücreli olmasa idi ışın tedavisini öncelikle önerirdik. Bu tip bulgusu olan hastada ameliyat yapılamaz. Küçük hücreli akciğer kanserinde, ancak çok erken dönemde hastalık olduğu takdirde ameliyat yapılabilir. Babanıza kemoterapi ve gerekirse ışın tedavisi uygulanması gerekmektedir.




Sayın Hocam,

Ben 1 yıl önce akciğer kanseri nedeni ile ameliyat oldum. Işın tedavisi yapıldı. Kontrol tomografilerimde karın bölgesinde karın içindeki lenf bezlerinde büyüme saptandı. Lenf bezi biyopsisi karsinom metastazı olarak geldi. Muhtemelen akciğer orijinli olduğu söylendi. Diğer organlarım temiz bulundu. Nasıl bir tedavi almalıyım?

Feride Şahin

Sayın Feride hanım,

Akciğer kanseri tekrarlamasında bazı hastalarda tekrar ameliyat yapılabilir. Ancak bu akciğerde veya başka bir organda tek ve sınırlı olan ve ikinci bir yeni tümör olasılığı varlığında yapılabilir. Sizde karında yaygın olan lenf bezi tutulumu nedeni ile, hastalığınız akciğer kanseri yayılması olarak kabul edilirse cerrahi bir tedavi düşünülmez. Işın tedavisi de benzer olarak önerilmez. Buna karşılık kemoterapi yapılabilir. Yararlanma şansınız tümörün karakterine göre değişebilir. Akciğer kanserine yönelik kemoterapi almanız uygun olacaktır.




Merhabalar Adnan Bey,

Ben Amerika'da yaşıyorum, ve bilgisayar mühendisiyim. Yakınımdaki hastalık haberinden sonra bu konudaki haberleri ve makaleleri okumaya başladım. Bir de isimden dolayı genetik araştırma yapan birçok life sciences şirketleri ile çalıştığım için, kanser alanında sürekli yenilikler olduğunu öğreniyorum. Siz de biliyorsunuzdur, geçtiğimiz ay Viyana'da yapılan European Society for Medical Oncology konferansında, bir Kanada şirketinin akciğer kanseri için geliştirdiği bir aşının deney sonuçları sunuldu. Detayları şirketin web sitesinde bulabilirsiniz: http://biomira.com/news/detailNewsRelease/205/ . Anladığım kadarıyla, uluslar arası deneylere de başlayacaklar. Türkiye'deki hastalarınız bu tip çalışmalarda yer alabiliyorlar mi? Zaman ayırdığınız için teşekkürler,

Çetin Özbütün

Sayın Çetin bey,

Akciğer kanseri ile ilgili henüz deneme aşamasında olan onlarca klinik çalışma bulunmakta. Her çalışmaya girebilmek için farklı katılım kuralları bulunur. Hastanın durumu bu kurallara uymakta ise çalışmaya katılabilir. Ancak çalışmalar aşama aşamadır. Bunlar çok erken dönemde deneysel nitelikte olan çalışma şeklinde olabilir veya bilinen standart bir tedavi ile yeni bir yöntemin karşılaştırılması olabilir. Aşı çalışmaları henüz çok erken nitelikteki çalışmalardandır. Bu nedenle hastaya öncelikle standart tedavi uygulanması önerilir. Ancak hastalar standart tedavi yerine bu çalışmalara katılma özgürlüğüne sahiptir.




Sayın Prof Dr Adnan Aydıner

52 yaşındayım. Akciğerde adenokanser tanısı ile tedavi edildim. Ancak hastalık tekrarladı ve tekrar kemoterapi verildi. Kemoterapiden yararlanmadım. Iressa denilen hapı getirttim. Bu ilaç beni iyileştirebilir mi? Buna benzer başka ilaçlar var mı?

Bekir Sağlam

Sayın Bekir Bey,

Iressa özellikle kadınlarda, sigara içmeyenlerde ve adenokanserlerde daha etkili bulundu. Buna karşılık destek tedavi ille karşılaştırıldığında önemli bir sağkalım avantajı elde edilemedi. Tarceva denilen ilaç da aynı gruptan ve sağkalım avantajı sağladı. Ancak bu ilaçlar çok yeni olduğu için henüz yaygın olarak kullanıma girmedi. İlerdeki aylarda bu ilaçları daha yaygın olarak kullanma imkan olabilir.




Sayın Hocam,

Babamda akciğer kanseri var. Sürekli yatakta. Kendisini çok halsiz hissetmekte. Doktorlar kemoterapi önermediler. Sizce ne yapalım?

Murat Kul

Sayın Murat Bey,

Akciğer kanseri küçük hücreli veya küçük hücreli dışı olabilir. Bunların tedavileri farklılık gösterir. Genel olarak küçük hücreli olmayanda hasta kanser nedeni ile yatağa bağımlı ise kemoterapi önerilmez. Küçük hücrelide ise hastanın ayrıntılı değerlendirilmesinden sonra tedaviye karar verilebilir. Bu hastaların bir kısmı kemoterapiden çok yarar görebilir.




Sayın Prof Dr Adnan Aydıner,

Benim karnımda şişlik oluştu. Yapılan inceleme sonucunda mezotelyoma tanısı koyuldu. Ameliyat yapılmayacağı söylendi. Sadece kemoterapi yapılacakmış. Bu hastalıkta neden ameliyat önerilmedi? Kemoterapi etkili olur mu?

Kaya Keskin

Sayın Kaya Bey,

Mezotelyoma akciğeri çevreleyen zarda veya karında organları çevreleyen zarda ortaya çıkabilir. İlaç tedavisine dirençli bir tümördür. Kemoterapiden kısmen yanıt alınabilir. Karındaki sıvı kaybolabilir. Zar yaygın bir alanda olduğu için sadece bazı özel durumlarda cerrahi yapılabilir. Örneğin akciğer zarından köken alan mezotelyomada sınırlı hastalıkta ameliyat yapılır. Ancak batından köken alan hastalıkta ameliyatın yararı çok daha azdır. Bu nedenle genellikle sadece kemoterapi yapılmaktadır.




İyi günler Doktor Bey

Benim babamın temmuz ayında sırt ağrısıyla şikayetleri başladı. Sadece ağrı oldu ama dayanılmayacak ağrı değildi. Kasım ayında teşhis kondu. Brons ca denildi. Omuzda 9-6-5 cm kitle bulundu.  Radyoterapi ve kemoterapi  sonrası kitle küçüldü. Ağrısı çok hafifledi. Doktor ameliyatla alacağız dedi. Çevredeki insanlar da ameliyat etmeyin daha kötü oluyor diye aklımızı karıştırdılar. Kendi profesörümüz kesin ameliyat diyor. Bu konuda bizi aydınlatırsanız çok memnun kalacağız. İkilem yaşamak istemiyoruz böyle önemli bir konuda.kendisinin de haberi olmadığı için bu sorumluluk ağır geliyor. İyi çalışmalar iyi günler diliyorum.

Bir Okur

Sayın Okurumuz,

Babanıza bronş kanseri tanısı koyulduğunu ve aynı zamanda omuz bölgesinde kitle olduğunu belirtiyorsunuz. Bu kitle akciğer kanserine bağlı ise ameliyat nedeni farklılık gösterir. Hastanız hakkında kesin bir yorum yapabilmek için filmlerinin ve patoloji raporlarının görülmesi gerekir. Bu nedenle size bu konuda net bir öneride bulunamayacağım.




Sayın Prof. Dr. Adnan Aydıner,

Bir yakınım ( 52 yaş ) Skuamöz Hücreli inoperabl, EVRE IIIB Akciğer Kanseri nedeniyle tedavi görüyor. Kemik metastazı mevcut değil. Ben Modern tıbbın bir gün mutlaka kanserin tedavisini bulacağına inanıyorum. Size sormak istediğim; Ülkemizde yakın gelecekte GVAX gibi yeni tedavi metotları uygulanabilir mi? IRESSA ülkemizde kullanılmakta mıdır? Diğer bir sorum ise "alternatif tıp ve tamamlayıcı tıp" hakkında. Ben de bir mühendis olarak alternatif tıp yaklaşımlarına şüpheyle yaklaşıyorum, ama tamamen de inkar etmiyorum. Hatta Almanya'da ökse otundan elde edilen bazı bitkisel ilaçların ücretlerinin sağlık sigortası tarafından ödendiğini de biliyorum. Alternatif tıp ilaçları için talep edilen ücretler yaklaşık 3000 $ tutuyor. Dahası bunlara benzer yurt içi ya da yurt dışı kaynaklı pek çok site var. Merak ettiğim bu kişiler yasal yönden takip edilmiyorlar mı? Yaptıkları suç değil mi? Yoksa bu tip tedavilerin Milyonda bir de olsa etkileri var mı?

Adem Cengiz

Sayın Adem Bey,

Alternatif tıp uygulamalarının kanserdeki yeri son derece sınırlı. GVAX ve Iressa alternative tıp ilaçları değil. Bilimsel metodlarla araştırılmış ilaçlar. Iressnın beklenen sonuçları sağlamamasına karşılık, bazı hasta gruplarında kullanılması önerilebilecek bir ilaç. Türkiye’de bir çok hasta kullanmakta. Kadıınlarda, sigara içmeyenlerde, adenokanserde ve özellikle bronkoalveoler karsinomda daha etkili olan bir ilaçtır. GVAX ise henüz araştrıma aşamasında olan bir aşı. Bu nedenle rutin kullanımı yok. Alternatif Tıp ile ilgili ilaçlar konusunda nelere dikkat edilmesi gerektiğini www.adnanaydiner.com adresinden ulaşabilirsiniz. Bu konuda dikkatli olmak, hastanın öncelikle kanıtlanmış tedavileri kullanmasını sağlamak önemli. Alternatif Tıpta kullanılan ilaçlardan bir kısmında yararlı sonuçlar alınabilir. Ancak doğru kişilerde ve uygun olan ajanların kullanılması gereklidir.




Sayın hocam,

ben Denizli SSK Hastanesinde pratisyen hekim olarak çalışmaktayım. Babamda 17.02.2004 tarihinde yassı epitel hucreli undiferansiye akciğer kanseri tespit edildi, mediastende lap var fakat madiastenoskopi yapılmadı. Batın, beyin metastazı yok (tomografi ile). PET yapılmadı. Hemen Cisplatin 1250 m2’den ve Gemzar başlandı. 1.kür 1. ve 8. gün tedavilerini aldı. Bu tedaviyi 2 kür tamamlayıp, 1 kürde kemo-radyoterapi alması ve mediastendeki lap küçültülüp operasyona alınması planlandı. Benim size sorum cisplatin+gemzar doğru protokol mü? Tedavi aldıktan sonra babamın vücudunda kemoterapiye bağlı olduğunu düşündüğüm cilt lezyonları oluştu. Kemoterapi dozu ayarlanmalı mı? Lütfen bana cevap yazarsanız çok sevinirim.

Ö.H.

Sayın Ö.H.,

Geçmiş olsun dileklerimi sunarım. Babanızın evrelemesinde mediastenin nasıl değerlendirildiği açık değil. Genel olarak radyolojik yöntemlerle mediastinal değerlendirme yeterli değil. Ancak bazı özel durumlarda hastanıza uygulanan yaklaşım yapılabilir. Kemoterapi ile eşzamanlı radyoterapi verilecekse gemcitabine kullanımı uygun olmayabilir. Radyoterapi uygulandığı dönemde cisplatinle diğer ajanların kombinasyonu veya tek başına cisplatin daha uygun olacaktır.




Sayın Dr. Adnan Aydıner,

Babam 72 yaşında 55 yıldır günde 1 paket sigara içen birisiydi. Akciğer tomografisinde 4cm lik bir kitle tespit edildi ve karaciğerde metastaz görüldü. Akciğerde yapılan biyopsi sonucunda “küçük hücre dışı –non small cell- karsinom tanısı konuldu. Lokalizasyon: akciğer, sol, periferik makronodül; imnunohistokimyasal inceleme: synaptophysin tümör hücrelerinde negatif. Babamda solunum yetmezliği var. Evin içinde bile hareket ederken nefes nefese kalıyor. Biyopsi sonucunu bugün aldık ve henüz tedavi için bir yol izlemedik. Size bu noktada ne yapmamız gerektiğini sormak istiyorum. Bu hastalıkta tedavi seçenekleri nelerdir? Küçük hücreli olmadığı için tedavi şansının daha yüksek olduğu söyleniyor, bu doğru mudur?

İlginiz için şimdiden çok teşekkür ederim.

Saygılarımla

E.T.

 

Küçük hücreli dışı akciğer kanseri yaygın olduğu takdirde öncelikle kemoterapi yönünden hastanın değerlendirilmesi gerekir. Işın tedavisi bazı durumlarda bu hastalarda uygulanabilir (örneğin beyin metastazında). Kemoterapi verebilmek için hastanın genel durumunun uygun olması gerekmektedir. Yani, gün içinde zamanının yarıdan fazlasını yatak dışında geçiren bir hasta olması gerekir. Diğer önemli bir nokta da organ fonksiyonlarının yeterliliğidir. Sizin hastanızda özellikle karaciğer fonksiyonları önem taşımaktadır. Hastanızın ağrı yakınması varsa nedeni belirlenmelidir. Özellikle kemik metastazının en önemli bulgusu ağrı olmasıdır. Solunum sıkıntısı akciğer zarları arasında toplanan sıvıya bağlı ise sıvının boşaltılması ile hastanız rahatlayacaktır. Hastanızı en kısa zamanda bir medikal onkoloji uzmanına götürmenizi öneririm.




Başa dön

 

 

Tedaviye bağlı yan etkilerle baş etmeye ilişkin sorular

Sayın Prof Dr Adnan Aydıner,

Annem akciğer kanseri tanısı ile kemoterapi ve ışın tedavisi aldı. Tedaviden 4 ay sonra akciğerde tek tarafta sıvı bulundu. Yapılan incelemede kanser hücresi bulunmadı. Bol lenfosit hücresi vardı. Akciğerde de sıvıya bağlı çökme saptandı. Şu anda ne yapalım?

İpek Kır

Sayın İpek hanım,

Akciğerde sıvı toplanmasına neden olabilecek çok sayıda durum vardır. Hastalığın tekrarı, mikrobik hastalıklar (örneğin tüberküloz), kalp yetmezliği birkaç örnektir. Hastanın sıvısı incelenmelidir. Kanser hücresi saptanırsa buna yönelik tedavi başlanabilir. Uzun süreli  sıvının bulunduğu durumlarda akciğerde çökme olabilir. Sıvı tüple boşaltıldıktan sonra bunların bir kısmında akciğer tekrar açılabilir. Hastanızda sıvının nedeni belirlendikten sonra tedavi başlanması uygun olacaktır.

 




 Başa dön


Sayfayı Yazdır !
Kapat !

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir