hemşirelik tanı sıralaması / HEMŞİRELİK TANILARI ve TANI YAZMA

Hemşirelik Tanı Sıralaması

hemşirelik tanı sıralaması

Blog

Hemşirelik Tanı Tipleri

Mevcut (Varolan - Aktüel - Gerçek) Hemşirelik Tanısı

Klinik olarak tanımlayıcı (semptomlar/belirtiler) özellikleri ile doğrulanmış, bireyde varlığı saptanmış problemlerdir.

Hemşirelik Tanısının üç temel unsuru yani problem, etiyoloji ve semptom mevcut hemşirelik tanısında vardır. Üç bölümlü ifadelerdir. Bu ifadeler Türkçe cümle yapısına göre düzenlendiğinde semptom - etiyoloji - problem sırasını izlemektedir.

Örneğin;

Semptom (S): Kaşıntı, ağrı, deride kızarıklık

Etiyoloji (E): İmmobizasyon (Hareketsizlik) ( Pelvis kırığı sonucu)

Problem (P): Cilt Bütünlüğünde Bozulma

Potansiyel Hemşirelik Tanısı

Önlem alınmazsa ortaya çıkabilecek problemleri ifade etmek için kullanılan hemşirelik tanılarıdır.
Problemin henüz semptomları ortaya çıkmamıştır, ancak bireyin tehdit eden bir risk mevcuttur.

Bu risk hemşirenin alacağı önlemlerle ya da yapacağı hemşirelik uygulamaları ile ortadan kaldırılabilir, böylece problem ortaya çıkmaz. Potansiyel hemşirelik tanılarında sorunun (problemin) sonuna riski ya da potansiyeli ifadeleri eklenir.

Örneğin;

Semptom (S): Yoktur (henüz ortaya çıkmamıştır)

Etiyoloji (E): Eklem ağrısı

Problem (P): Fiziksel Harekette Bozulma riski

Potansiyel hemşirelik tanılarında semptom yoktur. Ancak tanımlayıcı özellikler risk olarak mevcuttur.

Yukarıda ki örnekte henüz fiziksel harekette bozulma ortaya çıkmamıştır, ancak etiyoloji ortadan kaldırılmazsa (ağrı) bireyin hareketlerinde bozulma ortaya çıkacaktır.

Eğer bu aşamada sorunun ortaya çıkmasını önleyici girişimler (uygulamalar) yapılır ise fiziksel harekette bozulma olmayacaktır.

Olası Hemşirelik Tanısı

Problemin doğrulanmak ya da dışlanmak için daha fazla bilgiye gereksinim olduğu durumları ifade etmek için kullanılan ifadelerdir.

Kayıtlarında "olası problem" ifadesi belirtildiği zaman, problemin varlığını ispat etmek ya da tamamen dışlayabilmek, yoktur diyebilmek için daha fazla bilgiye ihtiyaç vardır.

Toplanan bilgiler sonucunda ya problemin varlığı kabul edilir, ya da problemin varlığı reddedilir.

Ortak (Kollabaratif) Problem

Hemşire planladığı ve uyguladığı bağımsız hemşirelik uygulamaları ile her problemi çözüme ulaştıramayabilir. Farklı meslek gruplarının bilgisine ihtiyaç duyabilir. Bu tür problemler ortak problem olarak isimlendirilir.

Carpenito (), bir hastalığın, tanı işleminin ya da tedavinin komplikasyonu olarak oluşan ve ekibin diğer üyeleri ile ortak çalışarak bağımlı ve bağımsız hemşirelik fonksiyonları ile önlenebilen, hafifletilebilen ya da çözümlenebilen problemleri "ortak problemler" olarak tanımlamıştır.

Örneğin: Enfeksiyon tanısı hem hemşirenin bağımsız olarak alacağı önlemleri gerektirirken hem de mutlaka enfeksiyon hastalıkları uzmanı bir hekimin önereceği tedavinin uygulanmasını gerektirir.

Tanılar belirlendikten sonra, hemşire öncelikleri belirlemek için, tanıları gözden geçirmelidir. Öncelikleri belirlemek için yaygın olarak kullanılan iki yapı vardır.

Bunlardan biri hasta için tehlike ilişkisinin göz önüne alınmasıdır. Bu yapıyı kullanarak, yaşam tehdidi olan tanı hemşirenin ilk önceliğidir. Sonra yaralanma ya da zarara neden olma potansiyeline sahip olanlar gelir.

Önceliklerin sonuncusu olarak hastanın genel sağlığını yükseltme ile ilgili olanlar ele alınır. Böylece, "Etkisiz Hava Yolu Temizliği" tanısı "Uyku Paterninde Bozulma" tanısından önce gelir, "Uyku Paterninde Bozulma" tanısı ise "Bilgi Eksikliği" tanısından önceliklidir.

Tanıların önceliklerini belirlemek için kullanılan diğer bir yapı Maslow'un () gereksinimler hiyerarşisidir. Bu yapı kullanıldığı zaman, yüksek seviyeli ihtiyaçlar ile yüksek öncelikli hemşirelik tanıları arasındaki ilişki terstir.

Diğer bir ifade ile yüksek öncelikler basit fizyolojik ihtiyaçlar ile ilişkili tanıları verir. Sevgi ve özgüven gibi yüksek seviyeli ihtiyaçlar ile ilişkili tanılar önemli olmasına rağmen düşük önceliklere sahiptir.

Yaşamı tehdit eden durumları ayırt ederek, belirlenmiş öncelikli tanılarda hastaya kapsamlı bakım verilebilir.

Hastanın öncelikli problemlerinin belirlenmesinde, çeşitli sosyokültürel faktörler önemli etkiye sahiptir. Bu nedenle hemşire bu faktörlerin farkına varmakla kalmamalı aynı zamanda hasta bakımı planlanırken bu faktörler de göz önüne alınmalıdır.

Hemşirelik Tanıları ve Tıbbi Tanılar


Hemşirelik tanısı tıbbi tanıdan farklıdır ve asla tıbbi tanı hemşirelik tanısı olarak kullanılmaz.

Aynı zamanda tıbbi tanı hemşirelik tanısının etiyolojisi olarak yazılamaz. Çünkü seçilen hemşirelik uygulamaları etiyolojiyi ortadan kaldırarak / etkisini azaltarak problemi çözer. Ancak hiçbir hemşirelik uygulaması tıbbi tanıyı değiştiremez, ortadan kaldıramaz.

Hemşirelik tanısı ile tıbbi tanı arasındaki en önemli fark hemşirelik tanısının hemşirenin yasal olarak tedavi edebileceği hasta problemlerini kapsamasıdır. Örneğin "apandisit" cerrahi tedavi gerektiren tıbbi bir tanıdır ve hemşirelerin cerrahi tedavi uygulaması yasal değildir.

Apendektomi sonrası hasta için uygun hemşirelik tanısı" lnsizyonel ağrı ile ilişkili etkisiz hava yolu temizliği" olabilir. Çünkü rahatı sağlamak ve önlemek için hemşirelerin derin solunum ve öksürme egzersizinde hastaya yardım etmesi tüm durumlarda yasal olmasından dolayı, hem uygun hem de yasal bir hemşirelik tanısıdır.

Tıbbi tanı, tanı ve tedaviye yetkili hekim tarafından bireyin probleminin belirlenmesi ve tedavi edilmesidir.

Hemşirelik tanısı ise bakım vermeye yetkili hemşire tarafından bireyin sağlığını geliştirme, koruma ve hastalık halinde iyileştirme amacı ile belirlenmiş, hasta problemleridir.

Tıbbi tanı hastalığın patolojik sürecine odaklanmış olmasına rağmen, hemşirelik tanısı hastalık sürecinin bir sonucu olarak, hastanın yaşadığı problemlere / hastalığa verdiği tepkilere odaklanmıştır.

Hipertansiyon, Diabetus Mellutüs gibi hastalıkların belirti, tanı ve tedavi yöntemleri çoğu kez aynı ya da benzer olmasına rağmen, birbirinin aynısı iki birey yoktur.

Hemşirelik tanısı da bireyin hastalığa verdiği tepkilere odaklandığı için bireyden bireye farklılık gösterir. Örneğin hipertansiyon tanısı konmuş bir bireyde hastalık diyeti konusunda "Bilgi Ek-sikliği" tanısı konurken, yine aynı tıbbi tanı konulmuş başka bireyde bu soruna rastlanmayabilir.

Tıbbi tanılarda belirlenmiş tedavi hastalık iyileşene kadar ya da birey üzerindeki etkisi azalana kadar devam ederken, hemşirelik tanısı bireyin sağlık durumu ve hastalığa tepkileri değiştikçe farklılaşır.

BLOG KATEGORİLERİ

Evde Bakım HemşireliğiHemşire Çalışma AlanlarıHastalıklar ve Hemşirelik YaklaşımlarıManşet HaberlerSağlıklı BakımAktualiteMakale & Sağlık HaberleriDoğal BakımGüncel DuyurularSağlık PersonelleriMesleki BilgilerHemşirelik MevzuatıHemşirelik YayınlarıHemşirelik Eğitimi Veren Okullar

NANDA HEMŞİRELİK TANILARI

Nanda Hemşirelik Tanı Listesi

nanda hemşirelik tanıları

FONKSİYONEL SAĞLIK ÖRÜNTÜLERİ ALTINDA GRUPLANMIŞ HEMŞİRELİK TANILARI 

1. SAĞLIĞIN ALGILANMASI 

Beslenmede Güçlenmeye Hazır Oluş 

Evin Bakımını Sağlamada Yetersizlik 

Sağlığı Geliştirme Davranışları Sağlığı Sürdürmede Etkisizlik 

Terapötik Rejimi Etkili Yönetme Rahatta Bozulma 

Akut AğrıKronik AğrıBulantı 

Sosyal İzolasyon 

Terapötik Rejimi Etkisiz Yönetme 

Terapötik Rejimi Etkisiz Yönetme: Aile 

Terapötik Rejimi Etkisiz Yönetme: Toplumsal 

Terapötik Rejimi Yönetmede Güçlenmeye Hazır Oluş 

2. BESLENME METABOLİK DURUM 

Beslenmede Dengesizlik: Gereksinimden Az 

Beslenmede Dengesizlik: Gereksinimden Fazla 

Dentisyonda Bozulma 

Bebeğin Beslenme Örüntüsünde Etkisizlik 

Yutma Bozukluğu 

Gereksinimden Fazla Beslenme 

Potansiyel Sıvı Volüm Eksikliği 

Sıvı Volüm Eksikliği Riski 

Sıvı Volüm Dengesizliği Riski 

Sıvı Volüm Fazlalığı 

Sıvı Dengesini Güçlendirmeye Hazır Oluş 

FONKSİYONEL SAĞLIK ÖRÜNTÜLERİ ALTINDA GRUPLANMIŞ HEMŞİRELİK TANILARI 

3. BOŞALTIM BİÇİMİ

Barsak İnkontinansı 

Diyare 

Gaz Değişiminde Bozulma 

Konstipasyon 

Konstipasyon Riski 

Üriner Boşaltımda Bozulma 

Fonksiyonel İnkontinans 

İdrar Tutamama (Sıkışarak Kaçırma) 

İdrar Tutamama Riski 

Matürasyonel Enürezis 

Refleks İnkontinansı 

Stres İnkontinansı 

Total İdrar İnkontinansı 

Üriner Retansiyonu 

Üriner Eliminasyonu Güçlendirmeye Hazır Oluş 

4. AKTİVİTE EGZERSİZ BİÇİMİ 

Aktivite İntoleransı 

Aktivite İntoleransı Riski 

Cerrahi İyileşmede Gecikme 

Eğlence Aktivitelerinde Eksiklik 

Enerji Alanında Rahatsızlık 

Etkisiz Doku Perfüzyonu (Spesifik); (Serebral, Kardiyo-pulmoner, Renal, GİS, Periferal) 

Fiziksel Mobilitede Bozulma 

Yatak İçi Mobilitede Bozulma 

Sandalyede Transfer Yeteneğinde Bozulma 

Kardiyak Out-put&#;ta Azalma 

Öz bakım Eksikliği Sendromu 

Solunum Fonksiyonunda Bozulma Riski 

Etkisiz Solunum Örüntüsü 

Spontane Ventilasyonu Sürdürmede Yetersizlik 

Uykuyu (kalitesini) Güçlendirmeye Hazır Oluş 

Uyku Örüntüsünde Rahatsızlık 

Uyku Yoksunluğu 

Yorgunluk 

5. UYKU DİNLENME BİÇİMİ 

Uyku biçiminde bozukluk 

Uykusuzluk 

FONKSİYONEL SAĞLIK ÖRÜNTÜLERİ ALTINDA GRUPLANMIŞ HEMŞİRELİK TANILARI 

6. BİLİŞSEL ALGILAMA BİÇİMİ 

Amaçsız Gezinme 

Bilgi Eksikliği 

Bilgi Düzeyini Güçlendirmeye Hazır Oluş 

Çevreyi Yorumlamada Bozulma Sendromu 

Duyusal Algılamada Bozulma 

Düşünme Süreçlerinde Bozulma 

Bellekte Bozulma 

İletişimde Bozulma 

Sözel İletişimde Bozulma 

İletişimde Güçlenmeye Hazır Oluş 

Konfüzyon (Akut-Kronik) 

Unileteral (Bir Tarafı) İhmal Etme 

7. KENDİNİ ALGILAMA- KAVRAMA BİÇİMİ 

Benlik Kavramını Güçlendirmeye Hazır Oluş 

Benlik Kavramında Rahatsızlık 

Beden İmgesinde Rahatsızlık 

Durumsal Düşük Benlik Saygısı 

Durumsal Düşük Benlik Saygısı Riski 

Kronik Düşük Benlik Saygısı 

Bireysel Kimlik Tanımında Bozulma 

Güçsüzlük 

Güçsüzlük Riski 

Ümitsizlik 

Yalnızlık Riski 

8. ROL- İLİŞKİ BİÇİMİ 

Bakım Verici Rolünde Zorlanma 

Bakım Verici Rolünde Zorlanma Riski 

Aile İçi Süreçlerde Güçlenmeye Hazır Oluş 

Aile İçi Süreçlerin Devamlılığında Bozulma 

Disfonksiyonel Aile İçi Süreçleri 

Alkolizm 

Ebeveynlikte Güçlenmeye Hazır Oluş 

Ebeveynlikte Yetersizlik 

Ebeveynlikte Yetersizlik Riski 

Ebeveyn-Bebek-Çocuk bağlılığında Bozulma Riski 

Ebeveynlik-Rol Çatışması 

Emzirmenin Kesintiye Uğraması 

Etkili Emzirme Etkisiz Emzirme Rol Performansında Etkisizlik 

Sosyal Etkileşimde Bozulma 

FONKSİYONEL SAĞLIK ÖRÜNTÜLERİ ALTINDA GRUPLANMIŞ HEMŞİRELİK TANILARI

9. BAŞETME-STRESİ İLE BAŞETME BİÇİMİ 

Adaptik Kapasitede Azalma 

İntrakranial Acı Çekme 

Beklenen Acı Çekme 

Disfonksiyonel Acı Çekme 

Anksiyete 

Ölüm Anksiyetesi 

Etkisiz Bireysel Baş Etme 

Savunucu Baş Etme 

Etkisiz İnkâr 

Aile Baş Etmesini Güçlendirmeye Hazır Oluş 

Aile Baş Etmesi-Ödün Verme 

Aile Baş Etmesinde Yetersizlik 

Baş Etmede Güçlendirilmeye Hazır Oluş 

Etkisiz Toplumsal Baş Etme 

Korku 

Toplumsal Baş Etmeyi Güçlendirmeye Hazır Oluş 

Bebek Davranışının Disorganizasyonu 

Bebek Davranışının Disorganizasyonu Riski 

Bebek Davranışının Organizasyonunu Güçlendirmeye Hazır Oluş 

Kronik Keder 

Otonomik Disrefleksiya 

Otonomik Disrefleksiya Riski 

Post-Travma Sendromu 

Post-Travma Sendromu Riski 

Tecavüz 

Travma Sendromu 

Relokasyon (Taşınma) Stresi 

Relokasyon Stresi Riski 

CİNSELLİK ÜREME BİÇİMİ 

Cinsellik Örüntülerinde Etkisizlik 

Cinsel Disfonksiyon 

İNANÇ VE DEĞERLER BİÇİMİ 

Karar Vermede Çatışma 

Spritüel Distres 

Spritüel Distres Riski 

Spritüel İyilik Halini Güçlendirmeye Hazır Oluş 

Tanımlanan Rejime Uymada Güçlük/ Uyumsuzluk

Hemşirelik Tanılarının Tanımları (NANDA) A--B--C--Ç--D--E--F--G--H--İ--K--L--M N--O--Ö--P--R--S--Ş--T--U--Ü--V--Y--Z (Alfabetik liste) A Acı çekme​:​ Bireyin / ailenin, mevcut / gelecekte kaybedeceklerini anladıkları kayba (kişi, obje, statü, ilişki, fonksiyon kayıpları) karşı fizyolojik ve psikolojik olarak, olağan tepkileri göstermesi. Adaptif kapasitede azalma: intrakranial​: ​Vücuttaki sıvı dinamiğinin bozulması sonucunda her türlü zararlı ve zararsız uyarana karşı beyne giden uyaranların kafada yaptıkları yüksek basınç. Aile başetmesi - ödün verme​: F ​ iziksel, pskikolojik ya da bilişsel kaynakların yetersizliği nedeniyle, içsel ve dışsal stressörleri yönetmekte yetersiz kalmaya tepki olarak yıkıcı davranışlar gösteren ya da bu riski taşıyan bir ailedeki durumdur. Bu tanı genellikle aile üyesi olan bir kişiye yada yakın bir arkadaşa konulmaktadır. Aile başetmesinde yetersizlik​:​ Bireyin içsel veya dışsal olarak herhangi bir stresör ile karşılaştığında stresörü yönetme becerisinde yetersiz kalınması halidir. Aile içi süreçlerde güçlenmeye hazır oluş​: ​Bireyin normalde destekleyici olan, ancak etkili işlev görme yeteneğini etkileyen bir stresör yaşayan ya da bu riski taşıyan kişideki durumdur. Aile içi süreçlerin devamlılığında bozulma​:​ Normalde, destekleyici ve iyi ilişkiler içinde olan aile bireylerinin, bir stresör karşısında bu olumlu ilişkilerin bozulması yada bozulma riski taşıması. Aktivite intoleransı​: ​Fizyolojik, psikolojik ya da çevresel faktörler nedeniyle oksijen tüketiminin / enerji kullanımının artmasına bağlı olarak aktive kapasitesinin değişmesi azalması, hareket toleranssızlığı. Aktivite planlamada etkisizlik​:​ Yapılması gerekmekte olan aktivitelerin yapılmaması veya aktivitelerin oluşturulmaması durumudur. Akut ağrı​: ​Ani ve şiddetli olarak başlayan, altı aya kadar süren sebebine göre baskılanabilen ağrı tipidir. Akut konfüzyon​:​ Bireyin, bilinç, dikkat bellek,aldılama, uyum ya da uyanık olma sıklusunda, psikomotor davranışlarında değişiklik ve global bir bozulmanın aniden başlaması durumu. Akut konfüzyon riski​:​ Bireyin, bilinç, dikkat bellek,aldılama, uyum ya da uyanık olma sıklusunda, psikomotor davranışlarında değişiklik ve global bir bozulmanın aniden başlama riski olması. Algılanan konstipasyon​:​ Bireyin günlük barsak boşaltımını sağlamak için kendi kendine laksatif suppozatuar kullanması. Amaçsız gezinme​:​ Bireyde demans ile beraber amaçsız gezinme / dolaşma, anlamsız konuşma ve tekrarlanan hareketlerin olması. Böylece birey kendine zarar verecek duruma düşer. Ani bebek ölüm sendromu riski​:Ani bebek ölümü; 12 aydan küçük bebeklerde, (genellikle bebek doğduktan sonraki ilk 4 ay içinde) görülen ve sebebi tam olarak açıklanamayan bir durumdur. Ani bebek ölümü ailenin başına gelebilecek en kötü durumdur. Anksiyete​:​ ​Kişinin güvenliği tehtit altında olduğunda, gerginlik endişe ve kaygı hissetmesi durumu. Aspirasyon riski​:​ Sekresyonların katı yada sıvıların trakeobronşial pasaja girme riskinin olması. B Bağışıklık durumunu güçlendirmeye hazır oluş​: ​Kişiyi, toplumu ve aileyi korumak adına bağışıklama veya güçlendirme durumu. Bakım verici rolünde zorlanma​: ​Devamlı bakım gereksinimi olan (özürlü ya da kronik hastalığı) bireye bakım veren kişinin; fiziksel, duygusal, sosyal ya da ekonomik yönden zorlanması durumudur. Bakım verici rolünde zorlanma riski​:​ ​Devamlı bakım gereksinimi olan (özürlü ya da kronik hastalığı) bireye bakım veren kişinin; fiziksel, duygusal, sosyal ya da ekonomik yönden zorlanma riski. Bağırsak inkontinansı​: ​Normal bağırsak alışkanlıklarının değişerek bireyden bağımsız olarak gerçekleşmesi sonucu oluşan durumdur. Baş etmede güçlendirilmeye hazır oluş​: ​Bireyin iyilik halini devam ettirmede yeterli olduğu veya bu konuda güçlendirilmeye istekli davrandığı durumdur. Bebeğin beslenme örüntüsünde etkisizlik​:​ aylık bebeğin emme / emme ve yutma fonksiyonlarını koordine edemediğinden, oral beslenmesinin yetersiz olmasıdır. Bebek davranışının disorganizasyonu​:​ Bebeğin gelişim evresine göre fizyolojik veya davranışsal sistemlerinde farklılaşmanın olduğu durum. Bebek davranışının disorganize olma riski​: ​Bebeğin gelişim evresine göre fizyolojik veya davranışsal sistemlerinde farklılaşma riskinin olduğu durum. Bebek davranışının organizasyonunu güçlendirmeye hazır oluş​:​ ​Bebeğin fizyolojik ve davranışsal sistemlerinin işlevlerinin düzenlenmesidir. Bebeğin davranışlarının doyumlu, istendik düzeyde olmasının sağlanmasıdır. Çevresel uyaranlara daha yüksek düzeyde bir uyum sağlanmaya çalışılmasıdır. Beden imgesinde rahatsızlık​:​ Bireyin, kendi bedenini (fiziksel) algılama biçiminde bozukluk olması / bozulma riski olması. Beklenen acı çekme​: ​Birey için önemli bir kaybın yaşanması ve ardından çekilen acı durumu. Bellekte bozulma​:​ Bireyin, bildikleri / becerilerini hatırlatıldığı halde geçici ya da kalıcı olarak hatırlayamaması. Benlik kavramında rahatsızlık​:​ Bireyin kendine bakışı, düşünce ve duyguları hakkında olumsuz bir değişim yaşaması ya da yaşama riski olması. Bu durum; beden imgesi, ideal benlik, benlik saygısı rol performansı ya da bireysel kimlik tanımında bir değişimi içerebilir. Benlik kavramını güçlendirmeye hazır oluş​:​ Bireyin kendini algılama durumunun yeterli olmasına rağmen kişi daha da güçlendirilebilir durumda olması. Benlik saygısında rahatsızlık​:​ Bireyin kendisi / yetenekleri hakkında olumsuz değerlendirmesi / değerlendirme riski olması. Beslenmede dengesizlik - gereksinimden az​:​ Bireyin, apğızdan beslenebildiği halde, yeterli gıda almama ya da besinlerin metabolik gereksinimi karşılamada yetersiz olması / yetersiz olma riski taşıması (kilo kaybı olabilir, olmayabilir.) Beslenmede dengesizlik - gereksinimden fazla​:​ Bireyin, metabolik gereksinimden daha fazla gıda alması ya da aldığı gıda ile tükettiği enerji arasında dengesizlik olması. Beslenmede dengesizlik - gereksinimden fazla beslenme potansiyeli​:​ Bireyin, metabolik gereksiniminden daha fazla besin alma riski taşımasıdır. Beslenmede güçlenmeye hazır oluş​: ​Bireyin beslenmesinin yeterli olduğu fakat daha da iyi hale getirilebileceği durumda olmasıdır. Bilgi düzeyini güçlendirmeye hazır oluş​: ​Bireyin bir konu hakkında bilgisi olduğunda fakat daha fazla bilgi sahibi olabileceği durumdur. Bilgi eksikliği​:​ Birey / grupların bilgisizlik ya da psikomotor beceri eksikliği nedeniyle durumları ve tedavi planları hakkında bilgi eksikliği olmasıdır. Bireysel kimlik tanımında bozulma​:​ Bireyin, kendisi ile kendi dışındakileriayırmada yetersizlik / yetersiz olma riski. Boğulma riski​:​ Bireyin, boğucu maddeye maruz kalması, soluk alamaması, ve asfeksi riski taşımasıdır. Bulantı​: ​Bulantı, bireyin kusma eyleminden önce (ya da kusma olmadan) batında / epigastriumda, boğazın arkasında dalgalanmalar şeklinde hoş olmayan duygunun algılanmasıdır. Büyüme ve gelişmede gecikme riski​:​ Çocuğun normal büyümesinde bozulma riski taşımasına ​büyümede gecikme riski​ denir. Çocuğun, kendi yaş gruplarına göre verilen görevleri yerine getirme yeteneğinde bozulma / yetersizlik gösterme riski taşımana gelişmede gecikme riski​ denir​. C Cerrahi iyileşmede gecikme​:​ Birey cerrahi girişim için gereken pozisyonda iken, normalde bulunan koruyu tepkilerin kaybına bağlı olarak dokuların zarar görme riskinin olması. Cinsel disfonksiyon​: ​Cinsel işlevlerde doyumsuzluk ve yetersizlik yaşayan veya bu riski taşınması durumu Cinsellik örüntülerinde etkisizlik​: ​Bireyin cinsel yaşamında bir değişiklik ya da değişiklik riski olması. Cinsel sağlık ya da değişiklik riski olması.) Cinsel sağlık; cinselliğin, bedensel, duygusal, entellektüel ve sosyal yönlerin kişiliği ile tişimi ve sevgiyi güçlendiren ve zenginleştiren bir şekilde bütünleşmesidir.) Ç Çevreyi yorumlamada bozulma sendromu​:​ Bireyin aydan daha uzun bir süre bireye zamanında ya da koşullarla devamlı olarak oryantasyon bozukluğunun olması ve koruyucu bir çevreye gereksinimi olması. Çocuk yetiştirme süreçlerinde güçlenmeye hazır oluş​: ​Sağlıklı bir gebelik geçiren ve sağlıklı bir doğum yapan annenin bebek bakımını güçlendirmek istemesi​ D Dayanma gücünde (esneklikte) bozulma​: ​Bireyin karşılaştığı herhangi bir olumsuz duruma olumlu tepki gösteremesi. (Kişinin olayla ilgili baş etme yetisi azalmaya başlamıştır.) Dayanma gücünde (esneklikte) bozulma riski​: ​Bireyin karşılaştığı herhangi bir olumsuz duruma olumlu tepki göstereme riski olmasıdır. Kişinin olayla ilgili baş etme yetisinin azalma gözlemlenir.) Dayanma gücünde (esneklikte) güçlenmeye hazır oluş​: ​Yaşanmış olan olumsuz olay karşısında kişinin yaşadığı olayı olumsuz yorumlamamasının sağlanması. Dentisyonda bozulma​:​ Bireyin diş gelişiminde, dişlenmede veya diş yapısında bozulma olması. Deri bütünlüğünde bozulma​:​ Bireyde, epidem veya derm tabakasının bozulması / bozulma riskinin olması. Deri bütünlüğünde bozulma riski​:​ ​Bireyde, epidem veya derm tabakasının bozulması ve ya bozulma riski olması. Devamlı inkontinans​:​ (Total inkontinans) Bireyin devamlı olarak mesane dolgunluğu / distansiyonu olmaksızın ve farkında olmadan idrar yapması. Dinsel emir ve yasaklara (kurallara) uymada bozulma​:​ ​Kişinin inandığı bir dinin veya mezhebin inançlarını uygulama, ritüellerini yerine getirme durumunda yetersizlik yaşaması. Dinsel emir ve yasaklara (kurallara) uymada bozulma riski​:​ ​Kişinin inandığı bir dinin veya mezhebin inançlarını uygulama, ritüellerini yerine getirme durumunda yetersizlik yaşama riskinin olması. Dinsel emir ve yasaklara (kurallara) uymada güçlenmeye hazır oluş​: ​İnanılan dinin kurallarını (emir ve yasaklarını) yerine getiren ama bu durumu dahada güçlendirmek istenmesi. Disfonksiyonel aile içi süreçler​: ​Aile yapısının ekonomik, fizyolojik, psikososyal fonksiyonlarının kronik olarak bozulması, bu durumun çatışmalara, problemlerin inkârına, problem çözmede etkisizliklere ve krizlere neden olması durumu. Disuse (kullanmama) sendromu​: ​Tedavi amaçlı ya da önlenemeyen kas iskelet sistemi inaktiviteleri sonucu, sistemlerin harab olması ya da fonksiyonlarının değişmesi ya da değişme riski olması. (örneğin; AIDS, müsküler distrofi, multiple skleroz,romotoid hastalıklar, koma vb.) Diyare​:​ Sık sık şekilsiz ve sıvı biçiminde kıvamsız gaita dışkılama. Doku bütünlüğünde bozulma​:​ Bireyin, deri, kornea ya da mukoz membran bütünlüğünün bozulma riskinin olması / bozulması. Durumsal düşük benlik saygısı​:​ Bireyin, önceden olumlu benlik saygısına sahip iken, bir olaya (kayıp, değişiklik) tepki olarak kendisi hakkında olumsuz duygular algılaması. Durumsal düşük benlik saygısı riski​: ​Kendisinde daha önceden olumlu benlik saygısı olmasına rağmen olumsuz bir durum ile karşılaşınca duruma tepki olarak kendisi hakkında negatif duygular yaşayaması. Duyusal algılamada bozulma​:​ Birey / grupların gelen uyarıların miktarını, şeklinde ya da yorumlamasında bir değişim olması / olma riski taşıması. Düşme riski​: ​Hastanın düşmeye yatkınlığın artması ve hastanın düşme korkusu yaşaması durumu. Düşünme süreçlerinde bozulma​: B ​ ireyin, problem çözme, yargılama, algılama, gerçeği değerlendirme ve bilinçli düşünebilme gibi mental aktivitelerinde ya da kişiliğinde bozulma. E Ebeveyn - bebek - çocuk bağlılığında bozulma riski​:​ Bebek ile ebeveyn / bakımından sorumlu birey arasındaki koruyucu, besleyici sürecin, etkileşimin kesintiye uğraması riskinin olması. ​ beveyn / bakım vericinin, hastalık, hastaneye yatma,boşanma, Ebeveynlik - rol çatışması​: E ayrılık vb. nedenlerle ebeveyn rolünde değişme / değişimi algılaması. Ebeveynlikte yetersizlik​: ​(Ebeveyn rolünde yetersizlik) Ebeveyn / ebeveynlerin bakımından sorumlu oldukları çocuk / çocuklarına, büyüme-gelişmeleri için olumlu çevre ve yeterli beslenmeyi sağlamada yetersiz olmaları ya yetersiz olma riski. Eğlence aktivitesinde etkisizlik​: ​Yaratıcı-boş zaman geçirme aktivitelerine karşı ilgi azalması ve bu riskin taşınması. ​Elektrolit dengesizliği riski​: B ​ azı tedaviler, vücuttaki elektrolitlerin normalden fazla yükselmesine (hiper) ve ya azalması​na (hipo) sebep olur. Bu durum elektrolit dengesizliğini beraberinde getirebilir. Emzirmede güçlenmeye hazır oluş​:​ Doğum yapmış bir annenin bebeğini yeterince emzirmesine karşın daha etkili olmasını istemesi. Emzirmenin kesintiye uğraması​:​ Bebeğin durumunun emzirmeye uygun olmaması ya da herhangi bir yetersizlik nedeniyle emzirme sürecinin kesintiye uğramaması. Enerji alanında rahatsızlık​:​ (Enerji alanında bozulma) Bireyi çevreleyen enerji akımının kesintiye uğraması nedeniyle, bedensel ya da ruhsal yönden uyumsuzluk göstermesi. (Not: Bu tanıda, tanımlama ve çözümleme için özel eğitime ihtiyaç vardır.) Enfeksiyon riski​:​ (Enfeksiyon alma riski) Bireyin, endojen ya da eksojen kaynaklı, fırsatçı ya da patojenik ajanların (virus, fungus bakteri, protozoa ya da diğer paraztler) saldırısına uğrma riskinin olması. Enfeksiyon bulaştırma riski​:​ Bireyini protein ya da fırsatçı ajanı başkalarına bulaştırma riski taşıması. Enstrümental öz bakım eksikliği​:​ Bireyin yapması gereken aktiviteleri yerine getirebilmesi için yetersizlik yaşaması veya ev düzenini sağlayabilecek olanaklara ulaşamaması. Etkili emzirme​: ​(Yeterli emzirme) Annenin bebeğini yeterli düzeyde emzirmesi (bu durum bir sorun değil emzirmenin daha etkin bir emzirme düzeyine ulaşma arayışında olan annenin durumunu tanımlamaktadır. Etkisiz emzirme​: ​(Yetersiz emzirme) Annenin ve bebeğin, emzirme süreci ile ilgili olarak, doyumsuzluk ya da güçlük çekmesi durumudur. Etkisiz başetme​: ​Fiziksel, psikolojik, bilişsel davranışlar, kaynakların yetersizliğinden dolayı çevresel ve içsel stres kaynaklarını yönetemeyen ve bu riskin taşınması. Etkisiz doku perfüzyonu​:​ Bireyde, kapiller oksijen düzeyinin azalması ya da azalma riski olması. Etkisiz gastrointestinal doku perfüzyonu riski​: ​Hastanın gastrointestinal sistemdeki oksijenlenmenin olmadığı ve bu riski taşıdığı durumdur. Etkisiz periferal doku perfüzyonu​: ​Bireyde, kapiller oksijen düzeyinin azalması ya da azalma riski olması (Not: Daha önce doku perfüzyonunda değişiklik kapsamında ele alınan, kardiyopulmoner, serebral, renal, gastrointestinal perfüzyon değişikliği ele alınmışken, bu tanı kapsamında sadece ''periferal doku perfüzyonunda değişiklik'' e indirgenmişitr. Bu değişikliğin amacı; Hemşirelerin, periferal doku perfüzyonunda değişiklik durumunu önleyebilme ve kesin çözüm getirebilmeleridir.) Etkisiz inkar​:​ ​(Etkisiz inkar - Sağlığını önemsememe) Bireyin sağlığının bozulduğuna ilişkin belirtilere karşı duyarsız kalması ve sonuçta sağlığının zarar görmemesi. Etkisiz solunum örüntüsü​:​ (Etkisiz soluk alma biçimi) Bireyin, soluk alma şeklinin değişmesi ile ilgili olarak yeterli ventilasyonun olmaması ya da olmama olasılığı. Etkisiz termoregülasyon​:​ (Beden ısısını düzenlemede yetersizlik) Eksternal faktörlerde değişim ya da olumsuzluklar olduğunda , bireyin normal beden ısısını sürdürememesi ya da sürdürememe riski olma olasılığıdır. Etkisiz toplumsal başetme​:​ Toplumun problemlerinin çözümünde ve uyum sağlama etkinliklerinin, toplumun gereksinimlerini ve isteklerinde karşılamada yeterli / tatminkar olmaması durumu. Evin bakımını sağlamada yetersizlik​:​ (Evdeki sorumluluklarını sürdürme ve yönetmede yetersizlik) Bireyin evde kendinin ve ailenin diğer üyelerinin güveli, hijyenik yaşamaya elverişli ev ortamının sağlanmasında ve devamında güçlük çekmeleri yada güçlük çekme riskinin olması F Fiziksel mobilitede bozulma​:​ Yatak içinde hareketin bozulması, yürümenin bozulması, tekerlekli sandalye ile hareketin bozulması, yürümenin bozulması, tekerlekli sandalyeye binme ve inmede zorluklar (sandalyeden yatağa, tuvalete vb.) Bireyin, ekstremitelerindeki patoloji nedeniyle fiziksel hareketin kısıtlanma riski / kısıtlanması tamamen haraketsiz olmaması durumudur. Örneğin bireyin bu durumda hemşirelik girişimleri, fonksiyonlarını düzenlemesi / dahada bozulmaması için önlem almaya yöneliktir. Bireyin yatak içinde hareketlerinin kısıtlanma riski / kısıtlanması durumudur. (Örneğin bilinçsiz terminal dönem) Fonksiyonel inkontinans​: ​Bireyin, psikolojik ve çevresel (odanın tuvalete uzaklığı,mobilyaların yerleşimi, mahremiyetin olmayışı, fiziksel kısıtlılık vb.) faktörlerden dolayı tuvalete yetişemeden idarını kaçırması. G Gastrointestinal motilitede fonksiyon bozukluğu​: ​Hastanın peristaltik hareketlerinde durma, artma veya azalma olması. Gastrointestinal motilitede fonksiyon bozukluğu riski​: ​Hastanın peristaltik hareketlerinde durma, artma veya azalma olma riski taşınması. Gaz değişiminde bozulma​:​ Bireyde akciğer alveolleri ile vasküler sistem arasında oksijen ve karbondioksit gazlarının geçişinin azalması / azalma olasılığının olması. Gelişmede gecikme​:​Kişinin büyümesinde bozukluk olması ya da kendi yaş grubunun gelişimsel görevlerini yerine getirmede bozuklukların olması. Güçsüzlük​:​ Bireyin / grupların, yaşam biçimini, amaçlarını, bakış açısını etkileyen belirli durum ve olaylar üzerinde,kendi kontrolünün olmadığını algılaması. Güçsüzlük riski​:​ Yaşam şeklini, hayata bakış açısını, amaçlarını etkileyen belirli durum ve olaylarda kişisel kontrol yeteneğinin olmama riskinin taşınması. Güçlenmek için desteklenmeye hazır oluş​: ​Bireyin kendini desteleyecek aktivitelere ve değişimlere uyum sağladığı durum H Hava yolunu temizlemede etkisizlik​: ​Etkili şekilde öksürememe sonucunda solunum yolunda sekresyon birikiminin olması ve bununsonucunda kişnin yeterli solunumu sağlayamaması. Hipertermi​:​ Dış faktörler nedeniyle beden ısısının oral olarak 37,8 derece ya da rektal olarak 38,8 dereceden fazla olması / olma riski taşıması durumudur. Hipotermi​: ​Bireyin beden ısısının (rektal), dış faktörlerden etkilenmenin artması sonucu, derece'nin altına inmesi / inme riskinin olması. İ İdrar tutamama riski​: ​Bireyin, birden sıkışarak idrar yapma istemesi ve istemsiz olarak idrar yapma riski taşımasıdır. İdrar tutamama​:​ Bireyin, birden sıkışarak idrar yapma istemesi ve istemsiz olarak idrar yapması. İletişimde bozulma​:​ Bireyin mesaj alma ve verme yeteneğinin azalması / azalma riskinin yüksek olması durumu (örneğin; fikir, düşünce ve isteklerkonusunda, alışveriş yapmada güçlük çekme.) İletişimde güçlenmeye hazır oluş​: ​Bireyin kişiler arası iletişimin iyi olduğu yalnız güçlenmesi yönünde de istekli davrandığı durum. İlişkilerde güçlenmeye hazır oluş​: ​Kişinin duygusal manada veya arkadaşlık anlamında ilişkisinin iyi olması ve bu durumu dahada güçlendirmek istemesi. İnsan itibarının tehlikeye girme riski​: ​Kişinin saygınlığının ve onurunun kaybı riski bulunması. İyileşmede / güçlenmede yetersizlik​: ​Kişide var olan hastalığın belirti vermeden sinsi bir şekilde ilerlemesi sonucu kişinin iyileşmesinde ve güçlenmesinde zorluk yaşanması. İntihar riski​:​ Bireyin, kendini öldürme riskinin bulunması. K Kanama riski​:​ Kanama; kan hacminin azalmasına sebep olan ve sağlığı bozan bir durumdur. Cerrahi operasyonlardan sonrasında bu risk artmaktadır. Kanama riski olabilecek kişiler yakından izlenmeli ve kanama takibi yapılmalıdır. Kan glikozunda değişkenlik (istikrarsızlık) riski​: ​Kan glukoz değerinin normal değer aralığından sapması riski. Karaciğer fonksiyonunda bozulma riski​: ​Karaciğer hastalıklarına yakalanma açısından riskli grupta olunması. Karar vermede güçlük / çatışma​:​ Birey / grupların, risk, kayıp ya da mücadele etmeyi içeren durumunda nasıl bir davranışta bulunacakları konusunda kararsız kalma ya da belirsizlik yaşaması. Karar vermede güçlendirilmeye hazır oluş​: ​Bireyin kendi başına karar verebildiği ama bu süreci daha da güçlendirmek istediği durum. Kardiyak doku perfüzyonunda azalma riski​: ​Bireyin kardiyak yapısının oksijenlenmesinde bozulma riski olduğu durum Kardiyak output’ta azalma​:​ Kalpten pompalanan kanın, bedeb dokularının gereksinimlerini karşılayamayacak kadar azalması ve kalp foksiyonlarında bozukluğa yol açması durumu. Karmaşık acı çekme​:​ Uzamış, yoğun olarak yaşanan ve çözüme ulaşmamış şekilde acı çeken fonksiyon bozulmaları olan kişiye “karmaşık acı çekme” hemşirelik tanısı konulur. Bir kayıptan sonra bütünleşme sağlayamayan kişideki durumdur. Acı çekmeye ve acı çekme sürecine karşı verilen tepkiler kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Kendi kendine beslenmede eksiklik​:​ Kendi kendine beslenmeyen veya kendi kendine beslenmede zorluk çekilmesi. Kendi kendine giyinebilmede eksiklik​:​ Bireyin giyinme yeteneğinde kendini derleme ve toparlamada eksiklik yaşadığı durum Kendi kendine tuvaleti kullanmada eksiklik​: ​Bireyin giyinme yeteneğinde kendini derleme ve toparlamada eksiklik yaşadığı durum. Kendi kendine yıkanmada eksiklik​: ​Bireyin kendi banyo ihtiyacını karşılayamadığı veya hijyen bütünlüğünü koruyamadığı durum. Kendine zarar verme riski​:​ Bireyin, doğrudan kendisine yönelik olarak, zarar verme riskinin bulunmasıdır. Bu durum kendine zarar verme, kendini suistimal etme ve intihar etme eylemlerinden bir ya da birkaçını kapsar. Kendini ihmal etme​: ​Bireyin sağlığını, kültürel aktivitelerini, günlük yaşam aktivitelerini, kişisel bakımını, beslenmesini ve egzersiz programlarını bilerek aksatması veya yapmaması durumu. Kendini sakat etme​: ​Bireyin kendini sakat bırakacak davranışlarda bulunması. Bu tanının konulması için kesinlikle bireyin kendini öldürecek davranışlarda bulunmaması gerekir. Bireyin amacı kendini sakat bırakmaktır. Kendini sakat etme riski​:​ Bireyde, kendini öldürmek amacıyla değil, yararlanmak niyetiyle, kendine yönelik kasıtlı olarak eylemde bulunma riskinin olması. Konfüzyon​:​ Bireyin; nedeni / başlangıcı belirlenemeyen, kavrama, uyum ve dikkatinde bozulma ya da bozulma riski taşıması durumu. Konstipasyon​:​ Kalın barsaklardan sert ve kuru olması nedeniyle yavaş hareketi ve genellikle seyrek dışkılama. Konstipasyon riski​:​ Kalın barsaklardan sert ve kuru olması nedeniyle yavaş hareketi ve genellikle seyrek dışkıseafoodplus.info olması. Kontaminasyon​: ​Çevresel kirleticilere maruz kalma sonucunda kişinin sağlığının olumsuz etkilenmesi durumu. Kontaminasyon riski​: ​Çevresel kirleticilere maruz kalma riskinin olduğu durum. Korku​:​ Bireyde kaynağı belli olmayan tehlikenin algılanması ile ilgili psikolojik ve fizyolojik bozukluklarının olması. Korunmada (savunmada) etkisizlik​:​ Bireyin, hastalık ya da travma gibi internal ya da eksternal tehtidlere karşı korunma gücünde azalma olması. Kronik ağrı​: ​Altı aydan fazla süren ağrı tipidir. Bazı tipleri zaman zaman tekrar eder. Örneğin migren ağrısının bazı tipleride kroniktir. Kanser ağrısı. Kronik düşük benlik saygısı​:​ Bireyin sürekli olarak kendini ve yeteneklerini olumsuz değerlendirmesi. Kronik keder / üzüntü​:​ Bireyin, bir yakınını kaybetmesi / kaybetme riski olduğunda, değişik şiddetle tepki vermesi ve bu durumu devam ettirmesi. Kronik konfüzyon​:​ Bireyin bireysel ve entellektüel özelliklerinde, geri dönüşsüz, uzun süreli ya da ilerleyici bozulma olması durumudur. L Lateks alerjisi tepkisi​:​ Bireyin, latekse immuloglobin E (IgE) aracılığı ile allerjik tepki vermesi. ​ ireyin, latekse immuloglobin E (IgE) aracılığı ile allerjik tepki Lateks alerjisi tepkisi riski​: B verme riski.​ M Metarnal / fetal ikili boyutunda rahatsızlık riski​:​ Hamilelik sürecinde oluşan bir sorundan bebeğinde etkilenmesi durumu. Maturasyonel enürezis​:​ (Gelişimsel enüresis) Çocuğun herhangi bir fizyopatolojik neden olmaksızın uykusunda istemsiz olarak idrar yapması. ​ hlak kurallarına uymakta güçlük çeken ve bu durum sonucu Moral distres / ahlaki sıkıntı​: A psikolojik denge hali bozulan, fiziksel olarak rahatsızlık hisseden, anksiyete ve manevi olarak acı çeken kişinin durumu. N Neonatal sarılık​: ​Bebeğin doğumdan sonraki ilk 24 saatte cilt renginin sarı veya turuncu olduğu durum.​ O Oral müköz membranlarda bozulma​: K ​ işinin oral aktivitesindeki dokuda hasar bulunması durumuna mukozit denir. Mukozit oluştuğu durumda bu hemşirelik tanısı konulur. Orantısız büyüme riski​: ​Kişinin büyümesinde bozukluk olması ya da kendi yaş grubunun gelişimsel görevlerini yerine getirmede bozuklukların olması durumu. Otonomik disrefleksiya​:​ (refleks bozukluğu) T6 düzeyinde veya üzerinde omurilik travması olan ve uyaranlara karşı sempatik sinir sisteminin tepki vermemesi durumu. Hemen durdurulması ve giderilmesi gereken önemli bir durumdur. Gerektiğinde medikal tedavi zorunludur.​ Ö Ölüm anksiyetesi​: ​Kişinin, ölüm ve ya ölüm korkusu ile ilgili olarak üzüntü, endişe ve korku algılama durumu. Öz bakım eksikliği sendromu​:​ (Bireysel bakımda yetersizlik sendromu) Bilişsel ya da motor fonksiyonlarındaki bozukluk nedeniyle günlük yaşam aktivitelerinin (beslenme, temizlik, giyinme, tuvalet araç ve gereçlerini kullanma vb.)yerine getirmede yetersizlik. Özbakımda güçlendirilmeye hazır oluş​:​ ​Kişinin öz bakımını gerçekleştirmede yeterli olduğu fakat daha da fazlasını yapabileceğine inanması​ P Periferal nörovasküler disfonksiyon riski​:​ Bireyin; ekstremitesinde dolaşım, hareket ve duyu bozukluğu olma riskini taşıması. Preoperatif pozisyonda travma riski​:​ Anesteziye karşı olan her zamanki tepkinin değişmesi sonucunda, cerrahi için gereken pozisyonun verilmesinde zarar görme riski taşınması. Bu duruma hastayı yatkın hale getiren risk faktörleri yoktur. Post travma sendromu​: ​Dayanılmayan bir veya birden fazla travmatik olaya karşı, bir aydan daha uzun zamandır devamlı acı çeken kişinin durumu. Kişide uzun süredir acı veren tepkiler mevcuttur. ​ ayanılmayan bir veya birden fazla travmatik olaya karşı, bir Post travma sendromu riski​: D aydan daha uzun zamandır devamlı acı çekme durumu.​ R Rahatta / konforda bozulma​:​ Zararlı uyaranlara tepki olarak gelişen rahatsızlık duygusu. Rahatlığını güçlendirmeye hazır oluş​: ​Bireyin rahatının sağlandığı fakat bu rahatı daha da güçlendirilebileceği durum. Refleks inkontinansı​:​ Bireyin, sıkışma ve mesanede dolgunluk olmadan, istemsiz fakat farkında olarak idrar yapması. Relokasyon (taşınma) stresi sendromu​:​ Bir ortamdan başka bir ortama taşınma sonucu psikolojik ve fizyolojik durumunda rahatsızlıklar yaşanması. Renal perfüzyonda etkisizlik riski​: ​Kişinin böbreklerinde yeteri düzeyde kanlanma olmadığı durum Riskli sağlık davranışları​:​ Bireyin yaşam şeklini ve davranışlarını sağlık durumundaki olumsuz bir değişiklik neticesinde değiştirememesi, sağlığına dikkat etmemesi, sağlık durumunu iyileştirecek ya da koruyacak önlemleri almaması. Rol performansında etkisizlik​: ​Kişinin sorumlu olduğu rolleri ve performansları yerine getirmede yetersiz kaldığı durum.​ S Sağlığı geliştirme davranışları​: ​Bireyin sağlığını yerinde olduğu fakat sağlık düzeyini daha da iyileştirmek istediği durumu. Sağlığı sürdürmede etkisizlik​:​ Bireyin bilgisizlik ve sağlıksız yaşam biçimi nedeniyle sağlığının bozulması ya da bozulma riski olması (sigara içme, fazla beslenme, alkol kullanma, tedavi planını uygulamada yetersizlik.) Sağlığını etkili yönetme​:​ Bireyin bir sağlık sorunu karşısında etkili bir kontrol sağlayıp yeniden sağlığına kavuşabilmesi durumu ​ ireyin herhangi bir sağlık sorununda etkili bir kontrol Sağlığını etkisiz yönetme​: B mekanizması geliştirememesi ve yeniden sağlığına kavuşmakta sorunlar yaşadığı durum Savunucu baş etme​: ​Bireyin kendi öz saygısına yönelik tehditler algıladığı ve algıladığı bu tehditlere karşı bir savunma olarak; doğru olmayan bir şekilde sürekli olarak kendini olumlu değerlendirdiği durum. Sedanter yaşam şekli​: ​Fiziksel hareketliliğin az olduğu bir yaşam şeklini benimse. Serebral doku perfüzyonunda etkisizlik riski​: ​Kişinin beyine giden kan akımında azalmaya sebep olabilecek durum. Sıvı dengesini güçlendirmeye hazır oluş​: ​Bireyin sıvı dengesinin sağlandığı fakat daha da güçlendirilmek istemesi. Sıvı volüm dengesizliği riski​:​ Bireyde, intravasküler, interstisiyel ve intraselüler sıvının azalması / artması ya da birinden diğerine hızlı sıvı geçişi olma riskinin olması. Sıvı volüm eksikliği​:​ Oral sıvı alma yasağı olmayan bireyde intraselüller, interstisiyel ya da vasküler dehidratasyon olması. Sıvı volüm eksikliği riski​:​ Oral sıvı alma yasağı olmayan bireyde intraselüller, interstisiyel ya da vasküler dehidratasyon olma riski taşıması. Sıvı volüm fazlalığı​:​ Bireyde, intrasellüler ve interstiyel sıvı miktarının artması / artma riskinin olması. Solunum fonksiyonunda etkisizlik riski​:​ Bireyde, havanın solunum yollarından akciğerlere ve oksijen - karbondioksit gazlarının, akciğerler ile vasküler sistem arasında değişiminin risk altında olması. Sosyal etkileşimde bozulma​:​ (Sosyal ilişkilerde bozulma) Bireyin, ilişkilerinde olumusuzluk, doyumsuzluk ve yetersizlikalgılaması / algılama riskinin olması. Sosyal izolasyon​:​ Birey / grupların diğerleri ile daha fazla beraber olma gereksinimi ya da istedği olması / algılanması ancak, ilişki kurmanın mümkün olmaması. Sözel iletişimde bozulma​:​ Bireyin konuşma yeteneğinde azalma ya da bozulma riskinin yüksek olması fakat konuşulanları anlayabilmesi. Spiritüel distres​:​ (Manevi sıkıntı) Bireyin hayata anlam katan inanç, ümit ve değerler sisteminde rahatsızlık yaşaması ya da bu riski taşıması. Spiritüel iyilik halini güçlendirmeye hazır oluş​: ​Kişinin inandığı ve benimsediği manevi güçlere göre hayat sürdüğü fakat bu durumu daha da güçlendirmek istediği durum Spontan ventilasyonu sürdürmede yetersizlik​:​ Bireyin, yaşamını desteklemek için yeterli solunum yapamamasıdır. Bu durum kan gazlarının bozulması, zorlu soluk alma ve enerjinin azalması ile ölçülür. Stres inkontinansı​:​ Bireyin, intra-abdominal basınçta artma olduğunda, istemsiz olarak hemen idrarını yapması. Stres yüklenmesi​: ​Karşılaşılan bir takım olaylar sonucunda kişinin bunalması, öfkesini kontrol edememesi, aşırı miktarda stres yaşaması durumu. Ş Şiddet riski​: ​Diğer kişilere ve çevresine yönelik öfkesini kontrol edemeyen, saldırgan davranışlar sergileyen şiddete eğilimi olan kişilerde görülen durumdur. Şok riski​: ​Vücut doku ve organlarına giden kan akımının yetersizleşerek dokulardaki oksijenlenmenin azalması ve bunun sonucunda yaşamı tehlikeye sokabilecek şekilde bozulması.​ T Tanımlanan rejime uymada güçlük​: ​Sağlık personelinin sağlıkla ilgili önerilerine uymak isteyen fakat bu önerilere uymayı engelleyen faktördir. Taşma / tahliye inkontinansı​: ​Kişinin mesanesi tam dolu olduğu halde idrar yapma hissi oluşmaz ve kişi tuvalet ihtiyacını gideremez. Fakat mesane kapasitesinin üzerinde idrar depolandığı zamanlarda bir miktar idrar kaçırma gözlenir bu duruma taşma / tahliye inkontinansı denir. Tecavüz travma sendromu​: ​Kişinin kendi rızası ve isteği olmamasına rağmen zorla, saldırıya uğratarak cinsel tecavüze maruz kalmasına tecavüz denmektedir. Kişide saldırı veya saldırılara maruz kalmaktan dolayı hayatında uzun dönem uyum sağlayamama gözlemlenebilir. Ailenin kültürü ve olaya bakış açısı kişinin bu durumu atlatabilmesinde oldukça önemlidir. Tekerlekli sandalye ile mobilitede bozulma​: ​Kişinin tekerli sandalye ile hareketini sağlamakta güçlük çektiği durumu. Tekerlekli sandalyede transfer yeteneğinde bozulma​: ​Kişinin tekerlekli sandalyeye geçme veya sandalyeden transfer olma sırasında güçlük çekmesi durumu. Travma riski​:​ Bireyin kaza ile doku yaralanması riskinin olması U Unilateral ihmal​:​ Bir tarafı ihmal etme olarakta adlandırılan bu hemşirelik tanısı bireyin, bedenin hemiplejik tarafını ve / veya etkilenen taraftaki objeleri, sesleri, bireyleri görmemezlikten gelmesidir. Uyku kalitesini güçlendirmeye hazır oluş​: ​Kişinin uyku düzenini sağlayabildiği ancak bu durumu daha da güçlendirmek istediği durum. Uyku örüntüsünde rahatsızlık​:​ (Uyku düzeninde bozukluk) Bireyin dinlenme şeklinde nicelik ve nitelik yönünden değişiklik / riskinin olması ve ona rahatsızlık vermesi ya da istenilen yaşam biçimini engellemesi / olumsuz etkilemesi, bu nedenle uykuya geçememesi ya da uyanık uykusuz kalması. Uykusuzluk​: Bireyin uzun süre düzenli ve yereli uyku uyuyamması (Not: Bu en yaygın uyku bozukluğu tipidir ve klinikte çok sık kullanılmaktadır.) Uyku bozukluğu​: ​Kişinin yaşadığı fiziksel ve psikolojik sorunlar nedeniyle, uyku sorunu görülebilir. Bir çok hastalıkta uyku bozukluğu sorun olarak karşımıza çıkar.​ Ü Ümitsizlik​:​ Bireyin amacına ulaşmak, problemlerini çözümlemek için bireysel alternatiflerin olmadığını farketmesi. Ümidi güçlendirmeye hazır oluş​:​ Kişinin bir işi yapabilmesi veya bir işe başlayabilmesi için gerekli olan ümide sahip olduğu durum. Üriner boşaltımda bozulma​: İ​ drar yapma fonksiyonun bozulmasına ya da bozulma riski Üriner eliminasyonu güçlendirmeye hazır oluş​: ​Kişinin üriner boşaltımını sağlayabildiği fakat bu durumu daha da güçlendirmek istemesi.​ V Vasküler travma riski​: ​Hastaya damardan yapılan işlemlerde damar yapısının zarar görme riski. Ventilatörden ayrılmaya disfonksiyonel tepki​: ​Mekanik ventilatöre (solunum destek cihazı) bağlı bireyin destek düzeyinin düşürülmesine veya sonlandırılmasına adapte olamaması ve ayrılma sürecinin uzaması şeklinde ayrılmaya tepki oluşması durumu. veya riski. Vücut sıcaklığında dengesizlik riski​: ​Bireyin beden ısısını 36 - derece olan normal sınırlarında tutmada yetersizlik riskinin olması.​ Y Yalnızlık riski​:​ Bireyin, istediği / gereksinimi olduğunda arkadaş ya da yakınlarına ulaşmada rahatsızlık hissetmesi. Yaralanma riski​: ​Hastanın durumuna bağlı olarak travmaya maruz kalma riskinin artması ve travma nedeniyle yaralanma riskinin (yaralanma, yanık vb.) olduğu durumlar. Yatak içi mobilitede bozulma​: ​Kas-iskelet sistemi hareketsizliği sebebiyle, vücut sistemlerinde giderek daha fazla kötüleşme, vücut fonksiyonlarında değişim veya bozulma riski taşıyan kişilerde görülen durum. Yorgunluk​: ​Bireyin fiziksel ve mental olarak çalışma kapasitesinin azalması, kendini yorgun hissetmesive dinlenmekle yorgunluğunun geçmemesi. Yutma bozukluğu​:​ Bireyin, istemli olarak, sıvı ya da katı besin maddelerini ağızdan mideye geçirememesi durumudur. Yürümede bozulma​:​ Bireyin, istemli olarak, sıvı ya da katı besin maddelerini ağızdan mideye geçirememesi durumudur. Z Zehirlenme riski​:​ Kaza ile zararlı maddelerin, ilaçların sindirimi ya da bu maddelere kaza ile maruz kalma riskinin olması. KAYNAK: Bu içerik​ ​seafoodplus.info​'a aittir. ​Kaynak göstererek​ (seafoodplus.info'a aktif link vererek) alıntı yapabilirsiniz.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir