şunu demeye geldim, 4. kez okuyunca bişi itiraf edicem; Tate'e hayranım, kadın karakter sevmeyen biri olarak sayılı sevdiğim kadın karakterler arsında; ama bu aşağıda bahsettiğim gibi bi son istediğim gerçeğini değiştirmiyor.
ayrıca kitapta ince şeyler varmış. mesela archer'ın ağzından okuduğumuz bölümün birinde archer 'i like kissing you rachel' diyor; hemen sonraki bölümde 'i like kissing you tate'. basit ama şahane bişi bu. böyle deyince kitabı okumamış biriyseniz anlamadınız ama okuduğunuzda ağlıcaksınız.
“I didn’t fall in love with you… I flew.”
her şey bu alıntıyı görmemle başladı goody; yoksa hoover ablayla olağanüstü bir başlangıç yaşamadım umutsuza 3 verdiğim düşünülürse neyse, alıntıyı gördüm, konusuna baktım, günümüzün klasik temalarından başka bir şey değildi.
ama sevdiğim temaydı, başka vaatleri vardı ve ben miles'ın acılarını okumak için sabırsızlanıyordum, huyum batsın.
her şeyden önce bu yıldızları ve favori kitabım olmasını, aşağıdaki nedenler dışında MILES'IN RACHEL'A DUYDUĞU O TARİF EDEMEDİĞİM YOĞUN AŞK VE BEBEKLERİNE BESLEDİĞİ DERİN SEVGİ İÇİN VERDİM. TATE UMRUMDA DEĞİL. YILDIZLARIN HEPSİ KARAKTER BAZINDA MILES'INDIR.
ŞUNU DA BELİRTEYİM, BEN KİTABIN BÖYLE BİTMESİNİ İSTEMEDİM. KİTAP AYNEN ŞÖYLE BİTMELİYDİ: RACHEL'A GÖRÜŞECEK, ONSUZ YAŞAYAMAYACAĞINI ANLAYACAK, AMA TATE'LE OLAMAZ ÇÜNKÜ O RACHEL'A AŞIK. RACHEL'A MUTLULUKLAR DİLEYECEK, ÇÜNKÜ O SÜRTÜK (view spoiler)[ BEBEĞİMİZİ ÖLDÜRDÜN ben hep böyle hatırlarım bla bla bla DİYE TERK EDİP BAŞKASIYLA MUTLU OLUP ÜSTÜNE ÇOCUK YAPABİLİYORSA SEVMEMİŞTİR, (hide spoiler)] MİLES TATE'İ DE BIRAKIP HAYATINA YALNIZ VE SEFİL DEVAM EDECEK. 2. ŞANS KİTAPLARINDA Bİ TANE TAŞŞAKLI YAZAR ÇIKIP BÖYLE YAZAMADI AQ BÖYLE.
konu ne kadar aynı olursa olsun, eğer ki bir yazar, kitabın ve karakterlerin içinde barındırdığı her duyguyu bana hissettirmişse; olmuştur o. eğer ki bir yazar, karakterin tepkilerini karakterin kendine has davranışı olarak bana ispatlamışsa; olmuştur o. eğer ki bir yazar, koyduğu noktaya bile bir anlam yüklemişse; olmuştur o.bunu şunun için diyorum, benim de kimisine bayıldığım kitaplara, dark, erotik, chick-lit fark etmez, açıp baksan: sevişirken kullandıkları cümleler aynı, sevişirken izledikleri yol aynı, kitabı %10luk bölümlere ayırsan o partlarda ne oluyorsa aynı, erkekler aynı, kadınlar aynı, yanlış anlama konuları aynı, aynıaynıaynı.
kitap beni şaşırtmadı. ama(view spoiler)[trafik kazası gerçekten klişe dostum tabi ki herkes tahmin etti. ama şunu bekliyordum:
oh man, delicesine aşıktık, her şeyin üstesinden geldik, sonra olan oldu ve beni suçladı, aşk dahil her şey çirkinleşti, o yüzden tekrar aşık olmayacağım, ama bu seksten uzak olacağım anlamına gelmez, bağlanmadan beceririm, c'mooon beni suçlayamazsın. Değildi. tanrı aşkına, altı yıldır kimseye dokunmamıştı Miles.(hide spoiler)]
işte farklardan biri bu. anlatabiliyor muyum? Miles aynı değildi. Miles'ın pov'undan okuduğum kısımlar mahvetti beni. ağladım. ağladım. ağladım. geberene kadar ağladım. Miles'ın kitabın daha başında delicesine sarhoş olup kapıda yığılmış halindeyken bile ağladım. sonra sigara içtim. içtim. içtim. gecenin bir körü.
o kadar saf anlatmış ki hoover abla, o kadar duru, o kadar derin. o yüzden kapak gayet mantıklı, başta, 'pilot lan bu ne alaka? rüzgarlı bir şey olmalı.' demiştim. noope, fucking alakalı.
"Rachel bana teşekkür etti.
Rachel bana teşekkür etti.
Sanki bunu yaratan o değilmiş gibi.
Rachel delinin tekiydi."
hala aynı fikirdeyim, tate'le yürütemeyip rachel'ı aramalı, onunla tekrar denemeliydi. kahrolası ergenler. sinirleniyorum böyle bir aşk nasıl bitebilir, nasıl unutabilirsin diye.
"bazen aşk Phoenix'e geri taşınıyordu."Miles'ın ne ergenken ne olgunken aklında seks yoktu bundan eminim. okursan anlarsın anca yabancı, yoksa kitabı buraya alıntılamam lazım. tate'e uçmuştu, ama kahrolası inkar kitabın temel taşı tabi ki. sevmek istemesiyle alakalı değildi, kendini tekrar istemesiyle alakalıydı. ve sana basit bir şeyden bahsetmiyorum, sürekli yere çöküp ağlayan bir adamdan bahsediyorum. çekişmesini, bocalamasını gördüm Miles'ın. unut tüm bildiğin ceoları, rockerları, vampirleri
eğer rahatsız edici kitap varsa o bu tarz kitaplar, diğerleri iğrenç. soorryyy im not sorry anyway
mia halayla hoover ablayı karşılaştırdığım bir gerçek. bence ikisi de harika. tüm archer'lara tapıyorum
özenti olmadan farklı yazarların çıkması güzel,
klasik temaları anlam dolu veya farklı işlemeleri güzel. bu yüzden, anlamı yüzünden 5 verdim.kitabın değeri oluyor çünkü.
şöyle de diyebilirim, seksin sattığı bir tüketim piyasasında, kitap sektöründe sayfalık kitapların sayfasının seks olduğunu kimse inkar edemez. bu kitapta, seks sahnelerinin bile bir anlamı, bir mesajı, bir karakteri vardı. ateşli değildi, hüzünlüydü, mutluydu, korkaktı, kafası karışıktı, tedirgindi, ürkekdi, sinikti, hırçındı, dehşet içindeydibunu sanırım kitap nasıldı sorusuna cevap olarak verilen bir haykırış olarak algılanabilir.
ikinci şans kitaplarını, eğer ki geçmişte deli gibi sevmişse/sevmişlerse sevmem. çünkü tek aşkın var olduğuna inanıyorum, yani birini çokçokçok sevebilirsiniz, tek bir kişiye aşık olursunuz, çokçokçok geçer ve başka çokçokçok gelir, bu aşktan sonra da gelebilir. burada rachel çokçokçokçokçok oluyor, tate ise aşk. sanırım. bilmiyorum, o kısım beni sinir ediyor. ah, the only one'lar
paramparça erkekler ve portakal suyu
xoxo
iko
["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>["br"]>