kaynağı değiştir]
Not: Büyükşehir yasası nedeniyle köyler mahalle statüsüne geçtiğinden 'ten itibaren kır nüfusu tabloda yer almamıştır.
* Fotoğraf: Anadolu Ajansı, Kaynak: Yeni Yaşam Gazetesi.
Haberin Kürtçesi için tıklayın
Aydın coğrafyasında kurulan ve kurulmaya devam edilen Jeotermal Enerji Santralleri (JES), bölgede başta incir olmak üzere zeytin ve üzüm üretimine büyük oranda zarar verdi.
İklim krizine bağlı kuraklığın da etkisiyle Türkiye'nin en önemli tarım üretim alanlarından biri olan Aydın'daki tarım faaliyetlerinin gördüğü hasarı anlatan Aydın-Buharkent Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Naim Özdamar, yıllarında Aydın'da yaklaşık bin incir ağacının kuruduğunu söyledi.
Özdamar, Aydın'ı besleyen üç barajdan biri olan Adıgüzel Barajı'ndaki su oranı azlığının Nazilli'nin doğusunu da etkilediğini söyleyerek şöyle dedi:
" yılında Aydın'da yaklaşık bin incir ağacı kurudu. Bu sene kuraklık nedeniyle zeytinde kalite ve rekolte düşüklüğü meydana geldi. Pamuk alanlarında da yeterince su alamadığı için kilo ürün almayı beklediğimiz pamuk alanlarında ortalama miktar kilograma düştü."
Naim Özdamar'ın aktardığı bilgilere göre Aydın'daki JES'ler bir termik santral gibi çalışırken, GWh başına ortalama metreküp su tüketimine neden oluyor.
Buharkent'te bulunan çok sayıda JES, bölgenin hava kalitesini etkilediği gibi yeraltından çekilen ve ağır metaller barındıran akışkanı da çevreye yayarak büyük bir ekolojik yıkıma neden oluyor.
JES'ler yoğun su tüketimlerinin yanı sıra, atık sularının bir kısmının yeraltına deşarj edilmesiyle yeraltı sularını da kirletiyor ve tükenmelerine neden oluyor.
Devlet Su İşleri (DSİ) Bölge Müdürlüğü'nün verilerine göre, Aydın genelindeki barajların doluluk oranı şöyle:
Kasım ayındaki doluluk verileri henüz açıklanmamasına rağmen Aydın'a yeterli miktarda yağış düşmemesi nedeniyle barajlardaki su seviyesinin çok daha aşağıda olması bekleniyor.
Jeotermal hakkındaJeotermal enerji yerin derinlerinde bulunan sıcak bölgelerden yeryüzüne doğru yayılan iç ısı olarak tanımlanıyor. Özellikle yeraltı suları diğer alanlara göre daha çok ısınarak yeryüzüne ulaşıyor ve bu tür alanlar jeotermal alan olarak adlandırılıyor. Yerin bin ile 4 bin metre derinliğinden çekilen jeotermal akışkan bor, cıva, arsenik, kurşun, amonyak, antimuan, lityum, karbondioksit, hidrojen sülfür ve tuz kimyasallarını içeriyor. |
(TY)