Kahve Kola Karışımı Yan Etkileri

Kahve, dünyada en yaygın ve en çok kullanılan içeceklerden biri. Genel kanı taşıdığı çok sayıda bileşen içerisinde özellikle kafein ve türevlerinin yüksek tansiyon hastalarında tansiyonu yükselttiği yönündedir. Ancak bu konuda yapılan bilimsel nitelikte klinik çalışmalar tam bir çelişki ortaya koyuyor. Bazı çalışmalarda kan basıncında hafif bir yükselme bildirilirken, bazılarında herhangi bir değişikliğe yol açmadığı rapor edilmekte. Hatta bir başka çalışmada sanılanın aksine tansiyonu düşürdüğü gözlenmiş. Bu tartışmalara daha net bir açıklama getirebilmek için çok yeni bir çalışmada dört farklı kahve tipinin etkisi hem deney hayvanlarında ve hem de insanlarda araştırılmış.

İncelenen kahve tipleri Arap kahvesi, Türk kahvesi, Amerikan kahvesi ve Çözünür kahve. Deneye başlanmadan herbirinin kafein miktarı ölçülmüş: en yüksek kafein oranı çözünür kahvede çıkmış (yüzde 15 kadar), daha sonra Türk usulü kahve (yüzde 10,1) geliyor. Amerikan kahvesinde yüzde 6,4 ve en düşük miktar ise Arap kahvesinde bulunmuş (yüzde 5,6). Ancak Arap kahvesi koyu hazırlandığından daha yüksek miktarda kahve kullanılıyor. Dolayısıyla da Arap kahvesi içildiğinde diğer kahve çeşitlerine göre vücuda iki misli kafein alınıyor.

Araştırmada deney hayvanları (sıçan), normal tansiyonlu gönüllüler ve orta derecede yüksek tansiyon hastaları kullanılmış. Çalışmada sigara içmeyen kadın ve erkek gönüllü yer almış ve çalışmadan iki hafta önceden başlayarak çalışma süresine kadar kafeinli başka içecek içilmesine izin verilmemiş. Sıçanlara ağız yoluyla uygulandıktan ve gönüllü insanlara da bir büyük bardak kahve içirildikten sonra 2 saat süresince her yarım saatte bir kan basıncındaki değişim ve kalp hızı izlenmiş.

Sonuç ilginç, kahve verildikten sonra gerek normal tansiyonlu ve gerekse hafif yüksek tansiyonlu gönüllülerde ve deney hayvanlarında bir saat içerisinde kan basıncı ve kalp hızında yüzde 10 ile 15 arası belirgin bir düşme gözlenmiş. Aslında kahvenin bu etkileri orta derecede yüksek tansiyon hastalarında daha da belirgin olarak görülmüş. Araştırıcılar kahvenin kan basıncını düşürücü etkisinin muhtemelen kahve içerisinde bulunan polifenolik yapıdaki flavonoit grubu polifenolik bileşenlere bağlı olabileceğini ileri sürüyorlar. Bilindiği gibi flavonoitler yapısal özelliklerine bağlı olarak antioksidan etki gösteriyor.

Kola ile kahveyi aynı anda tüketmek sağlığa oldukça zararlı. Bu yöntem normal durumlarda insanlara oldukça garip gelse de öğrenciler sınav gecelerinde uykularının kaçması için oldukça farklı kullanıyor. 

Fakat kola kahve karışımı oldukça zararlı. Hem kahve hem kolada bulunan kafein oranı ikisinin karışımı sonrası fazlalaşıyor. 

KALBİN BİR NUMARALI DÜŞMANI

Uzun vadede kalp damar hastalıklarına yol açması muhtemel olan fazla kafein alımından kaçınmak sağlık için oldukça önemli bir durum. 

DİŞ HASTALIKLARINA DAVETİYE ÇIKARIYOR

Diğer yandan kola ve kahvenin ikisi de diş hastalıklarına davetiye çıkarıyor. Sarı ve güçsüz dişlere sahip olmak istemiyorsanız bu iki gıdanın tüketimini azaltmalısınız. 

REFLÜYE SEBEP OLABİLİR

Bu karışım tam bir kafein deposu olduğundan sizi bütün gece ayakta tutabilir fakat reflü gibi mide rahatsızlıklarına da yol açabilir. 

Ayrıca alışkanlık haline getirilirse sindirim sistemine de zarar verebilir. 

Çayın dünyada sudan sonra en sık tüketilen içecek olduğunu belirten Prof. Dr. Soy; ‘M.Ö. yılında Çin İmparatoru tarafından keşfedilerek günlük hayata giren çay; özellikle Çin ve Japonya’da uyanık kalmak, çalışmak ve meditasyon amaçlı, öğrenciler ve rahipler arasında popülerlik kazanarak; daha sonra tüm dünyada bilinir ve kullanılır hale gelmiştir.

Kahvenin kökeninin ise Etiyopya olduğuna inanılır. Hikâyeye göre, Kaldi isminde Etiyopyalı bir keçi çobanı, keçilerinin belli ağaçların meyvelerini yedikten sonra daha hiperaktif olduklarını fark eder. Daha sonra manastırlarda rahipler uyanık kalabilmek için kahveyi tüketmeye başlarlar.

Buradan zamanla Arap yarımadasına yayılan kahve; çay gibi, uzun bir süre Doğu kökenli bir içecek olarak kalmıştır ve ancak yüzyılda Avrupa’ya gelmiştir.

Çay ve kahvenin yararları hakkında çok sayıda, birbirine zıt sonuçlanan, çalışma mevcuttur. Bazı araştırmacılar kahvenin Alzheimer ve demansa karşı; bazısı da, Tip 2 diyabete karşı koruyucu olduğunu ifade etmişlerdir. Kahve, yüksek miktarda kafein içeriği nedeni ile havayollarını genişleterek astımlı hastaların tedavisine yardımcı olmakta; kafein beyin damarlarını daraltarak migren ataklarının azaltılmasında işe yarayabilmektedir.

Harvard Halk Sağlığı Okulunun kahvenin sağlık üzerindeki etkileri üzerine yaptığı araştırma sonucunda “sağlık üzerine etkisiz” olduğu ve 6 fincanın üstünde kahve içiminin ölmeye neden olmadığı gibi; uzun yaşamaya da katkısının olmadığı görülmüştür. Yani kahve tiryakisi iseniz telaşlanmanıza gerek yok.

Ayrıca bazı araştırmalarda kahve tüketmenin kolon kanserinden koruyucu olabileceğini iddia etmiştir.

Yine kafeini alınmış (dekaeine) kahvenin romatoid artrite neden olabileceği iddia edilmişitir. Çay için ise durum farklı. Ulusal Kanser Enstitüsü (NIH) verilerine göre çay, antioksidan bir madde olan polifenol bileşikleri içerir ve bu da kanseri önlemede yardımcı olabilir.

Kanser riski üstündeki etkileri yeterince araştırılmamış olsa da; çay, yatıştırıcı ve gençleştirici özellikleri olan tedavi edici bir içecek olarak kabul görmüştür.

Çayın tüm çeşitleri, “Camellia sinensis” adlı bitkinin yaprağından elde edilirler ki hasat sonrasında kurutulma sonucunda oksidize olur; oksidasyon ise kimyasal maddelerin parçalanmasına yol açar. Yapraklarda görülen oksidasyon miktarına göre çay, siyah, yeşil ve beyaz olarak ayrılır.

Polifenoller özellikle yeşil çayda yoğundur.

Yüksek polifenolllü çaylar, sıklıkla sıcak olarak demlenip içilirler. Yeşil çaydaki polifenol, siyah çaydaki theflavinler ve thearubiginler DNA’yı hasarlardan koruyan serbest radikaller içerir. Ancak ihtiyaçtan fazla kahve ya da çay tüketimi çok yüksek miktarda kafein içerdiğinden, anksiyete, taşikardi, çarpıntı, uykusuzluk, huzursuzluk ve bulantıya yol açar. Yüksek miktarda filtre edilmemiş kahve, yüksek kötü kolesterol, LDL ile ilişkili bulunmuştur.

Çay, flour içerdiğinden diş sağlığına yararlı bulunmuştur ancak çok fazla miktardaki çay, çabuk çürüyen dişler ve osteoflorozis riskini artırabilir. Çin, Hindistan ve Sri Lanka kökenli çayların çoğunda yüksek alüminyum ve kurşun içeriği saptanmış olduğundan çay seçiminde dikkatli olmanız gerekir.

Sonuç olarak her şeyi tadında bırakarak, günlük çay ve kahve miktarında ölçünün kaçırılmaması kaydı ile bilinen bir kalp damar hastalığınız da yoksa çay ve kahveyi tüketmeye devam edebilirsiniz’ açıklamasında bulundu.

Çayı Sağlığınıza Zarar Vermeden İçmek İstiyorsanız…

• Yemeklerden hemen sonra içmeyin. Yemeklerden hemen sonra içilen çay, demir emilimini engelleyip anemiye (kansızlık) yol açar. Özellikle kadınların bu konuda daha dikkatli olması gerekir.
• Çayı ana öğünlerde yemekten 1 saat sonra için.
• Şekersiz içmeyi deneyin. Şekersiz çay kilo alımının engellenmesi ve diyabet gelişimini önleme açısından yararlıdır.
• Çayı gün içinde su yerine tüketmeyin. Diüretik etkisi nedeniyle vücuttan su kaybının artmasına yol açar.
• Fazla çay tüketimi tansiyonda yükselme gibi yan etiklere yol açabilir.
• Yatmadan önce çay içmeyin, uykusuz kalabilirsiniz.

İçinde kansere karşı yararlı olan çok sayıda poliaminler içerse de yakın zamandaki bir araştırmada günde bir litre üstündeki çay tüketimi ile kolon kanseri gelişimi arasında ilişki saptanmıştır. Tam kanıtlanmamakla beraber içeriğindeki bazı kanserojen poliaminler neden ile bunun olduğu iddia edilmiştir. Ancak başka çalışmalarda çay ve kolon kanseri arasında ilişki saptanamamıştır.

40 Yılın Hatırına Sağlığınızdan Olmayın!

Genel olarak iyi tolere edilen bir içecek olmasına rağmen, kahvenin de bazı kişiler tarafından dikkatli tüketilmesi gerekir. Kalp ve tansiyon hastaları için çarpıntıya ve kan basıncın da yükselmeye yol açarak zararlı olabilir. Kafeinsiz kahvenin romatoid artrit olarak bilinen iltihaplı romatizmaya yol açtığı iddia edilmiştir. Genetik olarak yatkın bireylerin bu tür kahveyi tüketmemesi önerilir. Kahve ile kolon kanseri arasında ilişki saptanmamıştır. Kahve barsak hareketliliğini arttırıp kanserojenlere temas süresini azaltır diye iddia edilmiştir.

CAS NO
EC NO

Kafein, metilksantin sınıfının bir merkezi sinir sistemi (CNS) uyarıcısıdır. Kafeinin etkilerini açıklamak için bilinen birkaç etki mekanizması vardır. En belirgin olanı, adenosinin reseptörleri üzerindeki etkisini geri dönüşümlü olarak bloke etmesi ve sonuç olarak adenosinin neden olduğu uyuşukluğun başlamasını engellemesidir.
Kafein ayrıca otonom sinir sisteminin belirli kısımlarını uyarır.

Kafein acı, beyaz kristalli bir pürin, bir metilksantin alkaloididir ve kimyasal olarak deoksiribonükleik asit (DNA) ve ribonükleik asidin (RNA) adenin ve guanin bazlarıyla ilişkilidir.
Afrika, Doğu Asya ve Güney Amerika'ya özgü bir dizi bitkinin tohumlarında, meyvelerinde, kabuklu yemişlerinde veya yapraklarında bulunan kafein, yakındaki tohumların çimlenmesini önleyerek onları otçullara ve rekabete karşı korumaya yardımcı olur ve aynı zamanda teşvik eder. Bal arıları gibi seçilmiş hayvanlar tarafından tüketilir. En iyi bilinen kafein kaynağı, Coffea bitkisinin tohumu olan kahve çekirdeğidir.

İnsanlar, uyuşukluk hissini azaltmak veya önlemek ve bilişsel performansı artırmak için kafein içeren içecekler içebilir. Bu içecekleri yapmak için, bitki ürününün suda demlenmesiyle kafein elde edilir, buna infüzyon adı verilir.
Kafein, dünyanın en yaygın tüketilen psikoaktif ilacıdır. Diğer psikoaktif maddelerin çoğundan farklı olarak, kafein dünyanın neredeyse tüm bölgelerinde büyük ölçüde düzenlemeye tabi değildir ve yasaldır.
Kafein, çoğu kültürde sosyal olarak kabul edilebilir ve hatta diğerlerinde, özellikle Batı dünyasında teşvik edildiğinden, aykırı bir değerdir.

Kimyasal ve fiziksel veriler:
Formül C8H10N4O2
Molar kütle g·mol−1
3B model (JSmol)
etkileşimli resim
Yoğunluk 1,23 g/cm3
Erime noktası ila °C ( ila °F) (susuz)[

Kafein, doğal bir pestisit görevi gören çeşitli bitki ve ağaçların tohumlarında, yapraklarında ve meyvelerinde doğal olarak oluşan ksantin alkaloididir.
Kafein kahve, çay ve çikolatanın önemli bir bileşenidir ve insanlarda merkezi sinir sistemi (CNS) uyarıcısı görevi görür. 
Kafein tüketimi, yüksek dozlarda bile, serum enzimlerindeki yükselmelerle veya klinik olarak belirgin karaciğer hasarı vakalarıyla ilişkilendirilmemiştir.

Kafein, üç metil grubunun 1, 3 ve 7 konumlarında yer aldığı bir trimetilksantindir. 
Kafein bir merkezi sinir sistemi uyarıcısı, bir EC * (fosforik diester hidrolaz) inhibitörü, bir adenosin reseptörü antagonisti, bir EC (spesifik olmayan serin/treonin protein kinaz) inhibitörü, bir ryanodin reseptörü olarak bir role sahiptir. 
Kafein bir pürin alkaloidi ve bir trimetilksantindir.

Genellikle %5'e kadar mevcut olduğu çay tozundan veya kafeinsiz kahve imalatının yan ürünü olarak elde edilir; dimetilüre ve malonik asit ile başlanarak sentetik olarak hazırlanır.

Kafein, çay ve kahvede doğal olarak bulunur, ancak ticari ilaç kullanımı için sentetik olarak hazırlanır.

Kafein, yeşil kahve çekirdeklerinden ve çay yapraklarından çözücü ekstraksiyonu ile izole edilir. Zosel yüksek basınçlı ekstraksiyon işlemi, süper kritik karbon dioksit içeren daha karmaşık bir prosedürdür ve hafif, seçici ve toksikolojik olarak güvenli kafeinsizleştirme ile sonuçlanır.

Kafein, tanenleri ve bazı renklendirici maddeleri çökeltmeye yarayan kireç veya magnezyum oksit varlığında su ile kaynatılarak çay veya kahveden izole edilebilir. Filtrasyondan sonra, renk giderici kömür ile muamele edildikten sonra sıcak sudan yeniden kristalize edilen ham kafein. Ticari tedarikin bir kaynağı çay tozu veya çöplerdir. Artan miktarlarda kafein artık "kafeinsiz kahve" imalatında bir yan ürün olarak elde edilmektedir.

KULLANIM ALANLARI:
* İçecekler, ilaç
*Kafein yaygın olarak kullanılan bir maddedir.
Kafein ağırlıklı olarak gıda sektöründe ve ilaç sektöründe kullanılmaktadır (sırasıyla %80 ve %16). Kozmetikte (%3) veya teknik uygulamalarda (%1) daha küçük bir kısım kullanılır. Ayrıca kafein, çeşitli bitki türlerinde (örneğin yeşil kahve çekirdeklerinde % ila %) doğal olarak oluşan bir maddedir.
Kafein, kahve, çay ve kakaoda bulunan bir bileşendir.
*Merkezi sinir ve solunum sistemleri için uyarıcı; kalp ve solunum uyarıcısı; diüretik

Kafein uyarıcı etkileri olan doğal bir kimyasaldır.
Kafein kahve, çay, kola, kakao, guarana, yerba mate ve 60'ın üzerinde başka üründe bulunur.
Kafein, merkezi sinir sistemini, kalbi, kasları ve kan basıncını kontrol eden merkezleri uyararak çalışır.
Kafein kan basıncını yükseltebilir, ancak sürekli kullanan kişilerde bu etkiyi göstermeyebilir.

Kafein, yağ hücreleri üzerinde lipolitik bir etkiye sahiptir, lipitleri parçalayabilir ve yağ asitlerini serbest bırakabilir. Bu yeteneği ve boşaltma özellikleri göz önüne alındığında, kafein cildi sıkılaştırmak ve sıkılaştırmak için kullanılır.
Kafein genellikle selülit ve zayıflamayı hedefleyen vücut ürünü formülasyonlarına ve ayrıca şişkinliği azalttığını iddia eden göz kremlerine dahil edilir. Bileşenleri arasında tanen ve alkaloid metilksantin bulunur.
Kafein, kahve, kola, guana ezmesi, kola fıstığı ve çayda doğal olarak bulunan acı tadı olan, kokusuz beyaz bir tozdur.
Kafein, kafeinsiz kahvenin bir yan ürünü olarak elde edilir.

Kafein, kokusuz ve acı bir tada sahip beyaz bir toz veya iğnedir. 
Kafein çay yapraklarında, kahvede, kakaoda ve kola yemişlerinde doğal olarak bulunur.
Kafein, hafif uyarıcı etkisi ve kendine özgü tat notu nedeniyle alkolsüz içeceklerde kullanılan bir gıda katkı maddesidir.
Kafein, kola türü içeceklerde kullanılır ve diğer alkolsüz içeceklerde %0,02'ye kadar isteğe bağlıdır.

Genellikle birlikte eriyen kokusuz beyaz toz veya beyaz parlak iğneler. 
Sudaki çözeltiler turnusol için nötrdür. Kokusuzdur.

Kafein, Adenozin A1-R ve Adenozin A2A-R'yi bloke eden bir CNS uyarıcısıdır. Kafein ayrıca bir cAMP fosfodiesteraz inhibitörüdür.
Kafein, iskelet kasındaki sarkoplazmik retikulum tarafından Ca2+ alımını ve depolanmasını engeller ve çeşitli kimyasalların neden olduğu apoptoz ve hücre döngüsü etkilerini önler.
Kafein, hücresel DNA onarım mekanizmasını inhibe eder ve anti-inflamatuar özellikler gösterir.
Kafein çay yapraklarında, kahve çekirdeklerinde, kakao çekirdeklerinde, mate yapraklarında, guarana ezmesinde ve kola fındıklarında bulunur.

Bu madde hakkında
Yardımcı bilgi
Kafein, REACH Tüzüğü kapsamında kayıtlıdır ve yılda ≥ 1 ila < ton arasında Avrupa Ekonomik Alanında üretilir ve/veya ithal edilir.

Kafein, tüketiciler tarafından, profesyonel çalışanlar tarafından (yaygın kullanımlar), formülasyonda veya yeniden ambalajlamada, endüstriyel tesislerde ve imalatta kullanılmaktadır.

Tüketici Kullanımları
Kafein şu ürünlerde kullanılmaktadır: kozmetik ve kişisel bakım ürünleri ve parfümler ve kokular.
Kafeinin çevreye diğer salınımı muhtemelen şunlardan meydana gelebilir: iç mekan kullanımı (örneğin makine yıkama sıvıları/deterjanlar, otomotiv bakım ürünleri, boyalar ve kaplamalar veya yapıştırıcılar, kokular ve oda spreyleri) ve işleme yardımcısı olarak dış mekan kullanımı.

Makale hizmet ömrü
ECHA, Kafeinin çevreye salınmasının en muhtemel olduğu yollar hakkında halka açık kayıtlı veriye sahip değildir. ECHA, maddenin işlenip işlenmediğini veya hangi eşyalara işlendiğini gösteren kamuya kayıtlı hiçbir veriye sahip değildir.

Profesyonel çalışanlar tarafından yaygın kullanımlar
Kafein şu ürünlerde kullanılmaktadır: kozmetik ve kişisel bakım ürünleri, laboratuvar kimyasalları ve pH düzenleyiciler ve su arıtma ürünleri. Kafein şu alanlarda kullanılmaktadır: sağlık hizmetleri ve bilimsel araştırma ve geliştirme. Kafein şu maddelerin imalatında kullanılır: kimyasallar. Kafeinin çevreye diğer salınımları muhtemelen şunlardan meydana gelebilir: iç mekan kullanımı (örn. makine yıkama sıvıları/deterjanlar, otomotiv bakım ürünleri, boyalar ve kaplamalar veya yapıştırıcılar, kokular ve oda spreyleri).

Formülasyon veya yeniden paketleme
Kafein şu ürünlerde kullanılmaktadır: kozmetik ve kişisel bakım ürünleri, parfümler ve kokular ve ilaçlar.
Kafein, başka bir maddenin üretimiyle (ara maddelerin kullanımı) sonuçlanan endüstriyel bir kullanıma sahiptir.
Kafein'in çevreye salınması, endüstriyel kullanımdan oluşabilir: karışımların formülasyonu ve malzemelerdeki formülasyon.

Sanayi sitelerinde kullanımlar
Kafein şu ürünlerde kullanılmaktadır: kozmetik ve kişisel bakım ürünleri, laboratuvar kimyasalları, parfüm ve kokular, farmasötikler ve pH düzenleyiciler ve su arıtma ürünleri.
Kafein, başka bir maddenin üretimiyle (ara maddelerin kullanımı) sonuçlanan endüstriyel bir kullanıma sahiptir.
Kafein şu alanlarda kullanılmaktadır: karışımların formülasyonu ve/veya yeniden paketleme, sağlık hizmetleri ve bilimsel araştırma ve geliştirme.
Kafein şu maddelerin imalatında kullanılır: kimyasallar.
Kafeinin çevreye salınımı endüstriyel kullanımdan meydana gelebilir: endüstriyel tesislerde yardımcı maddelerin işlenmesinde, başka bir maddenin daha ileri imalatında (ara maddelerin kullanımı) bir ara adım olarak, işleme yardımcısı olarak ve eşyaların üretiminde.

İmalat
Kafein'in çevreye salınımı endüstriyel kullanımdan meydana gelebilir: maddenin üretimi.

Ürün özellikleri:
Erime Noktası °C
Fiziksel Görünüm Beyaz Toz
Sonuç BP derecesine uygundur
Ağır metaller <20ppm
Kurutma Kaybı <%
Test %99,0 min
Sülfatlanmış kül <%

Kafein, uyarıcı bir ilaç ve geri dönüşümlü bir asetilkolinesteraz inhibitörü görevi görür.
Kafein, beyin kalp infüzyonu (BHI) et suyunda Escherichia coli O H 7'nin inaktivasyonunda önemli bir rol oynar.
Kafein, ultraviyole ışınlamadan sonra fotohasarlardan korunmak için de yararlıdır.

Kafein, 60'tan fazla bitkide doğal olarak bulunan ve uyarıcı etkileri olan acı bir maddedir. Bazı ilaçlara, yiyeceklere ve içeceklere eklenen sentetik kafein de vardır.

Kullanım Alanları:
Alkolsüz içecekler
Enerji içecekleri
Kahve ve Çaylar
Takviyeler
İlaç
pestisit

Kafein, uyarıcı bir ilaç ve geri dönüşümlü bir asetilkolinesteraz inhibitörü olarak işlev gören acı, beyaz kristalli bir ksantin alkaloiddir.
Kafein, bazı bitkilerin tohumlarında, yapraklarında ve meyvelerinde, bitkilerle beslenen bazı böcekleri felç eden ve öldüren doğal bir pestisit görevi görerek değişen miktarlarda bulunur. İnsanlarda kafein, merkezi sinir sistemi uyarıcısı olarak hareket eder, geçici olarak uyuşukluğu önler ve uyanıklığı geri kazandırır.
Kafein bir kalp ve solunum uyarıcısıdır; diüretik. Kafein yeterince yüksek dozlarda toksiktir.
Kafein, rekabetçi olmayan bir asetilkolinesteraz inhibitörüdür.

GRUPLAR / KULLANIMLAR
Lezzet ve Koku, Yiyecek ve İçecek, Gıda Katkı Maddeleri, Endüstriyel Kimyasallar, Farmasötik ve İnce Kimyasallar, Besin Maddeleri

Kafein, çay, kola fıstığı, guarana ve kahvede bulunan doğal olarak oluşan bir kimyasaldır.
Kafein, merkezi sinir sistemini, kalp kasını uyarabilir, solunum sistemini uyarabilir, idrar söktürücü olarak hareket edebilir ve yorgunluğu geciktirebilir. Kafeinin kimyasal yapısı 1,3,7-tri metilksantindir. Modifiye edilmiş bir pürin olarak, substrat olarak adenin veya guanin içeren bileşikleri kullanan enzimlerin bir inhibitörü olarak hareket edebilir.

Kafein dünyada en yaygın tüketilen psikoaktif madde olarak bilinir ve ağırlıklı olarak kahve, çay ve enerji içeceklerinde bulunur.

IUPAC adı 1, 3, 7-Trimetilpurin-2,6-dion olarak da bilinen kafein, C8H10N4O2 kimyasal formülüne sahiptir.
Kafein, kahve ve çay gibi her gün tükettiğimiz yaygın yiyecek ve içeceklerde bulunur. Kahve ve çay yaprakları içlerindeki kafeinin en fazla %5'ini içerir. Kimya laboratuvarlarında kafein, dimetilüre ve malonik asit arasındaki reaksiyonla hazırlanır.

Kafein, çay, kola fıstığı, guarana ve kahvede bulunan doğal olarak oluşan bir kimyasaldır.
Kafein, merkezi sinir sistemini, kalp kasını uyarabilir, solunum sistemini uyarabilir, idrar söktürücü olarak hareket edebilir ve yorgunluğu geciktirebilir. Kafeinin kimyasal yapısı 1,3,7-tri metilksantindir.

Kafein dünyada en yaygın tüketilen psikoaktif madde olarak bilinir ve ağırlıklı olarak kahve, çay ve enerji içeceklerinde bulunur.

Kafein, trimetilksantin adı verilen doğal olarak oluşan bir kimyasal uyarıcıdır. Kafein kimyasal formülü C8H10N4O2'dir.
Kafein bir uyuşturucudur ve aslında amfetaminler, kokain ve eroin gibi daha azılı uyuşturucularla bir takım özellikleri paylaşır.

Kafeinin Kimyasal Yapısı:
Kafein bir alkaloiddir ve birbirine kaynaşmış pirimidindion ve imidazol halkalarından oluşur.
Kafein, pirimidindionun 2 nitrojen atomuna sahip 6 üyeli bir halka olduğu, imidazol halkasının ise 2 nitrojen atomuna sahip 5 üyeli bir halka olduğuna dikkat edilmelidir.

Kafein Kullanımları:
Sporcularda yaygın olarak kullanılan uyarıcılar.
Dermatitte kızarıklık ve kaşıntıyı azaltmak için cilde kafeinli kremler sürülür.
Kafein, enerji içecekleri, alkolsüz içecekler ve diğer içeceklerde bir bileşen olarak kullanılır.

IUPAC adları
1,3,7-dihidro-1,3,7-trimetil-1H-purin-2,6-dion
1,3,7-trimetil ksantin
1,3,7-trimetil-1H-purin-2,6(3H,7H)-dion
1,3,7-trimetil-1H-purin-2,6(3H,7H)-dion 3,7-dihidro-1,3,7-trimetil-1H-purin-2,6-dion
1,3,7-trimetil-2,3,6,7-tetrahidro-1H-purin-2,6-dion
1,3,7-Trimetil-2,6-purindion
1,3,7-Trimetil-3,7-dihidro-1H-purin-2,6-dion
1,3,7-Trimetil-3,7-dihidro-1H-purin-2,6-dion
1,3,7-trimetil-3,7-dihidro-1H-purin-2,6-dion
1,3,7-Trimetil-3,7-dihidro-2H-purin-2,6-dion
1,3,7-trimetilpürin -2,6-dion
1,3,7-Trimetilpurin-2,6-dion
1,3,7-trimetilpürin-2,6-dion
1,3,7-trimetilpirin-2,6-dion
1,3,7-trimetilksantin
1,3,7-Trimetilksantin, Kahve, 3,7-Dihidro-1,3,7-trimetil-1H-purin-2,6-dion, 1,3,7-Trimetil-2,6-dioksopürin, 1, 3,7-Trimetil-7H-purin-2,6-dion, 1,3,7-Trimetilksantin
1,3,7-Trimetilksantin; 3,7-Dihidro-1,3,7-trimetil-1H-purin-2,6-dion
1,3,7-trimetilksantina
1H-Pürin-2,6-dion, 3,7-dihidro-1,3,7-trimetil-
3,7-Dihidro-1,3,7-trimetil-1H-purin-2,6-dion
3,7-dihidro-1,3,7-trimetil-1H-purin-2,6-dion
KAFEİN
Kafein
kafein
Kafein
Kafein
tabut, wasserfrei
Koffein

EŞ ANLAMLI:
1,3,7-TRİMETİL-2,6-DİOKSOPÜRİN
1,3,7-TRİMETİL-3,7-DİHİDRO-PÜRİN-2,6-DİYON
1,3,7-trimetilksantin
3,7-DİHİDRO-1,3,7-TRİMETİL-1H-PÜRİN-2,6-DİYON
3,7-DİHİDRO-1,3,7-TRİMETİL-İH-PÜRİN-2,6-DİYON
7-metilteobromin
KAFEİN
KAFEİN
KAHVE
KAHVE
KAHVE
FEMA
GARANİN
metilteobromit
metilteobromin
İÇİNDE
TIMTEC-BB SBB
1,3,7-Trimetil-3,7-dihidro-1H-purin-2,6-dion
1,3,7-trimetilksantin
1H-Pürin-2,6-dion, 3,7-dihidro-1,3,7-trimetil-