karışmak ingilizce / engage in sth | İngilizce-Türkçe Sözlük - Cambridge Dictionary

Karışmak Ingilizce

karışmak ingilizce

"işe karışmak" kelimesinin İngilizce'e çevirisi

barge , "işe karışmak"ın İngilizce'ye çevirisidir. Çevrilmiş örnek cümle: Ben riskli hiçbir işe karışmak istemiyorum. ↔ I don’t want to be involved in anything dodgy.

  • Glosbe
  • Google

Örnek ekleEkle

Ben riskli hiçbir işe karışmak istemiyorum.

I don’t want to be involved in anything dodgy.

Literature

Bu işe karışmak istiyor musun?

Do you like those odds, Paul?

opensubtitles2

Ben bu işe karışmak istemiyorum.

I don't want to be a part of this.

OpenSubtitlesv3

Bu lanet işe karışmak istemiyorum.

I don't want to get mixed up in this darn thing.

OpenSubtitlesv3

Fadıl işe karışmak istemedi.

Fadil didn't want to get involved.

Tatoeba

İzleyen adamın görevi gözlemek ve rapor etmektir, işe karışmak değil.

The backup man's assignment is to observe and report, not to interfere.

Literature

Clanton'ların ve McLaury'lerin işine karışmak sana bir fayda getirmez.

Nothing good can come from you interfering with the business of the Clantons and the McLaurys.

OpenSubtitlesv3

Hayır, bu işe karışmak istemiyorum.

No no no, I don't wanna be mixed up in this.

OpenSubtitlesv3

Oraya çıkıp da kumanda zincirinden kıdemli bir dişinin çekip işine karışmak istemem.

I don't want to go up the chain of command, get one of the female Elders to intervene.

OpenSubtitlesv3

İnan bana bu işe karışmak istemezsin.

Trust me, you don't want to get involved in this.

OpenSubtitlesv3

Çok şükür ki babam bu işlere karışmak için çok uzakta.

Fortunately my dad is too far away to interfere.

OpenSubtitlesv3

Neden bu işe karışmak zorundalar ki?

Why do they got to be in on this?

OpenSubtitlesv3

Bu işe karışmak istemiyorum.

I don't think I can get involved in this.

OpenSubtitlesv3

Bu işe karışmak istemezsen anlayışla karşılarım.

I understand if you don't want to be involved in this one.

OpenSubtitlesv3

Annem senin işine karışmak istemedi.

Mama didn't want to interrupt your work.

OpenSubtitlesv3

Devlet işlerine karışmak haddime mi?

How dare I meddle with state affairs?

OpenSubtitlesv3

Bu işe karışmak istemiyorsun, öyle mi?

You don " t want to get involved?

OpenSubtitlesv3

Bir başka Aes Sedai’nin eylemlerini sorgulamak da, işine karışmak gibi yasaktı.

Questioning another sister's actions was just as forbidden as interfering with them.

Literature

Tıbbi işlerinize karışmak istemem ancak biz ayrılmak üzere hazırız.

I don't want to Interfere with medical progress, but we're ready to leave.

OpenSubtitlesv3

Tanrının işine karışmak, buna katlanmayacağım.

Interference with God's work, I will not suffer.

OpenSubtitlesv3

Göçmenlik bürosunun işlerine karışmak istemeyiz.

We certainly don't have to help lmmigration with theirs.

OpenSubtitlesv3

Bu işe karışmak istemiyorum.

I don't want no part of this.

OpenSubtitlesv3

Beş polis memurunun bu sabah rüşvet almak ve uyuşturucu işine karışmaktan suçlandığını duyurmaktan üzüntü duyuyorum.

I'm saddened to announce the indictment this morning of five police officers on on charges of bribery and dealing in narcotics.

OpenSubtitlesv3

J'naii'nin iç işlerine karışmak İlk Emir'e karşı gelmek olur.

Interfering with J'naii affairs is against the Prime Directive.

OpenSubtitlesv3

Bazıları, bu işe karışmak istemediklerini öne sürebilirler.

Some might reason that they do not want to become involved.

jw

En kullanışlı sorgu listesi: 1K, ~2K, ~3K, ~4K, ~5K, ~K, ~K, ~K, ~K, ~kK, ~K, ~1M

karışmak

teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

meddle

-

blend
commingle
mix
jumble
intervene
cut in
to join, become a part of
jumble together
intermeddle
concern
to mix (with), be mixed (with); to be dispersed (in)
(kafa) whirl
get mixed
Don't blame me if things go wrong. karışanı görüşeni olmamak to be free from interference, be able to act exactly as one sees fit
combine
interfere
be confused
interfuse
to be responsible for, deal (with), be in charge (of), exercise control (over). Karışma. Mind your own business./Don't interfere. Karışmam
It's none of my business
to flow into (another river)
butt in

-

interlace
be mixed up
to mix, to mingle; to tangle; to interfere, to intervene, to meddle; to become complicated, to be confused; to join (in); (ırmak, vb.) to flow into, to run into; to be involved in
I don't want to have anything to do with it
jumble up
(for water) to become rough or turbid
to interfere (in), meddle (in)
to get mixed up, become confused, become jumbled
commix
meld
concern oneself
amalgamate
mix in
merge
be scrambled
interfere in
join
mess
intervene in
embroil

-

involved in

-

-

step in
confused

-

wander off
move
mess with
join in
butt in on
to be involved in
barge
take
kibitz
be mixed up in
barge in
run into
flow into
admix
mingle
tangle
concerned oneself with
dissolve into
cut into
put one's nose into
welter
strike in
thicken
thrust oneself in

İlgili Terimler

karışma
meddling

-

-

kafası karışmak
Get/be confused, get/be mixed up
kafası karışmak
puzzle
kafası karışmak
be confused
kafası karışmak
get mixed up
kafası karışmak
be mixed up
kafası karışmak
(for someone) to get confused
kafası karışmak
to get confused
kavgaya karışmak
row
kayıplara karışmak
dissolve into thin air
kayıplara karışmak
(for someone) to disappear, not to be seen for some time
kayıplara karışmak
to disappear, to vanish into thin air
söze karışmak
interrupt

-

karışma
interference

-

Karışma
mingling
Kırklara karışmak
to vanish
aklı karışmak
to be confused
tarihe karışmak
to be (as) dead as a dodo, to vanish
tarihe karışmak
to become a thing of the past
birbirine karışmak
jumble
karışma
commingling
karışma
messing
karışma
foul
karışma
weaving
zihni karışmak
confused
zihni karışmak
be confused
zihni karışmak
to be confused
birbirine karışmak
intermingle
karış
butt in

-

karış
horn in
karış
interfering
karış
interfere

-

-

karış
embroil

-

karış
meddle

-

-

karış
meddling

-

-

karışma
amalgamation
karışma
interposition
karışma
interfering
karışma
crosstalk
karışma
involvement

-

karışma
let alone
Karışma
muaşere
arasına karışmak
mix between
birinin işine karışmak
Meddle, interfere, butt in, interlope
işine karışmak
business mix
lafa karışmak
broke in
suça karışmak
Involve in a crime
adam içine çıkmak karışmak
to mix with people
adı karışmak
to be mixed up in (sth bad)
akılı bokuna karışmak
1. to be frightened to death. 2. to be overcome with joy
aralarına karışmak
to mix (with)
at izi it izine karışmak
to be such a confused society that one can't tell the good people from the worthless
ağız burun birbirine karışmak
1. (for one's anger, sadness, or fatigue) to show in one's face. 2. (for one's face) to be battered and bruised
başkasının işine karışmak
to interlope
başından büyük işlere girişmek/karışmak
to undertake things that are beyond one's powers, bite off more than one can chew
birbirine karışmak
intermix
durmadan karışmak
be always interfering
eriyip karışmak
melt into
it izi at izine karışmak
for a situation to be so confused that one can't tell the good people from the worthless
karış
span

-

karış
span, hand span
karış
intermingle
karış
interlope
karışma
embroilment
karışma
mixing; interference" " müdahale; involvement
karışma
med. complication
karışma
intervention
karışma
mixing, mingling
karışma
mixing
karışma
mix

-

-

karışma
interference, meddling
karışma
mixture
karışma
mind your own business
karışma
embrangle
karışma
embranglement
karışma
intervene

-

-

kırkları karışmak
to be born with-in the same forty-day period
lafa karışmak
break in
lafa karışmak
to interrupt, to chime in (with sth), to cut in (on sb/sth), to interpose
lafa karışmak
break into
lafa karışmak
barge in
lafa karışmak
strike in
lâfa karışmak
cut into a conversation
maziye karışmak
to belong to past days
ortalık karışmak
(rebellion, disturbance) to break out
ortalık karışmak
for trouble and violence to break out
söze karışmak
chip in
söze karışmak
interfere in
söze karışmak
chime in
söze karışmak
chop in
söze karışmak
sail in
söze karışmak
barge in
söze karışmak
to interrupt, to chime in (with sth), to chip in (with sth)
tarihe karışmak
vanish
topal eşekle kervana karışmak/katılmak
to try to do something big with woefully inadequate means
vara yoğa karışmak
to poke one's nose into everything
zihini karışmak
to get confused, get muddled up
çoluk çocuka karışmak
to get married and have children
ödü bokuna karışmak
to be badly frightened, be scared out of one's wits

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir