nitelikli tehditin cezası / Tehdit Suçu, Şartları ve Cezası - (TCK )

Nitelikli Tehditin Cezası

nitelikli tehditin cezası

Tehdit Suçu Şartları ve Cezası (TCK )

Tehdit Suçu (TCK )

Toplumda sıkça karşılaşmış olduğumuz tehdit, neredeyse herkesçe günlük konuşmalarımızda cümle içinde dahi geçmektedir. Ancak tehdit içeren bu fiil ve eylemler Türk CezaKanunu tarafından suç olarak görülüp, hüküm altına alınmıştır.

Tehdit, TCK da ‘’ Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle…’’ Olarak geçmektedir.

Suçun Hukuki Şartları

Tehdit eyleminde, kişinin hayatının veya vücut bütünlüğünün tehlikeye maruz bırakılacağının, suç teşkil eden belli bir fiilin işleneceğinin, genel olarak kuvvet kullanılacağının veya herhangi bir kötülüğün, haksızlığın gerçekleştirileceğinin bildirilmesidir.

Tehdit hâlinde kişi, tehdit konusu tecavüzün ileride vuku bulacağı beyanıyla korkutularak, belli bir davranışta bulunmaya zorlanmaktadır, mecbur edilmektedir.

Tehdit suçu, hukuki niteliği itibariyle bir tehlike suçudur. Mağduru korkutmak amacıyla işlenen bir suç olduğu için tehdit teşkil eden söz ve davranışın başka bir somut zarar meydana getirip getirmediğinin önemi yoktur. Ör; ‘’Seni kurşuna dizeceğim’’ sözleri tek başına tehdit suçunu oluşturmaya yeterlidir. Ayrıca o eylemin gerçekleşmesine gerek yoktur.

Burada tehdidin koruduğu hukuki değer, kişilerin huzur ve sükunudur; böylece kişilerde bir güvensizlik duygusunun meydana gelmesi engellenmektedir. Bu nedenle, söz konusu madde ile insanın kendisine özgü sulh ve sükununa karşı işlenen saldırılar cezalandırılmış olmaktadır. Fakat, tehdidin bu maddeyle korumak istediği esas değer, kişinin karar verme ve hareket etme hürriyetidir.

Tehdidin özelliği, kötülüğün gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin, tehdit edenin iradesine bağlı olmasıdıseafoodplus.info konusu kötülüğün gerçekleşip gerçekleşmemesi, gerçekten veya en azından görünüş itibarıyla failin takdirine bağlıdır. Fakat bu, kötülüğün mutlaka tehdit eden tarafından gerçekleştirileceği anlamına gelmez; bir üçüncü kişi vasıtasıyla bu kötülüğün gerçekleştirileceğinin bildirilmesi ile de, tehditte bulunulabilir.

Tehdit suçunun oluşması bakımından tehdit konusu kötülüğün gerçekleşip gerçekleşmemesi, önemli değildir. Tehdidin objektif olarak ciddi bir mahiyet arz etmesi gerekir. Yani, istenilenin yerine getirilmemesi hâlinde tehdit konusu kötülüğün gerçekleşeceği ihtimali objektif olarak mevcut olmalıdır. Sarf edilen sözler, gerçekleştirilen davranış muhatap alınan kişi üzerinde ciddi bir korku yaratma açısından sonuç almaya elverişli, yeterli ve uygun değilse, tehdidin oluştuğu ileri sürülemez. 

Failin söz ve davranışlarının muhatabı üzerinde ciddi şekilde korku ve endişe yaratacak uygunluk ve yeterlilik içerip içermediğinin her somut olayda araştırılması gerekir. 

Objektif olarak ciddi bir mahiyet arzeden tehdidin somut olayda muhatabı üzerinde etkili olması şart değildir. Kişi, fail, objektif olarak ciddi bir mahiyet arzeden söz ve davranışlarla mağduru tehdit etmek istemiş olmasına rağmen; mağdur, bu söz ve davranışları ciddiye almamış olabilir. Bu durumda tehdit yine gerçekleşmiştir.

Tehdit konusu kötülük, mağdura değil de, bir üçüncü şahsa yönelik olabilir. Ancak, bu durumda mağdur ile üçüncü kişi arasında belli bir akrabalık, yakınlık ilişkisi mevcut olmalıdır. 

Tehdit Suçunun Fail ve Mağduru

Bu suç fail bakımından bir özellik göstermez. Herkes, bu suçun faili olabilir.Mağdur açısından da aynı durum söz konusudur.  Ancak belli yahut belirlenebilir bir kişi olması şarttır. Eğer mağdur ferden belirli değilse, genele yönelik bir tehdit söz konusu ise, TCK ’ncı maddenin unsurları oluşmuş sayılamaz. Şartları varsa TCK ’te düzenlenen “Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit” suçu oluşabilir.

Bir diğer husus  bu suçun ruhsal veya fiziki yönden algılama yeteneği gelişmemiş kişilere karşı işlenmesi mümkün değildir. 

Fakat bu kişilere karşı işlenen fiil, bu kişilerin yakınlarını korku ve telaşa düşürmeye elverişli ise yine tehdit suçunun oluştuğundan bahsetmemiz mümkündür.

Basit Tehdit Suçu ve Cezası

Basit tehditte kanun koyucu aşağıdaki gibi yaşama hakkı, vücut bütünlüğü, cinsel dokunulmazlığı, mal varlığı şeklinde ayrım yapmış ve ceza miktarlarını da bu yönde belirlemiştir;

·      Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

·      Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikayeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.

Ayrıca yaşama hakkı, vücut bütünlüğü ve cinsel dokunulmazlığa karşı tehdit suçlarında şikayete tabi kılmadan re' sen de soruşturma ve kovuşturma yetkisi verilmiştir. Ancak malvarlığına yönelik tehdit suçlarında ise mağdurun şikayetine bırakmıştır.

Kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan sağlık personeli ile yardımcı sağlık personeline karşı görevleri sebebiyle işlenen tehdit suçunda, suçun kanundaki cezası yarı oranında arttırılır. Ayrıca hükmedilen hapis cezası ertelenemez. ( sayılı Kanun m)

Nitelikli Tehdit Suçu ve Cezası 

Tehdidin;

a)   Silahla,

Tehdidin silahla işlenmesi, suçun işlenişini kolaylaştırdığı gibi mağdur üzerinde oldukça yoğun bir korku yaratmaktadır. Silahın suçun icrası sürecinde kullanılması şart olmayıp, teşhiri dahi yeterlidir. Hatta bu silahın gerçek bir silah olup olmadığı da bir önem taşımaz. Aslolan mağdur üzerinde yarattığı korkutucu etkidir. Örneğin kuru sıkı tabancayı ya da oyuncak tabancayı gerçek tabanca sanan mağdur yönünden de tehdit suçunun silahla işlendiği kabul edilir.  Silahtan kasıt; ateşli silahlar, patlayıcı maddeler, saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici, delici veya bereleyici alet, saldırı ve savunmada amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanmaya elverişli diğer şeyler anlaşılmalıdır. Yani silah deyince akla sadece tabanca gelmememelidir.

b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,

Mağdurun savunma imkanını zayıflatmakta, failin de belirlenmesini zorlaştırmaktadıseafoodplus.info takmak, tanınmasına engel olacak şekilde makyaj yapmak vs. bu kapsamdadır. Yapılan değişikliğe rağmen mağdurun kendisini tanımış olmasının bir önemi yoktur. 

Aynı şekilde tehdit suçunun imzasız mektupla işlenmesi durumunda da aynı şey söz konusudur. Kim tarafından tehdit edildiğini bilemeyen mağdurun tedirginliği artar, kime karşı ve ne şekilde tedbir alacağını kestiremez. Uydurma isim ve imzalı mektup da bu kapsamdadır.

Yine tehdit suçunun bir kısım özel işaretlerle; mesela mağdurun kapısına kurşun, kesik at kafası bırakmak ya da kapısını kanla işaretlemek suretiyle işlenmesi hâlinde, mağdurun üzerinde daha etkili bir korku yaratılmış olacağı öngörülerek cezanın artırımı cihetine gidilmiştir.

c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,

Suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde mağdur üzerinde korkuyu arttıran bir faktördür. Bu nedenle kanun, birden fazla kişiyle birlikte işlenen tehdit suçuna daha ağır ceza verilmesine gerek görmüştür. Tehdit fiilini işleyen kişi sayısının en az 2 veya daha fazla kişi olması gerekir.

d) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,

Tehdit suçu işleyen kişinin bir örgütün ismini kullanarak mağduru tehdit etmesi halinde ceza arttırımı yoluna gidilir. İsmi kullanılan örgüt, var olan bir örgüt olabileceği gibi, gerçekte var olmayan hayali bir örgüt de olabilir.Örgütün niteliği önemli değildir. Örgüt, dini, siyasi veya bir mafya örgütü olabilir. Örgüt ismi kullanılarak mağdurun korkutulması suçun oluşması için yeterlidir. Örneğin; seni x örgütü tarafından ortadan kaldıracağım..

Yukarıda belirtilen nitelikli hallerle tehdit suçunun İşlenmesi halinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Ayrıca tehdit amacıyla kasten öldürme, kasten yaralama veya malvarlığına zarar verme suçunun işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ceza verilir.

Tehdit Suçunda Uzlaşma Hükümleri

Tehdit suçunun TCK md. /1’de düzenlenen temel şekli, taraflar arasında  CMK hükümleri gereğince uzlaştırma prosedürünün uygulanmasını gerektiren suçlardandır. Uzlaşma kapsamında olan suçlarda, gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında öncelikle uzlaştırma prosedürünün uygulanması, uzlaşma sağlanmazsa soruşturmaya veya yargılamaya devam edilmesi gerekir. Kanun koyucu tarafından yalnız tehdit suçunun basit hali uzlaşma hükümlerine tabi kılınmıştır. Nitelikli tehdit suçu uzlaşmaya tabi değildir.

Tehdit Suçunun Takibi Şikayete Bağlı Mıdır?

Tehdit suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı değildir. Ancak sadece birinci fıkranın devamında bahsedilen Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise suçun takibi şikayete bağlıdır.

Tehdit Suçlarında  zamanaşımı süresi 8 yıldır

Tehdit Suçu ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, tehdit suçu açısından da seafoodplus.infoğdur, tehdit suçu nedeniyle genellikle doğrudan maddi bir zarara uğramaz. Bu nedenle hükmün açıklanamsının geri bırakılması kurumunun bu suç açısından uygulanabilmesi için zararın giderilmesi koşulu aranmaz.

Tehdit Suçu Cezasının Ertelenmesi veya Adli Para Cezasına Çevrilmesi

Tehdit suçu nedeniyle ceza mahkemesi tarafından hükmedilen hapis cezası, belli koşullarda adli para cezasına çevrilebilir.

Tehdit suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezasının ertelenmesi de mümkündür.

Tehdit Suçunda Görevli ve Yetkili Mahkeme

Tehdit suçu bakımından görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleridir. Yetkili mahkeme bakımından CezaMuhakemesi Kanunu’nda yer alan yetki kuralları gereği, suçun işlendiği yer mahkemesi yetkili mahkeme olacaktır.

Tehdit Suçu Avukatı

Tehdit suçları niteliği itibariyle asliye cezalık suçlardan olması nedeniyle muhakkak bir ceza avukatıyla birlikte savunmanızın yapılması lehinize olacaktır.Çalışacağınız asliye ceza, tehdit suçu davalarına bakan avukatın nerede olduğunun ya da suçun nerede işlendiğinin hiçbir önemi yoktur. DavanızBakırköy, Çağlayan, Kartal, Ankara yada İzmir adliyesinde görülmesi fark yaratmamaktadır. Burada önemli olan kriter çalışacağınız avukatın etkin bir şekilde savunma yapmasıdır. Bu yüzden arama yaparken ceza avukatı İstanbul, ceza avukatı Bakırköy, ceza  avukatı Çağlayan, ceza avukatı Kartal diye arama yapmanıza gerek yoktur.

Tehdit Suçu Cezası (TCK ) &#; Cezası ve Dava Süreci Hakkında

Tehdit suçu, Türk Ceza Kanunu’nun “Hürriyete Karşı Suçlar” başlığı altında madde ’da düzenlenmiş bir suç olarak karşımıza çıkmaktadır. TCK ’ya göre, bir başkasını, kendisinin ya da yakınının hayatına, cinsel dokunulmazlığına veya vücuduna karşı bir saldırı gerçekleşeceğine dair tehditte bulunan kişi cezalandırılacaktır. Tehdit, malvarlığına karşı da gerçekleştirilebileceği gibi sair bir kötülükte bulunulacağına dair de gerçekleştirilebilir.

Tehdit suçu ile korunmak istenen hukuksal yarar, bireyin iç huzuru ve hukuksal güvenlik duygusudur. Çünkü tehdit altında bulunan bir kimsenin iç huzuru ortadan kalkacak ve kendini güvende hissetmesi mümkün olmayacaktır. Dolayısıyla TCK düzenlemesi ile korunması hedeflenen hukuksal yarar öncelikli olarak bireyin iç huzurudur dememiz yerinde bir tespit olacaktır. 

Tehdit suçunun özelliklerine baktığımız zaman şunu söyleyebiliriz ki bu suç genel ve tamamlayıcı bir suçtur. Bazı suçlarda cebir veya tehdide başvurulması suçun unsurunu ya da nitelikli halini oluştururken bu suçta öyle bir durum söz konusu değildir; tehdit suçun maddi unsurudur. Tehdit suçu, soyut tehlike suçu olması sebebiyle suçun oluşmuş olduğunu söyleyebilmemiz için salt bir kötülüğün karşı tarafa bildirilmiş olması yeterlidir; zarar neticesinin gerçekleşmesi aranmamaktadır. Aynı zamanda tehdit suçu salt hareket suçudur.

Tehdit suçunun faili herkes olabilir. Suçun mağduru da herkes olabileceği gibi mağdurun belirli ya da belirlenebilir bir veya birden fazla kişi olması gerekmektedir. Mağdurun belli ya da belirlenebilir olmadığı durumlarda halk arasında korku ve panik yaratma amacıyla tehdit suçunun ( TCK m) hükümlerine başvurulması mümkün olabilmektedir. Tehdit suçu salt hareket suçu olması sebebiyle teşebbüsün mümkün olduğunu söylemek doğru olmayacaktır. Fakat eğer icra hareketleri bölünebilir nitelikteyse bu durumda teşebbüs konusu gündeme gelecektir.

Örneğin, mektupla bir kişiyi tehdit etme olayında olduğu gibi mektubun mağdura ulaşmadan ele geçirilmesi halinde teşebbüsün varlığından söz edebiliriz. Ayrıca tehdit, cinsel saldırı ve yağma gibi bir başka suçun unsuru ya da nitelikli hali olarak öngörülmüşse bu durumda bileşik suçta bahsedilir ve dolayısıyla tehditten dolayı ayrıca ceza verilmez. Tehdit suçunun zincirleme suç biçiminde işlenmesi mümkün olduğundan aynı mağdura karşı birden çok tehdit gerçekleştirilmesi halinde zincirleme suç hükümleri uygulanır. Tehdit suçu iştirak açısından herhangi bir özellik göstermez; suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesi TCK tarafından nitelikli hal olarak kabul edilmiştir.

Tehdit Suçunun Cezası

Tehdit suçunun cezası TCK ’da belirtilmiş olup suçun nitelikli hali temel halinin işlenmesi durumunda verilecek olan ceza miktarları farklılık göstermektedir. TCK m/1’de belirtilmiş olan tehdit suçunun temel halinin işlenmesi durumunda faile 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilmektedir. Fakat aynı maddenin ikinci cümlesinde belirtilmiş olan malvarlığına karşı tehditte bulunma ya da sair bir kötülük edeceğine dair tehditte bulunma suçunun işlenmesi durumunda ise fail, 6 aya kadar hapis cezasına veya adli para cezasına çarptırılacaktır.

Tehdit suçunun TCK m/2’de dört bent halinde belirtilmiş olan nitelikli hallerinden birinin işlenmesi durumunda ise cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren nitelikli halin varlığından söz etmemiz gerekecektir. Bu durumda fail hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına hükmolunmaktadır. TCK m/3’te ise farklı bir duruma değinilmiştir. Bu fıkraya göre, tehdit maksadıyla kasten öldürme, kasten yaralama ya da malvarlığına zarar verme suçunun işlenmiş olması durumunda tehdit suçunun yanı sıra ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunacaktır. Eğer tehdit suçu, terör amacıyla bir terör örgütü çerçevesinde işlenirse o zaman terör suçu gündeme gelecektir ve cezanın ağırlaştırılması gerekecektir.

Tehdit Suçu Unsurları

Tehdit suçunun manevi unsurunu incelediğimiz zaman şunu belirtmeliyiz ki bu suç, genel kastla işlenebilen bir suçtur. Fakat suçun olası kastla da işlenmesi mümkündür ve böyle bir durumda faile verilecek olan ceza indirilmektedir. Aynı zamanda fail, hakkı olan bir husus yapmakla tehdit ettiğini zannediyorsa bu durumda kusurlu sayılmayacaktır. Tehdit suçunun maddi unsuru ise mağdurun ya da yakınlık duyduğu üçüncü bir kişinin TCK m’da sayılmış olan hukuksal değerlerine bir zarar verileceği ya da başka bir kötülük yapılacağının mağdura bildirilmesidir. Yani tehdidin gerçekleşmiş olduğunu söylememiz için failin iradesine bağlı olarak gelecekte bir kötülük yapılacağı mağdura bildirilmiş olmalıdır. Dolayısıyla geçmişe dönük herhangi bir bildirim sonucunda TCK oluşmayacaktır.

Gelecekte uğratılacağı belirtilen zarar eğer gerçekleştirilebilir bir niteliğe sahip değilse böyle bir beyan mağdur üzerinde de korku yaratmaya elverişli olmayacağından dolayı tehdit suçundan bahsedilemez. Batıl inançlara dayanılarak mağdurun bir kötülüğe uğratılacağının beyanı halinde de tehdit suçu oluşmayacaktır. Dolayısıyla tehdide konu olan hukuksal değerlere yönelik saldırılar mutlaka gerçekleştirilebilir olmalıdır. Fakat bu saldırının bizzat fail tarafından gerçekleştirilecek olması suçun oluşumu açısından bir önem arz etmez. Yani söz konusu saldırı bir üçüncü kişi tarafından da gerçekleştirilebilir.

Tehditte mağdurun ya da yakınının uğratılacağı bildirilen zararın belirli olması gerekmektedir. TCK ’nın oluşması için söz konusu zararın gerçekleşmesi halinde bir suçun meydana geliyor olması gerekmemekte; uğratılacağı bildirilen zararın haksız olması yeterli kabul edilmektedir. Bunların yanı sıra tehditten söz edebilmemiz için kötülüğün gerçekleştirileceğinin karşı tarafa bildirilmiş olması gerekmektedir. Eğer kötülük içeren beyan fail değil de bir başkası tarafından failin iradesi dışında iletilmişse bu durumda tehdit suçu oluşmayacaktır. Örneğin, bir arkadaş grubu içerisinde Ahmet’in Mehmet’i sevmemesinin sonucu olarak “Mehmet’i gördüğüm yerde döveceğim” demesi halinde eğer gruptan Mehmet’i tanıyan bir kişi bunu ona iletirse bu durumda tehdit suçu oluşmayacağından Ahmet’in cezalandırılması da söz konusu olmayacaktır.

Tehdit Suçunun Nitelikli Halleri

Tehdit suçunun nitelikli halleri TCK m/2’de belirtilmiş olup belirtilen nitelikli hallerden birinin var olması durumunda faile verilecek olan hapis cezası 2 yıldan 5 yıla kadar olmaktadır. Söz konusu nitelikli hallerden ilki tehdit suçunun silahla işlenmesidir. Diğer bir nitelikli hal ise tehdit suçunun kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle işlenmesidir. Buradan anlaşılması gereken, suçun failinin dış görünüş bakımından kim olduğunun bilinmemesini sağlayacak bir biçime gelmiş olmasıdır. Kar maskesi takılması ya da takma sakal kullanılması bu duruma örnek verilebilir. Eğer tehdit suçu iştirak halinde işleniyorsa tüm suç ortaklarının kendilerinin tanınmayacak hale sokmasına gerek yoktur. Diğer failler tanınıyor olsa bile bir fail kendisini tanınmayacak hale sokmuşsa hepsi bu nitelikli halden dolayı yargılanacaktır.

Tehdit suçunun bir diğer nitelikli hali ise suçun imzasız bir mektupla işlenmesidir. TCK /2’ye göre nitelikli halin uygulama alanı bulması için mektubun ve bu mektubun “yazı” ile yazılmış olması şartı arandığından dolayı telefon aracılığıyla tehdit bakımından bu nitelikli halin uygulanması mümkün olmayacaktır. Fakat, bu mektubun içerisinde imza olmamasına rağmen kimin tarafından gönderildiği anlaşılıyorsa nitelikli hali uygulamak söz konusu değildir. Failin, sonradan yapılmış olan araştırmalar sonucundan tespit edilmiş olması nitelikli halin uygulanması açısından bir önem taşımaz. Tehdit suçunun bir diğer nitelikli hali ise suçun özel işaretlerle işlenmiş olmasıdır. Buna örnek olarak mağdurun kapısına ölüm işaretinin çizilmesi ya da mağdurun evinin önüne kafatası bırakılması verilebilmektedir. Tehdit suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi de TCK bakımından nitelikli hal olarak karşımıza çıkmaktadır. Tehdit suçunun son nitelikli hali ise, suçun var olan ya da varsayılan suç örgütlerinin oluşturmuş oldukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi halidir. Bu konuyu ayrı bir başlık altında tekrar ele alacağız.

Basit Tehdit Nedir?

Basit tehdit, TCK m/1’de belirtilmiştir. Suçun basit halinde mağdurun haksız bir zarara uğratılacağı tehditi gerçekleştirilmiştir, fakat mağdurun uğrayacağı zarar ağır bir zarar değildir. Basit tehdit suçu yaşam hakkına ya da malvarlığı hakkına yönelik olarak gerçekleştirilmektedir. Malvarlığı, ekonomik değere sahip olan her türlü menkul ve gayrimenkuller ile işletmeleri kapsamaktadır. Örneğin, mağdura “Senin arabanı yakacağım” diye beyanda bulunmuş olan fail tehdit suçunun basit halini işlemiş olacaktır. Basit tehdit suçunun oluşması durumunda mağdurun şikayeti üzerine faile 6 aya kadar hapis cezası ya da adli para cezası verilmektedir.

Sözlü Tehdidin Cezası Nedir?

TCK ceza türü ve sürelerini tehdit suçunun işleniş biçimleri bakımından farklı düzenlemiştir. Dolayısıyla sözlü tehdidin cezası tehdit konusuna göre değişmektedir. Kişi hayata, vücut veya cinsel dokunulmazlığa yönelik bir saldırıda bulunacağından bahisle tehditte bulunmuş ise altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak bir kimseyi malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehdit etmiş ise sözlü tehdidin cezası altı aya kadar hapis veya adli para cezası olacaktır. 

Tehdit Suçu ve Kavga Sırasında Söylenen Sözler

TCK failin karşı tarafı korkutması yoluyla işlenmektedir. Bu korkutma, mağdurda korkuya yol açacak bir eylemin ileride gerçekleştirileceğinden bahisle yapılmaktadır. Bu anlamda tehdit suçu işlenmiştir diyebilmemiz için bahse konu eylemin uygunluk, elverişlilik ve yeterlilik koşullarını sağlamış olması gerekmektedir. Tehdidin kasten işlenen suçlardan olması dolayısıyla sayılan koşulların yanında failin eyleminde kast unsuru da aranacaktır. Yani fail tehdit suçu oluşturan eylemi gerçekleştirirken bilerek ve isteyerek hareket etmelidir.

Kavga sırasında söylenen sözler kişinin o anki duygu durumu ile düşünülmeden sarf edilen sözlerdir. Kişi bu anlamda birçok tehdit içerikli ifade kullanmış, küfretmiş olabilir. Ancak tehdit suçu Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere kavga sırasında söylenen sözler çoğunlukla kızgınlıkla söylenmiş olup yapılması mümkün olmayan ifadeler barındırmaktadır. Bu durumda kast unsuru gerçekleşmeyeceği gibi eylemin gerçekleştirilmeye elverişli olduğu da söylenemeyecektir. Fakat söylemlerin tehdit suçunun işlenmesi için anılan şartları sağlaması halinde kavga sırasında söylenmesi kastı ortadan kaldırmayacaktır. Bu durumda kavga sırasında kızgınlıkla söylenen sözler için yalnızca indirim söz konusu olabilecektir.

Nitelikli Tehdit Suçu ve Cezası

Nitelikli tehdit suçu TCK maddesinin 2.fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre tehdidin nitelikli halleri şunlardır:

-Silahla

-Kişinin tanınmayacak bir halde olması halinde, imzası mektup yoluyla veya özel işaretlerle

-Birden fazla kişi tarafından birlikte

-Suç örgütlerinin oluşturduğu korkutucu güçten yararlanarak işlenmesi.

Kanun koyucunun bu düzenlemeyi yapmasındaki amaç tehdit suçunun nitelikli hallerinin mağdurda uyandırdığı korku ile savunmasızlık halidir. Bu hallerde failin korkutma gücünün ciddiliği ve yoğunluğu mağdurda ciddi bir kaygı meydana getirmeye elverişlidir. Dolayısıyla fail için suçun işlenmesi de kolaylaşmaktadır.

Nitelikli tehdit suçu cezası suçun basit haline göre daha ağırlaştırılmıştır. Kanunda nitelikli tehdit cezası iki yıldan beş yıla kadar hapis olarak belirlenmiştir.

Kendini Tanınmayacak Hale Koyarak Tehdit Suçu

Kendini tanınmayacak hale koyarak tehdit suçu maske takmak, kılık değiştirmek yoluyla işlenebilmektedir. Günümüzde internet üzerinden işlenen tehdit suçları da çoğunlukla bu nitelikli hale göre işlenmektedir. Kişi kendisine ulaşılamayacağı düşüncesi ile anonim olarak adlandırılan bir sahte hesap açarak bu suçu kolaylıkla işleyebilmektedir. Kendini tanınmayacak hale koyarak işlenen suç ile mağdur tarafından hissedilen korkunun derecesi tehdidin kimden geldiğinin bilinmemesi sebebiyle artacaktır. Bu nitelikli hal imzasız mektup veya özel işaretlerle de işlenebilmektedir. Söz gelimi imzasız gelen bir mektupla kişinin hayatına yönelen bir tehdidin dile getirilmesi halinde mağdurda uyanacak korku ve panik bariz olacaktır. Yahut bu eylemin yazı veya söz ile değil de kanlı bir bıçak veya silah fotoğrafı gösterilmesi yoluyla yapılması da mümkündür.

Birden Fazla Kişiyle Birlikte Tehdit Suçu

Birden fazla kişiyle birlikte işlenen tehdit suçu mağdurda uyandırdığı korku ve suçun işlenmesindeki kolaylık sebebiyle nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Mağdur, birden fazla kişi tarafından tehdit edildiğinde tek kişi olmasına göre daha savunmasız bir haldedir. Zira suçun bu nitelikli hali oluşturabilmesi için en az iki veya daha fazla kişinin varlığı aranmaktadır. Böylece tehdide konu eylemin gerçekleştirilmesindeki kolaylık da artacaktır. Dolayısıyla birden fazla kişiyle birlikte tehdit suçu işlendiğinde mağdurda meydana gelen korku çok daha yoğun olacaktır.

Akrabalar Arasında Tehdit Suçu

Akrabalar arasında tehdit suçu TCK ’da özel bir düzenlemeye konu olmamıştır. Tehdidin işlenmesinde gerekli unsurların varlığı ve Yargıtayca belirlenen uygunluk, elverişlilik, yeterlilik şartlarının gerçekleşmesi halinde suç oluşmuş sayılacaktır. Bu sebeple tehdit suçunun akrabalar arasında işlenmesi sebebiyle faile indirim yapılması veya beraatine karar verilmesinin yasal olarak kabulü mümkün değildir.

Silahla Tehdit Suçu ve Cezası

Tehdit suçunun silahla işlenmesi TCK ’da cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Söz konusu nitelikli hal, silahın mağdur üzerindeki korkutucu etkiyi arttırmış olmasından dolayı daha ağır cezayı gerektirmektedir. Bu nitelikli halin var olduğu söylenebilmesi için silahın mağdur tarafından görülmesi ya da mağdurun bunu hissedebileceği şekilde teşhir edilmiş olması gerekmektedir. Mağdurun yokluğu sırasında silah kullanılması halinde ise nitelikli halin varlığından söz edebilmemiz için silahın mağdurun eşyaları üzerinde ya da yaşadığı yerde emare bırakmış olması gerekir. Örneğin arabasına kurşun sıkılmış olması halinde silahla tehdit suçunun varlığından söz edebiliriz. 

Örgüt İsmi Kullanarak Tehdit Suçu

Tehdit suçunun işlenmesi sırasında ismi kullanılan örgütün illa gerçekte var olması gerekmemektedir. Gerçekte var olmayan hayali bir örgütün isminin mağduru korkutmak maksadıyla tehdit suçunun işlenmesinde kullanılması halinde de suçun nitelikli hali uygulama alanı bulacaktır. Örgüt ismi kullanılarak tehdit suçunun işlenmesi için failin söz konusu suç örgütüne üye olması gerekmemektedir. Fakat eğer fail aynı zamanda bu suç örgütüne üye ise hem suç örgütüne üye olmasından dolayı hem de tehdidin nitelikli halinden dolayı cezalandırılacaktır. Örgüt ismi kullanılarak tehdit suçunun işlenmesi durumunda fail hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacağı TCK’da belirtilmiştir.

Silahla Tehdidin Cezası Nedir?

Silahlı tehdit, tehdit suçunun nitelikli halini oluşturmaktadır. Dolayısıyla silahlı tehdidin suçu basit tehdide göre daha fazla olacaktır. 

TCK fıkra 2 uyarınca silahla tehdidin cezası iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır. 

Mesajla Tehdidin Cezası Nedir?

Mesajla tehdidin cezası sözlü tehdit cezası ile aynıdır. Tehdidin konusuna göre ceza değişiklik gösterecektir. Ancak kişi mesajla tehdit suçunu kendisini tanınmayacak bir hale koymak suretiyle işlerse ceza TCK fıkra 2 kapsamında belirlenecektir. Bilinmeyen numaradan tehdit buna örnek olarak gösterilebilir. Kendisini tanınmayacak hale sokmak suretiyle tehdidin cezası ise iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır. 

Ölümle Tehdidin Cezası Nedir?

Ölümle tehdidin cezası TCK fıkra 1 ilk cümlesi uyarınca altı aydan iki yıla kadar hapis cezasıdır. Ölümle tehdit bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eylemini ifade etmektedir. Bu eylemin silahla gerçekleştirilmesi halinde verilecek ceza iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır.

Tehdit Suçunun Şikayet Süresi

Tehdit suçunun her hali şikayete tabi olmadığından dolayı yalnızca şikayete tabi olan kısma değineceğiz. Tehdit suçunun TCK’da belirtilmiş olan basit halinin işlenmesi durumunda mağdur ya da mağdurlar 6 ay içerisinde şikayette bulunmalıdır. 6 aylık süre, mağdurun fiili ve faili öğrenmesiyle birlikte başlayacaktır. Bu süre içerisinde şikayette bulunmayan mağdur, şikayet hakkını yitireceğinden failin cezalandırılması yolu da kapanmış olacaktır. Tehdit suçunun yalnızca basit hali şikayeti tabi olduğundan dolayı diğer hallerde şikayet şartı aranmamaktadır. Bu suçlar 8 yıl içerisinde ve dava zamanaşımı süresi dolmamak kaydıyla soruşturulabilmektedir.

Tehdit Suçu Şikayete Tabi Midir?

Tehdit suçunun işlenmesi durumunda şikayet üzerine mi yoksa re’sen mi soruşturma ve kovuşturma yapılacağı açığa kavuşturulması gereken konular arasında yer almaktadır. TCK bakımından suçun nitelikli hali ve basit halinin işlenmesi durumunda farklı bir uygulama söz konusu olacaktır. Tehdit suçunun nitelikli hallerinden birinin işlenmesi durumunda soruşturma ve kovuşturma re’sen yapılacak olduğundan şikayet şartı aranmamaktadır. Aynı zamanda TCK /1. fıkrasında belirtilmiş olan suçun temel halinin işlenmesi durumunda da şikayet şartı aranmamaktadır. Fakat TCK / cümlesine göre, malvarlığına ya da sair bir kötülük yapılacağına dair  basit tehditte bulunulduğu zaman soruşturmanın yapılması için mağdurun şikayette bulunması gerekmektedir.

Tehdit Suçu Hakkındaki Yargıtay Kararları

Tehdit üzerine Yargıtay’ın kararlarına baktığımız zaman özellikle şunu belirtmeliyiz ki Yargıtaya göre failin sarf ettiği sözlerin ve davranışların “mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratmaya elverişli, yeterli ve uygun olması” gerekmektedir. Dolayısıyla beyan edilen her cümle tehdit suçunu oluşturmayacaktır. Aynı zamanda silahla tehdit suçunun mağdurun yokluğunda işlenmiş olduğundan söz edilebilmesi açısından da Yargıtay’ın kabul ettiği bir görüş mevcuttur. Buna göre “silahın, mağdurun evi, arabası gibi daimi kullanımında olan eşyaları üzerinde hasar, iz, emare gibi belirtileri oluşturacak ve bu suretle tehdidin mağdurun üzerinde meydana getirdiği korkunun etkisini arttıracak tarzda kullanılması” halinde mağdurun yokluğu esnasında silahla tehdit suçu işlenmiş olacaktır. Özel işaretlerle tehdit suçu işlenmesi durumunda da Yargıtay’ın pek çok kararı vardır. Yargıtay, idam edilmiş bir kişi yaparak kan izleriyle birlikte gönderen kişinin özel işaretlerle tehditte bulunma suçunu işlemiş olduğuna karar vermiştir.

Tehdit Suçu Yargıtay Kararları

Sair kötülük yapacağından bahisle tehdit suçu: Katılanın kendisiyle birlikte olmadığı takdirde hakkında iftira atacağı ve başka erkeklerle birlikte olduğu dedikodusunu çıkaracağını söylemek suretiyle tehdit etmesi TCK’nın /cümlesinde düzenlenen sair bir kötülük yapacağından bahisle tehdit suçu kapsamındadır. (Yargıtay 4. CD, E: / K: /)

Tehdit eyleminin suçla korunan hukuksal yararları ihlal etmeye objektif olarak elverişli olması gerekir: Sanığın “Daha önce seni bıçaklamıştım ucuz kurtuldun. Bu sefer seni öldüreceğim.” Biçimindeki sözleriyle mağduru tehdit ettiği kabul edildiği halde, öfkenin suç kastını kaldıran bir etkisi bulunmamaktadır, bir tehlike suçu olan tehdidin, suçla korunan hukuki yararı ihlal etmeye objektif olarak elverişli olmasının yeterlidir. Ayrıca mağdurun üzerinde korkutucu etki yaratması şartı aranmaz. Tehdit suçunda olgusal bir sorun olan tehdidin ciddi olup olmadığı, eylemin işlendiği ortama, olaya özgü koşullara, tarafların bedensel ve ruhsal durumlarına göre, tehdit edici sözün gerçekleşme olasılığı ve mağdurun iradesini etkileme derecesi ölçüleri içinde tartışılıp değerlendirilerek sonuca varılması yerine salt kavga sırasında öfkeyle sözlerin ciddilik, korkutuculuk özelliği bulunamayacağı hükmü kurulması bozmayı gerektirmiştir. (Yargıtay 2. CD 2/7/, /, /)

Tehdit suçunun oluşması için tehdide konu hukuksal değerlere yönelik saldırının gerçekleştirilebilir olması gerekir: Sanığın “…dua et meslek mensubumsun ve de üstelik resmisin yoksa bana ayak üstü tehditler savuracak adamı burda döverdim.” Şeklinde kabul edilen sözlerinin ileride gerçekleşmesi muhtemel olan bir saldırı niteliğinde olmadığı gözetilmeden… (Yargıtay 4. CD 7/5/, /)

Failin kastı, tehdit içeren beyanının mağdura iletileceğini kapsamalıdır: Sanığın müşteki ile görüşmesinden sonra müştekinin gıyabında orada bulunan tanığa müşteki hakkında “ben onun kalemini kırdım, daha onu burada yaşatmayacağım, benim ona borcum yok” demesi şeklindeki eyleminde sanığın bu sözleri müştekiye iletme kastının bulunmadığı, iletme kastı olsaydı bu sözleri müştekinin yüzüne karşı da söyleyebileceği… (Yargıtay 4. CD E/, K/)

Tehdit Suçunun Şikayet Süresi

Tehdit suçunun her hali şikayete tabi olmadığından dolayı yalnızca şikayete tabi olan kısma değineceğiz. Tehdit suçunun TCK’da belirtilmiş olan basit halinin işlenmesi durumunda mağdur ya da mağdurlar 6 ay içerisinde şikayette bulunmalıdır. 6 aylık süre, mağdurun fiili ve faili öğrenmesiyle birlikte başlayacaktır. Bu süre içerisinde şikayette bulunmayan mağdur, şikayet hakkını yitireceğinden failin cezalandırılması yolu da kapanmış olacaktır. Tehdit suçunun yalnızca basit hali şikayeti tabi olduğundan dolayı diğer hallerde şikayet şartı aranmamaktadır. Bu suçlar 8 yıl içerisinde ve dava zamanaşımı süresi dolmamak kaydıyla soruşturulabilmektedir.

Tehdit Suçu Şikayete Tabi Midir?

Tehdit suçunun işlenmesi durumunda şikayet üzerine mi yoksa re’sen mi soruşturma ve kovuşturma yapılacağı açığa kavuşturulması gereken konular arasında yer almaktadır. TCK bakımından suçun nitelikli hali ve basit halinin işlenmesi durumunda farklı bir uygulama söz konusu olacaktır. Tehdit suçunun nitelikli hallerinden birinin işlenmesi durumunda soruşturma ve kovuşturma re’sen yapılacak olduğundan şikayet şartı aranmamaktadır. Aynı zamanda TCK /1. fıkrasında belirtilmiş olan suçun temel halinin işlenmesi durumunda da şikayet şartı aranmamaktadır. Fakat TCK / cümlesine göre, malvarlığına ya da sair bir kötülük yapılacağına dair  basit tehditte bulunulduğu zaman soruşturmanın yapılması için mağdurun şikayette bulunması gerekmektedir.

Telefonla Tehdidin İspatı Nasıl Yapılır?

Telefonla tehdidin ispatı için mahkemece sanığın kullanımında olan telefon numarasının HTS kayıt raporu istenir. HTS kayıt raporunda kişinin hangi saatte, hangi süre ve hangi numara ile görüştüğünün bilgileri alınarak mağdur beyanına uygunluğu araştırılacaktır. 

Telefonla tehdit suçunun ispatı hususunda bir diğer önemli delil tanık beyanlarıdır. Tanıkların sanık veya sanıklarla olan yakınlığı da dikkate alınarak tehdidin işlenme anındaki beyanları delil olarak mahkemede dikkate alınacaktır. 

Telefonla tehdidin ispatı için telefon görüşmesinin sanıkların rızası hilafına ya da bilgisi olmadan kaydedilmesi hukuka uygun değildir. Telefon görüşmelerinin izinsiz kaydı suç oluşturmaktadır. Bu sebeple mahkemeye hukuka aykırı delil sunulması mümkün olmayacaktır. Ancak geçmiş yıllarda Yargıtay Ceza Genel Kurulunun vermiş olduğu bir karara göre kişinin kendisine karşı işlenmekte olan bir suçla ilgili olarak daha sonra delil elde etme imkanı bulunmadığı ve o anda yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı ani gelişen durumlarda görüşmeyi kayıt altına almak hukuka uygun kabul edilmiştir (Yargıtay Ceza Genel Kurulunun E/, K, ). Fakat bu karar delil elde etmek amacıyla telefon görüşmesi başlatıp tahrik suretiyle kişinin yeniden tehdit etmesini sağlamak vb. eylemlerin hukuka uygun kabul edileceği anlamına gelmemektedir. Mağdur yalnızca suçun işlenmesi anında başka bir yolla delil elde etmesi mümkün olmadığında görüşmeyi kayıt yoluna başvurabilecektir. 

Tehdit Ediliyorum, Ne Yapmalıyım?

Tehdit suçu işlendiğinde mağdurun iç huzuru ortadan kaldırılmaktadır. Kişinin huzuru, hukuksal güvenlik duygusu tehdit eylemiyle sarsılmaktadır. Bireyin huzur içinde özgür iradesiyle karar almasını etkileyecek tehdit eylemi önemli bir suçtur ve cezalandırılması gerekmektedir. Bu sebeple “tehdit ediliyorum, ne yapmalıyım” diye düşünen kişiler için vereceğimiz tavsiye kesinlikle tehdide boyun eğmemeleri olacaktır. Tehdide boyun eğmek kişinin özgüvenini de sarsacak sosyal hayatında sorunlar yaşamasına sebep olacaktır. 

Tehdit edilen kimselerin derhal hukuki süreci başlatmaları, mümkünse tanıkları ve diğer delilleri toparlamaları gerekmektedir. Delillerin kaybolmaması, korunması gerekir. Tehdit ediliyorum diyorsanız vakit kaybetmeden Savcılık veya kolluk makamlarına suç duyurusunda bulunmalısınız. Suçun ispatı anlamında tecrübeli bir ceza hukuku avukatından destek almanız bu süreçte faydalı olacaktır.  

Tehdidin bir suç olduğunu ve tehdide boyun eğmenin çözüm olmadığını, hukuki süreç başlatılmadığı takdirde tekrarlayabileceğini unutmamalısınız. Siz de tehdit ediliyorum, ne yapmalıyım diyorsanız Topo Hukuk Bürosu ceza avukatlarına iletişim sayfasından bizlere ulaşabilirsiniz.

Yayım tarihi: 11 Şub

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir