Video eğitiminde Siyah beyaz resimler nasıl renklendirilir yapay zeka yardımıyla siyah beyaz fotoğraflara nasıl yeni bir hayat verebileceğinizi size göstereceğim. Sonuçlar beklentilerin üzerinde.
Özellikle anılarla dolu anlar olduğu için eski resimlere kim renk vermek istemez ki.
Siyah beyaz fotoğraf çeken her erkek gibi bende de bazı fotoğraflar var, bazıları daha iyi korunmuş, bazıları daha kötü, yapay zeka yardımıyla dijitalleştirip renklendirerek onlara yeni bir hayat vermek istiyorum.
Başlangıçta bazı siyah beyaz resimleri boyamak için büyük umutlarım yoktu. Bununla birlikte, birkaç hizmeti denedikten sonra, renklendirme derecesi ve renk doğruluğu beni etkiledi.
Google Fotoğraflar'da, daha sonra sosyal ağlarda paylaşabileceğiniz eski fotoğrafları tarayabileceğiniz PhotoScan uygulamasını bulabilirsiniz.
Bizde bile var PhotoScan öğreticisi.
PhotoScan uygulamasını Google Fotoğraflar / Fotoğraf Kitaplığı / Yardımcı Programlar / Fotoğrafları PhotoScan ile tara bölümünde bulabilirsiniz.
Renkli fotoğrafların çektiği renkler% 100 doğru olmasa bile yapay zekanın% 80'inin onlara bakmayı başardığını söyleyebilirim.
% 80 doğrulukla bile sonuç çok hoş.
https://hotpot.ai/colorize-picture - boyama fotoğrafları
https://www.diffchecker.com/image-diff/ - görüntü karşılaştırıcı
Genelde filmin gerçek yaratıcıları (yönetmen, senarist vb) aynı zamanda filmin sahibi olmuyorlardı. Filmin telif hakkını elinde bulunduran stüdyo, yapımcı veya onların vârisleri renklendirme işleminden yanaydılar. Böylelikle filmin eskiyen telif haklarını yenileme olanağı buluyorlar, aynı zamanda yaratılan yeni taleple birlikte filmden yeniden kâr etmeye başlıyorlardı. Aralarında John Huston, Frank Capra, Orson Welles, James Stewart ve Woody Allen gibi figürlerin olduğu yaratıcılarla, Roger Ebert ve Eric Mink gibi eleştirmenlerin olduğu cephe ise "kültürel vandalizm" olarak nitelendirdikleri renklendirmeye şiddetle karşı çıkıyordu.
Renklendirmeye karşı çıkanların bir başka savı da renkli kopyaların, orijinal kopyaları tamamen piyasadan uzaklaştırıp ortadan kaldıracağı şeklindeydi. Böylece yeni kuşak örneğin bir Casablanca (1942) filminin aslında siyah beyaz çekilmiş olduğunu hiç bilmeyecek, Rüzgâr Gibi Geçti (1939) filminin de sonradan renklendirilmiş olduğunu zannedebilecekti.
Renklendirmeyi savunanlar ise renklendirmenin orijinal siyah beyaz kopyaya bir zarar vermediğini, hatta bahaneyle bu kopyanın da bir restorasyon geçerek yenilendiğini ileri sürüyor ve suni renklendirmenin filmler televizyonlarda gösterilirken yapılan diğer müdahalelerden bir farkı olmadığını söylüyorlardı. Onlara göre bu müdahelelerin yani filmlerin sık sık reklamlarla kesilmesi, sinemaskop filmlerin sağından ve solundan kırpılması ve kaydırma uygulanması (panning), süresinin kısaltılması, televizyon için yeniden kurgulanması, kırpılması hatta renkli bir filmin siyah beyaz televizyon setinden izlenmesinin kendi yaptıkları renklendirme işlemlerinden hiçbir farkı yoktu. Hatta onlara göre filmin renklendirilmiş halinden rahatsız olan bir seyirci alıcısının renk ayarını kapatarak filmi yine orijinal haliyle, siyah beyaz seyredebilirdi. Hem zaten renklendirme yaparken orijinal kopyaya hiçbir zarar verilmemiş oluyordu, bütün yapılanlar video bandı üzerinde gerçekleşiyordu ve renklendirilmiş film sinemada değil sadece TV setinde seyredilebiliyordu.
Film renklendirme, özgün olarak siyah beyaz ya da monokrom (örneğin sepya tonunda) çekilmiş sinema filmlerinin sonradan yapay olarak renklendirilmesi işlemine verilen addır. Bu işlem sinemanın ilk yıllarından beri kimyasal yöntemler kullanılarak yapılıyordu ancak video teknolojisinin ortaya çıkması ve bilgisayar yardımıyla sayısal görüntü işleme yöntemlerinin geliştirilmesiyle birlikte daha da kolaylaşmış ve yaygınlaşmıştır.[1]
Filmlerde renklendirme işlemleri çeşitli amaçlarla yapılmıştır. Bazen filmin bir bölümü veya tamamı özel efektler elde edilmesi maksadıyla renklendirilirken bazen de bu işlem zamanla bozunuma uğramış renkli filmlerin restorasyonu amacıyla yapılmıştır. En çok da siyah beyaz bir filmi renkli olarak seyretmek isteyen bir kitlenin talebi üzerine bu yönteme başvurulmuştur. Özellikle 1980'li yıllarda tüm dünyada hızla yaygınlaşan renkli televizyon yayınları ve video bu talebi oluşturmuştu. Ancak bu son durum, renklendirme işleminin filmlerin özgün hallerini yozlaştırıldığını ileri süren filmin yaratıcıları, sanatseverler ve filmin hayranlarının protestolarına yol açmıştır.
1995'ten sonra azalan taleple birlikte eski siyah beyaz filmlerin renklendirilmesi işlemi gündemden düşmüştür.